25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadi 0 Genel Yayın Müdürü H»s«n Cemal, Muessese Müduru Emıne Lşaklıgıl, Yazı Işlerı Mudüru Okav Gonensin, 0 Habcr Merkczı Muduru Yalçın Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmenı Ali Acar 0 Temstlctler A N k A R \ Ahmel Tan, İZMİR Hıkmel Çelinkaya, ADANA Çelin Yigenoglıı lı, Pollllka Lelal Bi)l.n 8 ıç. Dı s Haberler Lrgun Bakl. Ekonomı Cengll Turhın, I; Sendıka .ukran Kelend. Kullur Celal Lsler. Isıanbul Habcrlerı Kemal Kdçuk. Eğılım Cencay Şaylan, Yun Haberlerı Necdel Dofan. Spor Danışmam Abdulkadlr Yucelman, Dızı Yaiilar Kerem Çalıfkan, Araslımıa Şfthln Alpay, DUzcllmc Abdullah Yazıcı 0 KoordınatfH Ahmel Korulsıfl 0 Malı Işlct Lrol Lrkul 0 Muhaiebe Bulent Yeıter 0 Buıve Planlama Sevgl Osmanbcş«otlu 0 Reklam Ayje Torun 0 Ek Yayınlar Hulya Akyol 0 tdare Huseyln Gurer 0 Islelme Onder Çellk 0 Bllgı Işlem Nail Inal 0 Personel Scvgi Boslıncıoglu Yavm kurulu Baskan Nadır Nadl Oklay AkbaJ. Valçın Bayer. Haıan Cemal. Hlkmel Çetinkaya. Okıy Gönensjn. ü|ur Mumcu. tlhan Selcuk, All Slrmen. Ahmel Tan Basan ve Yayan Cumhunycl Malbaacılık ve Gazetecılık T A Ş Türkocagı Cad 39/41 Caftık)| 34334 Isl PK 246 Islanbul Tel 512 05 05 (20 hal). Telex 22246 Fa« (1) 526 60 72 | Burolar Ankan. Zıya Cökalp Blv InkılaP S No 19/4, Tel 133 II 41 47 Teloc 42344, F«x (4) i: 05 65 0 Izmlr H Zıya Blv 1352 S 2/3 Tel 13 12 30, Tele* 52359, Fax (51) 19 53 < 0 Adana Inönu Cad 119 S No 1 Kat I. Tel 19 37 52 (4 hal). Tclex 62155. Fax (71) 19 25 " TAKVIM: 10 MAVIS 1991 tmsak: 4.01 Güneş: 5.45 öğle: 13.05 Ikindi: 16.59 Akşam: 20.16 Yatsı: 21.52 Anneler günü • ANKARA (UBA) İlk kez Amerika'da daha sonra tum dünyada kutlanmaya başlanan 'anneler günü' 12 mayıs pazar günü kutlanacak. Anneler günü nedeniyle hediye trafiği hızlanınca, piyasa da canlandı. Bazı mağazalar da 'anneler günü' nedeniyle annelere alınacak hediyeler için indirim başlattılar. Öte yandan 'anneler günü'nün yaklaşması nedeniyle özellikle konfeksiyonlarda, billuriyecilerde ve hediyeKk eşya satan mağazalarda belli bir hareketlilik gozlendi. Gençlik ve Spor 11 Müdürlüğü, Anneler Günü dolayısıyla "Anneler Günü Yürüyüşü" düzenledi. ll müdürlüğü, anneler günü dolayısıyla aynca, 12 mayıs pazar günü Ali Sami Yen Stadı'nda oynanacak SarıyerTrabzonspor karşılaşmasmı tüm annelerin ücretsiz izleyebileceklerini bildirdi. Cumhııriyet'e iki ödtil • Haber Merkezi Istanbul Eczacı Odası tarafından "Basında llaç Eczacıhk Halk Sağlığı alanında "En İyi Haber, Araştırma Röportaj ve Programlar" odüllendirildi. Basın ödülleri dalında iki arkadaşımız ödül aldı. IşSendika Servis Şefimiz Şükran Ketenci ile İç Politika Servis Şefimiz Celal Başlangıç ödül alırken Güneş Gazetesi'nden Cezmi Ersöz, Tempo Dergisi'nden Ayşegül Kartal, Milliyet Gazetesi'nden Asuman Aydın, Tercüman Gazetesi'nden Esra Kazancıbaşı ve Günaydın Gazetesi'nden Şebnem Ateş de ödül kazandılar. Istanbul Eczacı Odası ödülleri bugün saat 10.00'da Sheraton Oteli'ndc sahiplerini bulacak. O ŞİMDİ TARİHİ ESER Galata Köprüsü'nün tutkunlan bir siire sonra belki bu manzarayı göremeyecekler. Yenisi yapılınca köprii "tarihi eser" olarak başka bir mekâna çekilecek. V. Galata Köprüsü'nde îstanbul'un tarihi key Haber Merkezi Önümüzdeki yıl Haliç'e çekılerek "Kültur ve Sanat Yolu" haline dönüştürüleceği bildirilen emektar Galata Köprüsü'nün demir ve tahtadan örtülü ilginç dekorunda insan manzaraları çeşitlidir. Artık bir "tarihi eser" olan koprüye gelip oltalarını Marmara Denizi'nin bugün temiz olmayan sularına bırakan oltacıların umudu biraz istavrit biraz kefal biraz da hoş vakit. Orhan Veli, zamanının Galata Köprüsü'nü şöyle anlatır: Dikilir köprü üstüne, / Keyifle seyrederim hepinizi. / Kiminiz kürek çeker, sıya sıya; / Kiminiz midye çıkarır dubalardan; / Kiminiz dümen tutar mavnalarda; / Kiminiz Kiminiz düdüktür, öter; / Kiminiz çimacıdır halat başında; / Kiminiz kuştur, dumandır, tüter; / Ama hepiniz, hepiniz... / uçar, şairâne; / Kiminiz balıktır, pınl pırıl; / Hepiniz geçim derdinde. / Kiminiz vapur, kiminiz şamandıra; / Bir ben miyim keyif ehli, içinizde? / Kiminiz bulut, havalarda; / Bakmayın, gün olur, ben de / Kiminiz çatanadır, kırdığı gibi bacayı. / Bir şiir soylerinı belki sizlere datr; / Elime üç Şıp diye geçer Köprü'nün altından; / beş kuruş geçer; / Karnım doyar benim de. Mezııniyet yemeği • tstanbul Haber Servisi Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nün 199091 dönemi mezuniyet yemfeği, yarın gece Ataköy Demir Tatil Köyü restoranında. Sosyoloji öğrencileri ve öğretim uyelerinin katılacağı yemek, saat 18.00'de başlayacak ve 24.00'e dek sürecek. i. Yönetmelikte değişiklik yapılacak Şoför adayı gece kursıma gîdecek Yeni uygulamayla derslerin bir kısmı gece yapılacak. Direksiyon dersinin 10 saat kadarı ders alanında, kalanı trafikte olacak. ANKARA (ANKA) Mil11 Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Necdet Özkaya şoför kurs ve okullarıyla ilgili yönetmeliklerin "yetersizliği"nin ortaya çıktığını belirterek bu yönetmelikte değişikliklere gidileceğini açıkladı. Necdet Özkaya Şoför ve Trafik dergisine yaptığı açıklamada, yapılacak değişiklikler konusunda Şoförler Federasyonu ile çeşitli kurum ve kuruluşlardan da görüş alacaklarını ifade etti. Yeni uygulamayla birlikte direksiyon derslerinin bir kısmının gece yapılacağını kaydeden Özkaya, "Direksiyon dersinin 10 saat kadarı ders alanında, kalan böliimu de akan trafikte olacak, direksiyon eğitimi alanları ışıklandınlacak. Direksiyon eğitimi, sadece araba kullanmak değiidir. Arabanın dilinden, bakımından anlamak lazım. Arabanın ışıklarını, teker sökiip takmasını, sinyal vermeyi, silecek çalıştırmayı, motor temizliğini, radyatör suyunun, motor yağının kontrolünii, su ve yağ koymayı adayların bilmesi lazım. Onun için teorik derslerden çok, uygulamalı derslere ağırlık verilecek" dedi. Buyuk motorlu araçların kullanılmasına ilişkin kurslara da değinen Genel Mudür Necdet Özkaya şunları söyledi: "Büyiik vasıtalarla ilgili ehliyet uygulaması da değişecek. Cde sınıfında 25 saatlik direksiyon eğitimi olmaz. Bu sure az ya bir aday b sınıfı ehliyetini alıp 2 yıl araba kullandıktan sonra cde sınıfı ehliyeti alsın, diyeceğiz ya da büyiik araçlarda 34 yıl şoför yardımcılığı yapsın, sonra gelip kıırsa katılsın. Mevcut uygulama eksik ve yanlış." 'Şiirde kuram havanda su dövmek' Poesium'un son gününde bildirisini Türkçe sunan Danimarkalı ozan Henrik Nordbrandt, bugüne kadar şiir üzerine yazılan manifestoların yaşayamadığını söyledi. Nordbrandt, "Şiir üzerine kuram kurmak havanda su dövmek gibi" dedi. Kültiir Servisi Şiir, gelecekte ne olacak? Şiir gelecekte de okunacak, konuşulacak, kitaplaşacak mı, yoksa "televizyonlaşıp" yayımlanacak mı? Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği I. Uluslararası Şiir Forumu'nun son gününde "şiirin geieceği" tartışıldı. Önceki iki oturuma oranla daha çok izleyicinin bulunduğu Poesiumun Uçüncü oturumunda, politikanın günümüzde de şiirdeki yerini koruyup korumadığı çeşitli şairlerce tartışıldı. Oturumda ilk sözü alan Gülten Akın, Talat Sait Halman'ın daha önceki bir konuşmasına yanıt olarak "Her şey gibi politika da şiire girebilir" dedi. Günümüzde, dünyada ve ülkemizde yokluklann yaşandığını, düşünce suçlularının cezaevlerinde yattığını, işkencenin halen sürdüğünü belirten Gülten Akın, şunları söyledi: "Biitiin dünyada pek çok insan ağır koşullarda yaşarken, şiire siyasanın sokulmaması olanaksızdır. Bir ağacın özsuyu nasri dışarıdan göriilmeyip o ağacın canlılığını sağlıyorsa, siyasanın besledi£i bakış açısı da bir özsu gibi şiirin içinde dolaşabilir." Şair Akan, Nâzım Hikmet'in siyasi şiirlerinin öteki şiirleri kadar önemli olmadığı düşüncesini de reddettiğini belirtti. Poesium'un üçüncü gününün ilginç konuşmacılanndan biri de Danimarkalı ozan Henrik Nordbrandt'tı. Yabancı konuklar arasında Türkçe bilen ve bildirisini Turkçe sunan tek şair olan Nordbrandt, kendi söylediğine göre "özel hayatı gibi" bir bildiri sundu. "Şiire her şey girebilir: Seks, mizah, siyaset" diyen Nordbrandt, sözlerini şöyle sürdurdü: "Bugüne kadar şiir üzerine binlerce manifesto yazıldı, bunlardan 510'u yaşıyor. Gelecek kuşaklar da bizim manifestomuzu gülerek okuyacaklar. tki örnek vereyim: Brechtin kuramları yok oldu, şiirleri yaşıyor. Ezra Pound'un fikirleri çağın başından beri gülünçtü, ama şiirleri yaşayacak. Şiir üzerine kuram kurmak havanda su dövmek gibi." Sabahları erken uyanamayan ve çocukluğunda da erken uyanamadığı için okula gidemeyip iyi bir eğitim alamadığından söz eden ozan, "Hayatımda en çok nefret ettiğim şey sabahlar. Saat 12.00'den önce hiç kalkmam, icap ederse de söverek kalkanm; bugünkü gibi. Bana neden şiir yazdığımı sormuşlardı. Ben şiiri erken kalkmamak için yazıyorum." dişi kuleden ses versin, ister işçi ha önce de görmüştüm. Istanbul mahallelerinin ara sokaklannda sokaklannda gezerken de duydolaşsın, aşk diye iç çeksin, öz dum bu çığlıklan. O yüzlerde gürlük diye haykırsın, her za acınacak hiçbir şey yoktu. Ama man politiktir; ama şiirin bu po tuhaf, basit bir biçimde resmelitika içi yaşamına karşın şair dilmişlerdi. Belki bazı sanat yapolitika dışı kalmayı beceriyor pıtları, insanların gözünden her zaman" dedi. uzak kalan bir zaman dilimine tamklık etme yeteneğine sahipYerli ve yabancı şairleri bir ler." araya getirmeyi ve yabancı ozanBelçikah şair Frans de Haes, lara Istanbul'u tanıtmayı da amaçlayan Poesium'un son gü Tklat Sait Halman ve Lübnanlı nünde konuşan Finlandiyalı şair Adonis'in başkanlık yaptıozan Caj Westerberg ise şiir ge ğı son oturumda söz alan Franleneği üzerinde durarak şunları sız eleştirmen, yayıncı, şair Jesöyledi: "Gelenek ortadan kal an Orizet ise şairin politikayla ildırdamaz. Birkaç hafta önce gilenmek mecburiyetinde olduFloransa'daki San Morca Ma ğunu vurgulayarak "Değişik tanastın'na gittim. Beato Angelo^ nıklıklar vardır, ama şiir çağımn nun fresklerindeki şiirle ilk kez tanığıdır" dedi. Şiir okurlarının "Toplumcu şiir yazılmalı karşı karşıya geldim. Dün yapıl hiçbir zaman stadyumları dolmı?" tartışması üzerinde duran mış gibiydiler. Tanıdım o insan durabileceğini sanmadığını söyleyen Orizet, "Ancak şiir geleGüven Tbran ise "Şiir ister fil ları. O yüzlerdeki çığlıkları dacekte de okunacak, konuşulacak ve basılacaktır. Şiirin geieceği olduğuna inamyorum" dedi. I. Şiir Forumu'nun son gününde ayrıca İlhan Berk, Necati Cumalı, Refik Durbaş, Çekoslovak şair Miroslav Holub, Özdemir İnce, Ahmet Oktay, Kemal Özer, SSCB'li şair Victor Sosnora ve Yugoslav şair Vlada Uroseviç de bildiriler sundular. Poesium'da sunulan bildiriler bu yıl içinde Istanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kitap olarak basılacak. 1. Uluslaramsı Şiir Forumu'nun son oturumunda şiirin geieceği tartişıldı Kalbinizin sesini dinleyin • İSTANBUL (AA) Turk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Remzi Özcan, kalpte görülen ritm bozukluklarının (kalp atım sayısının yükselmesi veya yavaşlaması) kalp hastalığı belirtisi olduğunu bildirdi. Belçika AALST Cardrovasuiar Center Haspitol ve Türk Kardiyoloji Derneği'nce ortaklaşa düzenlenen "Kardiyak Aritmiler Teşhis Tedavi ve Prognoz" konulu toplantı dün Sheraton Oteli'nde başladı. MP, 3 2 4 milyar kâr sağladı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Piyango Genel Müdürü llham Küsmenoğlu, "Avrupa Ortak Çekilişi"nin 19 Ekim 1991'de Ankara'da yapılacağını açıkladı. Küsmenoğlu, "unutkan" talihlilerin Milli Piyango'ya toplam 27 milyar lira bıraktığını bildirdi. Küsmenoğlu, dün düzenlediği basın toplantısında, tdare'nin geçtiğimiz yılı 324 milyar lira kârla kapadığını bildirdi. Izmir'de 3 nü tabloya spreyle kırmızı boya sıkıldı HAKAN KARA İZMİR Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölumünde açılan Guzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin resim sergisindeki nu tablolar, kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından üzerlerine kırmızı sprey boya sıkılarak tahrip edildi. Olay üniversitede şaşkmlık ve üzüntüyarattı. Felsefe Bölüm Başkanı Ahmet Arslan, öğrencilerin sanat zevklerini geliştirmek ve iç dünyalarını zenginleştirmek amacıyla bu tür sergileri açmayı sürdüreceklerini belirterek, "Bunu herhalde bu resimlerle ahlakı incinen ve bizim de bunlara bakarar, ahlakımızın incineceğini düşünen kişiler yaptılar. Ama bizim bu resimleri görmekle ahlakımız incinmiyor. Aksine onların üzerlerine boya atıldığını görmek bizi incitmiştir. Sanata tahammul etmeye birçok şeye alıştıkları gibi alışacaklar" dedi. Üniversitedeki araştırma gorevlileri ve oğrenciler de 20. yuzyılın son çeyreğinde, insan haklarının, ozgürluklerin, farklı goruşlere karşı hoşgörunün yaygınlaştırılmasına çahşıldığı bir donemde Turkiye'de sanata karşı bu tutumun üzüntu verici olduğunu dile getirdiler. Üniversitedeki sergiye 'kara' saldırı not alacak ve buna göre sınıfı geçip okulu bitireceklerdi. TUvalin üzerine püstürtülen bu kırmızı boya ile tablolar tahrip edilmiş oldu. Bu boyanın çıkanlması mümkün değil" dediler. Olay üniversitede oğrenciler, araştırma görevlileri ve öğretim üyeleri arasında tepki yarattı. Bir grup öğrenci, resimlerin sergilendiği koridorda nöbet tutmaya başladı. Oğrenciler ve araştırma görevlileri, "20. yüzyılın son çeyreğinde yaşıyoruz. insan haklan, özgürlükler, farklı goriışlere karşı hoşgörüyü tartışıyoruz. TUm dünyada bunlar konuşuluyor. Demokrasi ve özgürlükler uğruna, uygarlaşmak uğruna çaba harcanıyor. Bölümümüzde açılan sergideki çıplak insan resimlerinin üzerine ise sprey boya sıkılıyor" dediler. Ege Lniversilesi hdebiyat Fakültesi Bölümü'ndeki saldırı tepkiyle karşılandı. Guzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğrencilerinin yağlı boya resimlerinden oluşan sergi, bu bolümun öğrencileri ile Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü öğrencilerinin kurduğu Felsefe Kulübü tarafından düzenlendi. Dun saat 9.30'da fakülte binasının uçuncü katındaki Felsefe Bölumu koridoruna gelen iki kişi, çıplak insan tablolarının üzerine spreyle kırmızı boya sıktılar. Olayın görgü tanığı olan bir araştırma görevlisi gelenlerden birinin elinde sopa, diğerinin de sprey boya bulunduğunu söyledi ve şu bilgiyi verdi: "Ben olaya müdahale ettim. Ancak zaten 3 nü tablonun üçiine de boya püskurtmüşlerdi. Beni bir kenara ittiler ve okuldan ayrüdılar." İki kişinin binadan çıktıktan sonra bir arabaya binerek kampustan uzaklaştıkları belirtildi. Resimlerden biri GSF Resim Bölumü 3. sınıf öğrencisi Ramazan Yıldırım'a, diğer ikisi de 4. sınıf Ege Üniversitesi Edebiyat Faöğrencileri Selma Karaca ile Se kültesi Felsefe Bölumu Başkanı faye Sağlam'a ait. Ramazan Yıl Prof. Dr. Ahmet Arslan ise şu dırım, yaptığı tablodaki sırtı dö açıklamayı yaptı: nük çıplak kadının üzerine püs"Bu tür sergilerle amaç, öğkürtulen kırmızı boyayı gorün rencüerin sanat zevklerini gelişce, gazetecilerin sorularına yanıt tirmek, iç dünyalarım zenginleşveremeden, sırtını donup uzak tirmektir. Manevi eğitimlerine laşmaya başladı. GSF öğrencile katkıda bulunmaktır. Bunları ri Yıldırım'm tablosunun sınıf düzenlemeye devam edeceğiz, bitirme çalışma niteliğinde oldu alışacaklar. tnsanlar çıplak kağunu belirtirken, "Diğer iki tab dın resimlerini görmeye, sanata lolar ise okul bitirme çalışması. tahammul etmeye birçok şeye Yani oğrenciler bunları gösterip alıştıkları gibi alışacaklar.' BİZİ GULDURENLER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle