26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 KENTO4ŞAM' BUGÜN • "Sakatlar Haftası", saat 1430'da Galatasaray Lisesi önün denbaşlayacakyürüyüşleaçılıyor. • Cerrahpaşa Tıp Fakültesi emekli öğretim üyelerinden Derviş Manizade'nın kitaptanıtımtöreni saat 10.00'da Oditoryum'da. • Aybay Vfeıkfı ödül töreni saat 17.00'deSırasekilerCaddesi Hayat Ap. 87'deki vakıf merkezinde yapılacak. 10 MAYIS 1991 BîRMEKTÜP • Rahatsızlığım nedeniyle uzun süredir araba kullanamıyordura. Geçen gün bir yakınımı Atatürk Havalimanı'na götürmek için ilk kez trafiğe çıktığımda, beyaz yol çizgjlerinin yer yer şilinnıiş olduğunu gördüm. Ozellikle gece yolculuklarında bu çizgilere göre güvenli araç kullannıak mümkün olabiliyordu. Ancak belediye araçlan dahil tüm araçlar, rahatça bu çizgilerin üzerinden jerit değiştiriyorlar. Trafik kazalarının en büyük fiedenlerinden biri de trafik kurallarına uymamaktır. Yetkililerin bu hayati sorunla ilgilenip çözeceklerini umarken vaktiyle Almanya'da bir trafik polisinin söylediklerini aktarmak istiyorum: "Düz çizginin üzerinden geçüdiğinde duvara çarpmış oluyorsunuz." Saygılarımla. AHMET TURAN Kadıköy/Moda Beyaz çizgiler Aksaraytstanbul Haber Servisi Mevcut hızlı AksaraySirkeci arasmda günde Sirkeci tramvay sıstemi 100 bin yolcu taşıması öngörüarasında Tramvay hattı len tramvay hattınm temeli, dün günde 100 törenle atıldı. Tören sırasında bin yolcu toplusözleşme görüşmeleri süren taşıması tETT işçileri, protesto gösterisi öngörülen yaptı. Belediye Başkanı Nuretyeni tin Sözen'in sözlerini kesen ve ilçe belediye başkanlarıyla tartıtramvay şan işçilere belediye zabıtası enhattının gel oldu. Hattın temel atma ye AksaraySirkeci uzunluğu 3 rine polis kordonu altında giden traımay fettı^ bin 700 Sözen, yine polis denetiminde •. metreyi tören yerinden ayrılırken İETT işçilerine, "Kimin için uğraştığı bulacak. Hattın, Eyüp'e kadar uzatılması düşünülüyor. nızı, kime yardım ettiğinizi bilmiyorum. Yanlış yoldasınız. Vo lemiyor?" başlıkh bir bülten da yen Sözen'e işçiler itiraz etti. Buğıtıldı. Aynı anda zabıta görev na sinirlenen Sözen, "Çalışanlalunuzu değiştirin" dedi. lileri ile IETT işçileri arasında rın bizi engellemelerini değil, Dün saat U.OO'de Vatan Cad tartışma çıktı. tşçiler, Sözen'in yardım etmelerini istiyoruz. Sidesi'nin Aksaray girişinde dü konuşmasına müdahale ederek zin kime yardım ettiğinizi, kim zenlenen törende, açış konuşma bağırmaya başladılar. Sözen, laf için uğraşUğınızı bilmiyorum, sını yapan ÎETT Genel Müdü atanlara, geçen yıl temizlik işçi ama yanlış yoldasınız, yolunuzu rü Vural Akçay, 25 yıl önce tra lerinin maaşma yapılan yüksek değiştirin" dedi. fikten kaldınlan ve rayları sökü zammı hatulatarak konuşmasını Konuşmasını bitirerek temel len travmaylann îstanbul'daki kesmemelerini istedi. Sözen atma yerine polis kordonunda tarihini özetledi. Daha sonra ko lETT'de 1000 otobüse karşın 8 getirilen Sözen'e müdahale etnuşan Büyükşehir Belediye Baş bin işçi çahştığını belirterek bir meye çalışan bir grup İETT işkanı Nurettin Sözen, otobüs alı ay öncesinin rakamlarıyla çisine Büyükşehir Belediyesi mı, su sorunu, hızh tramvay, İETT'nin gelirinin 240 milyar Ii Meclis Başkanı Yusuf Baha metro gibi konularda yapılan ra olduğunu, memur, işçi ve Gürcan'm "Siz MHP'lisiniz, çahşmalarla ilgili bilgi verdi. Bu akaryakıt giderlerinin ise 637 biliyorum" diye bağırdığı gözsırada, Belediyelş Sendikası ta milyar lira olduğunu anlattı. lendi. Bu arada bir belediye yetrafından, "l)ç aydır süren tETT Toplusözleşmede önerilen zam kilisinin şeref tribününden, işçitoplu iş sözleşmesi neden bitiri mın yüzde 290 olduğunu söyle lere hitaben "Dalan döneminde Tramvay soluk verecek İETTişçüeri törende Sözen'i prviesto etti neredeydiniz?" şeklindeki sözlerine işçiler arasından "Dalan'a kurban o\ sen" şeklinde yanıt geldiği duyuldu. Daha sonra, Sözen tramvay hattının temel harcı içinde hattın özelliklerini anlatan bir kağıdı konduğu pirinç bir tüpü attı. Tüpün uzun yıllar sonra arkeologların yapacağı araştırmalarda, okunâbilmesi için atıldığı bildirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Yapı Merkezi Inşaat ve Sanayi A.ŞÎnin 1 nisan gilnü yaptıkları sözleşme gereğince temeli atılan tramvayın Aksaray'dan başlayan yeni güzergâhı LaleliBeyazıt Meydanı, Çarşıkapı, Çemberlitaş, Sultanahmet, Gülhane Parkı yönünde gidişgeliş çift hat olarak Sirkeci'ye bağlanacak. tleride Eyüp'e kadar uzatılması düşünülen hattın, AksarayTopkapı arasında da sürdürülmesi öngörülüyor. Saatte hızı 20 kilometre olarak belirlenen tramvayla, AksaraySirkeci arasında ulaşım 15 dakikada gerçekleşecek. Tramvay AksarayÇarşıkapı arasında tercihli yolda otobüslerle birlikte, ÇarşıkapıSultanahmet arasında tek başına, SultanahmetSirkeci arasında ise karma trafik içinde yol alacak. Otobüs biletine zam geliyor Istanbu Haber Servisi İETT'nin otobüs bilet ücretle Taksiciler zam istiyor rine 15 mayısta zam geliyor. Be İstanbul Otomobilciler Eslediye Başkanı Nurettin Sözen, naf Derneği de taksi ücretleri"Biletler büyük ihtimalle bin ne zam yapılmasını istedi. Tak200 lira olacak" dedi. İstanbul simetrenin 2 bin 500 liradan Otomobilciler Esnaf Derneği açılması ve kilometre başına 2 de taksi ücretlerine zam yapıl bin lira alınması talep edildi. masını istedi. İstanbul Otomobilciler EsToplusözleşme görüşmeleri naf Derneği Genel Sekreteri süren tETT işçilerinden 5 tem Nurkan Güvenilir yaptığı açıksilciyi kabul eden Büyükşehir lamada, benzin zammından EREKLÎ TELEFONLAR u Polis imdat: 055 • ftfaiye: 000 • JaıuSaıma: 056 • Zabıta MüdürtuJ*: 527 57 00 • MnartıklaıMMAriafia: 172 13 73 7475 ve 088 • İSKİ anza: 068 • SA6UK: Hızır Acll: 077 Saglık Müduriiiiju: 511 89 18 Cerrahpa$a Tıp: 588 48 00 Çapa Tıp: 525 92 30 Marmara Tıp: 340 01 00 Haydarpaşa MumuM: 345 46 80 Şt*ll Etfal: 131 22 09 Taksim llkyaıdım: 152 43 00 SSK Samatya: 588 44 00 SSK Okmeydanı: 132 30 00 SSK Göztepe: 358 67 60 • TRAFİK: Trafik Sube Md.: 176 24 14 (Ist.), 356 04 8586 (Kadıköy) M l g e Tratlk: 377 22 07 (E5), 356 04 86 (Şehıriçi), 314 36 (B.Çekmece) • THY: IçHattar. 573 13 3 1 , Dı$ Hatlar: 574 23 00 (25 hat), Santral: 574 73 00, Rezenasyon: 574 82 00 (45hat) • DDY: Siıfcaci Damşına: 527 00 50, H.Paşa Danışma: 336 20 63 • VAPUR: SeMr Hatlan: 526 40 20, 144 42 33, ' Denlı Yollan (toente): 145 53 66, 144 25 02, 149 18 96 Danlz Otobüsu: 149 15 58 • METEOROUUİ: (Hava tahmını öğrenme) 573 89 80 • ELEKTRİK ARIZA: istanbul: 526 62 74, FatlhTahtakale 526 62 74 Beyotyu: 150 83 50, Kadıkoy: 348 71 40 Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, ÎETT otobüs bileti ücretinin 15 mayısta "büyük olasıhkla" 1200 lira olacağını söyledi. Taksiciler de zam isteminde bulunarak taksimetrenin 2 bin 500 liradan açılmasını, kilometre başına 2 bin lira alınmasını istediler. Belediye Başkanı Nurettin Sözen, İETT'nin 200 milyar lira hacizli borcu bulunduğunu ve otobüs bileti ücretlerine zam yapmak zorunda olduklarını söyledi. Sözen, "Ayın 15'inde biletler büyUk ihtimalle bin 200 lira olacak. Bunun gelir yansıması ise ancak 100 milyar olacak. Bu bile açığı kapatmıyor. Burm onlıryın" diye konuştu. önce de zam isteme kararı aldıklarını, benzine yapılan son zamla bunun önceliklli hale geldiğini söyledi. Güvenilir, istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne istekleri doğrultusunda teklif sunduklarını belirterek, yakında karara bağlanmasını beklediklerini bildirdi. HABERLERİN DEVAMI Bir Grevin Ardından (Baştarafı 1. Sayfada) reken Cumhurbaşkanı Özal'ın olur olmaz çıkışları da tarafların işini kuşkusuz zorlaştırmıştır. Ayrıca bu durum, THY'nin özelleştirilmesine ilişkin senaryo ve iddialara güç ve yaygınlık kazandırmıştır. Siyasal müdahale, bir yerde tarafların kendi özgür iradeleriyle pazarlık masasına oturmalarını engellemiştir. THY yönetimi açısından ozellikle geçerli olan bu durumun benzerini, sendikal rekabet ve dayanışma eksikliği yüzünden sendika yönetimi de yaşamıştır. Üstünde durulması gereken bir başka nokta şu: THY gibi ozellikle dış rekabete tümüyle açık bir kuruluş, verimli işletilmeye mahkumdur. Ama bugüne dek bunun koşulları yaratılabilmiş değildir. Genel Müdür Cem Kozlu'nun sistemli ve iyi niyetli çabalarmdan da arzulanan sonuç alınamamıştır. Neden? Bu olumsuzlukta başlıca rolü geçmişte olduğu gibi yine siyasal iktidarın kendisi oynamıştır. Partizanca nedenlerle elini THY'nin içinden bir türlü tam olarak çekemeyen ANAP iktidarı, hesap kitabın yerli yerine oturmasını sürekli önlemiştir. Örneğin personel sayısının gereğinden çok artmasında, astarı yüzünden pahalı kimi seferlerin devam ettirilmesinde, yine bu zihniyetin payı büyüktür. THY'nin varlığını sürdürebilmesi için bu kısır döngüyü kırması şarttır. Verimliliği arttırmaksızın, rekabete dayanması söz konusu olamaz. 8u konuda sendikanın da durup düşünmesi gerekiyor. işyerinin üretkenliği ve verimliliği yalnız işvereni değil, işçiyi de ilgilendirir. Bu noktayı gözardı etmek günümüzde sendikal sorumlulukla bağdaşmaz. Rekabet edebilirliği korumak öylesine yaşamsal hale gelmiştir ki bu konuda ortak sorumluluk olmaksızın, bir yere varmak artık söz konusu değildir. Verimlilik ve iş değerlendirmesi, işveren kadar işçi sendikalarının da gündeminde yer almalıdır. Son bir noktaya daha değinmek istiyoruz. THY grevinin kamuoyunda yeterli ilgi ya da desteği sağladığı söylenebilir mi? Şanmıyoruz. İşte bu nokta üzerinde de sendika yönetiminin, basını şu ya da bu biçimde suçlamak yerine, kendi içine dönüp düşünmesini dileriz. G Ö Z L E M UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) ları denetliyor. Genelkurmay izin verirse bu silahlar Kuzey Irak'a gidiyor, vermezse gidemiyor. Genelkurmay Başkanı Güreş, salı günü Diyarbakır Havaalanı'ndaki denetimlerinde gazetecilere, "Buraya gelen silahlar benim iznime bağlı. Genelkurmay'ın izni olmadan hlçbir silah ve mal buradan Irak'a gidemez" demiş, gereken iznin Genelkurmay Başkanlığı'nca imzalanıp Diyarbakır Havaalanı görevlilerine gönderilmediği için bir kısım silahın alanda alıkonduğunu açıklamıştı. Kuzey Irak'a geçen Amerikalı askerlerin silahlarını da beraberlerinde götürmeleri, bir bakıma doğal sayılabilir. Ancak bu silahların, "insani yardım" amacıyla Türkiye'ye geldikleri, Türkiye'den de Irak'a geçtikleri ileri sürülen ABD askerlerinin, "güvenliklerini sağlama" amacı dışında kullanmayacaklarına kim güvence verecektir? Kimse! Türkiye üzerinden geçirilen silahlar, Kuzey Irak'taki Kürtlere mi verilecekti? Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ve Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, salı günü Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ndeki brifingde Amerikalılar tarafından "deklare" edilen ve geçişleri Genelkurmay'ca "izne" bağlanan silahların Kürtlere verilmesinin akla gelebilecek en son olasılık olduğu, Kürtlere silah verilmesi söz konusuysa, Amerikalıların başka yollar kullanacaklarını söylemişlerdi. Türk Genelkurmayı'nın bu geçişleri "izne" bağlaması ve geçen silahların kayıtlarımn tutulması Amerikalıların bu amaçlarını engelleyen bir sınırlamaydı. Bu "izin koşıMu"ys, uyg\i!ama Amerikalıları ledirgin etmiş olacak ki hemen'Sir' senk Havaalanı'nı açıp silahları buraya indirmeye karar vermişlerdir. Sirsenk Havaalanı'nın askeri uçak trafiğine açılması, "Kuzey Irak'a Amerikalılar silah yığıyorlar" yolundaki kuşkuları arttırmıştır. Arkadaşımız Evren Değer'in haberine göre Amerika'nın, Türkiye, Irak ve Doğu Akdeniz'de asker ve sivil olmak üzere 18 bin 863 personeli bulunuyor. Amerika'dan sonra bölgede en çok kuvvet bulunduran deylet İngiltere. İngiltere'nin bölgede 4110 askeri var. Franşa'nın Türkiye ve Irak'ta bulundurduğu kuvvet sayısı 1355. İtalya'nın 604, Ispanya'nın 526, Almanya'nın da 219 askeri görev yapıyor.' Hollanda 1017, Fransa da 1365 asker göndermiş. Toplam sayı: 26 bin 773. "Çokuluslu güçİ6r"\n Türkiye ve Kuzey Irak'taki statüleri nedir? Yabancı askerlerin Türkiye'deki statülerini "NATO ve Sofya an/aşma/ar/"na ve TBMM'nin Körfez bunalımı ve sonrası için aldığı karara bağlamanın olanağı da yoktur. Çünkü olayın NATO ve NATO askerlerinin hukuksal statülerini belirleyen "Sofya Anlaşması" ile ya da NATO ülkeleri arasındaki dayanışmayla da bir ilgisi yoktur. Yabancı askerlerin Kuzey Irak'ta bulunmaları da devletler hukuku açısından ancak "işgal" sözcüğü ile açıklanabilir. Türkiye, sığınmacılara "insani yardım" boyutlarını aşan eylemlere destek olursa bu da "isgale destek" anlamına gelir. Öyle anlaşılıyor ki "insani yardım" diye başlayan, bölgeye asker gönderme süreci şimdiden "fiili işgal"e dönüşmüştür, Bu, Amerikan işgali Musul, Kerkük ve Süleymaniye'yi içine alan "özerk Kürt devleti"nn kurulmasına kadar sürecektir. Genelkurmay Başkanı Güreş'e verilen brifinglerde Olağanüstü Hal Bölge Valisi Kozakçıoğlu, yardımların "18 bin tonunun ülke içinden, 2773 tonunun yurtdışından" sağlandığını, yapılan yardımların "58 milyarının yurtiçinden, 6 milyar 245 milyonunun dışandan geldiğini" açıkladı. 21. Jandarma Sınır Tugay Komutanı Tuğgeneral Atilla Özkan da Kuzey Irak'tan gelen sığınmacıların, beraberlerinde "29903000 dolayında Kalaşnikof" ile geldiklerini; Hakkâri Valisi Şerafettin Harput, "Yardımların yüzde 82'sinin yurtiçi kaynaklardan, yüzde 18'inin yurtdışı kaynakiardan" sağlandığını bildirdi. Hakkâri'deki Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kâmil Başar'dan sığınmacıların geliş ve dönüş koşulları ile güvenlik konularında özlü bilgiler aldık. Bu brifinglerden ve şorulan sorular üzerine yapılan açıklamalardan şu sonuçlar çıkıyor: ABD'nin sığınmacılara yaptığı yardım "devede kulak" ölçüsündedir. Sığınmacıların mali yükü devletimizin omuzlarına yüklenmiştir. Amerikan askerlerinin "devede kulak" ölçüsünde sağlanan bu yardımlardan çok başka amaçla Türkiye'ye gönderildikleri anlaşılıyor Bu amaç, "özerk Kürt devleti"n\n kurulmasıdır! Kuzey Irak'taki Kürtler, Türkiye'ye sığınırlarken bir kısım silahları beraberlerinde getirmişler, bir kısım silah da PKK'nın eline geçmiştir. Amerikan askerlerinin "sığınmacılara yardım" gibi insani amaçları maske olarak kullanıp Kuzey Irak'ta.yaşayan Kürtleri yeniden silahlandırıyorlar. Bu amaçla İncirlik ve Diyarbakır havaalanlarını kullanmayı denediler, Genelkurmay Başkanlığı bu geçişleri izne, koşula ve kayda bağlayınca Kuzey Irak'taki Sirsenk Havaalanı'nı açmaya karar verdiler. ABD, "özerk Kürt devleti" kurmak ve kurulduktan sonra da bu Özerk devletin güvenliğini sağlamak üzere Kuzey Irak'a silah yığıyor! Dönüşün hızlandırılmasının ve Kürtlere mavi renkte geçici pasaportların verilmesi nedeni de özerk statüdeki petrol gelirleri ile kamu yatırımlarının "bölgede yaşayan Kürt nüfusun oranına" bağlanmasıdır. ABD, bu "özerk Kürt devleti" için denetimi şimdiden ele almış. ı Kürtler ve olası özerk devlet üzerinde adı konmarnış "Amerikan mandacılığı" oluşuyor! ABD'nin Korfez savaşı sonucunda bölgeye "tek süper devlet" olarak yerleşmesinin doğurduğu sonuç budur. Özal, Avustralya gezisinde Başbakan Hawke ile parlamento binasıada bir araya geML (Fotoğraf: AP) Avustralya'dan Ozal'a 2 eleştîri (Baştarafı 1. Sayfada) ralya'nın düzenini bozuyor" ve Avustralya Başbakanı için "Utan Hawke, utan..." yazılı pankartlarla gösteri yaptılar. Kürt göstericiler ise Özal'ın gelişi sırasında bir Türk bayrağını yaktılar. Özal daha sonra Avustralya Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti. Anıtın önündeki parkta toplanan protestocular, Türkiye aleyhinde slogan atarken, karşüannda toplanan 300 kadar Türk ise "Yaşasın Türkiye", "Kıbns'ın bir kanşını bile vermeyiz", "Ayasofya'nın tamamı ibadete açılsın'' gibi pankartiar taşıyarak, Cumhurbaşkanı Özal'a sevgi gösterilerinde bulundular. Beyaz ayların bulunduğu yeşilkırmızı bayrak taşıyan bu göstericilerden bazılarının TürkIslam Dernekleri üyeleri olduğu ve 6 otobüsle Melbourne ve Sidney'den geldikleri öğrenildi. Özal daha sonra Şehitler Anıtı yakınındaki Atatürk Anıtı'nı ziyaret ederek çelenk koydu. Özal, anıtın yanına bir de çam ağacı dikti ve Gelibolu'dan getirilen bir kutu toprağı yetkililere sundu. Atatürk Parkı ve Anıtı, 1985'te Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu tarafından açılmıştı. Cumhurbaşkanı özal, Basın Kulübü'ndeki konuşmasmda, aleyhindeki gösterilerin banşçı olmadığını, göstericilerin daha barışçı olması halinde, Kıbrıs sorununun çözümüne büyük katkı sağlayacağım belirtti. de yatırım yapmasının yararh >#« gösterdighm kişisel çabalaolacağı konusunda mutabık kal nnın da kaydediyorum. Kısa südılar. re önce yapüan önemli yasal re• İki ülke, özel sektörün kö formları bu konuda olumlu bir ınür ve demir madenciliği konu adun olarak görüyoruz" dedi. larmda işbirliği imkânları araş Cumhurbaşkanı özal da yaptırmalan yönünde mutabık kal tığ» konuşmada, Kıbrıs sorunudılar. Avustralya'nın demir cev nun 1974'te başlamadığını ve 28 herini işlemek üzere Türkiye'de yıllık bir geçmişi olduğunu bebüyük bir demirçelik tesisi ku lirterek, Kıbrıs Kuveyt sorunrulması projesi de gündeme gel ları arasındaki benzerliğin 1974'te Yunan cuntasınm Kıbdi. ns'ı ilhak etme çabalarıyla başKıbrıs konusu ladığmı anlatarak, eğer Türkiye Özal, Avustralya Başbakanı müdahale etmeseydi.adanın YlıHawke ile görüşmesinde ve Ba nan»s.tan tarafından ilhak edılesın Kulübü'ndeki konuşmasm ceğını, bunun da koahsyonkuvda, Kıbrıs ve insan hakları ko vetlennın, Kuveyt ın Irak taranularında sorulara muhatap ol fından ilhak edilmesini engelledu. özal, Basın Kulübü'ndeki mek için yaptıkları müdahaleye konuşmasmda, Avustralya Baş benzediğini söyledi. özal, BM Güvenlik Konseyibakanı ile yaptığı görüşmede Türkiye'nin insan hakları ala nin 649 sayılı kararınm Kıbrısnında imzaladığı uluslararası ta çözüm için "kabul edilmiş sözleşmeler ve ceza yasasında çerçeveyl" oluşturduğunu beliryapılan değişiklikler konusunda terek, 649 sayılı kararda iki topbilgi verdiğini belirtti. Gazeteci lumun eşitliğinin vurgulandığıler, bu konularda Havvke'ın ken nı bildirdi. özal, Havvke'unkine disine ne sorduğunu söyledikle göre daha kısa süren konuşma,rinde özal, "Ona da aynı ceva sında, insan hakları konusuna değinmedi. bı verdim" dedi. Bu arada Avustralya'da gelenek olduğu üzere Havvke'un Havvke "sözlerini desteklemek" için Avustralya Başbakanı Bob kürsüye çağırdığı ana muhaleCumhur fetteki Liberal Parti'nin lideri H a w k e ) d u n a k ş a m başkanı Turgut Özal onuruna John Hewson da Kıbrıs ve insan verdi & yemekte, Kıbrıs ve insan hakları konularında Türkiye ve hakları konusunda Türkıye'yı Avustralya'nın farklı görüşlere sahip olduklarını söyledi. eleştırdı. Hawke, Avustralya ve Türkıİnsan hakları konusunda ise ye'nin Kıbrıs sorunu konusunda Tbperi, Avustralya Başbakanı ve orü a nh 1 l c ı n d e S $ V & olduğunu muhalefet liderinin, gerçek olsöyleyerek, ülkesinin BM Gü mayan iddialara ve belki bugün venlik Konseyi'nin 541, 550 ve Canberra'da yapılan gösterilere 549 sayıh kararlannı destekledi dayanarak bazı iddialarda buğini bildirdi. lunduklarını belirtti. Toperi, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ege "Zaten Cumhurbaşkanı, bu bemenliği ve toprak bütünlüğünü yanı önemsememiştir" dedi. desteklediklerini" kaydeden Sözcü, Hawke'un Kıbrıs ve inHawke, "1983'te KKTC'nin tek san haklarıyla ilgili sözlerinden taraflı olarak ilan edilmesine ötürü cumhurbaşkanından, ikili karşı olduğumuzu hep ifade et görüşmeleri sırasında özür dilediğini de bildirdi. tik" dedi. Özal da yemekten sonra özal'la yaptığı görüşmede, Avustralya'nın, Türkiye'de insan Türkiye Büyükelçiliği'nde Türk haklarıyla ilgili haberlere ilişkin heyeti üyeleriyle sohbet ederken, kaygılarım da dile getirdiğini Hawke'ın kendisine böyle ko1 söyleyen Başbakan, Avustralya nuşmak zorunda olduğunu nın dünyanın her yerinde insan açıkladığını belirterek, bu duruhakları konusunda tutarlı bir tu ma gücenip gücenmediğinin sotum izlediğini belirtti. Hawke, rulması üzerine, "Politikada gii"Kaygılanmızı belirtirken, ülke cenmek olmaz" dedi. nizde insan haklannı dttzeltmek Özal bugün Sydney'e gidecek. ABD'nin Irak planı (Baştarafı 1. Sayfada) Imadiye'nin 10 kilometre batısındaki Sirsenk kasabasında yapımı yarım kalmış havaalanını onarmaya başladılar. Yaklaşık 10 gün sürecek onarım çalışmasından sonra, yardım operasyonunun ağırlık noktasının buraya kayması bekleniyor. Sığmmacılar için resmi olarak 11 nisan tarihinde başlayan operasyon çerçevesinde, müttefik güçlerin Habur smır kapısından Irak'a "istedikleri gibi ve istedikleri miktarda silah ve mühimmat sevkiyatı" yapmaları, Türk askeri yetkililerini kaygılandırmış, bunun üzerine, geçen hafta sonunda Kuzey Irak'a geçecek silah, teçhizat ve mühimmat için Genelkurmay Başkanlığı'ndan "ön izin" alma koşulu geürilmişti. Başta ABD'lîler olmak üzere diğer müttefıkler, Türkiye'nin bu koşulunu "yardım operasyonuna engel" şeklinde yorumlamışlardı. olarak 2 bin 200 asker bulunuyor. Almanya (219), Fransa (1355), tngiltere (4 bin 110), Kanada (79), ttalya (604), tspanya (526), Hollanda (1017)" Operasyon için bölgede bulunan müttefiklerin Türkiye ve Irak topraklarında konuşlu bulunduklan yerler ve asker dökümü de şöyle: Türkiye: Iskenderun (425), İncirlik (yalnızca operasyon için görev yapanlar 4 bin 115), Silopi (3 bin 471), Diyarbakır (1249), Yüksekova (546), Batman (212), Mersin (40). Irak: Zaho (5 bin 604), Amadiye (653), Sirsenk (839), Kanimasi (646), Batufa (409). Saddam asker yığıyor varlarının bir ABD savaş uçağına ateş açmasına ilişkin yaptığı açıklamada Iraklı Tuğgeneral Nushwan Danoun ile Amerikalı Albay Richard Naab'ın dün olayla ilgili bir görüşme yaptıklarını bildirdi. AA'nın haberine göre Kürdistan Demokratik Partisi lideri Mesut Barzani, ülkedeki 3.5 milyon Kürde özerklik verilmesi için Saddam Hüseyin yönetimi ile yapılan görüşmelerin iyi geçtiğini bildirdi. Barzani, Saddam'ın bakanları ile görüşmelerinin üçüncü gününde, bir toplantı öncesi yaptığı açıklamada, Irakb yetkilileri 'oiumlu' bulduğunu söyledi. öte yandan Çokuluslu Güç Komutanı ABD'li General Garner, Kürdistan Demokrat Parti yetkililerinden Kuzey Irak'taki peşmerge kontrol noktalarının kaldırılmasını istedi. ABD'li General Garner, Irak'ın Zaho kenti yakınlarında peşmerge denetiminde bulunan Birsivve nahiyesinde dün KDP Sözcüsü Fazıl Mirani ve KDP bölge s«rumlulanndan Dr. Kemal.Kerküki ile yaptığı görüşmede, peşmergelerin bazı bölgelerde kurdukları kontrol noktalarının kaldırılmasını istedi. Uygulama nasıl? Genelkurmay Başkanlığı'na yakın kaynaklar, müttefiklar tarafından Türkiye'ye sokulan silah, mühimmat ve teçhizatın, Türk topraklarına giriş yapılan yerlerde denetlendiğini ve sayımının gerçekleştirildiğini belirterek, uygulamayı şöyle anlattılar: "Malzemeler sayılıp, denetlendikten sonra, Genelkurmay Başkanlığı'na bildirim yapılı^or. Daha sonra silah, teçhizat, mühimmat ve araçlar Habur kapısından çıkmadan önce, kapıda Türk askeri yetkilileri, GeBelkurmay'a plaka numaraları He geçecek araçlar için bildirimde bulunuyorlar. Araçlann içinde bulunan mühimmatın dökiimü yapılıyor. Eğer girişte yapılan denetimler ile çıkışta beyan edilen malzemeler birbirini tutuyorsa, geçiş için izin veriliyor. Yani ikili bir kontrol mekanizması oluşturduk." Genelkurmay'a yakın kaynaklar, müttefiklerin Kuzey Irak'a sevk ettikleri silah ve malzemenin daha çok bölgeye gönderilen birliklerin emniyetinde kullanıldığını belirttiler. Bu malzemeler, ağırhkh olarak hafif piyade silahlarından Oluşuyor. Yardım operasyonu çerçevesinde bölgede bulunan müttefik güçlerin sayısı 26 bini aştı. Müttefiklerin asker sayısının dökümü ülkelere göre şöyle: "ABD: Sivil (94), hava kuv»etleri: (3 bin 459), kara kuvvetleri: (4 bin 509), deniz kuvvetleri: (459), deniz pivadeleri: (1793). Dogu Akdeniz'deki ABD do•anmasında ise toplam 6 bin 349 asker görev yapıyor. İncirlik Üssü'nde de operasyon dışı (Baştarafı 1. Sayfada) marklık bir anlaşma yapıldığını ve yardımın çoğunun teslim edildiğini söyledi. Konuk bakan "Bazı detaylar için görtişmemiz gerekebilir. Ülkelerimiz arasındaki yoğun işbirliği savunma açısından da geçerlidir" dedi. Stoltenberg'in bu akşam Türkiye'den ayrılması bekleniyor. Irak, ülkenin kuzey kesimindeki müttefik birliklerinin yerine Birleşmiş Milletler gücü yerleştirilmesini reddetti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, dün ABD Başkanı George Bush ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşme öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bağdat yönetiminden, Kuzey Irak'a BM polis gücü verleştirilmesini istemedikleri yolunda çok açık bir mesaj aldığını" söyledi. "Irak, BM gücünii istenıiyor" diyen Cuellar, Başkan Bush ile yapacağı görüşmede, bu konu hakkında karar alacaklarını belirtti. ABD Başkanı Bush ise konuyla ilgili soruları yanıtlamaktan kaçındı. Bush, ABD askerinin en kısa zamanda Kuzey Irak'tan çekilmesini dilediğini söyleyerek "Ancak sanınm bunun için biraz sabırlı olmamız gerekecek" dedi. Zaho'dan arkadaşımız Vedat Yenerer'in bildirdiğine göre Zahoİınadiye arasındaki yol üzerinde bulunan ve İspanyol askerleri tarafından denetim altında tutulan arama noktası dün öğlen saatlerinde kimliği belirsiz kişilerce tarandı. Kısa süren saldırı sırasında ölen ya da yaralanan olmazken, İspanyol askerler arasında panik çıktığı belirtiliyor. Bu arada Zaho bölgesinde bulunan. İspanyol birlikleri,. Za. . ho'dan Imadiye ve Bağdat'a giden üç ayrı yolu denetim altında tutan noktalarda, gidiş ve geliş sırasında yaptığı aramalarda çok sayıda mermi, roket ve değişik mühimmat ele geçirdi. Önceki gün Bağdat'tan Zaho yönüne giden bir araçta yapılan aramada, Kürt asıllı bir kişiye ait bir kutu mermi ele geçirildiği kaydedildi. İspanyol askeri yetkilileri mermilerin muhtemelen peşmergelere gönderileceğini öne sürdü. Silopi'deki ABD askeri sözcüsü, önceki gün Irak uçaksa Resmi görüşmeler tki ülke heyetleri arasında >^pılan resmi görüşmelerde, iki ülkenin çeşitli ekonomik konularda işbirliği yapmaları kararlaştınldı. Bu konular özetle şöyle: • Avustralya Türkiye'ye öğretim görevlileri göndermeyi, Türk öğrencilerin Avustralya'da okumalarım, Türkiye'de üretilen fırkateynlerin bazı elektronik aksamını sağlamayı, karşılıklı charter uçak seferlerinin başlatılmasını ve daha sonra tarifeli seferlere geçilmesini önerdi. • Taraflar, hem Türkiye'nin ihtiyacının karşılanması, hem de reexport imkânları konusunda Avustralya'nın serbest bölgeler Özal: Enflasyon 1994'te yüzde 14'e înecek OSMAN ULAGAY CANBERRA Cumhurbaşkanı Özal'ın AsyaPasifik gezisinin 3. durağı olan Avustralya'nın başkenti Canberra'da dün ilginç bir gün yaşandı. Kıbrıs ve insan hakları konuları değişik vesilelerle gündeme gelirken gezinin ekonomik açıdan belki de en önemli projesi üzerinde görüşmeler yapıldı. olarak tanımlanan işadamı Hancock'un Cumhurbaşkanı Özal ve Türk yetkilileriyle konuştuğu konu Avustralya'nın demir cevherinin Türkiye'de işlenmesini ve Türkiye üzerinden pazarlanmasını öngörüyor. İtalyanların Irak'a satmak üzere hazırladıkları iki milyon ton kapasiteli bir tesisin dünyada geçerli Fıyatların çok altında bir fiyatla satın alınması ve İskenderun'da kurulması söz konusu. 'Avustralya'nın en zengini' Çok zengin demir cevheri yataklarına sahip bulunan Hancock'un bu projeye ortak yatınmcı olarak katılmayı da önerdiği anlaşılıyor. Projenin gerçekleşmesi halinde Türkiye demirçelik endüstrisinde cevherden başlayan üretime geçerek yeni bir aşama yapmış olacak ve dünyadaki iddiasını da arttıracak. Ancak dünkü görüşmelerin bu konuda ilk adımlardan birini oluşturduğunu ve projenin gerçekleşmesinin kesin olmadığını da belirtmek gerekiyor. Normal koşullarda Özal'ı çok heyecanlandırabilecek olan böyle bir projenin bile Cumhurbaşkanı'nın yüzünden pek eksik olmayan düşünceli hali değiştîremediği görülüyor. Burada çeşitli vesilelerle Kıbrıs sorununun ve insan hakları konusunun gündeme getirilmesi de herhalde Özal'ı biraz rahatsız etmiş olabilir. Ama sanki kafasını asıl luydu. Yaptığı konuşmada öncelikle ekonomik konulara değinen özal'ın, 1994'te enflasyonu yüzde 14'e indireceğini söylemesi üzerine ozellikle Türk kaDün Canberra'da Özal ile filesinde herkes birbirine bakaonun gelişini protesto etmek is rak 'Yüzde 14 mü dedi?' diye teyen gruplar ve Özal'ı alkışla şaşkınhğmı ifade etti. mak için toplanan Türkler araÖzal'ın Şehitler Anıtı'na çek sında âdeta bir kovalamaca oy lçn koyması ve Şehitler Müzenandı. Önce Özal'ın bir konuş si'ne gelişi sırasında yine yerlema yapacağı Ulusal Basın Ku rini alan protestocular, bu kez lübü'nün önünde toplanan pro karşılannda Türklerden oluşan testocular^ Kuveyt sorunu ile ve özal'ı desteklemek üzere topKıbrıs arasında bağlantı kura landıkları anlaşılan bir grubu rak 'Özal eşittir Hüseyin', 'Kıb buldular. Avustralya Başbakanı Bob tıs'tan askerler çekilsîn', 'Kürtlere baskıya son' yazılı pankart• Havvke'un Cumhurbaşkanı y özal onuruna verdiği akşam yelarla gösteriler yaptılar. meğinde yaptığı konuşmada, özal, Basın Kulübü'nde yap nezaket sınırlarını zorlamamatığı konuşmada ve verdiği ce ya dikkat ederek Kıbrıs soruvaplarda oldukça formda gö nunda Türkiye ile görüş ayrılıkründü. Konuşmayı izleyen Türk larına değinmesi ve insan hakişadamları özal'a hayranlıkla larıihlaHerindensözetmesi, bu » n ı b i r k e z d a h a d l l e getırırken konulara vermek zorunda kalgenel izlenim de oldukça olum dığı önemi gösteriyordu. meşgul eden şey ANAP'taki ve iç politikadaki gelişmeler. Bakahm bu meşguliyet, sonunda nasıl bir sonuç verecek?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle