Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ŞUBAT 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/J1
Lübnan'daki
rehineler
• LONDRA (AA) —
Ingiltere Iran'dan
Lübnan'daki lngjliz
lehinelerin serbest
bırakılması için çabalannı
arttınnasını ve casusluk
suçundan lran tarafından
hapsedilen Ingiliz işadamı
Roger Cooper'in durumunu
yeniden gözden geçirmesini
istedi. Ingiltere bu
isteklerini Dışişleri Bakan
Yardımcısı Douglas Mogg
ile tran maslahatgüzarı
Şemseddin Karekani
arasında dün Londra'da
yapüan görüşme sırasında
iletti. Dışişleri Bakanlığı,
iki yetkili arasında yapılan
göruşmeleri 'yararlı' olarak
niteledi.
Ertelenen
grevler
• WASHINGTON (Reuter)
— ABD'de demiryolu
işkolundaki işveren ve işçi
sendikaları, ülke çapındaki
demiryolu grevini Körfez
savaşı nedeniyle 60 gün
süre ile ertelediler. Her iki
taraf ycni bir sözleşme için
iki yıldan beri görüşmelerde
bulunuyorlardı. Demiryolu
Sendikası'nın lideri Richard
Kilroy, "Bu karan Körfez
krizinin bu kritik
günlerinde demiryolu
taşımacılığını engellememek
için aldık" dedi. Amerikan
demiryolu kaynaklarına
göre ABD demiryolları
ağustos ile ocak arasında
on beş bin vagon askeri
malzeme taşıdılaı.
G.Afrika'da
anlaşma
• CAPE T0WN (AA) —
Afrika Ulusal Kongresi
(ANQ lideri Nelson
Mandela ile Güney Afrika
Devlet Başkanı arasında
dün yapılan görüşmelerde,
ANC'nin silahlı mücadelesi
konusunda var olan görüş
aynlıklarmın giderildiği
açıklandı. Görüşmelerden
sonra yayınlanan ortak
bildiride, geçen ağustos
ayında yönetimle ANC
arasında yapılan ve
ANC'nin, silahlı
mücadeleden bazı şartlara
karşıhk vazgeçmesini
öngören anlaşmanın
uygulanmasındaki
aksaklıklann giderildiği
belirtildi. Ortak bildiride,
bu anlaşmanın en kısa süre
içfnde -Güney Afrika
Bakanlar Kunüu ve ANC
Ulusal Yürütme Komitesi
tarafından onaylanacağı
kaydedildi. Dünkü toplantı,
geçen ağustos ayında
yönetimle ANC arasında
yapılan anlaşmanın, silahlı
mücadele ve buna "benzer"
eylemler konusundaki
hükümlerin yorumunda
anlaşmazlık çıkması uzerine
yapıldı.
Paktın feshi
gürprizdegil
• ANKARA (ANKA) —
Varşova Paktı'nm
feshedileceği yolunda
Moskova'da yapılan
açıklama Ankara'da sürpriz
yaratmadı. Dışişleri
Bakanüğı Sözcüsü Murat
Sungar, "Doğu-Batı
ilişkililerinin bugünkü
durumunda Varşova
Paktı'nın geçerliliği
kalmamıştı" dedi. Dışişleri
Sözcüsü Murat Sungar,
haftalık olağan basın
toplantısında Varşova
Paktı'nın dağıtılmasıyla
NATO'nun rolünün değişip
değişmeyeceğine ilişkin bır
soru uzerine, NATO'nun
kalması gerektiğini belirtti.
Murat Sungar, şöyle dedi:
"NATO esas itibarıyla
Varşova Paktı'na karşı
kurulmuş bir teşkilat. Fakat
bununla birlikte çok önemli
bir görev yapıyor.
Müttefikler arasında bir
istişare mekanizması olarak
karşımıza çıkıyor. Türkiye
NATO'nun özellikle bir
istişare mekanizması olarak
devam etmesi gereğine
inanmaktadır;'
Ayin sırasuıda
izdiham:35ölü
• MEXIC0 CITY (AA)
— Meksika'da binlerce
kişinin ayin düzenlenen bir
kiliseye aym anda girmeye
kalkışması uzerine yaklaşık
35 kişinin ezilerek öldüğü
bildirildi. Acil yardım
servisi başkanı Doktor
Rodolfo Bribiesca,
başkentin 50 kilometre
güneyindeki Chalma
kilisesindeki faciada
yaklaşık 30 kişinin de
yaralandığını açıkladı.
Doktor Bribiesca, olay
sırasında 8-10 bin kişinin
kiliseye girmek için
birbirlerini ezdiklerini
söyledi. Paskalya'ya kadar
surecek olan 40 günluk
oruç öncesinde her yıl
Katolikler, Meksika'nın
çeşitli bölgelerinden hareket
ederek Chalma'da bir araya
geüyorlar.
Dışişleri Bakanı KurtcebeAlptemoçin, Körfez gezisinin ikinci durağı olan Kahire'de
'Bölge baruşına katkıya hazımz'Dışişleri Bakanı Alptemoçin, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü
Mübarek tarafından kabul edildi^ Alptemoçin, Mübarek'e
Cumhurbaşkanı özal'ın sözlü bir "iyi niyet" mesajım iletti.
KAHtRE (Cnmhuriyet) — Ortadoğu'ya
yaptığı "aabu yoklama" tunınu sürdüren
Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, Su-
riye'deki temaslannı tamamlayarak dün Mı-
sır'ın başkenti Kahire'ye geçti. Alptemoçin,
Kahire'de Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mü-
barek tarafından kabul edildi, ardından da
Dışişleri Bakanı Ismet Abdümecit ile bir ara-
ya geldi.
Alptemoçin, Şam'dan aynlmadan önce ba-
sına yaptığı kısa açıklamada, Suriye*deki te-
maslannın son derece olumlu bir atmosfer
içinde geçtiğini söyledi. Alptemoçin ayrıca
Suriye Devlet Başkanı Haftz Esad'ı Cumhur-
başkanı özal adına Türkiye'ye davet ettiğini
açıkladı. Kendisinin de Suriye Dışişleri Ba-
kanı Faruk Ei Sara'yı Türkiye'ye davet etti-
ğini bildiren Alptemoçin, bu ziyaretlerin en
kısa zamanda gerçekleştirılmesine çahşılaca-
Sını söyledi. 10.30'da Kahire Havaalam'na
inen Alptemoçin, burada evsahibi Dışişleri
Bakanı lsmet Abdülmecit tarafından karşı-
landı. Herhangi bir açıklamanın yapılmadı-
ğı karşılamada Mısırlı yetkililer, Alptemoçin
ile beraberindeki heyet üyelerinin ve Türk ga-
zetecilerin Hüsnü Mubarek'in sarayına hare-
ket etmek üzere bekleyen arabalara süratle
binmelerini sağladılar.
Alptemoçin ve beraberindekiler, pasaport
işlemleri bile yapılmadan havaalanı çıkışma
koşar adımlarla ilerlediler. Daha sonra Mı-
sırlı yetkililerin bildirdiğine göre bu telaş,
beklenmedik bir şekilde dün Kahire'ye gelen
Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi-
nin de Alptemoçin'i kabulünden hemen sonra
Hüsnü Mübarek ile görüşecek olmasından
kaynaklandı.
Cumhurbaşkanhğı Sarayı'nda Alptemo-
çin'i karşılayan Mübarek, burada kendisiyle
gazetecilerin önünde bir sure sohbet etti. Su-
riye Devlet Başkanı'nı kasteden Mübarek,
"Kardeşim Hafız Esad nasıl" diye sordu.
Alptemoçin'in Şam'da Esad ile yaptığı görüş-
menin iki buçuk saat kadar sürdıiğünü be-
lirtmesi uzerine Mübarek, esprili bir şekilde,
"O bir şey değil, çok daha fazla
koDuşabüirdi" dedi.
Mübarek ile Alptemoçin arasında basına
kapalı olarak yapılan görüşme bir saat sür-
dü. Dışişleri Bakanı Abdülmecit de görüşme-
de haar bulundu. Görüşme çıkışmda iki Dı-
şişleri Bakanı gazetecilerin sorulanna kısa ya-
nıtlar verdiler. Alptemoçin bir soru uzerine,
Hüsnü Mübarek Ûe Körfez savaşındaki mev-
cut durum, savaş sonrasında beklenen geliş-
meler ve iki ülke arasındaki ilişkilerin geliş-
tirilmesi konulannm ele alındığını bildirdi.
Türkiye'nin savaş sonrasında oluşturulması
planlanan bir güvenlik sisteminde Araplann
yanında yer alıp almayacağma ilişkin bir so-
ruyu da yanıtlayan Alptemoçin, "ileriye yö-
nelik birçok senaryo üzerinde durulduğunu,
ancak kesin bir şey söylemeden önce savaşın
sonunu bekleyip görmek gerektiğini" belirt-
ti. Alptemoçin buna rağmen "kendiâne ih-
tiyaç duyulması durumunda Türkiye'nin böl-
gede banş ve istikrann saglanmasını amaç-
layan herhangi bir örgüte kaülmaya hazır
olduğunu" kaydetti.
Alptemoçin, Irak'tan Türkiye'ye bir saldı-
nmn beklenip beklenmediğine ilişkin bir so-
ruya ise "hayır" yanıtını vermekle yetindi.
Mısır Dışişleri Bakanı Abdülmecit ise,
"Bazı Arap ülkeleri, Irak'a karşı yürütülen
operasyonun BM Güvenlik Konse>i'nin 678
saydı kararını aştığıtu bildiriyorlar. Mısır da
aynı görüşte mi?" şekindeki bir soruyu ya-
nıtlarken kendilerinin bu görüşte olmadıkla-
nnı bildirdi.
BM karannın gayet net olduğunu belirten
Abdülmecit, operasyonun durdurulmasının
sorumluluğunun Irak Devlet Başkanı Sad-
dam Hüseyin'in elinde olduğunu söyledi. Ab-
dülmecit, Irak'm kayıtsız ve şartsız olarak Ku-
veyt'ten çekihnesi ve Kuveyt'in meşru yöne-
timinin dönmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Abdülmecit, bir başka soru uzerine, Kör-
fez bölgesi için ileriye dönük olarak öngörü-
KAHİRE NOTLARI
Mısır kan ağlıyor
Mısır için şubat ayı, turizm sezonunun
donığu, turist ise başlıca ekmek kapısı.
Ancak savaşın Avrupa'ya yaydığı korku
nedeniyle Mısır bu yıl bomboş.
SEMİH İDtZ
KAHtRE — Bir başka olur
Kahire şubatta. Yazın boğucu
sıcağı geride kalmıştır; hava ne
soğuk ne de sıcaktır. Yumuşak
ruzgâr hafıften eserken, güneşin
bu mevsimde yaydığı loş ışıkta
Nil'i seyretmek, insanın içini fe-
rahlatır. Lawrence DurreU ve
Kavafi'den Nedp Mahfaz'a ka-
dar bunca yazan bu ülkeye ce-
ken romantik cazibeyi hemen
anlarsınız.
Şubat ayı, Mısır için turizm
sezonunun donığu, turist ise bu
ülke için başlıca ekmek kapısı,
ama bu yıl mısır bomboş. Kör-
fez savaşımn Avrupa'da yaydı-
ğı korku, birçok uçak şirketinin
bölgeye düzenlediği seferlerini
iptal etmesiyle birleşince, geliri-
ni bu kaynaktan sağlayan yüz
binlerce kişiye, kan ağlamak
kalrmş.
Restoranlar ve kulüpler ke-
penklerini çekmiş, oteller bom-
boş. \Nİ1 Kraliçesf gibi binbir
çağnşunı olan isimli, ışıklı ve
canlı müzüüi 'Restoran Gemfle-
ri% bu 'nehuienin anası'nın kı-
yılarında hüzünlü hüzünlü bek-
liyorlar. Piramitler ise, beş bin
yühk görkemlerini hâlâ koru-
yor. Ama ziyaretçi yok. O ka-
dar ki girişteki kapıya zincir vu-
nılmuş.
Evet, Avrupahlann aksine,
Kahire'yi yaz aylannda seven ve
ülkelerinin işgal edilmesiyle Mı-
sır'da mahsur kalan Kuveytliler,
halen aynı beş yıldızh otellerde
kahyorlar. Ülkelerine dönecek-
leri gunü, 'Semiramis' Oteli'-
ninki gibi ihtişamlı lobilerde
bekliyorlar. Kahireliler, Kuveyt-
liler ve yabana gazetecilerle baş-
başa kalmışlar.
Bu mutsuz durum tabii ters
bir şekilde olsa bile Dışişleri Ba-
kanı Alptemoçin'i Mısır'da iz-
leyen biz gazetecilerin işine ge-
liyor. Otel lobisinden girer gir-
mez kral muamelesi görüyorsu-
nuz. Lobideki kıza, "Bana han-
gi o4ayı vereceksiaiz?" diye
sorduğûnuzda da, Seç begen
hepsi senin" gibi esprili yanıt-
lar alıyorsunuz.
Bavulunuz odanıza taşıyan
şişman ve geleneksel giysileri
içindeki 'Porter'a biraz sıkıla-
rak, "Maalesef Mısır Iirası ala-
madım daha. Dolar olur mu?"
diye sorduğûnuzda da hemen
"No proMem liı" yanıtını alı-
yorsunuz. Bahşiş olarak verdi-
ğimiz iki dolan görur görmez
inci beyazı dişleri parlıyor ve
görkemli bir "YVetcome to Ca-
iro sir" cekerek odadan ayrılı-
yor.
Otelde kat menejeriile konu-
şuyoruz. ' "Dnrnm feaa
gözüküyor" diyoruz.
"Sonnayın" diyor ve ekhyor,
"Çok insan aç kalacak, ba mev-
simde topladıklan paralan yıl
boynnca harcarlar."
Evet, "Wdcome to Cairo",
ama geçmiş yülarda her köşede
duyduğimuz bu neşeli sözler, bu
yıl ne yazık ki muhatap bulamı-
yor.
ATLI GÖSTERİ— Amman yakınlannda toplanan 8000 kisi, atlanyla ve bayraklanyla Irak için ve müttenk knvvetlere karşı
bir gösteri düzeniedi. (Fotoğraf: AFP)
len güvenlik sisteminin esaslanmn dışandan
empoze edilmeden bölge ülkeleri arasında
saptanması gerektiğini bildirdi. Abdülmecit,
Arap olmayan bölge ülkelerinin bu sistemde
bir tür "ortaklık" statusüyle katılabilecekle-
rini ifade etti. Alptemoçin ve Mısır Dı-
şişleri Bakanı Abdülmecit başkanlığında da-
ha sonra yapılan resmi heyetlerarası görüş-
melerinin ana gündem maddesini yine Kör-
fez bunahmı oluşturdu.
Türk heyetine yakın bir yetkili, Dışişleri
Bakanı Alptemoçin'in Kahire'deki temaslan
hakkında bilgi verirken şunlan söyledi:
"Buradan somut bir sonucun çıkması bek-
lenmemeli. Herkes şo anda fikir üretiyor ve
karşılıkh olarak nabız yoklayor. Ancak mev-
cut ortamda bunun da biıyük onemi var. Bazı
Arap ülkeieri Mısır'ı sevseler de sevmeseler
de Kahire'yi Arap diinyasının başkenti ola-
rak göriiyoriar. Nitekim Arap Birliği'nin mer-
kezinin burada bulanması boşuna değil. Bu
açıdan bakıldıgında karşüıklı görüş alışveri-
şinde Mısır'ın söyleyecekleri Türkiye acısın-
dan da önem taşıyor."
ANKARA
Arafat'a
tepki
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) — Ankara, FUistin Devlet
Başkanı Yaser Arafat'ın Kıbns
ile Kuveyt arasında benzeriik
kurmasından duyulan rahatsız-
hğı FKÖ Temsilciliği'ne iletti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mu-
rat Sungar, "Arafat'ın ayıklama-
lannı yadırgadıklannı" söyledi.
Murat Sungar, basın mensupla-
ruıın çeşitli konulara ilişkin so-
rulanm yamtladı. Sungar, bir
gazetecinin "Arafat'ın Türkiye
hakkında Osmanh tmparatoriu-
gn ifadesini knllanmasını nasıl
kaışıuyoreunıu?" şeklindeki so-
nısuna şu yanıtı verdi:
"FilistiD liderlerinin son za-
manlardaki benzetmelerini ya-
dırgadıgımızı söyleyebilirim.
Özellikle Kuveyt-Kıbns konu-
sunda yapmış oidugu beozetme-
leri yadngadıtımız buradaki Fi-
listin TemsUdligine bttdirilmiş-
tir. Bir devlet bilinci içerisude
davranmalan gerektiğini dnşü-
nüyoruz. Bu nhatsızhgınuz bn-
radakiteşebbüsterimizieyüksek
seviyede FUistiı Temsilcisi'nin
dikkatine getirilmiştir. Keza o
da bu konudald üzüntülerini bi-
dirmistir."
FKÖ Temsilciliği'ne iletüen
rahatsızlığın bir protesto olup
olmadığına ilişkin bir soruya ise
Sungar, "Protesto defil, rahat-
si7hğımi7i dfle getirdik. O da
üzüntülerini beyan etti" karşılı-
ğım verdi.
Sözcü Sungar, Kıbns konu-
sunda yöneltilen bir soruya ise,
Türkiye'ye Kıbns konusunda bir
baskı olmadığı yamtmı verdi.
MuhafazakârAmerikalılar, CNN'e ateşpüskürüyor
CNN: ABD'nin geritepen silahıDünyaca ünlü TV kurumunun Bağdat muhabiri Peter Arnett'm
Saddam Hüseyin'in propagandasım yaptığı iddia ediliyor.
Muhafazakâr çevreler Arnett'm Bağdat'tan çekilmesini istiyor.
Dış Haberler Servisi — Irak'ı Kuveyt'ten
çıkarmak amacıyla başlatılan Körfez sava-
şını ilk günlerde dakikası dakikasına izledi-
ğimiz CNN televizyonu ve Bağdat'taki mu-
habiri Peter Arnett, ABD'de eleştirilerin he-
defi oluyor. Cumhuriyetçi Parti Senatörü
Alan Simpson'm, Irak sempatizanı olduğu-
nu ileri sürdüğü Arnett, artık "Bağdat yö-
netiminin propagandasını yapmakla" suçla-
nıyor ve bu ülkeden geri çekilmesi isteniyor.
Muhafazakâr Medya'da Doğnıluk Med-
ya (Accurery in Media) gnıbu Başkanı Re-
ed Irvine, önceki gün düzenlediği bir basın
toplantısında, Cable News Network'ün
(CNN) ve Bağdat'taki muhabirleri Peter Ar-
nett'm Irak'tan çıkanlmasına çahştıklannı
açıkladı. Medyayı eleştiren çeşitli gruplan-
mn temsilcilerinin de katıldığı bu toplantı-
da, Başkan George Bush'a, CNN'in Irak'ta
çakşmasma izin ve: en karan iptal etmesi için
çağnda bulunduklan da kaydedildi.
Reuter'in haberine göre Irvine, Irak lide-
ri Saddam Hüseyin'in "Peter Arnett ve yar-
dımcılannı yönlendinnede oldukça başarüı
olduğunu", Saddam'ın böylece "Körfez'de-
Id amacıaa nlaşmak için gerekli yardımı el-
de etmiş olduğunu" belirtti.
Reed Irvine, Peter Arnett'ı "bedava propa-
gandacı" olarak nitelerken, onu William
Joyce ile karşılaştırdı. Ingiliz vatandaşı olan
Joyce, 2. Dünya Savaşı'nda Hitler'in "kira-
uk propagandacısı"ydı ve "Lord Hew Hew"
olarak tammyordu. Aym dönemde Japon-
lar için yayın yapan Amerikah Iva Toguri de
"Tokyo Gülü" olarak tammyordu.
Joyce, savaştan sonra vatan hainliği ile
suçlanmış ve Ingüizler tarafından idam edi-
Urken, Tuguri de Amerikalüar tarafından
hapse atılmıştı. Irvine, Arnett için de aynı
yazgının söz konusu olduğunu düşünmedi-
ğini söyledi. Ancak Amett'in Vietnam sava-
şındaki durumu ile ilgüi soruşturmalan sür-
dürdüklerini kaydetti.
Reed Irvine, hiçbir kimsenin Bağdat'tan
Amerika için haber geçmemesi gerektiğini
söyledi. Irvine'e göre "Düşmana yardım et-
meseler, düşman onlann orada bulunması-
na izin vermez."
CNN sözcüsü, kuruluşun suçlamalara ya-
nıt vermeyeceğini açıkladı, ancak CNN Yö-
netim Kurulu Başkanı Yardımcısı Ed Tur-
ner'in bir açıklamasına da yer verildi. Tur-
ner, "Kuruluşumuz hiçbir zaman kötu şekil-
de temsil edilmemiştir" derken, CNN'in
Bağdat haberlerinin Irak sansüründen geçi-
rildiğine de işaret etti. Turner, "CNN ve Ar-
nett'in şartlara bağımh olarak kusurlu, sınırlı
ve tehlike içinde olduklarmı" belirtti.
Peter Arnett ise dün canlı yayında CNN
spikerinin sansürle ilgili bir sorusunu "Bag-
dat yönetimi 'ne görüyorsanu onu söyleyin'
demek dışında bir sansür uygulamıyor" şek-
linde yamtladı. Arnett, şimdiye kadar sade-
ce savaştan zarar gören sivil bölgelerde gez-
dirildiklerini, askeri üslere götürulmedikle-
rini de kaydetti. ARNETT — Mnhafazakarlann ateşi alünda.
Soğukkıştan, sıcaksavaştankorkmaym... ZİBR0KAMİNalm
PeşinjsımMaksitle ödeyin...
ZİBRO KAMİN sıcaklığı peşin.
Ödeme ayda 115.000 liradan
başlayan taksitlerle...
Hemen bir ZİBRO KAMİN alın,
taksitleri ısınırken ödeyin.
Ayrıntılı bilgi
ZİBRO KAMİN
Satış Mağazalarında...
jfeu»jjork®tn«ö, havasaldınlannın sürdürülmesigerektiğinisavunuyor
s a y a ş ı tehlİkekrle CİOİU3
D^ Haberler Servisi — Körfez'de kara
savaşımn ne zaman baslayacağı yoğun ola-
rak tartışılırken, bu konuda endişeli görüş-
ler de ileri sürülüyor. The New York Times
gazetesi, Irak'a karşı girişilecek bir kara sal-
dınsuun çeşitli riskleri banndırdığım beür-
terek hava saldınlanna devam edilmesini
savunuyor. Gazeteye göre Körfez'de baş-
layacak bir kara savaşı, ABD ve müttefik-
leri için saruldığı kadar kolay değil.
The New York Times'ın International
Herald Tribune gazetesinde kara savaşına
ilişkin olarak çıkan yorumunda, ABD için
çeşitli risklere işaret edilerek bir durum de-
ğerlendirmesi yapılıyor. Gazete, kara savaşı
ve getireceği riskler konusunda şu görüşle-
ri savunuyor:
ABD Başkanı George Bush, özellikle 8
Kasım 1990 tarihinden itibaren savaş yan-
hsı bir tutum izlemeye başladı. Bunda
Irak'a karşı uygulanan ekonomik ambar-
gonun başanh olamayacağı göruşü etken
oldu. Bush, şimdi de Irak'm Kuveyt'ten çı-
kartüması ve Saddam'ın nükleer, kimyasal
ve biyolojik gücünün etkisiz hale getirilmesi
için kara savaşım istiyor.
Kara savaşıyla ilgili olarak ABD'de iki
görüş hâkim. Bunların bırincisi kara sava-
şımn "olumlu" yanını göz önüne alıyor,
ikincisi ise bu konuda çeşitli endişeleri içe-
ren görüşler olarak sivnliyor. Her iki gö-
rüş de bilgili ve deneyimli uzmanlarca sa-
vunuluyor.
Bu görüşleri bir potada eritmek için ko-
lay bir yol yok. Ancak şu soru sorulduğun-
da iş değisiyor: "Bu acele neden?" Kara sa-
vaşımn bir an önce başlamasına ilişkin gö-
rüşlere şu üç başhk altında yanıt verilebilir:
Zamanlama onceUği — Müttefiklerin ha-
va gücü tartışmasız bir biçimde etkili. Sa-
vaş uçaklan, Irak'm tank ve toplanna karşı
New York Times'a göre ABD
Başkam Bush, savaşı karaya
çekmek isteyerek riski
arttırıyor. Gazete, kara
savaşında ABD'nin çok fazla
kayıp vereceğini ve böylece
Amerikan kamuoyunun
Bush'tan desteğini
çekebileceğini ileri sürüyor.
saldırıya başlamış oulunuyorlar. Bu tür
bombardıman sürerse ABD fazla kayıp ver-
meden Irak güçlerini imha edebilir. Süren
hava saldırılan, Irak'ın askeri gücünü gi-
derek zayıflatıyor.
Hftkimiyetten kavgaya — Müttefiklerin
havadaki avantajı, karada görülmeyebilir.
Irak ordusu, Iran'la 8 sene savaşmış bir or-
du. Üzücü olaylar karşısında ne yapılaca-
ğını biliyorlar. Bu nedenle stratejiyi, Sad-
dam Hüseyin'in istediği biçimde oynama-
nın amacı ne? Tanklar karşı karşıya geldi-
ğinde verilecek kayıp artacak. ABD Başka-
nı Bush, yeni bir Vietnam yaratmamakta
istekli mi, yoksa ABD'yi yeni bir Vietnam'a
mı sürükleyecek?
Dunna noktalan — Savaş giderek çarpık
bir biçimde isliyor. Çokuluslu gücün komu-
tam General Norman Schwarzkopfu din-
lediğimizde, "Evet, savaş, bir koregrafidir.
Orkestra çalmaya başladı, ancak bazıları
orkestramn dışında çalmaya hevesleniyor"
diyor.
Bütün bunlar göz önüne ahndığında, ka-
ra savaşımn çeşitli riskleri içinde barındır-
dığı görülüyor. Havadan yere inmek sava-
şın riskini arttınr ve Bush, bu riski yükselt-
meye çahşıyor. Kara savaşmdaki kayıplar,
kızgın bir Amerikan kamuoyu yaratabilir
ve artık bu konuda onlardan hiçbir destek
beklenemez.
Kara savaşı, Kuveyt'ten yayıhp Irak iç-
lerine kadar genişlerse o zaman kayıplar da-
ha da artacaktır. Bu durum da savaş son-
rasında Arap dünyası ile olan ilişkilere göl-
ge düşurecektir. Böyle bir durum, Sad-
dam'ın Arap dünyası içindeki kredisini art-
UrabUir. Hatta hatta, kara savaşı sonucun-
da ortaya çıkacak Irak kayıplan, çokulus-
lu güç içerisinde yer alan Arap ülkelerinin
bile tepkilerine yol açabilir.