Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 EKONOMİ 21 EKİM 1991
BORSA NOTLARI ABDURRAHMAN YILDIRIM
Umuda doğru bir yolculuk mu?
Geçmişte sağda bir parti
kurulacaksa veya seçime
gidilecekse öncelikle Çifteha-
vuzlar'a uğrayıp el öpülürdü.
Şimdi devir değişti, sağ-sol
bütün pariiler borsaya gelip
arzı endam ediyorlar. Seçim-
den önce 4 siyasi partinin eko
nomi kurmayı ile Cumhurbaş-
kanı, borsayı ziyaret etti. Çe-
şitli vaatlerde bulundular. Par-
tiler programlarında borsaya
yer verdiler, hatta gazetelere
bu konuda ilan veren parti da-
hi çıktı. Bunun nedeni elbette
ki borsa aşkından değildi, bir
milyona vardığı tahmin edilen
yatırımcı sayısındandı.
Şimdi yeni bir döneme girı-
liyor. Yeni iktidart, yeni ekono-
mi yöntemiyle borsaya yeni et-
kileri olacak bir dönem bu. ik-
tidara gelecek parti veya par-
tiler bakaJım seçim öncesın-
deki iigiierini seçim sonrasın-
da da sürdürecekler mi?
Yoksa, vatandaşa yaptıklan gı-
bi gelecek seçime kadar bor-
sayı boşlayacak, yüzüstü mü
bırakacaklar?
Bir mılyon yatırımcı sayısını,
1990 yılı Kurban Bayramı'nda
İstanbul Bayram Gazetesi'ne
yazdığım borsa haberinin için-
de bir cümle olarak geçırmiş-
tim. Haberın başlığı "Bir mil-
yon kişi borsada oynuyor"
diye verildiğinden, bu çok tut-
tu ve rakam o zamandan kal-
dı. Tahmine dayalı bir rakam-
dı ve bu konuda şimdiye kadar
birçalışma yapılmadı. Sıyasi-
ler de bu rakama güvenerek
borsaya "yafırım" yaptılar.
Benım tavsıyem yeni iktidann
borsa işine önce bir anketle.
Türkiye'de ne kadar borsa ya-
tırımcısı olduğunu belırleme-
siyle başlamasıdır. Üstelik ık-
tidar döneminin sonunda ya-
prlacak yeni anketle borsayı
nereden nereye götürdukleri-
ne de lyi bir temel oluşturur bu
anket. Sonra iş sağlıklı bir pi-
yasanm düzenlenmesine ge-
lebilir. Nedir bunlar?
• Mevzuatın yeniden dü-
zentenmesi ve günümüze
uyarlanması.
• Kamuoyunun sürekli ay-
dınlatılmasını sağlayacak me-
kanizmalann kurulması ve bu-
nun hukuki aityapısının oluş-
turulması.
• Yatırımcının korunması,
bunun için denetimlerin art-
tırılması yanında kamuoyu-
nun sürekli aydınlatılması ve
temettü verimini yükseltici
önlemlerin alınması.
• Borsanın spekülatif yatı-
rımcı yapısını dengelemek ve
daha reel bir piyasa oluştura-
rak geniş kitlelerı çekmek için
kurumsal yatırımcıların pıya-
saya gırışının sağlanması. Ya-
tırımcı fonlan, sigorta şirketlerı
market makerlar gıbi.
• Zorunlu Tasarruf Fonu1
nun KİT'lerin açıklarını ka-
patma yerine hiç değilse
bundan sonraki gelirlerinin
bir bölümünün fonlar veya
başka mekanizmalarla bor-
saya sokulması.
• Hepsinden önemlisı de
sermaye piyasası kurufuşları
arasında bir eşgüdümün sağ-
lanması. SPK, IMKB, Hazine^
nin ilgili bakanlık çatısı altında
koordineli çalışması.
Piyasa için bu vb düzenle-
meler yapılmazsa zaten fırtı-
nalı bir dönemden gelen bor-
sa yeni fırtınalara dayanamaz,
lyıce hırpalanır ve ekonomiye
kaynak yaratma fonksiyonunu
yerine getıremez.
Iktidara gelecek siyasi par-
tılere, borsanın öneminı ve iş-
levini kavratma yönünden 20
Ekim genel seçimlerı bir dö-
nüm noktası olmuştur. Yeni ik-
tidar, borsa için yeni bir döne-
min açılması ve borsanın
maddi kaynak gerektırmeyen
sorunlarının çözülmesi için iyi
bir fırsattır.
Bakalım yeni iktidar ve ser-
maye piyasası ile ilgili kurum-
lar, bu fırsatı iyi kullanabile-
cekler mi?
Açığa
şatış
lorsa yönetimi gün içinde
'yapılan tüm alım satımla-
raarthısselerin "mahsup"u-
nu kaldırıp takasta teslimini
isteyerek "açığa satışı" bir
ölçüde sınırladı. Mevzuatta
dûzenlenmemiş bir "açığa
satışın" piyasa üzerindeki
spekülatifve yıkıcı etkisi dik-
kate alındığında yerinde bir
karardı bu. Ama aynı zaman-
da gecikmtş ve aracı kuruluş-
lardaemanetteduranmüşte-
ri portföyleri varken etkisi sı-
nıriı kaJacak bir karardı.
Dileriz, borsayönetiminin bu
kararı, günlük fıyat değişım
sınınnın yüzde 10 dan yüzde
5'e indirılmesine ve ardından
bundan vazgecılmesı kararı-
nadönüşmez.
Söksa'da neler oluyor?
Söksa, Sinop'ta kurulu birör-
me konfeksiyon fabrikası.
Şirkete yüzde 30 payla Sınop
Ozel idaresi, yüzde 29 payla
Türkıye Kalkınma Bankası'na
ait Tekstil Motding ve yüzde 10
payla TurkiyeKalkınma Bankası
ortak. Geri kalan hisseier ise kü-
çük ortakların ve halkın elinde.
İhracata dayalı iş yapan kü-
çük, ama kârlı çalışan bir şirket.
Bu yıl içinde Körfez krizi nede-
niyleAlmanya'dan gelen ekstra
bir taJepden dolayı kapasıtesı-
ninüstündeişyaptı. Buneden-
le de borsada işlemgören hısse
senetlen yatırımcılar tarafından
talep görüyor. 1991 yılı ilk yarı-
sında borsanın en fazfa değer
artışı yapan hissesıydı, sonra
gerisıralaraduştü.
Ama gelin görün ki bu şirket-
te bir şeyler oluyor. 1990 yılı ge-
nel kurulunutoplamamış,dola-
yısıyla temettü dağıtma kararını
daalmamış. Şirketgenel müdü-
rü Nafi Yürekli ise bir süreönce
görevınden alınmış. Mevzuat
gereğince şirketin genel kurulu-
nu mart ayı sonuna kadar yap-
ması ve ne kadar temettü dağı-
tacağını kararlaştrmasıgerekı-
yordu. Bu temettünün dağılımı-
nıdaengeçeylül ayı sonuna ka-
dar gerçekleştirmiş olmalıydı.
Ama bütün bunların hiçbiri ya-
pılmamış. Bir yanda mevzuat,
diğeryanda mevzuatın çiğnen-
mesi var. Yargını n rtarekete geç-
mesi için ortaklardan birinin
"haklarının kaybolduğuna"
dair dava açması gerekıyordu.
Bugüne kadar bunu yapacak bir
"babayiğit ortak" da çıkma-
mış. SPK'da da ses seda yok.
Şimdi bütün gözler 27 ekim-
deyapılacakgenel kurulda. Bel-
ki şirkette neler olup bittiğinin
ipuçlarını bu toplantıda öğrene-
bileceğiz. Yeni yıla 2 aykala ge-
nel kurulunuz ve dağıtacağınız
temettü hayırlı olsun efendim.
VanCovert
borsası
Bilgisayar sıstemini seçme
çalışmalarını sürdüren
İMKB bu konudaki ikinci ge-
zisine çıkıyor. Borsa yönetimi
ve aracı üyelerden oluşan bir
heyet 26-29 ekim tarihlerin-
den Kanada'nın Van Covert
borsasını ziyaret edecekler.
Aynı amaçla ağustos ayının
ilk yarısında Norveç'in Oslo
borsasında incelemelerde
bulunan İMKB heyeti, İstinye
1
deki yeni binasına uygulaya-
cağı sistem konusunda bu
geziden sonra kesin karannı
verecek. Bu arada SPK'nın
öncülüğünde başlatılan ve
Citibank tarafından hazırla-
nan Sermaye Piyasaları Mo-
dernizasyon Projesi yürüyor.
Cam-lşAmbalaj Fabrikası'nda direnişegeçen 300 işçi arasından bir kadın
'Direnen kadın ezilmez'22 yaşında
kocasını
kaybeden ve
iki çocukla
dul kalan
Korkmaz,
Cam-lş
Ambalaj Fabrikası'nda 12
işçinin işten çıkartılması
üzerine direnişe geçen 300
işçiden biri.
DENİZ TOPALOĞLU
"Okumayacaksın, mecburen eviene-
ceksin, cocuk doğuracaksın. Evlenmez-
sen kimse yüzune bakmaz, sokakta ka-
lırsın. 14 yaşında evlendim. Küçük yaş-
ta evlenirsen dayak gibi sonınlar oluyor.
Haddinden fazla dayak yedim. Istırap
çektim. tki çocuğum oldu."
GiıüstMi Korkmaz'm hikâyesi de bir-
çok kadınmki gibi başlıyor. 22 yaşında
kocası ölen ve iki çocukla dul kalan Gü-
listan'ın ilk işi, sigortalı bir iş bulmak için
ilkokul diploması almak, çocuklan ye-
tiştinne yurduna vermek, bannabilece-
ği tek göz bir gecekondu bulmak oluyor.
Onu Cam-lş Ambalaj fabrikasında 72
işçinin işten çıkartılması üzerine direni-
şe geçen 300 işçinin arasında buluyoruz.
"Burada 4 yıldır çalışıyorura. Bu
üçıincü çıkarülmam. İlk önce toplusöz-
leşme sonrasında 9 kişi cıkartıJdık. Tem-
silciler durumumu anlattılar. Çıluşı dur-
durdular. Ardından 20 kişhi atlılar. Çı-
kartdanlar arasmdaki 7 bayandan biri de
bendim. Kapının öniinde iki saatlik bir
e>lem ofdu. Sonra cevap gddi. Çıkış dur-
darolmuş." Gülistan devam ediyor: "Kı-
zun KüçukyaJı Yetiştirme Yurdu'ndaydı.
Geçen yü beni çağırdılar. 'Çocuğu yanı-
nLza alm, yoksa istediğimiz yere gönde-
ririz, razı mısınız' dediler. tşten çıkartil-
ma tehlikesi vardı, okutamam dedim. Kı-
zıma danıştım. 'Peki anne' dedi. O şe-
kilde Kaslamonu'ya gonderildi. Yaz ta-
tilinde yanıma getirdim. Ama şimdi 15
günlük (atilde getiremem, çunkii işten çı-
kartülar. Teiefonla da göriiştürmüyoriar.
'Yasak' diyoriar. Benim iş hayatım, ço-
cuklan da etkiliyor. Çocuklar 'Seni bo-
yuna işten çıkartıyorlar, baskı yapıyor-
lar. Biz okumayalım' diyoriar. Oğlum ge-
çen sene smıfta kaldı. 20 kişiyle çıkartı-
lınca 'Anne seni attılar ben çalışayım, sa-
na bakayım' dedi.
Cülistan Korkmaz, işten çıkartılma-
dan önce yerlerinin yeni işçilerle doldu-
rulduğunu anlatryor. tşten çıkartmalar
üzerine başlayan fabrikayı terk etmeme
XEROX
Bu kabustan kurtulmak için
daha ne kadar bekleyeceksiniz?
Hiç durmaksızın bozulup,
bütün gününüzü tamir için
teknisyen bekleyerek
geçirmenize neden olan mevcut
fotokopi makineniz sizi çok mu
bezdirdi? Fotokopi çekmek için
sıraya jririp, sizden onceküenn
işlerirubiDrmesini beklemeye
çok mu sinirleniyorsunuz?
Vüksek yedek parça, bakım ve
tüketim maizemesı faturalanna
rağmen, fotokopilerin çok
kaiitesiz olmasından yaka
silker hale mi geldiniz?
Fotokopisini çekeceğiniz
orijiinalleri tek tek efle
yerleştirmek ve sonra tekrar
sıraya dizmek için boş yere
vakıt mi harcıyorsunuz?
Fotokopi için ne kadar harcama
yapüğınızı biliyor musunuz?
Maliyetleriniz kontrol
edilemeyecek kadar yükseldi
Bu can sıkıa sorunları, hem de
her gün yasıyorsanız, neden işi
kökunden nalledip başınıza dert
olan makineyi yeni bir Xerox
fotokopi makineayle
değiştirmiyorsunuz?
Şimdi Xerox'u seçrjıeniz için
Dircok neden var. Iste en onemli
neden.M
Xerox'u bir distribütör
değil, yedek parça-bakım
farantisiyle Xerox pazarlar.
:erox, 'Türn Servıs ve Bakım
Anlaşması
1
ile, sabit kopya
maliyeti garantisi sağlar.
Xerox'lar bu anlasma ile 5 yıllık
Jedek parça, teknfk servis ve
üketirn malzemesi garantisine
sahiptir. Sorunlu fotokopi
makınenizi Xerox'la
değiştirmenin tam zamanı...
Bizı arayın veya yandaki
kuponu doldurup bize
gönderin.
YıIIarca rnükemmeJ çalışacak
yepyeni bir Xerox ile, fotokopi
sorun olmaktan çıksın.
Şimdi Türkiye'de fotokopide
gerçek bir seçenek var!
Adı, Soyadı: XERÜX
Kuruluşu:
Görevi:
Tel:
Adres:
Fotokopi makinenizin:
Markası:
Modch:
Satuı alındığı urih:
Xerox Bûro Araçları Ticaret A^.
İstanbul -Ulus, Zincirlikuyu Cad Selin
ApLNo:15/16 80600 Eüler Tel: 157 78 78
Ankara - Atatürk Bulvan No: 138 ABC
06640 Kavaklidere Tel: 127 3155
eylemi iki haftasını doldurdu. Gülistan
Korkmaz, "Mücadele toplu baide devam
ediyor. Burada perişan durumdayız,
kimsenin umurunda değil. Başımızdaki
devlet 'Işçiye aylık fazla verildi rni çıkart-
mak lazım' dedikten sonra şefler haydi
haydi çıkartıyor. Bu da Cumhurbaşka-
nı'nın, yöneticilerin kabahaüdir" değer-
lendirmesinde bulunuyor.
Etrafta toplanan kadınlı, erkekli işçi-
ler Gübstan'ın direncini hayranlıkla iz-
liyorlar. Gülistan "Bir ailenin başında er-
kek olmaması büyûk bir olay. Vallabi
çok gıiçlii" sozlerine itiraz ediyor:
"Arkamda destefim olduğunu bilsem
evliyken çileye katlanmazdım. Alır ço-
cuklan giderdim. Kocam olünce başa ge-
len çekilir dedim. Kişiliğimizi göstererek
yılmadan direnmeliyiz. Ezilmiş olsak
kimse kaldınnaz ki. Bir tekme de onlar
afar"
ÇAUŞMA
YAŞAMıNDAN
• TTK'ya, İş ve İşçi Bulma
Kurumu devre dışı bırakılarak
işçi alımları sürüyor. Bugüne
kadar 150 işçinin sağlık
işlemleri tamamlandı. Işe
alınacaklann listesinin ANAP
eğilimlilerce belirlendiği ve
ANAP'ın seçim yatınmı
olarak değerlendirilen işçi
alımları, müesseselere asılan
listelerie belirleniyor. Yeni
alınacak ve yeraltında
kazmacı, domuzdamcı,
taramacı olarak çalıştırılacak
işçilerin bir ayük eğitimden
geçmeden ocaklarda
çalıştırılmasının iş kazalanna
neden olacağı öne sürülüyor.
ANAP 1989 yerel
seçimlerinde de bir gecede
TTK'ya 400 işçi almıştı.
ANAP Perşembe Belediyesi
seçimleri kaybedince
Perşembeli işçiler işten
çıkartılmıştı.
• Zonguldak
Belediyesi'nde çalışan işçiler,
belediye binası onünde
başlattıkları otunna eylemine
son verdiler. Maaş, ikramiye
ve toplusözleşmeden doğan ve
işçi başına 8 ile 15 milyon lira
arasında değişen alacaklarının
seçimden önce ödenecegine
ilişkin açıklamaların yerine
getirilmemesini gerekçe
gösteren yaklaşık 300 belediye
işçisi, oturma eylemini
bırakarak pasif direnişe
geçtiler. Belediyenin fen işleri,
temizük işleri ve otobüs
işletmelerinde çalışan işçiler,
işbaşı yapmadılar.
• Yapı Kredi Bankası'nın
Türkiye genelinde kurulu
birçok şubesinden toplam 350
işçinin işten çıkartıldığı
bildirildi. tşten çıkartılan
banka çalışanlan,
çıkartmaların hiçbir gerekçesi
bulunmadığını, geçen cuma
günu tazminatlı işten çıkış
bildirimleri aldıklarmı
söylediler.
R E K L A M D U N Y A S I
Geçmiş ve hayırlı olsunBu satırlar cumartesi akşamı vunldığı
için kime geçmiş olsun, kime hayırlı ol-
sun deneceğini bilemiyoruz. 20 Ekim er-
ken genel seçimleri reklam ajansları ve
reklam medyalan açısından her halukâr-
da olumlu ve genel olarak başarılı gecti.
Profesyonellerin yanı sıra geniş bir kitle,
reklarala siyasal iletişim arasındaki farkı
kavramaya başlar gibi oldu. Çeşitli eleş-
tirilere uğrarken ajansını da kaptıran S6-
guela, her şeye rağmen siyasal iletişim ko-
nusunun radyo, TV ve gazetelerde, panel-
lerde tartışılmasına katkıda bulundu.
Türkiye reklam ajanslan da gerçekleştir-
dikleri siyasal kampanyalarla Batılılardan
geri olmadıklarını kanıtladılar. Şimdi si-
yasal iletişimin salt oy toplama amacıyla
kısa vadeli ve belirli hedefli bir çalışma
olmadığını kanıtlama zamanı. Kurumsal
kimlik, kurumsal imaj gibi sorunlarda ya-
kında profesyonellerin yam sıra tüm med-
yacılann gündeme girmesi dileğiyle.
-Şimdi
sulere
paralı bir
siyasi
intikam
rcklamı
snnoyoruz...
(Amerikan
Advertising
Age
dergisinin 7
ekim 1991
tarihli
sayısından)
Em tyi tuumpmmyn, a M ~ Reklam-
cılar Dernegi Başkanı fzmir Toiga'dan
iletişim uzmanlarına kadar ozellikle
gazeteci ve aydın kesirninde 1991 se-
çim kampanyalan arasında en başarı-
ksı Refah Partisi'ninki bulundu. Ana-
jans taratından gerçekleştirilen kam-
panya estetik, teknik, mesaj içerigi-
nin aktarımı ve medya planlaması
alanlannda başarılı bulundu. Ancak
bu değerlendirmeyi yapan uzmanlann
neredeyse hepsi Refah Partisi'ne oy
vermeyeceklerini belirten insanlardı.
Hulki Aktunç'un Reklam Gülünde
Dognı-Giizd kategonsinegirenbukam-
panya, ancak yararlılık ve etkinlik
açısından yanlış-çirkin kategorisinde
değerlendirilebilecek bir çalışma mı ?
BİR KİTAP
H e r y e r d e r e k l a a v e f m u t
Reklamcüar Derneği'nin yayın orga-
nı "Bülten-R", Medya, Marketing
Türkiye ve Milliyet Sanat Dergisi'nin
son sayılarında "reklam ve politika"
favori konular oldu. Bulten-R'in dör-
düncü sayısında ABD'deki siyasal rek-
lamlar ile RD'nin konuyla ilgili açık-
lamaları yayımlandı. Medya'da "Ka-
muoyu araştırmacıları kendilerini sa-
vundular..." başhkiı acıkotunımun ya-
nı sua yine reklam/poütika konulu pa-
nellerin konuşma metinjeri yayımlan-
dı. Marketing Türkiye kapak
konusunu "Yeni seçim, yeni (?) nesil
reklamlar"a ayırdı. Milliyet Sanat Der-
gisi de "Reklam ve Politika" başlıkü
kapagında Hıfzı Topuz'la Bulent
Berkman'ın birer yazılarına yer verdi.
Siyasal
reklamcılık
Hıfzı Topuz'un başarılı bir zamanla-
ma ile tam da yoğun seçim kampanya-
sının sonlarına doğru piyasaya çıkan
"Dünyadan ve Türkiye'den örneklerle
Siyasal Reklamcılık" başlıklı çalışması,
244 sayfalık bir araştırma-derleme.
Türkiye'de iletişim dünyasının en de-
neyimli ve en üretken kalemlerinden bi-
ri olan Topuz, gerek UNESCO'daki yıl-
lan gerekse bir süre Istanbul'da yürüt-
tüğü İletişim Araştırmalan Demeği Baş-
kanlığı ve Eskişehir'de öğretim görevli-
liği döneminde teori ile pratiği birleştir-
di. 7 bölümden oluşan kitabının en
önemli yanlanndan biri yabancı dildeki
literatürü izlemeyenlere çağdaş dünyada-
ki iletişim araştırmalarını akademik ol-
mayan, dolayısıyla geniş okur kesimine
seslenebilen bir dil ve üslüpla aktarma-
sı. Siyasal reklamcılığın tarihi, TV ve
radyo kampanyalan, politik afişler, kam-
panyalann yapım sureci ve kamuoyun
yoklamalannın ele alındığı bölümler üni-
versite öğrencilerinin yanı sıra medya,
reklam ve politıkayla ilğilenen amatör ya
da profesyonel herkes için yeni bilgiler-
le dolu. Kitabın belki de tek eksikliği,
görsel malzeme kullanılamamış olması.
Yine de seçim sonrasında da merakla, il- '
giyle okunacak bir çalışma.
T E K N O L O J I V I T B I N I
Kulak kabartan dikiş makinesi
Amerikaü araştırmacılar tekstil sektö-
ründe denizaşırı rakiplerine karşı rekabet
güçlerini arttırmak amacıyla yeni bir dikiş
makinesi geliştiriyorlar. Araştırmacılann
en fazla üzerinde durduklan konu ise ka-
Iite kontrol. Georgia Teknoloji Enstitiisü
araştırmaalan kalite kontrolünü dikiş sü-
reciiçerisindegerçekleştirecek birdikişma-
kinesi üzerinde çalışıyorlar. Bu yeni dikiş
makinesi "ctektronik kulaklan" sayesinde
iğnelerin sesine adeta kulak kabartarak
kendi yaptığı işi anında kontrol edebiliyor
ve denetleyebiliyor. Alıcılar dikiş makine-
sinin üzerindeki hatalı ya da bozulan iğne-
leri kumaşa herhangi bir zarar vermeden
ortaya çıkartıyorlar.
\
\ t i n î fîıcai t ı a I
"^mfluecento" mobilin motoru 704 cc. Aynca bu mo-
ITllfll r i a i adlı bUinen modelinin delin 903 cc'lik başka bir tipi daba bulu-
teknik donanımını venfledi. Minimal nuyor. Saatte en çok 90 mil hız yapan bu
gövdesine rağmen dört yetişkin insanı mini araba şu anda sadece Avrupa'dasa-
alabilecek bir iç hacme sahip olan oto- tışa sunulmnş durumda.
Güçlü emici torba
Evlerimizde gözle gorülemeyen mikros-
kobik toz zerreciklerinin aJerjiyehatta çok
daha ciddi sağlık problemlerine yol açabi-
leceği biliniyor. Şimdiye kadar kullanılan
elektrikli süpürgeler ise bu toz zerrecikle-
rini temizlemekteoldukça yetersiz kalıyor-
du. Bu sorunu ortadan kaldırmak isteyen
araştırmacılar, elektrikh' süpürgeler için
emici gücü çok daha yuksek olan mikro
filtreli bir torba geliştirdiler. İki katlı üre-
tilen bu torbadageleneksel olarak bulunan
kâğıt tabakadan başka bir çeşit plastikten
yapılmış ikinci bir iç tabaka daha bulunu-
yor. Elektrostatik olarak şarj edilen bu
ikinci tabakaaraştırmacılann iddia ettiği-
ne göre toz zerreciklerinin, polenlerin ve
gözle gorülemeyen bakterilerin yüzde
95 'ten fazlasını tutabiliyor. Bu da eski tor-
balann tutabfldiğinin yaldaşık 3.5 kaü. Ay-
nca bu yeni mikro filtre tütün dumanı, ma-
ya ve küf zerreciklerinin de yüzde 80"ini
toplayabiüyor.
Güneş
enerjili
dedektör
Cobra, RD-6000
Solar Sealth adını
verdiği güneş
enerjisiyle çalışan
iki bantlı bir
radar dedektörü
üretti. Bu yeni
dedektörün nikel-
kadmiyum pilleri
güneş enerjisini
30 saat süreyle
depolayabiliyor.