Katalog

CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 12 NÎSAN 1990 £$ mmtt GAZETESİNEGÖRE, LİGAÇEV 'REVİZYONİST VE 'MİLLİYETÇİ' UNSURLARINPAKTİDENATILMASINIİSTEDİ SSCB'de muhafazakârlar ataktaPolitbüro üyesi Igor Ligaçev, Başkan Gorbaçov'un "Ortak Avrupa Evi"ne de alaycı biçimde değinerek "Olaylar böyle gelişirse, SSCB Avrupa Evi'nde tek sosyalist ülke olarak kalabilir" dedi. Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birli- ği'nde muhafazakârların, Başkan Gorba- çov'a karşı saldırıya geçtigj bildiriliyor. Le Monde gazetesinin haberine göre muhafa- zakârlann lideri Politbüro üyesi tgor Liga- çev son günlerde Gorbaçov yönetimine sert ve doğrudan eleştiriler yönelıerek dikkatleri üzerinde topluyor. Ligaçev Selskaya Jizn gazetesine verdiği demeçte şöyle dedi: "Partinin içindeki bazı güçler sosyalizme karşı çıkıyorlar. En biiyiik tehlike, partinin zayıf düşraesini. gevşemesini kabul etmek- tir. SiyasaJ yönetimin, bizim, başlıca hata- BULGARISTAN 130 bin Türkseçim için örgütlendiHaber Merkezi — Bulgaristan Türklerinin, Ah- met Dogan liderli- ğinde "Hak ve Öz- guriük Hareketi" adı altında örgütle- nerek haziranda yapüacak seçimlere hazırlandığı belirti- liyor. Ahmet Do- Ataaet Dofu ğan'ın, Bulgaris- tan'da Türklerin liderliğini yaptığı ve şu ana kadar 130 bin Türkü örgütlediği öğrenildi. Balkan Türkleri Dayanışma ve Kültür Derneği tarafından basına tanıtılan Ahmet Doğan'ın 1984-85'te isim değiştirme olay- larına karşı tavır koyduğu ve bunun üzeri- ne görevden alınınca Varna'da Hak ve öz- gürlük Hareketi'ni kurduğu bildiriliyor. Todor Jivkov döneminde tutuklanan Ah- nıet Doğan ve arkadaşlan, geçen aralık ayında serbest bırakılınca Hak ve özgür- lük Hareketi 4 Ocak 1990'da yasallaşmış- 130 binden fazla üyesi olan Hak ve Öz- gürlük Hareketi'nin seçimlerde Demokra- tik Güçler Birliği ile ortak çalışmalar ya- parak tek listeyle seçimlere katılması bek- leniyor. Bulgaristan Türkleri, seçimlerde aanlık statüsünün tanınmasıru, Türkçe eği- timin, basın özgürlüğünün sağlanmasını ve Türk parlamenterlerin seçimlere katılmasıru istiyorlar. 1954 yıhnda Varna'ya bağlı Halaşlı kö- yünde doğan Ahmet Doğan, Sofya Üniver- sitesi Felsefe Bölümü Mezunu. mız budur." Lenin'in "temizlikler, partinin güciinü ve etkisini çok arttınr" şeklindeki sözlerini ak- taran ve yineleyen Ligaçev, partinin "revizyonizm" sözcüğünü unuttuğunu söy- ledi. Ligaçev'e göre "Partinin yenilenmesi, demokratikleşme ve kitlelerle bağlannı pe- kiştirme sonınları ile sınırlı degildir. Parti- nin bünyesinde revizyonist, milliyetçi ve sos- yal - demokrat tntumlan savunan kişilerin bir yana itilmesini de gerektirir." Ligaçev sözlerine şunları ekledi: "Bazı güçler, de- mokratik bir platformun kurulraası çağn- sı yaparken, Komünist Partisi'ni içerden de- giştirmeye ve hiziplerden oluşan parlamen- ter bir parti haline getirmeye çalışıyorlar. Radikal olduklanıu soylüyoriar. ancak bun- ların tutumlan ne yeni ne de radikaldir. Bunlar revizyonistlerin dik âlâsıdır." Ligaçev, "aynlıkçı - milliyetçi örgütlerde yöneüci roller iistlenen komünistleri de" kı- nadı ve bu durumun temizliği acil hale ge- tirdiğini söyledi. "Temizliği daha gerilere atamayız. Aksi takdirde parti içinde bir bö- lünme meydana gelir." Öngördüğü "temizlik"in kaçınmak iste- diğini söylediğı "bölünme"den nasıl farklı olacağını açıklamayan Ligaçev, Doğu Av- rupa'daki gelişmelere de değindi. "Farkb devletler arasında banş içinde biriikte ya- şamaktan ve işbirliğinin geliştirilmesinden yana olduğonu" belirten Ligaçev, "Ancak bunun sosyalizmin zayıflaması ve kapita- lizmin pekiştirilmesi pahasına olmaması" gerektiğini belirterek "Bazı iilkelerde sos- yalizmden uzaklaşıldığıru ve NATO'nun güçltndiğini" söyledi. Gorbaçov'un "Ortak Avrupa Evi"ne alaycı bir biçimde değinen Ligaçev, "Olaylar böyle gelişirse, Sovyetler Birliği Avrupa Evi'nde tek sosyalist ülke ola- rak kalabilir" dedi. Almanya'nın birleşmesi konusundaki en- dişelerini de dile getiren Ligaçev, "Demok- ratik Almanya Cumhuriyeti'nin yutulması ile yaratılacak olan bir birleşik Almanya, Avrupa'da istikrarın tehlikeye girmesine ve tkinci Diinya Savaşı'nın sonuçlannın tıi- müyle ortadan kaldınlmasına yol açacak" dedi. Siyasal gözlemciler, Ligaçev'in bu görüş- lerinin Gorbaçov'dan hoşnut olmayan rau- hafazakârların ve ekonomik bunalımla et- CB060AV lARMCMMOCTb ı GÖSTERİLER DURMUYOR — Başkan Gorbaçov'un Litvanya'ya karşı baskıyı düzenli biçimde arttırmasına karşın halkın diize bagımsızlık gösterileri devam ediyor. Başkent Vilnius, sık sık bu tür gösterilere sahne oluyor. (Fotograf: Reuter) nik huzursuzluktan kaygılanan bazı Kızıl- ordu komutanlannın düşüncelerini yansıt- tığıru belirtiyorlar. Sovyetler Birliği Merkez Komitesi de ön- ceki gün Boris Yeltsin'in başını çektiği re- formcu üyelerin partiden aynlmalan gerek- tiğini ilan etmişti. Merkez Komitesi, tem- muz ayında başlayacak 28'inci Kongre'de görüşülecek olan siyasi platformla ilgilı ola- rak kamuoyunda tartışmalar devam eder- ken, ülkenin 'tiim komünistlerine hitaben' bir 'mektup' yayımladı. Tam metni Sovyet televizyonundan yayımlanan mektupta, 'Demokratik Platform' grubu, Leninizm'i, ve Lenin'i 'saJdırganca eleştirirken' parti- nin yenilenmesi konusunda hiçbir sağlıklı öneri getirmemekle ve yalnızca muhalefet için muhalefet yapmakla suçlandı. Bush, Gorbi'yi uyardı Litvanya ile Moskova yönetimi arasındaki iüşkiler, Sovyetler Birliği Başkanı Mihail S. Gorbaçov'un sert uyarısımn üzerine iyice gerginleşirken, ABD, Sovyetler Birliği'nin Litvanya üzerindeki baskısını eleştirti. ABD Başkanı George Bush, Sovyet yönetiminin Litvanya'ya karşı güç kullanması durumun- da, ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki iliş- kilerin bozulabileceğini söyledi. ABD Başkanı George Bush, Kanada'nın Toronto kentinde bir açıklama yaparak, Lit- vanya ile Moskova yönetimi arasındaki so- runun, barışçı yollarla çözülmesinden ya- na olduklannı belirtti. Bush, ABD'nin, Lit- vanya konusundaki tavrını açıkça ortaya koyduğunu söyleyerek, Sovyet ordusunun Litvanya'da kuvvet kullanmasına kesinlik- le karşı çıktıklarını vurguladı. "Litvanya1 da kuvvet kullanılmasının, Sovyetler Birli- ği ile olan ilişkilerimizi geriletmekten baş- ka bir işe yaramayacağına inanıyonız" di- yen Bush, Sovyet yönetiminden, Doğu Av- rupa'ya gösterdiği toleransı, Litvanya'ya da göstermesini istedi. Bush, Litvanya'da kuv- vet kullanılması durumunda, 30 mayıs ta- rihinde Gorbaçov ile yapacağı zirvenın ba- şanlı geçmesinin de güçleşeceğini söyledi. KAMU ORTAKLIGI İDARESİ HALKA ARZ YOLUYLA ÖZELLEŞTİRMEYE GÖSTERİLEN İLGİ VE GÜVENE TESEKKÜR EDER BtRLEŞtK ALMANYA Şevardnadze *i üyelik' önerdi SSCB Dışişleri Bakanı Birleşik Almanya'nın hem NATO hem de Varşova Paktı'na üye olabileceğini söyledi. ERDEMİR'İN 132 MİLYAR TL DEĞERİNDEKİ HİSSE SENETLERİ 33.818 KÜÇÜK TASARRUF SAHİBİNE SATILMIŞTIR. BRÜKSEL (Ajanslar) — SSCB Dışişleri Bakanı Ednard Şevard- •adze," Birleşik Almanya'nın, hem NATO hem de Varşova Pak- tı'na üye olabileceğini söyledi. Şevardnadze, "NATO'nan 16 Ülkesi" adlı dergide yayımlanan makalesinde, "Uzmamlanmızın çogu, zorluklann iistesioden gel- mek için. Almanya'nın (ikiü üye- liginin) pragmatik bir yol olaca- ğına inanıyorlar" dedi. Sovyet bakan, Almanya'nın si- yasi ve askeri statüsü acısından bu seçeneğin derinlemesine ve ciddi olarak incelenmesinden yana ol- duğunu söyledi. Eduard Şevardnadze, bununla biriikte ülkesinin, Birleşik Alman- ya'nın mutlaka tarafsız olmasını istediğini ve NATO üyesi kalma- sının kabul edilemez olduğunu kaydetti. NATO çevrelerinde, "Ikili üyelik"' seçeneğinin fazla ilgi gö- remeyeceği kaydediliyor. Batı, Birleşik Almanya'nın NATO üye- si olmasında ısrar ediyor. Bonn'un önerisi Federal Almanya hükümeti, ABD, SSCB, Fransa, tngiltere ve iki Almanya'nın dışişleri bakan- ları arasında yapılacak görüşme- nin, bu ayın sonunda gerçekleş- mesini önerdi. F.Almanya hOkümetinin bir yetkilisi, altı ülkenin dışişleri ba- kanlarımn 26-27 nisan günlerin- de Ahnanya'da bir araya gelme- lerinin önerildiğini söyledi. 2 artı 4 forraülü olarak nitele- nen ve iki Almanya'nın birleşme- sinın müzakere edileceği görüşme- lerin uzmanlar düzeyindeki ilki geçen ay yapılmış ve altı ülkenin dışişleri bakanlarının, D.Alman- ya'da yeni hükümet kurulur ku- nılmaz toplanmalan kararlaştırıl- mıştı. Hurd'un açıklaması tngiltere Dışişleri Bakanı Doog- las Hurd, Sovyetler Birliği'nin, Alman devletlerinin birleşmesiy- le ortaya çıkacak güvenlik soru- nunun, 'yeni yapılaria' çözürne kavuşturulmasından yana oldu- ğunu bildirdi. Hurd, Moskova'da SSCB Baş- kanı Mihail Gorbaçov ve Dışişle- ri Bakanı Eduard Şevardnadze ile yaptığı görüşmelerinin sonunda düzenlediğı basın toplantısmda, iki Almanya'nın birleşmesi sonı- nunun görüşmelerinde önernli bir yer tuttuğunu belirtti. • Sovyetler Birliği'nin, sorunun ilk ortaya çıktığı dönemde oldu- ğu gibi, 'tek Almanya'nın tarafsızlıgında' ısrar etmediğini belirten Hurd, ancak Moskova'- nın Birleşik Alman devletinin NATO üyesi olmasına karşı çık- maya devam ettiğini söyledi. DEMOKRATİK ALMANYA Paskalyailk kez resmi tatil oldu Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalan T.A.Ş. hisse senetlerinden bir bölümünü satışa sunan KAMU ORTAKLIĞIÎDARESÎ ekonomiye, sermaye piyasasına yeni bir boyut ve işlerlik kazandıran, özelleştirmenin yurt çapmda gerçekleşmesini ve sermayenin tabana yayümasını sağlayan bu girişime ilgi ve giiven göstercrck katılan SAYIN HALKLMIZA; bu hizmetin eksiksiz uygulanmasında yardımcı olan TÜRXİYE ÎŞ BANKASIMENSUPLARLNA teşekkür eder. Ve diğerleri: • 16-17 Nisan • Çukurova Elektrik, Kepez Elektrik • 30 Nisan-1 Mayıs • Arçelik, Bolu Çimento, Çelik Halat TLRKİYE CLMHLRİYETİ BAŞBAKANLIK KAML ORTAKLIĞI İDARESİ BAŞKANLIĞI ELELE GELECEĞE DİLEK ZAPTÇIOĞLU DOGU BERLİN — Demokra- tik Almanya'da koalisyon görüş- meleri dün sona erdi. Hükümete taraf olan partiler en önemli ko- nularda mutabakata vardıklarını açıkladılar. Böylece 18 marttan beri süren "bijyük koalisyon" pa- zarbğı sonuca ulasrruş oluyor. Do- ğu Berlin'de "Halk Medisi" ise bugün seçimlerden sonraki ikinci oturumunda bir araya gelecek. Meclisin hükümeti onaylaması beklenirken, alman son haberle- re göre oylanıa önümüzdeki haf- taya erteleniyor. Demokratik Almanya bu haf- ta sonu ilk kez dini bir bayramı resmi tatil olarak kutlamaya ha- arlamyor. Isa'nın dirilişini simge- leyen "Paskalya Bayramı"nda D. Almanya'da işyerleri kapalı, okul- lar tatil olacak. Hükümetin onay- lanması ve başbakan seçimi de böylece Paskalya sonrasına erte- lenmiş oldu. Başbakanlığa tek aday, Hıristiyan Demokrat Parti CDU'nun Genel Başkanı Lothar de Maiziere. "Doğu'nun Kohl"ü olarak adlandırılan De Maiziere, görevine önümüzdeki hafta baş- lıyor. Savaştan beri müttefiklerin ida- resinde olan Berlin kenti, Alman- ya'nın birleşmesi aşamasında da özel statüsünü koruyor. 1990'ın başında Berlin, Doğu Avrupa'yla Batı'nın; çökmekte olan bir sis- temle kendini "zafer kazanmış" hisseden bir sistemin buluşma noktası haline geldi. Doğu Al- manlann bu hafta sonunda Pas- kalya tatilinden de yararlanarak kentin batısına akması bekleniyor. Batı Berlin'de kimi sokaklar ve caddeler, tstanbul'u aratmayacak bir biçimde işportacılar ve seyyar satıcüar tarafından işgal edilmek- te. Berlin'e "bem ziyaret hem ticaret" amacıyla gelenler arasın-' da Doğu Almanlann yanı sıra çok sayida Polonyahya rastlanıyor. Fe- deral Almanya'ya ve diğer Batı ül- kelerine serbest giriş yaparnayan Polonyaular, II. Dünya Savaşı'nın galipleri arasında sayıldıkları için özel statüdeki Batı Berlin'e vize- siz giriyorlar. Batı Berlin'de sokaklarda ve "Poloayalılar Pazan" olarak ad- landırılan, çitle çevrili bir alanda akla gelebilecek her türlü şeyi sa- tan Polonyalılar, kazandıklan markları elektronik eşyaya, tüke- tim mallanna ve yiyeceklere yatı- nyorlar. Ülkelerine dönüp bu malları satan Polonyalılar, yeni mallarla Berlin'e dönüyor ve "sı- nır ticaretine" devam ediyor.