Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
H ŞUBAT 1990
ISTANBUL'DA BUGÜN ~
• Geleneksei Ümranıye Gunlerı etkirJikleri çerçevesindeki "\ferd
Yönetim-Sryasi tktidar Iş İUşkUeri" paneli saat 14.00'te Ümraniye
Nikâh Salonu'nda yapılacak. Panele gazetemiz yazarlanndan AU
Sirmen, SHP, MYK uyesı Cemal Seymen, Kâğıthane Belediye
Başkanı Mahmut Özdemir ve Prof Toktamış Aleş katıhyor.
KEMffAŞAM CUMHURÎYET/9
BiR MEKTUP
Yürüyen merdiven çalışmıyor
• Aksaray'daki yeraltı çarşısının yüruyen merdiven olarak aynlan
kısımlan hiçbir işe yaramıyor. Yetkililer ya buraya yurüyen merdiven
sistemi yerleşürsinler ya da bu işlemeyen kısmı yayaların kullanımına
l ERDOĞAN KAKIALE
YENIBOSNA'DAN
Çukurlar tehlike yaratıyor
• Venibosna'tun Yıldınm Beyaat Caddesi'nde bir süre once dogalgaz
çalışmalan nedeniyle kazüan fakat bir daha kapatılmayan çukurlar,
çocuklar için büyuk tehlike oluşturuyor. Çukurdan çıkan çamurlann
yagmurla birlikıe sokağa yayılması ile caddenin bıleğe kadar çamur
oldugunu belırten Yeıubosnahlar, "Bdedive kazdığı bu çnkurlan
gcttp bir an önce ir»pat«n Yola yayılan çamuriar zemini
kjryganlaşünnk tefattkdi dnnıınlara nedeıı oiuyor" diyor.
tşadamının intiharı
• İSTANBUL (AA) — Pangaltı'da bir işadamı,
annesine ait evde havagazını açarak intihar etti. Yiiksel
ömer Titanoğlu (53) adh işadamının, Türkbeyi Sokak
109 numaradaki evde henüz belirlenemeyen bir nedenle
intihar etmesiyle ügüi soruştunnaya, Şişli Nöbetçi
Savcılığı'nca başlandı. Titanoğlu'nun, Hilton Oteli
Kumarhanesi'nin 5 yıl önceki işletmeci ortaklan arasında
yer aJdığı belirtildi.
Bakırköy'de üç işyerine kapama
• isUnbul Haber Servisi — Bakırköy Belediye Başkanı
Yıldınm Aktuna "geleneksel" denetimlerinden birini dün
Yenibosna'nın Yıldınm Beyazıt Caddesi'nde yaptı. Cadde
üzerinde rastgele 10 işyerine giren Aktuna, sağlık
şartlanna uymayan ve ruhsatsız olduklan belirlenen 3
işyerini kapattı.
Kültür için dayanışma
• İstanbul Haber Servisi — Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettin Sözen, kültür değerlerinin
tarihe layık bir işlevle kullanılması gerektiğini söyledi. Bu
amaçla çalışmalann Fatih Belediyesi, Anıtlar Yüksek
Kurulu ve TURİNG'in, Büyükşehir Belediyesi ile
dayanışma içinde sürdurülduğü bildirildi. Yedikule
zindanlannın Fatih Belediyesi'ne devredilme
çalışmaıannın hızlandırılması, anfitiyatronun Istanbul'a
kazandırılması, Yedikule llyas Bey, îmrahor Müzesi ve
Tekfur Sarayı'nın yenidenrestoreettirilmesi,
Ayvansaray'daki sarnıcın ve dehlizlerin belediye, Anıtlar
Yüksek Kurulu ve TURlNG'ce turizme kazandırılmasının
kararlaşttnldığı bildirilerek, bu çalışmaların Kültür
Bakanhğı'nca desteklendiği kaydedildi.
KONUK YAZAR
Istiklal Caddesi 81/3
ÇELİKGÜLERSOY
TVRtNG Kurumu Mtiduru
Laie Sineması bitişiğüıde, dışı
kârgir, içi tahtadan, köhne bir ya-
pıydı. Bunun kapısından ilk giri-
şim, 1947 yılı eylül ayında oldu.
Yaz sonu, çiçeklenn kıvamım bul-
duğu, ama sonbahann da ucunu-
cun kendini göstermeye başladı-
ğı bir öğle üstü, konağın bahçe-
sinden buraya çağnldım. Taksim
benim için yabancı bir yer degil-
di. 1939'dan beri bu çevrenin çe-
şitli köşelerinde ablamlar yanın-
da oturmuştum. Ama Jstıklal
Caddesi üstünde bir yapıya ilk kez
giriyordum. Ahşap ve yorgun
rnerdiverüere biraz korkuyla ba-
sarak çıktım. Üçüncü -ve son-
kat, önde biri küçük, öbürü bü-
yUk, arkada da öyle, 4 odası ile,
Turing Kurumu'nu banndırıyor-
du. O gün, Yıldız Sarayı Şale
Köşkü'nde toplantı halindekı
uluslararası bir konferansa, Ulaş-
tırma Bakanı'na bir zarf götür-
mekle başladı ilk işim. Sonra 10
lira aylıkla, lise öğrencisi olarak,
yarım gün çalışmakla devam et-
tim.
tki tam, iki yanm odaya sığı-
şan kuruluş, hâlâ 1920'leri yaşı-
yordu: Mobilyası, daktilo maki-
neleri ve de kişileri ile. Lausanne
Konferansı Genel Sekreteri, eski
mebus Reşit Saffet Bey, Kudüs
Mutasarrıfı Cevdet Bey, Meşru-
tiyet döneminin isimlerinden
Doktor Nihat Reşat Belger, Ha-
riciye Müsteşarı Lübnanlı Naum
Paşa'nın oglu Said Bey Duhani,
Istiklal Savaşı kahramanı Ali Fu-
at Paşa, milli hatip Hamdullah
Suphi Tannöver, eski şehremin-
leri Doktor Cemil Paşa ve Dok-
tor Emin Erkul... akşam toplan-
tılarmda kapının eski usul zilini
çevirenlerden, sadece birkaçıydı-
lar. Hemen hepsi siyah ceketli,
setre pantolonlu, bir kısmı hâlâ
dik kolalı yakalarına kravatları-
nı dıştan bağlamış, bu Osmanlı
çelebilerine, kimi akşamlaT, bir
Frenk de katılıyordu: Keçi sakalı
ve papyonu ile, şehirci profesör
Henri Prost. tstanbul'a Vaü Dr.
Kırdar ile modernizm tırpanını
vuran Fransız uzman, zeki ve se-
vimli asistanı Mimar Aron Anjel
ile, burada Osmanlı kadrosuna
kübik projelerini kabul ettirebil-
mek üzere, nefes tüketirdi.
tstanbul'un yaşadığı bu ilk bü-
yuk imar operasyonu dışında, ak-
şam toplantdannın ele aldığı ikin-
ci büyfik konu, o sıralar adı yeni
yeni duyulmaya başlanan turizm-
di. Savaş öncesinde tadı biraz alı-
nan bu olay, ateşin Avrupa'dan
uzaklaştığı bu yeni açılan dönem-
de, Türkiye'nin de gündemine gi-
riyor. resmi kuruluşlar, konuya
"para, yatırım, yol, otel, uçak"
açılanndan bakmaya başlıyorlar-
dı.
Eski stilde ağır lambalann so-
luk ışıklannın altında konuşan,
üst cebi ipek mendilli beyefendi-
ler ıse, turizmin maddi bir mese-
le değil, bir kültür sorunu oldu-
ğu tezindeydiler. Yol ve otel ya-
pımından önce, halkın eğitilmesi-
ni ve reklamdan, propagandadan
önce "memleketin
hazırlanmasını" istiyorlardı. Bu-
nun için "Övropa'dan" örnekler
getiriyorlar, kisisel deneyimlerini
naklediyorlandı. Ben, 17 yaşında-
ki yeniyetme, hepsini ilgiyle din-
liyordum. 1960'larda devlet, tu-
rizmi ilk kez ciddi olarak ele al-
dığında, bu efendilerin tavsiyele-
rinin tamamen tersini yapacak ve
eğitime 5 para ayırmadan, kala-
balık bir bakanlık kurmaya ve
reklama girişerek, 1940'lar erkâ-
nından vefat etmiş olanları, ka-
birlerinde ters döndürecekti. O
yülar geldiğinde, ben eskilerin gö-
rüşlerini çok düşündüm ve yay-
dım. Onlann, Batı'nın ekonomik
kökenlerini (ve o yapının turizme
etkısini) iyi bildiklerinden şüphe-
deyim. Fakat kafalanmn ve ba-
kış açılanrun, turizmi sırf uçak ve
otel sayan "çagdaş" uzmanlan-
mıza göre daha ileri oldugunu
sonraları daha iyi anladım.
İstikJal Caddesi 81 sayılı yapı-
nın "müdavimlerinden" biri de,
gazetemiz Cumhuriyet'in o za-
manki yazarlanndan biriydi: Ke-
mal Ragıp Enson. Ufak tefek,
ciddi ama sevimli, çok temiz gi-
yimli, bir gazeted-romancı. Yü-
İarca geldi, yazdı, konuştu ve say-
gın bir çevre yaptı. Tek çocuğu ve
sevgili eşi ile, mutlu bir ev hayatı
da vardı. Ama bu nasıl bir dün-
yadır ve nemenem bir yazgıdır, in-
sanlarınki! Dostu Duhani gibi,
onun da oğlu, bir gece kendini ta-
vana asmaz mı? Sabah oğlunu,
evlere şenlik, o halde gören sev-
gili eşi, aklını yitirip, aynı yere
çıkmaz mı? Romancı Kemal Ra-
gıp da, her iki faciâyı yaşadıktan
sonra, bu kez, uçuruma sürükle-
nen bir arabayı bilinçli kullanan
bir surücü gibi, her işini düzenle-
yip hazırhklanm bitirdikten son-
ra, bir de son bir kitap yazıp, ka-
pağa oğlunun resmini basıp, ay-
nı ipi boynuna geçirmez mi? Böy-
lece en sona kalmış olan roman-
cının, yıllar önce, bilmeden aldı-
ğı bu adı ile, uğradığı bu melod-
ramı fark eden dostları, aylarca,
dehşete düşmezler mi?
Istiklal Caddesi'nde şimdilerde
yürürken, 81 sayılı yeni ama ruh-
suz binanın önünden, bütün bun-
lar olmamış gibi, ben nasıl, basıp
gideyim, sevgili okuyucular? Ya-
pamara onu. Bir gemi gibi, karşı
kaldınma bir süre demir atar, es-
ki oımbalı yapımızı seyre dala-
nm. İçinde ilk derslerimi aldığını,
tüberküloz olduğum, bir roman
kitabını yaşar gibi, bir opera sah-
nesinin tam içine duşmüş gibi,
dostluklar kurduğum, eski köhne
binanın merdivenlerini hayalim-
de tekrar tırmarunm.
Tuhaf şey, kimi gün çıktığım
yer, 3. katm 2 buçuk odalı eski
dairesi olur. Yine herkes yerli ye-
rindedir. Ama kimi kez de sürre-
alist bir resim gibi, kırıür, bu tab-
lo. Ya da gerçeküstü bir rüyada
olduğu gibi, kapıyı açınca bam-
başka bir yere adun atmış olu-
rum.
Zahmetli bir yokuşun, 40 yıl
sonra, beni ula$tırdığı yeni bir
düzlükte, kısmet olup ellerime ka-
lan saraylara, köşklere ve parkla-
ra girmiş buhırum kendimi. O
paslı demir kapının arkasında, 40
yıl sonra olsa bile, o köhne mer-
divenlerin sahanlığından ayağımı
atıp, altın ve gümüş çerçeveli bah-
çelere geçeceğim, o zamanlar ak-
la gelir miydi? Karşıda Fitaş Si-
neması önunden buraya bakıp da-
larken bunlan da düşununim. Zi-
ya Osman Saba aklıma duşer:
"Her şeyde bir hikmet var /
Gecenin sonu seher, kışın sonun-
da bahar / Belki de bir bahçeyı,
müjdeliyor, şu duvar?" (Beyog-
lu yazılannın sonu)
Kazhçeşme kördüğümüİstanbul Belediyesi,
belediye arsalarını işgal
ederek çevreyi kirleten
fabrikalar için, 6 yıl önce
mahkemece alınan kararı
uygulatamıyor. Yıkım
kararını veren Asliye
Hukuk Mahkemesi
Hâkimi (halen
Zeytinburnu tcra Tetkik
Hâkimi) "infazı zordur bu
işlerin" dedi.
KEMAL KÜÇÜK ~
Tarih 20 Nisan 1985, tstanbul
Belediye Başkam Bedrettin Dalan
sert bir dille konusuyor: "Derici-
lere bir yıl musaade verdim. Bu
eylul başında oradan çıkmalan la-
znn. Adam fabrikasını devleün
arazisi uzerin« oturtmuş, suyu ka-
çak kullanıyor. para vermez, işgal
ettiği arsajn kira vermez, pis su-
lan denize akıtır, çevreji mahve-
öer, kokudan gecilmez; yer göste-
rirsin, git orada fabrikanı knr der-
sin, gjtmez... Tuzla'da fabrikala-
nn altyapı tesislerinin temeli atıl-
dı, şimdi bir bahanc bulmuşlar.
efendim altyaptmız bitsin ondan
sonra esas inşaata başlajalım. Alt-
yapı ne zaman biter? 4 yıl sonra.
Ben şimdi onlan 4 yıl daha orada
bırakacak mıyım? Eylulde dozer-
ler kapdanna dayanınca gorurler.
Geriye doğnı beş yıl giderim, 30
milyar tahakkuk ettiririm gorur-
ler gunlerini... Geçen gtin onlara,
beyler Kazlıçeşme'de Allah konı-
sun bir yangın çıksa, burası yanıp
kül olsa, kaç ayda yeni fabrikala-
nnm kurarsınız? dedim. Hepsi
başını önüne egip sustu. Biri da-
yanamadı, altı ayda dedi. O hal-
de yangın çıkügını kabul edin, ku-
nın fabrikalannızı, cekip gidin-."
Aradan tam 5 yıl geçti. Kunı gı-
dacılar olaylı bir şekilde Rami'ye
taşındı, hal binası tarihe karıştı,
Zeytinburnu'ndaki çimento fabri-
kasının yerine iş merkezı yapüıyor.
Ama ne Dalan'ın buldozeri, ne
gecmişe dönük 30 milyar para ta-
hakkuku tehditleri, îstanbul'un
havasım, denizini, topragını kirle-
ten kent merkezindeki bu "kokn
merkezi"ni etkileyebildi.
Tarih 7 Şubat 1990. Anakent
Belediye Başkanı Nurettin Sözen,
"Boyle gelmiş boyle gitmez" diye-
rek, ruhsatsız çaüşan 190 deri ima-
lathanesıni bu kez Gayri sıhhi
Müesseseler Yönetmeliği'ne uya-
rak mühttrleyince, Istanbullulann
gözü yine Kazhçeşme'ye çevrildi.
lstanbullular, mühürlenen fabri-
kaların çevresındeki kahvelerde
bekleşen 8 bin deri işcisinin akı-
betini, fabrikalar yıkıldığında or-
taya çıkacak binlerce kedi büyük-
KOKl MERKEZİ — Eski Belediye Başkanı Dalan dericilere 1985 yılında bir yıl süre vermişti. Aradan tam 5 >ı! gectı. Kunı gıdacılar
olaylı bir şekilde RamiŞe laşındı. Hal binası tarihe kanştı. Zeytinburnu'ndaki çimento fabrikası yerine iş merkezi yapılıyor. Ama ne Da-
lan'ın buldozeri ne gecmişe donuk 30 milyar para tahakkuku tehditleri tstanbul'un havasım, denizini, topragını kirleten kent merkezindeki
bu "koku merkezini" etkileyebildi. (Foloğraf: Cumhuriyet)
lüğündeki fareyi, "fabrikalann ye-
rine yeşil saha mı yoksa moda
merkezi mi yapılsın?" tartışmala-
nnı okurken, anakent belediyesi
ile dericiler arasında uzun suren
bir yasal mücadele ilginç bir aşa-
mada bulunuyor.
İstanbul Anakent Belediyesi,
belediye arsalarını işgal ederek
çevreyi kirleten fabrikalar için
1984 yılında mahkemece alınan
yıkım karannı, yasal hakkı olma-
sına karşın uygulayamıyor. Uygu-
layamamasının nedenı de o tarihte
yıkım kararını veren Asliye Hu-
kuk Mahkemesi hâkiminin, ken-
di verdiği kesinleşmiş yıkım kara-
nnı bugün Zeytinburnu lcra Tet-
kik Hâkimi olarak uygulatmak is-
tememesi. Eski Asliye Hukuk Hâ-
kimi, yeni lcra Tetkik Mercii Hâ-
kimi olan Hasan Baydnr Cimiili-
li, kesinleşmiş kararları, "Derici-
lerin kendisine yapuklan gecikmiş
itirazı" haklı görerek 1984'te kendi
Sulh Hukuk Hâkimi olarak ver-
diği yıkım karannı uygulatmıyor.
Anakent Belediye Başkanı Nuret-
tin Sözen de aynı gerekçeyi gös-
teren Hâkim Cimillili hakkında
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Ku-
rulu'na suç duyurusunda bulun-
du.
İstanbul Anakent Belediye Baş-
kam Nurettin Sözen tarafından
Hâkim ve Savcılar Yüksek Kuru-
lu'na şikâyet edilen Zeytinburnu
lcra Tetkik Mercii Hâkimi Hasan
Baydur Cimillili, "Ben 17 sene
Zeytinburnu'nda hizmet verdim ve
gecenlerde emekli oldum. 17 sene
aynı yerde kalmak buyuk bir maz-
hariyet. Elhamdulillah kursagım
boş. Şikâyet beni «nterese etmez.
Bakırköy Ağır Ceza Hâkimligi-
ne gidip ifade de verdim. Mezara
kadar da sonıştursunlar. Geçmi-
şim beili" diye konuştu. Cimilli-
li, 1984'te verdiği yıkım kararının
infan sırasında lcra Tetkik Hâki-
mi olarak kendi karannı neden
uygulatmayıp yeni bir bilirkişi ra-
poru düzenlenmesini istediği ko-
nusunda şunlan so>ledi: 'Kazlı-
çeşme'deki fabrikalann hepsi nıh-
satsızdır. 5 dosyanın birini sonuç-
landırdım. Orada geniş bir arazi-
nin ortasında belediyenin möl-
künde bir fabrikamn kalbi var.
Belediye dava açmış, bunu yık di-
yor. Ver bana diyor. Bu, yasaya
uygun olduğu için sonuçlandınl-
mışür. Ama bunun infazı zor. Ni-
çin? Hâkim infaz karannı verir.
hemen infaz edilemez. Kolay iş
degil bunlar. Burası 2 gunde mi
boyle olmus? 500 yıllık yer. Fab-
rika sanipieri şikâyet ettigi için in-
faz dordunıldu. Birini karara bağ-
ladım, belediye reddi hâkim iste-
minde bnlundu. Bu talepleri red-
dedildi. Öyle kaldı, sonra ben
emekli oldum. Otogar için de Top-
kapı'da \ıkım karan var. Neden
belediye onu infaz edemiyor? Üs-
tune gidemiyor da buranın üzeri-
ne gidiyor. Orayı yıksın bakalım."
Dericilerle belediyenin yıkım
mucadelesinın öykusu şöyle:
Belediye, belediye arsalarını iş-
gal ederek çevreyi kirleten büyük
fabrikalann yıkımı için Zeytinbur-
nu 1. Asliye Hukuk Mahkemesı-
ne başvurdu.
Asliye Hukuk Mahkemesi,
12.6.1984 tarihli karanyla bu fab-
rikalann yıkımına karar verdi.
Kesinleşmiş olan mahkeme ila-
mıyla 4.4.1986 tarihinde Zeytin-
burnu 1. lcra Müdurlüğü aracılı-
ğı ile icra takibi yapıldı.
tşgalci fabrikalann avukatlan
bundan sonra ilarmn infazma kar-
şı Zeytinburnu lcra Tetkik Mercii
HâkimliğTne gecikmiş şikâyet yo-
luyla başvurdu.
Yıkun karanm veren Zeytinbur-
nu Sulh Hukuk Hâkimi Hasan
Baydur Cimillilı, bu kez Zeytin-
burnu tcra Tetkik Mercii Hâkimi
olarak dosyalara yeniden el koy-
du. Ve 1984'te yıkım karannı ve-
ren Hâkim Cimillili, icra takıbine
başlanmış olan fabrikalann ıtira-
zını bu kez, "Şikâyet hakhdır. Her
ne kadar kesinleşen ilam. mahke-
menizden sadır olmuşsa da ilam
borçlusu deri fabrikasının sunul-
dugu infazın katılıkla yapılması
halinde zarstr meydana gelecegi bi-
lirkişi raporuyla tespit edildi" dı-
>erek, bınaların yıkımını şu ana
kadar durdurdu. Karann dayanağı
olan bilirkişi raporunda da "Kar-
tal'daki deri sanayünin suratle ya-
pıldıgının betediyeye bUdirilmiş ol-
ması ve işgalci fabrikalardan be-
lediyenin ecrimisil aldığı" öne su-
ruluyor ve yıkım durumunda sos-
yal sorunlar ortaya çıkacağı belir-
tiliyor.
Anakent Belediye Başkanı Sö-
zen, geçen gunlerde Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu'na Cimil-
liti hakkında verdiği şikâyet dilek-
çesinde, Cımillili"nin yasa hu-
kümlerini ihlal ettigi, söz konusu
ara kararı vererek, icrayı gereksiz
yere durdurduğunu beiirtti. Sözen
bu konuda, "Belediyemizin Kar-
tal'da deri sanayii inşa etme gibi
bir görevi olraadığı gibi özel sek-
töre bedava tesis kurma gibi bir
şey de mevzuat yonunden müm-
kün değildir. Mahkemenin dayan-
dığı gerekçe fabrika sabiplerinin
beyanının aksine gerçek dışıdır.
Hiçbir delile dayanmamaktadır.
Fabrika sahiplerinin >-apmak!a yü-
kümlii olduğu tuzla Organize Deri
Merkezi, Kazlıçeşme'den aynlmak
istemedikleri için duıma noktasın-
da yavaşlamıştır. Hâkim Cimilli-
li'nin bu karanndan sonra da in-
şaata devamlannı zorlayacak bir
durum kalmadı" diye konuştu.
Sözen, Cımilhli'nin mahkemece
bütün aşamalardan gecerek kesin-
leşmiş karann infazından doğa-
cak, sosyo-ekonomik sorunların
neler olacağı yolunda bir bilirkişi
incelemesi yaptırma görevi de ol-
madığını belirtiyor.
Şu anda Sovyetler Bırliği'nde
bulunan Deri Sanayicileri Derne-
ği Başkanı Turgut Koşar ise bu ko-
nudaki sorularımızı henüz yanıt-
layamadı. Tuzla deri sanayünin
arıtraa tesıslerinin ancak zemin
tesviye kazısı işlerinin yapıldığını,
ellerinden gelen gayretı gosterip
1992'ye kadar tesisleri tamamlaya-
rak taşınmak istediklerinı beiirt-
ti. Koşar, "Ba tarihe kadar bize
belediye zaman tanımalı" dedi.
DOĞAN CANKU
Pazar-Pazartesı-Salı
EMİNİGÜS-TANJUDURU
SERDAR GÖNENÇ
Çarş -Perş.-Cuma-C.tesı
f
GALERİ • MÖLYE PERA 146 97 38 -132 64 26
Tel 157 74 38 ARNAVUTKÖY
FAŞİZM M.AKSOY'u KATLEDEREK DEVRİMCİ GELİŞİMİN
ÛNUNE SET ÇEKMEK İSTİYOR.
• Olıgarşi Devrimci Eylemleri Puslandırmak İçin
Provokasyonlar Düzenliyor
» Devrimci Sol Güçlerin Gelişimı Oligarşiyi
Saldırganlaştınyor.
• Demokratik Mücadelenin önemi ve Devrimci Anlamı
• lcazet için Oligarşınin Ayağına Kapananlar Komünist
isminı Kirletmekten Vazgeçmelidirler
URARTSANAT GALERİSİ
KEZBAN ARCA
BATIBEKİ
8 Şubat - 28 Şubat
Abdı Ipekcı Cad 18 2 Nısantası 141 21 83
Ahmet Özel
Resim Sergisi
* Yonca
Modem Sanat
Galerisi - ^ -5
0\RA\TI B\VK.\S1 Seantası Sııbes *s\Tkı>e Caddesi 141 TH U3J120
LAMI;j s a n a t
I 0 a I e r i sı
Karma Sergi
10 Şubat-5 Mart
GuKm Akvo\
Serd.Jr Gunbılcn
AMII Oztop^u
Kadır ReıMı
Valikona^ Csd Nısanla» P«f 73
145 41 54
lanakI UU1 tUİDİSI »
UÜURAL
GAFUROĞLU
Resim Sergisi
14 Subal-3 Mart
NispetıyeAytarCad 44/2
Etılet 165^9 35
32. SAYI CIKTI MSU Bu yılda başanlı
KAMUOYUNA
Dün Kumkapı'da,
Bugün Yeniçeltek'te,
Yarın Nerede?
Sömürü düzeninin aldığı canlar yetmedi mi
Sömürü çıkarları uğruna 67 işçiyi diri diri toprağa
gömenleri, işçilerin cenazesine bile saygı
göstermeyenleri protesto etmek için tüm ilericileri,
demokratlan, emekçileri ve insanım diyen herkesi
13 Şubat 1990 salı günü siyah elbiseler giyerek bu
olayı lanetlemeye çağırıyoruz.
Yeni Çözüm ve Devrimci Gençlik
Okurları Adına Turan Dolu
sanatlara giriş
kurslanna
başhyor.
Kayıt İçin:
152 35 98
G A L E R İ
BEYTEM
İLANIMIZ DAVETTİR
NAIF RESİM
ÜZERINE BİR SÖYLEŞI
FAHİR AKSOY
BEYTEM KOLEKSIYONUNDAN
NAİF RESİM
MEHMET ARPACIK
Aolı-. Koklo%l \. •>(,>!,s, Ifi <uh.ıl < um<< S,ı- 17 IKI
BuyüKdete Cod Bgytefn Hon Şışlı 131 21 00
R A M K O SANAT MERKEZİ
NIHAT KAHRAMAN
Resim Sergisi
16 Şubat-15 Mart
Atiye Sok. Yuva Apt 8/2 Nişantaşı 136 15 38
AEDPA
AinTekstilbank SanatGalerisi
N A S I r 14 Şubat
İYEM "Husrm Gerede Cad 126
Tesvıkıye Meydan. 136 12 79
"Sl
y
ATİLLA EKŞİNOZLUGİL
Ş
Antıttccı'a' Corjtsı HOfhOf K"fıx TutumbO SOK
HO " J 19 50-51 52 Fotıh 14260 Ist 524 35 "i
fij
Bingül
Başarır
seramik sergisi
Serpil
Akyıl
o resim sergisi
oö
~ 23 ocak -
8 26 şubat
~- >3EŞTEK
M REASÜRANS
3 Sanat Galerisi
Jî Tel: 131 28 32
KARMA RESİM /SERAMİK
0K&N.GM « « A * «fniKÇElfN
toOrım I H »O T IHırtOT --• Stj »8 T;
Sergj
Duyurularmız İçin
146 97 38
132 64 26
GALERİHERABONEVEBRGRAVÛR
ReftDer ıjALERI >enı ,av>r
oonemınoe i e f
atotıe ,e 19
njzyıioaA.rjpa nıti îanniııs
ressamiar <-car llalyan asfc Frans z
E.jgene Napolean - U N 0 N r
ıstanbui ca ha2«iadıâ'
13.SAYIÇIKTI
Antalya Lara'da inşaatı süren
Gaye Yapı Kooperatifi hissesı
devredilecektir.
Tel: (9-31) 119225
LISKUR
SÜRÜCÜ KURSU
Şürücü belgesı
bizden alınır.
Kadıköy: 336 02 79
Erenköy:359 30 68
Maltepe: 352 24 21
SATILIK VİLLA
BODRUM
SPORKENT'te
Mür. Saat: 10.00-16.00
512 05 05/520
19.00-22.00 339 95 47
Ziraat Bankası'ndan
2311672790 No'lu nisan
ayına ait maaş çekimi
kaybettim. Geçersizdir.
NtHA T AKAR VARDAR
ANMA
AYŞE
HEZARFEN
Aynlıgırun birinci yılında anıların
sevgin gibi taptaze.
EŞİ ve ÇOCUKLARI
ACI KAYBIMIZ
Samiye ve Ferıdun Gürbüz'ün sevgili kızları, Sema, Selma
ve Güzide Gurbüz'un sevgili ablalan
EMEL GÜRBÜZ
12 Şubat 1990 günu zamansız kaşbetmenin derin acısı içindeyiz.
Merhumenin cenazesi 13.2.1990 (bugün) Fatih Camii'nde
kıhnacak öğle namazını müteakip Sakızağacı Şehiüiği'nde
aile kabristanına defnedilecektir.
AİLESİ
NOT: Çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin TEVe bağışta
bulunması rica olunur.
TEŞEKKÜR
20 yıldır çektiğim rahatsızlığımı zamarunda tejhis eden ve
tedavi süresince ilgilerini esirgemeyen
Dr. EMİN ORPEN
Doç. Fzt. CENAN ÇAĞLAR
Fzt. MUSTAFA SEÇME
Fzt. AVNİ CÖMERT
Fzt. YILDIZ KILIÇ'a
ve
tüm FİZYOMED çalışanlarına teşekkür ediyorum.
ÖNER CİRAVOĞLU
S.S. DENİZ YAKASI YAPI KOOPERATİFİ
BAŞKANLIĞI'NDAN
Aydın 1. Noterlıği'nden tasdikii 01.05.1989 tarih ve 17261
yevmıye numaralı, 30 gunluk ödeme davetine ıcabet etmeyen
51 No'lu ortak Sevil Vural, kooperatıf yönetım kurulunun
14 6.1989 tarih ve 60/4 sayılı kararı ile ortaklıktan ıhraç
edilmiş olup, gerekçeli karar Aydın 1. Noterliği'nin 14.06.1989
tarih ve 24982 yevmiye numaralı ihbarnamesı ile
gönderilmiştir.
ihbarname kendisıne teblığ edilemediğinden keyfiyet ilanan
tebliğ olunur.
YÖNETİM KURULU