Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 ŞUBAT1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Ortega'dan
suçlama
• ESTELİ (AA) —
Nikaragua Devlet Başkanı
Daniel Ortega, 14 partiden
oluşan Birleşik Ulusal
Muhalefet Koalisyonu'nu
(UNO) diktatör Somoza
döneminin Ulusal
Muhafızları (GN) ile
işbirliği yapmakla suçladı.
Ortega, başkent Managua
yakınlarında yaklaşık 50
bin kisiye hitaben yaptığı
konuşmasında, UNO-GN
işbirliğinin 1979'da
Somoza'nın devrildiği gibi,
seçimlerde yenilgiye
uğratılacağını öne siirdü.
Atina'da, THY
btirosuna işgal
• ATÎNA (AA) —
Yunanistan'da yaşayan bir
grup eylemci dün Türk Hava
Yollan'nın Atina bürosunu
bir süre işgal etti. Yasa dışı
TKP-ML üyesi olduklannı
söylcyen on kişi, büronun
bilet satış gişesi ile dış kapısı
arasındaki bölüme girdiler.
Amaçlannın 31 ocak - 2
şubat tarihleri arasında
1\ınceli'de güvenlik güçleri ile
çatışmaya giren on
arkadaşlarmın öldürülmesini
protesto etmek olduğunu
bildiren eylemciler büroya
Türikye'deki rejim aleyhtan
bir pankart astılar ve
bildiriler dağıttılar.
Şaron istifa etti
• KUDÜS (AA) — Israil
Endüstri ve Ticaret Bakanı
Ariel Şaron görevinden istifa
ettiğini açıkladı. Likud
Cephesi Merkez Komitesi'nin
Tel Aviv'de dün başlayan
toplantısında konusan Şaron,
bu ani karan "Büyuk Israil'in
(Eretz Israil) geleceğinin
tehlikeye girmesi nedeniyle
aldığını ifade etti. Likud
Cephesi Merkez Komitesi'nin
dün başlayan toplantısına 3
bin üyenin katıldığı belirtildi.
Yngoslavya'da
adalet
• BELGRAD (AA) —
Yugoslavya'da "Mareşal
Tito'nun konutunu süslesin
diye" 1957'de bir aileden
zorla alınan lablolar,
Zagreb mahkemesi
tarafından sahibine iade
edildi. Belgrad'da
yayımlanan Vecernje
Novosti gazetesinin
haberine göre, tesim
koleksiyoncusu doktor
Milivoje Rosic'ten güvenlik
güçleri tarafından alınan
tablolarla ilgili dava
sonuçlandı.
Beyrut'ta
çatışmalar
• BEYTLLLAHM (AA)
— Beyrut'ta karşıt
Hıristiyan güçler arasında
hafta sonundaki
çatışmaJarda 32 kişi öldü,
150 kişi de yaralandı.
Generâl Michel Aoun ile
Lübnan Güçleri Komutanı
Samir Caca'ya bağlı
birükler arasındaki şiddetli
çarpışmalann, Beyrut'un 18
kilometre kuzeybatısındaki
stratejik Keservan
bolgesinde yoğunlastığı
bUdirildi.
IRA'nın yeni
eylemi
• BELFAST (AA) —
Kuzey trlanda'nm
bağımsızlığı için mücadele
eden yasadışı lrlanda
Cumhuriyet Ordusu (IRA),
önceki gün lngiliz Hava
Kuyvetleri'ne ait bir
helikopteri düşürdügünü
açıkladı. Ingiltere'nin
lrlanda Cumhuriyeti'yle
suurı yakınlarında uçuş
sırasında duşürülen
helikopterdeki üç askerin
yaralandığını bildiren örgut,
yaralı askerlehn hastaneye
kaldınldığını kaydetti,
\ahudi göçüne
tepki
• BACDAT (ANKA) —
Sovyet Yahudilerinin tsrail'e
göçünü kınayan ülkelere
Irak da katıldı. Irak, Sovyet
Yahudilerinin tsrail'in işgal
altındaki topraklara
yerleştirilmesini sert dille
kınadı. Yönetimin
görüşlerini yansıtan ATH
1awra gazetesinde yer alan
bir yonımda Telaviv dünya
konjonktüründen
yararlanarak ve ABD'nin
desteği ile "büyük tsrail
hayali" gerçekleştirmeye
;alışmakla suçlandı.
Mandela, ırk ayrımı kalkıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerinisöyledi
Silahlı mücadeleye devamSiyah lider Cape Town'da onbinlerce kişi
önünde yaptığı konuşmada, "Hem beyazların
hem de siyahlann egemenüğine karşıyım. Ben
tüm ırkların uyum ve eşitlik içinde yaşayacağı
demokratik bir toplum istiyorum" dedi.
Dq Haberier Scrrisi — 27 yıl
hapiste yattıktan sonra önceki gün
özgürlüğüne kavuşan Güney Af-
rikalı siyah lider Nebon Mande-
la, cezaevinden çıktıktan sonra
Cape Town'daki onbinlerce kişi
önünde yaptığı konuşmada, banş
ve ırklar arasında uyumdan yana
olduğunu, ancak ülkede ırk ayn-
nunın ortadan kalkacağı ortam
yaratılıncaya kadar silahlı müca-
deleye devam edeceklerini söyle-
di. AP'ye göre Mandela şöyle ko-
nuştu: "Ben, hem beyazlann ege-
menliğine bem de siyahlann ege-
menUftİDe karsı mücadeJe ettim vc
bu miicadele için gerekirse ölme-
ye hazınm. Benim istedifim lop-
tnm, berhangi bir ırkın egementt-
ğindeki tophım degd, ırklann tsm
bir eşitlik vt Bynm içinde yasaya-
caklan demokratik bir toplum-
d«r."
Mandela, beyaz yönetimin ül-
kede olağanüstü hal durumunu
kaldırraasını ve tüm siyasal malı-
kûmlan serbest bırakmasını iste-
di. Siyah lider, Güney Afrika'da
seçimlerin "bir kişi, bir oy" siste-
mine göre yapılmasuu da istedi.
Bilindıği gibi Pretorya yönetimi
bu ilkeyi kabul etmiyor.
Mandela, banşa bağlüığı Ue Af-
rika Ulusal Kongresi'nin gerilla
faaliyetlerini desteklemesi arasın-
da çelişki olduğu yolundaki iddi-
ları da reddetti. Siyah lider şöyle
dedi: "Ben kendimi olkemdeba-
nsu knnümasiM adadun, ama
b n ı Afrika Ulnsal Kongresi'nin
yuhittsfö mücadeleııin bir bölö-
nn olank yapbk. Sflahlı micade-
le, ırk aynmıaa (Apartheid) karsı
savunma eylemidir."
Mandela, kendisini serbest bı-
rakan Güney Afrika Devlet Bas-
kanı EW. de Klerk'ın akıllı ve ce-
sur bir adım attığuu, ancak re-
fonnlara devam etmesi gerektiği-
ni söyledi.
Mandela konuşmasında, ulus-
lararası topluluktan Güney Afri-
ka'daki ırkçı beyaz azınlık yone-
timine uyguladığı ekonomik yap-
tırunlann sürdürülmesini istedi.
Mandela dün rahip Desmond
Tutu'nun evinin bahçesinde yap-
tığı basın toplantısında ise, bun-
dan sonra ne yapacagı konusunu
görüşmek için Afrika Ulusal
Kongresi'nin (ANÇ) Lusaka'daki
nıerkezine gideceğini söyledi.
Mandela, "Örgütümiizde hiç kim-
se miicadele için ne yapması ge-
rektigine kendi başma karar verme
hakkına sahip degUdir" dedi.
Mandela ilk fırsatta Lusaka'ya
gitmek istediğini belirterek, "On-
lar bana hangi rolii üsdenecegimi
söylejecekler" dedi.
AP'nin Cape Town muhabiri,
Mandela'nın yülardır dünyada bi-
linen imajı ile önceki gün cezae-
vinden çıkan liderin gerçek görii-
nümü arasındaki farka dikkati çe-
kiyor.
Dünya basınma yülardır Man-
dela'nın hapse girdigi günlerdeki
fotoğrafian dağıtumıştı. Bu fotoğ-
raflarda genç, iri yan, güçlü bir li-
der yer alıyordu. önceki gün ise
cezaevinden 72 yaşında, saçlan
aklaşmış ve zayıf bir kişi çıktı.
Mandela cezaevinde yatüğı yülar-
da kilo kaybetmişii. Ancak AP
muhabiri, Mandela'nın gayet sağ-
lıklı görüntüğünü ve çevik hare-
ket ettiğini beiirtiyor. Bu olguyu
da siyah liderin cezaevinde yattı-
ğı yıllarda her gün iki saat spor
yapmasına ve formunu koruma-
sına bağlıyor.
Mandela'nın ilerlemiş yasına
karşın, halk karşısında gür sesle
konuşması da dikkatleri çekti.
Ne var ki milyonlarca Gfiney
Afrikalının kalplerinde yatan, iri-
yarı, güçlü gerilla lideri, bugün
bağımsızlık hareketinin yaşh bir
simgesi oiarak vatandaşlarının
arasında bulunuyor.
MANDELA'NINKONUSMASINDANBÖLÜMLER
dünyaya sonsuz teşekkürler!'
DlSBASIN ~
Dış Haberter Servisi — Nelson
Mandela'nın, pazar günü serbest
bırakümasının ardmdan yaptığı
konuşmadan bazı önemli bölürn-
leri aşağıda sunuyoruz:
"Voldaslaf, Gnney Afrikah
doftfauım. Heninizi, banş, de-
mokrasi ve özgiuiuk adına seUm-
lıyornm. Karşınızda bogün bir
peygamber oiarak defü, slzlerin
nadz bir kizmetkan oiarak bnlu-
nuyonım. Sizlerin yorulmadan ve
kakramanca yaptıfınız fedakir-
lıklmr, benim bugun serbest bıra-
kılmamı sa^lamış bnlanuyer. Bu
nedeale yaşamımın bundan son-
raki bölümünıi de sizlere adıjo-
"Bu vesile>1e, dünya kamaoyu-
•a da btderin Apertheid'e karşı sa-
vaşımına gösterdikleri ilgi ve des-
tekten dolayı tesekkür ediyorum.
Onlann katkıa ohnaksuın müca-
deiemiz başanya nlaşamazdı."
"Bu alt kıtada, ırk aynmı po-
Utiluuının yıkımı çok ağır olmuş-
rur. Milyonlarca insamn aile ya-
şamı d«gılınij, milyonlarca insan
evsiz \e işsiz kalmıştır. Ekonomi-
miz harap duruma gelmiş olup,
h^ıitımiT riyaâ bir bunalım için-
"1960 yılında örgatümnzi
ANC'nin askeri kanadını olustı
rarmk silahlı micadekye yönelı
karanmız,Ap*rtheid'in şkMedne
karşı tamaoMa Mtvnnma amaçh
bir yöneUşÜ. SUahh mücadeleyi
terekU kılan tnm faktöder Jnıgiin
de haien gecefMir. Sardünnemize
gerek kalmayacak ve mnzakere-
lerie oluştnrulacak bir çözsmün
yarablması için gerekü ortamın
yaratümasını diliyonıt."
" Bay de Klerk, durnmu normal-
leştirme yoinnda bugüae kadar
hiçbir tniÛrjetçi devlet başkanının
atmadıgı gerçek adunlan atnuştır.
Ancak, Harare deklarasyonunda
ana taatlan çizilraiş bulunan bazı
daba ileri adımlar da vardır ki,
halkımıan temel talepleri yerine
getirflmedeıı miizakerelerin başia-
•usı mümkün degildir."
"Mkzakerefcr, halkm iiıerinde
bir yerierde, onlann gözünden
nzakta, onlardan gizli gerçekleş-
drilemez."
"tnancımız, ülkemizin geiece-
ğini ırkçı olmayan bir temelde
oluşturulmuş bir organın belirie-
mesinin saglanacagıdır. "
Gdfrika'da
yeni dönem%/
SEVtNÇ GÖSTERİSİ — Nelson Mandela ve 27 yühk tutukloluk yaşamında kendisini bir gün olsun yal
nız bırakmayan eşi Winnk Mandela, biriikte yumnıklannı sıkarak miicadele yemini ettikr.
THE INDEPENDENT
Nelson Mandela'nın 27 yıl son-
ra serbest bıraküması, geçen yıl
kasım ayında Berlin Duvan'nın
taribi yıkıbşı ile aynı karakteri ta-
şıyor. Bugün Doğu Avrupa'da,
duvann yıkılışından hemen son-
raki özgürlük heyecanının yerini
harap durumdaki ekonomilerin
nasıl düzdtileceği kaygısı almış-
ür. Nelson Mandela'nın serbest bı-
rakılışı, Güney Afrika'daki ırkçı-
hğa karşı olanlan aynı coşkulu
tepkilerle birleştiriyor. Ancak bu
coşku ve sevinç, dana şimdiden ye-
rini, özgürlüğü kutlayan k£aba-
hklar Uzerine ateş açümasıyla göl-
gelenmiş durumda. (12 şubat)
Zht Ö4Ü5 İîclf graph
Nelson Mandela'nın serbest bı-
rakıhsı, Güne> Afrika'da yaklasık
elli yıl önce Apartheid politikası-
nın yerleştirilmesinden sonra en
önemli semboük hareket niteliğin-
dedir. Bundan sonraki döneme ait
güçlükler ve riskler oldukça
önemli görünüyor. Ancak Devlet
Başkanı F. W. de Klerk, yonetimi
siyah Güney Afrikalılarla paylaş-
mak yolunda önemli adımlar at-
roıştır. Sovyet lideri Gorbaçov ile
benzerlik kurmaya çalışmak pek
yanlış olmaz. (12 şubat)
THEGUARDIAN
Siyahlann tarafında da, F. W.
de Klerk'in tarafında da bazı gö-
rıiş ayrüıklan var. Her ikisi de bir
yandan müzakere ederken bir yan-
dan da kendi içlerindeki ayrüık-
lan uzlaştırmaya çauşacaklar. Pre-
toria hükümetiyle siyah hareket
arasındaki derin görüs farkı nede-
niyle önümüzdeki dönemde
önemli "yanlış" anlamalar ve yan-
lış adımlar beklenebüir. F. W. de
Klerk, "herkese adil" davranılarak
yeni bir anayasa teklifı yaparken
(böylece beyazlara tanınan bazı
ayncalıkların da devamı öngörü-
lecek), Mandela ise tüm yurttaş-
lara eşit haklar talebinde bulunu-
yor. (12 şubat).
G^eorge Bush'tan Beyaz Saray'a davet
ABD Başkanı, Mandela'nın serbest bırakılmasını sevinçle karşıladığını açıkladı
Dış Haberier Servisi — Güney Afrika'-
da siyahlann özgürlük simgesi haline gel-
miş olan Nelson Mandela'nın 27 yıllık tu-
tukluluk döneminden sonra önceVi gün
serbest bırakılmasının yankıları sürüyor.
Güney Afrika'da yüz binlerce siyah,
Mandela'nın serbest bırakümasını sokak-
larda şarkı söyleyerek, dans ederek kutla-
dı. Bazı yörelerde ise göstericilerle güven-
lik güçleri arasında çatışmalar çıktı.
• ABD Başkanı George Bush, Mande-
la'yı önceki gece telefonla arayarak siyah
liderin özgürlüğe kavuşmasının Amerikan
halkında yarattığı memnunluğu dile getir-
di.
Bush, Beyaz Saray'da gazetecilere yap-
tığı açıklamada, Mandela'yı /^D'ye davet
ettiğini de belirti.
Başkan Bush, 5-6 dakika kadar süren
görüşme sırasında, ırk aynmının bulunma-
dığı, önyargısız ve tam özgürlüğun sağlan-
dığı bir Güney Afrika arzuladıklannı dile
getirdiğıni de söyledi.
Bush, son derece dostane bir hava için-
de geçen görüşme sırasında Mandela'nın
da kendisine, daveti kabul edebileceğini,
ancak arkadaşlarına daruşması gerektiği-
ni söylediğini kaydetti.
• Var'şova'da Dayanışraa Lideri Lech
VValesa, Mandela için, "O, tüm yaşamını
insanlann eşitliği Ukesine adamış bir
liderdir" dedi.
• BM Genel Sekreteri Javier Perez de
Cnettar, Mandela'nın serbest bıraküması ve
Devlet Başkanı De Klerk'in reformlannın,
Güney Afrika'da sorunların barışçıçözü-
müne yolu açüğım söyledi.
• Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı
sözcüsü Gennadi Gerasimov, "Tüm dün-
ya ülkeleri gibi" ülkesinin de, Afrika Ulu-
sal Kongresi lideri Nelson Mandela'nın ser-
best bırakümasını memnuniyetle karşüadı-
ğıoı bildirdi. Gerasimov, dün düzenlediğı
basın toplantısında, Moskova'mn Mande-
la'nın serbest buakılmasına bir tepkisi olup
olmadığı yolundaki bir soruyu yanıtlarken
bunu 'çok önceden aülmış olması gereken
bir adım' oiarak gördüklerini belirtti.
Ingiltere, Güney Afrika'ya uygulanan
yaptınmlann hafifletilmesini istedi. Ancak
Avrupa Topluluğu yaptınmlann devam et-
mesini savundu. tngıltere'de adının açıklan-
masıru istemeyen bir yetkili, "Gnney Af-
rika devlet başkanı De Klerk dognı olaaı
yaptı. Eski devlet başkanı P. VV. Botha'ya
yapılan davramşlann aynısımn De Klerk'e
yapılması doğnı olmaz. Başbakan Thatc-
her da aynı göriiste" dedi.
GAPKRÎZÎ
Fırat artık serbestURFA/ANKARA (Cumburi-
yet) — Güneydoğu Anadolu Pro-
jesi (GAP) kapsamındaki en bü-
yük yatırım olan Atatürk Barajı
ve Hidroelektrik Santralı'run su
tutma işlemi dün sona erdi. Bir
aydan beri su biriktiren baraj, dün
saat 15.30^11 itibaren dip savak-
lann açümasıyla yeniden su bırak-
maya başladı. Fırat'ın Suriye suıı-
nndan gecireceği 'su miktannın bir
iki gün içinde saniyede 500 met-
reküpe ulaşması bekleniyor.
13 ocakta Cumhurbaşkanı lur-
gut özal'm katıldığı törenle deri-
vasyon tünel kapakları kapatüa-
rak su tutmaya başlayan Atatürk
Barajı'nda 1 ayda 1.6 milyar met-
reküp su tutuldu. Barajdan Fırat'-
ın yatağına yeniden su verümesi
nedeniyie düzerüenen törende ko-
nuşan Baymduiık ve lskân Bakanı
Cengiz Albnkaya, "Keban ve Ka-
rakaya barajlan olmasaydı. Ata-
türk Barajı'nı bugünkıi seviyeye
getirebümek için 45 güıı daha bek-
lememiz gerekecekti. Bu Keban ve
Kaıakaya'nın yaimz bize degil, bü-
tün komşulanmıza sagladıgı bir
faydadır. Bizun inanamız ba tür
lesislerin başka ülkelerde de say-
gı ve sevinçle kar^lanacak oldu-
gudur" dedi.
Törenden sonra Bayındırbk ve
lskân Bakanı Cengiz Altınkaya-
ya Atatürk Barajı teknik personeli
tarafından bir brifing verildi. Da-
ha sonra gazetecüerle biriikte ba-
raj gölünü gezen Alunkaya, Bu-
rada sorulan yanıllarken, Fırat
Nehri'ne 29 gün sonra su bırakıl-
masının Türkiye'nin bir "jesti" ol-
duğunu kaydederek, "asİıuda iyi
niyetli olmasaydık, ba süreyi da-
ha da uzatabilirdik. Ama önemli
olan komşulannuzın nehirden bir
an önce faydalanmasıdır" dedi.
Komşuların baskısı
Türkiye'nin güneydoğu komşu-
lan Suriye ve Irak ile ilişkilerini
"iyi tntma" çabasının, Atatürk
Barajı'nda su tutma çauşmasıru
da büyük ölçüde belirlediği öğre-
nildi.
YUNANİSTAN
Zolotas hükiuııeti düştii
STELYO BERBERAKİS
ATtNA — Yunanistan'da ge-
çen yü üst uste yapılan her iki ge-
nel seçimde de hiçbir partinin tek
başuıa iktidara gelemeyişiyle ge-
çen kasım ayında kurulan ulusal
birlik hükümeti dun dağıldı. Bu
hükumete destek veren ülkenin uç
büyük parti lideri, dün düzenle-
nen olağanüstü toplantıdan son-
ra, hükümet içindeki bakanlarını
çekmeye ve hükümetin dağılma-
sına karar verdüer. Buna gerek-
çe oiarak da aralanndaki "görüş
aynlıklannın yoğunlaşmasını"
gösterdiler.
Ekonomi profesörü 85 yaşında-
ki Başbakan Xenofondas Zolotas
ise parti liderlerinin bu karann-
dan hemen sonra başbakanlık gö-
revinden istifa etmek istemisse de,
bu istemi parti başkanlan tarafm-
dan kabul edilmedi. Yeni demok-
rasi partisı (YDP) lideri Konstan-
tin Miçotakis, parti liderleri ara-
sındaki görüş aynlıklannın yo-
ğunluğu nedeniyle, söz konusu
hükümet şeklinin 8 nisan- da ya-
pılacak olan genel seçimlere ka-
dar sürdürülmesinin "anlamsız"
olduğunu ve bu nedenle hükümet
içindeki bakanlarını çekmeye ka-
rar verdiğini söyledi. PASOK li-
deri Andreas Papandreu, söz ko-
nusu hükümet şeklinin bir süre
daha görevini sürdünnesi yolun-
daki arzusuna karşın, bunun Mi-
çotakis tarafından engellendiğini
ve bu nedenle kendisini n de hü-
kümet içindeki bakanlarının çek-
mek zorunda kaldığını vurguladı.
Komünist partilerden oluşan Sl-
NASPtSMOS lideri Harilaos Flo-
rakLs ise, partilerin bundan böy-
le daha "özgiir" hareket edeceği-
ni belirtti. Ancak yeni bir hükü-
met krizini andıran bu son geliş-
melerden ötürü Miçotakis'i so-
rumlu gösterdi.
Üç büyük parti lideri, Zolotas
hükümeti içindeki bakanlarını
çektikten sonra, partüer üstü ye-
ni ve yine geçici bir hükümetin
kurulmasında görüş birliğine var-
dılar.
îskeçe
Müftüsü
öldü
İSTANBUL (AA) — Îskeçe
Müftüsu Mnstafa Hilmi Aga,
dün tedavi edUdiği Taksim tlk-
yardım Hastanesi'nde öldü. Yu-
nanistan'da beyin kanamasv
geçiren Mustafa Hilmi Aga,
Türkiye'ye getirilerek, 5 şubat
pazartesi günü tedavi altına
alınmıştı. Hilmi Aga'nın cena-
zesinin, tskeçe*de toprağa veri-
lecefi bildirildi. 1905 yıiında
Iskeçe'nin Şahin Köyü'nde Do-
ğan Mustafa Hilmi Aga, Şahin
Medresesi'ni bitirdi. 1949 yüın-
dan bu yana lskeçe'de müftü-
lük yapan Hilmi Aga'nın iki
oğlu, bir kızı bulunuyor. Hilmi
Aga'nın oğullarından Mehmet
Enin Aga, bir süredir Îskeçe
Müftülüğü'ne vekâlet ediyor.
DU]\YADA BUGUN
ALJSİRMEN
Mandela Hep Özgürdü...
Netson Mandela'nın hapisten çıkışı tüm dünyada sevinçle kar-
şılandı. Tüm TV ekranları tüm raidyo vericileri, tüm gazeteler 27
yıllık hapisliğin sona eriş anını büyük bir coşkuyla verdi. Man-
dela'nın serbest kalışı kadar, olaydan duyulan coşku sevindirt-
ciydi. Demek ki insanlığın vicdanı her şeye karşın canlılığını ko-
ruyor.
Geleceğimizin en büyük güvencesidlr bu sorumluluk, bu bi-
linç, bu ortak sevinç veya üzüntü duygusu.
Başlıklann kımı "Mandela artközgür" diye haykırıyordu. Se-
vincin yol açtığı bir yanılgı olsa gerek. 72 yaşındaki Nelson Man-
dela yaşamının en güç günlerinde -ki hapisliğinin ilk yılları dü-
şünülebilecek en güç koşullar altında geçmişti- bile özgürdü.
Kendini bir davaya adamış ve kişiliğini o davanın gelişmesine
katkıda bulunacak düzeye getirmiş olan insanlar için özgürlük
her zaman içlerinde taşıdıklan bir olgu, bir kazanım, bir cevher-
dir. Nitekim Nelson Mandela hapishanenin duvarları ardından
ülkesindeki gelişmeleri etkileyebilen bir önderdi.
27 yıllık hapislik yaşamı, Mandela'ya en güç koşullarda özgür
olmanın binbir yolunu öğretmiş, bize de onun kişiliğinde, özgür-
lüğun en güç koşullarda bile nasıl kazanılıp korunabileceğini ka-
nıtlamıştır.
Mandela zaten özgürdü, artık üsteiik serbest de...
Güney Afrika'nın özgürlükçü önderinin 27 yıllık hapis yaşamı-
mn temelinde, silahlı terör yatıvor. Mandela silahlı savaşım plan-
ları dolayısıyla yaşam boyu hapse mahkûm edilmişti.
Son yıllarda, terörün çok çeşidini görmüş olan dünyamızda,
silahlı mücadele yönteminin savunucusu, silahlı eylemin öncü-
sü bir kişinin böylesine bir özgürlük savaşçısı oiarak kucaklan-
masında gerekçe ne ola ki?
Bu gerekçeyi yargılanması sırasında Mandela'nın kendisi açık-
lıkla ortaya koymuş bulunuyordu. "Evet" diyordu, "sabotaj plarv
lan yaptığımı yadsımayacağım. Ama halkımın özgürlüğü ve in-
sanca yaşamı için başka hiçbir umar kalmamıştı ki."
Gittikçe daha da yoğunlaşma eğilimi gösteren, uzlaşma rüz-
gâriarının egemen olduğu bir dünyada yaşıyoruz artık. Doğru-
su böyle olması çok da sevindiricı. Birbirimizi yok etme oianak-
lannı böylesine geliştırdiğimiz bir ortamda, şiddet tehdidinin cay-
dırıcılığına bel bağlamak, dehşet dengesiyle sorunları aşmaya
ya da hiç değilse erteleyerek uyutmaya çalışmak nereye kadar
varabilırdi ki?
Oengeyi sağlayan öğenin özü, o dengenin aynı zamanda en
büyük düşmanıydı.
Yaşanan şiddet, son yıllarda ınsanlan öylesıne yıkjırmıştır ki
şiddet ile ilgili irdelemelerde de zaman zaman gerçekler gör-
mezden gelinmez oidu.
Oysa her şiddet aynı kefeye konamaz. Daha doğrusu, şiddet
oiarak yansıyan her hareket aynı değil. Zaman zaman egeme-
nin uyguladığı şiddet, ona boyun eğmeyen, eğmek istemeyen-
lere hiçbir seçenek bırakmayabilir. O zaman, şiddete karşı sa-
vaşım da şiddeti doğunır kaçınılmaz oiarak. Bu kez söz konusu
olan şiddete karşı şktaettit Kay.iaktaki şiddet kendisine karşı olan
şiddeti kaçınılmaz oiarak doğurmustur. Çünkü şiddet hiçbir uz-
laşma olanağı bırakmamıştır.
Iste Mandela'nın şiddet girişiminin temelinde yatan gerçek bu-
dur ve bu gerçektır ki Mandela'nın bütün dünya tarafından bir
özgürlük savaşımcısı, bir demokrasi kahramanı oiarak kabul edil-
mesine neden olmuştur.
Güney Afrika Birliği egemenlerinin son kararlarında, ulusla-
rarası kamuoyunun büyük baskısının etkisini görmezden gele-
meyiz. Ama yine de onlann aklın yolunu tutarak 27 yıllık hapis-
ten sonra Nelson Mandela'yı serbest bırakmaları, şiddetin şid-
detten başka bir sonuç doğurmayacağını, sorunların çozümü-
ne hiçbir katkıda bulunamayacağım anlamış olmalarından kay-
naklanıyordur umarız.
Ne var ki bu serbest bırakmanın sorunları otomatik oiarak çö-
zeceğini sanmak, hatta bunca tarihi kişiliğine ve halkmın kah-
ramapı olmasına karşın Mandela'nın zenciler arasındaki eylemleri
tümüyle denetleyebıleceğine inanmak safdillik olur.
Yılların birikımi ve daima kıyıda köşede, itilmiş, horlanmış, da-
hasi çok kötü ekonomik koşullar altında yasamak zorunda bıfa-
kılmış, eğitim düzeyı son derece düşük insanlann içlerindeki kini,
öfkeyi dindirip, egemenlerle gerçek bir uzlaşmaya varacak ol-
gunluğu, topluluklarının her katında her grubun gösterebilme-
leri son derecede güç.
önümüzdeki günlerde, siyahlardan kaynaklanacak ve beyaz
adamı hedef alacak anlamsız, öfkeden başka amaca yönelme-
yen şiddet eylemlerine tanık olabiliriz. Hele hele bireysel plan-
da bunların birçok örneği ile karşılaşılması olasıdır.
O zaman, "tehdit altındaki" beyaz adam görüntüsünü işlemek
isteyenlere hak verenler, Apartheid politikasının hiç de sandık-
ları kadar yanlış olmadığına inananlar çıkacaktır.
Oysa, bu gibi girişimler karşısında o girişimin temelinde yıllar
boyu karaderili insanın toplumun dışına itilmesinin yattığını gör-
mek gerekir.
Gecıktirilmiş uzlaşı taya varmanın önünde bugün ciddi enget-
ler vardır. Bu engellerin çok büyük bölümü de uzlaşmanın ge-
cıktırılmesinden doğmaktadır. Şimdi gecikmenin doğurduğu o
engellerie karşılaşıldığında doğru tanıyı bir yana bırakıp, öfke-
nin ve tepkinin etkisiyle yine uzlaşmayı geciktirmek, engelleri
daha da arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Özgürlüğü her zaman benliğinde taşımış olan Mandela'nın ha-
pisliğine son veren sağduyunun gelecek güç günlerde de ege-
men olması halinde, siyahlann önderinin özgürlük güneşi be-
yazları ısıtıp aydınlatacaktır.
9 YIL 2 AY S GUN
UMUT U TÜRKİYE YE SOKMADILAR.
16 SUBATTA SINEMALARDA
VEEAT
Ankara eşrafından rnerhum Reşat Kocabeyoğhı ve
merhume Muzaffer Kocabeyoğlu'nun kızı; merhum senatör
Sabit Kocabeyoğlu ve Necip Kocabeyoğlu'nun ablalan;
Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Reşat öngen ve Reşadet
Ceyhan'm sevgili anneleri; Çiğdem öngen ve Haluk
Ceyhan'm kayınvalidesi; Dr. Ayşe Ceyhan, Zeynep Tiğü,
tpek Öngen ve Selin öngen'in büyükanneleri; Nesime ve
Leyla Kocabeyoğlu'nun görümceleri; Suna, Naşit, Reşat ve
Selim Kocabeyoğlu'nun ve Muzaffer Gök'ün halalan; Milli
Savunma Bakanlığı eski muhasebe müdürlerinden merhum
Cemal öngen'in kıymetli eşi
salihatı nisvandan
RAİFE ÖNGEN
HANIMEFENDİ
vefat etmiştir. Cenazesi 14.2.1990 çarşamba günü Ankara
Hacı Bayram Camii'nde kıhnacak ögle namazını
müteakip toprağa verilecektir.
Allah rahmet eyleye.
AİLESt