18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EYLÜL 1989 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 YAY1N DÜNTASINDA ÎNCELEMEARAŞTIRMA HAYVANLAR İSMAtL GÜLGEÇ Anadolırdaki Amerika Anadolu'daki Amerika / Uygur Kocabaşoğlu,Arba Yayınları, Istanbul 1989,255 s. Uygur Kocabaşoğlu'nun geçen aylarda yayımlanan kitabı, Amerika Bırleşik Devletleri'nin Türkiye'deki çıkarlarının tarihi yanı sıra, 19. yüzyılda Anadolu'nun toplumsal tarihine ışık tutan bir araştırma. Tam olarak Kendi Belgeleriyle Anadolu'daki Amerika: 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Amerikan Misyoner Okullan başlığını taşıyan çalışma, esas olarak, Amerikalı misyonerlerin Anadolu'da kurduğu eğitim kunımları ağını ve bu kurumların faaliyetlerini konu alıyor. sistemin genişliği ve göreli ağırlığı hakkında fikir vermektedir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransız, tngiliz ve İtalyan okullarına hukümetçe el konulmasına karşın Amerikan okullanmn calışmaları engellenmedi. Ancak, öğrencilerin ezici çoğunluğunu Ermenilerin oluşturduğu bu okulların buyıik bölömü, savaş ve onu izleyen olaylar, Ermeni "tehciri" vb. sonucu "Board" tarafından kapatıldı. Az sayıdaki bazı Amerikan okullan ise Kurtuluş Savaşı boyunca faaliyetlerini sürdurdü. "Board" 1922 yılında Türkiye'de kalan okullanmn dinsel niteliğine son verdi. (Amerikan okullanndan günümüze kalanlar Istanbul Arnavutköy'deki Robert Lisesi, Üskudar Amerikan Kız Lisesi, Izmir Amerikan Kız Lisesi ve Tarsus Amerikan Lisesi'dir.) vi dahi sökmek" mümkün olmamışür. Ama Amerikan misyonerleri, faaliyetlerinin hedefi olan Gregoryen ve Katolik Osmanlı Ermenileri arasında sayılannın 20.000 dolayında olduğu hesaplanan bir Protestan cemaatini "yoktan var" etmeyi başarmışlardır. Misyoner faaliyetlerinin Osmanlı Hıristiyan "milletleri" (özellikle Ermeniler ve Bulgarlar) arasında milliyetçi uyanışın gelişiminde etkili bir rol oynadıkları bilinmektedir. Kocabaşoğlu'nun vurguladığı gibi, misyoner okullan, "Osmanlı tmparatorluğu'nda giderek artan Amerikan varlığımn oluşmasında", ABD'nin Osmanlı ulkesindeki iktisadi ve ticari çıkarlannın gelişmesi için gerekli külturel "altyapırun" oluşturulmasında da önemli bir rol üstlenmiştir. Misyoner okullannda yetişenler iki ülke arasındaki iktisadi ve ticari ilişkilerin gelişmesine hizmet etmişlerdir. Nihayet, Batılı kapitalist tuccar ve işadamlarının Os YONETENŞAIÛN ALPAY Osmanlı tmparatorluğu son dönemlerinde, dinsel inançlarını yaymak amacıyla çalışan Katolik ve Protestan misyoner örgütlerinin eğitim ve sağlık alanlannda yoğunlaşan çalışmalarına sahne oldu. Esas olarak imparatorluğun Hıristiyan "millet"leri arasında Anadolu'daki Amerika, ortaya faaliyet gösteren misyoner örgütleri, kapıtülasyonların sağladığı çıkışlarından günümüze kadarki olanaklarla büyuk ölçüde Osmaıılı devletinin denelimi dışında işOr. Uygur Kocab«9Oğ4u leyen okullar kurdular. Yüzyılın başında bu okulların sayısı 1500 ANADOLÇ'DAKİ dolayına ulaşmıştı. Anadolu'da faaliyet gösteren misyoner örgütlerinin en önemliUBttOI si, ABD'deki Protestan misyoner örgütlerinin en büyuklerinden biri olan American Board of Coramissioners for Foreign Missions (sonradan United Church Board for W orld Minislries) ya da kısa adıyla "Board" idi. Protestan misyoner orgutlerinin aralarındaki işbolumünde Osmanlı tmparatorluğu esas itibarıyla ABD'nin payına düşmüştü. "Board" misyonerleri Osmanlı topraklanna ilk kez 1819 yılında adım attılar; ilk misyoner okulunu 1824'te Bey tarihçelerini (Kocabaşoğlu'nun rut'ta kurdular. Örgütün faaliyet Tanzimal'tan Cumhuriyet'e leri Osmanlı devleti ile ABD ara Torkiye Ansiklopedisi'nde yer sında diplomatik ilişkilerin kurul alan bu konudaki incelemesinden duğu 1830 yılından sonra yoğun de yararlanarak) yukarıda özetlelaştı. raeye çalıştığım Amerikan okullanmn, 1820 1900 yılları arasın"Board" daki faaliyetlerini inceliyor. KoÇalışmalannı Osmanlı Ermeni cabaşoğlu'nun, "Board"un arşileri arasında yoğunlaştıran "Bo vinde, söz konusu kuruluşun kenard", 1910 yılına gelındiğinde ilk, di belgelerine dayanarak gerçekorta ve yüksek dereceli 430 kadar leştirdiği inceleme, son donem Osokulu kapsayan bir Amerikan manlı toplumuna bu değişik ve okullan "sıstemi" kurmuştu. (Is çok ilginç açıdan ışık tutuyor. tanbul'daki Robert Kolej ve Amerikan Kız Koleji dışındaki tum Misyoner okullan Amerikan okullan "Board"a tmparatorluğun son dönemlebağlı misyoner okullarıydı.) O yıllarda tum orta dereceli Osmanlı rinde misyonerlik faaliyetlerinin okullanmn 67 bin öğrencisi var ve bunların temel aracı olarak ken, Amerikan okullannda 3 bin misyoner okullanmn Osmanlı dolayında oğrenci okuması; toplumu üzerinde çok onemli etimparatorluktaki tum yabancı kiler yaptıklarına kuşku yoktur. okulların 60.000, yalnızca Ame Dini yayma faaliyetleri sonucunrikan okullanmn ise 24.000 kadar da, Kocabaşoğlu'nun ifadesiyle, öğrenciyi kapsaması, söz konusu "Müslümanlar arasından bir çi AMSRIKA Vygur Kocabaşoğlu'nun geçen aylarda yayımlanan kitabı, Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'deki çıkarlarının tarihi yanı sıra, 19. yüzyılda Anadolu'nun toplumsal tarihine ışık tutan değerli bir araştırma. manlı toplumuna modern üretim tekniklerini ve orgutlenme biçimlerini getirdikleri gibi; Batılı misyonerler de kurdukları okullar, matbaalar ve hastaneler aracılığıyla eğitim, bilim ve sağlık alanlanndaki yönelikleri getirmişlerdn. mez. Bu okullar sayesinde Amerika, yaşanan tüm olumsuzluklara karşın, ehveni şer bir devlet imajını surdürebilmiştir." Kocabaşoğlu'na gore, sonradan gerek İttihat ve Terakki yönetiminin, gerekse Cumhuriyet Türkiyesi'nin Amerikan okullarına daha olumlu bir şekilde yaklaşmasında bu PİKNtK PİYALE MADRA imajın payı vardı. Çoğunun tarihçeleri 19. yüzyıldaki misyoner okullarına dayanan gunumüz Turkiyesi'ndeki yabancı okulların da toplumumuzun siyasi, iktisadi ve külturel hayatı açısından hayli anlamlı kurumlar olduğuna kuşku yoktur. Ancak çöküş halindeki çokuluslu, çokdinli Osmanlı toplumunun Hıristiyan "milletleri" arasında, büyük ölçüde denetimden uzak bir şekilde ve ulkenin hemen her köşesinde faaliyet gösteren misyoner okuiları ile Cumhuriyet Turkiyesi'ndeki devlet denetiminde laik eğitim veren; çok sı HIZLI GAZETECİ ISECDET ŞEN nırlı sayıdaki yabancı okulların toplumda oynadıkları roller arasında kuşkusuz pek sınırlı biv benzerlik söz konusu olabilir. Cumhuriyet .yönetimi, bu okulların PI3JI* MıMOZA / C şiddetle ihtiyaç duyulan, Batı dil: KBNİerini ve kültürlerini tanıyan, YAlHM Türkiye'nin dünyaya açılışına katkıda bulunabilecek olan kadroların yetişmesi açısından oynayabileceği olumlu rolü değerlendirmiş; söz konusu okullar bu nedenle günümüze kadar varhklarını surdurmuştür. Yabancı okullardan mezun olanların Türkiye'nin siyaset, iktisat ve kültür yaşamına, Türkiye'nin dış dunyayı tanımasına ve kendisinı dış dünyada tanıtmasına katkıları sayılanÇİZGİLtK KÂMtL MASARACI nın azlığıyla ölçülemeyecek kadar buyük olmuştur. Yabancı okulların bugün de, maddi olanağa sahip ailelerin çocuklannı gönderebilmek için yarış ettikleri gözde okullar niteliğini korumalan herhalde bununla ilgilidir. Yabancı okullarda yetişenlerin Cumhuriyet Türkiyesi'nin toplumsal yaşamındaki yerleri ve katkılarını konu alan incelemelerin hemen hemen hiç bulunmaması önemli bir eksikliktir. AĞuyfZZi/N tHYAR HERfFF KHPIRAMtYoZZUN oxı 6OKU O Cumhuriyet yönetimi Kocabaşoğlu, misyoner okullanmn faaliyetlerini değerlendirirken, şunları yazıyor: "Amerikan misyoner okullan... tum dinsel kılıflanna rağmen, pozitivist ve liberal bir eğitim veriyorlardı. Bu okullarda tngilızce, Türkçe ve Ermenice dil öğretimine önem veriliyordu. Yörenin sosyoekonomik özelliklerine ve yerli ahalinin beklentilerine uygun olarak, ihtiyaca dönük bir eğitim yeğleniyordu... Aynca Amerikalı misyonerlerin kız çocukların eğitimi konusunda özen gösterdikleri ve bu alanda... öncüluk yaptıkları inkâr edile Kocabaşoğlu'nun Amerikan misyoner okullan uzerine araştırması, toplumumuzun 19. yüzyıl tarihine ışık tutan çok ilginç bir çalışma. Yazarın rahat üslubuyla kolay okunan bir kitap. Kocabaşoğlu bu çalışmasını Osmanlı devletinin misyoner okullarına ve özel olarak Amerikan okullarına karşı tutumu ile söz konusu okullann 20. yüzyıldaki gelişimini konu alacak iki ayrı araştırmayla tamamlamayı tasarladığını belırtiyor. Bu tamamlayıcı çalışmaları yapması için gereken zamanı ve desteği bir an önce bulmasını dileriz. Ş.A. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES Gunün ilk ışıklarıyla bebek kıçına dönmüş suratımı ve takım elbiselerimi ve kravatımı kuşanmış olarak dtşarı çıkıyorum. Kapının önüne indikten üç saniye sonra askerlerin, takım e/b/se gtymlş, sakalsız yüzlerce genci cemselere doldurdugunu görüyor ve eve dar atıyorum kendimi... Ve şun bir kez daha anlıyorum: "Sosyallstler glzlenmeyl bilmlyor." KISA KISA yazdığı önsözde şunlan söylüyor: "Osmanlı tmparatorluğu'ndan devir alınarak günümüze kadar getirilen madencilik tarihimizin çeşith* dönemlerini 'Kadri Ağabey'in kaleminden okurken haklı olarak yakındığımız, ulusal gelirimizdeki madencilik payı nın düşük oluşunun nedenlerini daha iyi anlıyoruz!' Bahro'nun Türkçedeki bu ilk kitabının tam başlığı; Nasıl Sosyalizm? Hangi Yeşil? Ne İçin Sanayi? Portekiz, italyan ve Hollanda dillerine de çevrilen kitabının Türkçe çevirisine yazdığı önsözde Black şöyle diyor: "Sonradan kalkınan toplumların karşüaşüğı sorun, sadece gerekli olan Batı kururn ve değeılerinin ödünç almması değil, kendi geleneksel yapılarının çağdaş olgulara uyarlanmasıdır!' Mavl benlller yolda cevirdiler beni, kimlik istediler. Teriiyorum. Oysa kış. Hemen uzatıyorum. Nüfus kâğıdımdaki resimde saçlarım biraz uzun. Sonradan Kastamonulu olduğunu öğrendiğim asker hemen bu ayrıntıyı farkediyor. "Ne lan bu saçlar? diyor. Utanıyorum doğrusu. Hakkaten, ne biçim saçlarmış onlar... Oysa şimdi çok "normal"... GARFIELD JM DAVIS EI.E'DEkl SİML DİRE.NİSTES Kl RTILI M \ \ * 1 ' M I.ElFRkF.N lVK. IIE^ETt MERKEZİYESI \E İBKMflM (TUIT\K1LIO B f l Rudolf Bahro NASIL SOSY:\LtZM? NEİÇIN SANAYİ? Ulll\ TLktU *tlhl U h Rudolf Bahro, Der. Tanıl Bora, Ayrmtı Yayınları, Eyiül 1989, 159 s. NASIL SOSYALİZM? OrtMMi KOLOSUJ "Doğu Almanya'da senelerce Sosyalist Birlik Panisi üyesi olarak çeşitli görevler yapan Bahro, bu 'var olan' sosyalizmi, 'var olEGE'DEKl SlVİL ması gereken' açısından eleştiren DİRENİŞ bir eser yazdı; önce casuslukla llhan TekeliSelim tlkin, suçlanıp hapse girdi, sonra serbest Türk Tarih Kurumu bırakıldı ve Batı Almanya'ya gitYayınları, Ankara 1989,597 s. mesine izin verildi. Batı Almanya^ da da sosyalistlerin "reel llhan Tekeli ve Selim tlkin'in ye kapitalizm" koşullarında karşı ni ortak araştırmalannın tam baş karşıya olduklan sorunlarla helığı; Ege'deki Si\il Direnişten Kur saplaşmaya girişen Bahro, yeşiller tuluş Savaşı'na Gecerken Uşak içinde pratik siyasal varlık kazaııHeyeti Merkeziyesi ve tbrmhim dı. Daha sonra siyasal etkisi ba(Tahtakılıç) Bey. Ege'de Yunan kırrnndan marjinal denebilecek Uerlemesine karşı direnişin ana ör bir konuma savrularak, radikal gutlerinden biri olan Uşak Heyeti ekolojist (veya 'saP yeşil) bir tavn benimsedi:' Tanıl Bora, Bahro1 Merkeziyesi'nin belgelerine dayanun çeşitli kitaplarından alınma narak, Batı Anadolu'da milli müyazılardan oluşan derlemeyi sucadelenin tarihine ışık tutan araş narken, Avrupa'da eleştirel solun tırmalannın önemini Tekeli ve ll ilginç duşünürünü böyle tanıtıyor. kin şöyle açıklıyor: "Kurtuluş Savaşı'nın Türk tarihi içinde özgUn olan yanı, Osmanlı geleneği içinde bulunmayan sivil toplum örgütlenmesidir... Oysa Kurtuluş Savaşı üzerinde yapılan çalışmalarda bu yön oldukça ihmal edilmiştir. Bunun iki nedeni vardır. Bun1 lardan birincisi, Kurtuluş Savaşı nın öyküsünün büyük olçude Mustafa Kemal'in eylemleri ekseni 1950'lere kadar İstanbul Yahuetrafında incelenmiş olmasıdır. Bu dilerinin oturdukları başlıca durumda Mustafa Kemal'in katılsemtlerden biri Balat'tı. Günüdığı Erzurum ve Sıvas kongreleri müzde ise Balat'ta yalnızca birön plana çıkmış, buna karşılık sikaç Yahudi ailesi yaşıyor. Geçen vil toplum orgütlenmesi niteliği yıllarda Haliç'in "temizlenmesi" daha belirgin olan Batı Anadolu çalışmaları sırasında önemli bir kongreleri ikinci planda kalıruştırT bölümü yıkılan Balat, sinagoglaBu önemli araştırma üzerine bir n, tarihi Yahudi evleri ile kimlideğerlendirme yazısını yakında ğini korumaya çalışıyor. yayımlayacağız. Istanbul'da yıllarca yaşayan MADENCİLtKTE BÎR dilci ve tspanyol dili araştırmacısı MarieChristine Varol'un Isis ÖMÜR Yayınları tarafından Istanbul'da Kadri Yersei, Yurt yayımlanan Fransızca araştırması Madenciliğini Geliştirme JLK GAZETE İLK POLEMİK Vekayii Mısnyenm Oykusu ve Takvimi Vekayi İle Tartışması TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Eylül ^ fSSS € FR4NSIZL4R. MADRAS'l İ3GAL EDİYOR! 1744'OA BUGÜN, DENI'Z YOLUYLA 6£LEN FRANSIZ tzuv, MtA/DİSTAN 'fN GÜNEYPÇ6USUNOAKİ çeu/zesiNi if&iL erMı'çn. ir. ü İUGIUZ *£AST INOIA COMPANY'ADU TİCAR£T tCUejJLUÇU 7ARAF(fi/DAN, £OC</YMtHZASPArMAM KÖYÛMPE 8t£ KOL.ONİ 0LU$TU&ULMUÇW. MtiA SONGBLİÇEREK ÖNEMLİ SıG TlCA&Er ve SÖMEGKEZİ PUISaMUUA GELEN FRANSA İLE. INGİLTW/ee AB4S/A/M ÇjŞ NUSU OLMUÇTV. İKİ yiL SOAtGA, 8u ULK£L£ISİN VAPTtĞt "A(KU4CHAP£U.E'ANTLAŞMAStYLA, F&HV SA, ZUZey AAAEB.İKA 'PAKi CAPE BKenDN ADASlhl ' AUteAAİ, MAOgAS't flVG/£7F*£'YE TlERKETTHtfÇT/.. Soida,Modras'tn guneyınde kulunan kutsaf Mahabatıpuram öran j/eri gorü/uj/or \ahudi Balat'ın oyküsu çevirisi ikinci kez basıldı. tngilizOrhan Koloğlu'nun yeni araşce ilk basımı 1966 yılında yapılan ve Japon, Çin, Vietnam, Ispanyol, tırması, dünyadaki ilk Türkçe gazetelerden biri olan ve 1820'lerden 1880'lere değin Mısır'da yayımlanan Vekayii Mısriye'nin öyküsünü ve bu gazete ile tstanbul'da yayımlanan Takvimi Vekayi arasındaki polemiği konu alıyor. 1981'de, kuruluşunun 150. yıldönümünde Takvimi Vekayi üzerine bir monografı yayımlayan Koloğlu, bu incelemesini sunarken şöyle diyor: "İlk ve en uzun süre çıkan Türkçe gazetelerden (Türkçe olarak 40 yıldan fazla) olan Vekayii Mısriye'nin toplumsal rolünü ve hem Türk hem de Islam tarihindeki ilk basın polemiğini BALAT inceleyen bu kitabı yine Çağdaş FMISOL80 Xü U , Gazeteciler Derneği yayımlıyor. Yalnız basın tarihimiz için değil, siyasi tarihimiz için de önem taşıyan bu gazetenin Mısır'da 43 yıl önce ciddi bir araştırmaya konu Balat'ın öykusünü anlatıyor. Ki edilmiş olması, kendi geçmişimitabın önemli bir bölümü, Balat'ın zi öğrenmekte ne derece savsaklaYahudi mirasını yansıtan fotoğ yıcı olduğumuzu göstermektedir!' raflardan oluşuyor. ÇAĞDAŞLAŞMANIN JTİCİ GÜÇLERİ Çagdn Gurttckr 0m»jı YnnnHn 5 CE. Black, Çev. Fatih Gümüş, 2. Basım, V Yayınları, Ağustos 1989,202 s. İLK GAZETE, İLK POLEMİK ABD'li siyaset bilimci Cyril E. Orhan Koloğlu, Çağdaş Black'in "çağdaşlaşma" kavramı Gazeteciler Derneği ru ve çağdaşlaşmanın çeşitli yönlerini inceleyen kitabının Türkçe Yayınları, A nkara 1989,148 s. TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN VakfıMaden Mühendisleri Odası Ortak Yayını, tstanbul 1989, 168 s. CUMHURtYET KİTAP KULUBIPNDE YENI KITAPLAR KMİ: 007.459 004.132 051.004 067.094 125.097 125.098 152.474 183.035 Muzır Etkjtef Dünya Sorunlan 6/2 Göçmuş Kediler Bahçesi Demokrasi ve "Demokrast" Marksizm ve Materyalızm ÇaOdaşlaşmanın Itici Guçleri Ozal Hikiyesi Neredeyse Yaşayacakt Ç VVoody AMen/B. Çorakçt Yıyntvt: Albn Alan Bilge Karasu Gece Muzaffer ilhan Erdost Onur D.H.Ruben/K.Emiroğlu V C.E.BIack/M Fatih Gumuş V Hasan Cemal Bikji Paul Celan/Oruç Aruoba BFS Tftn Deneme Dergi Öyku Deneme İnceleme inceleme inceleme Ş«r nystn 55009000.10000. 30009500,800010000 6500. Maden Mühendisleri Odası tarafından, madenciliğe 50 yılı aşan hizmetleri için "Onur Belgesi" ile ödüllendirilen Maden Yüksek Mühendisi Kadri Yersel'in, anılannı ve madencilik üzerine yazılannı kapsayan kitabı yayımlandı. Prof. Dr. Erdoğan Yüzer, kitaba
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle