Katalog

CUMHURÎYET/8 HABERLER 7 AĞUSTOS 1989 6 İnönü Doğu'nun üretim, kalkınma bekleyen halkının aldatıldığını söyledi Yöre însanı yabıızlık içinde' SHP lideri, ekonominin ve demokrasinin geliştihlmesinin Doğu insanı açısından önemini vurguladı. ÜMİT ASLANBAY SttRT/ERUH/ŞIRNAK SHP Genei Başkanı Erdal İnönü, "Dogu'nun, üretim, kalkınma bekleyen halu aidatılmaktadır" dedi. İnönü, yöredeki vatandaşların terör hareketleri ve güvenlik önlemleri arasında "yalnızbk hissi içinde" kaldıklannı ifade etti. SHP lideri, dün Doğu gezisinin ikinci gününde Sürt, Eruh, Şırnak, Şemdinli, Cizre'de incelemelerde bulundu. Askeri ve sivil yetkililerle görüşerek, durum hakkında bilgi aldı. lnönü, düzenlediği basın toplantısında gezisini tamamladıktan sonra dunıma ilişkin görüşlerini kamuoyuna açıklayacağını söyledi. İnönü, ekonomik güçlüklerin ve durgunluğun az gelişmiş denilen bu bölgelerdeki etkisinin daha fazla olduğunu dile getirerek, bunun büyük sıkıntılara yol açtığını anlattı. SHP lideri, buğday üreticisinin ürününe peşin ödeme yapdmadığını ve peşin ödeme yapmamak için hükumetin "tertipkre guiştiğini" öne sürerek törenlerle açılan bazı tesislerin de işletilmediğini söyledi. İnönü buna örnek olarak Van'daki et entegre tesislerini gösterdi. tnönü, "Bunuo nedeni ekonomideki durgunluk. Başbakan 'Doğu'nun lers lalihini yenecegim' diyor. Başbakan fabrika açtı, ama işlemiyor. Şeker fabrikası da pancar uretimi olmadıgı için işlemiyor" dedi. beklentisinin bu yönde olduğunu ifade ettikten sonra, "Doğu'nun aretim, kalkınma bekleyen halkı aidatılmaktadır" diye konuştu. Doğu insanının insanca yaşamak istediğini, birinci sınıf vatandaş olarak görülmek ve güvenilmenin talepleri arasında olduğunu belirten tnönü, bunun iki koşulunun, demokrasinin geliştirilmesi ve ekonominin halkın yararına bir şekilde düzenlenmesi olduğunu söyledi. İnönü konuşmasını şöyle surdürdü: "Yöredeki vatandaşlar bir yalnızlık hissi içindeler. Adeta 'Bizi kendi halimize bıraktılar. Bir taraftan terör hareketleri, bir taraftan güvenlik için alınan önlemler sanki iki ateş arasında kalmışçasına perişan vazivetteyiz' diye düşüniiyoıiar. Bunun çaresi kolay. 'Böyle bir yalnızlık yoktur. Devlet burada da, her yerde olduğu gibi, vatandaşın yanındadır. Vatandaşın her türlü sıkmtısı için beraberdir. Çaresini aramaktadır! Buna gösterecek bir davrenış gerekB. Aynmcı hareketlere karşı askeri harekit yapüıyor. Bu başka mesele, ama vatandaşın gönliik yaşamında Tiirkiye'nin başka taraflannda olduğu gibi güvence altında olmasını sağlaraak gerekir. Bunu bekliyor vatandaş. Burada insanca yaklaşmak, bir tavır koymak son derece önemlidir. Elbet Tiirkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik olanakian var. Her tarafta birdenbire ilerieme sağlayamıyor. Ama bunda kararlı olduğunu devlet göstermeli. Bi/ sizi kendi halinize bırakmayacağız demeli." Deniz ve doğa kirliliği KOCAELİ (AA) Yeşiller Partisi üyesi 100 kişüik bir grup îzmit Körfezi'ndeki deniz ve doğa kirliliğini protesto ettiter. Yeşiller Partisi yöneticileri kıyıdaki kirtiliğe karşı denize iki şişe temiz su döktüler. Daha sonra sanayi artıklarının aktığı dereden pıs su numunesi alan llhan Irem, Ali Şen'in sahibı olduğu Maga Deri Fabrikası 'nın kimyasai atıkları için de bir benzetme yaparak "Ali Şen'in fabrikasından çıkan atıklarla dere bu hale geldiyse dikkat etsin Fenerbahçe Başkanı olduğu zaman da kulubiin sonu buna benzemesin. " Iller Bankası'nadava, ANKARA (ANKA) Mamak Belediye Başkanı Selahattin Ocal, Iller Bankası 'nın belediyelerin gelirlerinin kaynaktan kesilmesine ilişkin uygulamasımn iptali için tdare Mahkemesi'ne başvuracağım açıkladı. Ocal, "tller Bankası icra memurluğu yaptyor" dedi. Mamak Belediye Başkanı Selahattin öcal, ANKA 'ya yaptığı açıklamada Iller Bankası'nın "haksız uygulamayla" ANAP döneminden kalan borçlara karşılık belediyenin genel bütçeden ayrılan payının tümünü kaynaktan kestiğini öne sürdü. öcal, bankamn Mamak Belediyesi'nı "aciz" bırakmaya çalıştığını savundu. Selahattin öcal, "Mamak'a haziran ayı için bütçeden ayrılan 814 milyon liradan 810 milyon liraya, temmuz ayı için ayrılan 644 milyon liranın da tamamma tller Bankası tarafından kaynağında el konuldu" dedi. Gerger'de krom GERGER (Cumhuriyet) Adıyaman'a bağlı Gerger ilçesinde özel bir şirket tarafından yürütülen çalışmalar sonucu zengin krom yatakları bulundu. Gerger'e iki kilometre uzaklıktaki A vacık Dağı 'nın yanı sıra yine Iskenderun 'da bulunan bir maden şirketi geçen yıl arama ve kazılara başlamıştı. Avaak Dağı'nın yanı sıra yine Gerger'e bağlı Dallarca Köyü'nde de çalışmalannı sürdüren şirket, iki bölgede de zengin krom yatakları saptadı. Âvacık maden ocağında 156 metre derinliğe inildiğini belirten şirket sorumlusu Nazım Korkmaz, bu bölgede çıkarılan krom miktarının ayda 250 tona ulaştığını bildirdi. Çıkarılan madenin tskenderun üzerinden çeşitli A vrupa ulkelerine ihraç edildiğini de söyleyen Nazım Korkmaz şu bilgileri verdi: "Hedeflenen miktar ayda bin1500 ton cevher elde edebilmek. Bu amaçla da çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Cevherin zengin olduğu bölgeler A vacık Dağı, civarı ve Dallarca Köyü. Ancak bölgede yapı itibarıyla aynı zenginlikte yataklar olduğunu tahmin ediyoruz." 'insmca Meptefi var SHP Genel Başkanı Güneydoğu'dakı ıncelemelerinde vatandaşın bır taraftan terör bır tarattan güvenlık ıçın alınan önlemler sonucu ıkı ateş SHP lideri, yörenin kalkınmaarasında kalmışçasına perişanız' dediklerinı söyledi. İnönü Doğu ınsanının binncı smıf vatandaş olarak görülmek ve güvenılmek ıstedığını behrttı (Fotoğraf Rıza Ezer) ya ihtiyaç duyduğunu ve halkın da Yaşlısı, genci barut fıçısı anlattılar. Yöredeki gençler geçiTümü işsiz gençlerin ekonomik ci olarak devlet dairelerine girmeaçmazlarına, bir de güvenlik güçlerinin ye çalıştıklannda da karşılanna "sakıncalı" diye dikilen baskısı binmiş. Tedirgin ve gerginler. soruşturması çıkıyordu. güvenlik Hakkâri'de insanlar yaşlısıyla, genciyle Hakkâri'de... adeta barut fıçısına dönmüşler. İnönü, Van'da dinlediklerinin CELAL BAŞLANGIÇ VAN Baharla birlikte Izdinan aşiretinin yaklaşık altı bin Dyesi, yiizlerce yıldır olduğu gibi yaylaya çıkrnıştı. Güvenliği aşiretin konıcuları sağlıyordu. Ancak Yerel yöneticiler, Inönü'ye özelgeçen yıllara göre farklı bir olgu ile karşılaştı köyiüler. Bu kez yay likle gençler arasında işsizliğin çok lada eli silahlı birkaç yüz kişi yoğun olduğunu, yöre halkı arasında devlet dairelerine memur ya vardı. da işçi alınmadığını, dışandan geÇatak'taki yaylada yazı geçir tirilen kişilerin işe başlatıldığını tneye hazırlanan Izdinanlılardan önce ekmek istediler. Güvenlik güçlerine başvurdu köyiüler; çok kalabalık bir grubun yaylalarda dolaştığını, yiyecek istediğini anlattılar. Kimse inanmadı önce. "Yaian söylüyorsunuz" dediler köylülere. Sonra da gözaltılan başladı, "PKK'ya yataklıktan." "Niye ekmek veriyorsunuz?" diye dayak yediler. Dağdaki eli silablılann gece gündüz yaylalarda dolaşması sürüyordu. Bu kez, yaşı gelen gençleri asker olarak istemeye başladılar. Köyiüler bir kez daha gidip anlattılar durumu. Yine sonuç alamadılar. Bir yandan dağdaki eli silahlılar yiyecek istiyor, gençleri askere almak için baskı yapıyor, koruculan namlunun ucunda tutuyordu. Diğer yandan da "yardım ve yataklıktan" köyiüler gözaltına alınıyor, dayaktan geçiriliyordu. Bardağı taşıran damla, aşiretteki koruculara "Madem PKK var, gidin operas)on yapın. Size niye sflah verdik? Maaş ödiiyoruz avuç dolusu" denmesi oldu. Başta konıcular olmak üzere asiretin çok sayıdaki erkeği kadınlarla cocuklan önlerine kattıkları gibi Çatak'a doğru inrneye başladılar. Daha yolu yanlamamışlardı ki kesildi önleri: "Durun bakalun nereye gidiyorsunuz?" "Hani biz operasyona gidecektik ya" dedi korucular "Ailelerimtzi Çatak'a bırakalım ki gü'venlikleri saglansın. Sonra gelir operasyona çıkarız." Sonunda silahlaruıı teslim edıyor korucular. Asiretin diğer üyeleri ile birlikte yaylalannı, köylerini terk edip Çatak'a, Van'a inmeye başlıyorlar. İki ateş arasında sıkışınca, geceleri kalacak yerleri olup olmadığını düşünmeden terk ediyorlar yıllarca yaşadıkları vurtlarını. Bunlardan biri de Izdinan aşiretinin lideri ve SHP Van tl Başkanı Abdurrahman Özbek'ti. SHP Van örgütünün yöneticileri ve partili belediye başkanlarıyla görüşen tnönü'ye yukandaki olayı anlatan Özbek, "Gitmek istiyorum, Türkiye'nin neresi olnrsa olsun bir yer gösterin oraya gideyim" diyordu. çevresi dikenli teilerie çevrili, çok giıç koşullar altında yaşıyortar. Bolgaristan'dan gelen Türklere oldugu gibi Irak'tan gelen Kurtlere aynı bak niye verilmiyor" diye sordu. de Irak'ın Kurtlere yaptıgı gibi kimyasal bomba ile yok edecegiz. Gelsin Cumhur Keskin sizi kurtarsın" dediğini anlatıyoriardı. lnönü'yü konuştuğu kahvede ziyaret ederek, "Hakkârili DYPTiler adına hoşgeldiniz" diye eski AP Senatörü Abdülhalil özdinç daha koyu görüntüsünü Hakkâ de bölgede tek sorunlarının devri'de de izlemek olanağıru buldu. let baskısı olduğunu söylüyordu. özelükle gençler çok gergin Hakkâri'de... Birkaç gün önce polis Bir gözaltı... lojmanına açılan roketatar alışıHakkâri'de bu baskı öyle somut nın hemen ardından çoğu genç, gözleniyor ki tnönü'yü karşılayan yaklaşık 1S0 kişi gözaltına alın Naci Kaçmaz adlı genç toplulukrruştL Bu gençler de lnönü'yü kar la birlikte "Kahrolsun fasizm!" şılamaya geldiler ve gördükleri diye bağınrken gözaltına alınıyor, baskılan anlatan bir mektubu otomatik akreplerini bel kemeriİnönü'ye verdiler. Gençler verdik ne sokmuş polisler toplantının yaleri rnektupta gözaltındayken gü pıldığı kahveye girip İnönü konuvenlik güçlerinin kendilerine, "sizi şurken, ellerindeki açık telsizleri GUNEYDOĞU GUNLUĞU tnonu, vatandaşla yaptığı görüşmelerde en çok ilgi gösterilen sözlerinin "birinci sınıf vatandaş" ve "güyen" üzerine olduğunu ifade ettikten sonra, bölgede görüşmelerinin yararlı olduğunu, konuyu TBMM'ye de getirebileceklerini vurguladı. tnönü bır soru üzerine devletin bölgede yanlış değerile "Biz buradayız" diyorlardı. Yurttaşlann toplandıgı cadde lendirme hareketlerinde, kişisel olden geçen trafîk polisi, Hakkâri manın yanı sıra hükumetin tutulilere "Yolda durmayın, can gii munun da rol oynadığını ifade etvenliginiz tehlikeye girer" duyuru ti. SHP lideri hükümetle soruna sunu yapıyordu. Oyle ya saatte bakış açılannda farklılık da oldubirkaç araç görebilen caddeden ğunu vurgularken Hakkâri'de kofreni patlamış bir roketatar mer nuşması sırasında "Kahrolsun faşizm" diye slogan atan bir genmisi geçebilirdi... Neredeyse tümü işsiz gençlerin cin gözaltına alınmasını da üzüekonomik açmazlanna, bir de gü cü bulduğunu ifade etti. "Bunlar venlik güçlerinin baskısı binmiş da gosteriyor ki buralan yalnız bıti. Yaşam alanlarırun daraldığına rmkmamak lazım" diye konuştu. inanmış olacakiar ki anlatılamayacak kadar tedirgin ve gergindiler. Hakkâri'de insanlar, yaşlısıyla, genciyle bir barut fıçısına dönmüşlerdi. Bu görüntü insana, "Acaba bu barut fıçısını kasten patlatmak isteyen biri mi var" sorusunu duşündürüyordu. HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Polis lojmanlarının taranmasından sonra Hakkâri'de başlatılan operasyonlarda 12 kişi gözaltına alındı. Geçen hafta polis lojmanlarının taranmasından sonra başlatılan operasyonda gözaltına alınan 12 kişiden 4'ü serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlardan Rahmi Eriç, kendilerine işkence yapıldığını ve "Irak Kürliere ne yaptıysa biz de size onlan yapacagız" denildiğini öne sürdü. Polisin işkence izleri durmasına karşın doktorların kendisine rapor vermeye cesaret edemediklerini savunan Rahmi Eriç, gözaltında bulunan saruklardan Cemil Karanfıl, Bedel Harmancı, Ahmet Mavigöz ve Ali Güler'in sağlık durumunun ciddi olduğunu bildirdi. Bu arada önceki gün Hakkâriyi ziyaret eden SHP lideri Erdal tnönü'nün partideki konuşması sırasında, "Kahrolsun faşizm" diye slogan atan Necati Kaçmaz adlı yurttaş siyasi polisçe gözaltına alındı. Olayı görüntülemek isteyen Cumhuriyet muhabiri Fuat Kozluklu, polisçe, "Bdki gazeteciliğin bâki olur" diye tehdit edilerek engellenmek istendi. Askeri Şura kararları ANKARA (AA) 31 general ve amıralin bir üst rutbeye, 45 albayın da general ve amiralliğe yükseltilmesine ilişkin karar, dün Resmi Gazete'de yayımlandı. GA TA İç Hastalıklan öğretim Üyesi Tuğgeneral Prof. Tabip Sedak Yürütgen, GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanlığma, Askeri Yargıtay Başsavcısı Tuğgeneral tsmet Onur Askeri Yargıtay Başkanlığına atandı. Askeri Yargıtay 2. Başkanı Tuğgeneral tlhan Şenel Askenlfargıtay Başsavcılığma, Askeri Yargıtay Üyesi Tuğgeneral Yaşar Çiftçioğlu Askeri Yargıtay 2. Başkanlığına tayin edildi. GA TA öğretim üyelerinden Tuğgeneral Prof. Tabip Fahrettin Alparslan, Çocuk Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanlığına, Tuğgeneral Prof. Tabip Sabri Devecioğlu, Gastroenterolojik Cerrahi Bilim Dalı Başkanlığına getirildi. Hakkâri'de 12 gözaltı Tarım ilacından 3 kişi öldü ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir'de içtikleri ayrana tarım ilacı karışan 3 kişi öldü. Merkez ilçeye bağlı Sarıkavak köyünde yemekte dağıtılan ve içine tuz yerine tarım ilacı konan ayrandan 18 kişi zehirlendi, ölen üç kışinin yanı sıra 5'i ağır 15 kişi tedavi altına alındı. Öte yandan Denizli'de tütün tarlasında çalışan anne ile üç çocuğu zehirlendi. Çocuklardan 4 yaşındaki Elif Ertem öldü. Bursa'da trafik kasası: 7 ölü BL'RSA (AA) Bursatnegöl karayolunda yolcu otobüsüyle bir kamyonun çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında ilk belirlemelere göre 7 kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Kaza, Ankara'dan Bursa'ya gelen 16 ED 024 plakalı yolcu otobüsu ile karşı yönden gelen 31 FD 506 plakalı kamyonun Gölbaşı mevkiınde çarpışması sonucu meydana geldi. Kazada, ilk belirlemelere göre 7 kişinın öldüğü, çok sayıda yolcunun da yaralandığı bildirildı. İshalden bebek ölümü GAZİANTEP (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) Son iki ay içinde 18 bebek ishalden öldü. 01 ile iki yaş arasında olen bebeklerin ishale yakalanmasına neden olarak suların sık sık kesilmesi ve eskiyen su şebekesine kanalizasyonun karışması gösterildi. Haziran ve temmuz ayları içinde Gaziantep Çocuk Hastanesi'nde 549 çocuk ishal nedeniyle tedavi altına alındı. Bu çocuklardan dokuzu hastanede, dokuzu da taburcu edildikten sonra evlerinde öldü. Aynı süre içinde 28 çocuğa da tifo tanısı konularak tedavi altına alınırken 33 yaşındaki Fatma Yılmaz da kurtarılamadı. tshalden çocuk ölümlerinin bu kadar fazla olmasmın nedenini su şebekesinin delik deşik olması sonucu suyun yüzde yetmişinin boşa akması ve suların kesilmesine, şebekeye kanalizasyon karışmasına bağlayan uzmanlar, sağlıkstz koşullarda üreıilen ve satılan gıdaların da etkili olduğunu belirttiler. Müteahhit savcılıkta Ormaniçi köylüsünün göç draım CENGİZ MUMAY Gtç kadınlan Göçün ağır yükü onlarm omuzlarında. Yokluklar dizboyu . Ama çocuklar yemek bekter Ormaniçı köylülerı bınbaşıdan Ömer'i gen alamayınca korkudan göç etmışler Şimdı Oıcle'nın Idil kesımınde yerlere oturmuş, uzaktan köyterını gözlüyorlar, ıç geçirerek (Fotoğraf Cumhurıyet) 'Olürsem milletvekilî Delîceoğlu sorumludur' Cudi Dağı... İnönü ile konuşan il örgütü yöneticileri "Cudi'de ne olacağını, kimyasai bombanın kullanılıp kullanılmayacagını" sordular. İnönü de yanıt olarak ordunun elinde kimyasai silah bulunmadığını söyledi. Bir SHP il yöneticisi de Inönuye "Bulgaristan'dan gelen Türklcr Türkiye'deki yakınlannın yanlan•a yerleştiriİdi. Irak'tan gelen KirÜerin burada birçok akrabası var. Aacak bizitn akrabalarımızın Talimat yerine getirildi. ömer Savun, 6 köye dönmek istediklerini, ancak korkudan mayıs gunu öğleden sonra Fındık Jandarma bunu başaramadıklarını anlattılar. Ancak iki İDİL Şeker Bayramı'nın ilk gunü "bir Tabur Komutanlığı'na teslim edilmişti. aydır yaşadıkları dere kenannda hiç kimse bayrama daha kavuşmanın" sevinciyle sabaGunler gunleri kovaladı. Ses çıkmadı üç onları arayıp sormamıştı. Perişan durumdayhın erken saatlerınde ayağa kalkmışlardı. çocuk babası Ömer Savun'dan. Bu arada dılar. Çevre koylerden aldıklan yardımlarla Bayram namazı topluca kılınmış, koy mey PKK'lı Mehmet Savun ölu olarak ele geçi çorbalarını kaynatabiliyorlardı, çoğu çocuk danında birbirlerinin bayramını kutlamışlar rilmişti askerle girdiği çatışmada. Ömer Sa 150 kişiden oluşan Ormaniçi köyiuleri. dı. vun'un da gözaltındayken onu teşhis etmek Köyleri tam karşılannda duruyor... BiçeMuhtar Halil Ekin de o gün bayramhğını için karakoldan çıkarıldığını biliyordu köy meden bıraktıkları ekinleri sararmış durumgiyerek güzel kokular sürunmüş, kostekli sa lüler. da... Çocuklar yalınayak, kadınlarçaresiz... atin kordonunu yeleğinin iliğıaden geçirmışti. Ömer Savun'u çok seviyorlardı. Başına bir Erkekler gunlerini koylerine dönebilmek için, Bağlı olduklan Fındık Bucağı yönünden ken şey gelmesini istemiyorlardı. Ailesi ve muh Mardin'in tdil'inden kalkıp Sıirt'in, Eruh'dilerine doğru gelmekte olan çocuğa elini tarla birlikte binbaşıya gitti köyiüler. Binbaşı un "ciimle yetkili"lerini geziyorlar. uzattı muhtar. Ardından öpülen el, cebine Ömer Savun'u serbest bıraktığını belirterek Ömer, üç aydır kayıp. Onunla beraber kaydı, çocuğa bayramhğını verdi. koylüleri kovdu. Birkaç başvuru daha aynı Eruh yöresinde kaybolan üç koylüden biriÇocuk sevinmemişti... Muhtar "Nasıl şekilde sonuçlandı. Artık sormaya cesaret nin cesedi bulundu bu arada. Kendilerı ac susın?" diye soramadan "Binbaşı sizi istiyor" edemez olmuşlardı. suz, "göç diyan"nda. dedi çocuk. Bu arada ömer'in öldürülmuş olabilece D j c l e n i n | d j , k e s i m i n d e ,ere o t u r m Muhtarı bir endişedir aldı gitti. Bu ıstek ğ l u ^ İ f r , U T İ M ( u " " k l a r l ^ n b a Ş , y l a bırlık k o y ı e r i n i gözlüyorlar iç geçirerek. Kimbilir. leri daha onceki deneyimlerinden dolayı "pek tebolgedek.korucubaş.'BahoAğa' Şanh b j r z a m a n , a r n e m u t l u ü n , e r i o l m | u Bahattın Aktuğ ve adamlan tarafından ra o r a d a hayra yoramayacağı"nı öğrenmişti. Yolu yaya olarak katetti. Iki saat sonra hatsız edilmeye başlamışlardı: Anımsayıp duruyorlar geleneksel okul Binbaşı Okta> Tekin'in karşısındaydı. ÇoOmer ı sorarsanız, sız de onun gıbı olur t u r k u s u n U ı ••gjderoedikleri kö>"leri, "biçecuğu yaşındaki binbaşının eline uzandı öp sunuz. Ve karar ahndı. goçuldu. Dıcle'y. raedikleri u r t a " l a n için: mek için... Sonra askerlere "ınerhaba" de salla geçerek Idılın Yalaz Köyu'ne verleştı di. Orada bir köy var uzakta / O köy bizim Ormaniçi köyiuleri, ekinlerini bile biçemeBinbaşının sesi askerceydi: den. Göç yerindeyken birkaç kez köye adam koyumuzdür / Gitmesek de / Kalmasak da "Koyunuzden PKK'lı bir hain çıkmış. Bu gonderip ekinleri biçmeye koyuldular. Ama / O köy bizim koyumuzdür. Mehmet Savun'un ağabeyi Ömer Savun'u korucu ağa buna izin vermedi. Köyiuleri kovOrada bir bağ var uzakta / O bağ bizim bana getireceksin! Zaman kaybetmeden yo du. bağımızdır / Ekmesek de / Tatmasak da / la çık; akşam olmadan burada olacaksın!" Geçen ay Sürt Valiliği'ne dilekçe vererek O bağ bizim bağımızdır. ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Adıyaman'm Besni ilçesindeki içme suyu inşaatını bir yıl önce bitirdiği halde 50 milyon liralık ödeneğini alamadığını belirten Nazif Kaya adlı müteahhit, ANAP milletvekili Mehmel Deliceoğlu ile Adıyaman Koy Hizmetleri Şube Müdürü Abdurrahman Özpolal tarafından ölumle tehdit edildiğiııi one surerek savcıhğa başvurdu. Nazif Kaya, "Kamu kunılıışu bir yıldır 50 milvonumu gasp elmiş, bu yetmezmiş gibi silahlı adamlannı peşime taktılar. Öliirsem sorumlusu bu iki kişidir" dedi. Besni ilçesi Erkene ikinci kısım ıçme suyu ihalesini aldıktan sonra ışi lamamlayarak teslim ettiğini anlatan müteahhit Nazif Kaya, Köy Hizmetleri Adıyaman Şube Müdürü Abdurrahman Ozpolatın parasını kasıtlı olarak vermediğini öne surdü. On kez Köy Hizmetleri Genel Mudurluğu'ne parasının odenmesi için yazı yazdığını, aynı istemle birçok kez Elazığ Bölge Mudurluğu'ne başvurduğunu da anlatan Nazif Kaya, yineparasının odenmediğini söy ledi. doğumevi oldu GAZİANTEP (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) Doğurganlık oramyla Turkiye'de ilk sıralarda yer alan Gaziantep'te doğumevi unıversiteye devrediltnce devlet hastanesi acil servisi doğuın k/iniğine dön'üştürüldü. 130 yataklı doğuıııevinirı yerersizlıği soz konusuyken 60 yataklı bır servise donuşturülmesı lepkılere yol açtı. Yatak kapasitesının yetersiz olduğu vurgulanarak ikinci bir doğıınıevının yaptınhnası yolunda gınşımler sıırdiırulurken 130 yatak kapasıtelı doğumevi yetkilileriyle tıp fakıiltesi arasında imzalcnan bır protokolle gerçekleştırılen devırden sonra doğıınıevındekı hastalar devlet hasıanesıne tasındı.