25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Milli Eğitim Bakanı Akyol: Sahıbi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazctecilik Türk Anonitn Şirkelı adına N«Ur NMÛ" • CeiKİ Vayın Mudüru: H n ı Ccmal, Mo«s«se MudUrU Eninc Uplüıgil, Yazj Işlcn Müdurü: Oks> GÖDCBSİI, • Haber Merkezı Mudüru Yalfin B«ytr. Sayfa Dü2«ıı Yönctmenı Ali Ae«r. • Temsılcıler ANKARA: AİUMt T » . İZMİR: Hikrotl Çetiakns, ADA.NA Ccial Istanbul Haberlen Erfcaa Akyıkkz, Dış Haberltr. Ergam Batcı. Etonomı: O o p z 1ta r t u , KOltıir: CcU ÜMW, Spor Danışmanı: Abdalkadir VacHnu, Duzcltmc Refik Ihırbtş. ^raştırma Ş«hi» Alp«y, IşSendika: Ş»kı u Kcttod, Yun Haberlen: Necdrl Do*ın, Dızı Ya^ılar: Kerrm Çılışkın, # Koordmatör: Akmcl Konılsu, • MaJj lşkr: Erol Erkul, • Muhasebe: Bukal VCMT 0 BuifePlanlama SCTJJ Osanabepotte • Reklam: Tona, Ek Vayınlar: Halya Akyol # idare: Hnatyia Girer, Işletme: Örnötr Çdik. Bilgılşlem: N H tuL m ifasuı vr Vo.vo/ı Cumlnınyet Malbucıbk v* Gratccıbk T A 5 Turk Ocağı Cad 39/4 f t 343M lu. PK. 246lsunbul Ttl. 512 05 05 (20 hal). Tclcı. 22246 F « (1) 526 60 72 # Burmlar Aakan Zıva Gokalp Blv Inkılap S So 194, Td 133 II 4147, Teleı 42344 Fu. (4) 133 II 41/428 # Umr. H Z l y ı Blv. 1352 S23. Tei. 13 12 30, Tek* 52359 Fa>. (51) 19 53 » # AfeaK Inonü Câd 119 S No I Kaı I, Tel 19 V 52 (4 hat), Telcx 62155. Fa» C\) 19 37 52 TAKVİM: 7 AÛUSTOS 1989 Imsak: 4.16 Güneş: 5.58 öğle: 13.14 Ikindi: 16.07 Akşam: 20.21 Yatsı: 21.56 Biigisayur destekli eğitim buyd inutlaka? Bakan Avni Akyol, "Yapacağım iş, akılcı bir iştir. Bu proje bu yıl mutlaka uygulanacak. Ama nasıl, pilot olarak. Yazım ağırlıklı olacak. Ona göre müfredat programları değiştirilecek. Önümüzdeki günlerde uzmanlar uygulama planını önüme getirecekler" dedi. ÜLKER GÖKTÜRK Yıllardır tartışılan, ancak bir türlü sonuç alınmayan Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE) Projesi yine gündemde. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol konuyla ilgili olarak uzmanlardan göriiş alırken, söz konusu projenin bu yıl "mutlaka" pilot olarak uygulanacağını açıkladı. "Okullanmızda 40 çeşit bilgisayar var. Bunun bangisine göre yazılıra yapacağız, hangisine göre bakım onanm yapacağız" diyen Bakan Akyol, Bıigısayar Destekli Eğitim Projesi konusunda sonılanmızı yanıtladı. Akyol, konunun beş yıl önce zamanın Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerier döneminde ele aiındığını belirterek şöyle konuştu: " O zamanki projeyi incdedim, Ugililerden bilgi aldım. Bilgisayan kullanmayı mı öğreteceğiz, yoksa bUgisayan eğitiminde mi kullanacağız? Bu tartışmanın hâla yapıldığını gördüm. Oysa buna son vermek gerekir. Bilgisayar çok büyük hayallerie çok büyük ümitlerle her şeyin yerine gecer sanılnuş. Oysa arnk bu aracı bulaniar, yapanlar ve kullaeğitim projesini devreye sokmak istiyoruz." Bakan Akyol, Türkiye'de öğrenci sayılan bu denli kalabalıkken, öğretmenlerin ihtiyaçlan fazla iken bütün finansmanları bu proje için kullanamayacağını vurgulayarak şunlan söyledi: "Yapacağım iş akılcı bir iştir. Bu proje bn yıl mutlaka uygulanacak. Ama nasıl, pilot olarak. Vazım ağıriıklı olacak, ona göre müfredat programlan değiştirilecek. Önumuzdeki günlerde nzmanlar uygulama planını onüme getirecekler. Tabii maliyetler de gelecek. Yaklaşık bu projenin pilot olarak uvguianması 10 railyar liraya ulasacak, bu kadar param da var." Avni Akyol, 'ders programlarını firmalann kafasma göre yazdınnam' diyerek, bu programların eğitim sisternindeki amaçlara uygun olacağını ve uygulamaya Anadolu liseieri, fen liseleri ile mesleki teknık liselerden başlanacağını anlattı. Akyol, çalışma sonunda, bu kapsama, durumlan çok iyi olan Kabataş gibi devlet üselerinin de girebileceğini söyledi. Köy Enstitülerinin destancısı, eğitimci, şair, yazar Başaran \asa m boyu 'yasaklı' Biz, içinden geldiğimiz kesimin özlemlerini, çilelerini, yaşammı, gerçeğini yansıtmak istiyorduk. Bu çalışmalar sonunda yazınımız, bir zümre yazım olmaktan kurtuldu. . Yazın haritamız tüm Türkiye'yi kucaklayan boyutlara ulaştı, yazın dilimiz belli bir kesimin dili olmaktan çıktı. A L P A Y KABACALI Yıl, 1984. Başaran ve birkac dostla birlikte Yeşilköy Havaalam'ndayız. Berlin'e gideceğiz. Başaran'ın orada yaşadığı tedirginliği hiç unutamam. "Şimdi geri çevirecekler", diyor durmadaıı; oraya geidiğine geleceğine bin pişman... Çünkü, daha önce geri çevrilmeyi yaşamış, son anda uçaktan indirilmiş. 1971'depasaport verümemiş. (Bir "tersük" çıkarmadılar; birlikte gidip birlikte döndük.) Neden verilmetniş pasaport Başaran'a? Şundan: 195l'de, yani o tarihten yirrai yıl önce, Edremit'te öğretmenlik yaparken, Kırklareli'nde yasadışı bir derneğin (?) varhğı saptanmış. Başaran da dernek üyelerinden biridir, diye yazılnuş Edremit'e. Oysa on yıldır Kırklareli'ne ayak basmamış. Sonuç, kovuşturmaya yer olmadığı karan... Ama böyle sudan bir gerekçe, yirrni yü sonra pasaport verilmemesi için yeterli! Edremit'te yalnız bu olay yüzünden başı derde girmiyor Başaran'ın. Sözgelimi, çantasına peynir ekmeğini, bir de Sabahartin "Att Star"getiyor ANKARA (A4) Sovyetler Birliği'nin dünyaca ünlü "All Star" buz revüsü, göstehler yapmak üzere Ankara'ya geliyor. Büyükşehir Belediye Başkanlığı 'ndan yapılan açıklamaya göre, gösterılerine Ankara Büyükşehir Belediyesi Buz Sarayı 'nda 20 ağustosta başlayacak ve gösteriler 10 gün sürecek. Gösterilerin biletleri, Vakkorama, Yeni Sahne, Şinasi Sahnesi ve Belpa 'dan sağlanabilecek. PORTRE MEHMET BAŞARAN Gezici başöğretmenlik 1926'da Ceylanköy'de (Lüleburgaz) doğdu. Kepirtepe Köy Enstitusu'nü (1943), Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitusu'nü (1946) bitirdi. Antalya Aksu Köy Enstitusu'nde öğretmenlik; Edremit bölgesinde gezici başöğretmenlik, köy ve kasaba ilkokulu öğretmenliği >apu. 1956'da İstanbul'a atandı; Milli Eğitim Müdurlüğü Sicil Bölümu'nde ve Halk Eğitimi örgütünün Folklor Bölümu'nde çalıştı. 1960'tan sonra Kartal ve Göztepe ortaokullarında Turkçe, Şah Rıza Pehlevi Lisesi'nde edebiyat öğretmenlığinde bulundu. 1979'da emekliye ayrıldı. Yayımlanmış 25 kitabmdan başlıcaları şunlar: Şiir: Ahlat Ağacı (1953), Nisan Haritası (Koy Enstitüleri Destaru, 1960), Meşe Seli (1982), Günler Tuz Rengi (1986); anlatı demene öykü: Çangımı Vitirdigim Taria (1955), Surgünlcf (1970), Tonguç Yolu (1974), Hif IMye Bir Türkü (1976, TRT Başarı Ödülü), Memetcik Memet (1978, Orhan Kemal Roman Mehmet Başaran "Köy Enstitüleri imdada yetiş ödülü), Yasaklı (1987); çocuk kitapları: Yagmur Gelini (1975), Söguüer Ses Verince (1981). meseydi, okumama olanak yoktu." Kodret'in yeni çıkan Giin Iştgı adlı şiir kitabım koymuş. Edremit'ten yola düzülmüş, bir köy okulunu denetlemeye gidiyor. O sırada "gezici basögreünen". Karakola cağnlıyor, çantası aranıyor, Gün Işıgı çıkıyor içinden. Köylere Gün Işıgı ile gitmek suç değil midir (suç mudur?) Soruşturma başlıyor. Tam o sırada Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün havaya attığı bir aygıt köylülerce bulunup karakola getirilmiyor mu! Ortalık çalkalaruyor. Başaran telsizi başında yakalanmış diye... Evi araruyor, 15 gün çevresinde kuş uçurtulmuyor... Daha bunlara benzer nice acı (ve gülünç) anısı var Başaran'ın. Bütün bunlann nedeni, Köy Enstitüsü çıkışlı bir ögretmen olması. Ama o hiç yakınmıyor. Köy Enstitülü olmakla da övünüyor. Köy Enstitülerinin destancısı o. " K ö y Enstitüieri imdada yetişmeseydi" diyor, "okumama oianak yoktn. Kepirtepe Köy Ensdtusü'ne girdigimde, orası Fatih'in toplanyla geçtiği giinden beri isJenmemiş, iştenmesi zor, killi bir topraktı. Bin dekariık topragın başında çadırlar kuruldu. 'Siz burayı yaşanacak bir yere dönüştüreceksiniz. Ne yapmanız gerekiyorsa düşünün, karar verin, hep birlikte uygulayahm' dcnildi. Önce bannaklanmızı kurmaya başlayacakük. ama su yoktn. Luieburgaz'dan varillerle, kamyonlarla su taşınıyor, coskniu bir çalışmayia, yasama savaşımım etimizde kemigJmizde duyarak banna tesi biçiminde gelişen, "iş için kafayla eli birlikte çalıştıran bir eğitim uygulamaa"na yönelmiş Hasanoğlan'daki çalışmalan anlatıyor: Temsil Kolu, bozkınn ortasında, bin kişilik açıkhava tiyatrosunda gösterimler veriyor... Güzd Sanatlar Kolu'ndaki öğrenciler önce eski Yunan yontularının benzerlerini, sonra Türk büyüklerinin yontulannı, bu deneyimlerin ardından "Tohıun Sacan Köylü"yü yapıyorlar. (Başaran heykel demiyor, yontu diyor; konuşurken de Türkçe sözcükleri özenle seçip kullanıyor.) 20 bin basılan, " o güne degin Türk okullannda benzeri ortaya çıkmamış bir üriin" olan Köy Enstitüleri Dergisi'ni yayımlıyorlar. Başaran'ın ilk şiiri burada çıkıyor...a Hac için tren ANKARA (ANKA) Havayolu ve karayolundan sonra hac görevlerini yerine getirmek isteyenlerin trenlerle MekkeMedine 'ye ulaştırılması konusunda çalışmalar yapılıyor. Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer, Türkiye'nin güney komşulanyla işbirliğine giderek demiryolu taşımacılığımn ülke sınırları ötesinde de devam etmesine çalışıldığım bildirerek, "Gerekli yatırımların ilgili ulkelerce tamamlanması halinde, Istanbul Ankara Bağdat Şam Tebuk Medine demiryolunun faaliyete geçirilmesi ile ülkemizden demiryoluyla hacca gitme imkânı sağlanmış olacaktır" dedi. Ikinci Dünya Savaşı sürmekte... YokJuklar, kıüıklar... öğrenci başına günde 350 gram ekmek veriliyor. Bütün dünya kan ve ateş altında çabşırken, Enstitüler, enstitülüler "kendimizi kurtaracak bilecegimiz yerJeri kurmaya başbir savaşımı, eğitim seferberligilıyorduk. Yaşanacak, verimli bir yer olraalıydı... 175 metre derin ni" yürütme çabasındalar... likten artezyenie su çıkanldı. O Çok geçmeden ters rüzgârlar gün bütün enstitü bayram etti. esmeye başlıyor. Hasan Âli YüYaşamla bütüntesroeydi o, cosku cei'inMüü Eğitim Bakanlığı sona lu bir imeceydi. Bunu, cumartesi eriyor. Enstitüler, politikacıların akşamlan duzenlenen eglentiler gündeminde: Başbakan Recep de birlikte şarkılar türküler söy Peker "millileştinnek'ten, Bakan leyerek, kendi )aşantımızı türkü Reşat Şemsettin Sirer "ıslah etye şiire oyuna dönüştürerek so mek"ten söz ediyorlar. "Oysa," mutlaşünyorduk." diyor Başaran, "Cnmhuriye! taKepirtepe, kısa sürede bir eği ribinde gercekleştirilmiş en milli, tim kentine dönüşür. Başaran, şiir toplumun bagnndan fışkırmış en demokratik kunımlar Köy Enstiyazmaya orada başlar. Sonra Hasanoğlan Yüksek Köy tüieriydi. Ve biz, okulu bitirirken Enstitüsü... Burası, enstitülerde bir baluma suçlanmış oluyorduk. çaüşacak öğretmen kadrosunu ye Türkiye'de Uk Balyoz Harekâtı' tiştirmek üzere açılmıştır. da Hasanoğlan'da uyguiandı." Başaran, aynı coşkuyla, "oenBaşaran, tam bu sıralarda Hazeri göriılmemis bir köy üniversi sanoğlan'ı bitirir ve Antalya'ya, Aksu Köy Enstitüsü'ne atanır. Orayı "ıslah etmek "le görevlendirilen, gelir gelmez de "zararlı" bulduğu kitapları yaktıran müdürle catışmalar... Antibiyotik ilk sırada ANKARA (ANKA) Ilaçlann tedavi gruplarına göre yapılan değerlendirmede, Türkiye'de en fazla antibiyotik grubu ilaçlarm kullanıldığı saptandı. İlaç ve Kimya Endüstrisi tşverenleri Sendikası 'nın yaptığı araştırma, Türkiye'de rastlanılan hastalıklann ve ilaç tüketiminin kompozisyonu konusunda aydmlatıcı bir tablo ortaya çıkardı. İlaç tüketiminde yüzde 19'luk paya sahip antibiyotikleri yüzde 15 ile ağrı kesici ilaçlar izliyor. Her 100 ilaçtan 3.2'sini, sinir sistemiyle ilgili hastalıklarda kullanılan ilaçlar oluşturuyor. ğın gerektirdiği, bilgi üretimi için çok etkili ve yeni bir araçtır, ama hiçbir zaman öğretmenin yerine gecemez." Bakan Avni Akyol şu anda okullarda dört bin adet bilgisayar buiunduğunu söyleyerek, "Bu dört bin adet bilgisayar kırk çeşit. Bu kırk çeside göre hangi bakım onanmı yapacaksınız, hangisine göre öğretmen yetiştireceksiniz, hangisine göre yazılım yapacaksınız" dedi. Bilgisayarlann bir kısmının okullarda depolarda durduğunu kabul eden bakan Akyol şöyle devam etti: "Bilgisayar meselesi her şeyden önce yazılım raeselesidir. Ondan önce müfredat meselesidir. Öğretim olmadıkça yazılım olmaz. Yazılım olmayınca, öğretmen olmayınca donanım hiçbir işe yaramaz. Konuyu incelettirdim. Bilgisay ardan en fazla Fransa'da yayımlanan Actuel Dergisi, Romanya'daki "yeniden yapılanmayı" inceledi Çavuşesku tarihi yıkıyor Transilvanya'daki Alba Julia bölgesinin dağları, her Ortodoks kilisesi, her sebze elma, erik bahçesi yıkılmış olacak. Sistemleştirmenin ekonomik açıklaması ise şu: Ekilebilir yeni alanlar kazanmak. Bu kasabalan yıkarak Romanya en iyi tahminle ekilebilir toprakların yüzde 3.33'unü kazanacak. Ufov, tanmsanayi merkezlerinin birincisi. Bükreş'e yirmi kilometre kadar uzaktaki bu merkezi bulabilmek için ormana dalmak gerekli. Binlerce konuta rağmen yoldan görulmüyor. iki yıl önce, ilk bloklarda oturmaya başlayanlar çevre köylerdeki sakinlerdi. Her katta bir banyo, en fazla iki kişinin kullanabileceği ortak bir mutfak var. Borular eksik. Bloklar altı aydır tamamen dolu; su, havagazı, kanalizasyon boruları hâlâ yerleştirilmemiş. Bana eşlik eden genç çıf t burada dört aydır oturuyor. 88'de tamamen yerle bir edilen Dimieni köyünün yerlilerinden. Onlara ağustos ayında rastladığımda bir çocuklan vardı ve gelecek kıştan daha şimdiden çekiniyorlardj; Isıtma sistemi yerleştiriJmemiş. Genç adam bölgedeki kooperatiflerden birinde tanm isçisi olarak çalışıyor. Köylerind en yeni şehirlere yollanmak ve tarlada çalışmak için koparılmışlardı. Yeni yerleştirilenlerin çoğunun dairesi henüz tamamlanmamış. Su yok, moloz yığınları merdivenlere dökülmüş, tuvalet için ise bahçedeki prefabrik barakalara gitmek gerekli. Her katta ortak kullanılan bir mutfak var, ancak onun da kapıları yok. Yani kente gelen köylulere buraya nasıl geldiklerini sorunca, "Bizi buldozerlerin geldigi gün uyardılar. Lazılan sadece aile hatıralannı alarak evlerini bırakmak zorunda kaldılar. Nereye gittikierini bile bilmiyoriardı" diyorlar. Dış Haberler Servisi Balkanlar'ın en katı siyasal rejime sahip ülkeleri arasında başta sayılan Romanya'da son yıllarda ülkenin lideri Nikolay Çavuşesku'nun "büyüklük" ideallerine uygun dev boyutlarda değişik bir "yeniden yapılanma" başladı. Bu, Çavuşesku usulü yeniden yapılanma, insanlann düşüncelerinden kırsal yerleşim birimlerine, kentlerin mimarisine dek uzanan çok geniş kapsamlı ve köklü bir değişikliği, hatta dönüşümü öngöruyor. Bu çerçevede sihirli sözcuk, "sisfemleşörme". Fransa'da yayımlanan "Actuel" dergisi Romanya'daki bu büyük girişimi inceledi. Yazjnın geniş bir özeti şöyle: """""""^•™"~™"~""~""~"™^"""™^"• oteiciiik turizm mesiek okuiian Romanya'da, rarlanılıyor. O da, asıl amacının . , ,.. .. Çavuşesku , • j ' yüzde 20'si kadar. şu anda ko ınsanların düşüncelerinden nuyia iigiii çalışmalar sürüyor. kırsal yerleşim birimlerine, Eğitim sistemimizin amaçian fcentlerin mimarisine dek doğrultusunda bilgisayar destekli ^ ^ Bilinçsiz gübreleme çevreyi kîrletiyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kimyasal gübrelerin yol açtığı çevre sorunlanna dikkat çekilerek bilinçsiz gübrelemenin engellenmesi istendi. Ziraat Mühendisleri Odası Izmir Şube Başkanı Halil Ekrem Arkayın, "yetiştirilecek bitkiye göre toprak analizleri yapılmalı ve buna göre bitkinin ihtiyacı belirlenerek uygun miktarda ve zamanda gübreleme yapılmalı" dedi. Kimyasal gübrelerin kullanıırumn zamanla toprak suyunda kirlenme yarattığı ve gübrelerde bulunan ağır metaller ile radyoaktif elementlerin de birikimine yol açtığı belirtildi. Uzmanlar azotlu gübreler ile gübrelenen topraklarda ortaya çıkan kirlenmenin yaşlı ve çocuklarda mavi hastaJığına, hayvanlarda ise yavru kaybına neden olduğunu bildirdiler. Ayrıca bu gübreler akarsulara ve oradan da bitkilere geçerek insan ve hayvaniarda çeşitli sağiık sorunlarının ortaya çıkmasına yol açıyor. Uzmanlar gübrelerin yol açtığı çevre kirlenmesinin onüne geçilmesi için hem üreticilerin hem de tüketicilerin bilinçlendirılmesi gerektiğine dikkat çektiler. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Arkayın gübre kullanımmın giderek arttığını belirterek şunlan söyledi: "Ülkemiz tanm topraklannın ancak 16 milyon bektara yakını gübrelenebilmektedir. Üretimi arttırmak için kullanılan gübre miktannın daha da artması gerekir. Ancak bunun bilinçli bir biçimde yapılması gerekir. Bugün üretici firmalar süper fosfat ve triple süper fosfatı üretmcmek için adeta direniyorlar. Bu gübreleri piyasada bulabilmek ne mümkün. 315 gübre üretimine ağırlık verip tek taraflı propaganda ile üreticiier tüketime yöneltilmektedir. Yine gübrenin zamanında kullanılmaması tarımsal aretime katkısını da azaltmaktadır." ve köklü bir değişikliği, hatta dönüşümü öngöruyor. Sistemleştirmenin ekonomik alanlar kazanmak. Romanya, bu kasabalan yıkarak en iyi tahminle ekilebilir toprakların yüzde 3.33'ünü kazanacak. aÇlklamOSl ŞU: Ekllebllir yeni ÇQ/( ^ k a p s a m h "Sistemleştirme" birçok aşamalı bir plan. Romen yönetimine göre, geçmişin tüm izlerini yok etmek, "yeni insan" için yeni kentler insa etmek gerekli. Kısacası en çabuk ve en koklü yollardan şehirleri, aileieri kültürü "nssallaştırmak" lazım. flk aşamada büyük kentler hedef alındı. Tarihi merkezler tamamiyle yerle bir edildi, yerlerine isim sırasına göre yerleşilecek yeni kentler inşa edildi. Bükreş'te bu korkunçluğun merkezi Çavuşesku'nun sarayına aynlmış. Beton kentlere ilk yerleştirilenler ise şehrin eski sakinleri oldu. Bu konu 23 milyonluk nüfusun en azından 10 milyonunu ilgilendiriyor. Bu 10 milyon kişi, 545 "tanmsanayi merkezi"ne yeniden yerleştirilecek. Resmi açıklama geçen 3 martta Çavuşesku tarafından yapılmıştı. Kırk yaşında, yalnız yaşayan ve yerleştirmeler sırasında tüm arkadaşları kaybolan bir kadın, kasabasının yıkılmasını tıpkı diğerleri gibi anlattı. Artık gözyaşı dökmüyor. Neden döksün ki? Sanatını yaşamuıdan ayrı düşünmüyor Başaran: "Önce söylentiyle başlıyor. Bizde iki yıl"Enstitülerde lütaplara sanldır devam ediyordu. Sonra bir gün papaz mıştık. Gördük ki, edebiyatımızemekli oldu gitti. Yenisi de gelmedi. Eğitim da ne köy vardı ne köylüler... Kayılında okul kapalıydı, öğretmen yoktu. Barabibik'te, Küçük Paşa'da, Yazı aileler, çocuklarını gelecekteki tanınsanayi merkezlerindeki okullara göndermek Tanm İsçisi çlft Tanm ışçilıği yapan bu genç Romen çift, arkadaki yeni inşa edilen prefabnk ban'da anlaülanlar belki bir başlangıçtı, ama dısardan ve yetersiziçin emir almışlardı." bınalarda yaşıyor. Bu binalarda her katta, ortak kullanılan bir tek mutfak bulunuyor. di. Biz, içinden geldiğimiz kesimin özlemlerini, çilelerini. yaşamını, gerçeğini yansıtmak isiiyorduk. Vı' onlann da daha iyi bir yasama kavuşabilmelerinde sanatın bir katkısı olsun... Bu sanat, halk ğiz'e akın ederken, Sarıgerme'yi degerlerinden de bir ozsu alabilSarıgerme'de bu sezon faaliyete girmiş tek gözden kaçırmalannın payı var. sin... Bu nedenle. daha çok halk otel var. Ancak iki otel inşaatımn yapımı Koyde, kızgın asfaJt yolun orta ozanlanndan gelen bir sesle şiirsürüyor. Yöre halkı pansiyon ve restoran sında, "dünyayı umursamaz" bir ler yazmaya başiadık. Bu, öykünhalde "tıpış tıpış" yürüyen "Ca me değildi..." inşaatları için kolları sıvamışlar. retta CaretU"lara rastlanabiüyor. hurbaşkanı Kenan Evren, sonra Başaran, yapıtlannı "çağdaş Ancak bölgeyi bir tehlike bekHAKAN AYGÜN Başbakan Turgut Özal tarafından liyor. Süren iki otel inşaatımn ya bir içerik" le beslemeye, onları ANKARA Fethiye açıüşı yapılan dört yıldızh Sangerni sıra yalırımcılar çevrede cirit at daha geniş kitlelere götürmeye MarmarisKöyceğiz uçgeninde, me Park Oteli. TurkAlmanmaya başlamışlar. Ankara'dan ozen gösterdiklerini beliniyor ve turizm yatınmcılarının yeni keş lspanyol ortaklığıyla yaptırılan gelen ve Bodrum'da turistik oteli ekliyor: fettiği koylann başında Sanger otelin, başta genel müdurü olmak "Kırsal kesim insanının dış ve bulunan Hüseyin Aktaş, "Burame geliyor. Sarıgerme'de bu se üzere yönetici kadrolannda Alnın adı şimdilerde duyulmaya iç dünyasını, gerçekliğini sanat zon faaliyete girmiş tek bir otel manlar ağırlıkta. Otelde kalanlabaşlandı. Bir de gelip ben baka gerçekliğine dönüştürnıeye çalışbuluyor. Ancak suren iki otel in nn büyük çoğunluğunu da Alman yım dedim" diyor. Sangerme böl tık. Bu çalışmalar sonunda (ki beşaatımn yani sıra, yore halkı da turistler oluşturuyor. Geniş bir gesindeki koylar, Hazine'ye ait nim de bunda küçük bir payım pansiyon ve restoran binası inşa alan üzerinde plajı, tenis kortlaaraziler yatırımcılara ancak 49 yıl vardır) yazınımız, bir zümre yaatları için kolları sıvamış. n, yüzme havuzlan bulunan otelzını olmaktan kurtuldu. Yazın halığıııa kiraya veriliyor. ritamız tüm Türkiye'yi kucaklaDalaman Havaalanı'ndan Sa de, dükkânlar, cimnastik salonu, rıgerme'ye gitmek için taksiye bi hatta "Türkish hamam" bile düÇevredekı en onemli sorun ise, yan boyutlara ulaştı, yazın dilimiz nildiğinde ilk dikkat ceken, tak şünülmüş. Çunkü yakınlarda bu yol boyu kilometrelerce uzayan belli bir kesimin dili olmaktan çısimetrelerin çalıştırılmadığı olu raya gelen turistlere hizmet vere pamuk larlalarına koşut, sayılan kıp en geniş halk killelerinin anyor. Kaymakamiığın turizm sezo cek bir yerleşim merkezi yok. Ta hiç de azımsanamayacak sivrisi layabileceği. daha once derlenmenu için "özel tarife" belirlediği bii ikiüç kilometre uzaklıktaki nekler. Turistlenn aralarında yap miş sözcüklerie de zenginleşen bir ni söyleyen şoför, 25 bin lira isti Osmaniye köyü sayılmazsa... lıkları şakalaşmalarda da ana ko dile dönüştü. Aynca. ogrelmenyor. Sarıgerme'ye dolmuş veya Osmaniye köyü, bölgedeki "tu nuyu "sivrisinek sokmalan" oluş liğimiz suresince, yaşamımızla e\lemimizin büliinleştigi bir elkiııotobüs çalışmadığı için bu ücret rizm atağı"na karşın, her na,ılsa turuyor. mecburen kabul ediliyor. Bakalım Sarıgerme'de sıvrisi lik sürdürduk. Onlann sonuçlan"eski haiini" korumuş. Bunda. UNUTULMAMASI GEREKEN SÖZLER !. Sarıgerme'de tek bir otel bulu yatınmcılann ve turistlerin hemen nekler mi. Caretta Caretta'lar mı nı da yapıtlanmıza aklarma>a çalışlık." nuyor. Bir ay arayla önce Cunı yakınlardaki Dalvan ve Köyce galip gelecek? "Derkea, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Köy Enstitülerine telgraflar yagdı. Bizleri uzaklaştırabilmek için, Yüksek Xısım çıkışhlann tümünü askere çağırdılar. Askeıük dairelerine gittiğimizde, 'Buraya Milh' Savunma Bakanlığı karışır' dediler, birkaç kez geri çevrildik." Yedek Subay Okulu'nda öğrencilik, kimi derslerden başansız sayılan 45 kişinin çavuş çıkanlması... "Bir gece okulun önüne getirilcn hapisbane arabalanna doldurulduk; tabancalannı üsturaüze çevirmiş görevlilerin denetimi altında kayıplara kanşDk. Nereye götürüldüğümüzü bilmiyorduk. Ve kendimizi, etrafı süngülü askerlerle çevrilmiş bir yerde bulduk. Üç gün üç gece orada kaldık, sonra bizi kıtalara yolladılar." Sürgün tümenlerinde, alaylannda Uç yıl askerlik... Başaran, bu yıllannı Memetcik Memet adlı kitabında anlatır. Askerlikten sonrası öğretmenlikleri sırasında baskılarla, soruşturmalarla, sürgünlerle karşılaşır. Ama hiçbir zaman ödün vermez. Ortaöğretime 27 Mayıs'tan sonra geçebilir. Başaran, öğretmenlerin örgütlenmesi yolunda da çalışmalar yapar. Türkiye öğretmenler Sendikası'nm (TÖS) kurulduğu gtinden kapandığı güne kadar (196571) genel yönetim kurulu üyeliğinde bulunur; Marmara Bolgesi temsilcüiğini üstlenir. TÖBDER'in kurucusudur, demeğin Kartal bolgesindeki çalışmalarını yürütür... Uygulanagelmekte olan ve "bir tiir insan erozyonuna yol açan" eğitim sistemine karşı çıkar; "yeüşme cağındakilerin kafasını elini gdiştiren. onlan korkusuz, baskısız düşünmeye yonelten, becerilerini artdran bir sislem" için savaşım verir... Kocaeli Fuarı 10 gün uzatıldı KOCAELt (AA) Kocaeli Kültür ve Eğlence Fuarı, 10 gün daha uzatıldı. Her yıl 15 temmuz15 ağustos tarihleri arasında açık kalan ve bu yıl beşincisi gerçekleştirilen fuarı, 20 gün içinde 400 bin ziyaretçi gezdi. Fuar yönetim kurulu, gösterilen bu ilgi üzerine, fuarın 25 ağustosa kadar uzatılmasmı kararlaştırdı. Mimar Sinan, Alman TV^sinde FRANKFURT (AA) , Federal Almanya'da televizyonun ikinci kanalı (ZDF), Mimar Sinan 'm camilennı tanıtan yarım saatlik bir program yayımladı. Holger Riedel taraftndan hazırlanan programda, Mimar Sinan 'ın, başta Süleymaniye ve Selimiye Camii olmak uzere ölümsuz eserlerinden buyuk bir ovguyle soz edildi. Mimar Sinan'ın camilerinı, ınsarn dış dunyadan ayırıp karanhklara göınen ınanasıırların aksine huzur veren, aydınlık mabet/er olarak tanıtan ZDF, dunya döndükçe Sinan 'ın eserlerinin yaşayacağını kaydetti. çayda ynnma tehlikesi RtZE (A A) Çay Işletme/erı Genel Mudürhığu 'nün (ÇayKur) depo sıkıntısını gidermek için yaş çay işleme fabrikaları sahalarında naylon ambalajlarla koruma aitına aldığı radyasyonlu çaylarda, yer yer yanına gözukmeye başladığı bi/dirildi. Turizınde yeni keşif: Sangerme Kuşcenneti için yürüyüş BAND1RM4 (Cumhuriyet) Bandırma Kuşcenneti 'ndeki sanayi kirliliğini protesto etmek ve bu konuda kamuoyu oluşturmak amacıyla daha önce İstanbul'dan Kuşcenneti'ne kadar yaya yurüyen İstanbullu gazeteci Tiınur Danış 9 ağustos gıınü de Bandmna'dan A nkara 'ya yaya yüriıyüş başlatacak. Timur Danış 9 ağustos günu Bandmna'dan Ankara'ya kalabalık bir toptuluk tarafından uğurlanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle