Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Sahıbı Cu,nhurı>rt Maıbaacılık ve Ga*«ecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadır N«H ^tjcnel Yayın Muduru Hu*n Omal. Müessese Muduru EıriDt Lşıkiıgil. Yazj tşlerı Muduru: Ok»> Goacnsıa, # Haber Merkezı Muduru YUÇID Btytr, Sayfa Duzcnı Vöncımtnı Aiı Acar, # Temsılcıier ANKARA Ahmtı T«n. IZMtR Hikroeı Çtdnkaya. ADANA Cetal B«şlugi(. Istanbul Haberlerr Ertnn AkyıMız, Dıj Haberter Efgan Bılcı. Ekonomı Ceagiı Tnrtan, Kültur Ctlıl Uster, Spor Danışmanı. Abdulkâdir Vucelmaa, Duzeltme Refik Dnrbaş. Araşnrma Şahin Alpıy, tşS«ndıka Şikr u Kctnci, Yurt Habcrlen Nccdeı Dogn. Dızı Yazılar Kerem ÇalışltH. 9 Koordınater Ahrocl KonJİJmn. % MaJı Işler Erol Erkut, # Muhasebe Bultnc Vencr # ButçePlanlama Scvgı OsmantKşeotlu 0 Rcklam Ayş< TonM. Ek Yayınlar H«l>» Akjol • ldare Husryın Gurcr. Ulelme Ondcr Çclık, Bılgı Işltm Nmil Inal. Baam >r ııyan. Cumhunytt Maıbaacılık ve Gızrtralık T A.Ş. Turk O o | j Cad. 39/41 Ca|aiottu 34134 Isı PK 246lslanbul Td 512 0} 05 (20 hal). Tıfcx 222*6 Fax. (1) 526 60 72 0 Burmlnr .Anlln. Zıya GOiaJp Blv lnkılap S No 19/4 T r "33 II 4M7. Teta 423*4 F « (4) <l 133 II 41 '428 0 Umir H Zıya Blv 1352 S.2/3. Td 13 12 30. Tclex 52359 F u (51) 19 53 60 • U u ı loOnu Cad 119 S No I Kaf 1. Tcl 19 37 52 (4 hal). Tdra 62155. Fax (71) 19 37 52 TAKVlM: 30 AĞUSTOS 1989 hnsak: 4.50 Guneş: 6.21 öğle: 13.09 fkindi: 16.51 Akşam: 19.48 Yatsı: 21.13 A vrupa 'da Fransa ve Almanya gibi ülkelerde devletin sanatçılara giderek dahafazla destek olduğu gözlemleniyor. Ingiltere 'de ise tam tersi, sanat örgütleri son yıllarda yapılan bütçe kısıntılarından şikâyetçi. Türkiye'de sanata 1988 için ayrılan 82.7 milyarlık ödeneğin 35.7 milyarlık bölümü harcandı. NEW YORK (Cumhuriyel) The New York Times Gazetesi geniş bir şekilde dunyada devlet, sansür ve sanat konusunu işledi. The New York Times çeşitli Avrupa ulkelerinde devletin sanatçılara son derece yardımcı olduğunu gözlemledi. Örneğin Fransa'da bu yıl sanat faaliyetleri için 1.6 milyar dolar harcandı. Batı Almanya'da ise 82 senfonı orkestrası, 58 opera sarayı, 280 tiyatro binası devlet tarafından ışletiliyor. Bazı ülkelerde ise devletin giderek sanata daha az destek olduğu görulüyor. örneğin ingiltere'de sanat örgütleri son yıllarda yapılan butçe kısıntılarından şikâyetçi. "Royal Shakespeare Company" 1.9 milyon dolar açığı oiduğunu beiirtıyor. Yine de fngiltere'de 1976'daki 800.000 dolara göre bugun devlet desteği 48 milyon dolara yukselmış dunınıda. Ozel şirketlerin sanat faalıyeılerine destek vermelerinde bütün dünyada bir artış olduğu görulüyor. Japonya'da şirketlerin daha çok iş yapan, fazla seyirci toplayan turden eserlere ağırlık verdikleri gözlenmekte. Sansur konusunda da dünya çapında bir değişim olduğu ızleniyor. Örneğin Sovyet sınemasında glasnoslun etkileri gıbi. Bazı sanat uzmanlan daha örtfilü bir sansur biçiminin ortaya çıkmasından şikâyetçi. Israil'de bir yandan söz söyleme özgurlüğü gelişirken, bir yandan Filistinlilerin fotoğraflarını içeren sergılerin kapatılması için politikacılar ginşimde bulunuyorlar. Devlet ne kadar sanatsever? *Belden aşağı'ya devlet el atınca ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK "Öir gnıp politikacının bize neyi okumamız, oeyi )azmaınız, neyi seyretmemiz, muzelerde neleri sergilememiz, ne dinlememiz konusunda oğut vermesine gerek yok. Biz butun bunları kendi kendimize dcğerlendirecek kapasiteye sahibiz." Kısa bir sure önce Amerikalı sanatçılarca imzalanan bu açıklama, ABD Senatosu'nda "sanat nedir, nc değildir?" uzerinde, son zamanlarda yapılan tartışmaları protesto nitelıği taşıyordu. Amerikan bayrağının Chicago'da bir sanat galerisinde yerde izleyıcilenn uzerine basacağı şekilde sergilenmesinden beri iki yeni olaylı sergi Amerikan politikacılarının sanata müdahaltsini getirdi. Önce WinstonSalem'de AndProjects of Art'ta gösterildi. Müthiş bir kalabalık geldi, sadece kapıda kutudan 40.000 dolar yardım toplandı ve buyuk ilgi gördiı. Insanlar sergiyi görebilmek için sıcağın altında buram buram terleyerek kuyruklarda beklediler. Bu ilgi, sergiyi Mapplethorpe'un ABD'deki en başarılı sergisi durumuna getirdi. Mapplethorpe daha önce kazasız belasız bir şekilde Philadelphia'da, Chicago'da, Hartford, Berkley'de, California'da Boston'da çeşitli sergiler açtı. Mapplethorpe 1970'lerden beri dunyanın çeşitli yerlerinde gösteriliyor, eleştirildiği kadar beğeniliyor. Belli bir hassaslığuı dile getirilmesinde kendine özgü bir ıfade yaratmış durumda. Bazıları için Mapplethorpe'un bu artistık hassaslığı olağan, an $be#eür jlörkStme* Gazetesi çeşitli devletlerin sanata ne kadar 'değer' verdiğini inceledi TV*de 3.KanaVm deneme yayını ANKARA (ANKA) Televizyonda uçuncu kanal yaymlanna l ekimde 7 pilot ilde başlanacak. Yabancı dizılere ve spor yaymlanna ağırlık verecek olan üçüncü kanalın tüm seyirci kitlesinin ilgisini çekmesi bekleniyor. Üçüncü kanal yaymlan 1 ekimden itibaren, Ankara, lstanbul, hmir, Eskişehir, Antalya, Bursa ve tzmit'ten izlenebilecek. Bu illerdeki 6 aylık bir deneme yayını sonrasmda kademeli olarak diğer illere yaygınlaştırılacak olan üçüncü kanalın 1990 yılımn sonunda tüm Türkiye'den izlenebileceği belirtiliyor. TRT Genel Müdur Teknik Yardımcısı Coşkun Arslan'm ASKA'ya verdiği bilgiye göre, üçüncü kanal yaymlan saat 20.00'de başlayacak ve saat 01.00'e kadar devam edecek. Ücretsiz telefon devri ANKARA (ANKA) Telefon abonelerinden gelen yoğun istemler uzerine telefon devir işlemlerinin ücretsiz yapuabilmesine ilişkin uygulamanın yıl sonuna kadar sürdürülmesi kararlaştınldı. PTT Genel Müdurlüğü'nden yapılan açıklamada, şöyle denildL "Telefonlarm baska bir kişîye devrinden dolayı 150.000 TL. ücret almarak yapılan telefon devir işlemlerinin, 31 Ağustos 1989 tarihine kadar ücretsiz yapılması, bu tarihten sonra yapılacak telefon devir tştemlerinden 50.000 TL. alınması, 19 Haziran 1989 tarihı itibariyle yünirlüğe konulmuştur. Ancak telefon abonelerinden, ücretsiz telefon devri konusunda gelen yoğun talepler göz onüne almarak ücretsiz telefon devir ışlemleri 1989 yılı sonuna kadar uzatılmıştır." Robert Mapplethorpe 'un fotoğraf sergisi, A BD 'de bir anda en çok ilgi gören sergi haline geldi. Sanat galerisisergiyi programdan çıkanrken, Amerikan politikacılar sanata ilişkin kısıtlayıcı yasa tasarılan hazırladılar. res Serrano'nun "idrar içindeki haç" fotoğrafı, ardından Robert Mapplethorpe'un "homoerolik" (homoseksuel cinsellik) konulu fotoğraf sergisi uzerine. Senator lessf Helms Senato'da onaylanması amacıyla bir yasa tasansı hazırladı. Tasanda, "Belden aşagı, >akışıksız malzemenin ya da bir din ya da din dışı grubun inançlanna ters düşen malzemenin "yasaklanması onerildı. * Washington'da önce gösterileceği tarihleriyle kamuya açıklanan Mapplethorpe sergisi, Carcoran Galerisi'nin son andaki kararı ile gösteriden kaldınldı. Corcoran yöneticileri basında çıkan eleştiriler karşısında sessiz kalmayı yeğlediler, sonunda serginin "Corcoran'a mali destek veren kunımlann baslusıyla" iptal edildıği ortaya çıktı. Sergi Corcoran'dan kaldırılınca 13 ağustosa dek VVashıngton harcanıyor. Butçe küçük olduğu için Japonlar geleneksel sanatlara harcama yapmayı tercih ediyorlar. Butçenin büyük bölümü sanat eserlerinin korunması, festivaller ve Kabuki'ye harcanıyor. Gerı kalan bölümü ise tiyatrolar ve saire harcanıyor. Vergi teşvikleri olduğu için şirketler de buyük bir hızla sanat faaJiyetlerine fonlar ayırmaya başladılar. cak yaygın göruş bu hassasiyeti beğenenlerden oluşuyor. Mapplethorpe'un özelliği, şimdi artık sanatın bir parçası olduğu kabul edilen, para yapmaya yönelik, televizyon, filra ve reklamcılıkta bulunan kavramlardan uzak bir sadeliği olması. Mapplethorpe geçen sene Whitney müzesinde New York'ta, Amsterdam'da Stedelijk Muzesi'nde, Londra'da National Portrait Galery'de gösterildi. Bu portfolyo ile herhangi bir gösteri ABD'de en önemli beş müzede yer bulurdu, ama Mapplethorpe için aynı şey söz konusu değil. Mapplethorpe'un basit, sade diliyle fotoğrafladığı portreleri izlemeye gitmek, bazı dindarlar için cehennemı ziyaret etmekle özdes. Hayranları ise Mapplethorpe'u "Homoseksuel cinselligi uzerinde yogunlasarak, insanoglunun derinliklerini portreleyen bir sanatçı olarak" tammlıyorlar. olmanın büyük faydaları olduğu söyleniyor. Sanatçılar bu tür ilişkilerden ve adaletsizlikten şikâyetçi. ,.. TÜrkiye Kültur ve Turizm Bakardığı'run biFdirdiğine göre Kültur ve Turizm Bakanuğı'run bütçesinden kültur ve sanat hizmetlerine 1987'de 47 milyar 748 milyon lıra harcandı. 1988'de kultür sanat hizmetleri için aynlan 82 milyar 691 milyon liralık ödeneğin 35 milyar 669 milyon lirası harcandı. 1989'da ise 143 milyar 613 milyon lira onerildi. Güzel sanatların geliştirilmesi ve tanıtılması için 3 milyar 746 milyon lira harcanırken bu yılın bütçesinden 6 milyar 81 milyon lira onerildı. 1988'de fonetik sahne sanatlan, fikir ve sanat eserleri hizmetleri için 7 milyar 226 milyon (bu yıl önerilen 11 milyar 479 milyon), eski eserler ve müzecilik hizmetleri için 21 milyar 462 milyon (bu yıl önerilen 34 milyar 921 milyon), kutuphanecilik ve yayın hizmetleri için 16 milyar 427 milyon (bu yıl önenlen 30 mılyar 144 milyon), ulusal folklor ve araştırma hizmetleri için 790 milyon, (bu yıl önerilen 2 milyar 46 milyon), Devlet Tiyatrolan Opera ve Balesi hizmetleri için 23 milyar 705 milyon (bu yıl önerilen 41 milyar 700 milyon), kultür merkezieri hizmetleri için 9 milyar 898 milyon (bu yıl önerilen 17 milyar 42 milyon) lira ödenek ayrıldı. Armut festivati KOCAELt (AA) Kocaeli'nin Masukiye kasabasında düzenlenen geleneksel "Masukiye Armut Festivali" bugün başlıyor. Maşukiyespor Kulübü tarafından düzenlenen festivalin ilk gününde, Türk Sanat, Türk Halk ve Türk Hafif Müziği dallarında "Ses Yanşması" yapılacak. 1 Eylül cuma günü de, "En Iyi Armut Yetiştiricîsi" belirlenecek. Aynı gece, "Armut Güzeli" seçilecek. İngiltere Thatcher hukümeti, sanata olan tesviği azaltarak sanatçılan özel sektore itiyor. Doğrudan sanat uzerinde bir sansür olmamasına ra|men ekonomik güçlerle mucadele sanat kurumlannı kendiliğinden bir sansure itiyor. Örneğin siyasi oyunları ile ünlu "The Royal Court Tbeatre" giderek çok daha az oyun sahnelemekte. 1.9 milyon dolarlık açığı ile "The Ro>al Shakespeare" Tiyatrosu da cıddi bir mali kriz içinde. HUkümet harcamaJarında sanat daündaki artış geçen yıl sadece yüzde 1 civarındaydı. Bu yılın bütçesinde sanata 702 milyon dolar ayrıldı. 251 milyon dolar müzelere ve galerilere, 282 milyon dolar gösteri sanatlanna, 162 milyon dolar ise kütuphanelere gitti. Robert Mapplethorpe'un fotoğrafları ağıriıkJı olarak "homoerotizm" çerçevesındekı çıplak insan göruntulerinden oluşuyor. kanJığı. Ancak muzelenn hıçbirini pornografi, bazı seyleri sanat dibutçeleri konusunda yönlendirmiş ye nitelendirmenin sonuçta geri deği. tepecegini onlara ögretmiştir" demekte. FederaJ hukumet butçesinİtalya de 213 milyon dolar sanata ayrılItalyan hukümeti açısından ba mış. Maliye Bakanı VVilheluı kıldığında, sansur bir gundem Wemmer, "Anayasamızın 5. maddesi değil. Ancak politika ve maddesi sanat özgurdür der. Nasanat tümüyle iç içe geçmiş du zi yönetiminin yanlış uygulamarumda. Bu ulkede iktidardaki lanndan beri bu konuda bıiyıik parti bağlantıları sanathükümet hassasiyet gösterilmektedir" diyebağlantısının çözıimu durumda. rek bakanlığın bu butçenin nasıl Sanat için ayrılan fonlardan ya kullanılacağı konusunda son derarlanılması konusunda da aynı rece kısıtlı bir söz söyleme hakkı şey söz konusu. Örneğin L'espres oiduğunu vurguluyor. Almanya'da 82 senfoni orkestso kısa bir süre önce yayımladığı bir haberde, hukümetin genç film rası, 58 opera, 280 adet resmi tiyonetmenleri için 60 projeye 12 yatro bulunuyor. Yıliık 1.6 milmilyon dolar verdiğini bildirdi. yar dolar gibi bir butçe ile ihtıyaçlarm yuzde 83'ü karşılanıyor. 2400 müze ise temelde belediye ve Batı Almanya eyalet yönetimlerince desteklenAlman Müzeler Birliği Başka mekte. sanatçının kendıni bu kısıtlamalardan kurtararak yaratıcılığım geliştirmesi gerçek bir sorun olarak yıllardır tartışılıyor. Kısa bir süre devlet butçesiyle yapılan film "Kiiçıik Vera" konusundaki tartışmalar, sorunun çeşitli yanlarını ortaya koydu. Bir kısım seyirci, filmin seks sahneleri ve çiplakbk konusundaki tutumunu pornografi olarak nitelendirdi. Buna karşın bir baska gnıp ise filmi popüler sanat harikası olarak değerİendirdi. Fılmi glasnostun etkisiyle Sovyet sanatında kısıtlamacı devlet politikasından kurtuluşun ilk adımı olarak değerlendırenler oldu. Sovyetler, geçen yıl sanat bütçesi olarak 4.4 milyar dolar harcadılar. Bu butçede yılda yuzde 10 artış olması planlanıyor. Bu toplamda 330 milyon, tiyatro teşvikleri için harcandı. ra sorulursa sanat her şeyin üstünde. Pratiğe bakıldığında ise aynı politikacılann kendi ideolojisine ters düşen sanatı eleştirdikleri gözleniyor. İsrail "güvenlik nedeniyle"' sanatı zaman zaman yasaklayan bir devlet politikasına sahip. İsrail Kültur Bakanı Avoer Shalev, lsraii'in yılda 50 milyon dolar sanat desteği harcaması oiduğunu kaydediyor. Ancak bu miktar butçenin yuzde birinin yarısından bile az olduğu için şikâyetler fazla. Harcamada en buyük dilim müzelere ve kamu tiyatrolarma gidiyor. Yaklaşık 67 milyon dolar. Gerı kaian dans, müzik kuruluşlan, yazarlar, tercümarüar, sanat okullan, arkeoloji çalışmalan gibi faaliyetlere dağıtılıyor. Çanakkale'nin kardeş şehri MELBOURNE (AA) Çanakkale Savaşı'nm 75'inci yıldönümü dolayısıyla Melbourne'ün 100 bin nüfuslu Moorabbin bölgesi Çanakkale ile, Cheltenham semti de Gelibolu ilçesiyle kardeş şehır ve ılçe ilan edildi. Çanakkale, Modrabbin, Gelibolu ve Cheltenham Belediye Meclislerince onaylanan karar, 18 Mart 1990'da kutlanacak 75'inci yıldönümunde açıklanacak. Fransa Eylül 1988'de Robert Mappjethorpe Fotoğraf Sergisi'nin Paris'te açılması nedenıyle yapılan paneller şaşırtıcı sonuçlar verdi. Çocuklan ile gelen izleyiciler, Amsterdam kökenli bu sergiye girmekten kaçındılar. Ancak hükumetten serginin kaldınlması yönünde bir baskı gelmedi. Paris Modern Sanat Müzesi uzmanlarından biri Fransa'da hiçbir şekilde sansür olmadığını söylüyor. Sanat müzesini belediye destekliyor. Sanat alanın tek patronu sayılabilecek kurum ise Kültur ve İletişim Ba Kanada Kanada'da sanatçılar, ABD ile karşılaştırıldıklarında son derece devlete bağımlı bir durumdalar. Kanada'mn sanat ve kultüre en fazla destek veren kurumu Kanada Sanat Konseyi'nin bütçesimn yuzde 9O'ı devlet bütçesinden karşılanıyor. Ancak sanatçılarla kuruluşlar sürekli bir çatışma içinde. Politikacılann bütün çabalanna rağmen sanatçılann muhalefeti ile geçen yıl pornografiyi daha da kontrol altına alacak olan yasaların onaylanması önlendi. Kanada'da ttalya gibi hükümet ve bakanlıkla doğrudan ilişki sahibi nı Chrislopber Rnger, "Politika Sovyetler Birliği cılar ve kilise, burada sanata bnİsrail laşmamak için araya oldukça Sovyetler Birliği artistlerine geönemli bir mesafe koymuşlardır. lince, devlet müdahaiesinden peİsrail'de politikanın her konuGeçirdikleri deneyim artistik ya rişan olmuş durumdalar. Devle ya girdiğı bir yer olarak ilginç bir da müdahil olmanın, bazı seyleri tin, sanatın tanımını yapması ve tablo ortaya çıkıyor. Politikacıla Japonya Japonya'nın bu vılki kültüre ayrılan bütçesı 290 milyon dolar. Bu, toplam butçede yuzde birden az bir oran. Yalnızca yaklaşık 46 milyon çağdaş sanat ve kultüre Üniversite hastaneleri ANKARA (ANKA) Üniversite hastaneleri, tedavi, ameliyat ve yatak ücretlerinin arttınlması için bir komisyon oluşturdu. Üniversitelerarası Kurul'a bağlı Tıp Konseyi'nce üniversite hastanelerinin ücret sisteminin koordinasyonu ve ekonomik sorunlarının ilgili makamlarla görüşülmesi amacıyla oluşturulan komisyon, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Yüksel Bozer baskantığında 4 eylülde bir basın toplantısı düzenleyecek. Tilııı bitti' Zelilı a başladı AHU ANTMEN Bu filmdeki karakterlerin adlan oldukça değışık. Baskişılcr Jön ile Jöndam. Sonra Yapımcı var. Yonelmen var. "Fîlm Bitti"de hıç kimsenın ozcl adı yok. "Film Bilıı", uç yıl once Fraıısa'dan lurkıye'ye "donuş" yapan Va>oz Özkan'ın "Vagmur Kaçaklan" ve "Umul Vanna Kaldı'*dan sonra çevırmekte olduğu uçuncu film. Sahnelenmizde ozellikle Brecht vorumlarıyla unlenen Ze *Film Bitti 'de hiç kimsenin özel adı yok. Baş liha Berkso>'un ise ilk filmi. Fılm kişilerjön ve jöndam. Sonra yapımcı var, de Berksoy'la başrolleri paylaşan yönetmen var. Sahnelerimizde özellikle Brecht Kadir İnanır da bugune kadar scyırcinin alışık olduğu rollerinden yorumlarıyla ünlenen Zeliha Berksoy, bufilmle çok farklı bir karakteri canlandı Yeşilçam'a 'merhaba'diyor. rıyor. Hayranları, Kadir İnamr'ı bu filmde, Beethoven'ın Dokuzuncu Senfonisı'nı seslendiren bir or Yapımcı'yı oynuyorlar. Berksoy cu (Tank Akan), En iyı Kadın kestrayı yönetirken de izleyebile filmde kimsenin o/el adı olmama Oyuncu (Hale Soygazi) ve En Iyi sını "bağımsız bir ta>ır" olarak ni Yardımcı Kadın Oyuncu (Meral cekler. telerken, gerçek yonetiıien Yavuz Orhonsav) ödullerıne değer goruSınemadan gelen onerileri yıl Özkan da "mesele>i çok o.'ha ge len Yavuz Ozkan, "Çunkıi yaşalardır gerı çeviren Zeliha Berkso>, niş bir platformda tartışmak" is mın iki yuzunun daha i>i anlatı1970'li yılların "Madeo" ve tedıği için bu yolu seçtığini söylı: labileceğini, bu iki konlrast içinde insanın analizinin daha net ya"Demiryol" nimlerinın yonetmenı yor. Yavuz Özkan'ın senaryosunu yazJon ve Jöndam, boşanmak uze pılabileceğinı duşundum" dıyor. Filmde Yonetmen'i oynayan dığı ve yönettıği "Fîlm Bitti" adlı re olan evli bir çift. Aynı zamanfilmde oynamayı kabul etti da ıkısi de "slar." Ateşli bir aşk fil Halıl Ergun ise, "Film Bilti"nin "Film Bitti", adının ilk ağızda minde oynamak için öneri alıyor gorunurde bir sel macerası oiduçağrıştırdığı gibi Yeşilçam'da ya lar. Rollerı boyunca ikısi de olma ğunu belırterek, "Ama aslında inYlz ımtre kofucusuııun İlk 3 adımı Zeliha Berksoy, gerek siyasal ge şanmakta olan bunahmı, Yeşil ları gerektiğinden daha ateşli, da sanlar arasındaki ikiyuzluluğun rek sanatsal çizgı açısından alışılmışın dışında filmleri beğendiğinı söylüyor. çam'ın "bittiğini" anlaimıyor. ha sevecen davranıyor, ama kame gosterilmesi ve bir yonetmenin Berksoy, sınemayı "yüz metre koşucusunun ilk üç adımı" gibi gönjyor. Ona Tumden farklı bir konu, değışik ra stop dediğinde iletişimsız bir dramı" diyor. "Yonelmenin bir göretiyatrodaaynı dınamizmle başlanıyor ve devam edilıyor. Ama sinema bir yaklaşım, farklı bir bakış acı lıktelıklcrıne ve olağan yaşama ge filmi oluşlururken yaşadıklan, sı söz konusu. Nilckim. Zeliha ri donüyorlar. Ancak bir de ger hissettikleri. bir bakıma yalnızlıda kameranın stop demesıyle duraksanıyor (Fotoğraf: Yıldız Üçok) Berksoy'a en sonunda sınemaya "evet" dedınen de bu farklılık olmuş. "Senarvonun çarpıcılığı ilgimi çekti. Alışılmısın dışında bir film. Alışılmışın dışında bir rol" diyor Berksoy. Vavuz Özkan'ın şu sıralar tamamlamak uzere olduğu "Film Billi"de Kadir İnanır Jon'u, Zeliha Berksoy Jondam'ı. Halil Ergün Yonetmen'i, Kutav Köktürk de çek kamera var. Gerçek kamera stop dediğinde Zeliha Berksoy ve Kadir inanır yalnızca bırer dost. Sözun kısası, "Film Bilti" film içinde film. Ama ıkı film aynı anda bitmeyecek, belkı de bu fınal "film"in en ilginç yanı olacaktır. Neden film içinde Tılm? 1979 yılında çevırdığı "Madeıı" adlı filmi 15. Antalya Film Festıvali'nde En İyı Film, En Iyi Erkek Oyunğı işleni\or." Halil Ergün'e gore, Yönetmen rolunun bir ilginç >anı daha var. Yonetmen'ın canlı örneğı Yavuz Özkan her an gozunun onünde. Sınemadaki ilk çalışması olan "Film Bitti"yi avangard bir film olarak niteleyen Zeliha Berksoy, gerek siyasal gerek sanatsal çizgi açısından alışılmışın dışında filmleri beğendiğini söylüyor. Sinemayı "bir >üz metre koşucusunun ilk üç adımı" gibi gorduğunu belırten Berksoy, "Tiyatroda aynı dinamizmlc başlanıyor ve devam ediliyor, ama sinemada her uç adımda bir kameranın stop demesiyle duraksanıyor" diyor. Sinemanın bir "kitle sanatı" oiduğunu vurgulayan Berksoy, yıllardan sonra kitlelere bir estetik boyut sunmak amacıyla artık dırenemediğini, ama yine de kişıliğınde tiyatro oyunculuğuııun yattığını belirtiyor. Berksoy, bu arada, sevgi ve ozverıyle doyum bulduğu başlıca yerin universitedeki öğretmenlığı oiduğunu, çabasının büyuk bir bolumunu konscrvatuvardaki çalışmalanna harcadığını eklemeden edemiyor. Jön, Jondanı, Yonetmeıı, Yapımcı... Yavuz özkan'a bakılırsa bunlar hayatta bir yığın karşılığı olan "in.san"dan yalnızca birkaçı. Nitekım, Özkan, filmde tartışılanın "insan" oiduğunu söyluyor