25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 AĞUSTOS 1989 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Tarihsel Bilinç... yönelik oyun ve tehditleri etkisiz kılacak kadar gelişmiştir. Bundan 67 yıl önce, çok çetin koşullarda başarıya götürülen bir savaşıma imzasını atanların anısına saygı, ülke bütünlüğünün ve ulusal biriiğin etrafında kenetlenmekle eşanlam taşır. Ama bu iyi insanların anılarına saygı göstermek, hiç kuşkusuz, tekdüze, sıkıcı törenlerle sınırlı kalamaz. Onların kan ve ateşle çizdiği sınırları koruyabilmek için, bir yerde, hamasi nutuktarla yetinmek bir büyük yanılgıya işaret eder. Askeri caydırıcılık, bölücü terörle savaşımın yalnız bir boyutudur. Akılcı dış politika, işin bir diğer yönüdür. Ekonomik ve kültürel boyutlar sorunun bir başka yanına işaret eder. Ama hiçbir zaman göz ardı edilmeyecek bir nokta, demokrasiyle ilgilidir. (Baştarafı 1. Sayfada) Ulusal birtiğimizi demokrasi potasında pekiştirdiğımiz ve ona çok sesli bir içerik kazandırdığımızölçüde, Türkiye üzerinde öteden beri oynanan, oynanmak istenen oyunları çok daha kolay etkisiz kılabiliriz. Yanılgılardan korunmak ve tek boyutluluğa düşmekten sakınmak için, demokrasinin açık tartışma geleneğinde doğrulan arayabilmeliyiz. Bunun için, kimi tabuların aklımıza ambargo koymasına artık dur denilebilmeiidir. Doğu'da olan bitenleri tek boyutlu görmek, tek kaynağa bağlamak bizi çözüme götüremez. Hamasi edebiyat derde deva olsaydı, bugüne değin ortalık çoktan güllük gülistanlık olurdu. 30 Ağustos Zaferi'ni bu duygu ve düşüncelerle anıyoruz. Yaııhşlık yapmasınlar TUNCAY ÖZKAN VAN/HAKKÂRİ Başbakan Turgut Özal, Güneydoğu gezisinin ikinci gunünde, "Etrafımızdakilerle birlikte sulh içinde yaşamak istiyoruz. Yanlışlık yapmasınlar" dedi. Özal, "Bizi bolmek, parçalamak isteyenler Müslüman değildir. Müslüman göriintüsü altında aramıza nifak sokmak isteyenlerdir" diye konuştu. "Türkiye göç yolu üzerinde bulunduğundan etnik farklılıklar olduğunu, bu ülkeyi kuran insanların vatanın biriiğini aynı bayrak altında, ezan sesi duya duya aynı bayrak altında yaşamanm zevkini tatmalan gerektiğini" söyleyen Özal, muhalefeti "menfi güçler" olarak nitelendirdi. Başbakan, ANAP grubunun kendi içinden bir cumhurbaşkanı seçeceği gorüşünü yineledi. Başbakan Özal'ın iki günluk gezisi sırasında olağanüstü güvenlik önlemleri surdurülürken, bolgede güvenlik kuvvetleriyle yapılan ust düzey temaslar sırasında jandarma birlikleriyle Kara Kuvvetleri'nin bölgede "ortak komutanlık" konusunun gundeme geldiği öğrenildi. Programı uzaymca önceki gece Bitlis'ten Van'a geç saatlerde dönen Özal ve beraberindekilerin korunması, güvenlik kuvvetleri için sorun oldu. Konvoyun BitlisVan karayolundan gece geçişi sırasında bir aracın üzerine yerleştirilen buyük projektörlerle yol kenanndaki arazi olası bir PKK eylemine karşı aydınlatıldı. Bu aydınlatma sırasında olağanüstü bir gelişme olmadı. Başbakan Özal'ın bölgedeki gezisi sırasında çevreye çok sayıda asker yerleştirildi ve dört helikopter sürekli bölgeyi havadan denetledi. Ayrıca, beşer kiloraetre arayla yerleştirilen askeri araçların ve jandarma panzerlerinin üzerine konulan makineli tüfekler ve uçaksavarlar da Özal'ın korunmasında önemli rol oynadı. Özel polis (imleri de sokaklarda ve binaların çatılannda, balkonlarında önlem alırken, Başbakanın korumalarının da gezi boyunca Özal'ın kendisinin kullandığı BMW marka araç etrafında surekli koşarak adeta ''etten bir duvar oluşturduklan" göruldü. Açıköğretirrtde bütünleme ANKARA (AA) Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19881989 öğretim yılı Iktisat ve İş tdaresi bölümünün bütünleme sınavlan, 23 eylül cumartesi ve pazar günleri yapılacak. ÖSYM tarafından, 19 il ve Lefkoşa'da gerçekleştirilecek sınavlara 167 bin 826 öğrenci katılacak. Sınavlar 4 oturumda gerçekleştirilecek. 1 ve 3. sınıf öğrencileri sınava saat 09.00'da, 2 ve 4. sımflar da saat 14.00'te girecekler. öğrenciler sınava gelirken yanlarında 1989 AÖF bütünleme sınav giriş belgesi, 19881989 öğretim yılı AÖF öğrenci kimlik kartı ve fotoğraflı ve onaylı özel kimlik belgesini bulunduracaklar. Çeşitli nedenlerle sınav giriş belgesi eline ulaşmayan ya da kaybeden öğrenciler, cuma günü bağlı bulunduklan açıköğretim bürolarına başvurarak, belgelerini alabilecekler. Eşkıyanın dış destekçisi var ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) 30 Ağustos Zafer Bayramı1 nın bugün kutlanacak 67. yıldönumü nedeniyle Cumhurbaskanı Kenan Evren ve liderler raesaj yayımladılar. Evren, Güneydoğu olaylarına değindiği mesajında, "Tiirkiye'nin bülıinluğüne göz diken bir avuç hain ve eşkıya artıgının ve onlann iç ve dış destekçilerinin karştsında, her zamanki asaleti ve karartüığı içinde yıkdmaz bir kale, aşılmaz bir engel be> beti ile duran Turk Silahlı Kuvvetleri, en büyük güvencemiz ve gurur kaynagımızdır" dedi. Evren, 30 Ağustos Zaferi'nin, Türk milletinin önemli bir özelliğini yansıtan "milletordu kaynaşması"nın da en güzel örneği olduğunu bildirdi. Mesajına, "Bugün, geçraişi insanlık larihi ile başlayan yüce Türk milletinin, özvariıgı kahraman ordusu ile aynı ülküler etrafında butünleşerek, işgal edilmiş kutsal vatan topraklanm düşraandan temizlemek için giriştiği milli mücadelede, 26 ağustosta başlayıp 30 ağustosta kesin zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesinin 67. yıldonumunu kutlamamn engin sevincini yaşıyoruz" diye başlayan Evreu, sözlerini şoyle sürdürdU: "Ulu Önder Atatürk ün, daima hizmetinde olmakla övünç ve gurur duydugu milletinden aldığı guce, eşsiz askeri dehasını da katarak yönetligi, birlik ve beraberlik içerisinde bulunulduğu sıirece, en umutsuz ortamlardan bile nasıl esenlige çıkılabildiginin anlamlı ve çarpıtıcı kanıtı olan zafer, Türk milletine kutlu ve mutlu olsun." 30 Ağustos Zaferi'nin, Misakı Milli sınırları içinde, Atatürk'ün kutsal emaneti cumhuriyetin kuruluşunda en sağlam ve köklü temeli oluşturduğunu kaydeden Evren, mesajında şöyle dedi: "Sarsılmaz gücünü vatan ve millet sevgisinden alan Türk Silahlı Kuvvetleri, dün olduğu gibi bugün de milleli ile el ele ve gönül biriiği içinde, ulkenin. cumhuriyetin, her zorluğu aşmada ve çagdaş nygarlıga ulaşmada bize daima yol gösteren Atatürk inkılap ve ilkelerinin, hür demokralik parlamenter sistemin inançlı koruyucusu olarak her zamanki gibi milletinin emrinde azimli bir şekilde dimdik gorevinin başındadır. Türkiye'nin bütünlugiıne göz diken bir avuç hain ve eşkıya artığının ve onlann iç ve dış destekçilerinin karşısında, her zamanki asaleti ve karaıiılıgı içinde yıkılmaz bir kale, aşılmaz bir engel heybeti ile duran Türk Silahlı Kuvvetleri, en büyük güvencemiz ve gurur kaynagımızdır. Her vesile ile ifade etmeye çalıştığım gibi birlik ve beraberliğimizi, şartları ne olursa olsun koruyabildigimiz, ulke çıkarlannı her degerin üzerinde tutabildigimiz, aynı inanç ve ülküler etrafında sımsıkı kenetlenebildiğimiz. Atatürk'ün ışıklı yolundan sapmadan yüriiyebildigimiz, inkılap ve ilkelerinin yozlaşmasına izin vermediğimiz sürece, aşılmaz sanılan engelleri aşabileceğimizden, sorunlanmm çozebileceğimizden, çagdaş uygarlıgın daha ileri noktalanna ulaşabileceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır." Evren mesajında, bugün bir üst rütbeye yükselen general, amiral, subay ve astsubaylan da kutladı. Evren, "Bu anlamlı günde, iç ve dış şer odaklannın bütün cabalanna ragmen bölgesinde isükrar ve banşın sembolu olma özelliğini konıyan, bağımsız, guçlu ve daima dostlugu aranan ve saygı duyulan Türkiye'yi bizlere kazandıran ulu önderimiz, ebedi başkomutan ve eşsiz devlel adamı yüce Atatürk'ü, fedakâr dava arkadaşlannı, canlanyla eşdeger gördükleri vatanlan için ölen aziz şebitlerimizi. sonsuz minnet ve şükran duygulanyla bir kere daha rahmetle anıyorum" dedi. Geaiş guvealik önlemlert Dün sabah Varîdan Hakkân'ye geçen Başbakan Turgut Özal için geniş güvenlik önlemleri alındı. Kalabalık bir topluluk tarafından karşılanan Özal, Hakkâri'de bir konuşma yaptı. (Fotoğraf: Rıza Ezer) ma yaptı. Özal konuşmasında, bölgenin kalkınması ve vatandaşlar arasındaki birlik ve beraberliğin güçlendirilmesi konusunda ozellikle durdu. Bölgenin birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmaya yönelik eylemlerin dışandan geldiğine işare1 eden Özal, Türkiye'nin giderek guçlenen ve büyüyen bir ülke olduğunu ifade etti. Özal, Turkiyenin birlik ve butünlüğüne yönelik harekette bulunanlann Müslüman olmadıklarını, Müslüman göruntıisü altında nifak tohumu ekmek isteyenler olduğunu ifade etti. özal, şunları söyledi: yenilendiğini, F16 fabrikası yoluyla ayda üç savaş uçağının fıloya katıldığını, denizaltı ve destroyer yapıldığını, Deniz Kuvvetleri'nin bölgede çok önemli bir güç haline geldiğini belirterek "Türkiye güçlendikçe bu ülkenin eteğini çekmek isteyen, her dönemde olduğu gibi, hainler olacakür. Dışarıda da düşmanlar olacaktır. Bu ülkenin biriiğini, beraberliğini parçalayıp dışardaki duşmanlara yarar sağlamak isteyenler olacaktır. Bir memleketin iç ve dış kavcaya giriştiğini düşününüz bir. ıranlrak savaşı, onlan 20 sene geriye götıirdü. Sulh içinde yaşayalım. Ancak kimsenin bize yan gozle bakmasına, bizî, aramıza girip kandırmasına müsaade elmeyelim" diye konuştu. Özal, Türkiye'nin petrolunün bulunmadığını, petrolden kaynaklanan ekonomik açığın' önümüzdeki yüzyılda suyla karşılanacağını belirterek şunları dile getirdi: "Biiyuk nehirler bizden çıkıyor. Bu nehirler üzerinde barajlar kurarak istifade edeceğiz. Bu yolla petrol boşluğunu karşılayacağız. Etrafımızdakilerie birlikte sulh içinde yaşamak istiyoruz. Yanlışlık vapmasınlar. İste bunlardan birini ben önerdim; banş suyu projesini. Ortadoğu için önumüzdeki yıllarda en önemli sorun su olacaktır. Onlara su önerdim. Önümüzdeki yüzyılda su, Turkiye için önemli bir kaynak olacak." CUNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) leri alıyordu Yol boyunda askeri araçlar, tam teçhizat silahlı askerler, beş kilometre aralarla sıralanıyordu. Konvoyun içinde askeri bir zırhlı araca yerleştirilmiş güçlü projektörler, Başbakanın ardından yolun sağını solunu, ufak tepeleri, küçük vadileri durmadan tanyordu. Gizlenmiş düşmanı ışıktan kaçamayan tavşan gibi yakalayabilmek için. Türk topraklannda Türkiye Cumhuriyetı Başbakanı gidiyordu. Bütün bu önlemler PKK'nın birden sıçrayıp Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı hem de Türk topraklannda ateş altında tutması kaygısıyla alınmıştı, alınıyordu. O zaman akla sade bir vatandaşın bu topraklar üzerinde bir yerden bir başka yöreye geceleri seyahat edebilme özgürlüğünün kaç paralık değeri olduğu sorusu geliyordu. Söylenti doğruysa PKK, Van'ın 20 kilometre yakıntarına kadar gelmişti, gelebiliyordu. Bahçesaray ılçesinde PKK, jandarma ve öteki askeri önlemlere karşın gündüz gözüyle gezebiliyorsa, Doğu ve Güneydoğu'dan önemli ölçüde göç hareketinin olmadığı nasıl söylenebilir, ne ölçüde inandıncı olabilirdi? Olağanüstü Vali Kozakçıoğlu, dün basına 1960'ta yüzde 27 olan göç hareketini sevinerek ifade ediyordu. Ama bugün %52 nüfus kırsal alanda yaşadığına göre göçü %48'e getirdiğini acaba fark ediyor muydu? Başka çarpıcı bir rakam veriyordu Olağanüstü vali. 394 terörist ya yakalanmış veya öldürülmüştü. Buna karşın PKK, 390 kişiyi, tabii eğitmek, tabii kendi güçlerine katmak için "kaçırmıştı". Askeri ve sivil otoriteler arasındaki koordinasyon kusursuzluğuna değiniyor, ne var ki lokantada, sokakta, geceleri güvenlik kuvvetlerinin kentlerdeki yerleşim bınalarına kaydığını halk, hele avukat, doktor gibi aydın kişiler kulağımıza fısıldıyordu. Böylece güvenlik güçlerinin gündüz gözüyle ortalıkta olduğunu, ancak geceleri sokağa çıkmadığını soylemeye çalışıyorlardı. ' \feni önlemlerden söz ediyoruz bir iki gündür. Hükümet çevreleVinden biraz daha açıklık geldi. Yeni düzenlemede jandarma, tümüyle askeri birliklere bağlanacak. Öyle diyorlar. "Tek komutanlık" deyimi buradan kaynaklanıyor. Jeındarma, İçişleri'ne bağlıydı, ama terfi veya tayin işlemlerini askeri makamlar yapıyordu. Tabii bu ikilem, buyruk almak ve yerine getirmede İçişle«ri'ni ikinci piana itiyordu. Bu ise uygulamalarda belki de kimi akşaklıkların ortaya çıkmasına yol iaçıyordu. Doğu sorunuyla ilgili Milii Güvenlik Kurulu'nun 31 ağustos toplantısı giderek önem kazanıyor. Taze bilgilere göre, sınırlarımız içindeki önlemlerin gözden geçirilmesinin yanı sıra, asıl strateji konusu komşu ülkeler üzerıne kurulacak. Ozellikle Suriye. Özal'ın Bitlis'teki sözleri hükümet çevrelerinde mesaj veya uyan diye nitelenirken, MGK'da "sınır ötesi hareketlerin siyasal ve askeri yönleri aşamalı bir plan çerçevesinde" nasıl uygulanacağı ele alınacak. . Bu gelişmeler arasında nasıl yorumlanabiür. elbet kişiye göre değişecek, ama Başbakan Özal'ın komşu ülkelere mesaj ve uyarılannı Bitits'te mi, yoksa Hakkârı'de mı söylemesinin uygun düşeceği gezi öncesi Van'da ve otomobillerde uzun uzadıya tartışılmış. Sonuçta Bitlis'te konuşması, gerek görürse Hakkâri'de de daha açıklamalı ya da vurgulayıcı aynı sözleri dile getirmesi kararına varılmış. Hakkâri'ye hızla gelinirken, Özal'ın burada Doğu'nun kalkınması ve Türkiye'nin müreffeh günleriyte ilgili sözlerinin yanı sıra, bu konularda neler söyleyeceği merakla beklenıyordu. Hakkâri'de Özal'ın rüzgân birden değışti. Burada birlik ve beraberlik fikrinden, komşularımızdan ve öteki ülkelerden gelebilecek düşmanca hareketlerden söz ederken, sözü birden iç politikaya kaydırdı. Birlik ve beraberlik diyen Özal, muhalefeti "İstikrarsızlık isteyen menfi güçler" diye tanımladı Bu tezat nedense Turgut Özal'ın işine geliyordu. Tabii bu arada 12 Eylül öncesi özlemlerini de konuşmasına renk olarak katmaktan geri durmuyordu. Bakın, istıkrarsızlığımızı isteyen menfi güçlere rağmen olabilecekler, olmayacaklar neymiş? 26 Mart seçimleri sanki gerçek değilmiş gibi menfi güçler ANAP'ın siyaset sahnesinden çekıleceğini söytemiş ve istemişler. Sanki büyük siyasal sorunlarda kendisi yapmıyormuş gibi, menfi güçler ad vermiyor ama tanımlıyor, muhaiefet senaryolar uyduruyormuş. Buna karşılık ANAP aslanlar gibi ayakta kalmış ve kanıtları da ortadaymış. Ney miş o kanıtlar? 14 yerde seçim olmuş, 10 yerde kazanmış. Demek ki Türkiye genelinde 26 milyonluk seçmenin en azından 12 milyonu Özal'ın peşindeymiş. 10 yerde seçim kazanınca menfi güçlerin planlan birden suya düşüvermiş. Suyu kim içmiş, anahtan kim dağa götürmüş, tıpkı malum tekerlemedeki gibi Özal bu noktalardan çıkarak, ulusun istikrarsızlığa hayır dediğini öne sürüveriyor. Tabii yatıyor kalkıyor, aklmdan bir türlü çıkaramıyor, konuyu Cumhurbaşkanlığı seçimine getiriyor. İktidar grubu varmış TBMM'de, yanı ANAP grubu. Bu grup kendi iradesiyle kendi içinden bir cumhurbaşkanını bir güzel seçip istikrarsızlık peşinde koşanlara bir güzel ders verecekmiş. Ve böylece TBMM iradesini, tabii bu iradenin içinde demokrasinin asıl unsuru muhalefeti görmezlıkten gelerek Allah'ın izniyte göstereceklermış ve daha geniş kapsamlı bir cümle içinde "bu iradeye kimsenin müdahale edemeyeceğini"ıspat edeceklermiş. Bu sert rüzgârdan sonra Suriye de hafiften nasibini aklı. Dicle ve Fırat'ı amaçlıyor olmalı, sular meselesinı konuşmasının sonlarında şöyle bir anımsatıverdi. Özetlenirse, Hakkâri'de muhaiefet, komşu ütkeler, birlik ve beraberlikten ayrıjmaması lazım gelen halkımız, Özal1 dan bir güzel ders aldı. Özal'ın karikatürlere konu olacak tek cümlesi şuydu: Gelişen ülkeler arasında "parası para olan tek ülke Türk.ye" dedi. Paraları bilmem, ama buralarda havalar çok sıcak. Harekât söylenmez, minden ayrı bir ulusal güvenlik politikasına agırlık vermelidir" dedi. Ecevit, kırsal kesimdeki teröre karşı özel eğitirnden geçmiş profesyonel ekiplerin oluşturulmasını ve bunların sivil yönetime bağlanmasını istedi. Ecevit, dün yaptığı yazılı açıklamada Başbakan Özal'ın önceki gün Bitlis'te yaptığı tehditkâr konuşmaya da tepki gösterdi. Ecevit, "Dışa dönük askeri harekât gerekliyse ve göze alınabiliyorsa söylenmez yapılır" dedi. Özal'ın "tcabında o yuvalan bulunduklan yerde lahrip etmek bizim gücümuz dahilindedir" şeklindeki sözlerini, "Bu askeri harekât demektir" şeklinde değerlendiren Ecevit, "Önceden duyuruda bulunarak karşı tarafa hazıriık fırsatı vermek pek akıllıca bir davranış olmasa gerekir" dedi. DSP Genel Başkanı Ecevit, olumlu DoğuBatı ilişkileri ve silah indirim sürecinin insanlık adına çok umut verici gelişmeler olduğunu belirterek "Ancak Do^uBatı ilişkikrinin çerçevesi dışında Türkiye'ye yönelik bolgesel telıdit ve tehlikeler azalımş değildir" dedi. Türkiye'nin üyesi bulunduğu ortak güvenlik sisteminden ayrı bir ulusal güvenlik politikası oluşturmak zorunda olduğunu savunan DSP Genel Başkanı, Silahlı Kuvvetler'in iç güvenlik soıunlarıyla ilgilenme yükümlülüğünden kurtarılarak, bütun gücüyle bölgesel tehdit ve tehlikeleri caydırıcı hazırlıklara yönelmesini istedi. (Baştarafı 1. Sayfada) Ecevit, ulusal güvenlik politikası önerisinde şu görüşlere yer verdi: • Silahlı Kuvvetlerimizin üzerinden iç güvenlik yükü kaldınlırken, süratle, kırsal alandaki terör eylemlerine karşı da etkili olabilecek, özel eğitimden geçmiş profesyonel ekipler oluşturulmalıdır ve bunlar sivil yönetime bağlanmalıdır. • Dış tehdit ve tehlikelere karşı Silahlı Kuvvetlerimizin hazjrhkları ise, bu kuvvetlerin kullanılmasına gerek bırakmayacak nitelikte ve etkinlikte bir dış politikayla bütünleştirilmelidir. • Aynı zamanda, ekonomimiz, ulusal güvenlik politikamızı büyük ölçüde kendi olanaklanmıza dayandıracak yönde geliştirilmelidir ve savunma sanayiimizin dışa bagımlılığı olabildiğince azaltılmalıdır. Ecevit, yaptığı yazıb açıklamanın son bölümünde "Ulusal bağımsızlığımızın güvencesi olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sürekli başarılar dilerim" dedi. ha sonra 14 yerleşim biriminde yapılan seçimlerle vatandaşın "istikrarsızlık istemedigini" kanıtladığını öne surdü. Özal, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda da şunları dile getirdi: "Diyoruz ki ekim ayında TBMM, orada en büyük grup olan ANAP grubu, kendi iradesiyle kendi içinden bir Cumhurbaşkanı sececek ve istikrarsıznk isteyenlere bir ders verecektir, Aynı zamanda bütun komşulanmıza ve bütün dıinyaya Türkiye'de demokrasinin var olduğunu ve TBMM'nin hür iradesiyle kimsenin müdahale edemeyeceği halde bir seçim yapacagını gosterecegiz." "Bu ülkenin gençleri ve çocukBaşbakan Turgut Özal, Türkiları çok daha guzel günlere gidiye'nin her geçen gün geliştiğini ve yorlar. Biz bir aynlık ve gaynlığa büyudüğünü, GAP'ın bitirilmeprim vermeyelim. Aranıza bu nisiyle birlikte Güneydoğu'nun yetle gelenleri kovmak lazım. Büönemli bir sanayi ve turistik boltün bunların gerisinde başka yage olacağını söyledi. Hakkâri'nin bancı güçler var. İslamın birinci gelişmesi için ellerinden geleni yaayetinde, 'Allah'ın ipine sıkı sıkıpacaklarını dile getiren özal, ya sarılın, yoksa kaybolursunuz' "Hakkâri'yi devlet memurlannın der. Bizi bolmek isteyenler Müsgelmek istemediği Güneydoğu'dalüman degiller. Bunlar aranıza niki en uç il olmaktan kurtarmak fak tohumu ekmek isteyenlerdir. Ozal'ın güvenlik gorevlileriyle Bu ülkenin insanlan arasında bir bizim boynumuzun borcu olsun" gezi sırasında yaptığı görüşmeler aynm yapılması söz konusu degildedi. de jandarma bi. likleriyle Kara dir. Buna asla müsaade etmeyiz. Başbakan Özal; Hakkari ValiKuvvetleri'nin bölgede ortak ha Biz bu memleketi, dinimizi, vataHk binasının önünde hazırlanan reketlerinin kolaylaştırılması için nımızı, milletimizi müdafaa için ve kurşun geçirmez bir cam böl"ortak komutanlık" kurulması Çanakkale, Sakarya, Dumlupımeyle desteklenen kürsüde konuşkonusunun da gündeme geldiği nar'da omuz omuza vuruşmadık tu. Özal'ın konuşması sırasında ciöğrenildi. Edinilen bilgiye göre mı? Rus akınlanna karşı buralarvar binalann çatılannda özel pojandarmanın bölgedeki faaliyetle da omuz omuza savaşmadık mı? lis timlerinin geniş güvenlik önrini daha aktif hale getirmek ve Bunlan unutup başkalarının pelemleri aldıklan gözlendi. Olağadiğer güvenlik kuvvetleriyle orga şine gitmenin doğnı olduğunu sanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Konizeyi arttırabilmek amacıyla vunanlara nasıl inanırsınız? Elra İç polîtika eleştjrileri zakçıoglu da buradaki güvenlik oluşturulması düşünülen ortak fımızdaki ülkeler bize kıskanarak Başbakan Özal, Hakkâri'de onlemlerini denetledi. komutanlıkta Kara Kuvvetleri Ko bakıyoriar. Yann çok daha iyi olamutanlığı'nın etkinliği fazla ola cak. Hakkâri'de cezaevini fabri yaptığı konuşma sırasında muha "Af isteriz" iefeti de "menfi güçler" olarak tacak. Bu kbnudaki hazırhklar önü kaya çevireceğiz." nımlayarak Türkiye'de istikran müzdeki günlerde sürdürülecek. Özal konuşurken, "Genel af yok etmeye çalışmakla suçladı. isteriz" diye bağıran bir kişi, poBaşbakan Turgut Özal, konuş özal, 26 Mart seçimlerinden son lisler tarafından meydandan uzakGeceyi Van'da geçiren Başbakan Turgut Özal, dün sabah Hak masında Türk ordusunun NATO ra muhalefetin ANAP'ın iktidar laştırıldı. Bir süre gözaltında tukâri'ye geçti. Özal, burada saat da Amerika'dan sonraki en önem dan çekilmesi gerekirmiş gibi bir tulan bu kişinin Muhsin Şavata ol12.30'da halka hitaben bir konuş li güç olduğunu, tüm tanklarının politika yürüttüğünü, ancak da duğu öğrenildi. Şavata'mn "Ben hürriyelçiyim, kapsamlı bir af istiyorum" dediği öğrenildi. Muhsin Şavata'mn, eski MSP'li Belediye Başkanı Naci Şavata'mn akrabası olduğu öğrenildi. Başbakan konuşmasının ardınANKARA (Cumhuriyet Borosu) Milli GüMGK toplantısında Güneydoğu, Bulgaristan dan Hakkâri Orduevi'ne giderek venlik Kurulu yann fstanbul'da toplanıyor. ve Kıbns konulanrun ete ahnması bekleniyor. oğle yemeği yedi. Daha sonra MGK'run Türkiye'nin gundemindeki ilk üç mad MGK gündemiain birinci maddesini GüneydoANAP'lı belediyeyi ziyaret etti. de olan Güneydoğu, Kıbns ve Bulgaristan ko ğu'da meydana gelen oiaylaruı oluşturdugu ifaBaşkan Şükrii Çallı, özal'a Haknularuun ele alınması bekleniyor. Toplantıda, de ediliyor. kâri'nin fahri hemşerilik beratını öncelikle Güneydoğu'da meydana gelen olaylaGenelkurmay Başkanı Org. Torumtay'm Güve şehrin altın anahtanm sundu. nn ele alınacağı ve Başbakan Turgut Özal ile Ge neydoğu'ya giderek İBeetemelerde bulunması ve özal daha sonra ANAP merkez nelkunnay Başkanı Orgenera! Ncdp Toraoıtay' brifîng aimasının ardından, Başbakan özal'ın da ilçe başkanlığını ziyaret etti ve ın Güneydoğu izlenimlerini aktaracaklan kayde» bölgeye giderek iki günlük incelemelerde tjulunYüksekova ilçesinin SHP'li Belediliyor. masının bu toplantıyı daha önemli hale getirdidiye Başkanı Necdet Buldan'ın Milli Güvenlik Kurulu yarın Cumhurbaşkanı ği belirtiliyor. Toplantıda özal ve Torumtay'ın ANAP'a giriş bildirgesini imzalaEvren baŞkanlığında Tuzla'daki Deniz Harp izlenimlerini aktarmalan bekleniyor. MGK'daOkulu'nda toplanıyor. MGK toplantısına ayrı ki asker ve sivil temsilcilerin bu izlenimler dinleca Başbakan Ozal, Genelkurmay Başkanı Orge nildikten sonra alınacak önlemler konusunda göneral Necip Torumtay, Milli Savunma Bakanı rüşlerini açıklamaları ve ahnacak tavsiye niteliSafa Giray, lçişleri Bakanı Abdöikadir Aksu, Dı ğindeki kararlann hükümete sunulacağı kaydeşişleri Bakanı Mesot Ydmaz, Kara Kuvvetleri K o düiyor. mutanı Orgenera] Dofan Güres, Deniz KuvvetMGK'da aynca Kıbns sorununun yanı sıra, leri Komutanı Oramiral Orban Karabnlut, Ha Bulgaristan'dan sınırdışı edilen Türldere vize uyva Kuvvetleri Komuta.ni Orgeneral Safter Ned gulamasmio da görüşülmesi bekleniyor. Askeri ofln, Jandanna Genel Komutaru Orgeneral Bur ve siya&i çevreler, MGK toplantısına gündeme buettia Bigalı ve MGK Genel Sekreteri Orge bağh olarak ilgili bakan ya da kişilerin de çagnneral Sabri Yirmibeşoğin da katüacaklar. labileceğini ifade ediyorlar. AkyoVdan öğrencilere ödül ANKARA (AA) Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, SporToto Teşkilat Müdürtüğü'nün düzenlediği kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödül verdi. Akyol, ödül töreninde yaptığı konuşmada okul, il ve Türkiye çapmda başarılı olan öğrencileri ödüllendirmeyi duşündüklerini söyledi. öğrencilerden sık sık "Resim, kompozisyon dallannda başarılı olanlar ödüllendiriliyor da bilgi alanında başarılı olanlar niçin ödüllendirilmiyor" şeklinde eleştiriler aldıklarını bildiren Bakan Akyol, öğrencilerin ödüllendirilmesinin, eğitimde başanyı teşvik edeceğini kaydetti. Atatürk pulları ANKARA (AA) Hindistan Posta ve Telgraf tdaresi, bugün Atatürk'ü anma pulları çıkarıyor. 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla çıkarılan, 3x4 santimetre boyutlarında ve 5 rupi değerindeki pulların tistünde Atatürk'ün portresi bulunuyor. Hindistan'ın An kara Büyükelçiliği'nden verilen bilgiye göre, Atatürk'ün, kazandığı zaferlerin, milliyetçiliğinin ve cesaretinin Hindistan 'ın bağımsızlık savaşına örnek oluşturduğu ifade edildi. MGK yann toplanıyor Ciindem Güneydoğu Basın KonseyVnin çakşması İSTANBUL (AA) Basm Konseyi'nin, foto muhabirlerinin ve kameramanlann çalışma koşullarınm düzeltilmesi amacıyla bir proje geliştirdiği, bu çerçevede basm ve basın dışı çeşitli kuruluş ve kişilerden görüş istediği bildirildi. Projenin temel amacının, foto muhabirleri ile kameramanlann görevliler tarafından itilip kakılmadan, hakaret, makinelerin kınlması, fılmler'm yakılması gibi durumlarla karşılaşmadan, düzen içinde ve görevlerini tam olarak yapabilecekleri bir ortamın sağlanması olduğu belirtildi. Basın Konseyi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, gelecek ay içinde düzenlenecek bir sempozyumda, sorunun etraflıca tartışılması sağlanacak. Bu toplantıda yaşanan bazı üzücü olaylar, yaşayanlar tarafından aktarılacak, uzmanlar konuya ilişkin görüşlerini belirtecek. PKK'nın kaçırdığı 5 kişi ölü bulundu Iran gazetesinde Ttirkîye'ye uyan • Once içteki yangını (Başıarafı 1. Sayfada) Sosyalist Parti Sosyalist Parti Genel Sekreteri Yalçın Büyükdağlı da açıklamasında, "Başbakanın ağzından çıkan böyle bir tehdit tam anlamıyla skandaldır" dedi. Buyukdağlı, Doğu bölgesinde tarihten gelen sorunları demokratik bir şekilde çözme yerine, baskı ve zor yöntemlerini kullanma tutumunun iflas ettiğini, Başbakanın tutumunun müdahaleci ve şoven olduğunu öne süre.ek bunun Türkiye'yi dünyada daha fazla yalnızlığa iteceğini savundu. Demirel, Güneydoğu'da masum insanların \e güvenlik kuvvetlerinin kanının döküldüğunü belirterek, "Hükümet sözünün eri olsun da bu yangını söndürsün diyeceğiz. ama bu hükümetin çöp toplamaya bile takali yok ki" dedi. DYP lideri Cumhuriyet muhaLEFKOŞA (AP) İran'da radikai kanadın sozcusu ola birinin sorusu üzerine Özal'ın korak bilinen "Cumhuru nuşmasıyla ilgili şu açıklamayı Islami" Gazetesi, Türkiye'yi yaptı: "Bunu ilk defa söylemivor. Evtsraü'le işbirliği yapmaya karşı uyardı. Gazete siyonist rejim vela Türkive içindeki yuvalan bir le yapılacak işbirliğinin Türk tahrip etsin. Böyle derler adama. iye için "ciddi tehlikeler do Eger bu yangını sönduremivorsa ve yangın Türkiye dışındaki yugurabileceğini" belirtti. valardan yanmaya devam ediyorİran'ın resmi haber ajansı sa ve o ülkeler Türkiye'yi rahatİRNA'nın bildirdiğine gore sız edecek bir politika yapmışlarCumhuru Islami Gazetesi sa Türkiye tabii ki buna razı olyüksek düzeydeki Amerikalı maya devam etmez. Ama evvela güvenlik uzmanlarının Türki kendi ülkendekileri tesirsiz hale ye ile Irak'a, iç güvenlik koriu getir derler adama. Türkiye'de çolannda (Kürt ayrılıkçılarına cukları, kadınlan, askerleıi, gükarşı mucadele gibi) İsrail'le venlik güçlerini öldüriıp şehit işbirliği yapmalarını önerdikedenler akşamlan bu işi yapıp lerini ileri sürdü. gündüzleri komşu ülkelere gidiyor Gazetenin iddiasına göre degiller herhalde." Son altı yıl içinde yedi yüz güAmerikalı uzmanlar Türkiye ile Irak'ın İsrail'le askeri istih venlik mensubunun ve çok sayıbarat anlaşması yapmalarını da vatandaşın öldüriıldüğünü anönerdiler. Cumhuru Islami' latan Demirel, "Hep bu çeşit bedeki yazıda şöyle dendi: "Bu, yanlar yapıldı. Güçlüyüz, kuvvetWashington'un bölgede poli liyiz, hakkından geliriz diye. Bu tika saptamasının ilk orneği çeşit lafları bırakıp hakkından değildir. VVashington yörede gelsinler. Milletin beklediği odur" etkinliğini artnrma peşinde şeklinde konuştu. Başbakan Turdir." gut Özal'ın Bulgaristan'Ia ilgili söylediği sözlerden örnekler veren DYP Genel Başkanı Demirel, Güneydoğu'da masum insanların öldürülmsye devam edildiğini vurgulayarak konuşmasını şoyle sürdürdü: "Bulgarlara savurduğu tehditler, üraüklerini sıkanm, bastığım yeri titrelirim gibi sözleri söyledi. Altından bir şey çıkmadı. Laf değil iş bekleniyor. Güneydoğu Anadolu'da masum insanlar ve güvenlik kuvvetlerinin kanlan dökülür. Hükümetseniz hükümet edeceginizi bilin. Ve bunu durdurun diyeceğiz, ama allı senedir olay meydanda. Bir şeyler yanlıştır. Ne devlet güçsüzdür ne de bölge halkı bu eşkıyaya yataklık yapmak veya leslim olmak ister. Ama bu hükümel bu işin altından kalkamamıştır. Sözünün eri olsun da bu yangını söndürsün diyeceğiz, ama bu hükümetin çöp kaldırmaya takati yok ki bunu yapalım. Gönül isterdi ki bu iş en kısa zamanda bitsin." Demirel, "Güneydoğu Anadolu'daki olaylar karşısında ne gibi bir tavır alınmalıydı öyleyse?" şeklinde soruya, "Orta yerde eşkıya var. Karşısında devlet var. Bu çeşit olaylar ilk defa oluyor degil. Devlet halka silah çekmiş, adama ne yapılıyorsa orada da onu yapacak. Hiç kimse başka bir çare aramaya kalkmasın, çare bu"dedi. Demirel, oğle saatlerinde Bakırköy Kartaltepe'ye giderek özel bir göruşme yapn. SİİRT/DtV ARBAKIR (Cumhuriyet) Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde bir süre önce kaçınlan beş kişinin cesedi bulundu. Pervari'de basılan şantiyeden kaçırılan 15 işçinin 11 "i serbest bırakıhrken, Eruh'ta PKK tarafından kaçırılma korkusuyla jandarmaya sığınan 30 genç askere gönderilmek üzere Siirt'e getirildi. Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dilekli köyünde 15 gün önce PKK militanlannca kaçınlan beş yurttaş ölü olarak bulundu. Yörede operasyonlannı sürdüren güvenlik güçleri önceki gün Töve Dağı eteklerinde kaçınlan gençlerden İsa Zakir, Musa Araaç, Setim Takas, Ömer Dogan ve Ömer Aslan'ın cesetlerini buldular. Pervari ilçesinin içmesuyu şebekesi yapım çalışmalanm sürdüren Ayba firması şantiyesinden pazar gecesi kaçınlan 15 işçiden 1 l'i serbest bırakıldı. Pervari 'yedönerek jandarma yetkililerince sorgulamaya alınan işçiler, PKK'nın dört arkadaşlannı bilinmeyen bir yere götürdüğunü anlattılar. Bu arada yine pazar gecesi Pervari'nin Yapraktepe köyü yakınlarındaki yaylada PKK militanlarının saldınsında iki yaşındaki bir kız çocuğunu kaybeden ve 12 çadırları yanan göçerlere yardımda bulunulacağı bildirildi Öte yandan, "askere gideceğinize bize katılın" denilerek PKK tarafından tehdit edildikten sonra Eruh İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı'na sığınan 30 genç dün askerler eşliğinde Siirt'e getirildi. Doğalgaz İZMİT (Cumhuriyet) Izmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen, "Doğalgazın Kocaeli'ne getirilmesi sadece Devlet Planlama Teşkilatı'mn onayına kalmıştır" dedi. Belediye Başkanı Sefa Sirmen, 23 gün süren Avrupa ültceleri gezisinde doğalgaz projesi hakkındaki görüşmelerin olumlu geçtiğini söyleyerek, "17.5 milyon dolarhk doğalgaz fizibilite çalışmalan tamamlanmıştır. Doğalgazın Kocaeli'ne maliyeti 100 milyon dolardır. Bu konuda 45 firmayla olumlu görüşmeler yaptık. Bu firmalar şu anda rekabet içerisine girdiler. Istanbul ve An kara belediyelerinin doğalgaz için Ingiliz fırmasıyla yaptığı anlaşmadan çok daha iyi olanaklarla anlaşma zemini bulduk. Doğalgaz için proje, para ve yapacak firma hazırdır. Doğalgazın Kocaeli'ne gelmesi sadece DPT'nin onayına kalmıştır" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle