25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Sahıbı Cumhurıvet Malbaacıhk \s Gazoecılık Turk Anonım Şırkeıı adına N»dir >»di # Genel Yayın Muduru H*san Ctmıl, Muesscse Muduru Enim Uşaklıgil. Yazı Içlerı Muduru. Ok«y Goneuia. • Haber Merkezı Müdüru Yılçın Baycr, Sayfa Duzcnı Yöneıraenr Ali Ac«r, # Temsıicıler: ANKARA Afcmtt Tan, IZMİR Hikmtı Çetinkty». ADANA Cdtl Başl.npç. Isıanbul Habcrlen Erhu AkyıMız, Dış Habcrler: Efgua Bala, Ekonomı: Oagiz Turhan, Kultur: Cdıl Üster, Spor Danısmanı: AMulkadir Yncelmn. Duzellme: Rcfik Durbaş, Araşıırma Şahin Alp«>, IşSendika: Şakran Keteaci. Yurt Haberlerı: Necdet Dogan, Dızı Yaular Kerem Ç*h$kan, • Koordınatör Ahmet Konılsu, 9 Malı Işlcr: Erol Erkul, 9 Muhasebc. Butcac YMOT 0 ButçePlanlama: Sevgı Osmınbcşeotlu • Reklam Ayje Tom, Ek Yayınlar Halyı Akyel • Idarr: Husryin Chrrr. Işletme Öoder Çclik, Bılgılskm: Nul tul. Basan ** Yaysn. Cumhun>« Maıbaacılık « G u e t c a h k T A Ş Turk Ocajı Cad 39/4 34334 !st PK 246!slanbul Tc! !12 0 ! 05 (20 haı). le\cx 2124* Fax (1) 526 60 72 # Burmlar A n k . n : Zıya OOkalp Blv I n k ı l ı p S N o 19/4, Tcl 133 11 4147, Trloı: 42344 Fuı: (4) 133 II 4 1 ' 4 2 8 • Izmir H Zıy» Blv ! 3 5 2 S 2 3 , T d 13 12 30. Tcicx 52359 F u ( 5 1 ) 1 9 5 3 6 0 I n o n u C ı d 119 S N o l K a l l . T c l 19 37 52 (4 haı). Tctex 62155, Fl» (71) 19 3^ 52 TAKVİM: 14 AĞUSTOS 1989 Imsak: 4.27 Güneş: 6.05 öğle: 13.13 tkindi: 17.03 Akşam: 20.12 Yatsı: 21.43 Oğrenci tıptan kaçıyon Bükenti tutuyor Dd yönlü kültür elçisi J PORTRE Dr.ANHEGGER Türkolog ve tarihçi Anhegger, Türk kültürünün dışarıda tanıtılmasına katkıda bulunduSokullu Mehmet Paşa'nın ziyureti Türk dostu muyum? Hayır. Peki, o halde Türk Buyıl üniversite sınavında ilk 10'a girenler arasında 7 öğrenci Bilkent'i tercih ederken tıbbı düşmanı mıyım? Tabii ki hayır. Ben Türkleşüm. isteyen çıkmadı. İlk 100 öğrenciden isesadece Ama aynt zamanda bilinçli 6'sı tıp eğitiminiseçti. bir Almanım. masının nedenleri konusunda bir İki seçenek vardı önümde: TUNCAY OZKAN başka teknik üniversitenin, ODTümüyle asimile olmak ya ANKARA Tıp eğitiminde gi TÜ'nün Rektörü Prof. Dr. Necdet da şovenist olmak. îkisini derek artan boyutlarda bir kriz ya Serin şu görüşleri dile getirdi: "Öğrencilerin Bilkent Üniverside kabul etmedim. Hiçbir şanırken, başarılı öğrencilerin artık tıp fakültderini tercih etmedik tesi'ni tercih etmelerinin başında zaman da Hitlerci leri belirlendi. Öğrencilerin daha eğitiminin kalitesi ve öğrencilere olmadım. sağlanan burs ve diger olanaklar çok elektrik, elektronik ve bilgisayar üzerinde yoğunlaşan talepleri, "tıbba" başanlı öğrencilerin yönelmesini engelliyor. Aynca tıp fakültelerinde verilen eğitim, okullardaki öğrenci yığılması ve laboratuvar gibi fıziki koşullann yetersizliği tıp eğitimini olumsuz etkiliyor. gelmektedir. Bilkent Üniversilesi'nin sağladığı olanakların diğer üniversitelerimizce de sağlanabilmesi için bütçe olanaklarının. öğrenci başına düşen Tiırk Lirası'nın Bilkent Üniversitesi düzeyine getirecek şekilde arttınlması ve öğrenci öğretim üyesi oranının Bilkent standardına getirilmesi gerekir. Bunun için mevcut butçe odeneklerini en az 3 katına çıkarmak ve bölumlerin öğrenci oğretim üyesi oranlannı 1215 arasına düşurecek uygulamalara gidilmelidir. Bilkent İ'niversitesi'nin farklı oluşunun temelinde özel statude olması ve böylece gelirini yaralırken ve kullanırken, ögretim uyesini atarken ve terfi ettirirken ve diğer yönetsel konularda büyuk bir esnekliğe sahip olması vardır. Nitekim ODTÜ geçrnişteki özel statüsü ile devletten aldıgı bütçeyi esnek bir şekilde kullanmış, kadroya bağımlı olmadan unvan terfikrini gerçekleştirmiş, çalışanlann ucretlerini tespit etmiş, yarattığı kaynağı kullanabilmiş ve teşkilatını ihtiyacına göre kurabilmiş ve bugunku seçkin durumuna gelmistir." Türkoloji kitaplan 1911'de Viyana'da doğdu. Amsterdam, Zürih, Berlin ve Viyana'da öğrenim gördu. Önce hukuk, sonra edebiyat ve tarih okudu. Balkan tarihine ilgisi nedeniyle Türkçe öğrenmek üzere ilk kez 1935'te Türkiye'ye geldi. Nazi rejimi altında yaşamak istemediği için 1940'ta Türkiye'ye yerleşti. Çeşitli işlerde çalıştı, Almanca öğTetmenliği ve okutmanlığı yaptı. 1955'te kurduğu İstanbul Kultur Derneği 1959'da TürkAlman Kültür Derneği'ne, daha sonra TurkAlman Kültür Enstitüsü'ne donüştu. Enstitünün yoneticiliğine getirilen Anhegger, Türk kültürünün yurtdışında tanıtılması yolunda pek çok çalışma yaptı. Türkoloji ve Turkiye tarihi başta olmak üzere, değişik konularda makaleler, kitaplar yayımladı. Varia Turcica Dergisi'nin bir sayısı, 1987'de Turkiye, Almanya, Hollanda, Avusturya ve Yugoslavya'dan bilim adamları ile araştırmacıların 29 makalesiyle 369 sayfadan oluşan "Robert Anhegger Armağanı" olarak yayımlandı. yol olduğunu gördüm. Onun için hiçbir zaman da Hitler'ci olmadım." Liseyi Zürih'te bitirir, üniversiteye başlar. Önce hukuk, sonra edebiyat oğrenimi... Ve tarihie ilgilenir. Özellikle Balkan tarihiyle. Türkçe bilmeden Balkan tarihini gereği gibi araştınp incelemek olanağı bulunmadığı inancıyla Türkçe öğrenmeye karar verir. Almanya'ya geçer, öğrenimini Berlin'de surdürür. Yıl 1933. Bir rastlantı ile unlü "Reichslag Yangını"nın tanığı olur. Parlamento binasını yakan Naziler, suçu sosyalistler üzerine yüklemeye çalışırlar o sıra... ALPAY KABACALI ~ Eskiden tıp fakültelerini tercih eden öğrenciler şimdi daha çok Bilkent'i seçiyorlar. Bu yıl üniversite yerleştirrae sınavında ilk 10'a girenler arasından 7 öğrenci Bilkent'i tercih ederken, tıbbı isteyen çıkmadı. İlk 100 yüz öğrenciden ise sadece 6'sı tıp eğitimini secti. Son yıllara kadar Türkiye'nin en başarılı öğrencilerinin toplandığı Hacettepe Üniversitesi'nin Rektorii Prof. Dr. Yüksel Bozer, tıp fakültelerinden kaçış ve tıbbın yerine Bilkent'in tercih edilmesi konusunda şu görüşleri dile getirdi: "Son yıllarda öğrencilerin üp eğitiminden kaçışlannın iiç sebebi vardır. Mecburi hizmetin hayata ablım sürecini çok uzatması. Çünkıi 6 yıl tahsil, 4 yıl mecburi hizmet, 5o yri uzmanlık eğitimi bir gencin hayata atılması için çok uzun süredir. Mecburi hizmetin kısaldığı söylenebilir ise de bu gibi kararlar kanaatimce sagır bir mekanizraa oldugundan reaksiyonlan gecikmiştir. Öğrenciler çok genç olmakla biıiikte ileriyi çok iyi görebUmektedir. Bu sezgileri Türkiye'deki hekira sayısının çok fazla olması üzerinde toplanmakta ve onlann ileriye dönük iş bulma, toplum içinde yer alabilme giivenlerini sarsmaktadır. Bilkent Üniversitesi'nin fiziki yapısı diğerleri ile mukayese edilemeyecek derecede iyi ve moderndir. Sınıflarındaki öğrenci sayısı azdır. Bunlar mutlaka cezbedici etkenlerdir. İlaveten yurtlann çok modern olması da diğer bir sebeptir. Aynca üniversite giriş sınavı sonuçlanna göre çalışkanlara burs verilmesi de'tabii ki çok teşvik edici bir etkendir." Tıp yerine Bilkent'in gözde ol "Alaylı bir şekilde toplumsal eJestiri yapılan 78 devirli eski plaklar var. Meddah Sururi'nin, Hazım Körmükçü'nün... Halk ilgi gösteriyor, satın alıyor ki, bu plaklar çıkıyor. O dönemlerde parii. sendika, dernek yok; demek ki eleştiri görevini bunlar üstlenmiş. tste bu konuda bir yazı hazıriıyorum. Yakında toplanacak Uluslararası Turkiye Sosyal ve Iktisadi Tarihi Kongresi için..." Dr. Robert Anhegger, en son bu konu üzerinde çalışıyordu. Daha önce de Üzerinde durulmamış nice konuyu araştıran, gün ışığına çıkaran bir Türkolog ve araştırmacı o. "Osmanlı Imparatorluğu'nda madenciliğin tarihi"nden Almanya'daki Turklerin dinlediği Türkçe kasetlere. "İstanbul su bendlerine ilişkin yeni bir tarihi kavnak"tan "bir devri yansıtan sigara kâğıdı kapaklan"na kadar... 1940'tan beri J'ürkiye'de yaşıyor. Diyor ki: "Ben Türk dostu muyura? Hayır. Peki, o halde Turk düşmanı mıyım? Tabii ki hayır. Ben Turkleşrim. Ama aynı zamanda bilinçli 1935'te Istanbul'a gelir ve bir yıl kalır. Gedikpaşa'da oturur; Türkçenin inceliklerini öğrenmeye başlar. Komşusu olan Karafnanlı (Türkçe konuşan Rum) aile, sonradan Karamanlıca üzerinde yapacağı çalışmalann ilk esinleyicisi olacak. Vedat Gönyol'la birlikte yayıma hazırladıkları, başına ge1 niş bir araştırma eklediği Sejrej le Dünyayı Temaşai Dünya ve Cefakârü Cefakeş, bugünkü bilgilerimize göre Turkçede ilk romandır; Karamanh lehçesiyle yazılmış, Yunan harfleriyle basümıştır. (Yeni bas. 1986, 1988). 1938'de Türkiye'ye ikinci kez gelir, Türkolog Andreas Tietze ile birlikte Anadolu gezisine çıkarlar: "O yolculukta notlar almışız. Bir çeşit seyahatname. Geçenlerde birlikte baktık, Türkiye'deki değişmeye şaşıp kaldık. Turkiye o zaman ne kadar kapalıydı! Turist kavramı hiçbir yerde yoktu. Gittigimiz her yerde 'aktör müsünüz' ya da 'defineci misiniz' diye soruyoriardı. Başka şey bilinraiyordu. Ve her karakolda otobüs durdunıluyor, biz indiriliyorduk. Nezaketie kahve ikram ediyoriardı." Hitler rejimi altında yaşamak istemez Anhegger. Üstelik Nazi yasalannı da çiğnemiş, Yahudi bir hanımla evlenmiştir. lsviçre*de yaşayan babasının "benim flnnamda çalış" önerisini de geri çevirir. 1940'ta, üçuncü kez ve yerleşmek amacıyla Istanbul'da... Bir bakıma "siyasi mülteci"... Türkiye'nin o dönemde Almanya'dan siyasal nedenlerle sığınanlan geri vermediğini vurguluyor; sığınmacılar geri gönderilseydi orada "fada'iar yaşanabileceğini belirtiyor. Alman Arkeoloji Enstitüsü'nde bir yıl "yardımcı araştırmacı" olarak görevden sonra, yaşamını kazanmak için çeşitli işlere girer çıkar. Basımevlerinde çalışır, ozel dersler verir... Sonra Yüdız Teknik Okulu'nda Almanca öğretmenliği, istanbul Üniversitesi Alman dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okutmanhk... 1956'da, Almanya Kültür Ataşesi'nin önerisi üzerine Almanca kurslarım başlatır, yönetir... 1955'te kültür ilişkilerini cantandırmak üzere TürkAlman Kültür Işleri Istişare Kurulu oluşturulursa da kurul pek etkinlik gösteremez. Bunun üzerine Anhegger, Behçet Necatigil, Adalet Cimcoz, Mualla Eyüboğlu (Sabahattin Ve Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun kardeşi; Köy Enstitüleri binalan projelerinin yapımında ve inşaatında mimar olarak çalıştı. Topkapı Sarayı Harem Dairesi'ni restore etti; şimdi Robert Anhegger'in eşi) vb. ile İsanbul Kültür Derneği'ni kurar. Ocak 1959'da TürkAlman Kultur Derneği adını alan kuruluş Beyoğlu'ndaki Alyon Sokağı'nda bir daire kiralar ve kültür etkinliklerine girişir: Sergiler, konferanslar, konserler, kültür filmleri, kitap sergileri...Daha sonra Tünel'deki Müeyyet Han'a geçer dernek, etkinliklerini arttırır. Çok geçmeden de görevini, daha geniş olanaklara sahip, Münih'teki Goethe Enstitüsü'nün bir kolu olan TürkAlman Kültür Enstitüsü'ne bırakır. Yönetici, yine Anheggerdir. Uzun yöneticilik yülanndan kalma acı tath anıları var Anhegger'in. tşte bunlardan biri: "Behçet Necatigil, Borchert'in unlü eseri Kapının Dışında'yı çevinnişti. Bu eserde Tanndan ve bir de generalden pek iyi bir şekilde söz edilmez. Prof. Şârâ Sayın eserin tanıtım konuşmasını yapmış. Behçet Necatigil eserden kısımlar okumuş ve sık sık gösterilerimize katılan iki sivil memur, emirlere uyarak, sakıncalı bulduklan kısımlannı not etmişlerdi. Programın sonunda onlan baskonsolosnn temsilcisi Prof. Benzing ile tanıştırdım. Kendisi onlara gerekli açıklamalan Türkçe olarak yaptı. Bunun üzerine oyunun oynanmasına izin verildi. Max Meineke rejisoriıydü, rolleri üniversite öğrencileri paylaştı." Anhegger, 1968'de Goethe Enstitüsü'nce Amsterdam'a atamr. İki yüzu aşkın Türk düşünürü, sanatçısı, yazarı, bilim adamı Münih 1 teki merkeze başvurur, atamanın durdurulmasını îsterler. Bu da hiç unutamadığı anılarından biri!.. HoUanda'da beş buçuk yıl görev yaptıktan sonra Türkiye'ye yerleşen Anhegger'in evi, tam bir müze. Yıllar boyu topladığı, benzerlerine ancak devlet eliyle açılan müzelerde rastlanan ve rastlanmayan OsmanlıTürk sanatlanmn örnekleriyle dolu... Anhegger, Türk kültürünün yurtdışında tanıtılması için elinden geldiğince çaiıştığını da özellikle belirtiyor ve çalışmalarından örnekler veriyor: Münih'te Türk kadın ressamlar sergisi, Hollanda ve AJmanya'nın birçok kentinde ilk Türk Çocuk Edebiyatı sergisi, (Meral Alpay'la), Almanya ve Hollanda'daTürk işçi çocuklannın resimlerinden oluşan sergi, Hollanda'da Mengü Ertel'in tiyatro afışleri sergisi, Duisburg Yabancılar Merkezı'nde konferanslar, kimi Türk şairlerinin HoUanda'da düzenlenen Uluslararası Şiir Forumu'na (Poetry International) gönderilmesi... ^ MOSKOVA (AA) Türk Deniz Kuvvetleri'nin eğitim gemisi "Sokullu Mehmet Paşa", Sovyetler Birliği ile Turkiye arasındaki karşıhkh liman ziyaretleri çerçevesinde, bu ülkenin Odesa limamna yaptığı üç günlük ziyareti tamamlayarak Türkiye'ye hareket etti. Odesa'nın çeşitli tesis ve kunımlarını ziyaret eden "Sokullu Mehmet Paşa" gemisindeki Deniz Harbokulu öğrencilerinin, Odesalılar tarafından sıcak bir ilgiyle karşılandığı bildirildi. Geminin hareketinden önce Sovyet Resmi TASS Ajansı 'na bir açıklama yapan gemi komutam Albay Engin Heper, bu yakın ilginin Sovyet halkımn Turkiye'yi daha yakından tanımak istediğini gösterdiğini söyledi. Doğu'da dış gebelikler ERZURUM (AA) Doğu Anadolu Bölgesi'nde, dış gebelik vakalarımn oldukça yaygın olduğu bildirildi. Erzurum Numune Hastanesi Kadın Doğum Servisi Şefı Opr. Dr. Cemil Çil, hastaneye geçen yıl 400, bu yılın ilk 7 ayında 240 dış gebelik vakast geldiğini bildirdi. Çil şunları söyledi: "Dış gebelik vakalannda, çocuk ana rahmi ile karın bölgesinin yerine, yakın bölgelere kaymakta ve ölü doğumlar meydana gelmektedir. Numune Hastanesi'nde geçen yıl 400, bu yılın ilk yedi ayında 240 hamile kadın, dış gebelik teşhisiyle ameliyat edildi. Anne adayları, özellikle temizliklerine ve gereğinden çok çocuk yapmamaya özen göstermelidirler." Robert Aniıcgger 1940'tan beri Türkiye'de. bir Almanım. Almanya'da doğmadım. Avusturya, Isviçre, Hollanda'da ve Türkiye'de örarüm geçti. Ben dış ülkede yaşayan Almanlardanım. tki savaş arasında bu kolay bir meslek değildi..." Babası Alman, annesi Fransızca konuşan bir lsviçreli. Çocukluğunda, evinde Almancadan çok Fransızca konuşulur. Kıt Almancası yüzünden, ilkokulda alaya alınır. 1919'da aile Hollanda'ya gider, orada üç yıl yaşarlar. 1922'de İsviçre"nin Zürih kentine yerleşirler. Anhegger bir yıl Almanya'da kalıp Zürih'e döner, öğrenimini surdürür. Bütun bunlar, ülkesi dışında yetişen kişilerin ne gibi güç lüklerle karşılaştıklannı ortaya koyan deneyimlerdir onun için. Bu deneyimlerinden ilerde, Almanyadaki Türk işçi çocuklarırun durumu uzerine eğildiğinde yararlanacak... Almanya, Birinci Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkmıştır. Bu yüzden Almanlar bütün dış ülkelerde aşağılanıyordur. "İki seçenek vardı önümde" diyor Anhegger. "Tümüyle asimile olmak (özümsenmek) ya da şovenist (bağnaz uluscu) olmak. tkisini de kabul etmedim. Özellikle şovenist olmaktan, lisede birkaç gerilimli yıl yaşadıktan sonra, kıl payı ile kendimi kurtardım. Bunun yanlış bir Müzikte nostaljîk rüzgârla Dış Haberler Servisi Amerika ve Avrupa'da rock ve pop mü' ziğinin "eskileri" yeniden rağbette. Rock'ın önctllerinden "Rolling Stones"tan tutun da "Bee Gees"e, Elton John'dan Tom Jones'a, Paul Simon'dan Paul McCartney'e kadar 60'lı yılların devleri, gunumuz 40 yaş kuşağının ilahları verdikleri konserlerle müzikseverleri yine büyülüyorlar. "Der Spiegel" Dergisi, Bee Gees'in son Berlin konserinin 22 bin kişi tarafından izlendiğini yazıyor. Çoluk çocuk, hatta kimi torun sahibi izleyiciler, gençlik düşlerini yeniden yaşamak için stadyumlara, konser salonlarına akın ediyorlar. Dünya çapında bugüne dek 100 milyon plak satmış olan Gibb kardeşlerden oluşan "Bee Gees" topluluğunun Federal Almanya'da vereceği 16 konserin 200 bini aşkın bileti şimdiden satılmış durumda. Aralannda 3 doktorun da bulunduğu toplam 61 yardımcıyçıktı. Paul McCartney'in de önümüzdeki sonbaharda dunya turuna çıkması bekleniyor. tlahların rönesans harekâtının önümüzdeki aylarda zirveye tırmanacağı tahmin ediliyor. Yaşları 1520 arasında değişen izleyicilerin konser salonlarını tıka basa doldurmalarırun tek nedeni "özlem" gidermek değil kuşkusuz. Pekçoğu, "eskilerin", stüdyo yapımı, sentetik sesli " m o d a " şarkıcılardan çok daha etkili olduğuna da inanıyor. Geçmişe dönüş eğilimi en belirgin bir şekilde Amerika'da yaşamyor. Rolling Stones şu sıralarda Kuzey Amerika turnelerinin son hazırlıklannı tamamlamak üzere. Tıpkı bir rruknatıs gibi çekim gücü hiç azalmayan Mick Jagger'in "Rolling Stones"lannın yeni bir rekor kırması bekleniyor. Nitekim Pink Floyd 1988 Amerika konserleri sayesinde 27 milyon dolar kazanırken, Rolling Sto sürdüren Paul McCartney'in şu sıralarda 17. uzunçaları piyasaya Ârşivler için yazı 4 Avrupa ülkesinde ortak turizm eğitimi Dış Haberler Servisi 1993'te Avrupa Ortak Pazarı'nın gerçekleşmesiyle turizmde rekabet de artacak. Yabancı turizm işletmeleri ürünlerini daha çok ulusal pazarlara sunacak. Bunun sonucu olarak, orta büyüklükteki işletmeler de uluslararası bir çerçevede çalışmak zorunda kalacaklar. 1988 eylülünden bu yana yeni bir öğrenim Management" Avnıpa'nın dört üniversitesini kapsryor. Bu üniversiteler şöyle sıralanıyor: Fransada (Üniversite de Savoie, Chambery), Ingütere'de (Dorset Institute, Bournemouth), HoUanda'da (Nationale Hogeschool voor Toerisme en Verkee) ve Federal Alman>a'da (Fachhochschule Heilbronn). Şu sıralar 21 öğrencinin katıldığı ve toplam öğrenci sayısının 48 ile sııurlı olduğu "ETM" kısa adlıL bu öğrenim dah ATKomisyonu nun mali desteğiyle kuruldu. Bu dalda öğrenim görebilmek için yüksekokul mezunu ve turizm konusunda bilgi sahibi olmak, aynca da yabana dil bilmek gerekiyor. Bu öğrenim dalı iki sömestri kapsıyor ve eylülde Bournemouth'daki bir aylık bir giriş kursuyla başlıyor. Bundan sonra birinci sömestr istek üzerine Bournemo•uth ya da Brede'de tamamlanabiliyor. Her iki enstitüde de öğrenim Ingilizce yapılıyor. Alman öğrenciler ikinci sömestri Chambery1 de okuyor. Burada da öğrenim Fransızca. dalı olan "European Tourism Rolling Stones, Bee Gees, Elton John, Tom Jones, PaulSimon, Paul McCartney gibi günümüz40yaşkuşağının ilahları verdikleri konserlerle müzikseverleri yine büyülüyorlar. tzleyicilerin çoğunun konser salonlarını tıka basa doldurmalarımn önemli bir nedeni de eskilerin stüdyo yapımı ve sentetik sesli "moda" şarkıcılardan çok daha etkili olduklarına inanmalan. Gibb, "Tekeriekli sandalyeye düşünceye dek müzik yapmaya devam edeceğiz" diyor. Müzik dünyasında nostaljik rüzgârlar esiyor. Yoksa sahne bir çeşit gençlik pınan mı? 6O'lı yıllarda. yaptıkları müzikle yalnızca gençleri coşturmakla kalmayıp yeni bir yaşam tarzı da yaratan bir dönemin ilahları yeniden sahnelerde boy gösteriyor. 42 yaşındaki Elton John'un nisan ayındaki Brüksel konserini 8 bin kişi, Düsseldorf ve Hamburg konserlerini ise 12 bin kişi izlemiş. Bu arada sayıları zaman içinde üçe inen Pink Floyd Almanya turnesini sürdürüyor. Paul Simon, Kinks ve "underground"un öncülerinden 47 yaşındaki Lou Reed de konser çalışmalarının son hazırlıklarıyla uğraşıyor. Efsanevi "Beatles"in dagıımaMiıudiı sonra müzik çalışmaiarını tek basına ANTALYA (AA) Başbakanlık, Osmanlı ve cumhuriyet dönemi arşivlerinin titizlikle korunmasını istedi. Başbakan Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından valiliklere gönderilen yazıda, tarihi açıdan büyük bir değere sahip olan Osmanlı ve cumhuriyet dönemine ait arşiv belgelerinin tamamımn, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü çatısı altında toplandığı ve süratle tasnif edilerek araştırmacıların hizmetine sunulduğu bildirildi. öte yandan, Içişleh Bakanlığı 'nca valiliklere gönderilen bir genelgede de "Kamu ve özel kuruluşlarca basılan haritalarda, gerçeklere ve milli menfaatlere aykın olabilecek çizim ve | isimlerin doğruluğunu sağlamak maksadıyla, yayımlanmadan önceki prova baskıların Harita Genel Komutanhğı'na gönderilerek uygunluk onayı alınması" istendi. İmha bekleyen çaylat TRABZONRİZE (AA) Çernobil'de meydana gelen nükleer reaktör kazasınm üzerinden yaklaşık 40 ay geçmesine rağmen, Doğu Karadeniz'deki radyasyonlu çaylar, ÇayKur depolarında hâlâ imhayı bekliyor. Kazadan sonra 1986 ürünü çayda belirlenen yüksek radyasyon yüzünden ÇayKur'un depolarında halen 58 bin ton dolaymdaki çay stoku imha için beklerken, ÇayKur'un üreticiden aldığı ve bedelini ödediği bu çaylar için harcadığı 52 milyar liranın bir bölümü Hazine tarafından kuruma aktarıldı. ÇayKur, radyasyonlu çaylar yüzünden maddi sıkmtının yanı sıra depo sıkıntısı içine de düştü. la Federal Almanya turlannı sür nes'un 6570 milyon dolar kazanduren Bee Gees'den Maurice masına kesin gözüyle bakılıyor. Eskiden konserlerini gitarlan ve hoparlörleri parçalayarak bitiren "VVho" topluluğu da dört yıllık bir aradan sonra haziran sonunda yeniden sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Bu arada buyukbaba olan 49 yaşındaki Tom Jones ise "Love Me Tonight" şarkısıyla yine kalpleri hoplatıyor. Öte yandan Almanya'da konser izleyicileri konusunda kısa bir süre önce yapılan istatistiki bir araştırma ilgi çekici bir tablo ortaya koyuyor. Buna göre, konser izleyicilerinin yalmzca yüzde onu "yıldızdan" ötürü konsere gidiyor. Büyük çoğunluğunun beklentisinin çok daha farklı olduğunu belirten "New York Times" Gazetesi, izleyicilerin "yalnızca rock'ın ritminde var olan o iç gıdıklay ıcı yaşam duygusunu anım 100 milyon plak 42 yaşındaki Efton John'un nisan ayındaki Brüksel konserini 8 bin, Ousseldorf ve Hamburg samak için" konserlere akın etti konserlennı 12 bin kişi ızledi (üstte, solda). Paul McCartney'in 17. uzunçaları da piyasaya çıktı (üstte sağda) Bee ğini yazıvor. Gess topluluğu bugüne dek 100 milyon plak sattı. Hasankeyfteki kazılar tehlikede CENGİZ MUMAY HASANKEYF Maddi olanaksızlıklar yüzünden tarihi Hasankeyf kentinde başlatılan kurtarma kazılarının yanda kesileceği bildirildi. Kazı ekibi başkanı Prof. Oluş Arık, elde bulunan paranın en fazla 15 gün daha işçi ücretini karşılayacağını açıkladı. Kurulduğu binlerce yıl oncesinden Süryani Ortodokslarının merkezi olan, kurulduğu yerin stratejik önemi dolayısıyla birçok uygarlığın merkezi olmuş Hasankeyf, Selçuklular, Artukoğulları, Eyyubiler, Akkoyunlular, Moğollar ve 1516'da da Osmanlılara önemli yerleşim birimliği yapmıştı. İçinde yüzyıllardır insanların yaşadığı beş bine yakın mağara bulunan Hasankeyfte kurtarma kazıları sürüyor. Guneydoğu Anadolu Projesi'nin son halkası olarak yapılması planlanan Ilısu Baraj Gölü altında kalacağı için 1986 yılından bu yana kurtarma kazıları DTCF öğretim üyelerinden Prof. Oluş Ank başkanlığında kurulan bir heyet tarafından başlatılan Hasankeyfte, bu yıl da çalışmalar 25 temmuzdan bu yana sürdunılüyor. Basında yer alan haberler, Avrupa1 da yapılan çalışmalar ve kendi girişimleri sonucu bu yıl Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'in ödeneğin arttınlması için çalışmalar yapmasına karşın eldeki paranın en çok 15 gun daha dayanacağını söyleyen Arık, "Her yıl kazılara başlarken bir süre belirleyemiyonız. Sıiremiz paranın yettiği kadar. 12 milyon lirayla işe başladık. Sayın Bakanın girişimiyle 8 milyon lira daha ek ödenek sağladık. Ancak ilk 12 milyon liranın yansı işçilerin sigorta, vergi gibi keseneklerine gidiyor. Bir süre sonra çalıştıracagımız işçilere gündelik ödeyemeyecek duruma geleceğiz. O zaman da raalzememiii toplayıp gideceğiz" dedi. tının çözümlenmesi amacıyla Federal Almanya gezisi sırasında y'aptıkları girişimlerden de gerekli organizenin sağlanamaması nedeniyle henüz olumlu bir sonuç alamadıkJarım anlatan Prof. Ank şöyle devam etti: "Ödeneğin kullanılmasında bile bürokratik engeller yüzünden güçlük çekiyoruz. kazılar için ayrılan para maalesef çok duşuk. Biz bu parayı elimizden geldiğince verimli bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Aneak nereye kadar dayanırız bilinmez." Uza, 108 ynşına bastı ATİNA (AA) Türk rakısımn bir benzeri olan Yunan "uzo"su 108 yaşına girdi. Uzonun "mucidi" olarak Yunan ansiklopedilerinde "Stavrak Bey" isimli bir Türk askeri doktoru gösteriliyor. Yunan ansiklopedilerine ve tarihi bilgilere göre Türk doktor, kumaş tüccarı Andonis Makris ve meyhaneci Dimitri Dumenikioti adtndaki iki Yunanlı dostu ile birlikte her gece bir araya gelerek üzüm, bozuk şarap, anason, tuz ve soğan kaynatılarak elde edilen "cipuro"yu içiyorlardı. Türk doktoru, "cipuro"ya şeker ve sakız ekleyerek yeniden kaynatmalanm ve damıtmalarmı önerdi. Kazı ekibi çalışmalanna destek veren Belediye Başkanı Eşref Başaran da, hükümetin Hasankeyre daha fazla ilgi göstermesini isteyerek "Madem buray ı sular altında bırakacaklar, bari içinde ne olduğunu öğrenelim. Kültür Bakanlığı ödeneği daha fazla arttırmalı, Bütün bunlardan sonra Dr. Rokazılann en azından eylül sonuna kadar sür bert Anhegger'i "iki yönlü kültür mesi için gerekli olan para bir an önce elçisi" diye de nitelemek, bilmem Hasankeyf kazılanndaki ekonomik sıkın gönderilmelidir" dedi. yanlış olur mu?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle