Katalog

11 AĞUSTOS 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 İranhn yeni Ankara B.Elçisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) tran'ın Ankara Büyükelçisi Manucehr Mottaki'nin Türkiye'den haziran ayı başında ayrılmasmdan sonra Tahran bu kez yeni büyükelçisi için Ankara'dan agreman (diplomatik kabul) istedi. Dışişleri Bakanlığı çevrelerinden edinilen bilgiye göre Tahran 'ın, Büyükelçi Muhammed Bagheri için agreman isteği iki hafta kadar Once Ankara'ya ulaştırıtdı. Agreman talebinin halen incelenmekte olduğu bildiriliyorsa da Bagheri 'n in Türkiye 'ye atanacağının çok önceden bilinmesi nedeniyle yeni büyükelçiye "yeşil ışık" yakılmasıntn fazla sürmeyeeeği tahmin ediliyor. Estonyada Ruslar grevde Tepki Parlamento niîeliğindeki Estonya Yüksek Sovyeti, işçilerin eylemini "yasadışı" ilan etti. Dış Haberier Servisi Sovyetler Birliği'njn Baltık Cumhuriyetleri'nden Estonya'da Rus asıllı olanlar Estonya Parlamentosu'nun kabul ettiği ayınmcı yasaları protesto etmek üzere greve gittiler. Yaklaşık 20 bin Estonyalı olmayan işçinin grevde olduğu bildiriliyor. AP'nin Moskova kaynakh haberine göre Estonya'nın başkenti Talin'de pek çok fabrikada yapılan grev, parlamentonun seçme ve seçilme hakkına ilişkin olarak kabul ettiği ve Estonyalı olmayanların haklanru kısıtlar nitelikte maddeler taşıyan bir yasaya karşı protesto olmak üzere başlatıldı. Halen 20'si başkent Talin'de ve ikisi de bir başka kentte olmak üzere toplam 22 işyerinde grev sürüyor. Estonyalı olmayanlar arasında greve katılımın hemen hemen yüzde yüz ölçüsünde olduğu ve toplam grevci sayısının 20 bin kadar olduğu belirtiliyor. Salı günü Estonya Parlamentosu'ndan geçerek yasallaşan yeni lenecekleri siyasal çevrelerce vurgulanıyor. Söz konusu çevreler, Estonya Parlamentosu'nun kabul ettiği, bu >asanın ülkenin başka hiçbir yerinde olmadığı kadar ağır kısıtlayıcı şartlar taşıdığına dikkati çekiyorlar. Estonyalı olmayan, ama bu cumhuriyette yaşayan Sovyet yurttaşlan da yeni yasanın "ayınmcı" bir rütelik taşıdığını ve bu haliyle kendilerini küçüittüğünıi, ikinci sımf yurttaş durumuna indirgediğini belirtiyorlar. Sovyetler Birliği'nin Baltık cumhuriyetlerinden parlamenıo niîeliğindeki Estonya Yüksek Sovyeti, yeni seçim yasasını protesto amauyla greve giden Rus asıllı işçilerin eylemini "yasadışı" ilan etti. Tasannın Estonya Cumhuriyeti'nde yasalaşmasıyla, Estonya Bakanlar Kurulu, grevdeki işçileri işbaşı yapmaya zorlama yetkisini elde etmiş oluyor. Estonya'nın başkenti Tallinn'deki TASS muhabiri, grevin başlamasından sonra cumhuriyette gerilim sürekli artarken, ne grevcilerin ne de Estonya hükümetinin karşı tarafla diyaloğa girmek için hiçbir çaba göstermemelerini "lehlikeli ve kaygı verici" olarak niteledi. Ayrımcı yasaları protesto etmek üzere Estonya asıllı olmayan 20 bin Rus işçi greve gitti DUN^ADA BUGUN ALISIRMEN Dayanışma 'dan yeni adımlar VARŞOVA (AP) Polonya'da Dayanışma yanlısı milletvekilleri, komünistleri dışanda bırakan bir koalisyon hükümeti kurma çalışmalanna hız verdi. Dayanışma milletvekilleri ile millet meciisinde 76 sandalyeye sahip Komünist Parti müttefıki Köylü Partisi yetkilileri arasında yapılan öngörüşmede konuyla ilgiii görüş alışverişinde bulunulduğu bildirildi. .....•. Estonyada yaşayan Rus ve başka milliyetlerden Sovyet yurttaşlan, Estonya asıllı olmayanlar aleyhınde bırçok kısıtlayıcı huküm taşıyan yasa tasansı haziran ayında yerel meclise sunuiduğunda tasannın yasalaşmasını önlemek üzere protesto gösterileri düzenlemişterdi. (Fotoğraf: AP) seçme ve seçilme yasası, her seç mek üzere adayhğını koyacak mayan Sovyet yurttaşlarının seçmenin en az iki yıl seçim bölge olanlann da Estonya'da en az on me ve seçilme hakkının ciddi bir sinde ya da kesintisiz beş yıldan yıldır ve seçime gireceği yerde de biçimde sınırlandığı, özellikle parberi Estonya'da yaşıyor olmasını en az beş yıldır oturuyor, olması lamentoya seçiimek üzere adayhşart koşuyor. Yüksek Sovyet'e ya gerekiyor. ğını koymak isteyenlerin bu yeni ni SSCB Parlamentosu'na seçilBu durumda aslen Estonyalı ol yasadan olumsuz bir şekilde etki KabiVe roket saldırısı: 9 ölü İSLAMABAD (AA) Mücahitlerin, Afganistan 'ın başkenti Kabil'e dün düzenledikleri roket saldırısında 9 kişinin öldüğü, 16 kişinin de yaralandığı bildirildi. Kabil Radyosu'nun haberine göre, roketlerden biri, bir otobüs durağma isabet ederek, burada bekleyen çocuklann ölümüne yol açtı. IsraiPden misilleıne tehdîdî Şii Hizbullah örgütünün lideri Şeyh Fadlallah, saldırıdan sonra, "Bu daha peşinat, taksitleri arkadan gelecek" diyerek saldınlann süreceğini belirîti. Lübnan 'daki Israil kuvvetlerinin koordinatörü Uri Lubrani karşı saldırıya kendi seçecekleri yer, zaman ve biçimde misillemede bulunacaklarım söyledi. Dış Haberier Servisi Güney Lübnan'da önceki gün bir İsrail askeri konvoyuna karşı girişilen saldırı rehineler krizi nedeniyle varolan gerginliği daha da arttırdı. İsrail saldınya misilleme tehdidinde bulundu. Israil'in Lübnan koordinatörü Uri Lubrani, "Saldırganlann şiddete şiddetle yanıt verilmesi gerektigini anlamalan gerekli" dedi. Ubrani, "İsrail bu eyleme kendi seçeceği yer, zaman ve biçimde misillemede bulunacakdr" diye konuştu. Saldında üçü ağır, beş İsrail askeri yaralanmıştı. tsrail'in tehdidi sonucu lran yanlısı Şii milisler, Güney Lübnan'da en üst düzeyde alarma geçerken tsrail desteğindeki Hıristiyan Güney Lübnan ordusu milislerinin de bazı Şiileri sorgulamak üzere gözaltına aldıkları öğrenildi. Hıristiyan milisleri durdurmak isteyen BM Banş Gücü'nde görevli iki Norveçli askerin de milislerin fırlattığı el bombalanyla yaralandıkları bildirildi. İran yanlısı Hizbullah örgütü de, tsrail'in Obeyd'i kaçırmasına misilleme amacıyla saldınlann devam edeceğini bildirdi. Hizbullah örgütü lideri Şeyh Muhammed Hüseyin Fadlallah, "Bu daha peşinat, taksitleri arkadan gelecek" diyerek saldınlann sürdürüleceğini ifade etti. Fadlallah, Şeyh Obeyd'in kaçınlmasının rehineler in serbest bırakılması amacıyla yapılan çabaları engellediğini söyledi. ABD Başkam George Bush, Amerikalı rehineleri ellerinde bulunduran gruplarla pazarlık etmeyeceğini bildirdi. Bush, önceki gün akşam gazetecilere yaptığı açıklamada, Amerikalı rehineleri kurtarmak için her türlü diplomatik yolun denendiğini söyleyerek, Iran'a bu konuda yardım etmesi çağrısını yineledi. ABD Başkam George Bush ve tsrail Başbakanı İzak Şamir'in Lübnan'dakı Batılı ve tsrailli rehinelerin serbest bırakılması hususunda çabalanm, koordineli bir biçimde sürdürmeye karar verdikleri bildirildi. Şamir'in yardımcısı Avi Pazner tarafından dün yapılan açıklamada, Bush ve tsrail Başbakanı'nın çarşamba akşamı 10 dakika siiren bir telefon konuşması yaptıklan ve göri.şme sırasında rehineler sorununun çözümü için daha yakın ça'ışmaya karar verdikleri kaydeöildi. Öte yandan BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Yarbay Wüliam Güney Lübnan'daki israil konvoyunasaldırı, gerilimi tırmandırdı SSCB Papandreu söz geçiremedi ATİNA (AA) PASOK'un, kurulduğu 1974 yüından bu yana liderliğini yapan Papandreu, 15 yıldır ilk defa otoritesini kaybederek parti : yönetimine sözünü ! geçiremedi. 18 hazirandaki \ genel seçimlerde uğradığı : yeniigi üzerine partisi içinde ! eleştirilmeye başlanan • Papandreu, PASOK'un i Merkez Komitesi'ne yaptığı j bazı önerileri, gelen tepkiler | karşısında geri çekmek ; zorunda kaldu Falkland savaşının yarattığı buzlar kırılmaya çalışılıyor MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği Bakanlar Kurulu, ülkedeHiggins'in öldüğünden hemen he ki tanmsal üretimi teşvik amacıyla, tarımsa) işletmelerin üretim men emin olduklannı söyledi. Cuellar, Higgins'in ölümünü fazlalarının dövizle satın alınmasoruşturmak üzere Onadoğu'da sını kararlaştırdı. incelemelerde bulunan BM Genel Resmi haber ajansı TASS'ın yaSekreter Yardımcısı Marrack Go yımladığı kararnameye göre taulding'i önceki gün kabul ettikten nmsal işletmeler, geç niş yıllardaki sonra yaptığı açıklamada, cesedi üretimlerini aşan miktarı devlete almak için pazarlığa girişecekle dövizle satabilecekler. rini söyledi. Cuellar, Goulding'in Buna göre 19811985 yılları araincelemeleri sırasında, diğer rehinelerin kaderi hakkında bilgi edi sındaki durum buğdayı yıllık üretim ortalamasını aşan tanmsal işnemediğini söyledi. tran ile ABD'nin, rehineler so letme, fazla ürün durum buğdayı rununun çozümü için dolaytı gö için ton başına 40 ruble karşılığı rüşmeler yapabilecekleri yolunda döviz alacak. ki haber, Tahran yönetimi tarafınFazla üretiın için ton başına yadan yalaniandı. pılacak dövizle ödeme, yüksek kaİran'ın resmi haber ajansı İR İiteli tahıllarda 80, ayçiçeği, soya NA, "iyi haber alan kaynakların" ve öteki yağlı tohumlarda 90 rubTahran ve Washington arasında le karşılığı olacak. Ancak Sovyet bir görüşme planlanmadığını söy hükümetinin kararnamesinde, lediklerini bildirdi. yağlı tohumlarda dövizli alım için 19861988 dönemi ortalamasını aşma koşulu getirüdi. Söz konusu tanmsal işletmeler, fazla üretimle elde ettikleri dövizi, çeşitli mallann ithalatında kullanılabilecek. Çiftçiye dövizle ödeme İngiltere, Arjantin'e APyi açıyor Arjantin'in yeni başkam Carlos Menem, İngiltere'ye karşı yumuşayarak ekonomik destek elde etmeyi amaçhyor. Thatcher hükümeti de olumlu karşılık vereceğini belli edince iki ülke arasındaki Uişkiler gelişiyor. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA İngiltere ile Arjantin, aralannda 1982'de savaşa yol açan Falkland Adalan'nın egemenliği konusuna girmeden, ticari ve ekonomik ilişkileri doğrudan görüşmeye karar verdiler. Beş yıldan beri ilk kez yapılması öngöriılen görüşmeler, iki ülkenin Birleşmiş Milletler'deki temsilcileri aracılığı ile yürütülecek. Savaştan iki yıl sonra tsviçre'de benzer bir girişim yapılrmş, ancak konu adaların egemenliği tartışmasına girince görüşmeler kesilmişti. Arjantin'in yeni devlet başkanı Carlos Menem, bu kez iki ülduğu çetrefil konuya girmeksizin doğrudan görüşme yapılabileceğini belirtti. tngiltere'nin "Falkland", Arjantin'in "Malvinas" dediği adalara 1982'de Arjantin'in çıkarma yapması, ardından 3 ay kadar süren savaş sonucunda Arjantin kuvvetleri yenilmiş, bu da o dönemdeki askeri yönetimin, yerini seçimle gelecek bir sivil yönetime bırakmasına yol açmış, Raul Alfonsin devlet başkanlığına seçilmişti. Savaş nedeniyle iki ülke arasında diplomatik ilişki kesilmiş, hatta Londra'dan Buenos Aires'e doğrudan uçak seferleri dahi kaldırılmıştı. Arjantin'in yeni devlet başkanı Carlos Meoem, seçim kampanyası sırasında, "adalann kanla dahi olsa geri ahnacağı" şeklinde konuşmalar yapmakla birlikte Arjantin'in ekonomik gerçekleri, bu tür "seçim vaatlerini" tutmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Dış borçlar, enflasyon ve bundan doğan iç huzursuzluk nedeniyle Arjantin'in İngiltere ile ticarete ve dolayısıyla Batı Avrupa ile daha yakın siyasal ve ekonomik ilişkiye ihtiyacı var. Carlos Menem, tek yanlı bir girişimle, İngiliz ithal ürünlerine konan sınırlamayı büyük ölçüde kaldırdı. Böylece ikili ilişkileri geliştirmek için hevesli olduğunu gösterdi. tngiltere ile ilişkilerin normalleştirilmesinin, Arjantin'in Avrupa Topluluğu ile ilişkisinin de gelişmesine yarayacağı öngörülüyor. Aynı şekilde Arjantin'e yeni krediler için yeşil ışık yakması beklenen "Uluslararası Para Fonu"nun (1MF) Arjantin'in "daha esnek" bir tutuın takınmasmı göz ardı etmeyeceği de tahmin edilmekte. Arjantin'le savaştan sonra adalan "kale" haline getiren tngiltere, adalar etrafında 150 deniz millik bir de yasak bölge ilan etmişti. tki ülke arasındaki yakınlaşma çerçevesinde tngiltere'nin bu yasağı kaldırması, Arjantin'in de hava sahasını Ingiliz uçaklanna açması bekleniyor. Arjantin, savaştan sonra dahi "düşmanhk durumunun sona erdiğini" ilan etmemişti. lngiltere'yi halen "hasım" sayan Arjantin, bu duruma da son verecek. Böylece Ingiltere'den Arjantin'e, ancak Brezilya üzerinden 16 saatlik bir uçuşla aktarmalı gidebilirken, trM. Thatcher C. Menem giliz yolcu uçaklan, eskisi gibi normal seferlerine başlayabilecekler. Bütün bu olumlu belirtiler, adaların egemenliği sorununu çözmüyor. Adalarda yaşayan 1.700 kadar çiftçi ve küçük esnaf, tngiltere yönetiminde kalmak istiyor. 1833'te lngiltere'nin işgali üzerine tngiliz yönetimine geçen adalar, Arjantin'den sadece 300 deniz mili kadar uzakta. Arjantin, adalarda hem tarihi hem de coğrafı hak iddia ediyor. tngiltere ise her ne kadar adaları "kale" haline getirdiyse de halkın kendi geleceğini kendisinin belirlemesinden yana. tki ülkeyi de yakmdan ilgilendiren egemenlik sorunu tartışılmadan, sadece ticari ve ekonomik ilişkinin nasıl değeıiendirilebileceği merakla bekleniyor. "Daily Telegraph" Gazetesi'nde konuya ilişkin bir yorumda, ada halkının korkacak bir şeyi olmadığı belirtildi ve "Balıkçılık anlaşmalan ile adalar şimdi ekonomik bir ferahlama ve zenginlik yaşı>orlar. Bu nedenle Arjanün'le ekonomik DJşkilerin geliştirilmesi karşısında kendilerine güvenmeleri gerekir. Arjantin de hiç olmazsa göriinür bir gelecekte, adalara ilişkin egemenlik iddiasının hiç de gerçekçi olmadığını anlamak zonındadır. Bu noktada yeni devlet başkam Menem, kendinden öncekine bakışla çok daha memnuniyel verici bir gerçekçilik sergiledi" denildi. JAPONYA Denge kabinesi îş başında Dış Haberier Servisi Japonya'da önceki gün göreve başlayan başbakan Toşiki Kaifu yeni hükümeti kurdu. Son 10 hafta içerisinde ülkenin üçüncü başbakanınca açıklanan yeni kabine üyeleri arasında iki de kadın bulunuyor. Ülkenin tkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en genç ikinci başbakanı olan Kaifu'nun beklenenin aksine kabine üyelerini kıdemli partililerin liderlik ettiği fraksiyonlardan geienler arasında paylaştırdığı bildirildi. Olay 1960'lı yıllarda, 27 mayısçılann Demokrat Parti milletvekillerini Yassıada'da yargılatıp, Kayseri Cezaevi'ne yolladıkları dönemde geçmişti. Demokrat Parti milletvekilleri ve bakanları içinde en ılımlı, hoşgörülu, demokrasiye yatkın davranışlarıyla ad bırakmış olan İzzet Akçal'ın bir gün gardiyanlardan biriyle tartıştığını görür, zamanın dış güvenlik komutanı. Komutan da Akçal gibi hoşgörülü, kibar bir kişidir ve kendi biçemine uygun bir biçimde sorar: Ne oldu beyefendi bir sorun mu var? Evet der izzet Akçal, bugün beni duruşmaya götürecekler ve şu hayvan nakil arabasına benzeyen araca bindirmeye çalışıyorlar. Ben buna binmem. Komutan biraz düşünür ve Beyefendi bizim herhangi bir tahsisatımız yok. Ama siz (ki Akçal'ın oğlu da zıyarete gelmiştir) bir taksı tutarsanız yanınıza jandarma verip sizi taksiyle göndeririz der. Olay böylece, doğru bir çözüme bağlanır. Akçal yola çıkar. O sırada gardiyan, komutanın yanına yaklaşır, Beyefendinin şu anda binmek istemediği araba, kendi iktidarlan sırasında alınmıştı der. Nereden nereye? Hapıshaneler, tutuklu ve hükümlülere davranışla ilgiii daha çok çarpıcı ve eğitici daha çok öykü var. Ama biz burada bu yaşanmış oykünün ilgililerin kulağına kupe olmasını dileyerek keselim. *• • Hapishanelerdeki insanlarımıza davranış biçimi yeniden gündeme geleli beri genel bir huzursuzluğu yaşamaktayız ve bazılarının sandıklarının tersine toplumun çeşitli kesimlerinde olaylar çok sert tepkilere yol açmış bulunmakta. Ama 12 Eylüt yasaları toplumsal tepkinin örgütlenip demokratik biçimde yönlenmesini güçleştiriyor, tümüyle engellemese bile. Yaşamla uyuşmayan bu yasaların doğurduğu görünüşe yine de aldanmamak gerek. Geçen gün telefonum çaldı. Arayan hepimizin bildiği, benim de ismen tanıdığım değerli sinema ve tiyatro oyuncumuz bir hanımdı. Bugün gazeteyi de okudum. Kendimi çok çaresiz hissediyorum. Size ulaşabildığim için, sizinle konuşuyorum dedi. ve sonra devam etti: Bütün bu olaylar olurken, tepkisiz kalmayı kendime yediremiyorum. Ama ne tür bir tepki göstereceğimi de kestiremiyorum Benim gibi başkalan da olduğuna inanıyorum. Bize yol gösterecek kimse yok mu? Biz bu konuşmayı yaparken, Pınar Kür, Bilgesu Erenus, Işıl Özgentürk, Nezihe Meriç, Füsun Akatlı, Nursel Duruel, Leyla Erbil, Tomris Uyar ve Latife Tekin'den oluşan 9 değerli kadın yazarımız Taksim'de AKM önünde bir araya gelip, yere beyaz bir bez seriyorlar, üstüne kendi yapıtlarından bazılarını koyup, üstlerine siyah boya döküyorlar, siyahın bir bölümünü de yüzlerine sürüyorlardı. Kadın yazarlarımız davranışlarının amacını şöyle açıklıyorlardı: "Açlık grevleri, cinayetleri toplumumuz için kara lekedir. Türkiye'de yaşayan hiçbir insan bunun dışında değildir. Ancak toplumdaki genel suskunluk karşısında çaresizliğimizi bu yolla simgesel olarak anlatmak istedik..." Onları başka kadınlar da izleyeceklerdi. Nitekim önceki gün Cağaloğlu Meydanı'nda siyahlar giymiş 30 kadar kadın ki sosyal ıst feminist Kaktüs Dergisi, Feminist Dergi, Ayrımcılığa Karşı Kadınlar Derneği, Kadın Kültür Evi, İnsan Hakları Şb. Kadın Komisyonu'nun üyeleri ve bazı bağımsız kişilerden oluşuyorlardıson gelişmeleri protesto ederek, hapishanelerde ölüme varan şiddet olaylarına karşı çıkıyorlar, 1 Ağustos Genelgesi'nin kaldırılmasını istiyorlardı. Bu siyah giysili kadınlar, bugün ya da yarın belki İstiklal Caddesi'nde, öbür gün başka bir yerde, daha öbür gün Taksim'de olacaklardır. Toplum vicdanının yansıması olan bu karalı kadınlar, yasaların sımrlartnı aşmamaya büyük özen göstererek, toplumun şu sıralarda, gazete ilanları, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'yatelgraf gönderme şeklinde dile gelen tepkilerini, acıyı somut biçimde karayla sokaklara yansıtarak genişletmiş bulunuyorlar. Ve böylece toplum kendi insanlarının yazgılarına olduğu kadar, insan haklarına, demokrasiye karşı da duyarsız olmadığını, acıyı en önce ve en yoğun duyan kadınları aracılığıyla da dile getirirken, demokrasi savaşrmını kadın erkek omuz omuza, el ele yürütecek düzeye gelmiş olduğunu kanıtlıyor. Kadınlarımızın siyahlarında somutlaşan bu demokratik tepkinin iktidarın hiç hoşuna gideceğini sanmıyorum. Ama bugün bu tepki karşısında tedirgin olan, hatta öfkelenen ANAP iktidarına yine de bir uyarıda bulunmak gerek. Yasalar çerçevesinde, demokratik biçimde dile getirilen tepki, bir toplumun sağhğı, gelecegi ve demokrasi açısından paha biçilmez bir nimettir. Hatta gün olur, o tepki bugün ondan hoşnut olmayanların bile işine yarar. Demokrat kişilikli İzzet Akçal'ın cezaevı arabası öyküsünü unutmamak gerek. \Meksikd>da tren \kazası \ LOS MOCH1S (AA) | Meksika'nın kuzey ı batısında, bir trenin yıkılan ' bir köprüden uçması " sonucu yaklaşık yüz yolcu Oldü, 100 yolcu da yaralandı. Resmi haber ajansı Notimex, başkent Mexico City'nin 1175 km. kuzey batısında ve Los Mochis kentinin 80 km. güneydoğusunda bulunan Rio Bamboa köprüsünden bir trenin lokomoüfı ve iki yolcu vagonu ile nehre yuvarlandığını bildirdi. Kemer ge^şetme dönemine doğru Sosyalist iktidarı, sosyal içerikli yeni ekonomi poütikalan izlemeye iten bir nedenin de sonbaharda beklenen grev patlaması olduğu bildiriliyor. SABETAY VAROL PARİS Sosyalist iktidar, Fransa'da önümüzdeki yıl kemerleri biraz gevşeterek sosyal demokrat yönü ağır basan bir ekonomik politika izleyecek. Diğer Batılı ülkelere oranla Fransa, geçen yıllann krizini atlatma konusunda belli bir gecikme göstermişti. Bu gecikmenin izleri özellikle işsizlik alanında kendini göstermeye devam ediyor. ltalya dışında işsizlik oranı 10'un altına duşmeyen tek Batılı büyük ekonomi olarak kalan Fransa, ancak son birkaç aydır işsizlik grafiğini aşağı doğru çekmeye başladı. Şirketlerinin kârlılık durumu, sosyalist iktidar a rağmen, son on yıllannın en parlak rakamlannı verirken, dar gelirli kesimlerde şimdiye kadar gözle görülür bir düzelme olmadı. 1990 yılı butçesinin ilk tasanmları geçen günlerde yayımlandı. Fransa uzun yıllardan sonra ilk kez bütçe harcamalannda enflasyonun üzerinde bir artış gerçekleştirecek. Yapılacak harcamaların önemli bölümü sosyal boyutlu olacak... Başkanlık seçimlerinden sonra yeniden iktidar olan sosyalistler "ikinci devre" yönetimlerinde sosyal dengesizukleri azaltan önlemler almak istiyorlar. Çünkü, tüm Batı ekonomilerini saran ekonomik bunalımın etkisiyle, eşitsizlikleri azaltmak üzere iktidara gelen Sosyalist Parti ve François Mitterrand, kriz döneminde ekonomiyi düzeltmek durumunda kalmıştı. Son iki yıldır Fransız ekonomisinde onemli düzelme işaretleri var. örneğin, eskiden beri zayıflık göstermesiyle ünlü Fransız Frangı, nihayet FRANSA TIME, Burma'nın "Benazir'i" Aung San Suu Kyi ile görüştü: Burma halkı özgürlük istiyor Suu Kyi: Hayatımın tehlikede olmasıyla ilgilenmiyorum. Aklım bu konuyla meşgul değil. Bana sorduğunuz zaman düşünüyorum. Söylemesi komik, ancak beni çok ilgilendiren bir konu değil. Halk, herşeyden önce korkuyerine özgürlük istiyor. Eğer biri beni vurursa, bunu yapan bir rahibe bile olsa Ne Win'den emir aldığından şüphe etmeyin. Dış Haberier Servisi Güneydoğu Asya ülkelerinden Burma1 da General Saw Maung liderliğindeki askeri yönetim, demokrasi için ülke çapında başlatılan ayaklanmanın yıldönümünde yeni bölgesel askeri mahkemeler kurulacağını ve alt rütbeli askeri yöneticilere sıkıyonetim yasalannı uygulamak konusunda geniş yetki verileceğini açıkladı. Sıkıyonetim yasalannı ihlal edenlerin yargılanacağı askeri mahkemeler, suçlu görülenleri çalışma kampı, hapis, idam gibi çeşitli cezalara çarptırabilecek. • Geçen yıl 8 ağustosta halk Ne Win liderliğiııdeki 27 yıllık baskı rejimine karşı ayaklanmış, barışçı gösterilere ordunun müdahalesi sonucu yuzlerce kişi ölmüştü. 18 eylülde sıkıyonetim ilan eden Saw Maung en kısa zamanda çok partili seçim vaadinde bulunduysa da her türlü siyasal faaliyete getirilen yasaklamalar halen sürüyor. Geçen ay, ana muhalefet grubu mensubu üç bin kişi tutuklandı. Hareketin lideri Aung San Suu Kyi de 20 temmuzdan bu yana evinde 1 göz hapsinde tutuluyor. Suu Kyi nin açlık grevinde olduğu bildiriliyor. Burma'nın İngiltere'ye karşı verdiği bağımsızlık savaşı kahramanlarından, 1947'de bir suikasta kurban giden General Aung San'ın kızı olan Suu Kyi, Benazir Butto, Corazon Aquino gibi ailesinden gelen siyasi bir misyona sahip. Time Dergisi'nin evinde gözhapsinde tutulmaya başlamadan önce Suu Kyi ile yaptığı söyleşiden belirli alıntılar şöyle: Hayatının tehlikede olduğu korkuları üzerine: Bu, hakkında düşünmediğim bir şey. Belki "Herkes bundan bahsederken nasıl düşünmem" diyeceksiniz. Bana sorduğunuz zaman düşünüyorum. Ancak, hiçbir şekilde aklım bu konuyla meşgul değil. Söylemesi komik, ancak beni bu çok ilgilendiren bir konu değil. Korkudan özgiirlüğe: Burma halkı gerçekten özgürlük istiyor. Her şeyden önce korku yerine özgürlük istiyorlar. Gittiğimiz her yerde "Bu kadar korkmayın. Sizi yıldırmalanna izin verirseniz devam edeceklerdir" diyoruz. Cuntanın komünist yanlısı suçlaması üzerine: Bu, silahlı kuvvetlerle benim aramda bir aynlık yaratmak için uyduruldu. Yıllardır komünist asilerle savaştığı için ordunun komünizme bakışı sert. Bazen, (askeri liderlerin) beni bir yandan komünizmle suçlarken. diğer bir yandan Amerikalılar ve lngilizlerle ilişkim olduğu gerçeğini nasıl bağdaştırdığımı merak ediyorum. Bu mantıklı değil. Burma'nın ekonomik gelecegi üzerine: Güneydoğu Asya'da Tayland'a, Singapur'a ve Malezya'ya bakın. Biz Burmalılar her zaman bu ülkelerden daha iyisini yapabileceğimize inanıyoruz. Buna ulaşmak için daha fazla teşvik ve ekonomik özgürlüğe izin vermeliyiz. Babası Aung San üzerine: Babam öldüğü zaman iki yaşındaydım ve bana babamın ne kadar büyük bir adam olduğunu anlatan insanlarla büyüdüm. 32 yaşmda öldü. Ancak konuşmalarına ve yaptıklarına bakarsanız, gerçekten büyük bir adamdı. Bunu söylemekten utanıyorum, ama hayatımı ne kadar incelerseniz o kadar etkileniyorsunuz. Söyledikleri bugün de geçerli. Şimdiki duruma uygulayabilirsiniz. Bu ordunun suiistimal edileceğinden çekiniyordu ve bu konuda çok şey söyledi. Şu noktayı belirtmişti, bu ordu bir kişi bu grup için değil, ülke içindir, halk içindir. Ne Win üzerine: Ülkeyi mahvetmek için yeteri kadar çalıştı. Durulmasının zamamdır sanınm. Onu anlamak kolay aslında, gücünü korumak için her şeyi yapacaktır. Bir megolomanyak. Eğer biri beni vurursa, bunu yapan bir rahibe bile olsa, Ne VVin'in emirleri ile yapacağma emin olun. Beni vuran olursa, Ne NVin'den geldiğine emin olabilırsiniz. [Contra liderleri ABD'ye sığınıyor MIAMI (AA) Orta ; \Amerika ülkeleri devlet j başkanlannın zirve \ toplantısmda Contra i gerillalarının dağıtılması j kararının almmasınm I ardından, dokuz Contra \ askeri yetkilisi, ABD'den \ siyasi sığınma hakkı istedi. ABD'den siyasi stğınma hakkı isteyen yetkililer arasında yer alan Contra Genel Kurmay Başkam Israel Caleano'nun başvurusu kısa zamanda kabul edildi. Çiri'de partiden tasfiye PEKİN (AA) Çin'de, önde gelen iki sosyal bilimcinin Komünist Part'ısi'nden atıldığı ve bilimler akademisindeki görevlerine son verildiği bildirildi. Resmi haber ajansı Sinhur, haziran ayında, Pekin'in Tienanmen Meydanı'nda özgürlük ve demokrasi isteyen ö'ğrencilere karşt' askerlerin ateş açmasının ardından ülkeden kaçan Yan Jiagi ile gözaltında tutulduğu sanılan Bao Zunsin 'in KP'den atıldıklarını kaydetti. Miclıel Rocard Başbakan. Avrupa'nm en sağlam para birimlerinden biri haline getirildi. Dış ticaret dışında kalan verilerin hemen hepsi olumlu. Hükümeti sosyal alanda daha "cömert" davranmaya iten bir faktör de önümüzdeki sonbaharda işçi ve memur grevlerinde dalga halinde bir yükselme olacağının tahmin edilmesı... Kamu kesimi çahşanlannda, bir süredir yıllık gelir artışlan, milli gelir artışlannın ve enflasyonun altında seyrediyor. örneğin, grev hakkı olmayan ve Savunma Bakanlığı'na bağlı Fransız Jandarma Örgütü'nde büyük huzursuzluk olduğu haber veriliyor.TV haber bültenleri, belli aralıklarla, Savunma Bakanı Jean Picrre Chevenement'in masasının üstüne imzasız "şikâyet" mektuplan bırakıldığını tekrarlıyorlar.. Günlük mesaısi 7 saati bulan ve kışla hayatı yaşayan 'profesyonel' Fransız jandarmalarının aylığının 7 bin frank civannda olduğu, ekim ayına kadar önemli ücret artışlan yapılmazsa jandarmalann eyleme geçecekleri bu imzasız mektuplarda belirtiliyor.