Katalog

8 TEMMUZ 1989 CUMHURİYET/9 DIPLDMASI Imza kime kısmet? GUL GEÇ Protokol Genel Müdürlüğü'ne getırilecek Ustün Dinçmen'in eşi Filiz Dinçmen de Dışişleri Bakanlığı ikili siyası ilişkilerden sorumlu müsteşar yardımcılığı görevine getıriliyor. Kanada Büyükelçisı Kaya Toperi'nın, ay sonunda Dışişleri Bakanlığı Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü görevıne getırileceği edinilen bilgiler arasında. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, büyükelçılik düzeyındeki yeni atama kararlarının yaz sonuna kadar açıklanmasının ve ataması yapılan büyükelçılerin görev yapacakları ülkelere ekim ayı sonunda "güven mektuplarT'nı sunmalarının beklendiğıni ifade ediyorlar. Eğer, atama kararları gecikmezse "güven mektupları"nın altında Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın imzası olacak. Dışişleri çevresı, atamalar Evren'ın görevinin sona ereceği kasım ayina kadar gerçekleşmezse, "imzayı kimin atacağım" merakla bekliyoriar. Eski Katar ve Norveç Büyükelçisı Üstün Dinçmen'in Dışişlerı Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü görevıne getirilmesi beklenıyor. Dinçmen, halen Protokol Genel Müdürlüğü görevint yürüten Büyükelçı Aydın Yeğen'in Bern Büyükelçıliğı'ne atanmasından sonra bu görevi üstlenecek. Dışişleri Bakanlığı'nın başarılı sözcüsü İnal Batu'nun, Prag Büyükelçıliğı'ne atanmasına ise Çekoslovakya'dan olumlu yanıt geldi. Yeni sözcü ise New York Başkonsolosu Murat Sungar. Sungar, sözculükle birlikte Enformasyon Dairesi'nın başkanlpğını da yürütecek. Cem Duna ise Cenevre'ye gitmek üzere "valizlerini toplamaya" başladı. Duna, BM Cenevre Ofısi nezdınde Türkiye daımi temsılcılıği görevini üstlenecek. Dışişleri Bakanlığı Kültür işlerı Genel Müdür Yardımcısı Erdoğan Aytun'un Katar'a buyükelçi olarak atanmasına bu ülkeden onay geldi. Katar Büyükelçisı Ergun Sav ise "yine sıcağı özlemeyeceği" bir ulkeye; Brezilya'ya gıdiyor ANKARA Cumhuriyet Ankara Bürosu HAVASI Hızlı büyüTienin faturası ağır o/acakmış... Küçülelim diyeceğiz, ama küçüldük küçüleceğimiz kadar!.. *.* Eski Diyanet İşleri Başkanı ve Devlet Bakanı Lutfü Doğan: "Diyanet, tarikat ve siyasetçınin oyuncağı olmuştur..." Ya ne olacaktı?.. ** 6 aylık hamileyken milyarder eşinin boşadtğt Nazan Süzer: "Semra Hanım annem, Turgut Bey babam." Oooh!.. İşin iş demek!.. ANAP'lriar Özal'ın cumhurbaşkanı olmasını ıstiyoftar r 5,7 BİR 06 BASBAKAN ANLATIYÖR Başbakan Özal, fırsat buldukça bir Nakşi şeyhinin türbesinin yam başına gömülen annesi Hafize Özal ile ilgili anılarını anlatıyor. İşte bunlardan biri: "Annem ve bir arkadaşı tek parti döneminde oy vermeye gitmişler. Sandık başında, 'şu adaya oy vereceksmiz' diye baskı yapmışlar. Annemin arkadaşı biraz fevri, demiş ki, Biz okulda öğrencilere adaylar serbest belırlenıyor diye öğretiyoruz. Bu böyle olur mu?' Benim annem daha uyanık tabii, ellyle arkadaşına şöyle dur' der gibi yapmış. Oy verdlkten sonra, annemin o arkadaşıyla epey uğraşmışlar. Kadıncağız meslekten aynlmak durumuyla karşı karşıya kalmış." Özal. "Geçinemiyorum, ne zaman ben de öğrencilerimin karşısına düzgün bir elblse ile çıkabileceğlm" diye soran '' bir öğretmene de şu anıyı anlattı: "Benim annem de ögretmendl. Bana şeker bulamadıklan için dut kurusu yedlkleıini •nlatırdı. Hatta ben 10 aylıkken bir gün Sıvas'taki öğretmen okuluna glderken dut kurusunun içlnden lare ölüsü çıkmış. Onu atmışlar, dut kurusunu yemeye devam etmişler. Şlmdiyle o günü kıyas dahi edemezsiniz. Giderek daha iyiye gidlyoruz. ' 'Benim annem uyanıktı' İMREN HANIMDAN OKLAVALIÖĞÜTLER SPOR KÖSESİ Şilt heyecanı Yazla birlikte özellikle spor alanında "şilt verme modası" oldukça yaygınlaştı. Karşılıklı şilt alış verişleri bütün hızıyla devam ederken, bu modaya Milli Savunma Bakanı Sefa Giray da katıldı. Bakan Giray, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Kâmlloglu ile eski genel müdürlerden Albay Yücel Seçklner'e şilt verme töreni için odasına alınan 19 spor muhabıriyle karşılaştığında telefonla konuşuyordu: "Tam zamanında aradın. Odam basın mensuplarıyla doldu. 10 dakika sonra ara. Yok, yok, 20 dakika olsun." Bakanlığının yaptığı mılyarlarca liralık anlaşma törenlerine ancak 2 veya 3 gazetecinın ilgi göstermesine alışık olan Giray, 19 kişilik sivil spor muhabiri ordusuyla karşılaşınca heyecanlanmıştı. Patlayan flaşlar ve samımı ortam içinde heyecanını yendi. Ancak Gıray'ın geçen heyecanı yerini şaşkınlığa ve düşünmeye bıraktı. Bakın, elimin hamuruyla nasd ertek işi yapttğımı anlatayım. önce alırsın oklavayı eline, hamuru demirçefflc işçisi niyetine yoğurursun da, yoğurursun. İNÖNÛİSCİLERLE Sinasi Nahit Berker SHP ve kesin çare Kapatılma kararı alınan MKE'nin iki fabrikasında çalışan işçiler SHP Genel Merkezi'nde İnönü'yü zıyaret ettiler. İnönü, işçilerin sorunlarını tek tek dinledi. Elınden geleni yapacağını söyledi. "Ellnden geleni" de şoyle anlattı: "Özal'ı erken seçim minderine çağınyorum, minderde sırtı yere gelecektir. Galip olan da biz olacagımıza göre slzin sorunlannızt halledeceğiz." "Sinei millete mi dönersiniz, yoksa özal'ı on katlı binanın tepesinden mi atarsınız bilemem, ama bizim derdimize hemen çare işçılerden bırı şöyle bağırdı: Demirel sınıfta kaldı Özal hükümetinin bir rampadan aşağıya kaymakta olduğunu belirten Demirel, gazetecilere, "egik düzlemde sabit hızla hareket eden cismin ne kadar mesaleyi ne kadar zamanda alacağını" sormuştu. Gazetec.terin yanıt verememelerı üzerine "fizikten sınıfta bırakan" Demirel, ıktidann gidış formülünü açıklamıştı: "V = 1/2g.t J " fizikçilerden ıtıraz geldi: "Eğik düzlem üzerinde kayan bir cismin aldığı yol ve geçen zaman ancak x = v2 ve t = 2x 2gsinQ v formülleriyle bulunabilir" Gazetecılerı fizikten sınıfta bırakan Demirel de sınıfta kalmıştı. Daha kötüsü, iktidarı devirmek için bugüne kadar yanlış yol izlemiştı. DERS1MIZ FIZIK bulun." ANKARA'DAKI ISTIKLAL CADDESI Başkentte, istanbul ozentisinın yansımalarından bıri de Kuğulu Park'taki beton "Boğaz Köprüsu" idi. Parktaki yeni düzenlemeler sırasında bu köprü yıkıldı. Ama Başbakanlık binasında tüm devlet bakanları, bulundukları koridora "İstiklal Caddesi" adını yakıştırınca, "Boğaz Köprüsü"nün yıkılmasından doğan boşluk bir parça giderilmış oldu. Devlet bakaniarının yakıştırmaJarı hiç de haksız yere değıl. Maşallah, koridor tam bir cadde havasında. Ustelik istiklai Caddesi kadar da işlek. Kbridorun ortasında Cemll Çlçek'in odası ise bakanlara "Çlçek Pasajı"nı çağrıştınyor. Bu durumda, devlet bakanları koridorda zaman zaman görmek istemedıklerı kışilerle de karşılaşabıliyoriar. Nitekım, geçenlerde Kayserili seçmenlerine yakalanmamak için "tam gaz" yürüyen Mehmet Yazar, İstiklal Caddesi'nde dolaşan bir vatandaşa çarpıverdi. Şimdilerde devlet bakanları birbirterıne, çarpışmanın şiddetınden olsa gerek, Yazar'ın artık "İstiklal Caddesi "nde "voltaya çıkmayı" bıraktığını anlatıyorlar. Yazahn voltası Mamur, oldu mu iki aydır grevdekı demirçelik işçisi gibi dümduz. Şöyle alıp göstereceksin herkese ibreti âlem için. Sonra koyacakşn üstüne 6 bin liralık kıymayı, oldu sana mıs gıbı manu, işveren de göturdü rantı. (Fotoğraflar1 Hasan Aydın/AA) vatandaşların erken seçim beklentisi üzerine SHP ve DYP kulislerinde anlatılıyor: iç çamaşırları satan bir ışportacının yanına sokulan vatandaş, atlet ve donun fiyatlarını soruyor. Atletin 1000, donun 900 lira olduğunu öğreniyor. Almadan uzaklaşıyor. Biraz sonra yeniden yaklaşıyor tezgâha. Yine aynı soruyu soruyor. Aynı yanıtları alıyor. Yine kararsız davranıyor, uzaklaşıyor. Dönüp dolaşıp yeniden geliyor. Bir farkla yine aynı konuşma yapılıyor. Vatandaşla işportacı arasında: Atlet kaç lira? 1000 Don? Sana 700 olur. Donu nlye Indlrdin? Anlamadın mı? Anlamadın mı? zamlar karşısında kıvranan Son ALIRKEN \ftNILMAYIN CİKOLAIA Ç ı ko Ia la K akao Iu V run ( K o k o 11 n ) Baykal: Millet git diyor Ozal anlaımyor gel dediniz, ama biliyoruz; Ankara'da da Özal'a git dediniz. Sayın İNEGÖL/MUDANYA/GEM Başbakan bunu dınmamazjığa LtK SHP Genel Sekreteri De gelijor" dedi. Kalabalıktan "Özal niz Baykal, Bulgaristan'dan sınır istifa" sloganlarının yükselmesindışı edilen Turkler konusunda hü den sonra konuşmaya devam eden kümetin tavrını eleştirerek, "Biz Baykal, "Özal'a miüet git diyor. Kıbns'ta Türk halkının hakkını Anlamıyor hfilfi. Terciimana mı korumak için 70 tnilyon olmayı ihliyacı var" diye sordu. beklemedik. 9 milyonluk BulgaBaykal. 26 Mart seçimlerinin ristan 55 milyonluk Turkiye'ye ka uzerinden 3.5 ay sure geçtiğini befa tutnyor" dedi. Baykal, iktidar lirterek, bu dönemi "sıkıntının olmanın, 290 milletvekilini Mec arttığı bir dönem" diye nitelendirlisin soğuk mermerleri arasında di. SHP Genel Sekreteri şöyle kotutmakla olnıadığını da söyledi. nuştu: SHP Genel Sekreteri Baykal, "Haziran a>ında Turkiye'de fipartisinin pazar gunü yapılacak yat arlışlan patlaması oldu. O>Bursa il Kongresi öncesi ^ün iki sa haziran aj ı rahat bir aydır. Figünlük bir gezi için Bursa'ya gel yatlar düşcr, bol olan meyve sebdi ve çeşitli ilçe ve beldeleri dolaş ze ucuzlar. Geçen av aylık jüzde tı. tnegöl ilçesi, Zeytinbağı, Akça 6.6 enflasyon oranı ile 60 yıllık lar, Görüklu belde orgutlerini zi cumhuri>e! doneminin en pahalı yaret eden Baykal, Mudanya ve haziranı yaşandı. Elektriğe, petroGeralik ilçelerinde halka konuştu. le, şekere, Tekel urünlerine zam Baykal, vatandaşlann 26 Mart se geldi. Halka duyurmadan bir de çimlerinde ANAP iktidarına bir Kİ i'ye zam >apcılar. İhracat diişşeyler söylemek istediğini belirte me>e başladı. Ekonomide ciddi rek, "Mudanya'da SHP'li beledi sorunlar var." Baykal, konuşmalannda Türkiye başkanı Ali Narin Demirtaş'a KUTLU ESENDEMİR ye'nin iç güvenlik sorunları olduğunu da belirtti. Ulusal sorunlanmızın çözümlenebilmesi için etkin bir iktidara gereksinim olduğunu, bunun için de erken seçim gerektiğini bildiren SHP Genel Sekreteri, Özal'ın cumhurbaşkanlığına aday olması yolundaki söylentiler için şunlan söyledi: "Özal, önumüzdeki nafta seçim olsa, seçim bolgesi Fatih'te bile milletvekili seçilemez. Şimdi 'cumhurbaşkanı olacagım' di\or. Nasreddin Hoca misali, eskimiş bir başbakanı kırpıp kırpıp cumhurbaşkanı mı yapacaksınız? Buradan sesleniyorum. Türlciye'yi büyuk sıkıntıya sokarsin. ANAP grubuna başkan seçilir gibi cumhurbaşkanı seçilirsen ulkeyi bunalıma ilersin!" SHP Genel Sekreteri Baykal'ın konuşma yaptığı meydanlarda "Baykal Özal'a atmazsan çelme. bir daha Mudanya'ya gelme", "Mudanya Denizsiz, Deniz SHP'siz. SHP Denizsiz olamaz", "Köy lii işçi el ele, Özal sana giile güle" pankartları dikkat cekti. Renk, şekil ve ambalaj bakımından ayırdedilemeyecek kadar benzer özellikler taşıyan ÇİKOLATA ile diğer kakaolu ürünler (KOKOLİN) arasında, KALİTE, LEZZET ve FİYAT bakımından önemli farkJar olduğunu bilmelisiniz. Çikolatayı ÇİKOLATA yapan KAKAO YAĞIDIR. Kaliteli bir çikolatanın iiçte biri kakao yağından oluşur. Kakao yağı, Dünya Borsalarındaki pahalı hammaddelerden olduğu için. çikolatanın maliyetmi artıran en önemli unsurdur. Çikolata dışında kalan ve KOKOLİN olarak adtandırılan diğer kakaolu ürünlerde ise kakao yağı miktan çok azdır. Bunlarda. özel üretilmiş bitkisel yağlar kullanılır. Onun için kalite ve lezzeti çikolatadan farklı olup. fiyatı da çok daha UCUZDUR. Bizler, aşağıda ünvanlan bulunan çikolata ve diğer kakaolu ürünler üreticileri, çikolatayı çikolataya benzeyen, ancak çikolata olmayan diğer kakaolu ürünlerin haksız rekabetınden kurtarmak ve tüketiciyi yanılgılardan korumak istiyoruz. Alışverişlerinizde, çikolata ile kokolin arasındaki farka lütfen dikkat ediniz. FARKI BİLEREK ALINIZ... Ecevit, Seçim Yasası'nm ulusal iradeyi yansıtmadığını söyledi: Halk, koalisyon istiyor ANKARA (AA) DSP Genel Başkanı Bülenl Ecevit, demokratik ülkelerde somnların seçımle çözüldüğünü, ancak Turkiye'de i sistemin, ulusal iradenin Mecliste oluşmasına imkân vermemesi nedeniyle seçim yapıidıkça bunalım doğduğunu söyledi. daha da artacak." "Koalisyon iyidir" Geçmişte koalisyon hukümetlerinin yarattığı kötii imaj nedeniyle seçim sisteminin bu şekle getirildiğini kaydeden Ecevit. koalisyonların ülke yonetımi açısından kotü sonuçlar doğurduğu yoluııdaki iddialann asılsız olduğunu söyledi. Ecevit, şöyle konuştu: "1980'den sonra kamuoyunun bilinçallına, 'Bu millet neçektiyse koalisyonlardan çekti' görüşii yerkştirilmeye çalısılıyor. Oysa bu millet koalisyonlardan değil, cephe hukumetleri ile Mecliste rahat çoğunlugu bulan tek parti hıikümetlerinden çekmiştir. Bu iddia, koalisyon hukumetleri ile cephe hiikumellerinin birbirine kanştınlmasından kaynaklanıyor. Koalisyon uzlaşma, cephecilik ise kutuplaşma getirir". 1SAN BALİN [ KOnaK k ^ ORK CndLer Ecevit, yurürlükteki Seçim Kanunu'nun ulusal iradeyi yansıtmaktan uzak olduğu yolundaki görüşünü tekrarlayarak, şoyle dedi: "Uemokrasilerde bunalımları aşmanın yolunu ulusal irade bulur. Ulusal irade ise seçimle oluşur. Ama Turkiye'de sislem yuzunden seçimler ulusal irade) i belirleyemez duruma gelmiştİT. SeBatılı ulkelerin birçoğunun, çim yapıldıkça bunalım yoğunla Ikınci Dunya Savaşı'ndan sonra şıyor. 1987'de genel seçimlerden totaliter rejitnlerden demokrasiye sonra bir bunalım ortaya çıktı, >e koalisyonlarla geçtiğini, birçok rei seçimlerin ardından büstbiılıin ulkenın de halen koalisyonlarla arllı. Kasım ayında cumhurba^ yonetildiğini hatırlaıan Ecevit, kanlığı seçimi yapılacak, bunalım 1974 vılındaki CHPMSP koalis yonunun da ülke açısından yararlı pekçok şey yaptığını belirtti. Ecevit, "Daha sonra anlaşmazlığa düştüğümiizde de iki dost gibi ayrıldık" dedi. 1983 yıhnda yapılan seçimlerden sonra Mecliste rahat çoğunlukla iktidara gelen ANAP'ı da eleştiren Ecevit, "Rahat bir çogunlukla iktidar olan partiler. kendilerini tek başına bir saltanat rejiminde görür olmuşlardır. Liderleri ise bir padişah gibi davranmıştır" diye konuştu. Yurürlükteki seçim sisteminin, vatandaşlan büyiık ölçüde 3 partiye oy vermeye zorladığı halde, seçmenlerin bu zorlamayı raddettiklerini one süren DSP Genel Başkanı, sözlerini şöyle surdürdu: "Turk seçmeni. oyunu 78 parti ye dağılmış ve hiçbir parti) e lek başına iilkeyi yonetme yelkisi >ermemişlir. Seçmen, Türkiye'nin bugütt karşı karşıya olduğu sorunlardan ancak iki üç parlinin uzlaşması sonucu oluşan koalisyon yoluyla çıkabilecegine inandığı mesajını vermiştir. Voneticiler ise bu mesajı dınmamazlıktan geliyorlar."