Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 TEMMUZ 1989 • • * * CUMHURİYET/15 'Iki' Colosseum Ûnceki gün Roma'da yağan şiddetli yağmur yer yer buyük su birikintilerinin oluşmasına yol açtı. Dei Fori Imperiali Caddesinde biriken sular ünlü Colosseum'a sanki ayna tutuyordu. (Fotoğraf: AP) Radyo Televizyon Yüksek Kurulu ANKARA (Cumfanriyet Bürosu) Radyo Televizyon Yüksek Kurulu'nun iki üyesi hakkında soruştunna konusu yapılan Devlet Denetleme Kurulu iddialarının doğru olmadığı bildirildi. Yüksek Kurul'un dünkü toplantısında Devlet Denetleme Kurulu'nun "iki üyenin üst üste iki toplantıya mazeretsiz geimediği ve üyeiikierinin düştügü" şeklindeki raporu ele alındı. Kurul Başkanı Yılmaz Biiyiikerşen, toplantıda Ord. Prof. DT. Snlhi Dönmezer, Prof. Dr. İsmet Giritli ve Ali thsan Göğüş'ten oluşan komisyonun bu iddianın varit olmadığını resmi belgelere dayanarak gündeme getirdiğini, Yüksek Kuıul'da hiçbir üyenin üyeliğinin düşmediği kanaatine vanldığını bildirdi. Aksu açıkladı 'Gazetecinin katilleri yakalandı' MARDİN (Cumhuriyet) İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, geçen hafta Nusaybin'de öldürülen TRT ve Kürriyet Haber Ajansı muhabiri Seracettin Müftiioğlunun katillerinin yakalandığını açıkladı. İddia edilenin aksine Güneydoğu'da olaylarda azalma olduğunu öne süren Aksu, son operasyonla "PKK'nın Nusaybin hücresinin çökertildiğini" bildirdi. Sanıkların basına tanıtılırken söyledikleri "Müftüoğlu'nu muhbir olduğu için öldürdük" sözlerıne. Mardin Emniyet Müdürü Aydın Genç, "O bir gazeteci ya da ihbarcı olduğu için değil, halk tarafından sevildiği için öldühildü" dive müdahale etti. 1 7 insanoğlu, bundan 20 yıl önce aya ayak bas•«• m ı ş t J B u a 3 j e m m u z 1969daaydayüruyuşyapan iki Amerikalı astronot, Edw1n Aldrin ve Neil Armstrong'dan birine ait. Ayda atmosfer olmadığı için bu izler daha en az 500 bin yıl yerinde kalacak. (Fotoğraf: AP) İ ç İ 7 f | r Hillcrest Memorial Park'ın yöneticisi Jim Bigler, her 1 •y " " hafta tam 444 tane bayrağı tek tek göndere çekjyor. Bu bayrakJar, iran'daki ABD Büyükelçiliği'ne bir baskın yapılarak Amerikalı görevlilerin rehin alınmasından sonra dikilmeye başlanmış. Her gün bir bayrak dikilirken, sonunda sayı 444e ulaşmış. {Fotoğraf: AP) HABERLERIN DEVAMI Baykal: Yanlışa alet olmayız (Başıarafı 1. Sayfada) re bazı milletvekilleri erken seçimi zorlamak için öngörülen milletvekili istifası çözümünde imzalarının kullanılabileceğini belirttiler. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal da Cumhuriyet'in sorularınj yanıtlarken, "İktidann birçok kez erken seçim konusunda uyanldığını, son günlerdeki savsaklama politikalarının su yiizüne çıktığını" belirterek, "herkes elini yakar ve yanlışlığı bir noktada kavrar. Biz kimse sıkınlıya girmeden yanlışlığın kavranmasını istiyoruz. Bunu anlalmaya çalışıyoruz. Anlamazlarsa yapıiacak şeyler vardır. Gerekeni yapanz ve bu, günün birinde anlaşılır. Böylece Türkiye kendisini yanlışlıklardan kurtanr" dedi. karanmız yok. Ama her an Türkiye'deki siyasal gelişmeler karşısında grubumuzun toplanması mümkündür. Milletvekillerinin verdikleri imza sayısı 55'e ulaştı. lmza sayısı 98'i bulduğu takdirde bunu iktidara karşı baskı unsunı olarak kullanacak mısınız? BAYKAL İmza konusunda yanlış bir anlama var. Belli bir amaca dönük bir imza toplanması girişimi şu ana kadar söz konusu değil. Eskiden beri, bilirsiniz, Meclis tatile gireıken başvurulan bir yoldur bu. Dediğim gibi belli bir hedefe dönük bir imza girişimi söz konusu değildir. Onun için ne rakam ne de bu girişimle ilgili değerlendirmelere karşı uyaruk olmak gerektiğini anlatmak istiyorum. Ben de imza vermedim. Çünkü istenmedi. Sistemli bir imza toplama kampanyası yok. Bazı ciddi konular için ayrıca toplanacak. Bu sıradan, rutin grup faaliyetleri için ulaşılması güç olan arkadaşlarımızdan alınan imzalardır. Ama ciddi belli bir amaç için, örneğin, erken seçim girişimi, olağanüstü grup girişimi ya da bir başka demarş için ayrıca imza toplanacak. imza olayını yanlış yorumlamayın. Başbakan Ozal'ın savsaklama girişimleri içinde partinizin kapısını çalıp, anayasa değişikliği önerilerini getirmesi olasılığı karşısında ne diyorsunuz? BAYKAL Anayasa konusundaki değerlendirmelerımizi şimdiye dek söyledik. ANAP'ın anayasa değişikliği ile ilgili anlayışını kamuoyunda tartıştık. Bu konuda bizim açık ve net tavnmız var. Önce bu iktidann içinde bulunduğu siyasal konumda, bir anayasa değişikliğini başlatma şansı yoktur. Yani biz, erken seçimin zorunluk olduğunu ifade ediyoruz. Bu çoğunluğun iktidarı yürütme şansını artık yitirdiği kanısındayız. O nedenle bir an önce seçim kararı alınız diyoruz. Bu duruma gelmiş olan siyasal bir partinin çok iddialı bir proje ile, Türkiye'nin gelecek on yıllarını yönlendirecek, bir anayasa arayışına öncülük etme hakkı ortadan, siyaseten ortadan kalkmıştır. Bu bir gündem değildir. Gündemi değiştirmek girişimidir. Buna da o nedenle yardımcı olmak istemiyoruz. Kaldı ki Sayın Başbakanın ne gibi bir anayasa değişikliği istediği aydınlığa kavuşamamıştır. Profesörlerle yaptığı toplantıda anayasa değişikliğini hangi amaçlarla istediğini anlatamamış ve anayasa profesörleri Özal'ın ne istediğini tam anlayamadıklarını söylemişlerdir. Halkın çektiği bunca sıkıntı çözüm beklerken, biz Türkiye'de anayasa değişikliği tartışalım istiyor Sayın özal. Erken seçim mutlak bir zorunluluk olarak ortada duruyor. Bir yandan cumhurbaşkanlığı kombinezonları var? Bizim anayasa tartışmamızı istiyor. Biz böyle bir şeye alet olmayız. Bunalımın oluşmaması için iktidarın kendisini yenilemesidir. Yeni bir iktidara îhtiyaç vardır. Biz bunu görün, kavrayın diyoruz. Kavramazlarsa bizim şu şu seçeneklerimiz var, diyecek noktada mısınız? BAYKAL Biz bunu kavratmak için elimizden geleni yapanz. Yapıiacak şey de söylemektir. Siyasetin aracı sözdür. Biz söyleriz. Tavırdır, tavrımızı takınmz. Tutumdur, tutumumuzu da takınırız. Ama hiçbir zaman yanlışlara alet olmayız. Yanlışhklann bir dekonı haline sokturmayız. Yanlışlıkta ısrarlı olanların, karşı karşıya bulunacakları güçlükleri daha iyi kavramalarına yardımcı oluruz. Bunu çok önceden ve zamanmda uyararak anlatırız. Deriz ki, 'Yanlış hesap yapmayın, bizim sizin yanlışlıklannızı gerçekleştirmenizde yardımcı olabileceğimiz gibi bir umuda kapümayın' uyarısını yaparız. Sorun bu unsurları etkisizleştirmek ve bunun da elbette çareleri vardır. Türkiye bir yanlışta ısrarlı olan kadroya, lidere mahkum değildir. Böyle şey olur mu? Herkes elini yakar ve yanhşlığı bir noktada kavrar. Bizim de derdimiz, kimse bir sıkıntıya girmeden yanhşlığı kavramasını istiyoruz. Bunu anlatmaya calışıyoruz." Ecevit: Seçim ^asası bunalım nedeni (Baştarafı I. Sayfada} yecektir. Neden mi? Fabrikasında başbakan olarak emegi bulunan "Bitlis"inden derin nefesler çekerek anlatıyor: Seçmenin yüzde 25'ini parlamentoda lemsilcisiz bırakan bir seçim yasası rejimin sırtına giydirilmeye çalışıldı. Bunalımın kaynağı budur. Seçmenden yüzde 21'lik destek almış bir partinin kendi başına cumhurbaşkanı seçmeye cesaret etmesi, bu bunalım yasası nedeni iledir. DSP lideri seçim yasasını "bunalım yasası" diye niteliyor. "Bu yasadaki çarpıklık gideriimeden rejimin işlemesi sağlanamaz" diyor. ANAP 6 yılda tam 11 kez seçim yasası değiştirdi. Bir kez daha değiştirilmesi gerek. Bu gereklilik, toplamı 12'ye çıkarıp her altı aya bir seçim yasası düşürmek için değil. Son değişiklikle, rejimi bunalımdan çıkaracak bir yasa oluşturmak için. Ecevit Me, partisinin en üst katında zil çalınarak girilen özel dairesinde konuşuyoruz. Görülmemiş yapışkanlıkta bir Ankara sıcağı. Ceketsiz, kravat gömlek oturuyor. Ankara'nın rutubetli hal almasını "ozon deliği"ne bağlayanlar olduğunu anımsatıyoruz. Masasında "Türkiye Günlüğü" diye bir dergi duruyor. Bazı yazıları göstererek, "Çevre konusunda bugüne dek yazılanlann tersini savunan bir dergi. llginç görüşler var" diyor. Önündeki daktilosunda kâğıt takılı. "Güvercin" dergisine bir yazı da olabilir, pazar günü yapıiacak olan Nevşehir'in Kanlıca belediyesi seçimleri için bir konuşma da... Sormuyoruz. Kanhca'da ANAP adayının itirazı üzerine seçim yenileniyormuş. Kanlıca nüfusu bir kaç binlik çok küçük bir belediye olmalı. DSP Kanhca'da büyük bir olasılıkla yine iktidarda kalacak. Ecevit sevinçli. Ama bu sevinç gerçekten buruk bir sevinç. Sevincin burukluğu Ecevit için değil, demokrasimiz için, 1 milyon 996 bin 420 kişi için. Kim bu 1 milyon 996 bin 420 kişi?.. Ecevit'e 26 Mart 1989 günü oy verenler. Ecevit'in arkasında bu kadar insanın oyu var. Ama Ecevit, bu kadar insanın temsilcisi olarak yann bir genel seçim yapılsa miUeivekili olma hakkından yoksun. Neden? Özal'ın her yedi ayda bir keyfine göre değiştirdiği seçim yasaları yüzünden. Bu yasalann amacı özal'ı ve ANAP'ı ayakta tutmak. Seçmenin sürekli biçimde azalttığı desteğini yasa maddeleri ile doldurmaya çalışmak. Ecevit bu konuda, ANAP'ın SHP'den de DYP'den de destek gördüğü inancında. Ecevit, asıl bölünmenin DSP'nin parlamento dışında tutulması olduğunu söylüyor. Evet, 1 milyon 996 bin 420 seçmenin TBMM'de temsilcisi yok. Niçin? Koalisyonolmasın... İktidarlar güçlü olsun diye. DSP lideri, 12 Eylül yönetiminin sürekli olarak koalisyonun kötülüğünü işlediğini ve toplumu buna inandırdığını söylüyor. Bunun demokratik bir anlayış olmadığını, koalisyonun "uzlaşma" demek olduğunu, uzlaşma olmadan da demokrasi olmayacağını savunuyor. Kenan Evren'in yürüttüğü bu "koalisyon kötüdür" kampanyasının, ANAP'ın adaletsiz bir seçim sistemi ile desteklendiğini anlatıyor: "Koalisyon hükümetkrini önlüyonız denilirken, sağın ve solun önde gelen partileri kendi içlerinde birer koalisyona dönüştüruldüler. Çünkü uygulanan yüksek oy barajlannı aşabilmek üğruna bu partiler, dugrultu ve ideoloji tutarlılığı gözetmeksizin, her gelene kapılannı ardına kadar açtılar." Şekersiz çayım içerken Cumhurbaskanı Evren'in görevinden aynlmadan önce yapması gereken işler olduğunu anlatıyor. Bu anlamda "gerisinde bunalım bırakmış sayılacağını" söyleyen DYP lideri Süleyman Demirel ile "uzlaşma" içinde görünüyor. Ecevit'in, çayı yudumlarkenki, sigarasının dumarunı üflerlerken ki satır aralarından, bir koalisyonun ortağı olmaya hazır olduğunu hissediyoruz. Seçim yasasının değişmesi için SHP ile her türlü işbirliğine hazır olduğunu ise lcendisi açıklıyor. Barajları insaf ölçülerine indirilmiş bir seçim sistemi, halkı hem üç partinin mengenesinden kurtaracak, hem de Türkiye'nin önünde yeni ufuklar açacak. Işık toprağa verîldi İstanhul Haber Servisi Üç yıl önce yakalandığı prostat kanseri nedeniyle tedavi gördüğü Ankara tbniSina Hastanesi'nde geçen pazar günü sabaha karşı yaşamını yitiren eski Milli Savunma ve Dışişleri bakanlarından emekli Büyükelçi Hasan Esat Işık, dün İstanbul'da düzenlenen askeri törenden sonra toprağa verildi. Vasiyeti üzerine tstanbul Küçük Çamlıca Mezarlığı'ndaki aile kabristanında toprağa verilen Işık'ın cenazesi için dün Moda Camisi'nde kılınan öğle namaandan sonra askeri bir tören düzenJendi. Askerlerin tabutu başında saygı duruşunda bulundukları; çok sayida general, emekli büyükelçi, eski bakan ve milletvekili, belediye başkanı, profesör, gazeteci ile yakınlannın katıldığı cenaze törenine, İstanbul'da bulunan Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Başbakan Turgut Özal, programları olduğu gerekçesiyle katılmadılar. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın çelenkleri ile Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) liderleri Haydar Kuüu ve Nihat Sargm'ın çelenkleri dikkat çekerken, işadamları arasında Vehbi Koç'un bir hayli üzüntülü olduğu görüldü. 73 yaşında yaşamını yitiren Hasan Esat Işık'ın eşi Ümit Işık'ın TKP davasında yargılanan Yusuf Işık'ın başsağlığı di ' leklerini kabul ettikleri Moda Camisi'ndeki cenaze törenine aralarında Vahit Halefoğlu, Necdet Uğur, Necdet Üruğ, Necdet Öztorun, Nurettin Sözen, Mahmut Dikerdem, Turgut Kazan, Doğan Kasaroğlu, Ahmet lsvan. Metin Tuzün, Kamer Genç, Alev Coşkun, Cengiz Özyalçın, Muhsin Batur, Mehmet Emin Sungur, S«caettin Güney, Mustafa Ozyiirek, Vehbi Koç, Vecdi tlhan ile eski Milli Birlik Komitesi'nin bazı üyelerinin de bulunduğu çok sayıda politikacı, asker, gazeteci ve yakını katıldı. Cumhurbaşkanlığı arayışı Başbakanın, Cumhurbaşkaru Kenan Evren'in görev süresinin uzatılması konusunda pazarhk yaptığı iddialannı ciddi buluyor musunuz? BAYKAL Bu konuda kesin doğnılama ya da yalanlama yapma konumunda degilim. Ama gelişmeleri ilgi ile izliyoruz. Tavnmız gayet açıktır. Türkiye'de erken seçim yapılmalı, sonra da cumhurbaşkanı seçimi yapılmalıdır diyoruz. Seçilecek olan cumhurbaşkanı Türkiye'de tartışmasız yeni ve demokratik dönemin başladığını simgeleyecek nitelikte bir insan olmalıdır. Türkiye'yi, yeni bir bunalım dönemine sokmayacak formülün anahtan sizde mi? Erken seçim zorunluluğu konusunda şimdiye dek açıkladığııuz dışında herhangi bir seçeneğiniz var mı BAYKAL Parti olarak Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun bir bunalıma dönüşmemesi için gereken tavn bugüne kadar sürdürdük. Bundan sonra da bunu sürdürme anlayışındayız. Bunalımın ortaya çıkmaması için dikkat edilmesi gereken temel nokta, siyasal yaşamın doğasına ters düşen tavırlara girmemektir. Bunu gözetmeye calışıyoruz. Gördüğümüz çoğunluğu tabanını kaybetmiştir. Bu yenilenmesi lazımdır. Her işin bası budur. Bu olmadan daima sıkıntı çıkar. Bunu ertelendiği sürece sıkıntılar büyür. Cumhurbaşkanlığı seçiminde çıkar, bundan sonraki çeşitli hükümet tasarruflannda çıkar. Yani her an çıkar. Çözüm erken seçimdir. Yarınki değerlendirme Baykal, yann yapıiacak toplantıya ilişkin değerlendirmesini şoyle anlattr. "Yann MYK ile grup yönetim kurulu genel başkanın başkanlığında ortak bir toplantı yapacak. Son giinlerde gelişen olaylan değerlendirecek ve partinin politikasını bir kez daba ortaya koyacak. Genel bir değerlendirme olacaktır. Doğal olarak ele alınacak konular arasında bir erken seçim zorunluluğu karşısında iktidann erken seçimi savsaklama karariılığını sürdürmesine ilişkin bir durum degerlendirmesi yapılacaktır. Çünkü biz erken seçimin mullak bir zorunluk olduğuna inanıyoruz. Defalarca bunu ifade ettik. Son zamanlarda Başbakan bu konuyu tiimüyle gündemden çıkarma anlayışinda, arayışmda gözükmeye gajTet ediyor. Bunu uzüntu ve kaygıyla izliyoruz. Bunıın yeni ve ciddi sıkınblar, sonınlar doğurabileceğini göriiyoruz. 26 mart siyasal tablosundan sonra Türkiye ile sağhklı bir siyasal yasaraın temel koşulunun bir erken seçimden geçtiğini düşünüyoruz. Bu, inancımızı her geçen gün daha da pekişiyor. Ama bu zorunluk karşısında iktidann erken seçimden kaçraa tavnnı sürdiirmesi kaygılanmızı daha da arttırıyor. Ortak kurulumuz bu durumu değerlendirecektir. Kamuoyuna ve Başbakana bir kez daha erken seçimin zonınluluğunu anlatmayı deneyecektir. İşin önemini ciddiyetini anlatacaktır. Başbakanın tavnnın yaratabileceği sıkıntılan kamuoyunun ve bizzat Başbakanın dikkatini çekmeyi deneyecektir. Bu konuyu olabildiğince yumuşak sözlerle anlatmaya çalıştık, ama bunu bir kez daha anlatmak gereğini duyuyoruz. Belki konunun önemini kavramasına yardımcı olabileceğimizi düşiinüyoruz. Herkesin bu konuyu bir kez daha düşünmesi lazımdır, Türkiye'de erken seçim gerçekten kaçınılmaz bir durumdur. Bundan uzaklaşma çabalan her âlanda yeni ve ağır maliyetleri beraberinde getirmektedir. Ekonomideki manzaraya bakın, haziran ayı fiyat artışı yüzde 6. Bu demektir ki, bugünkü hükümet enflasyonu kontrol etme durumunda değildir. Cumhuriyet tarihinde ilk kez haziran ayında yüzde 6'lık bir fiyat artış patlaması yaşanmaktadır. Ekonomi kontrolden çıkmış durumdadır. Ekonominin günliik yaşama yansıyan bunalımlarını her gün yaşıyonız. Fiyatlarda, işçi hareketlerinde yaşıyor, grevlerde •yaşıyonız. ; Kamuoyu yoklamalannda oy oranı yüzde 15'in altına düşmiiş bir iktidar Türkiye'yi üç buçuk yıl daha götüremez. Bunun olamayacağını birilerinin söylemesi lazım. Bu bir siyasal zorunluluktur. CumhurbaşkanJığı seçimi ile ilgili yeni hevesleri ortaya çıku Sayı n Başbakanın. Artık bir spekülasyon olmanın ötesinde BaşbakaJII ilzam edecek biçimde. Başbakanın bir cumhurbaşkanlığı arayışında olduğu ortaya çıkmaya başladı. Bunu partimiz kaygıyla jkarşılıyor. Buna karşı Başbakan ;Özal'a bu macerasında destek olmayı içine sindirebilecek olan milletvekillerini de kamuoyunu uyar|mayı görev sayıyorum. Kurulumuz bu uyanyı da yapacaktır. Bütün bu bunalımların sağhklı şekilde aşılması için gereken tavrı gelişlirmeye katkıda bulunacaktır partimiz." Ufukta bıınalım var NEVŞEHtR (Cumhuriyet) DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, "Ufukta bunalımlar belirdi. Gazetelerde bazı kişiler yine askere çagrı yapmaya basladılar. Askere çağn halktan gelmez, yukandan gelir. Tüm sıkıntılan halk çeker, köylüler çeker, onlar çekmezler" dedi. DSP Genel Başkanı Ecevit, Kozaklı ilçesinde yaptığı konuşmada Türkiye'de demokrasinin kesintiye uğradığmı belirtti ve şöyle dedi: "Türkiye'de yeni bir bunalım başladı. Gerçek demokrasilerde bunalım olraaz. Demokratik ulkelerde bunaiım olursa veya bunalım işareti verirse bu bunalımın yollan bulunarak çabuk halledilir ve gideıilir. Bir ülkede doğru dürüst seçim olsa, o ülkede bunalım olmaz. Bunalımdan çıkış yolu halkın elinde. Türkiye'de bunalımdan çıkmanın tek yolu bir erken seçimdir. Ancak Türkiye'de seçimler yapıldıkça bunalımlar başlar ve artar. Şimdi de önümüzdeki ekim ayında yapıiacak cumharbaşkanlığı seçimi var. Onun bunahmlan başladı. Artık Türkiye'de bunalımlı seçimler var. Halkın istemediği bir parti azınlığı, Mecliste bile bile çoğunluğun haklannı çiğniyor ve eziyor. Şimdi Mecliste parmaklar var. Parmaklar cumhurbaşkanını seçecekler. Meclisteki iki muhalefet parti SHP ve DYP, milletten yüzde 21 oy alan ANAP'a destek sağlamaya çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nde cumhurbaşkanlığını çoğunluk seçerse günah oluyor. Şayet azınlık seçerse sevap mı oluyor?" SHP ve DYP'nin ANAP kadar günahkâı olduğunu belirten DSP Genel Başkanı Ecevit, SHP'ye çattı ve " S H P ANAP'tan daha günahkârdır. Nedeni de seçim sistemi için Erdal Bey Özal'a giderek kapalı kapılar ardında anlaştılar. Halk bize şimdi SHP ile birleşin diyor. SHP'de birlik var mı ki ben onlarla birleşeyim?" şeklinde konuştu. DSP Genel Başkanı Ecevit Nevşehir'de konuştu: SlCAK YAZ... N E GAM... SERİN RAKS VAR... BÜROLAR, EVLER, BÜTÜN MEKANLAR İÇİN RAKS'IN FARKLI BOYLARDA, DEĞİŞİK ÖZELLİKLERE SAHİP ÇEŞİT ÇEŞİT. RENGARENK VANTİLATÖRLERİ, TÜKENMEZ BİR ENERJİ İLE İSTERSENİZ İSTERSENİZ FIRTINA ESTİRECEK. RAKS'IN SON MODELİ, RÜZGAR ROBOTU MELTEM, UZAKTAN KUMANDAL1 2 6 AYRI SERİNLETİCİ PROGRAMLI... ÜSTELİK HEM GECE LAMBASI, HEM DİJİTAL SAATÜ... SlCAKTAN BUNALMAYIN. YAZI BAHAR GİBİ YAŞAMAK İÇİN "DÜNYAYI SERİNLETEN MARKA", EŞSİZ VE SESSİZ RAKS'LARDAN BİRİNİ İSTEDİĞİNİZ YERE TAŞIYIN. FERAHLAYIN, FERAHLATIN... ALIN. jmza toplama girişimi Genel Sekreter Deniz Baykal, !sorularımızı şöyle yanıtladı: ) Yarınki toplantıdan sonra ıMeclis grubunun olağanüstü toplantna çağrılması gündeminizde ;mi? ' BAYKAL Şimdilik böyle bir RAKS Dünyayı Serinleten Marka!..