24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 TEMMUZ 1989 HABERLER CUMHURÎYET/9 GÖRÖŞ Dolandıncı Silah satışında silalr çekildi Polisçe yakalanan 200 bine yakın tabanca ve tüfek, 50 binle 5 milyon lira arasında değişen fiyatla sadece üst düzey emniyet yetkililerine satılacak. Bu satışların polisler için "emekli ikramiyesi" niteliğinde olduğu belirtildi. SÎNA KOLOCLU Polisçe operasyonlar sonucu yakalanan "zonüım silahhui" diye nitelenen silahlar satışa çıktı. 200 bine yakın tabanca ve tüfek 50 binle 5 milyon lira arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Silah ve mermilerin ithalini "lusmen" serbest bırakan yönetmelik ile paralel hazırlanan ve ithal planının ilk bölUmü olarak kabul edilen zorabm silahiannın satışına bu hafta başlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı binasında hafta bası hazırlanan özel odaya getirilen silahlar daha sonra satışa çıkarüdı. Türkiye'nin çeşitli illerinden satıştan yararlanmak üzere gelen yüksek düzeydeki'polis memurlan asayiş dairesinin önünde uzun kuyruklar oluşturdular. Itiş kakışın yanı sıra silah çekmeye dek varan munakasalar sonucu satışlar durduruldu. Daha sonra satışın gün verilerek ve belli miktarlarda yapılmasına karar verildi. Edinilen bilgilere göre standart dışı bırakılan tüfek ve tabancalar başlığı şeklinde genişletilen zoralım silahiannın salışlan şu miktarlarda gerçekleşiyor: 191 bin 31 adel 46 çeşit tabanca. Bu tabancalann fiyatlan 50 bin Ue 400 bin lira arasında degişiyor. 744 adct, 7 tur yerli tüfek, «dedi 300 bin liradan satılacak. Bunlarm dışında polise hibe ve numune olarak verilen çok kıymetli silahlann da bulunduğu öğrenildi. Bunların arasında şarjörlü Smitb VV'esson'laı 5 milyon ile en yüksek fiyatı elinde bulunduruyor. Bu silahlardan 15 tür olmak üzere 4 bin adet satüması planlanıyor. Fiyatlan bir milyon yüz bin lira ile 5 milyon lira arasında. Yalnızca üst düzey emniyet yetkililerinin yararlandığı zoralım silahlannın satışından büyük kâılar elde edileceği belirtiliyor. Bir silah komisyoncusu bu satışların polisler için "emekli ikramiyesi" niteliğinde olduğunu belirtirken şu yorumu yaptı: "PoUse elindeki silahı devir hakla daha önce saglannustı. Şimdi yahuzca kcndileriBC tanı•aa bu haktaa yararianarak alacakian süahlan ddrde beşe katlayarak satacaldar. Bnna bir öraek vennek gerekine: 5 milyon oMufunu söyledigimiz Smith Wesson'buin karaborsa fîyab 30 milyon liradır." tlk gün polise satılan silahlardan alan bir silah dükkânı sahibi bize şunlan söyledi: "400 bin lira deger biçUen silabiB maliyeti bana S milyona gddi. Biryölt kiriar donecek." Edinilen bilgilere göre ilk günden itibaren zoralım silahlan yüksek kârlarla fırma ve silah satan dükkânlara devredildi. Bu arada silah ve mermi ithalini serbest kılan yönetmelik gereğince belirlenecek markalann önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşacağı belirtildi. Ithal silahlann satış ve fiyat tespitini yapacak olan komisyonun bugünlerde açıklanması bekleniyor. Ferlt ttırtsever FÜSUN ÖZBİLGEN ERDAL İNÖNÜ'NÜN 10 YILLIK PLANI INSAJNLAR İnsanoğlu en büyük dolandıncıdır. Kendini bile dolandınr. Kadınlara parlamentoda yüzde 50 AVRUPA'da sosyal demok rat lar, erkek kabine üyelerine göpartilerin bircoğunda kadınla re çoğunluğa bile gectiler. ra erkeklerle eşit oranda temDanimarka, isveç gibi İskansil edilme olanağı veren karar dinav ülkelerı ve Almanya ile sılar alınmış durumda. Partilerin kı ilişkiler kurmaya başlayan yetkili organlarında olduğu gi SHP Genel Başkan ı Erdal İnöbi parlamentoda ve hükümette nü de bu yonelışlerden oldukde kadın ve erkek üyelerın yarı ça etkilenmış görünüyor. Salı yarıya olması yönünde atılmış günü, Dikili Festivali'nde sosyal bu adımlar oldukça etkili olma demokrasi konusunda yaptığı yabaşladı. Berlin'de Sosyal De konuşmasında, kadınların da mokrat Parti ile Yeşiller Partisi1 SHP'de yarı yarıya temsil edilnin yaptığı koalisyonda kadın mesi gerektıği görusünde oidu Mersiırde olaylı kongre Dava MERStN (Cumhuriyet) SHP Mersin Merkez tlçe Kongresi'nde Baykala Hüseyin Toksoy'un listesi 92 oy farkla kazandı. seçim sonuçlanm protesto eden sol kanat ve Mersin Belediye Başkanı Kaya Mutlu'nun taraftarları, "ANAP kazandı" sloganlarıyla protesto etti. Olaylı geçen kongrede, SHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Denizli Milktveküi Adnan Keskin Divan Başkanlığı yaptı. Olaylan yatışurmak isteyen Keskin, sol kanat taraftarlannca yuhalandı. Geçen şubat ayında önseçimle göreve getirilen Bora Yonünuu'ın başkarüığındaki SHP merkez ilçe örgütünün görevden alınması sonucu dün olağanüstü kongreye gidildi. Kamer Sineması'nda yapılan kongrede divan başkanlığına SHP Genel Sekreter Yardımcısı Adnan Keskin seçildi. Sol kanat ve Kaya Mutlu taraftarlannca yuhalanan ve divan başkanlığı protesto edilen Kaya Keskin salonda sessizliğin sağlanmasını istedi. Konuşmasında kimsenin adayı olmadığını, kongreyi tarafsız yürüteceğinı belirten Keskin'in sözleri, "Atama ile gelenler bize hiikmedemezler, divan başkanlığımzı kabul etmiyonız. ANAP'lüar SHP'li olamaz" sloganlarıyla kesildi. Salonda gerginliğin artması üzerine Adnan Keskin hemen seçimlere gecilmesi için oylama yapmak istedi. Bu arada söz isteyen soi kanat ve Mutlu ekibinin adayı Galip özkan'a önce söz vermeyen Keskin, özkan'ın bavayı yumaşatıcı konaşma yaparagım" belirtmesi üzerine konuşmasına olanak tanıdı. özkan'ın salondaki gerginliği yumusatıcı sözlerinden sonra bu kez Baykalcı Hüseyin Toksoy da divandan söz istedi. Toksoy'un konuşması sırasında da yuhlamalann sürmesi üzerine secimlere geçildi. 405 delegenin oy kullandığı seçimde Hüseyin Toksoy'un listesi 92 farkla kazandı. SHP'de Kaya Mutlu taraftarlan ile genel merkezciler birbirine girdi Dikili'de konuşması yasaklanmıştı ASYA ÇOCUKLARI açacağım ğunu söyleyiverdi. İnönü şöyle dedi: "Biz de 10 yıl içinde parlamentodaki kadın mllletvekillerimizin sayısmın erkeklerle yarı yarıya olmasım hedetliyoruz. Belediye meclislerinde, belediyelerde, gruptarda ve parti yönetimlerinde de hedefimiz budur". Bu sözieri duyan dinleyici kadınlar alkışlamaya başladılar. Bir kadın "10 yıl bekleyemeyiz hemen istiyoruz" diye süreyi beğenmedığini ortaya koydu. Bu arada İnönü'nün konuşmasını dinlemekte olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur da Cumhuriyet'ten arkadaşımız Türey Köse'ye "Bak gördün mü İnönü'nün bu sözlerinl ne kadar diyordu. Akşam İnönü onuruna verilen yemekte SHP'li erkek milletvekillerine kadınların parlamentoda yüzde 50 oranında temsil edilmesı görüşünü nasıl karşıladıklarını sorduk. İzmir Milletvekilf Veli Aksoy, SHP'nin kadın milletvekıllerinin zaten izmir ilinden çıktığına dıkkat çekti. Bu görüşü kendisinin de desteklediğinı belirttı. Necar Türfccan da kadınların eşit oranda temsilini destekleyenlerdendi. Diğer bazı milletvekıllerı ise yanıtlarını şaka yollu ve "aman böyle sey, birden bire sorulur mu, bari alıştıra ahştıra söyleyin" gibi yanıtlarla geçıştırmeyi tercih ettiler. SHP Parti Meclisi üyesi Ayla Akbal da yüzde 50 oranımn hemen bugünden yarına tanınmasının erken olduğunu ancak zaman içinde mutlaka bu orana ulaşılması gerektiğini savunuyordu. Böytece İnönü 10 yıllık bir hedef koyarak kadınları SHP'de politika yapmaya davet etmiş oldu Erkek polıtikacılar dikkat, kadınlar geliyor... N Ü V t T TOKDEMİR ZAFER AKNAR DtKtLt 4. Dikili KültürSanat Festivali'nde önceki gün yapılan "Kıbns Politikası" konulu panelde konuşması yasaklananlardan CTP Genel Başkanı Özker Özgür, konuşmasını yasaklayan tüm yetkili organlar hakkinda dava açacağıru söyledi. özgür, dün Balıkesir Barosu Başkanı Turgnt tnal'a dava açma konusunda vekâlet verdi. Bu arada yine konuşması yasaklanan Kıbns Toplumcu Kurtuluş Partisi Genel Başkanı ve Lefkoşa Belediye Başkanı Mustafa Akıncı, yaptığı yazıh açıklamada, "Halbuki Kıbns'ı Kıbnshlann ea çok konuşması gereken günler yaşamaktayız. Konuşmaya, tarbsmaya ber zamankinden çok gereksinmemiz var" dedi. CTP Genel Başkanı özker özgür, bu konuda şunlan söyledi: "Biz, an» muhalefet partisiyiz. Yann iktidara gelirsek ve Türkiye'de de ANAP ve Sayın Genel Başkanı Turgut Özal muhalefet olursa ve ana muhalefet lideri ohırak KKTC'de konuşmak isterse biz bunu yasaklayacak nuyız? Bu size ne kadar sacma geliyorsa, bize de konuştunılnanak o kadar saçma geliyor." şiddetle alkışlıyorum" Cumhurbaşkanı Erdem 'i kabul etti Evren: TRT yayınları eleştirilebilîr Cumhurbaşkanı Evren TRT'nin yeni genel müdürü Kerim Aydın Erdem'e "TRT'nin yayınlanyla herkesi memnun etmesinin mümkün olmadığını" belirterek "önemli olan çoğunluğun memnun olmasıdır" dedi. lstanbol Haber Servisi TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem'i kabul eden Cumhurbaşkanı Kenan Evren, "TRT'nin yayınlanyla berkesi memnun etmesinin mümkün olmadığını" belirterek "Önemli olan çoğunluğon memnun olmasıdır" dedi. Cumhurbaşkanı Evren, dün sabah TRT Genel Müdürü KeMüdürlüğü'ne atanması nedeniyle Erdem'i kutlayan Evren, çalışmalannda başanlar diledi. TRT'nin içinden yetişerek mesleğin üst basamaklarına gelen birinin mesleğin inceliklerini daha iyi bileceğini söyleyen Evren, "Böyle bir genel mudür secUmesinin kunım açısından vararlı olacağım" söyledi. Cumhurbaşkanı Evren, kurumun Atatürkçülükten asla taviz vermemesi gerektiğini belirterek yayınlarda bu konuya dikkat edjlmesini istedi. Demokrasi gereği TRT yayınlannın eleştirilebileceğini anlatan Cumhurbaşkanı Evren, bu eleştirilerin haklılıgını ve haksızlığını kamuoyunun iyi değerlendirdiğini söyledi. TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem de farkh göriışlef ve kültür düzeyleri dolayısıyla kuruma yönelik eleştirilerin olabileceğini bildirdi. Erdem, dün aynca gazeteleri ziyaret ederek yöneticileriyle tanıştı ve sohbet etti. k m «• aaMsMn tjMı Asya'da iki büyük ulkenin yöneticisi Benazir Butto ve Rajiv Gandi. Birinın babası idam edildi, yıllar sonra kızı başbakanlığa getırıldi Obürünün ise annesi suıkastta öldurüldu, oğlu başbakan oldu. Gandı geçenlerde Pakistan'ı ziyaret etti ve babasının kızı ile annesının oğlunun bu yan yana fotoğrafı ortaya çıktı. Asya tipi demokrasi tarzlarında Itderlerin çocukları, fikirlerinden daha iyi bir simge olarak algılanıyor zaman zaman. Polis, olayyerindetatbikatyaptırdı 'Işadamını Baybaşın kaçırdı '\asak Oyunlar' için TRTden tazminat istemi Kültür Servisi Geçen hafta içinde "Hıristiyanlık propagandası yapbgı" gerekçesiyle yanda kesilen "Yasak Oyunlar" filmi için TRT'den yeni bir tazminat isteminde bulunuluyor. Güngör Dilmen, Prof. Türkân Saylan, Beklan Algan, Cengiz Bektas, Dr. Ozden Murtazaoglu, A.Turan Cem, Deniz Balantekin, Canan özn, Ramazan Paydaş, Fiisun Erten ve Şehrazat Çaluroglu inızalı "manevi tazminat istemi" dilekçesinde Avukat Ruhsar Erten her bir müvekküi için 2 milyon 1 lira istiyor. Dilekçede Rene Clement'ın "Yasak Oyunlar" adlı fılminin aniden yanda kesilmesinin, "Anayasa, TRT Yasası, TRT'nin ana ilkeieri ve hukukun genel kurallanna aykın olduğu" belirtiliyor. Aynca programda sadece açıklanmış fılmin kesilmesi, kesilmeye gerekçe olarak vatandaşlardan gelen tepkinin bahane edilmesi, bu işlem tamamen keyfı nitelikte olduğu halde, kamuoyundaki tepki üzerine TRT Genel Müdürü'nce özür dilenmesi, ancak fılmin yeniden gösterileceği konusunda bir karar açıklanmaması suretiyle bu keyfı tutumun şürdürülmesi gerekçe gösterilerek izleyicilerin "acı duydugu" ve "incitildigi" ileri sürülüyor. Dilekçede imzaları bulunan 11 kişiye 60 günlük yasal süre içerisinde 2 milyon 1 'er lira ödenmezse TRT Genel Müdürlttğü hakkında dava açılacak. TRT Genel Müdürlüğü'ne geçen hafta içinde de Avukat Ali Turgan bir dilekçeyle başvurmuş ve aynı gerekçderle 2 milyon 1 lira manevi tazminat isteğinde bulunmuştu. Dikili KültürSanat Festivali dördüncü gününü doldururken, düzenlenen söyleşiler, pandler ve halk geceleri büyük ilgi görüyor. Festivalde Prof. Dr. Yakup Kepenek "Ya tstikramznk Ya Demokrasi" konulu konferansında, "Türkiye demokrasiden uzaklaştıkça daha büyük bunalımlara, çöküntüye ve yıkıma sarüklenitstanbul Haber Servisi İşa güçlük çektiği kaydedildi. Cesim yüzleştirileceği öğrenildi. Ancak, yor" dedi. önceki gün yapılan "Kıbns Podamı Cenap Arzan'ın, geçen yıl Alagöz'ün öldürülmesinin ardm Arzan'ın tedavi amacıyla Aksoy Kabataş Setüstü'nde öldürülen dan amcaoğlu tsmail Alagöz'ün Hastanesi'nde yatması nedeniyle litikası" konulu paneiin yöneticisi dövizci Cesim Alagöz'e olan yak alacaklan tahsile başladığı öne sü • yüzleştirmenin birkaç gün sonra olan Demirtaş Ceyhun, Kıbnslı laşık 2 milyar liralık borcu yüzün rüldü. tsmail Alagöz'ün geçen cu yaptınlacağı belirtildi. Aynca, parti genel başkanlarına getirilen den kaçınldıgı öne sürüldü. Po martesı gunu, Kalamış Yat Lima Cenap Arzan'ın polise verdiği ilk konusma yasağının demokrasıyi lalis yetkilileri, kaçırma eyleminin, nı'na arkadaşlanyla birlikte gel ifadderde Baybaşın ile Akkoç'u sıtlayıcı bir yöntem olduğunu vuruyuşturucu kaçakçüığından bir diği ve Cenap Arzan'ın yatında tanımadığını söylediği öğrenildi. gulayarak "Böyle bir söyleşinin yöneticisi olmak zor bir olay. Bir süre cezaevinde yatan ve iki ay kendisiyle bir süre görüştüğü idtstanbul Asayiş Şube Müdürü tek konuşmaası olan panel, olsa önce tahüye olan Hüseyin Bayba dia edildi. Arzan'ın Cesim Alaştn ile adamları tarafından ger göz'den aldığı paranın hepsini Basri Çiftçi, en geç önümüzdeki olsa >alnızca Türkiye'de ohır" diçekleştirildiğini belirttiler. Bu ara ödemesinin mümkün olmadığını pazartesi günü olayın çözüieceğini ye konuştu. da, kaçınldıgı kişilerce tartakla belirtmesi üzerine yattan alınarak belirterek şunlan söyledi: Çamlaraltı'nda düzenlenen ve nan işadamı Cenap Arzan, dün Ataköy 9. Kısım A15 A Blok 6 "Çahşmalanmıza ilk olarak öğle saatlerinde Mecidiyeköy'deki numaralı, lsmail Alagöz'e ait eve Kafaunıs Yat LJmam'ndan başla SHP PM üyesi Prof. Dr. Yakap Kepenek'in kaüldığı "Ya DemokAksoy Hastanesi'ne yattı. getirildiği belirtildi. dık. Çünkü, gözalbna aldığımız rasi Ya Istikrarsızlık" konulu limandaki iki göreviinin ifadele konferans da büyük ilgi gördü. Edinilen bilgiye göre, işadamı tstanbul Asayiş Şube MüdürlüCenap Arzan, yaklaşık 2 yıl ka ğü yetkilileri, Cenap Arzan, lsma rinde, Hüseyin Baybaşın ile Ce4.'Dikili KültürSanat Festivadar önce Cesim Alagöz'den 1 mil il Alagöz ve Hüseyin Baybaşın üç •ap Arzan'ın birbirierinin yatına yar liranın üzerinde parayı deği lüsü arasındaki soruları yanıtla gidip geldiği yer alıyor. Bunlan li'nde bugün Politik Göçmenler şik meblağlar halinde aldı. Kısa maya çalışırken, şubeye bağlı dikkate aldık. Cenap Arzan ı ka ve Göçmen tşçiler' konulu panelsüre sonra, Cesim Alagöz'ün Ka ekipler, Hüseyin Baybaşın ile ar çıranlardan biri, Hüseyin Bayba le "Yümaz Güney Sinemasa" kobataş Setüstü'ndeki döviz büro kadaşı Ali Akkoç'u önceki gece şın'ın yatında görülmüş. Çok sa nulu Fılm söyleşisi gerçekleştirilesunda kurşunianarak öldürülme Arzan'ın bulunduğu Ataköy'de yıda kişinin ifadesini aiıyonu. cek. Gece saat 19.00'da Cumhusiyle, paranın tahsili gecikti. ki eve götürerek tatbikat yaptır Kaçırma olayının büyük bir ola riyet Kitap Kulübü'nde Ugar İşadamı Cenap Arzan'ın geçen dılar. Polis yetkililerinden alınan sılıkla, kendi aralanndaki bir bu Mumcu, Ataol Behramoglu, kaynaklandıimı M.Taü Ongören, Recai Atalay kisüre içinde borcun çok az bir mik bilgiye göre, Hüseyin Baybaşın ve sumetten taplannı imzalayacaklar. tannı ödediği, gerisini ödemekte Ali Akkoç'la Cenap Arzan'ın sanıyoruz" dedi. ve Cengiztian Üçgün çittinin nikâhı, Adalar ilçesinin ANAP'lı Belediye Başkanı Recep Koç tarafından kıyıldı. Törende Başbakan Turgut özal ile eşi Semra Özal, nikâh şahıdı oldular. Nikaha, Devtet Bakanı Güneş Taner, Dışışleri Bakanı Mesut Yılmaz, Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, Çalışma ve Şosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut, Istanbul Valisi Cahit Bayar'ın yanısıra Sakıp Sabancı, Şank Tara, Üzeyir Garih, Alı Koçman, Erdoğan Oemirören ile çok sayıda davetli katldı. (Fotoğraf: Esat Pala) Başbakan Turgut Ûzal, ünlü işadamı Sefim Edes'in kcının Üzallar nikâh şahidi töreninde şafıiöik yapt. Fransa'da üniversite öğrenimi gören Elifnikâh Edes RAHATSU OLMASIHLAR Şentik süriiyor Ateş yakma yasağı nize girip ateşin başında kuruyor. İşte böyle bir ortamda Dikili Emniyet Amirliği'ne bağlı bir polis otosu da kumsalın arka yolunda dolanıp duruyor. Sonra birkaç polis. ellerinde telsizleri, gençlerin yanına geliyorlar: tün çevrede ateşler yanıyor." "Rahatsız oluyortarmıs, yeni verdi" "Kim rahatsız oluyormuş? Bu çevrede ev fılan yok ki, sadece çadırlar var." "Çadırda yaşayan rahatsız olmaz mı, ya çadırlardan birinde bir hasta varsa." "Yahu akşam akşam kafamızı bozmayın. Çadırda hasta olsa biz bilmez miyiz, biz tedavi de ederiz. Ne zamandan beri çadııiardaki muhtemel hastaları düşünür oldunuz." Bu arada gençlerin söylediği "Aldırma gönül aldırma" parçası giderek yükseliyor ve bir marşa dönüşüyor. Sonra gençler alkışlarla protestolarını yükseltiyorlar. Böylece bir iki gün önce festivale katkılarından dolayı plaketini de almış olan İzmir Valisi Nevzat Ayaz'a bağlı kaymakamın enıriyle mi; yoksa kendilığinden, gençleri rahatsız etmiş olmak için mi gelmiş bulunan emniyet kuvvetlerı ateş başından ayrılıyorlar. Gerekli rahatsızlığı verdiklerinden emin olmanın ufak sevinci içinde. 9 DİKİÜ'de Antur Motel'den başlayıp kilometrelerce süren geniş bir kumsal var. İri kumlu bu güzel kumsalda yazın gençler çadırlarını kuruyor, karavanlarda. uyku tulumlarında veya doğrudan kumların üstunde sabahlayanlar oluyor. Kumsalın özelliği, çok demokrat bir yapıda oluşması; geceleri de sahilde öbek öbek ateşler yakılıp çevresinde türküler söylenmesi. Civardaki inşaatlardan artakalan kereste parçalan ve ağaç kütükleri ile kocaman ateşler yakılıyor. Ateşin etrafına gençler iki üç sıra daire çevinyor. Mutlaka elinde sazı veya gitarı ile bir müzık yapan insan da bu ateşin çevresinde yer alıyor. Sonra akla gelen tüm türküter hep bir ağızdan söyleniyor. Bazen Türk musikisinin zor makamlarına kadar giden müzik zaman zaman devrimci marşlara doğru kayıyor. Civardaki bakkaldan alınan bir şişe şarap elden ele dolaştırılıyor veya iyi niyetli bir arkadaşları, karavanında çay demleyip getiriveriyor. Canı sıkılan, mayosunu giyip mehtapta de "Ateşi söndürün, ateş yakmak yasak!" "Neden yasak, bu sahilde her akşam herkes ateş yakıyor." "Yasak efendim, kaymakam bey emir verdi." "Ne zaman verdi, bak bü BADEMLI KOYU İZMİR'den HİKMET ÇETİIIKAW" SHP Günlüğü İZMİR SHP'li belediyelerde meclis uyeleri kendi aralarında post kavgasını sürdürürlerken şekere bir kez daha zam geldi. Şimdi tatlıcılar, kahveciler "zam isteriz" diye ayağa kalkacaklar. Bir süre sonra da fırıncılar, şoförler aynı istemle belediye başkanlarının kapılarını tıklatacaklar: Bizi unutmayın ha! SHP Parti Meclisi dün Genel Başkan Erdal tnönü'nün başkanlığındatoplandı. Gündem her ne kadar "erken seçim stratejisi"ni kapsasa bile, parti içi sorunlar daha ağırlıktaydı. Kartal İlçe, Siirt II Kongresi'nden sonra Diyarbakır İl Kongresi de II Seçim Kurulu'nca geçersiz kılınmıştı. Merkez yönetimi parti içi dengeleri bir yana bırakıp, "benden olmayana yaşam hakkı yok" yöntemiyle il ve ilçe yönetimlerinde ipleri tam anlamıyla ele geçirmek gibi bir yanlışa sürüklenmenin faturasını ödemeye baslamıştı. Bir yandan erken seçim, öte yandan merkez yönetiminin parti içinde bir kanadı yok etme eylemi... Her yörede görülen, belediye başkanlyla il ve ilçe başkanının dişe diş savaşımı... 26 Mart yerel seçimlerinden hemen sonra başlayan bu kavga gıderek büyüyor; belediye meclisi üyeleri de işin içine karışınca iş çığrından çıkıyordu. SHP Parti Meclisi gündeminde erken seçim maddesi var, ama ağırlıklı olan konu, yeni ilçe olan yerleşim birimlerine başkan atanması. Genel merkez yöneticileri "erken seçimden" daha önemii sayıyorlar ilçe başkanı atamalarını. Erken seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için SHP'nin görüşü nedir? Bu soru şımdiye dek açıkça kamuoyuna yansıtılmadı SHP'nin cılız ve 'bekle gor' politikası seçmen tabanında eleştirilmeye bas düşüncesiyle oyuncak bebek gibi kurulan il lanınca SHP Genel Merkezi bir bildiri ha ve ilçe başkanları... zırlamaya karar verdi. imzaları önceden alırv Bu kavganın astl sorumluları parti tavanındı mılletvekillerınin. Atmayanların ise imza da. Bu konuda herkes aynı görüşte. lamalan için ilişki kuruldu. Hazır imzalara Parti içi çekişmelerde parti tabanını önemşimdi bir metin hazırlandı. Yakında kamuo seyen genel merkez, erken seçim ve cumyuna açıklanacak. Açıklamanın ne olacağı hurbaskanlığı seçim i için parti tabanına neda belli: den basvurmuyor? Onların görüşlerini, dü Erken seçim istiyoruz, Ûzal cumhur şüncelerini almak gereksinimini niçin duybaşkanı seçilemez... muyor? Oysa ANAP iktidarının yerel yönetimlere Başta belirttiğimiz bir önemli konu yerel uyguladığı ekonomik kıskaç hızla sürerken yönetimlerdi. Özellikle belediye meclis üyeSHPTılerin birbırlerıni yemelerı, ıçe dönuk | e r j n j n k o n u m u . Kendi çıkar iliskiterini ön hesaplaşmalara ağırlık vermeleri düşündü planda tutan meclis üyelerinin yaptığı işler, rücüdür. iltskiler nedense denetlenmek istenmiyor. Bu SHP lideri İnönü, siyasal iktidarın beledi yüzden yolsuzluk söylentileri datga dalga dayelere dönük uygulamalarını şöyle degerten ğılıyor. diriyor: Belediyelerin elleri kolları bağlı, borç diz ANAP iktidarı 26 Mart yerel seçim soboyu. Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çaknuçlannı içine sindiremiyor. Sindiremediği mur, Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na bir mekiçin de her türlü oyunu tezgâhlıyor. tup gönderiyor. Kendilerıne verilen paradan İnönü'ye bir soru: Örneğin ne gibi uygulamalar yapıyor? TEK borçlarına karşılık büyük kesinti yapıldığından yakınıp dert yanıyor: Yanıt: Şu kesinti biraz insaflı olsun... Bizim yerel yönetimlerde iktidar olduOlur mu hiç? ğumuz yörelerde ayrılmış ödenekleri ortadan kaldırıyor. Partizanca bir uygulama o iktidaAmaç, SHP'li belediyeyi yurttaşlarla karşı rı felaketlere götürür. Halkımız partizan yö karşıya getiımek değil mi?.. neticileri cezalandınr. Sayın Özal bunu an Onun için, vuracaksın belediyelerin belilamak istemiyor. ne tırpanı. Vuracaksın ki, bir daha ayağa kaVANAP iktidarının ekonomik kıskacı İmar kamasın. Yasası'y'a başlıyor; şeker, elektrik, akaryaTüm bunlar olurken 1988 yılında 110 milkıt zamlarıyla sürüyor. Belediyeler de bu te yar cırosu olan TANSAŞ, "kültür etkinliği" adı mel maddelere göre İnönü'nün deyişiyle arönda konserler düzenliyor. Biletler 1015 bin "ücret ayarlaması" yapıyor. lira. Halk için değil mi, helal olsun! iyi de, tüm bunlar olurken SHP'deki bu iç İki sanatçının bu etkınlikten cebine kaç çekişme, kavga niçin oluyor? ? milyon girecek, "organizatör dost" ne kadar Asıl sorun burada yatıyor. Birbirini sevme kazanacak, onu da bir açıklasalar bari. yen yöneticiler, adam kayırmalar, her beleBelki ödeyecekleri vergı belli olur. diye başkanının karsısına "bizden biri olsun" Halkçı belediyeler halka açtk değil mi? Betonlaşmadan turizm EGE ve Akdeniz kıyılarında dığı yerler bulunuyor. Henüz turizmin kirletmediği el değmemiş, betonlaşmamış deniz kıyısı kalmadığını düşü bir şirin köy de Dikili yakınlarınnenler yanılıyorlar. Ne kadar daki Bademli Köyü. Çınar betonlaşma olursa olsun kıyıla ağaçlarının gölgesindeki köy rımız o kadar geniş ve detaylı kahvesinde yerlı ve yabancı tuki yine de kimselerın uzanama ristler ile köyluler birlikte koruk suyu veya ayran içiyorlar. Daha sonra yerli turistler Deçemko koyundaki çadırlarının başına gidiyoriar. Buraya genellikle Soma maden işletmelerinde çalışanlar geliyor. Ama zeytinlikler arasında saklanmış bir başka köy var ki keşfine doyum olmuyor. Bergamalı bir ailenin dedelerden kalmış zeytinlikleri akılcı şekilde turizme açılmış. Zeytinlikler arasında denizin turkuaz rerv gi göründüğü bir koy bulunuyor. Ailenin küçük çocuğu Ttğin Er, yıllarca yurtdışında yaşadıktan sonra Türkiye'ye dönüyor ve bu güzel koya bir araba yolu açıp bir de lokanta kuruyor. Ancak kıyının betonlaşmasına karşı olduğu için, deniz kıyısını doldurmuyor. Gelip konaklamak isteyenler için Bademli Köyü'nün içinde pansiyon odaları ve kiralık daireler içeren bir konaklama tesisi yapıyor. Bademli'de kalanları servisle kıyıya getirip götürerek hem deniz ve güzellikleri tattırıyor, kumsala masalar kurarak barbunya balıkları pişiriyor, hem de kıyıları betonlaştırmadan turizm yapıyor. Bu arada bürokrasiden çektiklerinı de acı acı anlatryor. Turistik yatınmı kendisi finanse edip bir kuruş kredi almadığı halde turistik belge almakta nasıl zorlandığı ayrı konu. Keşfe çıkanlar için Ege kıyıları gizemli köşeleri ve koylan ile yine de çeşitli olanaklar •çeriyor. SAHATÇILAR DIKIU'DE Geceyansı etkinlikleri SANATÇI m i lletvek i I i ArrfSağsazını arabasının bagajında taşıyor. Gecenin belli bir saatinde çevresinde toplaGurt)uz nıp sazı ile seLivaneli Sağ sini dinlemek isteyenler ısrara kiyorlar. Erken yatanlar uyumabaşlayınca cebinden arabanın ya gidip el ayak çekildikten sonanahtarlarını çtkarıp bir gencin ra bir grup insan sanatçıların eline tutuşturuyor. çevresini alıyor. Bir akşam Arif "Git hele şu benim sazı al Sağ, Zülfü Livaneli, Sadık getir gardaş." Gürbüz bir masa etrafında buGenç delikanlı soruyor: luşuyor. Biri çalıyor öbürü söy"İyi de araba nerde, plaka lüyor, sonra o çalıyor diğeri söylüyor. sı kaç?" Arif Sağ gülüyor: Bir diğer akşam bu kez Ha"Yahu bu da sorulur mu, işte Arif'in A'sı, Sol kanadın le Gür güzel sesi ile türküler söylüyor. Arif Sağ sazı ile eşS'si, bul hele şu sazı." lik ediyor, orada bulunanlar neSaz getiriliyor, dinleyenler feslerini tutmuş dinliyor. öbekleniyor, sesler kesilıyor, saz konuşmaya başlıyor. Denizin fısıltısı Arif Sağ'ın Dikili'de toplanan sanatçılar sazına, Hale Gür'ün sesıne kagecenın belli bir saatinden son rışıyor. Şu sıralarda Dikili'de gera çevrelerine müzik ziyafeti çe celer böyte yaşaniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle