18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1973 demokrasi tatbikatları 1402'dekinde olduğu gibi 1973 Ankara Savaşı 'nda da kazanan bulunmamaktadır. Gerçi iki büyük partinin liderleri Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit, Orgeneral Gürler'in cumhurbaşkanı seçilmeyişini demokrasinin zaferi diye yorumlamak istemişler ve bu yönde demeçler vermişlerdir, amaortada, hiç hesapta yokken cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Oramiral Fahri S. Korutürk dışında kazançlı çıkan hiçbir kişi veya kurum yoktur. 6 1973'te cumhurbaşkanlığı koltuğu için çeşitli güçler arasindaki mücadeleyi farklı şekillerde adlandırmak mumkün. Kanımca en uygunu, bir gazetenin yorumundan esinlenerek "devlel savaşı" demek. Her ne kadar savaş sözcüğü, tanktop gibi silahları, askeri birlik vb. ile bombalanmış kentleri çağrıştırırsa da, ikiden çok oyuncunun aynı anda birbirine karşı oynamaya çalışırlarken öndeki 8 küçük taşını yitirenlerin ölmüş sayıldıkları bir oyuna savaş denebilir. 28 TEMMUZ 1989 DtZt YAZI CUMHURİYET/7 Çankaya Krizleri araştırması Or Hikmet Özdemir'in cek parlamenterlerin çağrı, bir politikaanın deyişiyle "mart koması"na tutulacaklardır. Mart komasında bir kısım basın, sıkıyönetim ve TRT'nin tutumu aynı doğrultudadır: Gürler'in cumhurbaşkanı seçilmesi için TBMM'ye psikolojik kuşatma uygulama. Günaydın'ın başını çektiği fanatik Gürlerciler, Yeni Halkçı ve Yeni Gün gazeteleri ile haftalık 7 Gün Dergisi kuşatmanm başındaki güçlerdir. Cumhuriyet de Gürler'i destekleyen bir politika izlemektedir. Cumhurbaşkanlığı için tek adayın Orgeneral Faruk Gürler olduğunu, AP lideri Demirel'in direnişine devam edip etmeyeceğinin ise belli olmadığını yazan Günaydın, Cumhurbaşkanı Sunay' ın 'Parti liderleri ile yapdğı görüşmeler sonunda, mümtaz halefimin TBMM'den büyük çoğunlukla seçilecegi kanatine vasıl oldum' dediğini aktarmaktadır. Günaydın'da Necati Zincirkıran; "(...) Güçlii bir cumhurbaşkanı adayı olarak bugün Orgeneral Faruk Gürler'den başka desteklenecek kimse yok ortada... Aklı başında herkes 12 Mart Muhtırası'nın verildiği günden bu yana olan tutumu, demokratik parlamenter hukuk devleti prensiplerine olan samimi inancı, Atatürk ilkelerine bağlılığını bildiği Gürier'i cumhurbaşkanı görmekten büyük memnunluk duyacaktır." şeklinde yorum yaparken yazı başlığında da tehdit edici bir usulü tercih etmiştir: "Ordu ile Oynanmaz!". Günaydın'da çıkan bir başka haber, Gürler ailesi hakkındadır: "Faruk Gürler ve eşi, evliliklerinin 40. yıldönümünü Çankaya'da kutlayacaklar." Ankara Savaşı 14O2'de Timur ve Yıldınm arasindaki Ankara Savaşı'nda olduğu gibi, 1973'teki Ankara Savaşı'nda da kazanan bulunmamaktadır. Gerçi ilrt büyük partinin liderleri Suleyman Demirel ve Bülent Ecevit, Orgeneral Gurler'in cumhurbaşkanı seçilmeyişini parlamentonun zaferi diye yorumlamak istemişler ve bu yönde demeçler vermişlerdir ama ortada, hiç hesapta yok iken cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Oramiral Fahri S.Korutürk dışında kazançlı çıkan hiçbir kişi veya kurum yoktur. Türk Parlamentosu'nun Genelkurmay Başkanı Orgeneral Gürler'e direnmesine bakaıak, Türkiye'de parlamentarizmin usulüne uygun şekilde işletildiği, sivilasker ilişkileriru düzenleyen mekanizmaların "olması gereken" duruma dönüştürülduğü ancakiddia olarak söylenebilir. Öte yanda, bir önceki cumhurbaşkanı seçimi için Orgeneral Cevdel Sunay'ı Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa ettirip övünerek aday yapanların bir başkası aynı yolu denemek isteyince "milli irade" edebiyatı yapmalan ve birden sivilleşmeleri kolay anlaşılır bir durum olmasa gerektir. Silahlı Kuvvetler Partisi 1973 cumhurbaşkanı seçiminde en önemli yan, parlamenter sistemde yeri olmayan, faİcat 1960'lar Türkiyesi'nde reel olarak siyasctin başrol oyuncusu bir gücün, ordunun, bir «Bğer anlatımla Silahlı Kuvvetler Partisi (bun Turttiye Cumhuriyeti'nin 6. cumhurbaşkani seçilen Fahri Koruturk dönemfn Genelkurmay Başkanı Semih Sancaria birlikte Çorlu'da 3. KoiorrJu bırliMerinı öenetHyor. dan böyle SKP kısaltması ile anılacak) denilebilecek bir başka partinin varlığıdır. 12 Mart 1971 askeri mudahalesinden sonra girilen döFaruk Gürler'in cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıkan Adalet Partisi'nin orduyla ilişkileri nemin bir askeri yönetim olduğu, o dönem sürerken yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde bir ölçüye kadar askeri etkinin normal karşılanması gerektiğj şeklindeki değerlendirme, itiraf edilmeli ki safça olacaktır. Seçime 1 hafta kala Cumhuriyet'in "Olaylann Ardındaki Gerçek" sütunundaki yorum şöyledir: "Gürler'in seçilmesi şimdiden gerçekleşmiş sayılabilir. (...) Silahlı Kuvvetler'in doğrudan doğnıya benimsediği aday dışındaki kimselere yönelmek mantıkla bağdaşır iş değildir. (...)" "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bundan böyle bir sürpriz beklemek yamltıcı olur." Gürler cephesinin bir başka organı Yeni Halkçı'nın 9 Mart 1973 günlu başlığı biraz edepsizcedir: "Demirel Hâlâ Konuşuyor." 'Genel İrade Cumhurbaşkanhğı Sorununu Çözecek.' Yeni Halkçı yazarlarından Müşerref Hekimoglu, 1961 Anayasası'na aykırı talepler savunma v a kadar işi vardırmıştır. Müşerref Hekimoğlu'na göre, cumhurbaşkanı seçimiyle birlikte kontenjan senatörleri de istifa etmelidir! lstanbul basımnda Gürler karşıtı cephenin mucadele bayrağı konumundaki Yeni Asya'dan söz etmek gerekmektedir. Seçime birkaç gün kala; "Devlet Başkanını Kim Sececek?" "Demokraside Halk Konuşur." şeklinde başlıklar ile direnişini sürduren Yeni Asya, seçimden önceki gün, mükemmel bir eleştiri örneği verecektir. Ahmed Şahin'in sutununda, halifelik için yapılan ilk seçim anlatıldıktan sonra, 1973 cumhurbaşkanı seçimı ile bağlantı kurulmak istenircesine şunlar yazılmıştır: " 1 Hazreti Ebu Bekir, Resulüllâhın neslinden olmadıgı halde Müslümanlar onu seçmişlerdir." (...) "2. (..) seçimi Bcni Saide Meydanı'nda herkesin gözleri onu nde hur ve serbest olarak yapmışlardır." " 3 . Seçimin başında ve sonunda kimse kimseyi tehdit elmemiş neticeyi önceden tayin etmediği gibi, sonunda itirazda bulunmamıştır." Orgeneral Gurler'in cumhurbaşkanı adaylığına karşı tutum alan ve seçilmesini istemediğini "Sayın Gürler'in cumhurbaşkanı olması ru istemiyoruz" diye açıkça yazan tanınmış bir Babıâli mensubu, Bediî Faik'tir. 1960'lann askerlere yakın gazetecisi, Dunya'daki köşesinde 1966'daki asker aday Cevdet Sunay ile Faruk Gürler'in karşılaştırmasını yaparak, ikisini taban iabana zıt bulınakta ve Gürler'in cumhurbaşkanı adaylığına olumsuz bakmaktadır. Trajik gun gelmiştir. 13 Mart 1973. Anayasaya göre TBMM, yeni cumhurbaşkanı seçme görevi için birleşik toplantı yapacaktır. CHP lideri Bülent Ecevit, günun sabahındaki parlamemo binasım şöyle anlatmaktadır: "Cumhurbaşkanı secimi yapılacağı gün. sabah grup toplantımız vardı saat 10.00'da. Ve bu konuyu müzakere edecektik. Meclis'e yaklaştığımda şöyle bir durum gördüm: Büyük Millet Meclisi askeri birliklerle ve silahlarla çevriliydi. Meclis'e rahmetli Gürler'in bir yakınından, yeğeni miydi, oğlu muydu halırlamıyorum, ondan başka sivil giyimli tek kişi alınmıyordu. Yakın gazeteciler vardı sivil giyinmiş olarak. Fakat Meclis'in girişi, koridorları tıklım tıklım >üksek rütbeli generallerle, subaylaria dolu>du. Hepsi gelmişlerdi. Nitekim sonradan Meclis açıldığında da butün balkonlann yine yuksek rütbeli generallerle ve subaylarla doldurulmuş olduğunu gördük.Koridorda hangimizi görseler, bazılan nezaketle, bazılan ağır dille, gerektiğinde tehdit ederek veya benim odama telefon ederek baskılarda bulunuyorlardı. Ve belli bir tutum sergileniyordu." 13 Mart 1973 gunku oylama sonuçları: T. Anburun F. Gürler F. Bozbevli Gürler'in adaylığı 1973 başında, Genelkurmay Başkanı Famk Gürler'in adı cumhurbaşkanlığı makamı için geçtiğinde, "Gürier'in ordunun başından aynlmak islemediği, iistelik şeklen kontenjan se•atörlüğüne taraftar olmadıgı" söylentisi yapılmaktadır. Aradan gecen bir iki haftada orgeneralin aday gösterilmesi ihtimali artmış ve mart ayında kesinleşmiştir. Burada yanıtlanması gereken soru şudur: Acaba Gürler, 12 Mart 1971'den hatta daha öncesinden beri mi cumhurbaşkanı olmayı düşünmektedir? Yoksa olayların akışı mı onu bu noktaya getirmiştir? Birinci hale "evet" demek için elde kesin bir kanıt yok. Yalnızca bir iddia var, "12 Mart Muhtırası bir kişiyi devletin başına gecirmek için verildi" diye. Eski Başbakan Süleyman Demirel'e ait bu iddianın iki zayıf yanı bulunmaktadır. Kara Kuvvetleri Komutanı Famk Gürler'in 1. adam olması için neden 1973 man ayma kadar beklensin? öte yanda, madem boyle bir plan vardı, ordu parlamentoyu feshedeceğine dair muhtıra metninde yer verilen hükmu, Gürler'in seçilmemesi üzerine neden uygulamadı? Kaldı ki, orgeneral tam olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin resmi adayı da değildir. Kendisine bağlı bir general kliği ile 12 Mart 1971'den sonra kurulan hükümetlerde aslan payını alan Ferit Meten Turan Feyzioğlu çevresinin adayıdır. Böyle olunca, 12 Mart 1971 müdahalesi neden bir kişi için yapılmış olsun? Fakat, Orgeneral Gürler'in baştan cumhurbaşkanı olmayı düşünmediğine dair bir delil de yoktur. Eğer böyle bir isteği var idiyse, o günku koşullarda normal karşılanmahdır. 1961 örneğinde de görülmüştür ki, darbe lideri cumhurbaşkanı adayı olmaksa, bazeıı de 1966'da olduğu gibi Genelkurmay'dan açılan bir kapıdan sivil elbise ile geçirilen komutan cumhurbaşkanı seçilebilmektedir. Turgut Sunalp ve Eşref Akıncı gibi komutanlar ile birlikte, Kara Kuvvetleri Komutanı Semih Sancar'ın Gürler lehindeki faaliyetleri bilinmektedir. Çankaya Köşkü'nde 3 Mart 1973 gunü, Cumhurbaşkanı Sunay ve 4 komutanın goruşmesinde konuşulanlar, AP lideri tarafmdan tercih edilen bir Genelkurmay Başkanı adayı olarak Semih Sancar'ın durumuna açıklık getirecektir: "Bu toplantıda komulanlar 'nasıl bir cumhurbaşkanı' istediklerini yeni baştan dile getirmişlerdi. Özellikle Kara Kuvvetleri Komutanı Sancar'ın ne söylediği merak konusuydu. Ordunun, Çankaya'da 'mutlaka' bir 'asker' görmeyi islediğini söyleyen Sancar, sivil ve silik bir kişinin, Tiirkiye'nin içinde bulunduğu bu kanşık ortamda ordu ile işbirliği >aparak devlete sahip çıkamayacağı olasılıgından kaygı duyduklannı btlirtmişti. Ordunun 'bir parti adayı'na kesinlikle karşı olduğu bildirilmiş, Gürler'in adaylığı konusu yeniden ele alınmıştı." 'Bugün başka gün, dün başka gündü Demirel Sancar görüşmesi ilk önce AP lideri tarafmdan inkâr edilecek, fakat Genelkurmay Başkanı'mn doğrulaması üzerine "Bugün bir başka gün, dün başka gündü" şekli meşhur olan bir yanıtla kabul edilecektir. Demirel, Sancar ile yapacağı görüşmeye, gazetecileri atlatmak için yeğeni Yahya Demirel'in kullandığı araba ile gitmişti. Gürler'in cumhurbaşkanı adaylığına şiddetle muhalefet eden AP lideri Demirel ve çevresince geliştirilen önemli bir taktik, Genelkurmay ile temasın, yayılmak istenilen havanın tersi, hiçbir zaman kesilmemesine özen göstermektir. AP liderini destekleyen Hür Anadolu Gazetesi aracılığıyla Demirel seçmenlerine, " A P idarecileri Orgeneral Faruk Giirler ile göriişme yapmadılar" mesajı yanında "Sunay'la her şeyi görüştük" demektedir. Bundan şu sonuçlar çıkarilabilir: Birincisi, AP lideri, Genelkuımay Başkanı Faruk Gürler'i devreden tümüyle çıkartmıştır. Onun yakın çevresiyle, Orgeneral Akıncı ve Orgeneral Sunalp ile bizzat görüşmekte, fakat, Gürler ile kesinlikle göruşmemektedir. Kamuoyuna bunu duyurmaktadır. AP ileri gelenlerinden Şinasi Osma'nın sınıf arkadaşıdır. Bu tanışıklık, habcrleşme kanallarından biri olacaktır. Şoyle ki, thsan Sabri Çağlayangil, Tekin Anbunın veya S.Osrnan Avcı gibi adlar AP'ce teklif edilmiş, Silahlı Kuvvetler uygun bulmamışür. Gürler'in ayrılması üzerine Genelkurmay Başkanlığı makamına yerleşen Orgeneral Semih Sancar ile AP liderinin görüşme yapması, Demirel'in ordu ile teması kesmeme taktiğinin başarılı bir örneğidir. Demirel'in yakın çevresindeMustafa Özkan'ın evinde Orgeneral Sancar'ın talebi üzerine gerçekleştirilen görüşme, ilk önce AP lideri tarafmdan inkâr edilecek, fakat, Genelkurmav Başkan.'nın doğrulaması üzerine, "... Bugün bir başka gün, dün başka gündü" şekli meşhur olan bir yanıtla kabul edilecektir. Demirel, Sancar ile yapacağı görüşmeye gazetecileri atlatmak için yeğeni Yahya Demirel'in kullandığı araba ile gitmiştir. Adalet Partisi lideri Süleyman Demirel. Faruk Gürler'ı tümüyle devreden çıkartmıştı. Demirel, Gürler'in yakın çevresindekı Orgeneral Akıncı ve Orgeneral Sunalp'le bizzat görüşmekte, fakat Gürler'le kesinlikle görüşmemekteydi. Süleyman Demirel, Gürler klığı ile olan mücadelesi ile orduyu birbirinden ayrı tutmaya ve bu durumu orduya ve kamuoyuna açıkça duyurmaya özen gösteriyordu. 9 İkincisi, Sunay'ı ordudaki general kliklerinin zayıf başı olarak kabulünden dolayı "her şeyin görüşülebileceği" bir adam diye almaktadır. Belli ki AP, Gürler kliği ile olan mücaÜçuncüsü Sunay, cumhurbaşkanı sıfatı delesi ile orduyu birbirinden ayrı tutma ve nı taşımaktadır, böyle bir görüşmenin du bunuorduya ve kamuojruna açıkça duyuryulması taraftarlanna Demirel'i güçlendiren maya özen vermektedir. Üstelik katılmalabir tür "vazgecileroeyen adam" mesajı oi rın hiyerarşik bir düzeni yansıtması da camakta, moral vermektedir. AP liderinın en ba. Önce emekli subaylar, ardından genekritik gunlerde bile genelkurmay çevresi ile raller, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı, İzdiyaloğu sürdürebilme ve kanalları açmaya mir Sıkıyönetim Komutanı ve nihayet Milli çabaladığına bir başka örnek daha vardır: Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri olan orgeKara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgene neral... İlginçtir, AP lideri Süleyman Demiral Zeki Erbay örneği. Korgeneral Erbay, rel'in olağanustu dönemlerde emekli edilen dardan uzaklaştınlan Süleyman DemireFdir. Daha önce Gürler'i Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na getirirken isteksiz davranan Başbakan Demirel, "Komulanlar Muhtırası" verilmeden önce, 810 Mart 1971 gunlerindeki görüşmesinde çok güvenmeli ki, gazeteci dostu Cüneyt Arcayurek'e yemek üstüne kahve içerlerken şunları söylemek gereğini duymaktadır: "...Ben size bir 'iskelet' vereyim. Bu işi kanştıran Faruk Gürler. Eğer Tagmaç Geneikurmay Başkanlığı'nda kalırsa, Gürler emekli olacak. Eğer, Tağmaç giderse Genelkurmay Başkanlığı'na oturacak. Genelkurmay Başkanlığa bir otursun, sen o zaman gör, Gürier'in demokratik düzen yanlılıgı nasıl oİuraıuş?" Başbakan Demirel'in bu yorumundan yola çıkan Arcayürek, yapıtının bir yerinde "Özellikle 12 M a r l darbesi, Çankaya'ya kimin gidecegi savaşımından (mücadelesinden) komutanlara duyduğu ilgi 1980'li yıllarda da sürecektir. 1983'te Milli Güvenlik Konseyi kararıyla kapatılan Orgeneral Ali Felhi Esener Paşa'nın liderliğindeki Büyük Türkiye Partisi örneğinde olduğu gibi! Bir siyaset taktiği olarak olayın iki yanı vardır: Bir, parti kamuoyuna güçlülük mesajı vermektedir. Gerçekten, tanınmış şalısiyetlerin katılmalan partinin lehinde puan olmaktadır. 1946'da DP'nin, Milli Şef lsmet İnönü ve CHP'ye karşı büyük transferi Mareşal Fevzi Çakmak gibi. Bir de 1. Or7 Mart 1973 günlü oturumda Cumhuriyet Senatosu'nda yemin ederek senatörlük görevine başlayan Gurler'in yanında hep sivil giyinen bir albay dolaşmaktadır. Öraer Kasar adlı bu albayın, seçimden sonra cumhurbaşkanlığı başyaveri olacağı söylenmektedir. Orgeneral Gürler'in cumhurbaşkanlığına aday olmasının anlamına, Gürler ordudan ayrılmadan önce işaret eden Abdi İpekçi'nin şu değerlendirmesi ilginçtir: "Parlamenlo uyelcrinden göslerilecek bir cumhurbaşkanı ada)inın seçilmemesi, önemli bir sorun yaratmaz. Ama aday gosterilecek kişi parlamenlo dışındaki gorevinden sırf bu iş için istifa ettirilip senalor yapılırsa, hele bu görev Genelkurmay Başkanlığı gibi bir makam olursa durum değişir." "Poliıikacı" Gürler kimin adayıdır ve seçılmezse ne olur, sorusu artık gündemdedir. Bir defa bilinen şöyle bir gerçek vardır. Haftalık Devir'de ifade edildiği şekliyle; "Bu noklada (Gürler acısından H.Ö.) riskli ihtimallerin orlaya çıktıgı görülmekledir. Genelkurmay Başkanı gorevinden istifa eltiklen M>nra. parlamentonun lertihini Gürler Ithine kullanacağına dair bir vaadin alındığı ihlimali akla gelmişlir. Halbuki derginin baskıya verildigi peı>embe günü sabahına kadar ortada bu ihli du Komutanı Orgeneral Faik Türün ve Tuğgeneral Ali Elverdi örneklerindeki gibi partinin aleyhine işleyen, kamuoyunda prestij kaybına yol açan, seçim kaybettiren durumlar vardır. Ordu üst kademelerinde zirveye çıkabilecekken, önü tıkanarak kadrosuzluk vb. nedenlerle veya olağanustu dönemin askeri şefler kliğine yakın olamadığı için tasfıye edilenler açısından bir partiye katılma, politikaya atı'.mak ahlamına gelir ki, çoğu zaman, askeri şeflere kırgınlık belirtme veya duruma göre bir meydan okuma yoludur. male kuvvet kazandıracak hiçbir işarel gorülmemekte idi. Aksine ihtimal ibresi, parlamentonun tertihi tam saptanmadan Gürier'in islifa eltiği yönüne koymaktaydı." kaynaklanmıştı" diye yazmakta ve 1973 cumntıroaşkanı seçimini AP ve DemirePin "rötuıışı o!ar<sk kabul etmektedır. Bilindiği gibi rövanş aynı iki takım arasında oynanmak durumundadır. AP lideri eğer Süleyman DemirePin bir 12 Mart 1971 rovanşı duşünuyorsa, baştavrı ka bakımlardan da elverişli durumda bulunan Orgeneral Gürler'in cumhurbaşkanı adayı Orgeneral Faruk Gürler, ideal bir rakiptir. Şoyle kı Gürler, Kara Kuvvetleri Komutaolarak ordudan ayrılmasına buyuk umut bağlayan kişi ise 12 Mart 1971 muhtırası ileikti nı iken dayandığı Tumgencral Celil Gürkan gibi reformcu ve dinamik bir çevrenin desteğini yitirmiştir. Tümgeneral Gürkan \e arkadaşları 9 Mart 1971 operasyonu ile Silahlı Kuvvetler'den lasfıye edilmişlerdir. İkincisi, Gürler, Genelkurmay Başkanlığı'na geçmesinde başrolü oynayan Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Balur'un desteğine artık sahip bulunmamaktadır. Üçuncüsü, Gürler, Kara Kuvvetleri bünyesindeki Faik Türün ve Hamza Görgüç gibi önde gelen ordu komutanlarmca duşünce yapısı olarak kabul görmeyen ve guvenilmeyen kişidir. Istanbul'daki 1. Ordu'ya komuta eden Orgeneral Türün'un, GürlerBatur kliğine karşı açtığı mucadelede işkence dahil her yola başvurması buna açık bir kanıttır. Bu koşullar içinde, Gürler'in Genelkurmay Başkanlığı'ndan ayrılması herhalde en çok onun rakipleriııce istenilen bir gelişmedir demek, yanlış değildir. Çankaya'da Cumhurbaşkanı Sunay ile komutanların yaptıkları göruşmeden bir gun sonra Gürler, ordudan ayrılarak Milli Savunma Bakanı Mehmet İzmen'in istifasıyla boşalıılan kontenjan senatörlüğüne atanarak Cumhuriyet Senatosu uyeliğine geçecektir. AP liderinin bu gelişme üzerine verdiği demeç. "Mectisin baskıya ınaruz kalması rejimin cokmesi demektir" şeklinde oimuştur. Başbakan Ferit Melen ise, Gürler'in Genelkurmay'daki veda töreninde, yeni cumhurbaşkanını selamlar gibi konuşmak yolunu seçmiştır. 1. Tur 282 175 45 2 " 284 176 47 Senatör olduktan sonraki ilk demeçlerin 3. " 285 186 47 den her şeyin anayasa çizgisi içinde olacağını 4. " 276 200 48 ve Meclislerin özgur iradesine bağlı olduğuCüneyt Arcayürek, 4. turdan sonraki dranu, genel seçimin mutlaka 1973 yılında vapılacağını söyleyen Gürler, ekonomtk ve sosyal matik final sahnesini şoyle anlatmaktadır: "Parlamenlerler yavaş >a*aş Genel goruşlerini açıklamaya özen gö^ermektedir. Kunıl Salonu'ndan aynlırken, Gürier Tercunıan'da Rauf Tamer, Gurler'in dünbir eli oturduğu sıranın kapağı üzeya goruşu ile ilgili olarak şo> le bir istekte burinde. lek başına öyle kalmıştı." lunmuştur: "Çevresinde kimse yoktu. Yalnız"Yapmak bıediğim lek şe> şu, Fadı artık." ruk Gürler cumhurbaşkanı adayı. "Bir büyuk oyun sona crmisli. \ eTıpkı (îenelkıırma> Başkanı olduğu rilen sozlere karşın. Gürler en çok 200 gün gibi goruşlerini bazı vevrelere dcroy alabilmişti. Seçilebilmek için en hal belli elıneli ve Uonuıni/me kesinazından 118 oja daha gereksinimi likle kaı>ı oldugunu > ine açık seçik or\ardı." laya koyarak >iıı>i spekulas>onları "Giırk'r. kalktı. agır ağır >ürümeşimdiden onlemelidir. (•ıırullu\i' pa>e başladı. Artık. sadece birücnalörbuç bırakarak /amun değil. Nolıın du. " nıalum oyununu gclnıeyelim. Orlada "Kmekli bir orgeneral, bir senaciddi bir şc> \ar. I ıırki.M >eni ıiıınlor!" hurbaşkaııını )>(inul rahatlıgı ile alkı>"Koridoru vıkarken mırıldandı: lamak iMiyor." '...Baıiu »o/ ^erenle^e lukını/!' Buııunla bırlıklc ba/ı INIIMUII.II dışıııdj basııı \c yayııı oıu.uıkııı ile cumlnııbjşkaıııııı scçıncgörcvıni unayasaya gorc ycıınc gctirc SLRECEK Mart koması
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle