27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 HAZİRAN 1989 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR /SA£4JL GVLGEÇ Ismail Gülgeç, yıllık izninin bir bölümünü kullandığından, "Hayvanlar"ı yayımlayamıyonız. CUMHURİYET/5 Aya Irinfde îkî Rus Bugün ünlü piyanist Alicia de Larrocha AKM'de, Sovyet ikili Rudin ve Skanavi ise Aya Irini'de çalıyor. Cristina Hoyos ve topluluğunun flamenko gösterisi Açıkhava'da. Kiütnr Senisi 17. Uluslararası Istanbul Festivali'nde bugün ünlü tspanyol piyanist Alicia dc Larrocha'nın resitali Ataturk Kultür Merkezi'nde. tzmir Klasik Türk Müziği Korosu da AKM Konser Salonu'nda bir konser verecek. Çellist AJeksandr Rudin Vladimir Skanavi le piyanist Vladimir Skanavi'nin konseri ise Aya Irini'de. Ispanyol peşte'de Franz Liszt Plak Büyük dansçı Cristina Hoyos'un flamen ödülü, 1982'de Altın Şeref Mako topluluğuyla festivaldeki ikinci dalyası, 1983'te Michigan Ünivergösterisi de bugün Akçıkhava Ti sitesi Müzik Şeref Doktoru unvayatrosu'nda. nı ve kültüre katkılarından dolaBarcelona doğumlu Alicia de yı Ispanya'da "Premio Nacional Larrocha, ilk resitalini 5 yaşmda de Musica" unvanı verildi. verdikten sonra 12 yaşında MadDe Larrocha bugün AKM'de rid Senfoni Orkestrası eşliğinde vereceği resitakle Schubert'in 1 ve Mozart'ın bir piyano konçertosu 4 nolu "ImpromptıT'lannı ve la nu çaldı. 1965'ten başlayarak. majör sonatını, Albeniz'in AB.D ve Kanada'mn en önemli "Iberia" süitinden 3 parçayı ve merkezlerine 3 büyük turne ger Granados'un "Goyescas"ından 3 çekleştiren sanatçı birçok tanın parçayı yorumlayacak. mış orkestra eşliğinde konserler Bugün Aya Irini'de piyanist verdi. 1979'da Andre Prcvin yö Vladimir Skanavi'yle birlikte çanetimindeki Pittsburg Senfoni Or lacak olan çellist AJeksandr Rukestrası'yla çıktığı ABD turnesin din, 5 yaşında, ünlü Sovyet viyode "altın yıl"ını kutlayan De Lar lonselci Lev Evgrafov'la eğitim rocha, 1961'de Londra'da Pade görmeye başladı ve 12 yaşında rewski MadaJyasına, 1960 ve Concertino Prag Uluslararası Ya1974'te Paris'te Charles Cross rışması'nda ödül aldı. Üç yıl sonPlak Büyük ödüllerine, 1968 ve ra Leipzig Uluslararası Bach Ya1978'de Amsterdam'da Edison rışması'nda birinci olan Rudin, ödüllerine, 1974'te en yetkin so 1971'de Sovyet Cumhuriyetleri lo yorumu dolayısıyla, 1975'te de Yanşmasfndabirincilik, I978'de orkestrayla en iyi klasik yorumu Uluslararası Çaykovski Yanşmanedeniyle Granuny ödüllerine de sı'nda üçüncülük, 1979'da Ulusğer göruldü. lararası Cassado Yanşması'nda 1978de "Musical America" ikincilik ödüllerine değer göruldü. Dergisi tarafından yılın sanatçısı 6. Uluslararası Çaykovski Yanşseçilen Alicia de Larrocha, 1979 ması seçici kurul üyesi Andre Nayıünda da bugünkü programda da varra'nın, dereceye giremeyen en yer alan Granados'un "Goyes genç yarışmacısı için "Olağanüscas"ırun kaydıyla Alman Eleştir tii yaraücı yeteneği var" dediği menleri Plak Büyük Ödülü'nü ai Rudin, daha sonra 7. Çaykovski dı. Sanatçıya 1980 yılında Buda Yarışması'nda ikinci oldu. SovSchubert'in "Arpeggione" sonatını ve Cesar Franck'ın la majör sonatını seslendirecek. İspanya'nın unlu flamenko sanatçısı Cristina Hoyos ve Flamenko Dans Topluluğu'nun şenlıkte ikinci gösterisi bugün Açıkhava Tiyatrosu'nda. Gosterinin ilk bölümünde Georges Bizet'nin müziği eşliğinde koregrafisini Hoyos'un hazırladığı "Cannen"den bölümler, ikinci bölumde ise koregrafısini Manolo Marin'le birlikte Hoyos'un gerçekleştirdiği "Flamenko Düşleri" sunulacak. 17. ULUSLARARASIİSTANBUL FESTtVALİ I PİKNİK PİYALE MADRA HIZLI GAZETECt NECDET ŞEN Aleksandr Ruaın yetler Birliği'nde ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde resitaller, orkestralar eşliğinde konserler veren sanatçı, 17. yüzyıl bestecilerinden çağdaşlara kadar uzanan geniş bir repertuvara sahip. Ancak, eleştirmenlere bakılırsa, sanatçırnn duygusallığı, geniş düşünce dünyası, olağanustü sanatsal mizacı ve tekniği romantik bestecilerin yapıtlarında daha iyi ortaya çıkıyor. Moskova Konservatuvarı'nda Prof. Milstein'la piyano eğitimi gören Vladimir Skanavi, 1964 yılında birincilik ödülünü aldığı G.Enescu Uluslararası Yarışması için gittiği Bükreş'te ünlu kemancı Oleg Kagan'la tanıştı ve bu rastlantı sonucu KaganSkanavi ikilisi doğdu. KaganSkanavi ikilisi Bach, Beethoven, Schubert, Prokofiev, Franck, Debussy, Ravel, Bartok, Şoslakoviç ve Şnitke'nin sonatlarının yer aldığı birçok konser verdi. Aynı zamanda ünlü çellist Natalia Gutman'a da eşlik etmekte olan Skanavi, 16. Uluslararası Jstanbul Festivali'ne de katılmış olan kemancı Liana tssakadze'yle Ravel ve Şnitke'nin sonatlannı içeren bir plak doldurdu. Çok küçük yaşlarda dans etmeye başlayan Cristina Hoyos, 16 yaşında flamenkoda uzmanlaştı &EL3İH OİİL PE ve kısa bir süre sonra da N e * MİMOZA Ol£ASP\ York Dunya Fuan'nda yaptığı VA başarılı gösteriyle birlikte flamenMNPİM? ko dünyasında adını duyurmaya başladı. 1969'da ünlü dansçı ve koregraf Antonio Gades'le tanışan Hoyos, topluluğa katılarak Gades'in partneri oldu. 1974'te Gades'in Frederico Garcia Lorca'dan uyarlayarak sahnelediği "Kanlı Düğün"de başrolü üstlenen Hoyos, ertesi yıl Gades'in topluluğunun dağılması üzerine solo flamenko dans ettiği bir gösÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI teri sahneye koydu. 1978 yılında tspanya Ulusal Balesi'ne katılan Hoyos, 198O'de Gades'le yeni bir topluluk kurdu ve Carlos Saura'nın "Kanlı Dügün" filminde başrolü oynadı. Topluluk 198 l'de Antonio Gades ve Cristina Hoyos Balesi adını aldı ve büyük başan kazanan turneler gerçekleştirdi. Hoyos'un 1984'te rol aldığı Saura'nın "Cannen" filmi daha sonra sahneye de aktanldı ve Hoyos o güne kadar " E n tyi Cannen" olarak sanat uğraşındaki en övgülü eleştirileri aldı. 198588 arasında Saura'nın "Büyük Aşk" filminde Gades'le oynayan sanatçı, 1988'de Gades'ten aynldı. Hoyos, yeni kurduğu topAleksandr RudinVladimir luluğuyla yalmzca flamenkodan Skanavi viyolonselpiyano ikilisi oluşan bir programla ilk kez Ulusbugün Aya Irini'deki konserde lararası Montpellier Dans ŞenliBeethoven'ın sol minör sonatını, gi'ne katıldı. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHA* GÜRSES I <fîf*ıS£l P/£ 4îMlr«lKı5V... / 1 SANAT KULISI Capitole de Toulouse Ulusal Orkestrası'run Uluslararası Istanbul Festivali'ndeki ikinci konserinde Fransız Devrimi'nin 200. yıldönümünün coşkusuna uygun bir akşam yaşandı. Sahne önündeki çiçekler bile boydan boya mavi, beyaz ve kırmızı renklere boyanmıştı. Nitekim, konser de Hector Berlioz'un düzenlemesiyle çalınan Fransız ulusal marşı "La Marseillaise" Ue sona erdi. Ancak konserin en renkli kişisi, hiç kuşkusuz, şef Michel Plasson'du. Zaman zaman yerden bir metre havaya sıçrayan Plasson'un yüzünden olağanustü coşkulu mimikler hiç eksik olmadı. O kadar ki, Max Bruch'un keman konçertosunu orkestra eşliğinde yorumlayan devlet sanatçısı Suna Kan bile, Plasson'la göz göze geldikçe kendini gulmekten alamadı. FESTİVALDE Uçan Fransız BUGÜN H (A taturk Kültur Merkezı Büyük Salon, 21.30) / /, \ f|| > l | '"^* Alieia«teLarr«eha Kültur Merkezi Konser Salonu, 18.30) trinı, 18.30) tznlr Klasik Tnrk Mülgi Korosa (A tatürk A. RadiaV. Skaaavi (Aya Oistina Hoyos (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30) GARFIELD jm DAVIS YAREV TopMugm (Aya Irini, 18.30) Cristiaa Ho.vos (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30) Londra M*zart 3. ULUSLARARASI İZMİR FESTİVALI 2 0 0 kişiliksanatçı iopluluğu, Verdi'nin Tanrıya yakarışlarına Efes 'in görkemli ortamında kendini biraz dahayakın buldu. Pan flüt ustası Zamfir ise sevgi mesajları vermenin de ustası. ÜNER BİRKAN İZMİR Emmanuel Krivine; tkinci tzmir Festivali'ne Lyon Senfoni Orkestrası ile birlikte katılan bu genç Fransız yönetmen, kendisiyle söyleşimızde şöyle demişti bana: "Efes'i Antik Tiyatro'yu müthiş etkileyici buldum. Akıl almayacak güzellikle, büyıilu, dünyada bir benzeri daha bulunmayan, insanda esin uvandıran bir yer. İyi duzenlemelerle, yuksek düzeyde )aratmalarla çok önemli şeykr >aratılabilir orada. Sözgelimi, Verdi'nin 'buyuk' operalan, 'Reguiem'i gerçekleştirilebilir..." Bu sözlerin üzerinden bir yıl bile geçmeden, Efes'teki Antik Tiyatro'nun, insanda saygı ile karışık bir urperme uyandıran atmosferinde, gerçekten, bir Verdi Requiem'i dinledik (21 haziran çarşanıba). Viyana Müzik Dostları Derneği'nin Şarkı Birliği'ni, Alman yönetmen Erich Bergd'i, dört şarkı solistini, tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nı, sayıya vurursanız yaklaşık 200 kadar sanatçıyı bir araya getirmek için, olsa olsa, tstanbul Festivali'ni duzenleyen kadronun Izmir'dekilere el uzatması beklenrneliydi. Bu bakımdan, tzmir Festivali'ni "İstanbuldakinin Ege kıyılarındakı nzanbsı" sayan görüse hak vermemiz gerekiyor. Ne var ki o 200 kişilik sanatçı topluluğu kendini Guiseppe Verdi'nin büyük müziği ne, saygın bestecinin Tanrıya yakarışlarına, sanırım, biraz daha yakın buldu Efes'in benzeri bulunmaz ortamında. (İzin verirler, alınmazlarsa, "Istanbullu dostlanmtzdan biraz daha şanslıydık" diyebilir miyim?) Efes'in görkeminde Requieın' ler taşıyan bu son iki operadan önceki dönemin bir uzantısı saymak gerekiyor. Bu yüzden, "Requiem" için, "Aslmda opera gibi tasarlandığı, dinsel anlatımdan Dzak olduğu" yolunda eleştıriler yapıhyor. mezdim hiçbir zaman..." Jster opera niyetine dinlensin, ister din duygularını yansıtan, "sevgili ölü'Meri duşündüren bir eser sayılsın, Verdi'nin "Requiem"i, etki gücü çok buyuk olan bir eser. Efes'in huzur dolu havası içinde, bu etki olağanustü bir düzeye yükseliyor. Rumen asülı yönetmen Erich Bergel'in orkestrayı, koroyu, solistleri büyük bir ustalıkla kaynaştıran yönetimini överek söze başlamalıyım. Aslında, elindeki materyal için "birörnek, üstün kalite" nitelemelerini pek kullanamayacağım. Örneğin, ünlü soprano Eva Andor'u da Koreli mezzo Jin OkKim'i de Verdi yorumculan olarak ortanın üzerinde bulmadığımı, tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın bu eser için pek çalışma zamanı ayıramadığırun açık seçik belirdiğini vurgulamak isterim. Araa, önemli olan, butünluğun, anlatım birliğinin, etkileme gücünün sağlanmasıdır. Profesör Bergel, bu gucü taşıyan, damarlarında büyük müzikçilerin kanı dolaşan bir yönetmen. Tenor Horst Laubenthal tizlerde bir parca zorlanıyor, ama orta seslerde lirik rengiyle başarılı sonuçlar alıyor. Bas EmstGerold Schramm, dört solist içinde en çok göz dolduranı. Viyana Müzik Dostlan Derneği Korosu ise duyurulması en güç, fısıltılı seslerden, "forüssimo"la 6 Gerçekten, Verdi'nin, bu esere "Don Carios"tan, "Aida'Man esinli bölümler kattığı, "Lacrimosa" bölümünü ilkin "Don Carios"taki CarlosPhilip düosu olarak duşundüğü, sonra da opera metninden çıkarıp "Reqniem"e eklediği de biliniyor. Bu konuda, Verdi'nin ekinci eşi Ginseppina Strepponi'nin ünlü savunması da şöyle: "Mozart'ın, Cherabini'nin, daha nicelerinin, şu ya da bu nitelikte dinsel duygulanndan, anlatımlanndan soz edip duruyor insanlar. Bense, Verdi çapında bir sanatçının, ancak Verdi gibi yazması gerektiğini düşunüyorum. Kısaca, kendi duyuşlanna, yorumlama anlayışına göre... Onun dinsel göriışu ve bunu anlatma biçemi, yaşadığı günün damgasını taşımalı, özgun olmah. Besteci A, B, C'nin modeline göre yazma olasılığı söz konusu olsaydı, Verdi'yi bir Missa bestelemesi için desteklemeyi düşün ra kadar, bütün nüanslan ölçüyle verebilen, bütün renklen büyuk ustalıkla ortaya çıkaran, gerçek anlamda profesyonel (ama aslında amatörlerden kurulu), inanılmaz ustalıkta bir ses topluluğu. Istanbul DSO'nun, yer yer başarılı bir seslendirme sunduğunu, "Ttiba Minım"da özellikle bakır üfle me çalgılann etkili olduklaruıı belirtmek isterim. Özetle, Verdi'nin "Requiem"i, unutulmayacak bir "Efes Gecesi" yaşattı Izmir Festivali izleyicilerine. Romanyah unlü pan flut ustası Gheorghe Zamfir'i bir konser gecesi boyunca, saatlerce dinleyebileceğımi hiç düşünemezdim. Pan lüt, bu kısa borulardan oluşan, ilginç çalgı, keskin sonoritesiyle, TURK "klasik" ezgileri, değişik kılıklara sokan zorlamalarıyla, pek sevimli gelmiyordu bana. Ama, 20 haziran gecesi Kulturpark Açık Hava Tiyatrosu'nun yabancı seslerden arınmış, beğeniyle düzenlenmiş sahnesinde, Zamfir'in ve arkadaşlannın yarattıkları coşkulu muziği severek, beğenerek dinledim. Özellikle, cembaloda Jean Vladan'ın, kemanda Gulescu Nicolae'nin ustalıklarını övgüye değer buldum. Zamfir, belli ki büyuk bir usta; yalnız pan flütün sınırları içinde değil, topluca müzik yaratmanın, sevgi ve insancıllık mesajları vermenin de ustası. Üçuncü tzmir Festivali'nin değişik bir rengini oluşturdu Zamfir'le arkadaşları. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 27 Haziran HAVA FOTOGRAFÇIUGL. 1936 'P* BU6ÜM, Ö Ğ Ç./N ÇOK tAN "LOCtCHEeP 12. A " AMERİICAfJ UÇA<2t İLK UÇUŞUMU TAMAt/tLAMtÇTt. HAVA FOTOĞtSAFÇlLlĞf DENINCE İLK AtOJİ AOLAEOAN gfgl OLAN AVUSTT&İL YAU StDfJEY COTTTDA/, BU 'Ş£ 192O 'i.EeOE MEISAK SAgM/ŞTf, 1333'P4 JT ÛÛAJYA <=» 4 İ Ğü UÇAtC, İKİ MO7VGLU CJOTTOM'UM CJYLA 8U / f iÇrN COCtCHEEÜ 12/1 ' EN UYGUN 8ULOU Ç VE DUNYA KARIKATURUNDEN 1874 yılında, dostu ve hayranı olduğu yazar Alessandro Manzoni'nin ölumu dolayısıyla yazdığı "Requiem", Verdi'nin "Büyük Opera"larının havasını taşır. Büyük besteci, 1871 yılında "Aida" yı besteledikten sonra bu "Ölüler Duası"nı yaratmış. Sonraki yülarda ise tanı 13 yıl suskunluk dönemine girmiş. Son iki operası olan, Shakespeare uyarlamalan "Otello" ile "Falstaffın yazıldıkları Verdi'nin "Requiem"lve Zamfir Efes Antik Tıyatro'dasestendırilen Verdi'nin "Requiem"ininsolis8eriarasında Koreli yıllar, 1887 ve 1893. Bu anlamda, sanatçı Jın Ok (solda) da vardı Romanyah ünlü pan flüt ustası Gheorghe Zamfir (sağda) ise izmir Festivali'ndeki tekkon"Requiem"i, çok değişik özellık serinı Kulturpark Açıkhava Tiyatrosu'nda verdi. Dragos Anton / Romanya
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle