Katalog

25 HAZİRAN 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Tankerden petrol sızıntm NEfVPORT (AA) Yunan bandıralı World Prodigy adlı tankerin, ABD'nin doğu kıyısındaki Rhode Island açıklarında kayalara çarpması sonucu gövdesinde açılan delikten sızan petrol 5 millik bir alana yayıldı. Newport kenti açıklarmdaki stzıntının, denizdeki doğal yaşama zararlı olabiteceği ve aym bölgedeki yat limanını kirletebileceği belirtildi. ABD Başkanı George Bush, olaydan hemen sonra sızıntımn ne derece tehlikeli olduğunu belirlemek için bölgeye altı kişilik bir ekip gönderdi. Başkan Bush, mart ayında Alaska açıklannda bir süper tankerden denize 42 milyon litre petrol yayıldığında, ö'nlem almak konusunda geç davranmakla suçlanmıştı. ABD, Sovyetler'i yîne uyardı katli biçimde izliyoruz. Sovyetler Birliği ABD Dışişleri Bakanlığı Iran "a silah satışı konusundaki göriişiimüsözcüsü Margaret Tutwiler, zü iyi bUir" dedi. "Sovyetler Birliği'nin AP'nin haberine göre Tutwiler şöyle devam etti: "Sovyetler Birliği'nin uluslararauluslararası politikada bir rol oynamaya sorumlu davranmaya çalıştığı sı sahnede daha sorumlu destekleyen bir reçalıştığı sırada terorizmi birsırada Iran gibi terorizmi jimle işbirliği yapmasını anlamakta güçliik destekleyen bir ülke ile işbirliği çekiyoruz. Iran halen hem uluslararası terorizmi hem de rehin alma eyleralerini desyapmasını anlamak zordur" teklemektedir." dedi. ABD Başkanı George Bush, tran'la ilişDış Haberier Servisi Iran Meclis Başkanı Haşemi Rafsancani Sovyetler BirliğTne yaptığı dört günlük resmi ziyaretten sonra ülkesine dönerken ABD, Sovyet Iran yakınlaşmasından ve özellikle iki ülke arasındaki silah anlaşmasmdan kaygı duyduğunu yineledi. ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın önceki gün Sovyetler'in Iran'a silah satmasını hoş karşılamadıklarını belirtmesinden sonra dün de Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Margaret TutwUer, yaptığı açıklamada "Sovyettran itişkflerindeid geHşmeyi dikkonusundaki Iran'ın tutumunu da desteklediğini sözlerine ekledi. Siyasal gözlemciler, Rafsancani'nin Ayetullah Humeyni için ilan edilen 40 günlük resmi yas dönemi sona ermeden, Moskova'ya gitmesini Iran'ın bu ziyarlte verdiği önemin bir kanıtı olarak görüyorlar. Askeri uzmanlar Iran'ın özellikle gelişmiş uçak ve tanka gereksinmesi olduğunu ve bu ihtiyacını Sovyetler Birliği'nden karşılamayı düşündüğünü belirtiyorlar. Rafsancani'nin Moskova'da yaptığı temaslar sırasında Sovyetler kilerin normalleşmesi için iki koşul öne sür Birliği'nin Iran'ın savunmasını güçlendirmemüştü: tran'ın terorizmi kınaması ve Lüb si için "yardıma olacağı" açıklandı. Ancak nan'da Iran yanlısı Hizbullah örgütünün re Moskova'nın Tahran'a ne tür silah satacahin aldjğı Amerikalılann serbest bıraküması ğı konusunda bilgi verilmedi. için yardım etmesi. Sovyetler Birliği gezisini iki gün uzatan Öte yandan Jran haber ajansı İRNA'nın Rafsancani, ülkesine dönmeden Azerbaybildirdigjne göre Sovyetler Birliği'nden ön can'm başkenti Baku'yu da ziyaret etti. ceki akşam ülkesine dönen Haşemi Rafsan tran'la Sovyetler Birliği arasında imzalanan cani, Tahran Havaalanı'nda verdiği demecte önemli anlaşmalar arasmda, çelik ve petrol Sovyet yetkilileri ile yaptığı temaslann "çok anlaşmalan bulunuyor. Sovyetler Birliği olumlu" geçtiğini söyledi. Rafsancani, Mos Iran'ın çelik ve petrol sanayiilennin gelişti İran Meclis Başkanı Haşemi Rafsancani, Sovyetler Birliği gezisinden memnun döndu. kova'nın"Irak'la adil bir banş yapılması" rilmesine yardım edecek. JVashington, IranSovyet yakınlaşmasından tedirgin DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN İnsan ÖğesL. Türkiye Turgut Özal'ın doymak bilmez iştahı ve dinmek bilmez inadı yüzünden, rejim bunalımına varabilecek çıkmazlara doğru itilmek isteniyor. Halkın yüzde 80'inin istemediği, karşı olduğu bir kişi, hem ülkeyi her açıdan batağa ıtmiş polıtikasını 1992'ye kadar sürdüreceğini, hem de bunlar yetmiyormuş gibi, artık tabanı temsil etmeyen parlamento çoğunluğuna ekonomik çıkar sağlama karşılığında Çankaya'ya tırmanabileceğini sanryor. Bızce yanılıyor. Turgut Bey Çankaya'ya urmanamaz, tırmansa da orada kalamaz. Ne var ki, birtakım insanların bazı gerçekleri çabuk ve açık biçimde görmesi kolay olmuyor ve anlayışsızlık, onların dışındakıleri de içine alıp surükleyen buyük kargaşalara yol açıyor. Türkiye'nin bugünkü gündeminde, Özal'dan ve ülkemizi her anlamda tam bir yıkımın eşiğine getirmiş iktidarından kargaşa ortamına düşmeden, onulmaz yaralar açmadan kurtulmak sorunu var. Demokrasilerin olağan kuralları içinde çözülmesi gerekirken, çözülmeyip yokuşa sürülen sorunlar iki büyük sonuç doğuruyorlar: Kısa erimde içinden sıyrılması güç çıkmazlar yaratırlarken, uzun erimde de çözülmesi gereken konuların ertelenmesine, asıl soruna eğilinmesine engel oluyorlar. Olaya biraz daha dikkatli yaklaştnca uzun erimli sakıncanın, kısa erimliden dahada büyük olduğunu görmek olası. Bugün Özal'ın inadı böyle iki yönlü zararı doğurmuş bulunuyor. Herkes ana sorunu, ister istemez bir yana bırakıp, yaratılan yapay çıkmazı aşmaya çalışıyor Oysa 2000'li yıllara hazırlanan Türkiye'nin önünde, enflasyonun dizginlenmesiyle birlikte, ekonominin daha sağlıklı, gelir dağılımının daha hakça bir yapıya kavuşturulmasının yanı sıra, Avrupa ile bütünleşirken bilgi toplumuna geçebilmek ve toplumsal, ekonomik, siyasal istemleri artan toplumun gereksınmelerine yantt getirebilecek bir yapıya kavuşabilmek gibi dev boyutlu sorunlar var. 2000'li yıllara adım atarken, bunların çözülmesi değil, ama çözüm yollarının belirmesi için bugünden kolları sıvamak gerek. Bir yandan günün çıkmazı ile uğraşırken bir yandan da, bu dev boyutlu sorunları unutmamak ve ülkemizin geleceğinde, beğensek de beğenmesek de söz sahibi olacak kişilerin ana sorunlardaki düşüncelerinin ne olduğunu okurlara yansıtabilmek için, muhalefetin önde gelen iki önderinin gorüşlerine başvurduk. "Haftanın Konuğu" sütununda bugün Erdal İnönü ile gelecek hafta da Sayın Demirel ile yapılmış iki söyleşiyi bulacaksınız. Erdal İnönü, söz sanatının ustası değil gibi görünen bir kişi. Öyle toplulukları meydan mitinglerinde alıp peşinden sürükleyecek bir cerbezesi yok. Ancak sanılanın aksıne, konuşması derbeder değil, sözcüklerini düşünerek seçiyor. Söylediklerini dikkatle dinlemezseniz, sözlerinde hiçbir şey yok sanıyorsunuz. Ama anlattıklarına biraz daha özenle eğıldiğınizde, dirençle bazı gerçekleri vurguladığını anlamamak olanaksrz. İnönü'ye yöneltilen eleştirilerden biri de, Özal'a karşı bir alternatif sunmaması. Gerçekte bu görüş, iktidarın propagandacıları tarafından ustaca pompalanmış bir yanlış. Sosyal demokrat kuruluşun başındaki İnönü aslında tüm konuşmalarında, asıl sorunlarımıza dokunuyor, örneğin demokrasinin önündeki engellerin kaldırılmasının toplumsal yaratıcılığı arttıracağını vurguluyor Tüm dünyadaki yönelişlere, sosyalist bloktaki yeniden yapılanmaya göz attığınızda, bu noktanın ne denli yaşamsa) olduğunu görüyorsunuz. Erdal İnönü'nün üzerinde durduğu ikinci önemli sorun ise inşan öğesi. Toplumumuzda yıllar yılı egemen olan bir önyargı, İnönü'nün vurguladığı gerçeğin yeterince anlaşılmasını ve ne derecede önemli bir alternatif sunduğunun kavranmasını engelliyor. Yıllardır toplumunr.jzda, bazı altyapı yatırımlarının yapılmasının, dışarıdan teknoloji ve sermaye getirtilmesinin kalkınma için yeterlı girişimler olduğu varsayımı egemen. Oysa ekonomik ve sosyal kalkınmanın temel yapıtaşı olan insan öğesi olmadan, o öğe yeterince gelistirilemeden, gelişmenin, kalkınmanın olapağı yok. Teknolojinin insanı etkileyip geliştirdiği yadsınamaz bir gerçek, ama o teknolojiyi insanın yarattığını da görmezden gelemeyiz. Gelişmiş toplumlara baktığımızda, onların teknoloji dışalımıyla değil, kendi ürettikleri teknolojinin de katkısıyla bu noktaya geldiklerını görüyoruz. Artık Batı toplumlarında, aralarındaki uçurum daralmış olan sağ ve sosyal demokrat iktidarların en büyük farklılıkları da insana yatırım noktasında odaklanıyor. Gelişmiş toplumlarda, insan öğesi nin gelişmesi yolunda engel olan demokrasiye aykırı uygulamalar zaten yok. Orada iki kanat arasındaki çekişme insana yatırım noktasında. İnsana yatırım eğitim ve sağlık konularında, sosyal adalet, sosyal güvenceler alanında önem kazanıyor. Türkiye'de 197378 döneminde olumlu bir gelişme gösteren gelır dağılımının son 10 yılda tümüyle olumsuz gelişerek, toplumda büyük bir gelir transferinin varlıklı kesimlere doğru akıtıldığını artık bılmeyen, söylemeyen, yazmayan kalmadı. Bu konuda arkadaşımız Osman Ulagay'ın 19 Haziran 1989 tarihli yazısında sözünü ettiği Prof. Merıh Celasun'un çalışmasına göz atmak da yararlı olur. Ote yandan, insana yapılan yatırım konusunda 19831988 yılları arasında yapılacak bir karşılaştırma da bize konunun ne denli önemli boyutlara vardığını gösterebılecektir. Nitekim 1983'te bütçeden yüzde 15.2 oranında pay alan eğitim, 1988 yıhnda yüzde 12.2'ye inmiştir. Bu rakamlan incelerken nüfusun bu süre içinde 14.5 oranında arttığını da unutmamalıyız. Göz önünde tutulması gereken bir başka olgu da, artık milli eğitimde çocuklara zorla namaz kıldırmadftn, sınıf geçebilmek için imamdan icazet getirmeye kadar akıl almaz yöntemlerin de yürürlüğe girmişolmasıdır. Sağlık alanında ise durum daha da korkunç. 1983 bütçesinde çok yetersız, hatta komik olan sağlık harcamaları payı (yüzde 3), 1988'de yüzde 2.8'e düşmüş bulunmaktadır. Bu gelişmelerin ne anlama geldiğini ise İktisat Fakültesi Maliye Bölümü profesörlerinden İzzettin Önder şöyle açıklıyor: "Ülke telafisi olanaksız, fevkalade karanlık yarınlara doğru surüklenmektedir". İnsan öğesine yeterli önemin verilmeyişi salt toplumsai yapıyı zedelemekle kalmıyor, ondan bağımsız ele alınması olanaksız olan sanayileşmenin gerçekleşmesini de engelliyor. Bütün bu olgular göz önünde bulundurulduğunda, insanın gelişmesi önündeki engelleri kaldırarak demokratık girışımlerde bulunacağını, insanın yaratıcı gücünün geliştirileceğini ve insana (Arkası K. Sayfada) El Salvador'da bombalı saldırı SAN SAL VADOR (AA) El Salvador'un başkenti San Salvador'da bir pazar yerine yerleştirilen bombamn patlaması sonucu bir kişinin öldüğü, 22 kişinin de ağır yaralandığı bildirildi. Resmi kaynaklar, yaralılardan 19'unun sivil, 3'üniln de polis olduğunu belirttiler. Yetkililer, saldınnın sorumluluğunun henüz üstlenilmedigini kavdettiler. AT'nin Madrid zirvesi yarın başlıyor AT içinde işçi hak ve ücretlerini belli ölçülere bağlayan Sosyal Avrupa Tasarısı'na karşı çıkan tek ülke, Margaret Thatcher'ın tngiltere'si. MİNE SAULNIER MADRİD Ispanya'nın AT dönem başkanlığı, 26 haziran pazartesi günü Madrid'de buluşacak devlet ve hükümet başkanlan düzeyindeki toplantıyla son buluyor. İki gün sürecek Madrid zirvesindeki en önemli konu, tspanya'nın üzerinde ısrarla durduğu "SosyaJ Avrupa Tasansı". Söz konusu tasarı, Avrupa Topluluğu üyesi ülkelerdeki işçi, memur hakları ile işçi işveren ilişkilerini düzenleyen çeşitli ulusal yasaları, AT standartları çerçevesinde ortak çizgilere oturtmayı amaçhyor. AT ülkelerinin 10'u Roma Antlaşması'nın öngördüğü bu düzenlemenin yapılmasından yana ve tspanya'nın sunduğu lasanya olumlu oy kullanmaya hazır. Danimarka'mn desteklemekle birlikte açıklık getirilmesini beklediği tasanya karşı çıkan tek üye Ingiltere. tspanya Başbakanı Felipe Gonzalez, geçen hafta Madrid zirvesini hazırlamak için Londra'ya yaptığı ziyaret sırasında projeye ilişkin olarak Margaret Thatcber'dan kesin bir "Hayır" yanıtı al Gündemde "Sosyal Avrupa Tasarısı" Komünist PartVde cekler. Çünkü bu ülkeler ongönılen asgari ölçüleri zaten kullanıyorlar: Ama ttalya, Ispanya, Portekiz ve Yunanistan gibi ülkelerde asgari ölçülerin aym konulması, bu ülke ekonomileri için bir felaket olabilir. Avrupa işverenleri, AT içinde mevcut el emeği maliyetlerindeki farklıhğı da "rekabct" açısından gerekli olduğu göruşüyle savunuyorlar. Tasarının en çekişmeli noktalarından biri ise çalışanlann işyeri yönetimine kalılmasını öngören bölümleri. 'OLONYA görüş ayrıhğı İsrailHizbullah çatışması KUDÜS (AA) tsrail askerlerinin Gtiney Lübnan 'da önceki akşama doğru giriştikleri bir operasyonda 1 asker ile 2 "Israil karşıtı" gerilla öldü. tsrail askeri kaynaklarına göre Israil'in tek yanlı olarak ilan ettiği "Güvenlik Kuşağı"nın kuzeyinde, tran yanlısı Hizbullah örgütü milislerinin denetimindeki Maydun kasabası yakınlarında çatısma çıktı. Aym kaynaklar, operasyon sırastnda Katyuşa tipi roketlerin de kullamldığını ve Güvenlik Kusağı'nın iç kesimlerine roket düştüğünü belirttiler, ancak sivillerden ölen olup olmadığım kaydetmediler. Hizbullah 'a yakın kaynaklar ise çatışmanın 8 saat kadar sürdüğünü ve 2 Hizbullah üyesinin öldürüldüğünü, 23'ünün yaralandığım, 7'sinin de kaybolduğunu i/ade ettiler. İşçi sendikalan ne diyor? Grazalez Işçilere yaranmak istiyor. Thatctef Tasanya "hayır" diyor. ABD'de yeni bir skandal NEW JERSEY (AA) ABD'de "içerdekilerin ticareti" (insider trading) adı verilen borsayla ilgili skandallara bir yenisi daha eklendi. ABD Merkez Bankası New York şubesi eski direktörü Rober Rough, FED'deki görevi sırasında Merkez Bankası 'nın faiz politikası hakkındaki gizli bilgilerini borsacılara sızdırmaktan suçlu bulundu. Merkez Bankası New York şubesinde 19821984 yülan arasında yönetim kurulu üyeliği görevini yürüten Rough 'un, New Jersey eyaleti Nevtark kenti federal mahkemesinde yargılanması sonucunda, beş yıl hapis cezasına çarptınlmasına karar verildi. dı. Iktidardaki on yılını serıdikalan haritadan silmek için harcayan ve başaran Ingiltere Başbakanı, kazandığı en önemli zaferlerden birini AT tepsisine koyup gerisin geriye işçilere sunmak niyetinde değil. Oysa, kendi işçi sendikalarıyla sürtüşme içinde olan Sosyalist Madrid hükümeti, AT başkanlığını böyle sosyal bir "tiile" sannarak bitirmeyi çok istiyor. PSOE'nin (Ispanyol Sosyalist Partisi) Avrupa Parlamentosu seçimlerini kazandıktan sonra yapacağı böyle sosyalist bir jest, îspanyol işçi sendikalannın sesini bir perde daha indirecek. Dolayısıyla Madrid zirvesine başkanlık eden Felipe Gonzalez, tasanyı karar aşamasına sokabilmek için elinden geleni yapıyor. Ama AT için de bu tür kararlar oybirliğiyle alınmak zorunda olduğundan Ingiltere yolu tıkıvor. İşverenlerin tutumu Avrupa işverenlerini temsil eden UNICE'nin Alman başkanı Karl Gustaf Ratgen, zirve öncesi Madrid'e gelerek beraberindeki sanayici delegasyonu eşliğinde Başbakan Felipe Gonzalez'le "Sosyal Avnıpa Tasansı"nı göriiştü. AT Sanayiciler Birliği UNICE, tasan kabul edildiği takdirde, almacak kararın "baglayıcı" değil, "tavsiye" niteliğinde olmasını istiyor. Alman Başkan Gustaf Ratgen'e göre Fransa, Almanya gibi ülkeler işçi hak ve ücretlerini "belli ölçülere bağlayan" Sosyal Avrupa Projesi'ni uygulamaya koymakta güçhık çekmeye Felipe Gonzalez, Gustaf Ratgen başkanlığındaki AT işveren temsilcilerinden hemen sonra, Avrupa tşçi Sendikalan Konfederasyonu CES yöneticileri ile bir göriişme yaptı. Aralannda kendi ülkesindeki bir numaralı "sorunu" UGT Genel Sekreteri Nicolas Redondo'nun da bulunduğu işçi temsilcilerine Gonzalez; projenin gerçekleşmesi için gereken tiim çabayı harcayacağını belirtti. tşçi sendikalan, işverenlerin tam tersine Madrid zirvesinde Sosyal Avrupa Tasarısı'nın "tavsiye" niteliğinde değil, "baglayıcı" bir karar olarak biçimlenmesini istiyorlar. Madrid zirvesinin ikinci sıcak noktasmı, AT ortak para birimine geçiş oluşturuyor. Bu zirve sırasında Ingiltere dahil tüm üyelerin, ortak para sisteminin birinci aşamasını oybirliğiyle yürürlüğe koymaları bekleniyor. VARŞOVA (AA) Polonya'da Komünist Parti içinde, seçimlerde alınan yenilgiden sonra ne yapılacağı konusunda görüş aynlıkları bulunduğu bildiriliyor. KP'nin ideolojiden sorumlu politbüro üyesi Marian Orzechowski, partinin, kendini nasıl yenileyeceği konusunda, çoğunluğun onayına dayalı bir karar alınması gerektiğini kaydetti. Orzechowski, KP gazetesi Tribaaa Ludu'ya verdiği demeçte, parti içindeki reform yanlılarının daha fazla demokrasi istediklerini, muhafazakârlann ise reformistleri sosyalizmden aynlmakla suçladıklannı belirtti. Orzechowski, "KP'nin I3'üncii merkez komitesi toplantısında, somut ve açık, ideolojik ve siyasi kararlar alınmalıdır ve alınacaktır" dedi. Merkez komitesi, gelecek hafta çarşambagünü toplanacak. Marian Orzechowski, parti içindeki farklı görüşler arasında bir kutuplaşma olduğunu söyleyerek, KP'nin reformları hızlandırmaktan başka çaresi olmadığıru kaydetti. Dışişleri eski bakanı olan Orzechovvski 'nin, General Wojciech Jaruzelski'nin devlet başkanlığına aday gösterilmesi durumunda, KP Genel Sekreterliği'ne getirilebileceği belirtiliyor. önceki gece tedavi için gittiği Paris'te ölen Michel Eflak, Irak'tasürgünde yaştyordu. BAĞDAT (AP) Irak'ta iktidardaki BAAS Partisi'nin kurucusu ve genel sekreteri Michel Eflak Paris'te kaldırıldığı hastanede önceki gece öldü. Eflak 79 yaşındaydı. Haberi veren Bağdat Radyosu, Eflak'ın iki hafta önce kalp rahatsızlığı nedeniyle kaldınldığı hastanede 10 haziranda geçirdiğı ameliyatın ardından durumunun giderek kötüleştığini ve kurtanlamadığını bildirdi. Eflak'ın cenazesinin yann Irak'a getirileceği duyurulurken, Bağdat Radyosu olağan yayımnı kesti ve radyoda Kuran'dan ayetler okunmaya başlandı. 1910 yüında Şam'da Grek Ortodoks bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Michel Eflak, 1947 yüında Salah ElBitar'la birlikte BAAS Partisi'ni kurdu. 1948'de lsrail'e karşı verilen savaşa katıJan Eflak, 50'li yı 1ların ilk yansında Suriye'de BAAS Partisi'nin iktidar mücadelesi için çahşmalarını yoğunlaştırdı ve birçok kez hapse girdi. Laisizmi ve Arap Birliği' ni savunan BAAS Partisi'nin Ortadoğudaki Batı egemenliğine karşı verdiği mücadele çok sayıda Arap milliyetçisinin parti çatısı altında toplanmasını doğurdu ve çeşitli Arap ülkelerinde parti büroları açıldı. Suriye'nin Mısır'la birleştiği 1958 yıhnda, birliği savunmasına rağmen ülkeyi terke zorlanan Eflak, Beyrut'agitti. BAAS Partisi 1963 yılındaSuriye'de kanlı bir darbeyle iktidarı ele geçirdi. Ancak parti içindeki fraksiyon çatışmaları yüzünden yeraltına inmek zorunda kalan Eflak, 1966 yıhnda Irak'a geçti. Aynı yıl BAAS Partisi'nin bu ülkedeiktidaragelmesinin ardından Eflak, Irak BAAS Partisi 'nin genel sekreterliğine getirildi. 1971 yıhnda Suriye yönetimi tarafından gıyabmda ölümcezasınaçarptırılanEflak, 7 yıl Beyrut'ta kaldıktan sonra 1975'te yeniden Bağdat'a döndü, ancak siyasi görüş ayrıhklan yüzünden 1978'de bir süre için Yugoslavya'ya gitmek zorunda kaldı. Eflak daha sonraki yıllarını Irak'ta geçirdi. Bilindiği gibi BAAS Partisi'nin şu an Suriye ve Irak'ta iktidarda bulunan iki kolu arasında derin siyasi görüş ayrılıklan bulunuyor. BAAS PartisVnin kurucusu öldü SSCB 110 GUN CINAYET... Nokta, kimyager Alev cinayetinin gizlenen gerçeklerini açıklıyor: Otopsi raporuna rağmen polis neden cinayet soruşturması yapmadı? Cinayet, 4 ay sonra bir uyuşturucu takibatı nedeniyle tesadufen ortaya çıktı. Kimyager Alev'in etrafındaki uyuşturucu, fuhuş, eşcinsellik ve polis bağlantıları. Olayın kilit kadını, gerçek Cansu'yu Nokta ortaya çıkardı. Yeni emekli olan Cumhuriyet Başsavcısı Firuz Çilingiroğlu: "12 Eylül dönemi, hukuk sistemini geriye götürmuştür" Süleyman Demirel, "ANAP'la birleşme yok" dedi ve restini çekti: "ANAPtan tek bir milletvekili bile almam." Nâzım Hikmet, Orhan Kemal ve Aziz Nesin'in eserleri artık Devlet Tiyatroları'nda sahnelenebilecek. Kültür Bakanı'nın sürpriz kararı... Nokta, Çadırkent'e gitti, araştırdı... Bulgaristan'dan nasıl geldiler, ne buldular, ne umuyorlar?.. • Bronzlaşırken okumak isteyenlere öneriler... Tatile giderken hangi kitapları almalr? Televizyonda ölüm MAINZ (AA) Federal Alman televizyon izleyicileri, önceki akşam bir canlı yayın sırasında Avusturyalı bir profesörün ölümüne tanık oldular. Profesör Friedrich Hacker (75), aşın sağcı Cumhuriyetçi Parti'yle ilgili tartışma programı başiadıktan 20 dakika sonra stüdyoda öldü. Programa katılan diğer konuklar, Profesör Hacker'i stüdyonun dışına taşıdılar ve orada bulunan bir doktorun suni teneffüs yapmasma rağmen, Hacker'in kalbi yeniden çalıştınlamadı. Viyana asıllı bir ABD vatandaşı olan Profesör Hacker, saldırganlık ve modern toplumda vahşet konusunda birçok eseri bulunan bir psikiyatrist ve araştırmacıvdı. MOSKOVA (AA) SSCB'de etnik huzursuzluk giderek yayılıyor. Özbekistan ve Kazakistan'da bu ay çıkan etnik şiddet olaylarında 100'ü aşkın kişinin ölmesinden sonra, Tacikistan'da da olayların patlak verdiği ve 2 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Moskova'ya dün ulaşan, "Tacikistana" adh yerel KP yayın organının 13 haziran tarihli sayısında, olayların, Özbek saldırılanndan kaçan Misket Türklerinin bölgeye getirilmesinden sonra başladığı kaydedildi. Gazetede, Özbekistan'ın Fergana Vadisi'nden gelen bir grup yabancının işaretsiz araçlar ile Tacikistan'ın Ast bölgesine geldikleri ve olay çıkarmaya başladıkları belirtildi. Haberde şöyle denildi: "Serseriler, buraya getirilen Misket Türkleri için kurulan bir kampa saldırdılar. Saldırganlar yapılan uyanları dinlemeyince, askerler ateş açmak zorunda kaldı. Bunun sonucu bir kişi öldü, 6 kişi yaralandı. Bir kisi de bastaaeye kaldınlırken yaşamını yitirdi." Olaylar Tacikistan'a sıçradı: 2 ölü AÎACARİSTÂN Komünist partiye 4 kişilik yeni yönetim BUDAPEŞTE (AA) iki gündür kapalı kapılar ardında toplantılannı sürdüren Macaristan Komünist Partisi Merkez Komitesi, partinin üst yönetiminde önemli değişiklikler yaptı. Merkez Komitesi, partinin Rezso Nyers başkanlığındaki 4 kişiden oluşan bir liderlik altında yönetilmesine karar verdi. Macar radyosunun haberine göre, 66 yaşındaki reformcu Nyers'in başkanlığmda, KP Genel Sekreteri Karoly Grosz, Başbakan Miklos Nemeth, Devlet Bakanı ve Politbüro üyesi İmre Pozsgay'dan oluşan liderlik, 7 ekimde başlayacak olan özel kongreye dek partiyi yönetecekler. Komitesi'nin kararı ile 13 ay önce yönetime gelen ve bir dizi reformu başlatan Karoly Grosz gücünü ve liderliğini yitirmiş oluyor. Hatsoff! İngilizce öğrenmek için 7TUR'u seçtiniz. Bu karara şapka çıkarılır. 7TUR TK\\I LSHOP FKÖABD görüşmesi TUNUS (AA) FKÖ'nün Tunus Temsilcisi Hakam Balavi, önceki akşam.ABD Büyükelçisi Robert Pelletreau ile yeniden görüştü. FKÖ bürosunun açıklamasına göre bir hafta içinde ikinci kez yapılan dün akşamki görüşmede FilistinA merikan diyaloğuna ilişkin gelişmeler ile bölgede barışın geliştirilmesine ilişkin konular üzerinde duruldu. H A F T A L I K noKta H A B E R Ayrıntılı bilgi için broşür isteyiniz. İnönü Cad. 37/2 Gümüşsuyu 1525921(4Hat) D E R G İ S İ