Katalog

25 HAZİRAN 1989 **** CUMHURİYET/15 Keçiören Belediyesi'ne saldırı Turizm vakfi malzemeleri haczedîldi l1.RI.MK0Jh\ i Suaygırı öğle uykusunda lABD'nin Massac1 husetts eyaletinde bulunan Stoneham hayvanat bahçesindeki suaygırı sıcaklar bastrınca ağır bedenine çöken rehavetin etkisiyle bır köşeye çekilmiş tatlı tatlı kestiriyor. (Fotoğraf: AP) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Keçiören Belediyesi dün akşam üzeri bir grubun bıçaklı, muştalı saldırısına uğradı. Belediye Başkanı Haraza Kırmın'nın verdiği bilgiye göre dün akşam saat lS.OOsıralarındaNova ve Ogan marka iki otomobil ve bir kamyonetle belediye binasına elleri muştalı ve bıçaklı 15 kadar saldırgan geldi. Saldırganlar orada bulunan Gecekondu İşler Müdıirü Ercan Uzuntaş ile yardımcısı Mustafa Keskin'i makam otomobilinden indirerek dövdüler. Saldbrganların olay yerinden uzaklaştığı kırmızı Nova marka otomobüin plakasında 06 R 7769 olduğu bildirildi. Saldırıda ağjpsyaralanan Uzuntaş'a 10 gunlüfrış göremez raporu verildi. Rıı nanflalâr nvıınnak DU pdnudldl Sevimli bu iri cusseli ayılaria çocukiann oynayabilmesi pek mümkün değil. Çinli çocuklar, Pekin hayvanat bahçesinde gerçek boyutlardaki bu iki oyuncak pandayı çok seviyorlar (Fotoğraf: AP) UfUllWlR mayıh e r ç O c ljk i Ster .Ama Panda|ar|a oyna ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya Kültür Sanat ve Turizm Vakfı'nm (AKSAL) büro malzerneleri haczedildi. Dün Antalya 2. Jcra Memurluğu tarafından Konyaaltı Caddesi'ndeki AKSAL bürosu'nun kapısı "ilingirle açılarak büroda bulunan malzemeler, eski güreşçilerden Ahmet Ayık'a ait Şampiyon Talil Köyü adına olan 10 milyar lıralık alacak nedeniyle götürüldü. Gürkay Turizm Şirketi de yaklaşık lOOmilyonliraalacağınakarşıhk daha önce AKSAL merkezine haciz karan uygulatmış ve bürodaki malzemeleri kaldırmayarak yeddiemin olarak AKSAL muhasebecisine bırakmıştı. AKSAL'da öncekigün AkdenizAkdenizMüzik Yanşması'nı da "parasal sıkıntı içinde oldukları gerekçesiyle" yapamayacakiannı bildirmişti. Perastnyfca taatleriSovyet saaöeri Roma'da bir mağazanın vitnnınde sergilenıyor. Arkada üzennde "Prestroyka" yazan küçük bir pano. Şovyet saatleri basitlık ve sağlamlıklarıyia tanınıyor. (Fotoğraf: Reuter) HABERLERIN DEVAMI Hasta yatağında koalîsyon turu (Baştarafı 1. Sayfada) olmayan uçurumlar vardır. "Siyasal eşitlik... iki kesimlilik... Türkiye'nin etkili güvencesi..." Bunlar, bir nihai çözüme ulaşılmasında Türk tarafı açısından kesinlikle vazgeçilemeyecek üç iikedir. Onun için bu nokta görmezlikten gelinerek Kıbrıs'ta mesafe alınamaz. Bir başka noktaya daha dikkat çekitebilir; o da şu: Türkiye'nin bugün karşı karşıya bulunduğu iç ve dış güçlüklerin Kıbrıs'ta bir ödün ortamı yarattığını düşünenler bu arada çıkmış olabilir. Başbakan Özal'ın 26 Mart seçımleriyle içine girdiği zayıf siyasal durumdan yararlanarak, Kıbrıs'ta salamdan bir dilim kesilebileceğıne ilişkin kimi beklentiler, bazı odaklarda belki uç vermiştir. BM Genel Sekreterliği'nde bir ara dikkati çeken havanın bu beklentilerden kaynaklandığı bile akla gelebilir. Sanıyoruz, bugün bu beklentiler kırılmıştır. Turk tarafının, KKTC'nin temel noktalardan gerilemesinin söz konusu olamayacağı belli edilmiştir. BM Genel Sekreteri de Cuellar, tarafların önüne yeni bir belge koymak durumunda değildir; zaten görevinin gereği de budur denilemez. Sayın Genel Sekreter'in Kıbrıs konusunda işlevi "arabuluculuk" değildir. BM Genel Sekreteri'nin yapabileceği en iyi şey, 10 aylık geçmişi olan bu sürecin devam etmesini ve canlılığını korumasını sağlamaktır; Denktaş Vasiliu diyaloğunun sürmesine katkıda bulunmaktır. Bize öyle geliyor ki bu konuda asıl zorlanması gereken, Yorgo Vasiliu'dur. Tribünlere oynarken esnek gözükmeye özen gösteren Rum lideri, kapalı kapılar arkasında son derece katıdır. Sayın Genel Sekreter'ın bu noktayı bir kez daha not etmesinde herhalde yarar vardır. Kıbrıs gibi bugünden yanna çözüme kavuşturulması olanaksız, son derece karrnaşık bir sorunda tek çare, diyaloğun devam etmesidir. Eylüle kadar verilecek bir aradan sonra görüşmelerin yeniden başlatılması en olumlu gelişmeyi vurgulayacaktır. (Boştarafi 1. Sayfada) yorlar. Gerekçe olarak da PASOK ile sol koalisyonun "aynı siyasi egüimde" buiunduğunu gösteriyorlar. Ancak Sinaspismos'un PASOK'tan ve sağ eğilimli Yeni Demokrasi Partisi'nden gelen bu "göz kırpmalara" karşıhk vermediği gozleniyor. Sinaspismos'un YDP'nin işbirliği önerisini geri çevirdifi gibi, PASOK'un önerisini de aynı şekilde reddetmesi bekleniyor. Oysa Papandreu'nun tedavi gördüğu hastaneden sızan haberlere göre, PASOK, Sinaspismos'a bir dizi yeni öneriler getiriyor. Bunların arasmda Sinaspismos'un PASOK ile ortak bir hükümet kurması halinde hükümetin basına Papandreu'nun getirilmeyeceği öne sürülüyor. Bu (akdirde "Papandreu'suz" bir işbirliğine yakınlık gösteren Sinaspismos'un ne yapacağı bilinemiyor. Ancak Florakis'in, Papandreu ile yapacağı görüşmeden sonra da Yunanistan'daki hükümet krizinin atlatılması o kadar kolay olmayacak. Eğer Papandreu da kendisine tanınan uç günlük ara içinde hükumet kuramazsa, cumhurbaşkanı bu kez sol koalisyona görev verecek. Sinaspismos ise bütun parti liderlerine ulusal bir koalisyon hükümeti kurulmasındaki çağrısını yineleyecek. Ama PASOK bu öneriyi şimdiden reddetmiş olduğu için Sinaspismos'un girişimi de başarıya ulaşamayacak. Bu durumda ülkede buyük bir olasılıkla Yüksek Mahkeme Kurulu uyelerinden oluşan bir "geçici hükümet" kurulacak ve ağustos ya da eylül ayında yeniden seçimlere gidilecek. Çürde tasfive PEKİN (Ajanslar) Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Zao Ziyang'ın Komünist Partisi'ndeki tüm görevlerinden alındığı ve parti genel sekreterliğine Şanghay parti şefi Jiyang Zemin'in getirildiği açıklandı. Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin yaptığı toplantıdan sonra yayımlanan bildiride Zao Ziyang ağır bir şekilde suçlanarak, eski genel sekreterin Pekin'deki olaylarda "büyük sorumlulugu" bulunduğu one surüldu. Bildiride gösterileri desteklemek ve Komünist Partisi'ni bölmekle suçlanan Zao Ziyang'ın parti genel sekreterliği görevinden alındığı, a>nca 17 kişilik Politburo, 5 üyelik Politbüro Komitesi ve 175 uyelik Merkez Komitesi'nden atıldığı açıklandı. Bilindiği gibi, Zao Ziyang, Pekin'de sıkıyönetim ilan edilmesine ve göstericilere karşı asker kuUanılmasina karşı çıkmıştı. yerini devraldığı Zao Ziyang'a borçlu olduğunu beürtiyorlar ve Zao'nun, "burjuva liberalizmine" kaymaya basladığı gerekçesiyle bütün görevlerinden alınmasını "talihin cilvesi" olarak niteliyorlar. Jiyang'ın, Zao'nun tersine, Pekin'de ilan edilen sıkıyönetime taşradan destek sağlayan ilk yüksek düzeydeki yetkili olduğunu anımsatan gözlemciler, Jiyang'ın, Pekin'deki kanlı Tienanmen olaylarından daha önce, nisan sonunda, Şanghay'da yayımlanan reform yanlısı bir gazetenin yaaişleri müdürünü görevden alaraik dikkatleri üzerine topladığma işaret ediyorlar. 1947 yılında Şanghay Universitesi'nden makineelektrik mühendisi olarak mezun olan Jiyang, yıllarca elektrik ve makine fabrikalarında çalıştıktan sonra, 198285 yıllan arasında elektronik sanayii bakan yardımcılığı ve bakanlığı görev lerinde bulundu. Jiyang, gerektiğinde bir işçi gibi "kollan sıvayıp" çalışmasıyla tanınıyor. 1985'teKPşefliğiyle birlikte Şanghay belediye başkanlığına atandığının hemen ertesinde, kaJdırımların çöplerden temizlenmesinde işçilere fiilen yardım ettiği anlatılıyor. Yunan ba«iinı Yunan gazeteleri ulkedeki siyasi gelişmelere her gün geniş biçimde yer veriyor. Sol koalisyon YDP'nin önerılerini reddettikten sonra sağ eğilimli gazeteler "eskiye dönüş yaparak" Komünist Partisi'ni suçlamaya başladılar. YDP lideri Konstantin Mitçotakis'in Sinaspismos Başkanı ve Komünist Parti Genel Sekreteri Harilaos Florakis'e Adalet ve tçişleri Bakanlıkları "teklif" etmesine karşın YDP ile koalisyon hükumeti oluşturrnaya yanaşmamasını sert bir dille eleştirdiler. Aynı anda PASOK'u destekleyen gazeteler, şu gunlerde Sinaspismos Partisi'ne dramatik çağrılarda bulunuyorlar. Komunist partilerin PASOK ile "mutlaka işbirligi yapması gerektiğini" vurgulayan bu gazetelerin de birkaç gün sonra aynı sağ eğilimli gazeteler gibi bu tutumlarını değiştirerek Sinaspismos'a saldırması bekleniyor. Bu bağlamda PASOK yanlısı Avriyani Gazetesi dunku sayısında, "PASOK ile komünistler hükümet kurmalı" başlıgı attı. Aynı eğilimdeki Epikerotita Gazetesi ise Papandreu'nun sağIık durumunu manşete çıkardı ve "Andreas bu kez de başaracak" başhğını kullandı. Bu arada sağ eğilimli gazetelerden Mesimvrini, Papandreu'nun sağlık durumunun "ciddi" olmadığım öne sürdü. Bu "yapay" rahatsızlığın komünistlerin gozünu boyamak için yaratıldığını ve Sinaspismos ile yapılacak göruşmelerde Papandreu'nun yerine, PASOK üyesi Parlamento Başkanı Yannis Alevras'ın sahneye surduğunu iddia etti. Sağ eğilimli Apoyevmatini ise "Solun Cinayeti" başhğını kullandı ve Sinaspismos'un YDP'ye "güvenoyu" vermeyi reddetmesini sert bir dille eleştirdi. Denktaş bugün Evren ve OzaPla görüşecek Haber Merkezi New York'ta 2829 haziranda yapılacak Kıbns'la ilgili zirve toplantısı öncesinde KKTC Cumhurbaskanı Rauf Denktaş, Cumhurbaskanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut Özal'la bir değerlendirme çalışması yapmak için dün İstanbul'a geldi. Denktaş, dün Atatürk Havalimam'nda yaptığı açıklamada New York'a gitmeden önce Cumhurbaskanı Evren'le görüş alışverişinde bulunacağını belirttikten sonra Kıbns sorununun Türkiye ile KKTC arasında ortak bir dava olduğunu söyledi. Denktaş, barışın 26 yıl önce Rumlar tarafından bozulduğunu anımsatarak sözlerini şöyle sürdürdu: "Bunun esas nedeni bütün dünyanın Rum tarafını meşru hükümet olarak tarumış olmalanndan kaynaklanıyor. Hak ve hukukumuzu gaspetmelerinin ve uzlaşma yolunu tıkamalarının nedeni budur." yid edildi. Bunu Genel Sekreter'in özel lemsilcisi Camillon da teyid etti. Biz iiçuncü safhanın gerektirdiği çalışmayı yapmış degiliz. Yani Vasiliu'yla oturup bizden beklenen ve bizim yapacağımız izahlı bir belge hazırlamadık. Bunu hazırlanıadığımız için de bu kez New York'ta fazla bir şey olmaz." Göruşmelerde Turkiye'nin etkin garantisi konusunda da ısrarlı olduklarını vurgulayan Denktaş şunları ekledi: "Çünkü bizi kurtaran Türkiye'nin garantisi olmuştur. Bunu Rum tarafı da biliyor. Türkiye olmasaydı adada tek bir Türk kalmayacağını onlar da kabul ediyor. Dolayısıyla aynı insanlarla karşı karşıya oldugumuza göre, bütün E.NOSİS ve EOKA'cı insanlar uçup gitmediğine göre, silahlanmaya devam ettiğine göre, Türkiye'nin etkin garantisini istemeye devam edeceğiz." (Baştarafı 1. Sayfada) Devlet, sosyalist aydınlara hep o baskıcı, o yasakçı yüzü ile görünmüş; sosyalist aydınlar yıllarca cezaevierinde ve sürgünlerde yaşamışlardır. Ve bu aydınlarımızın çoğu da Kurtuluş Savaşı ile ilgili incelemeler, araştırmalar yapmış ve şiirler yazmışlardır. Nâzım Hikmeften Şevket Süreyya Aydemir'e, Aydemir'âen Dinamo'ya, D/namo'dan Kemal Tahir'e, Kemal Tahi/öen Doğan Avcıoğlu'na, İlhan Selçuk'a ve İlhamı Soysal'a kadar cezaevlerinde yatan, işkence gören aydınlarımız, Atatürk'ü ve Kurtuluş Savaşı'nı anlatan kitaplar yazmışlar, incelemeler yapmışlardır. Nâzım Hikmet "Kurtuluş Savaşı Destant"yla, Aydemir "Tek Adam" ve "İkinci Adam" adlı kıtaplarıyla, Dinamo "Kutsal İsyanı"yla, Kemal Tahir "Yorgun Savaşçı"sıyla, Avcıoğlu "Milli Kurtuluş Tarihi", İlhan Selçuk "Yüzbaşı Selahattin'in Romanı", ilhamiSoysal "150'likler" ve "İşbirlikçiler" adlı kitapları ile getecek kuşaklara Kurtuluş Savaşı'nı ve kurtuluş savaşçılarını anlattılar Velidedeoğlu'ndan Prof. Tank Zafer Tunaya'ya ve Muammer Aksoy'a kadar yine ilerici aydınlarımız Atatürk'ü ve Kurtuluş Savaşı'nı tanıttılar. Bu aydınlarımızın hemen hepsi de devletten baskı gördüler. Nâzım, Kurtuluş Savaşı Destanı'nda Atatürk'ü şöyle anlatmıştı: 7. Birden bire beş adım sağında I "O"nu gördü I Paşalar "O" nun arkasındaydılar / "O" saati sordu. I Paşalar "üç" dediler I Sanşın bir kurda benziyordu I Ve mavi gözleri çakmak çakmak0 / Yürüdü uçurumun başına kadar I Eğilip durdu I Bıraksalar 1 İnce uzun bacaklan üstünde yaylanarak I ve karanlıkta akan bir yıldız gibi akarak / Kocatepeden Afyon ovasına atlayacaktı. Nâzım, yıllar sonra yazdığı bir başka şiirde de Kuvayı Milliye şehitlerini şöyle anlatmıştı: Şehitler, Kuvayı Milliye şehitleri / Sakarya'da, inönü'de, Afyon'dakiler I Dumlupınar'dakiler de elbet I Ve Aydın'da, Antep'te vurulup düşenler I Siz toprak altında ulu köklerimizsiniz I Yatarsınız a/ kanlar içinde. Kurtuluş Savaşı, ülkesi ve halkı için bu kadar yürekten, bu kadar içten duyguları sözcüklere işleyen Nâzım Hikmet, ne yazık ki, "Sen esirliğim ve hürhyetimsin IÇıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin I Sen memleketimsin" diye diye "Ulaştıkça ulaşılmaz olan hasretimsin" diye diye büyük acılarla kavrularak Moskova'da öldü. Bugün Nâzım Hikmeften yurttaşlık hakkı bile esirgeniyor. Kurtuluş Savaşı türkülerini seslendiren Ruhi Su'dan ölüm döşeğinde bile pasaport esirgenmemiş miydi? Nedir bunca yıldır sosyalist aydınlara çektirilen bu çileler, bu baskılar, bu hapisler, bu işkenceler... Nedir? Nedir? Nedir?.. Bu insanlar yıllardır devlet eliyle suçlanıyorlar, karalanıyorlar ve devlet eliyle çamura bulanıyorlar. Çamura fırlatılıyorlar, ama tohum gibi toprağa düşüyor bu insanlar Toprağa düşüp, yeniden yeşerip filizleniyorlar. Tıpkı kır çiçekleri gibi. Tıpkı kardelen çıçekleri gibi ve tıpkı dikenli tel örgülerin dibinde açan gelincikler gibi. Ne kadar baskı yapılırsa yapılsın, tohum olup, dal olup yeşeriyorlar; düşünce olup gelişiyorlar, inanç olup haykırıyorlar. Bu aydınlarımıza devlet adına çileler çektirenler ne oluyor? Ne olacak? Unutuluyorlar. Yalnızca bu aydınların adları yaşıyor. Kelepçeler paslanıyor; demir parmaklıklar çürüyor, karanlık odalardaki işler sararıyor. Nâzım Hikmefî kimler mahkum etti? Dinamo'ya sürgün cezaları verenler kimlerdi? Avcıoğlu'na, İlhan Selçuk'a ve İlhami Soysal'a işkence yapanlar?.. Hangi paşaydı? Hangi savcıydı? Hangi yargıç ve hangı polis şefi? Ve hangi işkenceci? Bileniniz, anımsayanınız var mı? Yok. Adları bilinenler de teker teker unutuluyorlar. Ve unutulacaklar. Bu aydınlarımız, dünden bugüne, ciltler dolusu kitapları ile dillerden düşmeyen şiirleri ve kulaklarda çınlayan o gür sesleriyle yaşıyorlar. Ve yaşayacaklar. Dinamo, Kurtuluş Savaşı'nı anlatan sekiz ciltlik "Kutsal İsyan" kitabını bırakarak aramızdan ayrıldı. Yaonu hapseden, sürgünlere yollayan ve bunca acıyı çektirenler, arkalarında, vicdanlarında paslanmış kelepçeler dışında, söyler misiniz, ne bıraktılar?.. G Ö Z L E M U G U R MUMCU Yunanistan: Batı Trakya diyaloğa hiç dahil olıııadı ATİNA (AA) Yunan Hükümeti, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyukelçi tnal Batn'nun Batı Trakya ile ilgili son açıklamasına tepki göstererek bu konunun TürkYunan diyaloğuna hiçbir zaman dahil edilmediğini ve edilemeyeceğini öne sürdü. Yunan Hükümet Sözcusü Sotiris Kostopalos, Büyukelçi Batu'nun Batı Trakya konusundaki açıklamasının, eğer doğru şekilde yansıtıldıysa, kendilerini bir kez daha şaşırttığım kaydederek, New York'ta Cuellar'ın Türk "Yunanlı Müslümanlan ilgilendiren konular TürkYunan diyalo tarafına sürpriz bir belge sunacağı ğu için müzakere konusu olma spekülasyonlan yapıldığına dikmıştır ve olmayacakür" dedi. kat çeken Rauf Denktaş şöyle devam etti: Sözcü, insan haklan ve siyasi hür"Biz adadan aynlmadan önce riyetler açısından bütün Yunan Genel Sekreter'le tekrar tenıas etvatandaşlarının eşit olduklarını ve tik. Böyle bir belge var mı? Varhiçbir ayncalık yapılmadığını id sa görmek istiyoruz, bilraek istidia ederek, "Yunanistan'da ge yoruz. Arkadaşlanmızla konuşçerli bu durumun bütün ülkeler mak istiyoruz, surpn/le karşılaşde de aynı olmasını dileriz" biçi mak istemiyoruz, dedik. Bir belminde konuştu. genin olma> acağı bir kez daha te Vasiliu'nun sözleri Güney Kıbns Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu, BM'nin 1985 ve 1986'da sunduğu belgeleri etkisiz hale getirmek amacıyla öncelikli konuların görüşülmesinde ısrar ettiklerini açıkladı. Vasiliu, önceliğin, BM Genel Sekreteri De Cuellar'a cevap vermekten kaçınmak için Kipriyanu'nun bulduğu bir gerekçe olduğunu kaydetti. Merkez Komitesi bildirisinde Zao'nun yargılanıp yargılanmayacağına ilişkin bir bilgi verilmedi. 69 yaşındaki Zao Ziyang, Çin ordusunun Tienanmen meydanındaki gösteriyi kanlı biçimde bastırmasından bu yana ortada gözükmuyordu. Zao'nun ev hapsiııde tutulduğu tahmin ediliyordu. Merkez Komitesi ayrıc/ı Politburo, 60 yaşındaki Hu Kili'nin de Politburo Komitesi'nden atılmasına karar verdi. Ilımlı görüşleri (Baftarafı 1. Sayfada) ile tariinan Hu, Zao ile birlikte Pekin'de sıkıyönetim ilan edilmesi köylüyu gözaltına aldılar. Ancak gözaltı nedenine ilişkin herhangi ne karşı çıkmıştı. bir açıklama yapmadılar. Cizre Asayiş Komutanı BinbaYeni genel sekreter şı Cafer Tayyar Çağlayan, sanık Zao Ziyang'ın yerine Komünist Partisi Genel Sekreterliği'ne geti olarak yargılanacağı "Yeşiryurt rilen Jiyang Zemin ıdeolojiye olayı" duruşma gününü bekler"pek duşkün olmayan" bir tek ken, köye operasyonlar düzenlenmesi avukatlar Orban Dogan ve nokrat olarak tanınıyor. Hasip Kaplan tarafından tepkiy1985 yılından bu yana Şanghay le karşılandı. Hiçbir gerekçe gösKP şefliği görevini yurüten Jiterilmeden, köye operasyonlar yang, 1926 doğumlu. 20 yaşında düzenlenıp bazı kişilerin gözaltıpartiye girdi. Ancak siyasal yükna ahnması olayını kınayan avuselişi, Mao'nun 1976'da olümünkatlar Doğan ve Kaplan, "Yeşilden sonra başladı. 1982'de ÇKP yurt olayı artık dünya kamuoynMerkez Komitesi'ne giren Jiyang, na mal olmuştur. Durum boyleyülkenin bir numaralı adamı Deng ken köye operasyonlar düzenleŞiaoping'in 1979'da başlattığı mesi ve davaviların iki kardeşiyle ekonomik ve siyasal reformları olayın tanıgı bir kövlünün gözaldestekledi. tına alınması kafamızda kuskular Gözlemciler, Jiyang'm, siyasal uyandırmaktadır. Herkes provobaşarısının önemli bir bolümunu, kasyona karşı kendini korumalıdır. Müvekkillerimizin yakını ile tanık kövlünün bir an önce serbest bırakılarak yargının bagımsızlığına gölge düşünilmesi önlenmelidir" dediler. Ifeşilyurt'a Gözaltına alınan üç köylünün Mardin Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulandıklan öğrenildi. 512 bin aday (Baştarafı 1. Sayfada) geç saat 09.00'da sınava girecekleri salon kapısında olacaklar. Adaylar, sınava girerken yanlarında 1989ÖYS giriş belgesi, ÖYS Tercih Bildirim Formu, 1989ÖSYS Kimlik Kartı, "İkinci basamak sınav ucreti alındı bildirimi" belgesi ile fotoğraflı ve onaylı özel kimlik kartını buluııduracaklar. ' Sına\ başlamadan önce görevlıler, adayların belgelerini kontrol ederek toplayacaklar. Belgelerinden herhangi biri eksik olan ya da soru kitapçıkları dağıtıldıktan sonra sınav salonuna gelen adaylar sınava ahnmayacaklar. 54 bin 401 kışinin görev yapacağı sınavda, adaylara fen bilimleri, matematik, Türkçe, sosyal bilimler ve yabancı dil testleri verilecek. Adaylar tercih ettikleri ana grubun tcstlerini cevaplayacaklar. Yuksek Öğretim Kurulu kararına gore, bu yıl yükseköğretim kurumlarına 103 bin 89O'ı örgün eğitim, 65 bini açıköğretim olmak uzere toplam 168 bin 890 öğrenci yerleştirilecek. Aylık cırosu 455C milyon, net kârı 2530 mılyon olan CAFE BAR'a DUNYADABUGTJN ALISIRMEN (Baştarafı i. Sayfada) yatırıma öncelik vereceğinı söyleyen Erdal Inönü'nün sunduğu seçeneğin hiç de yabana atılmayacak, çok önemli bir yenılık o(duğunu görmemek olanaksız. Yeter ki, sosyal demokrat kanadın önderi kendi kadrolarını bu girişimi başaracak biçimde güçlendirmeyi ve kendı aralarında çekışen hiziplerolmaktan çıkarıp, büyük amacı gerçekleştirmek üzere, düşünce ve çözüm üretecek bir ekıp haline getirmeyı becerebilsin. Şimdilık İnönü'nün tek zayıf olduğu yön bu sonuncu nokta gıbı görunüyor. 12.00'den sonra 343 67 83 urtak aranıyor. T.\RAB)ACad Vo t 6 Kırccblımu/lstanbıü Tel 162 20 RESTAURANT BAR LIVE MUStC SW POOL SNACK BAR DISCO f 1AZMAK YÂŞAMAK Oktay Akbal 2000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 3941 Cağaloğlulslanbul