Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER birbırlerini etkileyen niteliktedir. Bugün için, uygulamada ve genelde emekliye ayrılan bir kısım askerlerin sivil hayatta; kamuda, kamusal nitelikli kuruluşlarda ya da özel sektörde görev alarak faaliyette bulundukları ve de dolayısı ile emekli maaşlarına ek olarak sağladıkları gelirlerle maddi kayıplarının da karşılandığı söylenebilir. Bu durum bir gerçek olmakla beraber temelinde kişisel çabalann, tamşıklıkların, bazı beklentilerin sonuçları ya da askeri liderliğin sınırlı tavsiye ve tahsisleri yatmaktadır. Bizim kastettiğimiz sorunlar ise bir butünü kapsamakta, çözumleyici önlemler ise kurumsallaşmayı, sürekliliği ve işgücü planlamasında verimliliği öngörmektedir. sıyla yansıtılabilecek talepler de toplanmalıdır. Demokratik bir toplumda yaşıyoruz. Bu itibarla asla bir zorlama bahis konusu olmaksızın emekliye ayrılan askerin sivil hayata maddeten ve manen sağlıklı geçişini temin için onu gerekli, sivil hayatta kullanabileceği öğrenim düzeyine sahip kılarak, tamamen tavsiyevi mahiyette iş önerileri sunmak suretiyle sorunlan çözümlenebilir. Bu model ve yöntem dışında kalarak kişisel varlığı ve maddi ve manevi yetenekleri ile hayatını istediği şekilde biçimlendirecek emekli için de tüm yollar özgürce açık olacaktır. Asker emeklilerinin maddi durumlarını görece düzeltmek üzere yıllardır cumhuriyet hükümetlerinin çabalan olmuştur. Emeklilerin ücretlerinden G.V. kesilmemesi, kadrosuzluk tazminatı, ek göstergelerin düzenlenmesi, emeklilik hizmet sürelerine göre yüzdelerin düzenlenmesi bu çabalar arasındadır. Ancak zaman zaman yapılmış tüm bu iyileştirici düzenlemelere karşın yüksek enflasyon her kesimde olduğu gibi, özellikle emekli maaşlannda büyük çapta erozyona sebep olmuştur. Yanı sıra Süper Emeklilik Yasası ile kamu görevlileri ile özel kurumlardan ernekli olan bir kısım personel arasında, kamu görevlileri aleyhine dengenin bozulduğunu görüyoruz. Hükümetin kamu çalışanlannın ve emeklilerinin gelir durumlarını düzehme istemi bilindiğine göre, emekli ücretlerinin tespit yöntemleri ışığında anlamlı bir gelir artışı sağlamak ve bozulan dengeleri tesis için sınırlı olacağı değerlendirilen katsayı artışı ile yetinilmeyerek, gostergelerin ve kadrosuzluk tazminat oranlarının makul düzeyde yeniden düzenlenmesinin uygun olacağını düşünüyoruz. 21 HAZİRAN 1989 Savunma KonulanEmekli Askerler Genç yaşîa emekliye ayrılarak îoplumda atıl durumda bırakılan ya da uygun düzeylerde çalışma olanağı bulamayan askerlerin sivil hayata uyum sağlamalarında sorunlan vardır. Bu sorunların çözümüne maddi ve manevi yönleri ile yardımcı olunması, ilgili kuruluşların konuyu bir bütün olarak ele alması ile olanaklıdır. TANJU ERDEM Emekli Amiral Değerli gazeteci ve yazar, aziz dostum MAli Birand, "Emret Komutanım" kitabının "Emeklilik: Askerin Ölümü" bölümünde emekliye ayrılmış bir komutanın şahsında asker emeklilerinin durumlarını, ruh haletlerini, davranış biçimlerini zeki gözlemlere dayanarak inceler ve belirli yargılara varır. Kitabın bu bölümünü okuduktan sonra buruk bir acı duyarsınız yüreğinizde. Genelde olayda ve yargılarda büyük ölçüde bir gerçek payı vardır. Askerliği yalın bir meslek olarak değil, bir yaşam tarzı olarak algılayan bizler için, emeklilik birçok yönleri ile yaşamın kilometre taşlarında dranıatik bir donuşumu ifade etmektedir. Biz bu yazımızda toplumun demokratikleşme surecinde her alanda yeni değerler sistemlerine olan gereksinmeleri dikkate alarak, emekli askerlerin temeldeki sorurüarına ve bu sorunların çözümu için sosyal hukuk devletince alınabilecek somut önlemlere değinmek istedik. Bu yazıyı planlarken bir hususu çok düşündüm. Yüzbinlerce kamu görevlisi emeklinin geneldeki sorunlarını bir yana bırakarak, bütünluğü bozarak, sadece asker emeklilerinden söz açmak doğru ve adil olur mu idi? Ne var ki burada ele alınacak olan konu özgün bir konudur. Buradan giderek belki bu yazım obürleri hakkında da göriiş alışverişine, iyileştirici düzenlemelerin yapılmasına olanak sağlayabilir. Böyle düşunerek teselli buldum. Konu içeriğinin bir ölçüde evrensel oluşu da beni bu yazıyı yazmaya yöneltmiştir. nerallik/amirallik bir smıfın yüzde 5'ine nasip oluyor. Bu yüzde 5'in de yarısı Tuğg. Tuga.'likle kadrosuzluk nedeni ile eleniyor. Sonuç itibarıyla Silahlı Kuvvetler (SK) kadrolarının yüzde 97'sinden fazlası Alb. ve Tuğg./Tuğa. rütbelerinde 50/52 ya$ arasında zorunlu olarak emekliye ayrılmaktadırlar. Bu sosyal tabakadaki bir insanın vasati ömrü istatistiklerin inceleme sonuçlarına göre 70/75 yaş civarındadır. Sağlıklı aktif faaliyet yaşı ise en az 60, normalde 65 yaşa kadar sürüyor. Nitekim sivillerde emeklilik yaş haddi 65'tir. Tüm dünya silahlı kuvvetlertnde barış döneminde belirli bir hiyerarşik piramidi muhafaza için askerin genç yaşta emekliliğe özendirildiği veya zorunlu emeklilik olayı bir g«.rçektir. Bu durumda silahlı kuvvetlerimizden 50/52 yaşlarında zorunlu emekliye ayrılan askerlerin sivil demokratik topluma sağlıklı bir şekilde adaptasyonu için konunun Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı'nca bir proje olarak ele alınıp geliştirilmesinde yarar görülmektedir. PENCERE Yunan Seçimleri? Yunanistan'da seçim yapıldı. Oy oranı yuzde 39'a düşen iktidar partisi "PASOK" 125 milletvekiti; yüzde 44,5'e tırmanan anamuhalefet partisi "Yeni Demokrasi" 144 milletvekıli; yüzde 13 oranında oy alan komünistler 29 milletvekili çıkardılar, Gazetelerde yorumlar yayımlanıyor; gelişmelere bakılırsaya "Yeni Demokrasi" partisi "mebus pazarı" kurup tek başına iktidar olacak ya da sosyalistlerle komünistler koalisyon kuracaklarmış... Papandreu 1981 ve 1985'te seçimleri kazanmıştı; PASOK(Panhellenık Sosyahst Partisi) liderı bu kez yenilgiye uğradı. Sağcılar diyorlar ki: Koskotas skandalı, Liani tutkusu sosyalistlerin liderini yıktı. Yetmişlik Papandreu'nun hostes Liani'ye aşkı dillere destan oldu. Koskotas adlı yeni yetme bir işadamının soygun ve yolsuzluk öykülerı de uzun bir romana dönüştü. Görünüşe bakarsanız Yunanistan hop oturup hop kalkıyor. Siyasal bunalım kapıda. Rezaletler ülkesine dönüştü komşumuz. Şimdi hükümetini kurmakta bile güçlük çekecek . Olayın bir yüzü bu.. • Ya öteki yüzü? Çok partıli rejimlerde bir liderın iktidarda kazık kakması olanaksız. Gerçi isveç'te sosyal demokrat parti çok uzun süre ülkeyi yönetmekle ünlendi; ama, İskandinavya dalgasız bir deniz; siyaset balıkçılık gibi bir meslek. Demokrasilerde o parti geliyor, bu parti gıdiyor. İktidarda iki dönem kalan yıpranıyor ya da halk değışıklik istiyor; bıkıyor liderın suratından: Aman canım, gitsin artık!.. Ve gitti gider. Demokrasinin kökleştiği ve görenekleştiğı ülkelerde siyasal ve ekonomik ıstikrar atbaşı gıdiyor. Buna bir de "sosyal öevlet" kavramının oturuşmuşluğunu eklersek ortaya bir uygarlık düzeyi çıkıyor. Yunanistan gerçi fırtınalı bir Akdeniz toplumu ve bir Balkan ülkesi; ama, son on beş yılda nereden nereye geldi? 1974'te devrılen cunta liderlerini yargıladı; ışkencelerın hesabını sordu; demokrasiyı kurdu; fikır özgürlüklerini sağladı; Avrupa Toptuluğu1 na girdi; Yunan halkı iki kez üst üste sosyalist partisıni iktidara getırdi: komünist partileri siyasal yaşamda doğal sayılıyor. Papandreu yıkılmış.. Yıkılsın. Bir sosyalist partinin üçüncü kez tek başına iktidar olamayışını herkes gönlüne göre yorumlayabılir. Ancak demokrasilerde "parlamento" diye bir kurum var, ülkenin yazgısını üstlenen, yönetimi denetleyen, bunalımlardan çıkış yollarını arayıp bulan... Yunanistan'da komünistiyle. sosyalistiyle, kapıtalistiyle parlamento var mı? Var. . Ya bizde? Komünist parti yöneticileri zindanda değil mi? 12 Eylül cuntasının lideri başımızda Cumhurbaşkanımız değil mi? Yerel seçimlerde oyların 5te 1'ini alabilen Sayın Özal, parlamentonun yaklaşık 3te 2'sini avucunda tutmuyor mu? Fikir özgürlüklerinden yoksun değil miyiz? Hapishanelerimiz siyasal tutuklularla dolu değil mi? Yunanistan nerde? Biz nerde? • Demokrasilerde o parti gıder. bu parti gelir. Temelde sosyal devlet kurulmuşsa, özgürlüklergeçerliyse, insan hakları çiğnenmiyorsa.. Ne yazar? Türkiye'nin demokrasıde bugünkü Yunanistan düzeyine ulaşması için bilmiyorum ne kadar zamana gereksinme var? Var da Kosta Liani'nin memelerine kafayı takanlar, fotoğraflarını sergilemekle gazetecilik yaptığını sananlar, biraz da işin bu yanını düşünseler fena olmayacak... Çözümler Emekli askerler Bugun silahlı kuvvetlerimizde normal olarak bir muvazzaf subayın erişebileceği rütbe albaylıktır. Ge Kanımızca çözumleyici önlemlerin başında askerisivil öğrenim durumtarı arasında bir uyumun sağlanması hususu öncelik almaktadır. Genelde harp okulları öğrenimi sonrası sımflara ayrılan muharip ve yardımcı sınıf kadrolann bu uyuma gereksinimi vardır. Bugün harp okulları, genel fen bilimleri konusunda lisans düzeyinde oğrenim veren yüksekokullardır. Eğer buradan mezun olan subaylara belirli rütbelere kadar üniversitelerimizde, YÖK ile işbirliği ve eşgüdüm sağlanarak, mesleki öğrenimlerini de dikkate alan bir dalda lisansüstü öğrenim (master) görme olanaklan yaygın şekilde sağlanabilirse, sorunun temel taşlarından biri çözünılenmiş olacaktır. Uygulamayı kolaylaştırmak üzere harp okulu sonrası devam edilen bazı sınıf (ihtisas; okullarının müfredat programları ve öğretim üye kadroları, gene üniversitelerle işbirliği ve eşgüdüm halinde düzenlenerek, bu okulların bir kısmının da lisansüstü öğrenim diploması verebilecek düzeyde geliştirilmeleri olanaklıdır. Subayın fırsat eşitliği içinde yaygın olarak lisansüstü düzeyde bil Sonuç gi ve derece ile teçhizi, çağdaş silahlı kuvvetlerin Genç yaşta emekliye ayrılarak toplumda atıl duSorunlar sevk ve idaresi için de gerekli olan bu koşuldur. Bu rumda bırakılan ya da uygun düzeylerde çalışma SK'lardan kadrosuzluk nedeni ile yaşamının ol aynı zamanda sivil hayata geçişte de güçlü bir avan olanağı bulamayan askerlerin sivil hayata uyum sağgun ve faal bir evresinde, gerekli bilgi ve deneyim taj olacaktır. lamalarında sorunlan vardır. birikimleri ile etkin yönetim görevi yapabilecek çağBu sorunların çözümüne maddi ve manevi yönEmekliliğe geçişte çalışmaya esas görev yerlerida emekliye ayrılan askerlerin bugiınkü koşullar nin kamuda, kamusal kurumlarda (OYAK, Vakıf leri ile yardımcı ol '.nması, ilgili kuruluşlann konuyu da temelde iki önemli sorunlan vardır: lar, KİT'ler, vb.) ozel sektör kuruluşlarında tespit bir bütün olarak ele alması ile olanaklıdır 1 Bu insanlara bir yaşam tarzı olarak benimse ve önerilmesi maksadıyla tercihan MSB'de bir örÇözümde temel noktalar askeri, aktif hayatında dikleri askeri yaşamdan koparlarken toplumda en gütlenmeye gidilmesi de düşünülebilir. Bu örgüt do gerekli, geçerli öğretim düzeyi ile teçhiz ve emekliazından 8/10 yıl daha sivil hayatta uygun düzeyde ğaldır ki Genelkurtnay ve kuvvet komutanlıkları ile nin bu sorunlarım çözümlemeye dönük örgütlenfaaliyet gösterme olanağını sağlayacak tertip ve dü yakın işbirliği ve eşgüdüm sağlayacaktır. Bu koor menin sağlanmasından geçmektedir. Ancak, bu gözenlerin alınması. dinatör makamda bir taraftan emekli askerlere her ruşlerin yaşama geçirilmesi o denli kolay değildir. 2 Faal yaşamdan emekliliğe geçerken yaşam dü yönü ile ilke olarak kabul edilmiş uygun SK'lar siEmeklilerin gelirleri enflasyonla erozyona uğrazey lerinde meydana gelen ve takriben yüzde 40/50'yi vil kadroları saptanırken, kamusal nitelikli kurum mıştır. Katsayı ve gösterge düzenlemeleri, yeni denların uygun boş kadroları izlenmeli ve özel sektör gelerin tesisi hükümet gündeminde olan bir gerekbulan maddi kayıpların sağlanmasıdır. Aslında bu iki ana sorun birbirleri ile ilişkili ve kuruluşlarından, mesleki merkezi örgütleri vasıta sinimdir. EVET/HAYIR OKTAYAKBAL OKURLARDAN düşunemiyorum. Herhalde ctuşünmenizi isterim: Bir dillerdeki biçimleriyle: ef, e\, kendi abeceierine göre okurlar. televizyon konuşmasında, bir an, en, es, diye okunuyor. Bakanın, SHP=SeHePe'ye R=re harfinin, er ya da ar diye Buna değgin bir gözlemim var: Yıllar önce, bilimsel bir (SeAşPe) dediğini duymuştum. okunduğunu duyuyoruz, Demek ki H=henin, aş diye TRT'de uygulanan Yaygın H=he harfi, Fransızcadaki gibi, konuşmada, Amerika'da bulunmuş olan bir hekimin sık okunması, biUm dilinden, Öğretvnin, bilimin yurda aş diye okunuyor. sık kuüandığı (siotu) nun ne konuşma diline bulaşabiliyor. dağmlmasında çok büyük yararı T=te ve V=ve, harflerimiz anlama geldiğini Buna eklenecek bir ömek de bir tngitizcedeki gibi ti ve vi diye olmaktadır. Bunun verdiği anlayamamıştım, sonra bunun televizyon görevlisinin, sevinçle, değerli öğrelmenlerden okunuyor. bildiğimiz CO/nin tngilizce UHF=(UHeFe) bandını, birkaçının, kimi harfleri, Y=ye harfi igrek olarak okunuşu olduğunu öğrenmistinu (UHaFe) diye söylemesidir. abeceinizdekinden başka okunuyor. Kendimizi her türlü Sayın öğretmenlenn, bilimi biçimde, yanhş okuduklanna Derslerde kimi öğretmenlenn alışkanlıktan kurtararak bilimsel yurda yayma görevleri sırasuıda, değinmek istiyorum; bilindiği In'yi, (le ne) diye, doğru ; konuşmalarda da abece'mizin abece'mize bağlı kalmalanyla gibi Türk abece'sindeki 29 kimilerinin de, (el en) diye daha çok etkili olacaklarnu narfin okunuşlaru 1 Kasım 1928 yanhş okuduğu otityor. Demek öngördüğü okuma biçimini kullanahm. Böylece hem unutmamalannı dilerim. ki öğretmenler arasında da gün ve 1353 sayüı yasada yasalanmıza saygıh ohnus gösterilmiştir (1). Bunun dışma okuma birliği yok. Böyle olmaması gerekir. Suyun simgesi oluruz hem de bilimin daha (1) Prof. Dr. Ahmeı MerdivencL Türk çıkılmaması gerekir. kolay yayümasına yardunımız HzO'dur. Biz bunu (aş iki o) Yazı DevnrrtL ht. 1980 C=ce narfi, Fransızca ya da dokunur. Yanhşın RÜŞTÜ ERGUN Ingilizcedeki gibi se, ya da, «,• diye okumaya aüşmışız, ama yaygtnlaşmasını da engeüemis Ingiliz, Rus ya da Japonlann EMEKLÎ IŞINBtLİMCf F=fe, l^le, M=me, ı\=ne, oluruz. Şu ilginç örnek üzerinde (RADYOLOG) S=se harfleri, yukarda betirtilen (aş iki o) diye okuduklannı "Bayramlar istismara yol açmayacak şekilde düzenlenir ve kutlanır" Karaman Kaymakamı Bay Mustafa Tevfik Özbilgin " Bu yönetmeliği ben yürürlüğe koydum ve ben istediğim gibi yorumladım" demeye getirmiş... Ve, Karaman'da 23 haziranda yapılacak olan "Türk Dili ve Yunus Emre" bayramında yer alan bir toplantıyı 'iptal' etmiş!.. Derler ki, Bay Özbilgin il haline getirilen Karaman'a vali olmak isteğindeymiş. Bu yüzden de Dil Derneği'nin başkan ve üyelerinin Karaman'a gelip, konuşmalar yapmalarını kendi çıkarı açısından doğru görmemiş!.. Karaman'daki Yunus Emre bayramına ben de çağrılıydım. Benim gibi pek çok arkadaş da çağrılıydı. Birkaçının adını saymak isterim: Prof. Cevat Geray, Prof. Bahri Savcı, Prof. Şerafettin Turan, Doçent Haldun Özen, Aziz Nesin, Ali Sirmen, Tahsin Saraç, Mustafa Ekmekçi, Sami Karaören, Ali Püsküllüoğlu, daha başkaları... Gördüğünüz gibi, adı geçen kişilerin hepsi Türk dilıne, Atatürk devrimine içtenlikle inançlı aydınlar. MGK'nın önerisi ve Danışma Meclisi'nin benimsediği bir yasayla kapatılan Atatürkçü Türk Dil Kurumu'nun yüzlerce üyesi Dil Derneği'nde birleşmişlerdir. Eski TDK'nın nerdeyse bütün üyeleri, onlara eklenen genç kuşaktan dil devrimcileri bu dernekte Türkçenin bağımsızlık savaşını veriyorlar. Gericilere, tutuculara göre Türkçe sevgisi, Türk diline bağlılık, bu kişilerin başlıca suçudur! Buna 'suç' adı verilebilirse! 2325 haziran günleri Karaman'da bir bayram var. Tarihsel kent Karaman'ın Türk dilinin yüceltilmesindeki önculüğü herkesçe bilinir. Karamanoğlu Mehmet Bey Türk dili savaşçılarının öncüsudür. Her yıl Mehmet Bey'in tarihsel etkinliği, dilimizin yabancı dillerin buyruğundan kurtarılması yolundaki davranışı saygıyla anılır. Bizim iki tane dil bayramımız var: Biri, Türk Dil Kurumu: nun kuruluşu; öbürü de Karamanoğlu'nun kararnamesi... Karaman valisi olmayı hayal eden kimbilir, bu hayali belki de gerçekleşir! Bay Özbilgin bu kente gelmemizi, dil konusunda konuşmalar yapmamızı sakıncalı bulmuş. Bakın gazetecilere bu konuda ne demiş: "Bayramlar birleştirici olsun istedik. Bayramlarda kavga istemiyoruz. Bizim karşı çıkışımız kişilere değildir. Zaten bizim Selçuk Üniversitesi'yle anlaşmamız var. Onlara ayıp olur." Bizler, yani Türk dil devrimine, Atatürk devrimine bağlı olanlar, bu bağlılıklarını tüm yaşamIan, davranışları ve yapıtlarıyla kanıtlamış olanlar, Karaman'a gelip dil konusunda konuşmalar yaparsak 'bölücü' mü olacağız? Bay Özbilgin, ne biçim sözler söylüyor? Bunca ünlü aydını 'kavgacı', 'bölücü' olarak suçlamaya ne hakkı var kaymakamın ya da geleceğin valisinin? Bir de Cevat Geray'ın öğrencisi imiş! Bu mudur hocaya sevgi saygı? Karaman'daki toplantıya Aydınlar Ocağı'nın kişileri çağnlsaydı Bay Özbilgin yine aynı düşünceleri belirtecek miydi? Osmanlıca yanlıları, Atatürk devrimi karşıtları gelseler konuşsalar hiç de 'bölücü', 'kavgacı' sayılmayacaklardı herhalde! Suç, Atatürk devriminin savunucuları olmak, Türk dilini sevmek... Bay Özbilgin'in genç bir insan olduğunu sanırım. Atatürk okullarında, siyasal bilgiler ya da hukuk fakültelerinde Atatürkçülerin 'bölücü' olduğunu mu pâretmişler kendisine? Dil DerneöJ Başkanı Prof. Cevat Geray bu 'yasaklama' kararını öğrenince basına şu demeci vermiş: "Toplantıya çağırdığımız bazı isimleri Karaman Kaymakamlığı sakıncalı gördüğü için dil bayramını kutlama programımıza olumlu yanıt alamadık. Ustelik daha önce kaymakamlık ve belediye başkanlığınca üzerinde anlaşmaya varılan dil bayramı tarihi 2325 hazirandan kaymakamlıkça 6 temmuza alınarak programı uygulama olanağı elimizden alınmıştır Bunun üzerine biz de bayram kutlamalarından çekildiğimizi açıklıyoruz." Karaman Belediye Başkanı Alaattin Işık, Kaymakam Özbilgin'in sağcı çevrelere şirin görünüp valiliği elde etmek peşinde olduğu için böyle bir karar aldığını belirtmektedir. Bakalım Bay Özbilgin'i Karaman valisi olarak görecek miyiz? Türkçe düşmanlığının yararlı bir tutum olup olmadığı yakında ortaya çıkacaktır. Şu 'birleştirici' ya da 'bölücü' sözcüklerini nasıl da kolayca kullanıyorlar. Biz gelip Karaman'da dil devrimi konusunda konuşursak 'bölücü' olacağız; bay kaymakam Karaman'a gelmek üzere yola çıkmaya hazırlanan profesörleri, yazarları, dilcileri, şaırleri sakıncalı kişiler sayınca 'bölücü' olmayacak!.. Gerçek bölücülük Bay Özbilgin'in yaptığı değilse nedir? Karaman'da Bir Kaymakam Var!.. Yanlış okunan harflerinüz H ı z 1ı , AILAMİK L1D ŞTİ lel 17 18 65 AMNA MARATON J D $Tİ lel: 13 58 99 AHKAM ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU SÜRÜCÜ BELGESİ VERİLİR OKUL ÜSKÜOAR 334 22 69 KOZYATAĞI 362 47 33 MALTEPE 352 21 21 TARABYA 162 08 18 ÇAĞLAYAN 146 88 30 ı Arnavutköy Akıntı Burnu'nda sanatçılara konut veya atölye olabilecek Boğaz manzaralı minik bahçe katı Tel: 163 51 31 Beyoğhı Askerlik Şubesi'nden aldığım531146ANalu kitnliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. HERMtNElŞIK 709806 No'lu askeri kimlik kartımı kaybettim, hükümsüzdür. AYNVR YILDIRAN Nüfus hüviyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. HÜSEYİN YILMAZTEKİN ANMA Seninle dolu, Sana hasret Bir yıl daha Geride kaldı. AİLESİ ANTALYA GÜNEVMAK IfCAfiP Tel 1701 12 AKTALYA BORANAŞ Tel 12 26 51 BUMAKL1D Tel 15 53 12 BXOMLTD ŞTf Tel 22 24 42 KOHYA OAR8AZLM? OTOMOflV A £ Tel 11 70 2 0 1 1 3 2 61 NİYAZİ AĞIRNASU y Değerli Ozan ve Yazar, Üyemiz HASANIZZETITN DİNAMO'yu yitirdik. Yakınlanna başsağlığı diler, anısı önünde saygıyla eğiliriz. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI Değerli arkadaşımız, Dostumuz, onurlu insan BUBO MAKİNALARI flC V I SAN. LTD Şll. BuvükdereCod. Sollh lozan Sok. Polal Apl No 2 M 7 Gayıenepe • ISt Tel175 70 89 • 175 70 90 • 174 23 94 (6 Hat) Fax: 172 04 68 • 176 10 73 Tlx: 2676S etre tr INF#fcttlTEK Türkiye Distributörü FİGEN AKGÜMEÇ (SOYLU) * NEDİM SOYLU Birlikte adımlamaya karar verdik ve evlendik, tüm dostlarımıza duyururuz. Cumhuriyet kitap Kulübü Adapazarı Temsilciliği BARIŞ Kitabevi Karasu Sahili BİRLİK CAFE 1 Eylül 1989'a kadar sürekli KİTAP FUARI'nda. CKK üve/erine kofeferyanın büfün hizmetlerinden % 75 mdirim. TEŞEKKÜR Eşim AYŞE ÖZER'in KASIMPAŞA DENİZ HASTANESt Nöroşirürji Servisi'nde geçirdiği ameliyatı sırasında başından sonuna kadar ilgilerini esirgeraeyen RAŞHEKİM TURANŞAD artık aramızda olmayacak. Seni unutmayacağız. Bielefeld'deki arkadaşların adına NEBAHAT POHLREİCH Sana hasret bir yıl daha geride kaldı. Değerli varlığımız Tugamiral ÜLKÜ TULGAR'a, Ameliyatı başan ile gerçekleştirerek en kısa zamanda yeniden sağhğına lcavuşturan Op. Dr. Nöroşirürji Uzmam Tbh Astğm. Ö. FARUK ÜNAEa, Nöropsikiatri Uzmam Tbh Kd. Albay ÜNSAL EKİM'e, Nöroloji, Ameliyat ve Yoğun Bakım Hemşireleri Methiye TUR\N, Meral ARI, Havra GÜLENÇ, Günay KILIÇ, Meral DEMİR, A>han CEDDtM, Çiğdem ÖZTÜRK, \Yldu GÜNEY, Sultan PORX\KAL ve Şerife TOKATLI'ya; hastabakıcılar O. Nuri ÇORUL ile Cünejt ÖZGEN'e ve tüm hastane personeline sonsuz teşekkür ve minnetlerimi sunarım. İSFENDİY4R ÖZER ÖMER İNCE'yi aramızdan aynlışının 1. yıldönümünde saygı ile anıyoruz AİLESİ Teknik eleman mücadelesinin yılmaz savaşçısı S.S. GAZETE MUHABİRLERİ İŞÇİ YAPI KOOPERATİFİ YÖNETİM KURLLU BAŞKAIVUĞI'NDA.\ Tlcaret Sıcılı No 99076/44917 Kooperatıfimızin 20 Haziran 1989 gunü yapılması gereken olağan genel kurul toplantısı, çoğunluk sa^lanamadığından yapılamamıj olup yeni toplantınm 8 Temmuz 1989 cumartesı gunü saal 11 00'de kooperaıif merkezi olan Etiler Ulus Yolu Gazete Muhabirleri Sıtesi E> 1 Blok salonunda aşağıda yazılı gundemı gOrüşmek uzere yapılacaktır. Toplanlıyı duyurur, leşnflennızı rıca edcri2. YONETtM KURL'LU Gl'NDEM: 1 Yoklama, açıhş ve genel kunıl divanı seçimı. 2 Dıvan heyetine genel kurul loplanıı tutanagını ımzalama yetkısi verilmesi. 3 1988 yılı faaliyet raporunun okunması. muzakeresi, kabulu, 4 1988 y]l) bılanço ve geiırgıder tablosunun okunmas\, muzakeresi. kabulil, 5 1988 yılı denetçıler raporunun okunması. muzakeresi, kabulu, 6 Yönetim kurulu ve denetçilerin 1988 yılı faalıyetlennden dolayı ibralan. 7 Kooperattf dukkânlarının çalı>tınlma şeklı ile kıra gelırlennın yeniden tespitı ıçın karar alınması. 8 Onaklık vasfmı ka>beden uyeler ıçın karar aiınması, 9 3 asıl, 3 yedek yönetim kurulu üycsı ile 2 asil, 2 yedek denetçı seçimı. 10 Dilekler ve kapanış. İZMİR 4. İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞİNDEN Dosya Noı 560 Adres: îhsan Gündoğdu 4012 Sokak No: 23/1 Karabağlartzmir Yukanda isün ve adresi yazılı bulunan İhsan Aydoğdu alacaklılan ile konkordato akdetmek üzere hâkimliğimize 16.6.1989 tarihinde müracaat etmiş bulunmaktadır. İlan olunur. Bulgarlann soydaşlarımıza karşı giriştikleri eşi görülmemiş vahşeti lanetler, bütün mensuplarımızı 24 Haziran 1989 tarihinde saat 14.00'de Taksim Meydanı'nda yapılacak mitinge katılmaya çağırırız. TÜRK İDARECİLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU (194419881 ÖMER İNCE'yi aramızdan aynlışının birinci yıldönümünde saygı ile anıyoruz. Teknik eleman arkadaşlan adına MUSTAFA GÜMALP, HAYRİ ÇAKIR