18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9MAYIS 1989 CUMHURÎYET/7 'Hiçbir Müslüman, ben laikim demez' Yazar Aziz Nesin'le yazanmız Uğur Mumcu'nun Demokrasi Kurultayı, politikacı Süleyman Demirel'in yeni kimliği, dindevlet ilişkileri, işçi haklan, 141,142 ve 163. maddeler üzerindeki görüşleri, 60, 71 ve80 "askeri darbeler"i Türkiye'de yerliyabancı sermayenin konumu üzerine yaptığı söyleşinin birinci bölümünü yayımlıyoruz UĞUR MUMCU Aziz Bey sizinlc konmsma yapmak, (tereciye tere satmak) glbi bir olay. Söyleşiye şöyle başlasak: Demokrasi Kurnltayı'nı topladınız, ilginç tartışmalar oldu. Ne gibi sonuçlara vardıoız genel olarak? NESİN Genel olarak bu yıl içinde varılan sonuçlar, geneüikle demokratikleşme olraadan demokrasinin olamayacağı. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye demokrasiye sokuldu. Bu, biçimsel bir demokrasiydi. Biçimsel demokrasiyi küçümsememek gerekiyor, zorunludur. Yani çok partili bir sistem, yurttaşlar özgürce oylarım veriyor. Bu, demokrasi değil; bu, deraokrasinin dışıdır, biçimidir. Bunun özü demokratikleşraedir. Demokratikleşme olmadkn yurttaşlar kendi aleyhlerine olan partilere pekâlâ oy verebiliyorlar. Bunu yıllardan beri gördük. Demokrasi Kurultayı'ıun bence en önemli görünümü bu. Onun dışında tabular sorunu. Bana öyle geliyor ki toplu olarak ilk kez bu kurullayda dile geldi. Demokrasi Kurultayı'nın kompozisyonu da çok ilginç. Bütün tarihimizde, cumhuriyet tarihinde, sağ ile sol ilk kez bir araya geldi. Bundan önceki deneyimlerimizde ve uğraşlanmızda bunu başaramadık. Sen çok iyi biliyorsun, sağcılan aydınlar dilekçesi davasına katamadık. Süleyman Demirei'e birlikte gitmiştik. Bizi desteklediğini, hatta (her mahnide destekleyeceğini) soylemişti, fakat ne imza verdi, ne de verdirtti. NESİN Katiyen. Şimdi demokratik düşüncesinde bir aşama nu oldu ki bu toplanUya katıldı? NESİN Bir defa bizim Türkiye çapında, Süleyman Demirel çok iyi bir politikacı. Politika bilim demek değildir. Tabii "bilim dışı" demek de değildir. Şu bakımdan poliuka bilim değildir: Bilimde zamanlama yoktur. Bilimsel doğru her zaman doğrudur, ama politikada zamanlama vardır. Süleyman Derrurel Türkiye çapında çok iyi bir politikacı ve zamanlamayı çok iyi kullanıyor. Tabii zamanlamayı iyi kullanmak demek, hem lehinde, hem aleyhinde. Çünkü 10 sene önce söylediğinin tarr. tersini söylemek zorunda kalıyor, daha da çok tersini söyleyecek. Politikacı oldukça ve yürüdükçe bu bövle olacaktır. Örneğin, azınlıklarn, özellikle Kurtlerin kültürel haklannın verilmesi konusunda, hemen ulusal birliği, bütünlüğü koydu ki buna karşı kimsenin tersi bir düşünceye sahip olduğu söylenemez, böyle bir şey yok. Fakat 141, 142 konusunda da açık bir söz vermedi. NESİN Kesin açık vermedi, ama orada politikacıhğıru gösterdi. Poütikaa demek, saatlerce konuşup, dinleyicileri coşkuya getirip hiçbir şey anlatmayan insan demektir. Bu, bizim politikacı yani. Burjuva politikacısı saatlerce güzel konuşur, herkes mest olur, dinler, ama sonuç olarak baktığın zaman ne dediği belli değil. Derler ki gençliğimde, çocukluğumda, Türkiye iki büyük hatip yetiştirmiştir; birisi Atatürk, birisi Hamdollah Supbi Tannöver. Atatürk hakkında galiba hatır için iyi hatip diye söyltiyorlaıdı. Bana öyle geliyor. Çünkü sesi bir defa uygun değildir hitabete. Harudullah Suphi için böyle derlerdi. Hamdullah Suphi, üniversitede, Darülfünun'da, Zeynep Hanım Konağı'ndaki dariilfünun zamanında büyük bir kargaşalık olmuş, hatip olarak bunu getirmişler. Bu, bir saatten fazla konuşmuş, herkes bayılmış ve sorun çözülmüş. Sonra çocuklar, aralannda "Yahu ne söyledi bu adant" diye konuşmuşlar, hiçbir şey söylememiş. Işte bu hitabet, burjuva hitabeti ve politikacı da budur. Onun için Demirel hiçbir söz vermedi 141, 142 konusunda, ama tersini de söylemedi... Dnnımu idare etti. NEStN Durumu idare etti, ama eskiden tam karşı kesim tavnnı alıyordu. Aziz Bey, öyk sanıyonım ki Süleyman Demirel şu kanıdadır Anayasa koymuştur bu yasaklan. O>sa kendi yasagı için de referandunıa gidenleri eleştirmişti. Kendisine bunlan söyteseniz tabii, 'dün dundur, bugün bugundiır' diyecektir. NESİN Evet, ayru şeyi söyleyecektir. Demek kandtayda da böyle bir açık konuşma yapmadı, durumu idare etti. NEStN Şimdi efendim, yığıru var, partisel olarak yığını var. Hem o yığını memnun etmek durumunda hem de oradaki bin tane aydını memnun etmek durumunda. Çok zor bir^şey bu. Sonra, kendisiicin bir şey istemiyor! 'Namerdim' diyor, 'kendim için bir şey istersem" NEStN tşçiler için, köylüler için filan istiyor... Benim işcUerim, benim köyliilerim diyor. Bu kunıltayın odak noktası 163. madde oldu. Solculan bölen yeni bir konu da bu, genel olarak. Gorebüdiğim kadanyla Sadun Bey, siz, Mnammer Akso> 163. maddenin kaldınlmastna karşısınız. Nedir gerekçeniz? NEStN Şimdi efendim, bu yeni bir ayrışma değil, sol içinde ötedenberi var. Orada, bu da çok dile geldi, çok açık olarak ortaya çıktı. Kunıltayın sağlıklı yürümesi için önerim şuydu benim: 163. maddeyi enine boyuna konuşamazdık zaman bakımmdan. 163. madde üzerinde saatlerce değil, günlerce konuşmamız gerekiyor. Şimdi sorun şöyle: Genelde din olarak almak. gerekiyor. Birçok ülkelerde denemeler yapümıştır. Din afyondur, insanlar dindar olmasınlar diye çok uğraşılmıştır. Örneğin, Sovyetler Birliği'nde bu çok ileri gitmıştir. Hatta devrimden sonra pek çok kiliseler yıkılmış, yok edilmiş. Ama insanlan dinden uzaklaştırmak olanağı da yok, bu da göriılmuş. tkinci Dünya Savaşı'nda, bir de bakıyoruz ki Sovyetler Birliği'nde dine karşı daha bir hoşgörü başlıyor. Çünkü savaşa giden insanın, dine daha çok bağlılığı gerekiyor, o yüzden dine doğru bir eğilim başlıyor. Şimdi ise eski yıkılmış kiliseleri yeniden onanyorlar, bunun da nedeni kültürel... Arabistan'm içinde Müslümanlaruı bu devleti ele geçireceklerine inanmıyorum. Bu mümkün değil, çok olmalarına karşın, bütün Müslüman çoğunluk şeriatı bu arilamda anlamıyor. Bir anlamda tslamlıkta reform yoktur, öbür dinlerde vardır. Bir anlamda kendiliğinden reform olmuştur. Yani Allah'a inamyor, Müslümandır, ama Islami koşulları yerine getirmiyor. Yani o 5 koşulun dışında. Hacca gider... S koşnl da pek yerine getirilmiyor... NEStN O da getirilmiyor, ama diyelim ki onu getirmek istiyor. Aslında, bu insanlann çoğu cumhuriyeti yıkmak istemiyor, ama onların başındakiler istiyor. O başındakiler egemen olup da bu devlete egemen olamazlar. Benim korkum şudur: Türkiye'de askeri darbelerden 3'ü başarılı oldu, 2'si başarılı olamadı. Zaten başanlı olmadığı zaman o işe girişenleri asıyorlar, başarı olduğu zaman cumhurbaşkanı oluyor. Aradaki fark bu. bağınyor. tstikrar dediği, yalruz kendi istikran, yoksa ulkenin istikrarı değil, istikran kim getirebilir? Hükümet getiremiyor, asker getirir. Demek ki bir askeri darbe olacaksa, bir yeni gerekçe uyduracaklar. 4. gerekçe olarak bunun hazırlıklarıru yapıyorlar ve kesinlikle dışa bağımlı. En beğenmediğimiz iktidar bile, en beğenmediğimiz askeri yönetim bile, gidip elini verip de sıkışarak pazarlık etmiyor. Yani kimse bu anlamda vatan haini değildir. Eğer yabancı devletin casusu değilse ya da deli değilse kimse vatan haini değildir. Vatan hainliğini insanlar vatanını severek yaparlar, başka türlü olmaz. Dış baskılar bize bir çok oyunlar hazırlıyor. Kürt sorununun bizim anladıgımız anlamda değil, daha başka anlamda sorunlar çıkarmasına çok uğraşıhyor. Yunanistan çatışması bunlardan bir tanesidir. Kerkük olayı bunlardan bir tanesidir. Hangisi ne zaman olacaklan belli değil. Asıl gerekçe de işçi sınıfının, emekçi halkın, kendi isteklerini çok fazla ister hale gelmesi. Üçüncüsü de bunun üzerine, yani hakiki gerekçe, sermayenin, çok korkak olan dünyanın en korkak kavramı olan sermayenin... Nazlı sermayenin'. NEStN Çok nazlı sermayenin kendisini tehlikede görmesidir. Yani kendisini güvenceye almak istiyor. Böylece askeri darbe gelebilir. Şimdi ben doğrusu şundan endişe ediyorum: Sağ ve sol kuvvetleri hep sık sık dengeye getirirler. 163 üe 141,142'yi de aynı kefeye yani iki kefeye koyuyorlar. Yanlış budur tabii. Şimdi ne olacak? Türkiye'de dinsel sağ da aşırı ulusalcı sağ da çok gelişmiştir. Sol da alabıldiğine, baskılar yüzunden durdurulmuştur, baskı altında bırakılmıştır. 163 kalktı, cumhuriyet hükümetini değiştirmek isteyen bir sisteme açıkça yol açılmış demektir. Açık yani, 163'ün 1. fıkrası budur. Devleti korumaktıı, cumhuriyet devletini korumaktır. Aziz Nesin Müslümanlıkta devlet işlerini ayırmanın mümkün olmadığını söyledi Zaten hukuk teknigi bakımından, anayasayı ihlal suçu yoktur, anayasa>a "teşebbus" suçu vardır. NEStN Evet, başanh olduğunuz zaman sorun kalmıyor. Yani teşebbus etmişseniz, başaracaksınız. NEStN Başaracaksınız ya da kelle gidecek. Nitekim öyle oldu. ç«k iyi pofttfkacı Aziz Nesin yazanmız Uğur Mumcu'mjn Süleyman Demirel ile ilgıli bir sooısunu yanıöarken, "Turkıye çapında çok iyi bir politikacı ve zamanlamayı çok iyi kullanıyor. Tabii zamanlamayı iyi kullanmak demek hem lehinde hem aleyhinde. Çünkü 10 sene önce söylediğınin tam ç o k . ^ir ^ n e s i n i n g e r e k ; IAlır Saner) tersini söylemek zorunda kalıyor, daha da çok tersini soyleyecek" dedi. 'c«»n*"« IUğur 5 : ı n D r t çesı, ıktıdar partisıne karşıydı. 1960'ın Demokrat Panili iktidar 1980'den sonra dinsel akım mek zorunda kalacaklar. Tıpkı ma." tslarrun bizatihi kendisi dev partisi anayasayı çiğnemiş dediler. tedralin bir gezisi vardı, ben katılmadım. Şimdi demek ki din bir lara hem mali destek sağlandı Marksistlerin protetarya diktatör let için kurulmuştur. Söz arasın Şimdi ayru gerekçeyle 2. darbe gerçektir, bir olgudur, dine karşı bem de devlet desteği sağlandı. luğunden vazgecmeleri gibi. Bu da, dikkat edin tslamlara, Müs olamazdı, mümkün değildi, ingelinmez, gelinmiyor. Ama nasıl Bunun önemini vurgulamak isti platforma çekersek olayı, din öz lümanlara, "dinii devlet" derler, sanlar bu numarayı yutmaz tabii. oluyor, yani ne diye kullanılıyor? yornm. Siz de katılıyor musunuz güriügu ya da devletin temellerini ayıramazlar. 'Din" demez, "din 2. darbenin gerekçesi, terorizm ve din esaslarına göre uydurma dü ü devlet" der. Önce dindir, Bilinçlenmemiş, kafa yapılan ge bu görüşe? anarşizmdi. 3. darbenin gerekçeşüncesi de bir kanaat açıklama, "devletü din" değildir, "dinu lişmemiş insanlan kullanmak için si de terorizm, anarşizm, ama arNEStN Ben katılıyorum bir düşünce özgüriügü kapsamı devlet"tir. Bu neden böyle olmuş tı, parlamentonun çalışamayışı, bir araç oluyor. Ama mecbursu efendim. Şimdi bakın, bu toplumiçinde göriılmez mi? tur? Başka dinler, Hıristiyanlık yasa çıkaramayışı ve cumhurbaşnuz, o insanlara karşı gelinmez. sal birikim öyle bir noktaya gelir NESIN Bu olanaksız. Şu ba lar kurulduğu zaman ortada dev kanının seçilemeyişi idi. Onun için ben, yalnız Islam dini ki birden sıçrama yapar. 1980'de için değil, bütun dinler için büyük büyük bir sıçrama yaptı. Ama kımdan olanaksız. ö n c e sen hu let varmış. Eskiden, Atina devle Şimdi demek ki bundan ders albir hoşgörü sahibiyim ve saygım 1950'de başlamıştır. Demokrat kukçusun, çok iyi biliyorsun, 163. ti, Roma devleti, Avrupa'da bir mamız gerekirse 4. askeri darbevar. tsterse insan putsever olsun, Pani'nin iktidara geldiği zaman maddenin, 1. fıkrası, cumhuriyeti süru devletler var. Derebeylikler, nin bir gerekçesi olacaktır. Bir de isterse çoktanrılı olsun, ne olur çıkardığı yasa nedeniyle pasaport korumak, hukumeti korumaktır. onların hepsi devlet. Islam dini başka önemli bir şey var, 3 askesa olsun, bir defa bu vazgeçilmez almak çok zordu. Hacca gitmek Diyelim ki 163. maddenin kalk nin amacı, Arap devleti kurulma ri darbenin ortaklasa bir gerekçebir olgudur. Şimdi 163 konusu için 24 saatte pasaport alma ko masım isteyen solcular iktidara sıdır. Arap devleti yok, aşiretler leri var, bu ortaya çıkmıyor. Her konuşulunca tabii, bir de üstelik laylığım getirdiler ve ezanı Arap geldiler, bir varsayım olarak. Ben ve kabileler var. Kuruluş gerekçesi Uçüne de bakacak olursak, ekoben çok dindar bir Müslüman ai çalaştırdılar. O zamandan başh sosyal demokratların solundaki devlet zaten. Şimdi kuruluş gerek nomik bunalım, hükümetin ekosolcuların iktidara gelmesini çok çesi devlet olan Islamda, siz diyor nomik bunalım içine girmesi ve işleden gelen bir insanım. Benim yor bu akım. uzak olasılık görüyorum... sunuz ki, "Sen tslami efitim gör çilerin haklarını istemek için iyiBabam Kadiri şeyhi. Dolayısıyla Şimdi İslamcı finans kuru Üç vakte kadar gelirler! NEStN Üç vakte kadar gelir, böyle meçhul bir şey. Ama di 1 ürkiye'de askeri darbelerden 3'ü başarılı tSir insanı hem Islam olarak eğiteceksiniz, hem de diyeceksiniz ki 'Kardeşim sen devlet yelim ki varsayım olarak geldi, oldu. 2'si başarılı olamadı. Zaten başarılı bugün ne kadar solcu varsa, 163 işlerine karışma.' îslamın bizatihi kendisi kalksın diyenler geldi, zorunludur olamadığı zaman, o işe girişenleri asıyorlar, devlet için kurulmuştur. Söz arasında dikkat iktidara gelir gelmez 163. maddeyi başarılı olduğu zaman cumhurbaşkanı edin tslamlara, Müslümanlara 'dinü devlet' derler, ayıramazlar. korumaya çünkü cumhuriyeti b a ş k a turlu koruyamazsıruz, çun eski dönem ölsaydı, benim de şimdi şeyh olmam gerekiyordu. Babadan oğula gecer çünkü. Sizi sanklı bir hoca olarak düşünmek çok komik. NEStN Benim Müslümanlara karşı saygım var. Ama bu konuda konuşabilmek için birkaç şeyi çok iyi bilmek gerekiyor. Bir defa Îslamın anayasası olarak şeriatı bilmek gerekiyor. Şeriatın üç bacağı var, üç kaide üzerine oturuyor. Bir tanesi, anayasa, Tann'mn sözü olan Kuran. Bunu aydınlann bir defa okuması gerekiyor, birkaç kez okuması gerekiyor. tkincisi, hadisleri okumak gerekiyor, ondan sonra fıkıh üzerine, bu üç dayanagj bılmeli.Bilmeyince konuşmak zor. Bir de tabii 163. maddeyi bilmek gerekiyor. Bunun da ötesinde, son 1015 yıldır, hatta 1950'den bu yana geUNESCO'nun bir kültür top lişen dinsel kesimin bulunduğu lantısına gittik. Orada, programın durumu, nereye geldi? Bunu bil3. günü onanlmakta olan bir ka mek gerekiyor. loşlanna yasal olanak sağladılar. NEStN Şimdi en son noktaya kadar geldi. Şimdi ne yapalım? İslamcı bir kitle var: Yüzde 95, yüzde 99 diyorlar. Şimdi, İslamcı akımı önleyeceğim, yasaklayacağım demek çok yanlış bir şey, olmaz. O zaman ne yapmak gerekiyor. Tabii bu yüzde 100'e varacak bir zaman sonra, o noktaya doğru gidecek. Şimdi şeriatı bilmek gerekiyor. Şeriatın emirleri var, buyruklan var. Şeriatın buynıklarını yerine getirdiğiniz zaman, demokrasiyle bağdaşmıyor, hoşgörüyle bağdaşmıyor. Bazı insanlar, bazı Müslümanlar diyor ki: Efendim işte hoşgörüden yanayız falan, bunlar, demek ki gerçek Müslüman değiller. Aziz Bey, "takiyye" var, tslam dininde, yani bir çeşit opor(iinizm, Marksist terminolojideki oportünizmin karşılığı, tabir caizse diyelim. Onlar da şeriat devleti kurmaktan bir olcude vazgec kü orada yazıyor, o madde çok açık... Aziz Bey, ama karşıt düşüncelerdekiler de diyorlar ki zaten proletarya diktatörlügü de cumhuriyetçilik ilkesine aykındır, o zaman biz de o fikri tammayız. Yani aynı şej olmuyor mu? NESİN Aynı şey olmuyor. Çünkü Marksizm, bir doktrindir. tnanç değildir. Müslümanlık bütün dinler gibi inançtır. Buna inanmadan mümkün değildir. Ben oradaki konuşmamda şöyle demiştim: Müslümanlar laiklik din ile devlet işlerinin aynlması demek değildir diyorlar. Haklıdırlar. Ama bu sonucudur. Yani dogmacıhkla, akılcılığın çatışması aslında ve akılcılığın egemen olması demektir. Laisizm bu. Ama bunun sonucu olarak, din ve dev let işleri birbirinden ayrılıyor. Müslümanlıkta devlet işlerini ayırmak mümkün değildir. Bir insanı hem Islam olarak eğiteceksiniz hem de diyeceksiniz ki "Kardeşim sen devlet işlerine kanş Aziz Bey, ceza yasasında başka maddeler de var. Şiddet yo»unu denedigi anda 146 var, 168 var... NEStN Ama Müslümanlar, "Bİz Müslüman devleti kunnak istiyoruz" demek hakkına sahip olacaklardır. Şimdi 163. madde var da olmuyor mu? NEStN Onu söyleyeceğim, oluyor. Şimdi benim korkum şudur: 163 kalktığı zaman, 141 tamamen kalktığı zaman, ben onun değiştirilmesinden yanayım. YaAradaki fark bu. Başaracaksınız ya o ı u y o r ni tümden kaldınlmasmdan yana y J ,•,,, ., , ^ • «. ^ « değilim. Çünkü o zaman Müslükelle gidecek. manlığa saygısızbk olur. Ben da kelle gidecek Müslumanhğa saygıh olmak istive devlete kansrna". Bu mumkun ce ortaya çıkmaları ve. yorum ve üstelik saygüı olmak zodeğildir ve o ister istemez cumhu Son ikisini diyorsonuz... rundadır insanlar. Çünkü çoğunriyeti kabul etmeyecektir. TürkiNEStN Üçünü, 60'ı da... luk Müslümandır. Ama bu taktik ye'de 55 milyonun, 35 milyonu ya 60'U da işcilerte Ugili bir soolarak değil, içtenlikle saygım da 40 milyonu Müslümansa, bun run var mıydı? var. Her üç askeri darbede de bir lar bunun böyle olduğunu bilmiNEStN Vardı tabii, ama bu yor, ama onları yönetecek olan ölçüde değildi. Her üçünde de git pazarlık olmuyor. Ama dış etkilerin çok bü>1ik rolü var. rehberleri, Müslüman aydınlar tikçe artıyor bunlar. 27 Mayıs'ı, ama hcpimiz bunu çok iyi biliyorlar. Hiçbir Ama işçilere grev hakkı da desteklediydik Aziz Bey, siz dc Müslüman "ben laikim" demez getirdi 61 anayasası. ve üstelik şimdi yeni bir yol bulNEStN lşçinin 60 isteği, 71 desteklediniz. dular. Efendim laik ancak ku isteği, 80 isteği aynı değildir. Ama NEStN Tabii destekledik, rumlar olur, insanlar olmaz. Bu ekonomik bunalım üçüncüde de sonuna kadar destekledik. D e v yanlış bir şeydir. İnsanlar da laik vardır. Bir de üçüncü olay şu: Ya teklediğim için \}k hapsettikleri olur. banCT sermaye ve ona bağlı olan adam benim. Biliyorum, ama basta da he Peki Aziz Bey, tslam devle yerli sermaye, kendisini tehlikede ti gelecek diye, bazı kesimlerde gördü, üçünde de. 6O'ta da, 71'de pimiz destekledik. NEStN Tabii, ama bir çocuk korku var ve hep örnek olarak, de, 80'de de asıl gerekçe bunlar, "lran'adöneceğiz" diyorlar. Niye öbürleri görülen gerekçeler, daha elini kızgın sobaya bir keıe doSuudi Arabistan'a dönmekten doğrusu üzerinde durulan gerek kundurur, iki kere dokundurukorkmuyorlar acaba? Bunu nasıl çelerdir. Bu ülkede yabancı ser yorsa, çocuk akıl hastasıdır. Biz maye ve komprador sermaye hat artık elimizj iki kere dokunduryonımluyorsunuz? NEStN Ben aslında gerçek ta yerli seTmaye isterse ulusal de muyoruz. İyi şeyler yapmış olmaten bütün bu büyuk çalışmalara ğil, ama ulusal denilecek bir tekel sına karşın, olmamasını yeğlerve artık geometrik yayılmaya kar ci sermaye eğer kendisini tehlike dim. şın, ne lran'ın içinde ne Suudi de görürse, o zaman istikrar diye StRECEK IPI genel kurulu başladı GÜNER YÜREKLtK YBmKaraıraırşel Kîbns'abedava ğpnâeriyor. YKM'nin jrülardır sürdürdügü gelenegi devaın ediyor: YKM, Anneler günü hediyesini Yeni Karamürsel Magazaları'ndan aJan 77 müşterisini Kıbrıs'a bedava gönderiyor.Uçakla gidijşdönüş, tonut fonları, ayakbastı paraları, transferler, bir hafta süreyle Acapulco Tatil Köyü'nde kahvaltı ve akşam yemekleri olarak. ı YENİ KARAMÜRSEL MAĞAZALARI BEDAVA KIBRIS SEYAHATİ Adı/Soyadı Adresı Td. No. ÇÎE^CE SEVINÇL TCARAMÜRSEL Büyük Magaza" 14 Mıps ADDeİEr GQnü'dür. Bu yıl Anneler gününde çifte sevinci birlikte yaşayacaksınız. Hem sevgili annenizle bu kutsal günün sevincini, hem de bedava Kıbrıs armaganı kazanma sevincini... YKM, tüm magazalarında sizi bekliyor. Yeni sezonun yepyeni çeşitleri, annenizin zevkine göre yüzlerce armagan YKM'de. Siz de gelin YKM'ye gerisi çok kolay. Üstelik anneler günü sevincine bedava Kıbrıs seyanati de katın... BERLtN Uluslararası Basm Enstitüsü IPl'nın üç gün surecek 38. genel kurul toplantısı dün Berlin'de başladı. Türkiye'de basm özgürluğü ve gazetecilerin çalışma koşullan genel kurul gündeminde. IPI genel kuruluna Türkiye'den Genel Yayın Mudürümüz Hasan Cemal, Hürriyet Gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi, Milliyet Gazetesi Başyazan Altan Öymen, Günaydın Gazetesi yöneticisi Nuyan Yigit ile koşe yazarı Necati Zincirkıran ve 2000'e Doğru Dergisi Başyazan Dogu Perinçek katılıyor. Bu yılki IPI genel kurul toplantısına 51 ülkeden 300'un üzerinde delege katılıyor. IPI Genel Kurulu'nun bu yılki konuklan arasında F. Almanya eski Başbakanı ve Nobel Banş ödülü sahibi Will> Brandt'la birlikte Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Nijeryalı yazar Wole Soyinka, Gorbaçov'un ekonomi danışmam Nikolai Şimelev. Fransa Kultür Bakanı Jack Lang, Der Spigel Dergisi'ni çıkaran Rudolf Augstein ve Perulu yazar Mario Vargas Llosa i isimler de bulunuyor. • Çekilis 1.1 Mayıs /WV Cıımartesi akşamı kapamş saaıinde ıiüier lııızıınıııda ve bizzaı müfteriler taralından mağazalannuzda vapılacaklır. • Yeni Karamürsel Mağazalan'vla A&D Reklam mensupları re vakmlan çekili^e kalılamazlar. Kampanyamız. Milli Pivango İdaresi'nin 1.1 Nisan 1989 tarıh re BODB l9K9/65(>M).16 savılı izinteri ile viiriiuilmekıedir. Bu kuponu aJışvBrlşlnizi taldbenYKM Ma^azalan'ndaki ş&na kutunuza atınız. !STANBUL:ŞişliSultanhamamKadıköyCsküdarPendikB.ÇekmeceUnkapanıYeniLeventSıracevizler/ANKARA: KızılayUlus/İZMİRBURSAİZMİTADAPAZARIADANAMERSİNGAZİANTEPISKENDERUNKARADENİZ EREGLtSAMSUNAYVAUKEDREMİTMALATYAELAZlGKONYAERZlJRl M BALIKESİRHATAY ROMANVE YAZARLIK ONURU Samim Kocagöz 2000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 3941 Cağalogluhtanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle