17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anorum Şırketi adına N»*r NMU • Genel Yayın Mudttrü: H u u Craul, Münsese MUdurü: Emiae Uıakkfil, Van tşlen Muduru. Ok«> GOBTOSİB, % Haber Vkrkca Müdtlvü: Kdçn Bajcr, Sayfa Düzcnı Yönetmenı Ali Aou, • TemsılcHer ANKARA: Akact 1te, İZMİR: Hikmtt Çe«tak«j*, ADANA Cdal Btşiupç. tstanbul Haberlm: Erfcaa AkyıMu, Dış Haberltr Erguı B»Ja, Ekonomr Ctafb TortM. Kttltür Cdal Uner, Spor Danışmaıu: AMalkuür YacchMa, Düzeltmc. Refik Durtmt, Ara$Urma: Şafcin Alpay, tşSendıka: Şakn ı Kctcad, Yurt Haberlen: Necdc< Dofeta, Din Yazüar: Ktnm Çalifku, # Koordınatör Akmd KonÜM», • Malı ljler. Erol Eıku, • Muhasebe: Mkat ¥ncr • BütçePlanlama: Serfi OfBubcşeotta • Reklaın'. An* Toru, Ek Yayınlai Hllj* Ak?W • 1dan: Hucyia Gaıcr, Işktme: ÖMlcr ÇtUk, BUgılşlem: N«ü InL Sasafl ve f ı r m Cumtıunya Maıbualık vc üuroahk TA Ş. TUrk O a * Cad. 39/41 Ca|ai<Jttu 34314 1K PK 246l«ınbul Td 512 03 05 (20 hall, Tda 22246 F u (I) 526 60 72 # fisnJor A A w Zıyı Gekılp Blv Inkılıp S No 19/4. Td 133 II 4147. Teta. 42344 Fu. (4) ' 133 II 41/428 • İMUr H Zıyı Blv 1352 SO/3.TU. 13 12 30, Tdra S2359 Fu. (51) 19 53 «0 # U n > InOnü Cad 119 S No 1 Kat 1, Td 1» 31 52 (4 hat), Teta 62155. Fu. (71) 19 37 52 TAKYİM: 9 MAYIS 1989 lmsak: 4.03 Gttneş: 5.46 öğle: 13.05 lkindi: 16.59 Akşam: 20.15 Yatsı: 21.50 'Demirperde'ye Macar tüileri BUDAPEŞTE Macaristan ve Avusturya arasındaki demirperdenin 4.5 km'lik bölümü geçen hafta imha edildi. tki Ulke arasındaki 257 km'lik demirperdenin tamamen ortadan kaldınlması için en az bir yıl gerekecek. Batı basınının konuya gösterdiğı geniş ilgiye rağmen olay Macarlar carafından biraz kanıksanmış bir hava içinde geçiştirildi. Resmi "Magyar Nemzet" Gazetesi'nin dış polıtika sayfasını yöneten Jozsef Martin'e göre, "Demirperde Macarlara dış ülkeJerde kısınüsız seyahat hakkı tanıyan yeni pasaportun verildigi 1987 yılından beri yıkılmış sayılıyortiu." "Bu özgürlük tanındıktan sonra" diyordu Martin, "Demirperdenin kademeii yok edilişi, önemli, ama sembolik bir jesl. Soğuk savaş yillannın simgesi olan bu duvann artık 2 bin yılıDin eşiginde Avrupa'nın ortasından geçmesi anlamuu yitirdi." Ocak başından beri koyulan döviz hakkı sınırlamasının da kaldmlmasıyla Macarlar, Batı Olkelerine istedikleri gibi gidip gelebiliyorlar. Bu yıl yalnız Italyan sefaretinden verilen vize sayısı 240 bin... Batı Almanya için ise bu sayının çok üstünde bir rakamdan söz ediliyor. Komşu Avusturya'ya gitmek için artık vize bile gerekmiyor. Hafta sonları Budapeşte'den Viyana'ya yapılan alışveriş seferleri hakkında perestroykanın 340 bin tirajlı yeni aktualite dergisi "Reform" sayısız ipucu veriyor. öyle ki yalnız kasım ve nisan aylanndaki iki uzun hafta sonu seferinde Macarların Viyana'ya 200 milyon dolar bırakması üzerine, hükümetin daha önce ser Avusturya sınınnda teller söküldü AntalyaCevizli yöresi halkı aşın kesimlerin ağaçlan yok ettiğini öne sürüyor Ormana devlet baltası AksekiCevizli kasabasmın umudu dağ turizminde. Ancak son dönemde bölgede devlet eliyle sürdürülen ağaç kesimleri kasabalıları isyan ettirecek noktaya getirdi. CevizlilHere göre "Orman katliamının önüne geçilmezse, bölge Konya Ovası'na dönecek." ren devlet, kendi eliyle ormanlan kesiyordu. Cevizli, Beyşehirie Antalya arasmda, Akseki'ye bağlı, geleceğini ormanlannda ve dağ turizminde gören bir kasaba. Oysa Orman tşletmesi, Cevizli'yi çevreleyen tepelerde "gençleştirıııe" demiş ağaç kesmiş, "enerji" demiş ağaç kesmiş, "tohumlama", "sıklık bakunı" demiş yine ağaç kesmişti. Hatta kasabalıların iddialanna göre işletme, belediyeye aıt arazide de kesim yapıp, çe\resini keçilerin girmemesi için telle çevirmişti. Kasabarun iki muhtanndan Şevki özyürek'e göre yakında burası ya Suudi Arabistan çölüne ya da Konya Ovası'na dönecekti. Muhtarlar, belediye başkan yardıması ve kasabarun diğer ileri ge 4brqmowitz ile MFÖ tantstı fVASHINGTON (Cumhuriyet) Mazhar Fuat özkan (MFÖ) TtirkAmerikan Dernekleri Assamblesi'nin 10. yıldönümü dolayısıyla konserler vermek üzere geldikleri ABD başkentinde yeni Amerikan Büyükelçisi Morton Abramomtz ile tanışıp şakalaştılar. Bir gazeteci, kokteylde yeni büyükelçi Abramowitz'i MFÖ ile tanıştınrken, "Size büyük bir iyilik yapıyoruz. Şimdi MFÖ ile beraber fotoğraflarınız Türkiye'de yayımlanınca bütün imajınız düzelecek" dedi. Büyükelçi Abramomtz, bunun üzerine gülerek basında yer alan "istihbaratçı büyükelçi" nitelemelerine atfen "Imajımı siz bozduğunuza göre siz düzeltin" dedi. Konuşmalarda Abramomtz'in rock meraklısı olduğu, hem de milliyetçi rock'ın kralı Bruce Springsteen hayranı olduğu ortaya çıktı. MFÖ, büyükelçiyi konserlerine davet etti. Abramomtz, Norfolk Festivali'nde Açelya güzeli seçilen Oya Soley Turkman ile de bir süre sohbet ederek fotoğraf çektirdi. Macaristan'ın, Avusturya sınmndaki dikenli telleri sökmesi, bu ülkenin Batıya açılma özleminde yeni bir adımı oluşiuruyor. Macarlar, Avusturya'ya büyük "alışveriş" seferleri düzenliyor. NtLGÜN CERRAHOCLU rine yeniden baa kısıtlamalar ge best bıraktığı kişisel ihracat üze Cevizli'de Orman Bölge Müdürü: "Devlet hata yapmıyor." Yetkililer "kesim değil, bakım" yapıldığını söylüyorlar. Ankara'da Orman Genel Müdür Yardımcısı Prof. Burhan Ceylan ise bazen iyi niyetle yapılan kesimlerde hata yapıldığını kabul ediyor. Başkanı Mustafa Erol, "Ama uzak tepeierde, olmüs, çurnmuş, egilmiş, yaşı dolmuş nice afaç var. Devlet gidip onlan kessin, yol kenannda, kasabanuzııı yakınında 1520 yaşıoda gencecik ağaçlan kesecegine. Toprak kaymaya basladıbile." Devletin eli büyüktü. Devletin eli her yere uzanıyordu. Ama uzak tepelerdeki ağaçlara uzanamryordu. Cevizli'nin bağlı olduğu Antalya'daki Orman Bölge Mudurü Şahin Çavuldak "Uzak tepelere yol yok ki. Nasıl gidip keseyim" diye sonıyordu. Kaldı ki Çavuldak'a göre, Cevizli'nin dahil olduğu Antalya bölgesinde orman azalraamış artmıştı. Ama Cevizli kasabasında yaşayanlara göre devletin yetiştirip ektiği, "orman aıt tirmek zorunda kaldığı görülüyor. Fakat bu yeni liberalleşmenin tadını çıkartmaya kararlı görünen Macarlar, bu tip ufaktefek kısıtlamalar karşısında gerileyecekgıbi değiller. örneğin, geniş aile üyeleriyle birlikte Viyana seferini düzenleyen Macarlar, ayn ayrı parçalan çeşitli fertler üzerine kaydederek ihraç ettikten sonra, buzdolabını burada yeniden monte ediyorlar. Bu alışveriş seferleri artık öyle bir noktaya gelmiş dururnda ki her tarafta Macarca ılanlar asılan Viyana'mn ünlü alışveriş merkea "Maria HUse Strajse"ye bundan böyle "Macar HHsc Strassc" deniyor. Neticede bu yeni keşfedilen tüketim bolluğunun nimetlerınden faydalananlar, parti ust kadrolan, yeni liberalize edilen restoran, butik gibi küçük ticarethane sahipleri ve tüccarlardan oluşan ve nüfusun yaklaşık onda birini oluşturan elit tabakalar oluşturuyor. 7 bin forinti geçmeyen ortalama aylık, Budapeşte'nin son m o da alışveriş merkezi Vaci Sokağı'nda ancak bir elbiseyle bir çift ayakkabı alabiliyor. Bir renkli televizyon almak isteyen ortalama Macann gereken 35 bin forinti bir araya getirebilmek için beş ay maaşına hiç dokunmaması gerekiyor. Budapeşte'nin vasat mahallelerinden birinde 45 metre karelik bir apartman dairesine sahip olmak için en az bir milyon forinti gözden çıkanmak jart oluyor. Bu da yine ortalama bir Macann maaşını yemedeniçmeden 15 yıl biriktirmesi anlamına geliyor. SEMRA SOMERSAN B. ECEVİT ANTALYA "Mühendis koltugnnda oturar, müdür mafcamında. Sonra 'Kes'. Kes, ama nereye kadarT Bizim ormanınuz Konya Ovas oldu. Hilâ kesiyorlar." Antalya'da Akseki'ye bağlı Cevizli kasabasında oturanlar şikâyetçi. Onların adına konusan muhtarlardan Şevki Özyiirck, şikâyetçi. Belediye Başkan Yardımcısı Mnstafa Erol, belediye encümeni üyelerinden Talip Akın, öbür muhtar ve Cevizli Kalkındırma Kooperatifi Başkanı Ahmet Işılotln, kasabada kış aylannda yasayan iki bin ki^inin hemen hepsi devletten şikâyetçiydi. Ağaç kesen vatandaşa uüyilk cezalar ve lenleri ile yörede yaptıgımız gezide gördüğümüz gibi, kasabarun yakınında hâlâ ağaçhklı 15te şu iki tepe kalmıştı. Biri doğu, öbürü batıda olan bu tepedeki ağaçlara da Orman Işletmesi'nin göz dikmiş olmasından korkuyordu kasabahlar. Agaçların kesilmesini önlemek için bütün kaynaklanruseferber etmiş, bizi de Cevizli'ye çagırmışlardı. Toprak kayıyor Yörenin en önemli özelliği olan kızıl ve karaçamlann son 15 yüda gjderek yok olması Cevizlilileri ürkütraüştü. Şimdi Orman Işletmesi'nin yaptığı kesimler tepeden yol kenanna inmiş, neredeyse kasabarun içine girmişti. "Devtet bu, kesccek tabii" diyordu Belediye ö"nın kanıtı olarak gösterdiği lıdanlar büyumüyordu ki. "tşle" diyordu kasabalılar, 'Şu Ayvalı Bogazı'na balun. Devlet burada kesim yapalı 15 yüı geçiyor. Bir tane ağaç bitmedi. Devlet dogadan anlamıyor. Ektigi fidan yetişmiyor." Ancak Bölge Müdürü Çavuldak'a göre devlet hata yapmıyordu. Devlet hata yapmazdı. Devlet kanunsuz, nızamsız, amenajman plansız kesim yapmazdı. Zaten Çavuldak'a göre "kesim yok, bakım var"dı. " B u kanun, nizaıp çercevesinde ormanı gencleştiriyonız" diyordu Çavuldak. Kasabalılar da duymustu "amenajman planı"nı. Orman Genel Müdürlüğu'nden gelen uzmanlar heyeti orman bolgesirü gezer, 80100 hektarhk birimlerde ağaçlara on yıllık süre içinde nasıl bakım yapılacağıru aynntılı olarak gösteren bir rapor hazırlardı. Orman tşletmesi bu planı uygulamakla yükümlüydu. Bunun dışına çıkamazdı. Ancak ormancının dılinde bakımın her turlüsu kesim anlamına geliyordu. Sadece bu kadar da değil: Orman mühendisleri, devletin ormandan sorumlu en üst düzey yetkilileri ormana "ağaç" olarak değil, "metrekiip kereste" olarak bakıyorlardı. Her ne kadar Orman Genel Müdür Yardımcısı Burban Ceylan "kesim, amac değil, araçtır" diyorsa da, bürokratik teknisyen ve yetıcili düzeyinde ormanla uğraşanlar, ormanda ağaçlardan değil metreküplerden söz ediyorlar; keresteden, kâğıttan, inşaat sektörüne, maden sektörüne her yıl satılan miktarlardan bahsediyorlardı. Geçen yıl SEKA^ ya 1.700 milyon metreküp, inşaat sanayiine 2.500 milyon metreküp, maden sanayiine 600 bin metreküp "agac" satümıştı. Antalya Bölgesi Ağaçlandırma Mudürü Erkan Kulabaş "Önemli olan dogal yaşm bitiminde agaçtan en kaliteli malı almakbr" diyordu. Nitekim amenajman planlarında da ormanlara nasıl bakım yapılacağı aynntılandınlırken, büyük kara ciltli defterlerde, belli bir sahada, yeri ve cinsine göre belirtilen ağaçlardan, her 100 hektardan kaç metreküp kesim yapılması gerektiği gösteriliyordu. Bölge Mudürü Çavuldak'a göre devlet yanhş kesim yapmazdı. Baltalık orman hariç (genellikle meşe ormanlan), kesilen her ağaçın işletme mudürluğu tarafmdan damgalanması gerekirdi. Yanhş kesim olmazdı. Ama tabii "tabii afet" olabüırdi. "Knraklık" olabilirdi. O zaman devletin "bakım" için kestiği orman büyümezdi. "Allahın işi bn" diyordu, her şeyin bilimsel olarak yapıldığını, Batı standartlanna uygun olduğunu daha önce vurgulayan Çavuldak. Peki o zaman? "En, o zaman yeaiden fidan dikeriz. Tohumlama yapanz." Ancak Ankara'da Orman Genel Müdür Yardımcısı Prof. Burhan Ceylan "Bazen i>i niyetlerle yapdgımız kesimlerde hata oluyor" diyor ve "197778 yülannda iyi niyetlerle yapüan uraşlama kesimlerde (bir sahadaki agaçların topyekün kesilmesi) hata olduğunu sapladık. Artık tıraşlama yapmıyonız" diye ekhyordu. Ancak Ceylan tıraşlama kesimlerine Cevizli ve cıvarını dahil etmiyordu. Oysa Cevidililer yörede hâlâ Qraşlama kesim yapıldığını, ormanın yok olup gittiğinı ıddia ediyorlardı. Nobel ödüUü fizikçi Türkiye'de İSTANBUL (AA) Fizik alanında 1987 yıhnda "Nobel ödülü" kazanan F.Alman Georg Bednorz, dün Bilkent Üniversitesi'nin davetlisi olarak Türkiye'ye geldi. Alman bilim adamı Bednorz, enerji kayıplannın önlenmesi için oda sıcaklığında üstün iletkenliğin sağlanması konusunda çalışmalar yaptığını söyledi. Türkiye'den 11 mayıs perşembe günü ayrılacak olan F.Alman Bilim Adamı Bednorz çarşamba günü Bilkent Üniversitesi'nde bir konfefans verecek. Balafta sabah Sabahın erken saaöeri; çocuk, yokuşun evine kahvattılık aötüruyor. \ sonundakı DlSBASIN Yaşamdan Doğu Bloku nda sistem bunalımı Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku'ndaki son siyasal gelişmeler özellikle de Polonya ve Macaristan'da demokrasi yönündeki adımlar Wasfüngıon Post Gazetesi yazarlanndan Jackson Diehl'in kaleme aldığı bir yazı dizisine konu oldu. International Herald Tribune'de üç giln boyunca yayımlanan bu incelemenin geniş bir özetini sunuyoruz. aynldığını görebilir. Gorbaçov, radikal serbest piyasa politikalannı ve izleyicilerinin benimsediği çok partili seçimleri reddetmiş bulunuyor. Macaristan ve Polonya başanlı olduğu takdirde 1990'larm ortalannda komünist yönetimden uzaklaşmış olacak. Bunu Çekoslovakya, Demokraük Almanya, Yugoslavya ve nihayet SovyetleT izleyebilir. Polonya'nın önde gelen siyasi düşünürlerinden Adam Michnik, "Bir bakıraa bizim yaptıgımız şeyin bir modeli yok, çünkü böyle bir şeyi daha önce kimse yapmadj" diyor ve "şayet başanlı olursak Sovyetler için de bir model olabiliriz" şeklinde konuşuyor. Gorbaçov'un iktidara gelişinden bu yana gerçekleşen defişiklikler ölçülebilir nitelikte değil, ama özlü. Polonya ve Macaristan Batı'ya seyahat konusunda koydukları bütün y objektifine yansıyan göruntuler, sanatçının ilk kişisel sfirgisini 32 siyahbeyazdan oluşan sergi. şu sıralar Dunya Sineması Sergi Salonu'nda cdeniyor. Halen yok olan Yancı'nın Erdal Atlantis döndü CALIFORNIA (AA) Amerikan uzay mekiği Atlantis dün dünyaya döndü. Atlantis TSt 22.43'te California'daki Edy/ards hava üssU yakınlarmdaki Mojave Çölü'ne başanlı bir iniş yaptL Atlantis'in dört gün süren uzay yolculuğunda 5 astronot görev yapmıştı. Atlantis, bu yolculuğunda Venüs gezegeninin aynntılı resimlerini çekecek Macellan uydusunu yörüngeye yerleştirmişti. ABD'nin 11 yıldan sonra gerçekleştireceği ilk gezegen yolculuğunu yapan Macellan'm, mekikten güvenli bir uzaklığa gittikten sonra motorlan çalıştırılmış ve uydu 159 milyon millik yolculuğa başlamıştı. 378 milyon dolara mal olan ve 15 aylık bir yolculuğa çıkan Macellan, mekikten başka bir gezegene gönderilen ilk uydu oluyor. 1978 yıhnda son uydu insansız roketlerle dünyadan uzaya gönderilmişti ortaya çıkardı. zanaatkârtar ve Polonya ve Macaristan, Mihail Gorbaçov'un Varşova Paktı'ndaki müttefiklerine verdigi özgürlükten de cesaretlenerek yeni bir değişim sürecine girdiler. Ancak bu sürecin hedefi komünist sistemin revizyonu değil, adı hariç sistemin içerdiği hernen her şeyi degiştirmeyi amaçhyor. Gorbaçov'un 1985'te iktidara gelmesinden yıllar önce her iki Ulke de şimdiki Sovyet liderinin benimsediği türden 1 zanaatianyla ikjili bir çalışma yüruten Erdal Yazıcı'nın yukandaki çalışmasının adı ise "Balat'ta Sabah." Macaristan, Polonya gibi Doğu Bloku'ndaki öncü ülkelerin bugün yüz yüze olduklan şey değişime yönelmek değil, bir sistemden diğerine geçişte yaşanan bunalımdır. bir programı uygulamaya koymuşlar, fakat başanlı olamamışlardı. Bu program ekonomide reformlar yapılmasını, buna karşılık Stalinist ^sistemin komünist partinin *ıktidar tekelini elinde bulundurması gibi temel politik özelliklerinin korunmasını içeriyordu. Ciddi ekonomik bunalım tarafmdan zorlanan Polonya ve Macaristan liderleri son altı ay içinde eski hedeflerini bir kenara bırakarak devlet tekelindeki ekonomiyi ve tek parti rejimini ortadan kaldırmayı arnaçlayan geniş kapsamlı programlar benimsediler. Bu liderler Isveç ve Avusturya gibi bağlantısız Avrupa ülkelerindeki başank ekonomik ve siyasi modelleri kendi ülkesinde uygulamak ve Moskova'ya yönelik ekonomik ve askeri yükümlülüklerini önemli düzeyde azaltırken Batı Avrupa ülkeleri ile bağlarını güçlendirmek istiyorlar. Bu öncü ülkelerin şimdi yüz yüze olduklan şey değişime yönelmek değil, bir sistemden diğerine geçişte yaşanan bunalımdır. Gorbaçov yönetimi, değişim yolunda önde gelen ülkeler olarak değerlendirdiği bu ülkelerle artık yollarının sınırlamalan kaldırdılar ve kendi ülkelerinden dışarıya doğru büyük bir turist, tuccar, mevsimlik işci ve multeci akınına yol açtüar. Polonya'nın Batı ülkeleriyle ticareti 1985'ten bu yana yüzde 50 artarken (10.3 milyon dolardan 15.5 milyon dolara) Comecon ile olan ticaretinde büyüme görülmedi. Batı'yla diplomatık ilişkilerde de benzer bir gelişme gözlendi. Macaristan'ın eski imparatorluk onağı Avusturya ile olan yakınlaşmasına ömek olarak 1995'tek; dünya fuannı Viyana ve Budapeşte'de aym anda birlikte düzenleme karanna varmaları gösterilebilir. Bunlar olurken Macaristan doğu komşusu ve Varşova Paktı müttefıki Romanya ile ilişkilerini kesmek dışında her şeyi yaparak bu ülkeden ve Sovyetler'den BM gözetimi altında mülteci kabulüne başladı. 1981'de ordunun yönetime el koyarak Dayanışma Sendikası'nı yasadışı ilan etmesinden sonra Batı'dan tecrit olan Polonya, 1987'de ABD ile ilişkilerini normalleştirdi. Okul zamları incelemede ANKARA (ANKA) Milli Eğitim Bakanlığı, serbest bırakılan okul ucretlerine yüzde 100 ile 200 arasında zam yapan özel okulları "insafa" davet etti. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bir üst düzey yetkili, yıllık ücretlerin 6 milyon liraya kadar yükseltildiğine dikkat çekerek, "Bakanlık bu olayı incelemeye aldı, ancak şu anda buna müdahale diye bir şey söz konusu değil. Bir şey söylemek için erken. Yalnız 6 milyonu bu memlekette kim verir, onu aramak lazım. özel okullar biraz insaflı davransınlar" dedi. Işyeri, oturma odasına taşımyor Bilgisayar ve faksların yardımıyla birçok elemanın, işyerine gitmeden evinde çalışmaya başlaması, önce "rahatlama" gibi görülse de beklenmedik sorunlar ve "stres" yaratıyor. Dış Haberler Servisi Amerika'da gelişen teknoloji ile küçülen büro araçlan sayesinde gittikçe daha çok sayıda kişi evlerinde çaüşmayı seçiyor. "Newsweek" Dergisi'nin haberine göre Amerika'da işlerini evinden yıirüten yaklaşık 14 milyon kişi bulunuyor; bunlann 5 milyonu işverenler ile sürekli temas halinde çalışırken diğerlerinin kendi başlarına ilerlemeyi yeğledikleri gözleniyor. Kendisi de benzer bir çalışma ortamını yeni evinin mutfağıru seçmiş olan Snnny Bates, "Eğer işini iyi yapıyorsan, nerede yaptığın hiç önemli değil" diyerek bu ilginç gelişmenin ana fikrini özetliyor. Bugün kişilerin büro yerine evlerinde çalışmalarına izin veren olay ise teknolojinin büro araçlanm evlere girecek kadar küçültmesi ve haberleşmeyi kolaylaştıracak yenılikler sunması. Böylece Amerika'da evinde calışmayı arzulayan bir kişi (eğer işvereni karşı çıkmazsa) evini birkaç saat içinde ve birkaç bin dolara büro haline sokabiliyor. Kişisel bilgisayarlar, faks ve fotokopi cihazlan, taşınabilir telefonlarla donatılan bu ev burolan sayesinde kişi hem evinde ve çocuklanndan ayn kalmamış hem de çalışma dünyasından uzaklaşmamış oluyor. Geçen yıl sadece 79.000 ev tipi faks aletinin satıldığı Amerika'da elektronik alet üreticileri gelişen pazarı hevesle takip ediyorlar. Sharp, Canon ve Panasonic gibi firmalar urünlerinin ev tiplerini satışa sürerken gittikçe küçülen bu aletlerle istenilen her yer büro oluveriyor. Muhasebeciler ve sigortacılar taşınabilir bilgisayarlan ile müşterilerine anında hizmet verirken cepte taşınan telefonlardan hemen her meslekte çalışanların faydalandıklan görülüyor. Steven Roberts adlı bir meraklının gelıştirdiğı bir bisiklet bu tür araçların en ilginçlerinden biri. Winnebiko adını verdiği bisikletini guneş enerjisi ile işleyen bilgisayar ve haberleşme cihazlanyla donatmış olan Roberts, ulkesiııi bir baştan bir başa katederken müşteriler için veri topluyor ve kitap yazıyor. Evde çalışmanın yaygınlaşması ile firmalar çalışanlanna görev lerini evde yapmaları için daha kolay izin veriyorlar. Hatta bu sayede konunun uzmanlanndan ve emekli olup konuyla ilgili araştırma yapanlardan faydalanmak da olası. Buyuk firmalar ise buroda yer açüması ve giderlerın azaltılması açısından evde çalışmayı destekliyor ve çoğunlukla üretimin yüzde 25 dolayında arttığını gözlüyorlar. Kimi firmalarda ise çalışanlara aynı şekilde guvenilmediği için evde çalışma izni aynı kolaylıkla verilmiyor. tşverenler kendi gözleriyle görmedikçe kimsenin çalıştığına inanmadıklan için evde çalışma izni vermekten kaçınırken, güçlükle izin verenler ise sık sık kontrol yoluna gidiyorlar. Ote yandan çocuklarıyla ilgilenmek için evde çalışmayı yeğleyenler, bu işın son derece guç olduğunu hızla fark ediyorlar. Evde calışanlann karşılaştıklan bir başka sorun ise işlerinde ilerleyememek ve işverence korunmayan sözleşmelı personel durumuna düşmek. Bunun nedeni evde çalışmakla kişinin iş hayatının çok önemli bir özelliğini yani "yuz yüze ilişkiyi" ihmai etmesi. Yalnız çalışan kişilerin ureticiliği belki artıyor, fakat aynı kişiler aynı işyerinde çalışanlar arasında paylaşılan arkadaşlıklan mahrum kaldıkları için büyük bir yalnızlığa ve bunalıma düşebiliyorlar. Evde çalışmanın bir diğer dezavantajı evin dınlenilen bir yer olmaktan çıkıp çalışmanın butun gunu, neredeyse ev yaşamının tumunu kaplaması ttalya'dan özel burs ANKARA (UBA) Italyan hükümeti 15 kişiye çeşitli konularda araştırma yapabilmelerini sağlamak için burs verecek. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Rektörluğü 'nden edinilen bilgilere göre 19891990 öğretim yılı için universite, akademi veya 4 yıllık yüksekokul mezunu iyi derece îngilizce, ttalyanca veya Fransızca bilenler bu burslardan yararlanabilecekler. ttalyanca bilenlerin tercih edileceği burslara son başvuru tarihi 18 mayıs olarak tespit edildi. SCRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle