Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MAYIS 1989 CUMHURÎYET/7 Türklere 'geri zekâlı' okulları Alamanyalı Türkler ŞÜKRAN KETENCt YABANCI ÇOCUKLAREV F. ALHANYA'DA OKULLARA DAĞILIM ORANI HauptecMe »{gefişmeye • Sonderschute tgeri zekifttar ıçtn) Grandshufe (üç sısteml Içınds ayıran ftealscfıute (gelişmeye açtkeğftrm) E Almanya'da her iki kültürüdeyeterincealamayan psikolojiksorunlu Türkgençleri "özürlü" muamelesi görüyorlar Almanya'da eğitim görmek çok zor. Yükseköğrenim ise hayal denebilecek bir uzaklıkta. Gymnasium'larda okuyan Türk gençlerinin oranı yüzde 8 dolayında. Meslek okullarına kapı açan Hauptschule'de Türklerin oranı yüzde 55'e yükseliyor. 5 tkinci, uçüncu kuşak çocuklann işsizliği, bunalımlan, suça it.ilmeleri arasında doğrudan bir bağlantı var. Almanya'da yabancılann eğitimi ile ilgili gerçekler, genel rakamlara şöyle bir göz atılsa bile yaşanan ağır olumsuzlukları çarpıcı bir biçimde yansıtmaya yetiyor. Hamburg Üniversitesi'nde yabanalara yönelik eğitim programlamalannda çalışan Prof. Ursula Neumann, bu nedenle uzun uzun açıklamalar yapma yerine, öncelikle eğitim kurumlannda okuyan yabancı gençlerin dağılırama üişkin tabloları vermeyi seçti. Yuksekoğrenime öğrenci hazırlayan Gymnasium'larda okuyan yabancılann oranı ancak yuzde 7.4. Yabancüar içinde en buyük grubu oluşturan Türklerin oranınm hiç değilse fazla olması gerekirken, en düşük düzeyde yüzde 8.1'de kalıyor. örneğin Türklerden çok daha az öğrenci sayısı olan Yunanlılar yuzde 16.3, tspanyollar 24.3'lük bir orana ulaşmışlar. Ancak sıradan işçiliğe gidilebilen meslek okullarına kapı açan Hauptschule'lerde ise Alman öğrenci genel nüfustaki oranla kıyaslanmayacak önemli bir farkla azalıyor. Yabancılann bu okullardaki oranı yüzde 44.5'e yukseliyor. Türkler bu kez yabancılar içinde en kalabahklar. Türklerin yabancılar içinde oranı en düşuk eğitim duzeyini veren bu okullarda rekora çıkıyor; yüzde 54.7. Yunanhlar aynı okullarda yüzde 2.9, ispanyoUar yüzde 1.9 oranındalar. . Bir de özel eğitime muhtaç çocuklann, halk arasında geri zekâlı çocuklann eğitim gördüğü Sonderschuleler var. Gerçekte özel eğitime gereksinme oranı bilimsel olarak bütun ülkeler ve ırklar için aynı olması gerekir. Almanlar bu okullarda da nüfustaki paylanndan daha duşuk bir oranla yüzde 81.5'le varlar. Yabancılann bölumunde ise Türkler için vahim bir rekor görulüyor. Yabancılar arasında Türklerin bu okullardaki oranı yüzde 50.6'ya çıkıyor. Yunanhlar yuzde 2.2 ve tspanyollar yüzde l'lik bir oranla yer alıyorlar. Alman eğitimciler bu tablonun Özel eğitime muhtaç çocuklann gittiği, '"geri zekâlıiar okulunda' Türklerin oranı yüzde 50.6. Aslında bus Türk gençlerinin geri zekâlı olduğunu göstermiyor. Ancak dil ve sosyal uyumdaki başarısızlıkları nedeniyle, bu okullara gönderiliyorlar. Hauptschule'ye giden çocuklar diploma alamadan iasdikname alırlarsa, dışarıdan meslek hazırhk kurslarına gönderilmeleri gerekiyor. Almanya'da uzman işçilik olmadan, herhangi bir meslek diploması bulunmadan iş bulabilmek olanaksız. Gymnasıum (yuksefeâğremme açık ö i ! 5 1379 1980 1881 1962 1983 1984 1988 Prof. Ursula Neumann Hambug Üniversitesi'nde eğitimci ve pedagog. Yabancılar eğitiminin programlanasında doğrudan sorumlu Eğitim sorunlarının boyutunu anlatma yerinevenlerle açıklamayı seçti. Sadece yukandaki grafik Almanya'daki Türtdye'ıen giden gençlerin eğitim sorunlarının nasıl vahım boyutlarda olduğunu gfstermeye yeterli. Gerçı grafik bütün yabancılarla ilgili olarak çizılmiş Ancık Prof. Neumann sadece Türtoer için bu tablonun daha iyimser değil, hata biraz daha kötümser sonuç verebıleceğinı söylüyor Yabancılann çocukan en yüksek oranlarda gelişmeye kapalı zorunlu öğrenime gidebiliyorlar. lır de gen zekâlı, özel eğitime gereksinmesi olan çocuklann okuduğu okulardaki sayılarında çok büyük artış var. Yüksek öğrenım kapılarmı açan okıllarda ise toplam yabancı uyruklu öğrenci sayısındaki büyük artışa göre ;ok sımriı bir artış var Büyüyünce ne olacak? Türk çocuklan için en umutlu gelecek, meslek sahibi olabilme. Halkevinde tatil gunü toplanan aileler en çok çocuklannın eğitim somnlarından yakındılar. Eğitimde eşıt haklar mücadelesine öncelik verme gereği üzerinde duraülar. Uzman Türk F. Almanya'da eğrtilmış bir uzman işçı. Balık kesme makınesinde çalışıyor. Birçok Türk genci bu tür bir eğitime ulaşıp iş bulamadan heder oluyor. Türk çocuklara verîlen eğitim programı yanlış Prof. Petn Kappert Türkolog. Ancak TürMerin eğitim sorunu gundeme gtlince, kaçmılmaz asıl görevi, Türklere yönelik eğitimlerin programlanması ve bakanlığın bir tür danşmanlığına dönüşmüş. Eğitimde ortaya çıkan dramatik tablolaı karşısında, Türk çocuklan içia eğitim programlan arayışı gundeme gelmiş. Hamburg lan, bakanlık kadrosunda 40 Turk öğretmen varmış. Prof. Kappert bu sayının çok yetersiz olduğunu, çok yönlü yararlanmaya çahştıklan Türk öğretmenler ve Türk çocuklan ile karşı karşıya olan Alman öğretmenleri, sürekii seminerlerden geçirmeye çahştıklanm anlatıyor. Türk çocuklan ile ilgili eğitim sorunlannda işin içinde olan Prof. Kappert'e göre çocuklarının kendilerinden kopmasından, kültürlerini, dinlerini unutmalanndan paniğe kapılan aileler, tarikatlann eline düşüyor. Tehlike sadece kendileri için değil. Daha önemli olarak belki de çocuklan ile ilgili. Kesin istatistik olmadığını belirtiyor. Türkolog profesör eleştiriyor açıklamasmı yaparlarken, öncelikle dil, uyum ve kültür sorunları üzerinde duruyorlar. Bu çarpıcı farklılıkların sorumluluğunun hiçbir şekilde öğrencilerin yeteneksizlikleıi, çalışmamalan ile açıklanamayacağını vurguluyorlar. özel eğitim ile zekâ duzeyi arasındaki Uişkiye ve zekâ testlerinin bilgiyi değil, gerçek zekâyı ölçüyor olması gereğine işaret ettiğimizde, "Özel eğitim gerçekten bu ölçüleri içerir. Elbette Türk çocuklarının oransal olarak daha geri zekâlı olduklan gibi bir sonuca asla vanlamaz. Ancak Turk çocuklan, başta dil ve uyum sorunlan ile ve çeşitli diğer sosyal etkenierle bazen öylesine başarısız ve öğretmen için sorun oluyorlar ki öğretmenler özel ilginin göste rilebileceği okullara gönderilmeleri gerektiği sonucuna vanyorlar" şeklinde bir açıklamada bulunuyorlar. Türkler ise bu konuda aynı göriişte değiller. Genel olarak duygusal bir tepki de olsa, Türkler arasında çocuklarının kasıtlı dışlandığı yargısı yaygın. Bu konuda öylesine yaygın bir tepki ve yakınma var ki, en iyisi 6 mayıs tarihli Hürriyet Gazetesi'nin Almanya baskısından bir alıntı yapalım: "Sonderschule cezalı Turk çocuklannın yerleri oldu" başlığını taşıyan haberde, şikâyetler üzerine Mainz Başkonsolosu Ömer Şahinkaya'nın olaya el koyduğu ve eğitim ataşesi ile birlikte Koblenz Bölgesi Özürlu çocuklar Okulu'na ziyarete gittiği anlatılıyor. 18 Türk çocuğunun bulunduğu bu okulda yaptığı ziyarette, başkon solosun konuşmasından özetle şu alıntıya yer veriliyor: "Okulunuzda çok sayıda Türk çocuğu var ve bu çocuklanmız aynca ileri sınıflardan buraya gönderilmişler. Almanya düzeyinde özürlüler okullanna giden Tüık çocuklannın sayısı diğer yabancı çocuklara göre iki katı fazla. Bıze iletilen şikâyetler, Alman öğretmenlerin çocuklarla daha çok ilgilenmek yerine Türk çocuklarını toplu olarak bu okullara gönderdikleri şeklinde. Lisan yetersizliği yüzünden öğrenim güçlüğü çeken Türk çocuklannın cezalandınldığı yerler oldu. Biz yine de Türk çocuklarının cezalandırılmak için bu okullara gönderildiklerine inanmak istemiyoruz. Türk çocuklarının tamanımn buraya haklı gerekçelerle gönderildikleri inancında da değilim." genci kapsayan özel eğitim okulları tartışmasını bir yana bırakarak yine genel eğitim konusuna dönelim. Almanya'da genel olarak yabancıların okullaşma , oranları yüzde 16.6 civarında. Ancak yabancılar için yükseköğrenim kapıları nerede ise kapalı sayılıyor. Hele de başka ulkenin pasaportunu taşıyorlarsa. Çünku başka ülkelerin pasaportlulan üniversiteye girişte, dünyanın butün ülkelerinden yükseköğrenim için Almanya'ya geleceklerle birlikte yüzde 6 civanndaki bir dilimı paylaşacaklar. Bu nedenle üniversitelere hazırhk üselerine girmeyi başarmış sınırh sayıdaki gençlerimiz için bile yükseköğrenim yolu kapah. Alman tşçi Sendikalan KonfeHer şeye rağmen smırlı sayıda derasyonu DGB'nin üyesi Türk F. Almanya'da Türk aileleri kızlarını, aynı ülkenin gençleriyle eğitime yollamıyor Prol. Petra Kappert Türklere yönelik eğıtımı eleştınyor. 8 bin öğrencinin sadece 2 bininin basarılı olabildiği vahim bir tablo ile karşı karşıya bulunduklannı belirtiyor. Hükümetin yabancılann eğitimi konusunda yaptığı çalışmaları çok yetersiz buluyor. Türk çocuklan için, kültür farklılığı, ana dillerini öğrenme haklan ve din farklılıldan gözetilerek eğitim programlannın yeniden düzenlenmesi gereğine işaret ediyor. Çok yetersiz bulduğu, kendisinin de içinde bulunduğu çalışmalar çerçevesinde, çocuklara ders programlan içinde ana dillerinin öğretilmesi, tarih, coğrafya gibi sosyal bilimlerde ders programlannın gelinen ülke ile olan bağlar gözetilerek yeniden düzenlenmesi, kendi kültür ve dinlerinin öğretilmesi... gibi yeni çaba ve arayışlar var. Sınırlı da olsa bu programlann bir bölümü uygulamaya başlatılmış. Prof. Kappert halen Türk çocuklannın ana dil ve din dersi eğitimlerinin çoğunlukla normal ders programı dışında ve saatlerde ya.' pıldığına işaret ederek, bu uygulamada katüımın ve başannın zorlaştığına işaret ederek, bu uygulamada katılımın ve başannın zorlaştığmı çocuklann ana dillerini doğru dürüst öğrenememelerinin çeşitli sosyal sorunlar yarattığuu belirtiyor. özellikle ve önemle de okullarda kendi kttlturlerini alamayan çocuklann, başıboş ya da başka ellere terk edilmelerinin yarattığı sorunlar, derin sosyal yaralar üzerinde duruyor. Kuran kurslarına gönderilerek din eğitiminden geçirilmeye çalışıldığını açıklıyor. Bu kurslarda, Turkiye'deki resmı din anlayışının, devlet anlayışının çok dışında, laik Türkiye Cumhuriyeti ilkeleri üe çelişen programlaruı uygulandıgı Kızlarınm Alman na işaret ediyor. "Kaplancılar, Sü erkekleriyle bir arada leymancılar, Nurcular çok güçlendiler" diyor. Öğrencilerin kursta bulunmasına sınav ödülü olarak Mekke'ye gön ses çıkarmayan aileler, derildiklerini, yarı zorla, yarı gö Türk delikanlılan aynı nüllü ailelerden büyük paralar toplandığını, Erbakancılann çok kursta ise kızlarını kuvvetli okulları olduğunu anla çekiyorlar, Sosyal tıyor. Ailelerin çocuklannı dinle yaşamda zaten rini unutacaklan korkusu ileverdikleri bu kurslar için 100200 dışlanan Türk gençleri mark ödediklerini, aynca önemli bu duruma çok öfkeli. bağışlar alındığını belirtiyor. Kızlar bu nedenle önemli bir boşluktan kaynak kursta fotoğraf lanan ve Türkleri hem Türkiye hem de Alman toplumu ile uyum çektirmiyor. dan uzaklaştıran bu gelişmeler Türklerin işsizliğinde. daha karşısında bir alternatif olarak, yeni yeni okullarda Türk devleti ile doğrusu Almanlardan ve diğer yaişbirliği içinde din dersleri ve Ku bancüardan daha yüksek boyutran kurslaruun düzenlenmeye, ge larda işsiz kalmalannda, yabanliştirilmeye çahşıldığını söylüyor. cı düşmanlığı, dışlanmadan daha etkili olarak eğhimin payı var. ArProf. Kappert Türklerle iç içe tık Almanya'da, sıradan temizlik yaşayan birkaç Almanda daha göişleri için dahi mesleki eğitim rüldüğü üzere, entegrasyonun kurslanndan geçmiş oknah, dil Türklerin kimlikleri yok edilerek bilme gibi özellikler aranmaya yapümasının yanlışlığı ve tehlikebaşlanmış. si üzerinde duranlardan. Türklerin kimlikleri, kültürlerinin yok Uzun süreli iş bulamayanlara üedilmesi tehlikesi olmadan hakla güi sosyal kurumlar, ban meslenmn verilmemesi halinde, politi ki kurslar için araa oluyorlar. Bu kacüann henüz algılamadıklan türden kurslardan birinin ders derin sosyal yaralann, her iki top arasında kafeteryada oturan üç lumu giderek daha fazla rahatsız genç kızın tiplerine bakıp, Türk edeceğinin kaygısım taşıyor. olduklanm anlayarak yaklaştık. 20 nisanda simgelenen yabancı Çağdaş görünümleri kadar pek ve Türk düşmanlığındaki tehlike çok konuda yanıldığumzı, kısaak ler üzerinde duruyor. Özetle şöy bir sohbet ortaya koydu. le devam ediyor: Uçü de ortalama iki yüdır iş bu Sonradaı gelen eğttitn MİİKİ Namuslarını koruma adına çocuk yaşlarda (1415) evlendirilmış, eğitimsiz, işsiz kalmış birkaç çocuklu genç anneler, "Okullarda küçucük çocuklar lamamışlardı. Kronik işsizlerden iş bulabılme umudu ile eğitim kurslarına kaölıyorlaı: dan, (babam bıçak verdi, silah sayüıyorlardı. tşsizlik ödemesini verdi) sözlerini duyduk. Türkler yapan kurumun önerisi ile iş bul Aileler kızlannın namusundan lannda bir tartışma başladı: Kızgeçmiş deneyleri ile polise güven malannda bir işe yarar umuduy korktuklan için, hem okula pek lar; "Sakın birlikte fotoğrafımızı vazgeçmekti. İşsiz Turk genç er mesleki eğitim sözcüklerinin her miyorlar. Çağırdıklarında gelme la kursa gehnişler. Ancak yine de göndermiyor hem de çok erken kullanmayın. Kocalanmız, ailele kekleri bu işe çok kızmışlardı. Za zaman Turkiye'de bilinen kavdiklerini anlatıyorlar. 20 nisan bulabilecekleri kanısında degiller. yaşlarda evlendiriyorlarmış. Ço rimiz, kursta Turk erkeği olduğu ten moralleri "de bozuluu. ''Ben ramlarla eş anlamda olmadığını çevresinde öğretmenler bile panik Türklere iş verilmediğini belirtir cuklar nedeni ile arada iş bırak nu bilmiyorlar. Bilseler bizi gön füm yakanm. Istemez" diye çıkış anımsatalım. Bu kurslardaki eğiiçindeydiler. Ortada bir kaos ge ken, aynca iş bulmayı kolaylaş mak zomnda kalınca, yeniden iş dermezler. Bizi sorguladılar. Türk tı birisi. Bir diğeri de "Bize ne tim sadece ve sadece bu gençlerin lişiyor. Bir yandan ırkçılar, Al tıracak bir meslekleri ve eğitimleri bulmalan, işsizlikle birlikte zor olmadığına yemin ettik. Öyle izin hayn dokunur? İş mi buluruz. Ne daha önce yaptıklan, şimdi işsizgezer. Bizi Almanlar da Türkiye liğin artması ile artık alınmadıkmanya'daki işsizlikle, son yıllarda olmadığını da kabul ediyorlar. laşmış. verdiler." de sevmiyor. Biz başıboş gariban ları işlerin benzerlerini bulmalaDoğu Bloku'ndan gelen göçmen Üçü de zorunlu öğrenimi dahi Konuşmalar geüştikçe, önce foErkekler; "Turk olmakla gunah lanz. Biz yanmışız" şeklinde söy nna belki yarayacak. Kurs sonrası akını ile guçlenen yabancı düş bitirememişler ve çok az Almantoğraf çekimine ve sohbete itiraz mı işliyoruz. Kursta Alman erke lendi. tşsizlik, zorlanma canları iş bulabilme ile ilgili duşleıi, bir manlığıru, görünen din aynmı ne ca büiyorlar. Üçü de daha önce etmedikleri halde, "Şimdi benim ği dolu değil mi? Onlara bir şey na tak demişti. Lümpenleşme hastanede temizlik işleri, kalifiye deni ile Türklere yöneltiyorlar. Di birçok yıllar çalışmışlar. Ancak fotoğrafım, adım gazetede çıkarsa demiyorlar. Kabahat bize mi?" noktasına doğru tırmandıklan işçıliğa isteme>en fabrika ışçıliğı ile ğer yandan Türkler, kendilerini çok genç göranmelerine karşılık, kaynatam çok kızar" türünden Kızlar; "Almanlan erkekten gözlemleniyordu. Suçlular rekor sınırlı. Gerçek meslek eğitimi için boşlukta bularak kendilerini fana uçünün de evti olması, birinin iki, kaygılar dile gelmeye başladı. Ben saymıyorlar. Sanki siz öyle du lan, suçlu gençler bu temel sosyal çok daha önemli eğitim süreçletik din akımlannın içine atıyorlar. birinin uç, birinirt de dört çocuk de tek tek adlannı ve söyledikle şünmüyor musunuz? Biz size bir sorunlara bağlı olarak doğmuyor rinden geçirilmeleri gerek. OnlaKaos giderek buyüyor. Yapılan an sahibi bulunması gerçekten şaşırrini yazmamaya söz verdim. An kötüluk yaptınız dedik mi? Aile muydu? Bu gençler uçurumun eşi rın ise acilen para kazanmaya geketler, yabancı duşmanhğının ne tıcı. Şaşkınbğımı dile getirince, cak bu arada konuşmalarımıza lerimiz öyle düşünuyor. Demek ki ğine gelmişlerdi. Ya iş bulup kur reksinmeleri var. Aynca eğitim kadar geliştiğini ortaya koyuyor. tek tek yaşlarını ve kısa yaşam oykulak misafiri olan, aynı kurstan kabahat erkeklerde." tulacaklar ya da suçlu gençler ker duzeyleri, gerçek meslek eğitimi Eski kuşaktan yabancılara karşı kulerini de açıkladılar. Ikisi 14, Türk erkek gençler de katıldılar. alma şanslarına engel oluşTartışmayı kesmenin tek yolu, vanına katılacaklar. olanlar %60'lara varmış." biri 15 yaşında evlendirilmişler. Hep birlikte fotoğraflayınca, ara birlikte fotoğraf kullanmaktan Bu arada sık sık geçen kurs ve turuyor. 'Türk erkeğiyle kursa gidilmezF işçilerin yararlanmalan için Türkçe olarak hazırlanan takvim şeklindeki kılavuzda eğitime ilişkin bir bölüm de var. Burada yapılan gerçekçi uyarılar da aslında Türk çocuklannın eğitim sorununu çarpıcı bir biçimde sergüiyor. önce "diploma çok önemli" diye bir başlık altında, kız erkek her gencin bir meslek öğrenmesi gerektiği en azından 4 yıllık ilkoğrenimin ardmdan 5 yıl olan Hauptschule'yi bitirmesi gerektiği hatırlatılıyor. "Çıraklık yaparak meslek öğrenilecek bir işyerini, sadece elinde en azından Hauptschule diploması olanlar bulabilir" deniliyor. Çocuklann diploma almalannı sağlamak üzere ailelerden çocuklannı duzenli okula göndermeleri, öğretmenleriyle sık sık görüşüp durumlannı yakuıdan izlemeleri ve eğitimlerine yardımcı olmaları isteniyor. Çocuklar yine de bir diploma alamadan tasdikname alma durumuna düşerlerse, dışardan diploma almalan için meslek hazırhk kurslarına gönderilmeleri öneriliyor. Mutlaka diploma almalan gerektiği vurgulanıyor. Yabancılara meslek egitimi Sonra da Türk işçilerin çocuklarımn başarısımn ancak bir meslek oğreniminden geçeceği duşuncesi ile meslek okullanna giden eğitim yolları aynntdı anlatılıyor. tş sahibi olmadan başlıca araç olarak görülen meslek eğitiminde yabancı gençlerin durumlarının hiç de iyi olmadığı vurgulanarak, aşağidaki saptama ve uyarılar yapıhyor: "1yi bir meslek eğitimi yapmak, genç bir insanın geleceği üzerinde gerçekten önemli bir rol oynuyorsa, durum yabancı gençlerden çoğu için hiç de iyi sayılmaz. Aşağıda bu iddiamızı doğrulayacak birkaç rakam bulacaksınız: • 1518 yaşlan arasındaki yabancılardan sadece yüzde 57'si bir meslek okuluna gidiyor. • Son oğrenim yılında diploma alan butün yabancılardan yüzde 49'u Hauptschule'yi, yüzde 21'i Realschule'yi ve yüzde 5.5'i de Fachnochschule veya Gymnasium'u bitirdi. • Çıraklık yapacak bir yer bulabilmek için, yabancı gençlerin sadece yansı çaba gösteriyor. Kızlann oranı ise daha da düşük. Yabancı gençler arasındaki işsizlik oranını ortalamanın üzerine çıkaran sebeplerden biri de işte budur. Başka bir deyişle; ortad a 8 e r Ç e k o l a n b i r durum var: lşsiz yabancı gençlerden yüzde 9O'ı 20 yaşmdan küçüktür ve 2024 yaşları arasındakilerden yüzde 80'inin elinde meslek okulu diploması yoktur. Yani kalifiye işçi değildir. Meslek öğrenmemiş gençler için bugün artık çalışacak yer bulunmamaktadır. Vasıfsız işçiler tecrübelere göre işten çıkanlanlann başında gelmektedirler. En uzun sure işsiz kalanlar, gene bunlar oimaktadır. Çıkarılacak sonuç şudur: Kız olsun erkek olsun, butun yabancı gençler okuldan diploma alarak aynlmaya çalışmalı ve bir meslek öğrenmeye bakmalıdırlar. Mesleğinde kalifiye olanlar daha fazla para kazanabilecekleri gibi kolay kolay da işsiz kalmazlar." SURECEK