17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUML Me leffioroloıı Genel MLdurlugtı ndefl ahnan A A A A V A A A Y A A A B B A A A B A HABERLER TURKIYEDE BUGUN 37° 17° DcyarbaKır B 30° 18° Edırne A 34° 14° Erancan B 30° 14° Erzurum Y 20° 6° Eskışehr A 30° 12° Gaaamep A 32°21°uresun Y 35° 17° Gumüşhane Y 28° 14° Hakkân B 33° 16° Isparta A 3 r 16° Istanbul A 24° 15° Izmr A 30° 12° Kars Y 28° 11° KastaTionu A 30° 12°Kaysen A 32° 16° IfoidanS! A 27° 18° Konya A 30° 11° Kutahya A 33° 18° Malatya B 31° 15° Manısa 28° 14° K Maras 27° 11° Mersın 22° 4° Mugla 30° 12° Muş 34° 14° Nıgde 26°16°0rdu 25° 11° Rıze 23° 11° Samsun 32° 10° Sıırt 24° 16° Sınop 32° 18° Sıvas 20° 6° Tetardag 30° 12° Trabzon 29° 7°Tiıncei 26° 16° Usa* 30° 10° Van 30°14°Yregat 31° 13° Zonguldak A A A A B A Y Y B B A A A Y B A B A A 33° 18° 33° 18° 32° 21° 32° 15° 28° 11° 29° 9° 26° 15° 25° 15° 25° 16° 31° 16° 25° 16° 28° 8° 25° 16° 25° 16° 30° 12° 30° 14° 20° 8° 30° 9° 25° 16° 18 MA YIS 1989 DUNYADA BUGUN Amsterdam A/nman Atna Bağdat Barcelona Basel Belgrat Bertn Bonn Bruksel Cenevre 8 20° Lenıngrad A 32° Londra B 25° Madrıd A 31° Mılano A 22° Montreal B 19° Moskova Y 18° Münıh B 22° New York B 21° Oshj B 21° Pans B 20° Prag B 19° Rıyad B 24° Roma A 38° Sotya A 35° Şam B 22° lel Avrv A 35° Tunus B 18° Varşova B 28° Vened* B 19° Vıyana 8 21° VVasrıtngion A 36° Zünh B 17° Y 20° A 30° Y 20° B 23° A 14° B 18° B 23° Y 14° B 21° 8 20° A 35" Y 21° B 16° A 30° A 33° A 35° 8 20° Y 18° Y 18° B 25° B 19° MUS1AFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Ataç*ın Etkisi... bıigıye göre, yurdun dogu kesımlen ı!e Marmara ve Ege parçalı yer yer çok bulutlu. DoJu Karadenız ile Dogu Anadolu'nun «jzeydoğusu yer yer sagarofc ve gok gürtltüki saganak yagışlı, oteio yerler az bulutlu ve açık geçecek. HAW StCAKLIĞI Degışmeyecek RÛZGAR Kuzey ve dogu yönlerden hafif ara sıra orta kuvvefle esecek Denıztenmızde rüzgâr Oogu Akdenz ve Dogu Karadentfde tobie ve lodos. Batı Karadenız, Marmara ve Egede yıHız ve povraz. 8aü Akdenız'de yıkjıü . ve karayeMen 35 kuvvennde saane 1021, Batı 9* yükseklıjı 12 Batı Karadenız Marmara ve Ege ve Bat Atafenızae 335 °uru Karademz Marmara Ege ve Batı Akriemz'de dolayında bulunacak Van GM'nde lıava parcalı bulutlu geçecek Ruzgâr W n » < « 6 kuvvetnde saatte 27 denz rriı hda esecek «uzey ve batı yönlerden hafıf ara sırs orta kuvvefle esecek Göl muiedı. calDENIZ. Muledıl dalgalı. tahmını dal 8 * dalga yukseklı? Q515 dolayında bulunacâk Cezayır Kature C<dde Dubayı Frankfurt Gıme Helsnkı Kopenhag Kökı Lefkosa Aapk BüuhiUu Gguneslı Kkariı Ssısk Yyagmurlu Kahıre • BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bir kimsenin yetenefine ve başansına tanıklık eden belge. 2/ Salgın hastalık. 3/ Bir nota... Bir yerde oturma. 4/ Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır bulunması... Bir goz rengi. 5/ Yağı alınmış sütten ya da yoğurttan yapılan peynir... Nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad. 6/ Susamuru kürkü... Lantan elementinin simgesı. 7/ Avcının av beklemek için taş yıguüanndan yaptığı pusu... Bir oyun ya da fılmde aniden yaratılan komik durumlar. 8/ Istanbulun bir semti... Çok uzun ve kjvrık boyunlu bir su kuşu. 9/ Bir nota... Kann. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir metin üzerinde gereKli düzelımeleri yaparak yazıyı yayına hazır duruma getiren kimse. 2/ Destan... Bir me>'ve. 3/ Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözu... Nakıs. 4/ Kısa çizme... Israil yapısı hafıf makineli tüfek. 5/ Tanmda bir yılda derlenen ürünlerin tümü. 6/ Gözleri görmeyen... Müstahkem yer... Eski Mısır'da insanoğlunun hayati dayanağı olan uretici güç. 7/ tyi yaşamak için gerekli her şey... Damla hastalığı. 8/ Yardımcı, yamak. 9/ Eski Türklerde kutsal sayılan hekim. Bayrampaşa Cezaevi Isyan için soruştıırtna 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Bulgaristanda neler oluyor sıkarlar. Nihayet bu cinayet 18 MA YIS 1929 meydana çıkmıştır. Katiller Bulgaristandan aldığımız de kimler olduğu neferin haberlere göre oradaki cebinde bulunan av Türkler taraf taraf taarruza tezkerelerinden anlaşılmıştır. uğramaktadtrlar ve bu Caniler hukümetçe taarruzları yapanlar da cezalandırılacak iken bu ekseriyetle Bulgar hadiseyi bambaşka bir muhacirleridir. manaya hamleden Bulgarlar Balpmara tabi Güverce Türklere çok fena muamele kariyesi Türkleri 160 bin yapmağa başlamışlardır. levaya bir cami inşasma Hatta hudut binbaşısı başlayarak inşaatın ikmaline mevkuf iki Türkü dayak pek az bir şey kalmış iken altında öldürmüştür. Dobriçadan gelen muhacirler Türklere karşı vuku "Türklerin burada ebedî bulmakta olan bu gibi yaşamak niyeti var" diye taarruz ve tecavüzleri men camii bir gece zarfında için Bulgar hükümeti bir temeline kadar yıkmışlardı. takım tedabir ittihaz etmiş Tahrip esnasmda vak'a olmakla beraber Sofyaya mahalline gelmiş olan Bulgaristamn manatıkı karakol Veli Numan ağayı da muhtelifesindeki Türkleri sopalar ile dövmüşler ve temsil eden murahhaslardan hissiyatı maneviyeyi rencide mürekkep bir heyet gelmiş etmek için minberin ustünü Türk meb'usları da beraber telvis etmişlerdir. olduğu halde başvekil ve Türk ehalinin şikâyetine dahiliye nazırı M. Liyapçefi binaen kaza kaymakamı ziyaret ve kendisine bir gospodin Ganef layiha vermişlerdir. M. mütecavizlere karşı gayet Liyapçef heyeti çok iyi kabul şiddetle hareket ettiğinden etmiş ve derin derin Bulgarlar amana düşündükten sonra demiştir düşmüşlerdir. kt "Taarruzların bir sistem Romanya hududuna pek dahilinde yapıldığına ihtimal yakın olan Yunuslar vermiyorum. Evvelce kırmızı kariyesinde çirkin bir vak'a ve portakal renkli olmuştur; TürkBulgar gömlekliler vardı. Şimdi dostluğunun semereleri onların yerini siyah iktitaf olunacağı bir sırada gömlekliler tuttu. Fakat siz böyle bir hadisenin vukuu emin olunuz ben bu her iki tarafı da müteessir Itizumsuz teşkilâtı eriteceğim etmiştir. ve her kesin işiyle gücüyle lerin iptal edildiğini, nakil sırasın dullah Damar. Sinan Kukul, Ka larla ilgili olarak kendilerine bilda 1213 saat arabada bekletildik dir Efegil, Erdal Ketenci, Musta gi verilmeyişinden yakındılar. Ailerini ve aç bırakıldıklannı öne fa Selçuk, Mustafa Kamil Uzuner, leler, "Bayramda açıkgörüş yapasürdü. Sorunlannı iletmek icin ce Mehmel Ünal, Hanın Kartal, Fik madık, Anneler Giinu'nde yapazaevi yönetimiyle görüşme istem ret Gülbahar, Namık Kemal Ciba madık. Şimdi isyan var, birçok kişi lerinin reddedildiğini, bunun üze roglu, Hüseyin Kurt, Frsin Tez yaralandı deniliyor. Bizim ise hârine koridorlara barikat kurduk canlı, Yalçın Demirkaya, Kâzım lâ vakınlarımızdan haberimiz yok. lannı belirten Şeftalioğlu, koğuş Şeftalioğlu, Muzaffer Kökalan, Hiçbir yetkili de bizi dikkale alakapılarını kilitleyen yetkililerin Mehmei Kılıç, Mehmet Eksen, rak bir açıklama yapmıyor" diyeyüzlerce askerle üzerlerine saldır Cemal Yalvaf, Bedri Yağau, Pu rek tepkilerini dile getirdiler. dığını anlattı. Jandarmalann "Al lat Yıldız, Selahattin Artuker, Celah Allah nidalanyla" saldırısı sı mal Aleş, Nesimi Atar, Emrullah Tepki rasında koğuş camlannın kırıldı Çelin. Şaban Şen, Şener Yıldınm, tnsan Hakları Derneği Genel ğıru ve üzerlerine tazyikli su sıkıl Mustafa Dalkıran. Baba Erdoğan, Başkanı Nevzat Helvacı, dün yapdığını anlatan Kâzım Şeftalioğlu, Musa Bal, Nihat Kınacı, Turan tığı açıklamada, cezaevinde meysaldınnın önceki gün öğleden son Ulu, Muhittin Özbay, Mehmet dana gelen olaylann isyan olmara başlayıp akşam saatlerine ka Sönmez, Gürsel Şamiloğlu. tsmail dığını savundu. Tutuklu ve hüdar sürdüğunü belirtti. Arak, Nazif Töre, Hıdır Durmaz kümlülerin "çok haklı" istekleri nedeniyle yaptıklan eylemin isyan Bayrampaşa Devlet ve Hüseyin Salgın. Öte yandan, cezaevindeki ayak olarak değerlendirilmesinin doğHastanesi'nde tedavi gören siyasi tutuklu ve hükümlülerin yakınla lanmanın duyulması sonrasında ru olmayacağını vurgulayan Helnna gönderdiği açıklamada belir tutuklu ve hükümlü yakınlarının vacı, "Bu olsa olsa, cezaevi yönesabah saatlerinden itibaren ceza tirninin insanlık dışı uygulamalatilen yaralıların adları şöyle: tsmail Yaman, lsmail Dogrnel, evi önunde toplaştıklan görüldu. nna karşı tutuklu ve hükümlülerin bir tepkisi ve konınma çabasıHükumlu ve tutuklu yakınla Cemal Rakıd, Muammer Aydın, Akşam saatlerine kadar cezaevi dır" dedi. rından oluşan bir grup dün ayrı Ahmet Özer, Orhan Timur, Ab önunden ayrılmayan aileler, olayca adliyeye gelerek Istanbul Cumhuriyet Başsavcısı Necdet Mengiiç'le görüşmek istediler. Mengüç'ün yerinde olmadığıru öğrenen grup, seçtikleri 5 kişiyle savcılardan biriyle görüşme imkânı buldular. Tünel bulunması sonrasında tamamen boşaltılan Sağmalcılar Özel Tip Cezaevi'nden adli tutuklu ve hükümlülerin bulunduklan koğuşlara aktarılan siyasilefin önceki gün başlattıkları ayaklanmanın tamamen bastınldığı ve cezaevinde durumun sakin olduğu bildirildi. Olaylarla ilgili olarak cezaevi yetkililerinden bilgi alınamazken, Eyup Cumhuriyet Savcılığı'nın 40'ı aşkın kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaya elkoyduğu öğrenildi. Eyüp Cumhuriyet Savcısı Avni Bilgin, cezaevindeki ayaklanmanın siyasilerin koğuş kapılannın açılması ve havalandırma istekleri nedeniyle başlatıldığım belirtti. Ayaklanmanın basİstanbu) Üniversıtesi'nde Mehmet Akif Dalcı'nın 1 Mayıs'ta öldürülmesini protesto etmek amacıyla bir forum dütırılışı sırasında biri er 40 kişinin zenleyen öğrenciler, polis denetim kulübelerini taşlayarak ateşe verdiler. (Fotoğraf: Nihat Halıcı) yaralandığıru belirten Sava Bilgin, yaralılardan 3'ünün Şişli Etfal, 4'ünün de cezaevi içinde bulunan Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındığını söyledi. Istanbul Haber Servisi Mehmet Akif Dalcı neciler çıkışında bulunan "denetim kulübesf'ne yoBilgin, diğer yaralıların ise ayak nın 1 Mayıs 1989'da polisçc kurşunlanarak öldü neldiler. Bunun üzerine burada görevli bulunan pota tedavi edildiğini ve koğuşlara rülmesinin ardından üniversitelerde başlayan pro lisler ile üniversite bekçileri kaçtılar, öğrenciler ise yerleştirildiğini kaydetti. testo gösterileri ve eylemler sunıyor. t.ÜMe dün öğ kulübeyi taş yağmuruna tuttuktan sonra ateşe verBu arada, olaylar sırasında ya renciler merkez binanın girişinde yer alan polis ka diler. Merkez bina ana girişinde yer alan karakola ralanarak cezaevi hastanesinde te rakolu ile Vezneciler çıkışında bulunan "denetim yönelen öğrenciler, "Zama zulme karşı tek yol devdavi altına alınan Kâzım Şeftali kuliibesini" taşlayıp ateşe vererek tahrip ettiler. rim", "Kahrolsun faşizm, yaşasın mucadelemiz" Öğrenciler, saat 12.00 sıralannda merkez bina sloganlannı attılar. Öğrencilerin karakola yurumesi oğlu adlı siyasi tutuklu, yakınlanın bahçesinde toplanarak bir "forum" gerçekleş üzerine karakol ve çevresinde bulunan siyasi ponna ulaştırdığı açıklamada, olaylisler ile karakol polisleri çevreyi boşalttılar. Öğtirdiler. larda birçoğu ağır 40 arkadaşının Forumdan sonra öğrenciler kortejler halinde Vez renciler taş ve sopalarla karakolu tahrip etti. yaralandığını anlattı. Kâzım ŞeftaJioğlu, tunel bulunmasından sonra havalandırmalann ve görüşIstanbul Haber Servisi Bayrampaşa Cezaevi'nde önceki gün siyasi tutuklu ve hükümlülerin ayaklanmasıyla başlayıp 4O'ı aşkın kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylarla ilgili olarak Eyüp SavcıuğYnca soruşturma başlatıldı. Eyüp Cumhuriyet Savcısı Avni Bügin, ayaklanmanın bastırılışı sırasında yaralanan 40 kişiden 7'sinin hastanelerde tedavi altına alındığını, diğerlerinin ise ayakta tedavi edilerek koğuşlara yerleştirildiğini bildirdi. Bu arada, Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde tedavi gören siyasi tutuklu ve hükümlüler dün yakınlanna utaştırdıkları açıklamada, "Yüzlerce askerin 'Allah Allah' nidalanyla koğuşlara saldırdıklannı ve yarahlar arasında gözü çıkan, kulağı kopan, beyin travması geciren arkadaşiannın bıdundugunu" ileri sürdüler. Istanbul Üniversitesi'nde olay KANŞERIİ HÜKÜMLÜ Yunuslardan dört beş kadar meşgul olmasını temin edeceğım. Nihayet bizim Türk Romanya hududuna küçük te olsa bir ordumuz doğru ava çıkarlar. Hudut vardır. Bu ordu dahili işlerde nöbetçilerinden bir Bulgar ne/eri avaları ve ellerindeki bize yeter. Vukuat faillerini şiddetle tecziye ettireceğim, av tezkerelerini alır. Bu müsterih olunuz." muameleden muğber olan Türklerden biri yolda ansızın M. Liyapçef heyetle görüştükten Türkçeyi istimal geriye döner, askerin yakasına yapışır. Hatip oğlu etmiştir. Hüseyin ismindeki ava da elindeki bıcağı askerin arkasmdan vucudüne daldırtr. Asker aldığı cerihadan ölür. Katiller cinayeti örtmek ve intihar etmiştir fikrini vermek için cenazeyi ormana kadar sürüklerler. Askerin kasaturasını çenesine Ucpoıu: V. ÜtftciyM. Sulıan dayarlar bir de kurşun H 3 2 3 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Türk askeri Kıbrısta Anavatandan ayrıldığımız günden beri Kıbrıs Türkü bir Türk mehter takımı 85 gün bile al bayrağına kişilik bir kafıle halinde dün bakacağı günden ümidini beş uçakla Istanbuldan kesmemiş ve Allaha şükür Lefkoşeye gelmiş ve binlerce muvaffak olmuştur. Bugün Kıbrıslı Türk tarafmdan adamıza gelen 85 Mehmetçik sevgi gösterileriyle değil 27 tnilyon Türktür. Ati karşılanmıştır. Kafilenin ve istikbal bizimdir. Lefkoşeye vanşı top Kafilenin başkanı Yarbay atışlarıyla selamlanmıştır. Recai Erferhan da kalabalık Türk Mehter takımımn halk kitlesine hararetli ziyareti münesabetiyle evinin karşılamalarmdan dolayı önünde tezahürat yapan teşekkür etmiş ve Kıbrıs Kıbrıs Türklerine hitaben Türklerine Türk Ordusunun lider Dr. Fazıl Küçük şunları selâmlarım bildirmiştir. söylemiştir: Kafıle 25 havacı ve 60 Mehter takımı mensubundan "Kıbrıs Türklerinin şu müteşekkildir. Kafıle 19 anda duyduklan gurur ve Mayıs Bayramı gösterilerine heyecan hudutsuzdur. 81 katıldıktan sonra 20 yıldan beri hasretini Mayısta yurda avdet çektiğimiz Türk askerini nihayet bağrımıza basıyoruz. edecektir. 18 MAYIS 1959 GEÇENYIL BUGÜN Cumhuriyet 18 MAYIS 1988 Gazetemiz Şeker Bayramı nedeniyle bugün yayımlanmamıştır. PARİS Haydar Kutlu ve Nihat Sargın'ın serbest tnrakılmasını isteyen çok sayıda Fransız ve ulusANKARA lararası kuruhışun temsilcileri ön( C u m h u r i y e t ceki gün Paris'te bir araya geldi. Biirosa) Kan Paris'in PitieSalpetriere Tıp Fakanseri olan kültesi binasında yapılan toplanömür boyu ha tıda, ATTürkiye Komisyonu pis hükümlüsü laşkanı Belçikalı liberal parlaHamdsllab Er menter Beyer de Ryke ile avukat bil, dün tedavi Ersan Şansal birer konuşma yapiçin Hacettepe tı. Beyer de Ryke, geçen gürılerÜniversitesi Tıp de cezaevlerine yaptığı ziyaret ile Fakültesi Has Kutlu ve Sargın'la yaptığı bir satanesi'ne yatsrıl atlik görüşme izlenimlerini anlatması kararma tı. iki tutuklu TBKP yöneticisimj. ^ karşın, mah nin, Strasbourg'daki Avrupa InErbil tıastonede kuru koğuşu san Hakları Komisyonu'na yapbulunmamasî nedeniyle yeniden tığı kişisel başvurunun, bu kurul cezae\ine götürüldü. Hastaneye ca "kabul edüebilir" bulunmasınkelepçeli olarak getirilen Erbil'i dan sonra buradan Paris'e gelen muayene eden Prof. Dr. Korkut avukat Şansal da, hukuksal konuÖzerkan, kesin tedavinin ilii larda örgüt temsilcilerine bilgi nakli olduğunu söyledi. Erbil'e, verdi. ancak kardeşierinden ilik nakli Avukat Ersan Şansal, 11 mayıs yapılabileceği de belirtiiirken, iki kaideşinin yurtdışında bulundu günü, Avrupa tnsan Haklan Komisyonu'nun verdiği kararın, De Ryke, ANAP milletvekili ğu ve Türkiye'ye dönmelerinin Türk adli makamlarını bağlayıcı yasak olduğu bildırildi. Erbil'e bir yönü olmamakla birlikte, bü Biilent Akarcah'nın girişimiyle 40 vaşmdaki ablası Latife Özpo yük değeri olduğunu ifade etti ve Haydar Kutlu ve Nihat Sargın'la tat'm iliğinin verilip verüemeye Türk makamlarının, davacı tarafı cezaevindeki odalarında yaptığı görüşme sonunda her iki tutukluceği araştırtlacak. muhatap almaya zorlayıcı bir rol "Devrimci Saraş ÖrgtiJü" da oynayacağını belirtti. Şansal, yap nun, sorgu sırasında işkence gorvasında yargılanarak Lalahan tığı kısa konuşmada, Kutlu düklerine dair en ufak bir kuşkusu kalmadığını da açıkladı. Libeyakınmda siiahb tren soygunu Sargın davasırun şimdiye kadar ral parlamenter bu göriişünü kuvyaptığı gerekçesiyle ömür boyu "demokrasi davası" olarak nite vetlendirmek için görüşmenin hapis cezasınaç.ırptınlan Ham lendiğini, son aldığı şekille "öz cumhuriyet savcısının nezaretindullah Erbii, kendisine konulan gürlük davası"na dönüşmekte ol de cereyan ettiği halde, bu resmi kronik myeJoid lösemi (kan kaıı duğunu söyledi ve TCY'nin 141 yetkilinin hiçbir itirazda bulunseri) tanısj nedeniyle dün sabah ve 142. maddelerinin ömrünü dol maması noktasının altını çizdi. De saat 10.00'da Hacettepe Üniver durmak üzere olduğunu söyledi. Ryke, "soğuk duş, Filistin askısitesi Tıp Fakültesi'ne getiriidi. Avukat Ersan Şansal, "Hükii sı, manevi baskı, elektrik ve haÇukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde verilen "cezaevinde tedavi olabileceği" şeklindeki rapordan sonra Ankara Numune Hastanesi'nden Haber Merkezi Genelkur mizdeki başlığın "Üruğ'a alınan "cezaevinde tedavi ola may eski başkanlanndan emekli ten koltuk" diye sunulmasının kamayacağı"na iüşkin ikinci rapor Orgeneral Necdet Üruğ, TİSK muoyunda yanlış anlamalara yol üzerine Hacettepe Üniversitesi Mikrocerrahi Vakfı Mütevelli He açabileceğini, emekli olduğundan ne getirilen Erbil'in hastane yeti Başkanlığı'na getirildiği ha bu yana kendisine önerilen "çeşiUi ye yatınimaması, yakınian tara berleri üzerine gazetemize yaptı kolluklar ve yönetim kurulu üyefuıdan Tabip Odası'nabildiriîdi. ğı açıklamada, "Söz konusu gö liklerini" hep reddettiğini de ekrevle ilgili olarak herhangi bir ledi. Siyavuşpaşa Kız Meslek Lisesi maddi karşılık buluınnadığını, budiplomamı kaybettim. nun tamamen işçilere hizmet ama Askeri kimliğimi kaybettim. Hükumsüzdür. cı\la yapılan gonullü bir görev Hukümsuzdür. BEHİYE KABAKÇ1 ERDEM DEMİRER olduğunu" belirtti. Üruğ, haberi Erbü'e ilik nakli gerekiyor Kııthı ve Saı^ın'ın işkence gördügü, son derece açık SABETAY VAROL metin yapacağı ya sözleşmenin altından imzasını cekmek ya dostça çozüm bulunması için davacı tarafla görüşme başlatmak ya da biiyük olasılıkla, bükümet aleyhine çıkacak karann. Avrupa Konseyi Bakanlar Konseyi'ne gitmesini kabullenmek olacakbr" dedi. Avrupa Parlamentosu üyesi Beyer de Ryke, aynı konuda Türk yönetim çevreleriyle yaptığı temaslardan edindiği izlenimleri nakletti. De Ryke, Devlet Bakanı Ali Bozer'in kendisine Ceza Yasası'nı değiştirmek istediklerini, ancak bunun zaman alacağını söylediğini vurguladı. Öteki bazı liberal görüş yandaşlarının ise TKP'den korkrnadıklarını, ancak özgürlük alanını genişlettikleri takdirde, bunun 'Islamcı güçlere' de verilmesi gerektiğini aktaran Belçikalı Avrupa Parlamentosu üyesi, liberallerin Islamcı akımlara asın özgürlük verilmesine karşı oldukları için 141 ve 142'yi kaldıramadıklannı öne sürdüklerini anımsattı. lüsinasyon yaratıa gazların"kullanıidığını da sözlerine ekledi. Öte yandan KutluSargın dostları adına dün yapılan bir açıklamada, TBKP davasını izlemek isteyenlerin her duruşmada polisin baskılanna maruz kaldığı ileri sürüldü. En temel insan haklarının ayaklar altına alındığı savunulan açıklamada, Kutlu ve Sargm dostlannın duruşmaları izlemekte kararlı olduklan vurgulandı. Avrupa Parlamentosu üyesi de Ryke: Dün Ataç'ın ölüm yıldönümüydü; onun ikinci basımi yapılan "Okuruma Mektuplar" ını okudum. Öyle andım Ataç'ı. Kızı Meral Ataç, bu yeni kitabı verirken, "Çok sevdiğim Mustafa Ekmekçi'ye sağlık mutluluk dileklerimle" diye yazmiş. Sayn olduğumu biliyordu Meral Hanım, Hollanda'ya yola çıkmadan önce, kızıma, Özlem'e verdi kitabı, onunla yolladı. Hollanda'nın Leiden kentinde, Prof. Server Tanilli'yte konuşuyorduk. Ona Ataç'tan söz ettim; "Bende çok etkisi var" dedim. Zaman zaman da onu taklit ettiğimi söyledim. Tanilli şöyle dedi, sözüme: Bir kez, Ataç taklit edilemez! Sonra senin yazıların taklit değil. Ataç, benim kuşağımı da çok etkilerniştir Onun gibi kısa tümcelerle yazmayı ben de çok istedim. Bir de Sadun Hoca gibi anlaşılır biçimde yazmayı... Ne yazık ki bu gezide Tanilli'ye uğrayamayacağım; Hollanda1 dan, Almanya'ya uğrayıp döneceğim. Bir okur, şöyle demiş: Ben, bu Ekmekçi'nin Avrupa'ya gittiği kadar Ulus'a gitmedim! İçimden güldüm, ama içerledim de. Ulus'a niye gidemiyor, gitsin! Ataç, bana yaşamayı sevdirmiştir. Nerede, nasıl olursa olsun, yaşamanın tadını, güzelliğini tatmak. "Yasamdan öteye yok" diye düşünüp de keyfini çıkarmak yaşamanın; sayrılığın, sakatlığın bile. Tanilli, bana söyledi, bir İngiliz doktorun kendisine söylediklerini. Şöyle: Bay Tanilli, siz sayrı degilsiniz, sakatsmız. Bunu böylece bilin. Ve bir şey daha soyleyeyim, dün ne yapıyorsanız, onu yapın! Yıllar önce, bir nisan ayının ilk haftasında, bir faşistin sıktığı kurşunla, yaşamı boyunca sakat yaşayacak olan Prof. Tanillinin, o İngiliz profesörün sözlerini aktarması çok düşündürdu beni... Sevgili Tanilli, ben sizin yanınızda saynlıklardan söz etmeye utanırım; açamam öyle bir konuyu diyordum. Gecenin geç bir saatiydi Tanilli, kaldığım yerden aradığında: Haydi şimdi, bir güzel uyu dedi. Ataç 6 Mayıs 1951 'de çıkan "Var Olmak" başiıklı mektubunda, şöyle başlar söze: "Haftadan haftaya ey benim tanımadığım okurum, bekliyor musunuz bu mektupları? Bir gün bu sayfada benim yazımı bulamazsanız arayacak, "Ne olmuş?" diyecek misiniz acaba? Hiç ummam. Niçin bekleyesiniz? Niçin arayasınız? Beklenecek, aranacak ne var ki mektuplarda? Bir yığın söz, hepsi de boş, birbirinden daha boş. Oturmuş bir adam, söyleniyor, aklına gelirse, kaleminin ucuna ne eserse, abuk sabuk onu yazıyor. Bazen bir konuya dokunur gibi oluyor, ama duramıyor, hemen bırakıyor onu. Belli ki bir diyeceği, bir bildirecegi yok. Bu mektuplar niçin beklensin, niçin aransın. Şüphesiz böyle diyeceksiniz, böyle demekte şüphesiz haklısınız. Ama iyi bir şey mi, daima iyi bir şey mi haklı olmak? Bırakın biraz haklı olduğunuzu, karşınızdakinin yanılıp sizin doğru düşündüğünüzü onun yuzüne vurmaktan ne çıkacak sanki? Siz aç olduğunu sezdiğiniz bir insanın, üstü başı perişan bir yoksulun, yahut bir hastanın karşısında utanma duymadınız mı hiç? Onun açlığı, yoksulluğu, hastalığı sizin yüzünüzdendir demiycrum. Tanımazsınız bile siz onu, ilk görüyorsunuz, siz sebep değilsiniz onun haline. Gene de içiniz sızlar, bir suç işlemiş gibi irkiliverirsiniz. Gününün yani hasedin aksi bir duygu vardır, adı konmamış, belki de pek acı bulup unutmak istediğimiz için adı konmamış. Günü: 'Neden onda var da bende yok' dedirtir kişiye, o duygu ise: 'Bu iyiliklere, bu nimetlere neden ben erişmişim de o erişmemiş? Neden ben seçilmişim de o seçilmemiş?' dedirtir, yıkıverir içimizi. Siz de haklı olmanızla çok övünmeyiniz. Büsbütün övünmeyiniz demiyorum, olur mu öyle şey? Siz de bir insansınız, kendinizi beğenmek koltuklarınızı kabartmak için arasıra olsun bir.fırsat bulamazsanız nasıl katlanırsınız yaşamaya? Övünün, haklı olmanızla esrikleşip, mest olup ezin karşınızdakini. Ama ezdığinizi de bilin. Bunu bilirseniz, onun yüreğinin nasıl kanadığını anlarsınız da 'Neden ben haklıyım dâ o haksız?' deyip utanırsınız kendi kendinizden. Demeyin, söylemeyin bana bu mektupların bomboş, abuk sabuk sözlerie dolu olduğunu. Ben de biliyorum onu. Ama dinleyin bakın ne diyeceğim, yalan değildir, inanın şimdiye kadar çok yazı yazdım ben, ama hiçbirini bu mektuplar kadar özenerek yazmadım... Yazı yazan, sanatla uğraşan bir kişi, kendinden bir şey kala•cağını, kendi ölüp gittikten sonra da adınm anılacağını umar. Bütün yazarların gözü ölmezliğe dikilmiştir. Ben de yıllarca umdum o yüceliği... Yavaş yavaş gerçek belli etti kendini. Bir şey kalmayacak mı benden? Kalmaz olur mu? Kalır elbette. Koca bir yapı kuruluyor, yıllarca, yüzyıllarca duracak ortada, bütün taşlarıyla duracak, o taşların her birini getirip yerine yerlestiren adamın eserı, bu dünyada bir izi kalmış demektir. Ama bilmezsiniz onun adını, bir öldü mü, bir daha kimse duymaz onun sözünü. Benim de öylece adım kalmayacak. Bugün bu ülkede bir dil kuruluyor, o yapıda benim de bir iki taşım vardır, ancak görünmeyen, kimsenin gözüne çarpmayan, ta gerilerde bir taş... Bu muydu benim huylarım? Az mı beğendim kendimi? Yukarıdan baktım çoklanna, yaptığımla değil, yapacağımla övündüm, onu yapılmış, bitmiş gibi gördüm, yılların perdesi yırtılıverince o bütün büyüklüğü ile ortaya çıkıverecektı. Çıktı... Hani dağ fare doğurdu derler, fare doğurmak da gene bir iştir, yaşar o fare, gidip gelir, canlı canlı gözleri vardır, kemirir de korkutur, kaçırır. Ya o dağ, bütün kıvranmalarından, bağırmalarından sonra hiçbir şey doğurmazsa? iki eli böğründe öyle kalakalmış... Beğenmedim doğrusu kendimi dağa benzetmeyi. Dağ diyelim ki övündü, övündü de bir fare bile doğuramadı, hiçbir şey doğuramadı, gene kendisi bir dağdır, vardır, o kadar patırtıdan sonra bir şey doğuramadığı dillere destan olur. Ben o dağ gibi var mıyım? Bağırmalarımı, şöyle eserler yaratacağım, böyle eserler yaratacağım diye övünmelerimi kimse duymuş mu? Duyanlar da inanmış mı? 'Senin elinden bir şey gelmez' demeyi dahi gerekli bulmamışlar, aldırmamışlar, görmemişler beni. Görülecek gibi değilmişim de onun için, ufacık, yok denecek kadar ufacık..." Ataç'ın ölüm günüydü dün. Unutmadım o günü; kafamda, içimdeyaşattımonu. "2KİKERE KÂRLI" A L T I A Y /Multitech * Şimdi ACER 500 + ANA BAYİLER ASBİM 13224 00 BİLDES 1673937 399.000.TL+ KDV T A KS İT LE 3İMEL (4) 13317 81 BUROUNK 130 3228 Üruğ'dan açıklama PLEK0M166 7144 AceR {• TtOJÎET «PAZARUMA A Ş seMs Bahçeler Sok No 21 Fulya Mah 80290 Mecıdıyeköy / ISTANBUL Tel 174 37 51 (5 hat) Telex 39204 stre Fax 174 81 71
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle