17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 16 MAYIS 1989 BarışÖdülti törenil9Mayıs'ta ANKARA (ANKA) 1989 Atatürk Uluslararası Barış Ödülü'nü Japon Prensi Takahito Mikasa adına, Japonya'nın yeni Ankara Büyükelçisi Takashi Sengoku 19 Mayıs'ta diizenlenecek tö,renle alacak. Japon geleneklerine şöre imparatorun ölümünden 'sonraki bir yıl içinde yakınlarının ülke dışma çıkmaları geleneklere uygun olmadığından ödül, Prens Mikasa adına, onun tayin ettiği kişi tarafından alınabilecek. Yasa gereği, her yıl 23 Nisan'da açıklanan Atatürk Uluslararası Barış ödülü, 19 Mayıs'ta sahibine veriliyor. Bu amaçla 19 Mayıs 1989 günü Cumhurbaşkanhğı Köşkü'nde düzenlenecek törenle, ödül, Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Japon Büyükelçisi Takashi Sengoku'ya verilecek. 19 Mayıs günü yapüacak ödül töreni, Cumhurbaşkanı Evren'in konuşmasıyla başlayacak. BALIKEStR (AA) Tatillerini geçirmek üzere geldikleri AyvaUk'ta karavanlannda saldınya uğrayarak öldürülen Alman turistler Helmut ve Erika Littek çiftinin katilleri henüz bulunamadı. Kiraladıklan bir sandalla Yunanistan'ın Midilli Adası'na kaçan gençlerle ve Gazdantep'te gözaltına alınan üç kişinin olayla ilgileri olmadığmın anlaşıldığı bildirilBalıkesir Valisi Kemal Esensoy, "olaya Ayvalık Cumhuriyet Savcılığı'nın el koyduğunu, jandarma ve polisüı ortaklaşa düzenledikleri operasyonlarla katilleri yakalamak için gecegündüz çalıştıklarım bildirdi. Ersoy şunları söyledi: "Katillerin yakabnabilmesi konusunda henüz olumlu bir gelişme yok. Bazı ufak tefek şeyler elde ettik." adlı ünu küçuk, ama cüssesi buyuk Amerikalı aktör"Müthiş Hulk" adlı bir Amenkan TV dizısinde vücut gösteriyor. Ferigno Cannes'da iki Fransız dilberi ıle poz vererek ne kadar muttıiş otöuğunu kanıtladı. Turist katilleriııdeıı haber yok Uluslararası Yapı Kredi GençlikFestivalikapsamında Yekta Kara, Taksim Sahnesinde "Brecht Şarkılan "nı seslendirdi. İstanbul Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı ve başdramaturg Yekta Kara'nın seslendirdiği 14 şarkıya piyanosuyla Serdar Yalçın eşlik ettı. (Fotoğraf: Mert Ali Basanr) Yekta Karrtfan 'Brecht Şarkıbn' d f l l l U I ^ y K l b n s T u r k Curnhuriyetrnde düzenlenen törenlerte anıkjı. Ankara Cebeci Şehitiıği'nde düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı Kenan Evren adına Deniz Yarbay Yakup Nejat Tenekeci. Cumhurbaşkanlığı Konseyi uyesi Tahsin Şahinkaya, Hava Kuvvetteri Komutanı Orgeneral Safter Nedoğlu, askeri yeikMer ve şehıt ailelen katıldılar. Istanbul'dakı törenler, Fatih Tayyare Parta ve Edirnekapı Hava Şehıttiği'nde düzenlendi. Izmir'deki tören tse Kadifekale'de yapıldı. KKTC'deki törende Leftoşa'daki Şehitler Anıtı'na Turk ve KKTC bayrakları çekildi. (Fotoğraf: AA/Fıkret Ay) onılılıHava$ehitleributunyurttaveKu~ Hulk Fransız Rivierası'nın renkii kent Cannes, 42. 'si düzenlenen film festivali rtedeniyle yıldız ve yıldızcıkların akınına uğradı. Lou HABERLERIN DEVAMI Ekoııomi sorgusu (Baftarafı 1. Sayfada) Yıllık Kalkınma Planı'nın genel çerçevede bir değerlendirmesinin yapıldığını kaydeden Conable, ekonomi yönetiminden de övgüyle söz etti. Conable, "İşbaşmda olan ekonomik takımın kalitesini çarpıcı buidugumu itiraf etmeliyim" dedi. Conable, Dünya Bankasfnın Türkiye'ye bu yıl vereceği kredi miktannın 400 milyon dolardan fazla o'acağını, ancak büyük bir olasüıkla 1 milyar dolann altında kalacağmı kaydetti. Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Conable, bir soru üzerine Başbakan Özal1 la görüşmesi sırasmda yerel seçim sonuçlanmn da gündeme geldiğini söyledi. Conable basın toplantısında gazetecilerin sorulannı şöyle yanıtladı: Dünya Bankası'nın Türkiye ekonomisi konasundaki başlıca kaygılan nelerdir? Biz istikrar ve buyüme arasında uygun bir dengenin gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede orta dönemde dengeli ve gercekçi bir plan görmek isteriz. Zannedersem aradjğımız sey gerçekçiliktir. Ancak planın gerçekçi olmadığma inanmak için herhangi bir nedenimiz yok. Türkiye enflasyonu kontrul altına alamazsa, Dünya BankasıSorular ve yanıtlar nın reaksiyonu ne olur? Başbakan Turgııt Özal'la gö Enflasyonu kontrol edemezrüşmenizde neler ele alındı? se bunun doğal olarak ekonomi Turkiye'nin ekonomik prognin tumü üzerinde olumsuz bir etramı hakkında geniş ve kapsamlı kisi olacaktır. Biz de borç olarak bir analiz yaptı. Ekonominin geçverdiğimiz para üzerinde sonımmişi hakkında bilgiler verdi, geleluluk tasıyoruz. Bu, Türkiye ile ilceğe yönelik projeksiyonlan anlatgili beklentilerimizd etkiler ve dot] layısıyla Türkiye ile ilgili progra Yerel seçimleri konuştunuz mımızm büyüklüğünü etkiler. Bu nedenle enflasyonun kontrol altımu? na alınmasına önem veriyoruz. Büyümeye önem verdiğimiz gibi. Sadece bir unsuru alıp bu, diğerlerine oranla en önemlidir demiyorum. Dengenin sihirli bir kelime oldugunu söylüyorum. Aradığımız makul istikrar ile büyüme (Baştarafı 1. Sayfada) arasındaki denge. Bu yıl başlarında televizyonun kuruluş yıldönümü rtedeniyle Hükümetin enflasyonu düzenlenen bir başka programda, film setine giren kedilerden kontrol altına aJma ve aynı zasöz edilmiş, ancak televizyon kurucusu Öngörenin adı ağıza manda buyume ile ilgili planıyla bile alınmamıştı. ikna oldunuz mu? Duna yönetimi, Öngören'm adını o gün için yok saymıştı. Öngören, bu "kedi olayı"n\ gümüş yıldönümünde yaptığı ko Tabii planı bütünüyle incelemeden önce bu konuda bir şey nuşmada anımsatıyor; bu yıldönümü program çekimleri sırasöylememiz zor. Enflasyonun düsında, yine bir başka kedinin sette dolaştığını aniatarak, "Deşürülmesi önemlidir. Mevcut enfğişen bir şey yok" demek istiyordu. Sunucu Halit Kıvanç da "Bu kedi, o kedinin tonınudur" esp lasyon düzeyi eskiye oranla daha düşükse de uzun vadede ekonomi risi ile olayı geçiştirmeye çalışıyordu. üzerinde ciddi çarpıkbklara yol Kedi sevimli ve evcil bir hayvandır, her yere girer. Önemli olan açar. Bu nedenle enflasyonun düTRT koridorlarında kurt sürülerinin dolaşıp, ekranlarda ulumaşürülmesi önem taşıyor. Aynı çerlarına izin vermemektir! çevede, büyüme hızı gerçekçi olTelevizyon ekranlarından izlediğimiz ilk bayan spiker Jülide mayan düzeylerde saptanmamah. Gülizar bu gümüş yıldönümünde tıpkı öngören'ın daha önce Yani, istikrarın korunmasını güçunutulduğu gibi unutulmuştu. leştiren düze>ierde saptanmamaYıllarını TRT'ye veren Gülizar, TRT yönetimince bu gümüş lı. Bu konuda herhangi bir yorum yıldönümünde, nedense yok sayılmıştı. yapmak istemem. Bunu analiz etmemiz gerekiyor. Hükümetin en Bu gümüş yıldönümünde, TRT'nin belleği, anlaşılan, kireçuygun dengeyi saglamak istediği lenmişti! Ayşegül Sanca'ntn da çekiminın yapılmasına karşın verdiği açık. mini konser yayından kaldırılıvermişti. Türiciye'de hükümetin değişHalit Kn/anç'm dediği gibi program "canlı yayın" olarak su mesi Dünya Bankaa'nın tutumunnulmuyordu. Çekim iki gün önce yapılmıştı. da bir degişiklige yol açar mı? Ve bu yüzden sansür makası kolayca çaJışmıştı. Liderlik konusu doğai olaSöz TFTT'den açılmışken başka konulara da değinelim... TRT'nin Başbakan tarafından "ge!" deyince göreve başlayan "git" denilince görevinden ayrılan genel müdürü Cem Duna, Cenevre yolculuğuna hazırlanıyor. Fakat bakanlıkta bu atama (Boftara/t 1. Sayfada) işlemi ile ilgili bir rtoşnutsuzluk var. Hoşnutsuzluk, böyle "te"namus ve şerefleri" üzerine peden inme büyükelçiliklere" karşı duyulan haklı tepkılerden kay and içiyorlar. naklanıyor. Namus ve şeref andı on iki saCem Duna, Cenevre'ye yollanmazsa, herhalde, bunu bir onur atlik değer taşıyor. Ertesi sabah, sorunu yapıp bakanlıktan ayrılır. Ayrılınca da ya "bizim Nuri" Özal, Cumhuriyet'te MKYK topile birlikte özel televizyon işine soyunur ya Londra'da silah şirlantısını tutanak sadakatıyla yanketlerinin danışmanlığını yapan ve aynı zamanda tekstil ticare srtan geniş haberi okuyor. Pazar ti ile uğraşan kayınpederinin; Eddy Vfarrington'un şirketine gi öğleden sonra güreş şampiycrer. nasında ekrana sık sık geliyor. Vterrington'un Türkiye'deki bağlantısı, bizleri, bir ara, her haf Durgun, yorgun, hatta karamsar ta, şimdi de bayramlarda 'THTde bekleyen" hünerii sunucu Aziz Özal. Altın madalya keyfini bile Üstel'd'ı. t/ste/'ın başı bugünlerde izlediği sijah işleri nedeniyle çıkaramayan bir insan. Dudaklaokjukça sıkışık. Duna, bakanlıktan ayrılırsa, Üstel nasıl olsa, ken rında gülümseme sönmüş, gözdisine yanında bir iş önerir. leri dalıp dalıp gidiyor. Yüz hatBöylece, Üstel'm "Elsan Elektronik Umited Şirketf'ndeki seçkin gergin, çevresinde de eski lan diplomat sayısı ikiye çıkmış olur. kalabalıklar yok. Bir yandan Yok, büyük olasılıkla Duna, büyükelçi olur, çünkü Başbakahalk, muhalefet bastırıyor, öte yandan sırtında taşıyarak ikbaJe nın "git" dediği yere gider, "gel" dediği zaman da gelir götürdüğü kimi dostlarm "Bizim Nuri" ne yapacak? MKYK'da buyruğuna karşı çıkan Oooo, "Bizim Nuri"rim kısmeti çok. Nuri Çolakoğlu, gerçekten, yetenekli bir gazeteci ve yayıncı davranışları. dır. Ekmeğini taştan çıkarır, hiç iş bulamazsa, NATO fiimlerini Özal, görüyor artık, partideki seslendirir. Eğer, Asil Nadir, özel televizyon kanalı açacaksa, güç odakları da terk ediyor lideNuri kardeşımiz Asil Nadir ile birlikte çalışır. ri. İki ilin feshini ret edenler araBelki de kendisi bir haber ajansı kurup, bu ajansı yönetir. sında Eyüp Aşık, Mehmet KeçeŞimdi gelelim yeni genel müdüre. ciler olabilir, Vehbi Dinçerler gerRadyo ve Televizyon Yüksek Kurulu'nun seçtiği üç aday da çekçidir, boyun eğmeyebilir. Isin hükümetçe pek beğenilmemiş. can alacak noktasında bir Ne derler "Üzümün çöpü var, armudun sapı". Kusur aradınız "fakat" var ki elinin altından hemı, kadı kızında da bulunur. men her desteğin kayıp gittiğine En iyisi "dayı genel müdür" bulmak. Özal'ı inandıracak nitelikte. Ne demek "dayı genel müdür?" Yeğen Hüsnü Doğan, kardeş Radyo ve Televizyon Kurulu'nda iki tane "dayı" var. Bozkurt Özal, Özaf'ı tehdide Dayılardan biri eski bakanlardan Hasan Celal Güze/In dayı itenler arasında. Yeğen ve karsı Ali İhsan Göğüs. İkincisi de Başbakan'ın eşi Semra Öza/'ın deş, "Özal'ın yeni Brütüsleri". dayısı Mukerrem Berk. Konut vaazlan, iman tazelemeler Gerçi dayı Berkîn de başını kaşıyacak zamanı yok. Kültür Ba geride mi kalıyor? MKYK'daki kanlığı Sanat Danışmanlığ/.. TFlT'de yüksek kurul üyeliği.. İzbaşkaldın yeğenle kardeşin tutumir Kürjür ve Sanat Vakfı Genel Müdürlüğü'ndeki görev. Mimar muyla daha geniş anlam kazaSinan Üniversitesi Konservatuvarı'nda sözleşmeli ftüt hocalığı... nıyor. Manevi değeri genişleyeBu görevleri nedeniyle Berk'in eline emekli aylığı dışında ayda cek, ANAP'ın giderek azalan tadört buçuk milyon lira geçiyor. ban gücüne büyük etkileri olabiBırakılır gidilir gibi değil bu para. Ama TRT Genel Müdürlü lecek. ğü'nün forsu başka! Eski günler Özal'ın ruhsal poBelki ayrılırken büyükelçi de olur. Nereden bileceksiniz? Şans tasında eriyip gidiyor. Yeni günbu.. Açıl susam, açıl. lerde sıra sıra şaşırtıcı olaylar izBiraderden, halaoğlundan, bacanaktan bakan, danısmandan leniyor. Örneğin: Gazeteci, BurTRT Genel Müdürü, aile avuKatından TRT. özel avukattar OYAK sa'nın Karacabey ilçesinde halYönetım Kurulu üyetıKleri, yazlık komşusundan Adalet Bakanka bakıyordu. Yağmur kokan bir lığı Müsteşarı, Özel Kalem Müduru naen mılletvekili oluyor da hava. Birkaç gün sonra halkoysoyter mrstniz, sanatçı dayıdan TRT Genel Müdürü nıçın olmu laması, yasakları ya kaldıracak yor? ya da?. Demirel geldi, kürsuye Berk'in başı kel mi?.. çıktı, cılız ve sessiz kalabalık. Evet konuştuk. Tkbii biliyorsunuz Dünya Bankası bir siyasi kuruluş değil, bir ekonomik kuruluştur. Ancak yerel seçimlerin program açısmdan ne anlama geldiğini göriiştük. Başbakan Özalın programını uygulamak konusnnda kararlı oldugunu gördiim. Enflasyonun bir sorun olduğu açıktı. Planlarırun başında enflasyonu indirmek ve buna baglı istikrarsızlığı gidermek geliyor. Şu asamada işbaşında kalıp dönemini tamamlamak konusunda kararlı göriinüyor. Kalkınma planındaki büyüroe bedefini iddiah buluyor mnsonuz? Bunu analiz etmek tabii çok zor. Planın içerdiği tüm rakamlaranaliz ettikten sonra bir şey söylenebilir. Evet yüzde 7 civannda buytime iddialı bir hedef. Başbakanın işsizlik ve ekonominin halka daha fazla olanaklar tamması konusunda kaygılı olduğu belli. Ancak tüm planı analiz ettikten sonra bu hedefin ne kadar gerçekçi oldugunu söyleyebiliriz. Büyüme hızının sürekli olması önemlidir. Ama aynı zamanda istikrarsızlığa katkıda bulunmaması da önemlidir. Yüzde 7'lik bir büyüme hızının illa da istikrarsızlığa katkıda bulunacağını söyleye mem. Genel çerçevede değerlendirilrnesi gerekir. Belli ki, Başbakan Özal, büyümeye ana katkının özel sektörden gelmesinı bekliyor. Biz de özel sektörün önemli bir araç olduğuna inanıyoruz. Rekabet ve piyasa güçleri kanaJıyla verimliliğe katkısı önemlidir. Sihirli kelime rak tutumumuzu etkiler. Çünkü biz hükümetle işbirliği yapıyoruz. Ancak Dünya Bankası bir siyasi kuruluş değil ve biz siyasi liderler konusunda bir yorum yapmak istemeyiz. Şu asamada özal hükümeti ile işbirliğimizi sürdüriiyoruz. Bunun ötesinde bir yorumda bulunmarn uygun olmaz. VVashington'a Türkiye'deki mevcut hükümetin işbaşında kalacağı güvencesiyle dönecek ntisiniz? Burada görüşmeler yaptıgım ekonomik takımı çok çarpıcı bulduğumu tekrarlamak isterim. Sonuçta planın başarısı özal ve kabinesinin siyasi kararlılığına bağlı olacaktır. Ve Türkiye*yi yönetme kararlılığı konusunda kuşkuya düşmemiz için herhangi bir neden yok. Bu nedenle Türk hükümeti ile ilişkilerin sürmesini bekliyoruz. Dünya Bankası Başkam Barber Conable, dün yaptığı resmi görüşmeler sırasında önce ekonomi kurmayları Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Namık Kemal Kılıç, DPT Müsteşarı Ali Tigrel ve Merkez Bankası Başkam Rüşdü Saracoglu ile sabah kahvaltısında bir araya geldi. Conable, daha sonra da sırasıyla Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut özal tarafından kabul edildi. Devlet Bakanlan Güneş Taner, Iştn Çelebi ile Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli ile de görüşen Conable, Türkiye ekonomisinin durumu ve önümüzdeki dönemde uygulanması öngörülen ekonomi politikaları hakkında bilgi aldı. Conable'ın ekonomi kurmaylan ile Hilton Oteli'nde sabah saat 7.30'da yaptığı kahvaltı daha çok tanışma ve hal hatır sorma ağırlıklı geçti. Görüşme sırasında Conable'a önümüzdeki günlerde TBMM'ye sunulması beklenen 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı hedefleri konusunda özet bilgi verildi. Enflasyonla mücadele programı, yatınm politikaları, dış borçlar ve dış kredilerin de gündeme geldiğı bu görüşmede Turkiye'nin orta vadeli finansman programı ve Dünya Bankası'nın bu programa yapabileceği katkıların da değerlendirildiği belirtildi. Görüşmeden sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Namık Kemal Kılıç, "Çok genel fikir teatisinde bulunduklanm" belirterek, başta enflasyon olmak üzere diğer ekonomik konuların aynnülarının Conable'ın başbakan ve bakanlar UGUR MUMCU GOZLEM la yapacağı görüşmelerde ele alınacağını kaydetti. Saat 9.30'da Anıtkabir'i ziyaret eden Conable, şeref defterine "Büyttk bir millet ><aratmak ve sürdnrmek için böylesine uzak göriişlü ve güçlü insanlara ihtiyaç vardır" diye yazdı. Anıtkabir'i ziyareti sırasında gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Barber Conable, ekonomide istikrarın bir iç disiplin konusu olma özelliğini koruduğunu da ifade ederek "Bu, bankayla bütün ülkeler İCİB böyledir. En çok istikrar aranır ve ne yapılacagına karar verilir. Türkiye bu isi gayet iyi sürdürüyor" dedi. Conable, muhalefet temsilcileriyle görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması uzerine de "Onlaria da göriişmekten memnun olurduk, ama programımız hükümetle" yanıtını verdi. Conable aynca, tüm ülkelerde hükümetlerin değişebileceğini de kaydederek, "Bizim diyalogumuz önünde sonunda milletledir" dedi. Saat 10.00'da Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edilen Barber Conable, 11.15'te de Başbakan Turgut özal'la görüştü. Basına kapalı olarak yapılan görüşmelerden sonra gazetecilerin sorulanm yanıtlayan Conable, Türk hükümeti ile Dünya Bankası arasındaki ilişkilerin gözden geçirildiğini, geniş çaph bir değerlendirme yapıldığını ve yeni işbirliği olanaklan üzerinde durulduğunu söyledi. Başbakan Turgut özal'la ekonomik planlar ve programlar üzerinde durduklarını belirten Conable, "Sayın Özal ekonomik konuiarda çok gttclü bir tarüşmaa" dedi. Conable, ekonomiden sorumlu Devlet Bakaru Güneş Taner'le görüşmesinden sonra, "Insanlann yaşam düzeyini yükseltmeyen ekonomik programlar başanlı değildir" dedi. Daha sonra Güneş Taner'in onunına verdiği öğle yemeğine katılan Conable, öğleden sonra da Devlet Bakanı Işın Çelebi ve Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli ile görüştü. Çelebi ile görüşmesinde ağırlıklı olarak 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın temel politika ve hedefleri üzerinde duran Conable'ın Pakdemirli'den de uygulanan bütçe ve vergi politikaları hakkında bilgi aldığı öğrenildi. Conable Ankara'daki üst düzey resmi görüşmelerini tamamladıktan sonra bir basın toplantısı düzenleyerek izlenimlerini anlattı. ÖzaPdan üçkesime üçmesaj (Baştarafı 1. Sayfada) ortaklık kurmaya çağırdı. Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi'nin (DEİK) genel kurulu dün yapıldı. Genel Kurul'da DElK'in 3 yıldır başkanlığını yapan ISO Meclis Başkam tbrahim Bodur1 un yerine Dr. Nejat Eczacıbaşı seçildi. Genel Kurul sonrası yapılan toplantıda sırasıyla İbrahim Bodur, Nejat Eczacıbaşı, TOBB Başkam Ali Coşkun konuştular. Konuşmacılar, DElK'in çalışmaJarını anlattıktan sonra DEİK lcra Kurulu Başkam Feyyaz Berker de, ihracata dönük sanayinin desteklenmesini istedi ve bu konuda sanayileşmiş ülkelerden örnekler verdi. Başbakan Turgut özal da konuşmasının başında, Osmanlı dönemindeki borçlanmalardan örnekler vererek, bir ülkenin en önemli sorununun dış ödemeler dengesi oldugunu, bu nedenle dışa açık ekonomik raodeli seçtikİerini söyledi. Sözlerinde, enflasyona neden olarak gösterilen para arzının artış nedenlerine yer veren Özal, Merkez Bankası'nın piyasaya para sürmesine neden oldugunu söylediği DÇM'ler örneğini yineledi. Para arzının artışında lran ve Irak'a yapılan kredili satışların da etkili oldugunu bildiren Özal, "Neyse ki, gelişmeleri bildirdiler ve kredili satışı kestik. Yine de, geçen yıl yalnızca Irak'a 900 milyon dolartık ihracat gerçekleşti" dedi. ründe maliyet içinde işçilik payı yüzde 4'tür" dedi. Demirçelik sektöründen de örnekler veren Özal, sanayileşmiş ülkelerde saatte 8 ton çelik uretilmesine karşılık, Türkiye'de bu rakamın 4 ton oldugunu söyledi ve "Ama onlarda işçilik gideri 150 dolar, bizde 3040 dolar" diye konuştu. özal konuşmasında yakında açıklanması beklenen taban fiyatlara da değindi. "Bizden dünya fiyatlannın üstünde taban fiyat bekienmesin" diyen özal, açıklayacakları fıyatlann dünya borsalarındaki fıyatlarla aynı düzeyde olacağım bildirdi. Gelecekte tanm ürünlerinin alınıp satılacağı mal borsasının da kurulacağım belirten özai, bu yolla tarım ürünleri fiyatlarınm serbestçe belirleneceğini söyledi. özal, mal borsasında yatırımcılann, yabancı ülkelerde olduğu gibi alımsatım yapabileceklerini ifade etti. Başbakan özal, gernı ithalatı ve satışının da serbest bırakılacağını da bildirerek, "Isteyen, gerekli gören gemi alabilecek, hem de sıfır gümriikle. Teşvik belgesi bile isteme>eceği2. Bize bu yolla döviz kaçağına neden olacağımızı soyleyenier var. Bu yolla döviz kaçmaz. Ama döviz kaçırmanın yolu çok, isteyen başka yollardan kaçuv. Biz konvertibiliteye bir adım daha atacağız. Yapacağımız düzenlemeyle 'Turk Lirası ile gidin, döviz alın' diyecegiz" dedi. ÇlTOSAN'a ait 5 tane çimento fabrikasımn Fransız SocietĞ des Ciments Français firmasına satıldığını hatırlatan Başbakan Özal, "Şimdi, bu firmanın Fransa'daki rakibi, ÇİTOSAN'ın öteki fabrikalarına meraklandı. Almak istiyormuş" dedi. KtT'lerin satışma bu kuruluşlann yöneticilerinin karşı çıkabileceklerini beliıten Özal, "Onlar, daha iyi çalışıp, daha iyi ücretle işlerini surdürebilir. Bir müessesenin yönetiminin bizde olması şart değil. Biz zaten Kunımlar Vergisi, Katma Değer Vergisi ile işçi ücretleri için ödedikleri vergi ile onlann kazancının yüzde 50'sine ortak olacagız" diye konuştu. Başbakan Özal'ın konuşmasından sonra bir işadamı, özelleştirmeye kamuoyu desteği sağlanması için TV'de açıkoturum yapıunasını önerdi. özal da bu öneriyi yanıtlarken, "Biz açıkoturum yapmak isteriz, ama siyasi parn'ler bunu hemen propaganda malzemesi yapmak ister" dedi. Daha sonra bir işadamı da Başbakan Özal'dan Türkiye'de üretilen sanayi mallarının ithalatından alınan vergilerin sıfırlanması sürecinin uzatılmasını istedi. Özal da, bu isteği yamtlarken, "Odalar, bu konuda araştırma yapsın, bize öneri getirsin" dedi. Sanayiciye ortak Başbakan Özal, Türkiyetteki işçi ücretleriyle sanayileşmiş ülkelerdeki ücretler arasındaki karşılaştırmalan yaptıktan sonra, "Bu sanayiler Türkiye'de de kunılabilir. Bu sanayileri kurmak için yabana ortak alın. Korkacak bir şey yok. Gelsinler" dedi. Konuşmasında işadamlarına zaman zaman yabancı ortak almaları yolunda çağnlarda bulunan Özal, "Ister fabrikanıza ortak edin. lster ortnk vadnm vapın. Yeterli yabancı serma>eyi getirin. Yabancı sermaye gelirse AT'ye girişimiz kolay olur. Yabancı sermaye gelirse, Avnıpa'nın >ardımına ihtiyacımız olmaz. Onlann 5 yılda vereceği 600 milyon ECU'yn (Avnıpa Para Birimi) siz yabancı sermaye\i getirerek fazlasıyla temin edersiniz" dedi. 6. Beş Yıllık Plan'da, yatınmlardaki kamu payının yüzde 9 önerilmesine karşılık bu rakamı yüzde 6'ya çektirdiğini de söyleyen Özal, "Ama benim tahminim bu rakuraa bile ulaşılmayacak" dedi ve işadamlarını yatınm yapmaya çağırdı. "Biz yabancı sermayeye çok acığız. Sizlerin de yabancı sermayeye açılmanızı istiyoruz. Getirin yabancı sermayeyi. Yalnızca luristlerle Türkiye')i tanıtamavız. Sizler ortak alın, ortaklık kunın" diyen özal, kendisine F.Alman Televizyonu'nda gösterilen bir programla ilgili olarak anlatılanları şöyle aktardı: "Alman Teloizyonu'na iki Türk genci çıkarmışlar. Onlar da Humeyni'yi methetmis. $imdi bir Alman dostum, bu durumdan çok üzüldüğünü soylüyor. Ben de kendisine, Turki>e've gelen 1 milyon Alman turistin yüzde 99'uyla konuşmasını söyledim. Bula bula bunlan mı bulmuşlar?" özal, sanaykilere yerli ya da yabancılarla yatınm yapmanın avantajlannı da anlatırken de Kurumlar Vergisi indirimlerini, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu muafiyetlerini örnek gösterdi ve işadamlannı bu olanaklardan yararlanmaya çağırdı. İşçi ücretleri Özal daha sonra işçi ücretlerine değindi. Sendikalann istedikleri ücret artışlannı "ölçü dışı" diye nitelendiren Özal, "Boyle ücreiler veremeyiz" dedi. Istenen ücret artışlanm vermeyeceklerini birkaç kez yineleyen Özal, "Şimdi, 'politikacılar, verir' diyeceksiniz. Ama biz bu memleketi kötuye götiirecek kadar ücret verme>ecegiz. Bir misal vereyim. Çelikİş Sendikası'nın greve başlattığı demirçelik işyerinde çalışanlar için MESS'ten istedikleri ücret, bizim verebüecegimizin neredevsc iki katıdır. Biz bunu vermejiz. Bu, memieketin iefaine değil, tamamıyla aleyhine olur" diye konuştu. Ücretler konusunda yurtdışından örnekler veren özal, ttalya1 da lastik sektöründe maliyet içindeki işçilik payımn yüzde 25 oldugunu belirterek, "Oysa bizde en çok ücret veren sektörler arasında olmasına rağmen lastik sektö CUNEYT ARCAYUREK yazıyor Bursa merkezinde, öteki ilçelerde de manzara değişik değildi. Demirel ölümkalım savaşı veriyordu, halk neredeyse "bigâne kaldığını" kanıtlayacak ölçüde ilgisiz. İki yıl önceydi. İki yıl sonra, aynı ilçeler, merkez Bursa'da. Orneğin: Gazeteci, Karacabey'de kızgın sıcakta gölgeye çekildi. Sokaklarda kadınlann çocuklarıyla evlerinin kapısına çıktığını, bekleştiğini, miting alanına varan sokakların canlı, kıpır kıpır kaynaştığını görmüştü. Sonra Demirel geldi. İki yıl öncesinin kayıtsızlığı uçup gitmişti. Kahveler boşaldı, alana bakan evlerin balkonlan, tarasları doldu, taştı. Sokaklardan kalabalıklar koşa koşa Demirel'i dinlemeye... Özal'ın başarısızlığı simgeleyen eli, sanki oralarda dolaşmış, haJkı iki yıl sonra yüz seksen derece değiştirmişti. Eski günlerde, tam iki yıl önce, Bursa, ilçeleriyle, il merkeziy1 le yasakların kalkmasına "hayır ' oyu kullanmıştı. İki yıl sonra yasağının kalkmasını istemedikleri Demirel, müthiş gösterilerle karşılanıyordu. MKYK toplantısından sonra, aynı gün başını kaldırıp Bursalar'a bakabilse Özal, eski günterin yeni bir geleceğe nasıl dönüştüğünü görebilirdi. Japon işadamının sorduğu gibi, "Nasıl başardınız Sayın Ozal bu olağanüstü değişimi?" Hiç düşünüyor muydu acaba? Demokratik rejirnin erdemine karşın seçimle gitmemekte direnmesinin daha nelere mal olacağını hiç hesap ediyor muydu? Orneğin: 11 mayıs günü, Paris'in Trocadero Alanı'nda Musee de L'homme. Safranbolu evleri, Turk el işleri v.s. Kadın Vakfı'nın açacağı sergide Parislilerin beğenisine sunulacak. Her şey hazır, o gün için davetiyeler bastırılmış. Eski sefire Leyla(Adnan) Bulak, Erol Aksoy'un Paris'teki bankasının kültür ataşesi hanımefendi, Ankara'ya gel ANAP'ın ittifak programı Edinilen bilgjye göre ittifakçıların toplantısında ortaya konulan değerlendirmeler şöyle: • Genel merkez yöneticileri büyük hatalar yapıyorlar. MKYK'da olayın bu boyutlara tırmanmasının en büyük nedeni, Teşkilat Başkam Orhan Demirtaş ile Genel Sekreter Akgün Albayrak'ın yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Akgün Albajrak, gerginleşen bir tartışma ortamında yazılı metinleri imzaya açmayabilirdi. Teşkilat Başkanı Orhan Demirtaş ise Başbakan Özal'ın isteğine rağmen antidemokratik bir yöntemle yapılan fesihlere karşı direnebilir, Başbakan Özal'ı ikna etmeye çalışabilirdi. İkisi de ortamı yumuşatma yerine, sertleştirici davrandılar. • Arkadaşlanmıza veya teşkilatlanmıza açıkça bir sataşma olmadığı sürece genel merkez yöneticileri ya da ANAP'lı liberallerle polemiğe götürebilecek davramşlar • dan kaçınılmalıdır. Teşkilatlanmızla ilişkileri sıkılaştınp, kongreye hazır olmalıyız. Sonbaharda ilçe kongreleri başlatılabilir. Yeni delege seçimleri yapılabilir. Bütün bu olasıhklara karşı hazır olmalıyız. (Baştarafı 1. Sayfada) miş, Semra Hartım'ia konuşmuş. zaya açması "liberallerin bir Belki madam Mitterrand da ge emrivakisi" olarak değerlendirillecek açılışa. di. tttifakçı MKYK üyeleri, isteŞampanyalı kutlamalarla ge medikleri halde Başbakan özal ile çen İsviçre'deki papatyalar çı karşı karşıya buakıldıklannı, Başkarmasından sonra, Semra Ha bakan Özal'ın da "Çeker giderira" nım'ın başkanlığında büyük bir diyerek kendisini güç duruma dügrup Paris'i fethedecek. 11 ma şürdüğünü belirttiler. Akgün Alyıs günü Trocadero Alanı'nda bayrak'ın MKYK üyelerinden imMusee de L'homme'un önünde, za istemesi, ittifakın daha da geKürt haklan savunucusu bir avuç nişlemesine neden oldu. Başbakan kadın toplanmış bağırıyor, özal'ın kardeşi Yusuf Özal ile ye"Semra Özal git". ğeni Hüsnü Doğan ilk kez açık laTopluluk yanlış bilgilenmiş. vır koyma durumunda kalarak itSemra hanım yok o gün, Musee tifakçılann yanında yer aJdılar. de L'homme'da. Gelmedi, geleYusuf Özal ile Hüsnü Doğanmedi. İsviçre'deki görkemli çı ın MKYK'nın ittifakçı üyeleriyle karmaya katılan büyük işadam birlikte fesihlerin karşısında oy larının eşlerinin, ünlü papatyala kullanmalan Başbakan Turgut rının "o gün önemli işleri vardı Özal için "beklenmedik bir Türkiye'de". İsviçre'de Semra sürpriz" oldu. ANAP yöneticileHanımı "çağdaş sultan" diye ri, Doğan ile Yusuf özal'ın partiövenler, yorgun ayağını oğura nin hareketçimuhafazakâr eğilirak dinlendirenler, eşi beyfendi mine daha yakm oldugunu, ancak nin Semra Hanım'ın ayağı dibi ilk kez bu kadar net bir tavır alne oturmasından onur duyduğu dıklanru ifade ediyorlar. Doğan nu söyleyen dünün sadık papat ile Yusuf Özal, MKYK'da fesihleyaları ve benzerleri 11 mayısta rin karşısında oy kullanmakla da yoktu hanımefendinin çevresin yetinmeyip gece Mehmet Kececiler'in evinde yapılan sohbet topde. Yoktu, çünkü; eski günler bit lantısına katıldılar. Konya Milletvekili Mehmet Kemiş, 26 Mart'tan sonra yeni günler başlamıştı. Pek çok papatya çeciler'in evinde yapılan toplantının eşinin yeni İstanbul beledi da ittifakçı milletvekilleri, Başbayesi ile ya kooperatiflerle, ya al kan Özal'ın iki ilin feshedilmesidığı ihalelerle ya da alacağı ye nin karşısına "Çeker giderira" dini işlerle ilgisi vardı. Yeni yöne yerek kendisini ortaya koymasını timle organik bağları koparmayı eleştirdiler. Sohbet niteliğinde yaönleyecek, önemli maddi çıkar pılan tartışmalarda Yusuf Özal ile Hüsnü Doğan da ortaya konulan lar. MKYK'da kardeşle yeğen, görüşlere büyük ölçüde katıldılar. tttifakçılar parti içinde yeni soBursa'da yasağa oy veren, ama runlara yol açacak davranışlardan şimdi yasağı kalkan liderin peşi kaçınıimasını, buna karşılık kongne düşen halktan sonra papat re hazırlıklannın çalışmaların yalar da birer birer dökülüyordu. ağırlığını oluşturmasını kararlaşDüşünmeden edemiyor insan. tırdılar. Mehmet Keçeciler ve HaYüzde 21.75, başkentte zaten san Celal Güzel, 1991 ilkbaharınsezilen lideri terk etme sürecini da toplanması gereken büyük kamçıladı. İktidarda direnme? kongrenin bir yıl erkene alınması Nereye kadar. yönünde çalışıbnası gerektiğini beÖzal, "yumuşak inişe" geçe lirterek ilce kongrelerinin bu sonbilecek mi? baharda başlatılabileceğini, herkeSeçim paraşütünü açabilecek sin buna hazırlıklı olması gereksağduyuyu gosterebilecek mi? tiğini ifade ettiler. tttifakçı eğilimin Merkez Karar ; ve Yönetim Kurulu'nda Başbakan özal'ın karşısında yapılan açıkoylamada direnmeleri teşkilat başkanlığınca duşünülen yeni fesihlerin şimdilik rafa kaldırılmasma yol açtı. MKYK'da İstanbul İl Başkam Genel Başkan Yardımalanndan ve ANAP kuruculanndan Eymen Halil Özsoy, Metin Gürdere ve Galip Demirel'i n teşkilatlann feshi Topbaş da fesihlere karşı çıktı. için antidemokratik bir biçimde ANAP teşkilatlarında etkili olan oy kullanmaları kendileri adına Eymen Topbaş'ın fesihlerin karşıolumsuz puanlardır. Parti genel sında açık tavır alması, üç büyük merkezinde görev alan kişiler, il örgütünde düzenleme düşüncekendilerini o makama feshetme sini de gündemden çıkardı. ye çalıştıkları il ve ilçe yöneticileDışişleri Bakanı Mesut Yılmaz rinin getirdiğini unutmamalı ile birlikte davranan ANAP'ın lidırlar. beral eğilimdeki grubunun öneri• Başbakan Turgut Özal'ın, ilk oy si olarak duşünülen istanbul, Izlamayı kendine yönelik bir hare mir ve Ankara başta olmak üzere ket gibi değerlendirmesi ve "Ben yerel seçimde çalışmayan ya da de bu koltuğu bırakır çeker aleyhte çalışan örgütlerde düzengiderira" denıesi son derece yaıı leme yapılmasından vazgeçildi. lış olmuştur. Partinin bir iç soru MKYK'da gösterilen tepkiden nunda kendi istediği şekilde karar sonra teşkilat başkanlığı konuya Çikmadığı için Başbakan Özal'ın daha yumuşak bakma çabasına istifayı gündeme getirmesi kendi girdi. gücünü ve etkinliğini sarsmıştır. Edinilen bilgiye göre o bölgedeBaşbakan Özal daha yumuşak ve ki bütün milletvekilleri il ve ilçe sonuç alıcı olabilirdi. Artık ken yöneticileri ile varsa yerel yönetidisini ve liderliğini, kendi partisi cilerin görüşleri alınmadan fesih nin en üst yönetim orgamnda tar ya da düzenleme yoluna gidilmetışılır hale getirmiştir. Başbakan mesi kararı alındı. artık, "Her şeyi ben yapanm, beöte yandan Kültür Bakanı ve nim istediğim olur" düşüncesin MKYK üyesı Namık Kemal Zeyden vazgeçmelidir. bek, yazılı bir açıklama yaparak • Parti içi konularla ilgili sorun MKYK toplantısında kendisinin lar kamuoyu önünde tartışılma "Sivri uçlar ihraç edilsin" şeklinmalıdır. Sorunlar öncelikle parti de konuşmadığını belirterek "Banin yönetim organlarında dile ge sına yanlış sızdınlan ve bu bilgitirilmelidir. Bir süre daha lerin kaynağı olan sayın kişi kim"konuşraama" kararı uygulan se aydıniığa çıkmaya cagınyorum" malıdır. dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle