18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/H Kitsch, genellikle kendisine ait olunmayan ve özümlenmemiş kültürün tezahür biçimidir. Kitsch estetik ile totaliter ideolojiler ve müdahaleci yönetimler arasındayakın ilişki mevcuttur. HADİ ULUENGtN VARŞOVA "Kitsch" kelimesi Almanca kökenlidir. Başka bir dile tam terciimesi mümkün değildir. Tanımlamayı baâte indirgersek, "kitoch", "kötüzevk" kategorisine giren, demode veya popüler tarz ya da üsluplann, birbirleriyle karışmış biçimde, estetik bir kavrama dönüşme şeklidir. Hem safdil bir naiflik hem de ölçusüz bir görkemlilik arzusu ihtiva eder. "Kitsch" genellikle, kendisine ait olunmayan ve özttmlenmemis kültürün tezahür biçimidir. Uyumsuzluk ve çirkinliktir. Tflrkiye kitsch estetik açısmdan bulunmaz "cennettir." Kışlalann nizamiye çıkışında satılan asker kanposiallan, Mercedes otomobillerin arka camlanna konulmuş şilteler, kara kaşiı sanşın kadınlar, kebapçı dukkânlannın Gauvgin röprodüksiyonlan, kenar maballe kahvelerinin "Yavnz gefiyor Yavnz" tasvirleri, tdevizyon flzerine yerleştirilmiş dantel örtüler, Dolmabahçe Sarayı'nın iç dekorasyonu, Hidiv Kasn mimarisi, dev gazi porueleri, havaalanlarına boydan boya gerilmiş "tstikbal göklerdedir" vecizeleri, ülkemiz kültüninün "kitsch" estetiğe katkılarıdır. Kitsch estetik ile totaliter ideolojiler ve müdahaleci yönetimler arasında yakın ilişki mevcuttur. Toplumlan kalıplara uygun biçimde şekillendirmek isteyen ideolojiler, hem bizzat kendi kitsch estetiklerini yaratmışlar hem de o toplumlann estetik değerlerini, hiç olmazsa bir müddet için kitch kılmışlardır. Geç İspanyol baroku, engizisyonun izlerini taşır. "Pompier" üslubu, Fransız Devrimi'nin ertesine rastlar. " H e r bahtı karanın gönnek istediği" başkentimiz, Ulus'tan Bakanlıklar'a kadar kitsch'tir. Mussolini Italyası'nın, Hitler Almanyası'nın, Salazar Portekizi'nin estetik kavramları kitsch'tirler. Bunlan belirleyen ortak özellık, objelerde devasalık peşinde koşmalan ve bütün üslup ve tarzlan aynı çorba tenceresinde kaynatmâlandır. Totaliter ideolojüere ve müdahaleci yönetimlere paralel olarak, hiç şüphesiz, sosyalist bir kitsch de mevcuttur. Bu, Stalin döneminde zirveye ulaşnuş ve "mutemct a d u n " Jdanov tarafından teorize edilmiştir. Moskova Metrosu'nun avizeleri, kolhozun "örnek emekçisini" resmeden " s o s yalist gercekçi" tablo, Snkov romanlan, Çaykovski plaklannın dizaynı, "Sputııik" amblemi, Sovyet diplomatlannın kostümleri, kitsch'tirler. Jan Zakrzewski, iftiharla Varşova banliyösundeki evinin bahçesini gösterdi ve hemen latifeyi patlatü; "Ben birind katta otnrdo Zevksizlik iği estetiği Varşova'dan Stuttgarttan 14MAYIS 1989 Adaınlar işi çözmüjş abi Almanya'nın büyük sehirlerinde yasayanlara sorarsamz, size Stuttgart için "orada hayal yoktur" diyeceklerdir. Gerçekten de F. Almanya'mn, tutuculuğuyla bilinen güney kesiminde yer alan bu kentte, birkaç yıl öncesine kadar bir kasaba kültürünün hâkim olduğunu, insanlann çalışma dışındaki faaliyetlere ayırdıklan zaraanın yok denecek kadar az olduğunu, geceleri sokaklarda insan görmenin mümkün olmadığını Stuttgarthlar dahi kabul eder. Yörenin insanlan son derece çalışkan, iyi para kazanan, buna karşılık harcamayan ve büyük ölçüde tasarrufa yönelen kişiler olarak nitelendirilirler. Şimdilerde ise yastık altındaki paralar yavaş yavaş çıkartılıyor. Yeni nesil eskisinden daha hareketlL Tiyatrolarda, konserlerde önceden yer ayırtmak gerekiyor. Aksam üzeri kent merkezinde park sorunu var. Yeni lokantalar, kahveler, caz kulüpleri açılıyor. 17 yıl önce küçük bir kızken Stuttgart'a gelen ve yıllarca can sıkıntısından ölen bir profesyonel tercuman, son yıllarda yaşanan gelişmeleri gözleri parlayarak anlatıyor "Barası, bir Mttnih, bir Frankfnrt degil, ama artık 'Stuttgart'ta hayat yok" denenez. Stnttgartlı dünyaya açılıyor. Para harcamasını ögreniyor. Buranın, Mr zamaniar pek kimselerin ugramadıgı havaalamnı bile genişletiyorlar." Stuttgartlılar yaşamasıru öğreniyorlar ve kentte değişimden yana olanlar çoğunlukla bu değişimi anlatırken, "Aah, Berlin" diye iç geçiriyorlar. Stuttgart'ta tramvaylann üç rayı olduğunu görünce, bu kez o meşhur lafbenim de dilimin ucuna geldk "Adamlar işi çözmüşkardeşim". Adamların bir şeyi çözdüğü kesindide, neyi çözmüş olduklanm ben pek çözememiştim. CENGtZ TURHAN New York tan Graffiti savaşı Doksanlık Emile, ağzında gümüşten piposuyla kanuna benzeyen bir müzik aleti çalıyor. Güleç yüzlü, 60'ınıgeçkin oğullanndan biri akordeon, diğeri viyolonsel çalıyor. gamdan daha çok kira ödcmck STUTTGART "Adamlar işi zornDdayıra. Çiinkü ikind kattan çözmüş kardeşim, Avrupa bu 'Kültür ve Bilim Sarayı' göznküproblemi haDetmiş." Ne zaman bu yor ve dolayısıyla oramn kirası sözleri duysarn mideme ağnlar gidaha ncnz." rer. Gene Avnıpalılar neyi halletZakrzewskının sözünü ettığı miş ve gene biz nerede geri kalmı"Kiütür ve BUkn Sarayı", Stalin'şız diye sinirler basar beni. Ama in Alman savaş esirlerine yaptırStuttgart'ta tramvaylann üç rayı tarak Varşovalılara "bediye olduğunu görünce, bu kez aynı ettigi" muazzam gökdelen. Neolaflar benim dilimin ucuna geldi. barok, rokoko, fonksiyonalizm Adamlann bir şeyi çözmüş oldukve klasik Çin mimarisi kanşımı ları kesindi de neyi çözmüş oldukbir Babil Kulesi. Çirkinlik abidelanm ben pek çözememiştim. Orsi. Şehrin dört bir tarafından görtada alenen üç ray vardı ve benim mek zaruriyeti mevcut. Gerçek ve bildiğim tramvaylar iki ray Üzerinmecazi anlamda, Varsova'ya tede giderdi. Bilemedin, daha yaypeden bakıyor. Saray, Polonya'gınlasmamış biçimiyle tek ray nın bir numaralı "sosyalist üzerinde... kitsch'M. Ancak Kültür ve Bilim Sarayı, Stuttgart'ta yaa bir tramvay sisVarsova'nın yegâne kitsch'i değil. temine gecilecekti. Ancak yeni tkinci Dünya Savaşı'ndan yerle tramvaylann dingil aralığı eskilebir olarak çıkan Polonya başkenrine göre daha genişti. Yeni tramti, daha sonra bizzat ahalisınin yevaylann parti parti devreye sokuniden inşa ettiği eski şehrine ka'Apple"ın üç büyuk fabrikasından biri olan Corktaki bu fabrikada görulen manzara özetle şöyle: Ortalı^uı ı ı<u c*et eden sadecerobotfarvar. Robottann başanlı ya labiimesi için bir yandan da eskivuşmuş ise de bu şehir biraz lerin kullamlması gerekiyordu. Yada etonomik olmadığı birkaç alanda insanlar çalışıyor. (Fotoğraf: Cumhuriyet) "müzeşebir"e benziyor. Hayatipılacak şey basitti. Mevcut hattm, yetten yoksun. Asıl Varşova'yı, yaklaşık 20 cm. yanına bir ray da9 savaş ertesinde kurulmuş başkent ha döşenir, yeni tram\raylar geniş oluşturuyor. Eskiye sadık kahnaaralıgı, eskiler dar aralığı kullanırrak onanlmış binalar hariç tutudı. Barış içinde bir arada yasar gilursa, geniş bulvarlan, derin persderlerdi. Tek sorun taksi şoforlepektifleri, beton ve neokübik rinin çıkardıgı dedikodu oldu. Heyapılan ile Varşova, "sosyalist saplar yanlış yapılmıştı da ondan başkent" unvanına layık. Ama bu yeni tramvaylar eski raylara uymaşehir kitsch. Marzolvvskaya sokamıştı. Hizmetın olduğu yerde değında, resmi binaların girişinde nnın kaydını bir an önce yaptır robotlann başanh veya ekonomik dikodu da olur tabii. önemli olan dev heykeller nöbet bekliyorlar. mak için acele eden iki "ahbap olmadığı birkaç alanda, hâlâ in adamların işi "çözmüş" olması. Bunlar, ellerinde çekiç olan gürçav«ş"un akülarına bir türlü uy sanlar çalışıyor. Bizirn, nasıl işlebüz işçiler ve oraklı köylüler. Mıgun bir ad gelmemektedir. diğine bile akıl sır erdiremediğiStutgart'ta değisen tek şey tramsır'ın Keops'unu andınyorlar. Patent kaydını yapacak olan ti miz bilgisayarlann parçalan, ro vay rayları değil tabii... Kentin GülOnçler. "Varşova Kahramancaret odasırun kapanma saati olan botlann mekanik hareketleriyle çehresi, yaşam tarzı son yıllarda lan" Abidesi, neoHelen ve Po17.00 ise giderek yaklasmaktadır. birbirlerine bağlanıp durmakta... önemli değişiklikler geçirmiş. F. mpier kanşımı. Batıyor ve tırmaBu sırada Steve'in gözü arkada Firmanın 1988 yılı satış rakarnlalıyor. Sanki Chopin noktrünleri şmın elindeki elmaya takılır. Bir rı yalnız Avrupa'da 800 milyon hiç bestelememiş gibi. Sanki süre sonra bilgisayarlann en ün dolara ulaşmış durumda. YönetiGombrowicz hiç buradan yazmaremediğimiz bu yancanlı aygıtla lülerinden biri olacak aygıtın adı ciler 1989 yılı için bir ırjlyar domış gibi. Sanki VVajda hiç kame ALİ ACAR nn geleceğini izleyeceğiz. Amster böylece bulunmuş olur, "Apple." larlık satış hedefıni saptamış bura arkasına geçmemiş gibi. Bu esJunuyorlar. CORKAMSTERDAM Yo dam fuarından önce trlanda'da Türkçesi "Elma". tetikler Polonya'mn estetiği değilünlü Apple Macintosh bilgisayar Steve Jobs ile Steve VVozniak*Nasıl üretildiğini gördüğümüz ler. Bu estetikler, ihraç ve empo la çıkarken tstanbul gibi bir kaostan kurtulup, bilgisayarlann fabrikasını gezip, bilgisayar üre ın ilk bilgisayan ürettikleri gara bilgisayarlann binlerce çeşidinin ze değerler. Kitsch estetikler. sessiz dünyasına adım atmak sa timinin ne tür bir şey olduğunu jın yerinde yeller esiyor artık. Fir sergilendiği Amsterdam'daki bilbırsızlığına benzer bir duygu için göreceğiz. ma, bugün en azından iki futbol gisayar fuarım gezmek insanda Toplumlar, estetik kavramlan deydim. Korna sesleri, fren gıcırtrlanda'ya doğru yol alırken sahası genişliğinde bir alana ku garip duygular uyandınyor. örnı, tarihsel evrim içinde ve genel tılan, bağırışlar, çagınşlar arasın uçakta Steve Jobs ve Steve Woz rulmuş dev bir fabrikada faah'yet neğin bir zamanlann kurgubilim kültürel bütünleriyle paralellik dan geçerek havaalamna dogru niak'ın öyküsünü dinliyonız. gösteriyor. Dublin'den uçakla ya filmlerindeki gibi, her şeyin bilgisağlayarak edinirler. Müdahaleler yol alırken birkaç gün için kafa1975 yılında henüz hipi yaşan rım saat uzaklıkta, Cork kentinin sayarlarla düzenlendiği günlere ve dayatmalar ise ancak kitsch es mı dinlemenin iyi olacağıru düşü tısını sona erdirmemiş bu iki genç, dev sanayi tesisine yeni bir dün çok az zaman kaldığını hisseditetikler yaratabiürler. Kitsch este nüyordum. yorsunuz. Belki bizim kuşağımız bir garajda ilk ev kompüterini ta yaya girer gibi giriyoruz. tikler çirkin ve uyumsuzdurlar. Hedefimiz Amsterdam'da açı mamlamak üzeredirler... Yeni bilGordüğüm manzara özetle şöy bile görecek o günleri. Olrnadı, KJtcsh estetikler göz terbiyemizi lan bilgisayar fuarı. Şimdiden gisayarlann patentini almalan le: îçerde hemen hemen insan yok çocuklanmız kesinlikle böyie bir bozarlar ve totaliter değerlerden gündelik yaşamımıza giren, fakat için geriye bir tek eksikleri kalmtş gibi. Onalıkta hareket eden sade dünyayı yaşayacak. SABETAY VAROL oluşurlar. nasıl işledıgine bir türlü akıi erdi tır: Bilgisayarlann adı... Buluşla ce robotlar. Verilen bilgiye göre, İki gün boyunca neredeyse bilPARİS 200. yıl kutlamalagisayar yiyip, bilgisayar içtiğimiz dunyadan biraz uzaklaşıp, Ams n yavaş yavaş özlenen havaya terdam'ın karmaşasına kanşınca kavuşuyor. 14 temmuz Bastille'in geriten sinirlerimiz biraz olsun dü halk tarafından ele geçirilisinin tazeliyor. Amşterdam çılgın bir rihi. Her yıl yer alan askeri defikent. Bir köşede şişesini başına leden başka, akşam saat 21.00'den dikmiş, saçı sakalı birbirine kanş gece yansına dek Fransız milli nuş bir sarhoş, baska bir köşede marşı "Marseillaise" onuruna sevgilisiyle vurdumduymaz bir Fransa'nın çeşitli bölgelerinde ve aşk sahnesini açıkça yaşayan sev dünya ülkelerinden gelen 9000 kişinin katıhmıyla dev bir gösteri gililer... Hele bilgisayar fuanndan çıkıp düzenlenecek. Bilgkayarın kalbinden CorkAmsterdam dan Bilgisayarfuanndan çıkıp, şehir turu kapsamında, bizleri Amsterdam'ın ünlü "Kırmızı Işıklar" bölgesine götürmeleh insanı şaşırtıyor. Burada "Yüksel Cafeteria"nın bu "turistikyeri" ziyaret etmekten yorulanlara Türk usulü "güç takviyesi"yapmak amacıyla Türk tatlılarım satması yadırganmadı. Faristen Mirabeau nun 2 günlük gazetesi 9 Fransız Devrim/nin 200. yıl kutlamalarında bir de basın sergisi var. îhtilalde adı geçen tüm kahramanlar gazetecilik işine şu ya da bu biçimde kanşmışlar. Zürihten Isvîçre usulü Itilü çekmek 9 LEYLA TAVŞANOGm ~ pelerinde hâlâ kar var. Bir de, kıriarın üzerine serpiştirilmiş giŞEBNEM ATİYAS bi duran pembeli, sanlı, kırmızılı NEW YORK Geçen cuma anemonlar (dağ laleleri), gelindk İsviçre'nin en ünlü amatör folk topluluğu Alder, yörenin yaşlı çiftçilehnden okışuyor. günü New York şehri taşımacıhk ler ve papatyalar eklenince tam bir kurumu son metroyu da graffiti renk cümbüşünün ortasında bulu Merak edip soruyoruz bunun an Isviçre dağ köylüleri usulü "Ittln" kıyılarını bir arada görme olanalamını. Yanıt, yöre çiftçilerinden çekmek. öylesine de yaptıklan iş ğının bulunması. den (duvar yazılan) "anndınna yoruz kendimizi. tsa'nın göğe yükseldiği gün, kirTeleferiğe bindiğimizde çevre bayvancılık yapanlann bu kaşık ten keyif alan bir halleri var ki, başansiBi" göstererek metro sisteminin "temizliğini" şaşalı bir miz artık bembeyaz olmuştu. Üç biçimi küpelerden sadece tek ku dinleyenleri de keyiflendiriyorlar. li olduğu söylenen ama üzerinde 1 Santis Tepesi'nden indikten gezinirken hiçbir koku duyulmatörenle kutladı. Taşımacılık kuru bin metreye yakın Santis Tepesi laklanna taktıklan oluyor. Kaşık, mu büytik bir çaba ile 6245 vago ne tırmanacaktık. Kendimi göğe sütün kremasırun alınmasında sonra ikinci ayak Ren Nehri'nde yan, sulannda bir bulanıklık gönu tümüyle yeinledi, sabunlu su yükselen tsa gibi duydum birden. kullanıldığı için çiftçiler için tekneyle uzunca bir gezinti oluyor. rülmeyen Ren Nehri ile havası kirlarla temizleyip, boya tutmaz bir Gerçekten de Santis Tepesi'ne tır önemli bir anlam tasıyor. Adeta tşin ilginç yam nehir Isviçre ve Al lilikten hâlâ etkilenememiş Santis manya arasında doğal bir sınır Tepesi'nde dünyada tek başırna kıhfla kapladı. Artık yeniden mandığımız gün lsa'nın ölümü bereket simgesi. Halk şarkılannı söylerken ara oluşturduğu için kuzey yakada Al kalmışlık duygusunu attım. Ben graffiti yapıldjğmda vagonlar in nün kutlandığı Paskalya yortusutizam içinde hemen temizleniyor. nun son aşaması olan göğe yük da bir "yodle" çekiyorlar. Yodle manya, güney yakada da Isviçre de kendimce bir tatil yaptım. seliş (Ascention) gününe rasthyorÜstelik bütün bunlar graffitinin du. Paskalya ve Ascention gunünönemli bir sanat dalı olarak gale de bir Avrupa kenünde bulunmak rilere girdiği bir sırada gerçekleş biraz garip. Aslında butun yortutirildi. Kentin sevimsiz Belediye larda Avrupa kentlerinde bulunBaşkanı Kocfa, "Trea duvariann mak garip bir duygu veriyor insada ve istasyonlardaki graffitiain na. Dünyada tek başınıza kalmış son derece kölâ bir karma gibi duyuyorsunuz kendinizi. olduguou" iddia etti. Transit ta Kentler adeta ölüyor. Sokaklar künlüğünü her yerde görmek olaşımacıhk kurumu başkanı graffi bomboş; açık bir işyeri bulmak sı. Örneğin metroda bir grup genç tinin "güvensiz bir ortam" izle mümkün değiL Sokak büfeleri bikıvrak ritimli, sık nakaratlı tipik nimi verdiğini, "sistemin kontrol le kapalı. bir Brezilya şarkısı söylerken ön dısı oldağu hissini yaratüğını" taraftakiler ona ayak uydurmaksöyledi. Tabii bu sözler, New tşte Paskalya'nın son aşaması ta gecikmiyor. Metroda açık renk York gibi graffitili ya da graffiti olan İsa'nın göğe yükselişinde de Bütün güzellikleri ve çirkinlikpantolonlu bir genç kıza bir delisiz tehlikeli ve kontrol dışı bir biz o günkü gezimizin ilk ayağı MUSTAFA BALBAY leri bir arada bulmak olası. Rio^ kanlının "I love you" yazması kentte yaşayanlar için inandına olan Juralar'ın tepesindeyiz. tlkyu iyi bilenlerin bu kente gelecek RİO DE JANEİRO Gör"güzel bir jest" olmaktan çok, eğlendirici oldu. baharın en güzel zamanı olduğu olanlara verdiği ilk öğüt "Parana kemli tren istasyonunun merdiGraffiticiler ise yülardır devam için dağ başında bile güneş insave çantana dikkat et" oluyor. Sırt Rio denince ilk akla gelen samvenleri sabah uykusunu almaya eden bu savaştan biraz bıkmıs, bir nı ısıtıyor. çantasmı boynunda taşımak nor ba olmasına karşın bu kentin çabşan insanlarla dolu. Basamakiki cevap verdiler: "Irz düsmanlaYortu şerefine bir sürprizle de mal bir davranış olarak yorumla önemli bir tarihi geçmişi de var. İardan dikkatli çıkmak gerekiyor. nnın biçbiri graffito degildir" karşılaşıyoruz. Santis Tepesi 'nde nıyor. Otobüse binip teleferikten 1500 yılında Portekizli denizci AlBiraz ötedeki çöp bidonlannın ba"Hırsızlann hjçbiri graffito degil yapümış barakamsı bir binada bikenti seyretmek üzere Urca'ya gi varez Cabral tarafından keşfedilen şında ise bir grup çökmüş, yiyedir", "Soyguncnlann hiçbiri graf zi tsviçre'nin en ünlü amatör folk derkan orta yaşlı bir adam çanta Brezilya, sonraki yıllarda önemli cek anyor. Sandviç büfelerinin fito degildir". topluluğu Alder bekliyor. Beş yı omuzumdan çekip kucağına görevlcr üstlenmiş. Hatta Rio bir çevresinde yere yanm atılabilecek alınca "bu kadar alenisi de fazla" süre için tüm Portekiz imparatorVagon temizleme programının müzisyenden kurulu topluluk üyebir ekmek parçasını bekleyen indiye düşünürken, çantanın yarı luğunun başkentliğini yapmış. yıllık bütçesi 52 milyon dolar tu lerinin hepsi ayni aileden. 90'lık sanlar geziniyor. açık fermuannı gösterip "dikkatli Brezilya Federatif Cumhuriyetitarında. Temizleme işlemi için Emile ağzında Alp Dağları köy1000 kişi çalışıyor. Her gece tren lülerine özgü gümüşten piposuyS Ü görüntüler tüm dünyanın olmulısınız" diye uyanyor. Kent nin de uzun yıllar başkentliğini yaleri glikolether kanşımryle siliyor la kanuna benzer bir müzik aleti "samba" festivaliyle tanıdığı Rio teki soygunculara karşı en etkili pan Rio, bu yüku kaldıramayacak lar. Graffiti sanatçılan ise bu te çalıyor. İki torundan biri solist, di de Janeiro'dan. Benzerlerine sa koruyucu da yine Rio'lular oluyor. duruma gelince yeni bir başkent mizlik yöntemine karşı yeni tek ğeri kemancı. Güleç yüzlü, 60'ını dece tren istasyonunda değil, şe Benzer uyanyla birkaç kez karşı kurulmus. Ancak Rio halen "külnikler geliştiriyor. örneğin yapış geçkin oğullanndan biri akorde hir merkezine çok yakın yerlerde laştık. tiirel başkent" diye anılıyor. tırıcılar, renkli macunlar, oyma on, diğeri viyolonsel çalıyor. Hep de rastlamak olası. Zengin fakir Bir türlü önü alınamayan enfDe\ tsa heykelinin bulunduğu teknikleri, çiviler ve plastik tablo sinin de kulaklarında kaşık biçi ayrımımn belki de en keskin his lasyona ve hayat pahalılığına kar tepeden Rio'ya bakınca karşı yami sallantılı küpeler göze çarpıyor. sedildiği yerlerden biri Rio. lar kullamyorlar. şın Brezilyalüann eğlenceye düş runadalar adeta guzellık yarışına fiew York metrosunun 6245 ZÜRtH Yemyeşil kırlann vagonu tümüyle graffitiden arasında yol alıyoruz. Arada bir fduvaryazılan) temizlendi, yeşilliklerin üzerinde beyaz lekeiç duvarlar boya tutmaz bir ler görüyoruz. tlkbahar ortasında kuzeyindeki Jura Dağları'nın tekılıfla kaplandı. "şehir tnru" sırasında Amsterdam'ın ünlü "Kırmızı Işıklar" bölgesine düşmek (aldığımız şehir turu kapsamında) daha da şaşırtıcı oluyor. Üstelik fılmlerden tanıdığımız bu ünlü genelev bölgesi, biz Türkler için pek yabancı değil. örneğin "Yüksel Cafeteria" bu bölgeyi ziyaret etmekten yorulanlara Türk usulü "güç takviyesi" yapmak amacıyla Türk tatlılan satıyor. Kanallar arasma yayılmış daracık sokaklarda dolaşırken bir yandan Turkçe konuşmalar, vitrinli evlerin camlanndan bakan siyah saçlı, esmer hatunların birçoğunun da bizden olduğu duygusunu veriyor. Amsterdam'daki genelevlerin, dünyanm diğer bölgeleriııdeki genelevlerden bir farkı var: Turistik bir gösteri olup çıkmış bu "Kırmızı Işıklar" bölgesi. En genci 7080 yaşlannda gorünen 2030 kişilik kadınlı erkekli Amerikan gruplan bile pencerelerden içersini gözetleyebilmek için gözlüklerini değiştirmeye çabalıyorlar. Ve tabii, hemen tümü Ingılizce bilen hatunların şakalanna muhatap oluyorlar: "Hey dede. bir zamaniar 'kartaldı' , öyle değil mi?" Rio de Janeiro'dan Kültürel başkentte sambalı sefalet Metro'da Brezilyalı gençlerin başlattığı samba gösterisi, birden herkesi kavrayan bir rüzgâra dönüşüyor. Biryanda açlıksefalet tablolan ile "hırsızhkpatlaması", öteyanda "aşk ve samba". çıkmış gibi dizili duruyor. Dünyanın en ünlü plajlanndan birisi olan Capocabana Plajı kentin ortasında kalmasına karşın hâlâ denize girilebiliyor. Nüfusu 7 milyona yaklaşık bir kentin ortasından denize girmek özdlikle bir Türk olarak bizi çok şaşırtıyor. Tarihi dokusu fazla bozulmadan korunmuş Urca, Flamengo, Botafogo, Leblon, tpanem, yeşil, doğa ve güzel mimarinin örnek bir kanşımı. Ama bu semtlerin arkasında neredeyse Güney Amerika 1 nın kaderi haline gelen bir yoksulluk yaşamyor. Famela adı verilen gecekondu semtlerinde binaların çoğu tenekeden. Rio'da "Turko" diye çağnlan, ancak Türk olmayan çok sayıda insan da var. Taksi şoförüne Türk olduğumuzu söyleyince " H a Arap" dedi. Biz öyle olmadığını anlatmaya calıştık, ancak 19. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı pasaportuyla gelen Suriyeli ve diğer Arap ülkelerinden olan insanlara Ancak her düzeyde gösteriler, devrim tablolan çizen ve bahçenin dört bir yerine kurulan sahnelerde oynanan oyunlar, Parislilerin ve devrim yıhnda Paris'e gezmeye gelen binlerce turistin büyük ilgisini çekiyor. tlk gün bahçede kısa bir tur attık. lkiz özgurlük kulelerinden birinin tepesine çıkarak bir tarafında Louvre Piramidi ve öbür tarafında Defense semtindeki tak biçimindeki yeni bina bulunan 20 kilometrelik alanı şimdiye kadar görmediğimiz yeni bir Bu gösteri, 200. yıl kuüamala açıdan seyretme fırsatı bulduk. nnın doruğunu teşkil ediyor. DeBahçeden çıkmak üzere iken ğişik ülkelerde buna benzer dev ve 1789 yüının giysi modasına uygun cağdaş gösteriler düzenleyerek ün giyinmiş, biri erkek biri bayan iki lenen Fransız sanatçı Jean Panl müzisyenin icra ettiği müTiği dinGoude, hükümetçe bu gösterileri ledik. Akordeon çalan genç erkek düzenlemekle görevlendirildi. 14 ve şarkı söyleyen genç kadın o temmuzda 7 en zengin sanayileş günleri az da olsa yaşatma çabası miş ülke liderleri doruğu da Pa içinde.. "lhtiyaria evlenin, rahat ris'te yapılacak. SSCB lideri Gor edin.." diye 18. yüzyıl sonlarırun, baçov da bundan birkaç gün ön bir Fransız halk şarkısını söylüyor ce Paris'te olacak. genç kız.. Louvre Sarayı'nın bir Şimdiden Paris'in çeşitli yerle köşesinde "Kahramanlar dokoso, rinde devrim kutlamalan nedeniy devrim yıllan giysi modası" adlı le çok sayıda sergi, tiyatro, göste bir sergi devam ediyor. ri ve eğlence birbirini izliyor. DevOrdan çıkıp Paris Belediyesi'nin rimciler tarafından ateşe verilen bulunduğu "Hotd De Ville"ın > "Tuileries Sarayı 'mn bahçesi hal önündeki eski Grev Meydam'nın ka açılmış, o tarihe kadar sadece bulunduğu yerde ise son derece ilkral ve çevresinin gezebildiği bah ginç başka bir sergi: "Basın özgürçe, halkın eğlence yeri olmuştu. lüğünün ikiyüzüncü yıldönümü" Devrimci gazetelerin satıldıgı, adlı basın kuruluşlanyla Paris Beaşağı tabakadan insanlann sabah lediyesi'nin ortaklaşa düzenlediklara kadar eğlendiği yerlerde, ma leri sergi. yısla kasım ayları arasında devrim Basın özgürlüğünün ikiyüzünatmosferi yaşatüıyor. 5000 raetre cü yıldönümü elbette Fransız ihkarelik alan geçen çarşambadan tilalinden ayrı düşünülemeyecek itibaren haika açıldı. Günümüz bir olay. Çadır şeklindeki koca yateknolojisinin çizgilerini taşıyan Je pıyı gezerken sanki, düşünce özan Marie Hennin ve Nicola Nor gürluğu mücadelelerinin oluşturmier adlı iki mimarın tasarladığı duğu koca denizde buyük bir geiki "Özgarlük Kulesi" Tuileries zintiye çıkıyorsunuz. Aslında Fransa'da gazetecilik olayı ihtilalbahçelerinin en çarpıcı öğeleri. den çok daha eski. İlk gazete 1631'de Renaudot tarafından çıkartılmış. Ama Fransa'da basını simgeleyen tarih, 2 mayıs 1789 olarak kabul ediliyor. Söz konusu tarihte çıkan gazetenin adı "Jonrnal Des Etats Generaıu". Başyazan ise Mirabeau. Mirabeau 1 nun çıkardıgı gazete iki gün çıkburada ilk pasaportlan nedeniy mış ve yasaklanmış. Bu yasak le Ttarko" diye çağnldığını son Fransa'da krallığın bir gazeteye radan öğrendik. Rio'da bir Türk uyguladığı son sansüc olarak bizi üzen diğer konu da 5 mayıs günu Versaılles'da topkendimizi tanıttığımız bir üniverEtats Geueraııx" meclisisite öğrencisinin ağzından çıkan araya gelmesi için kıralın ilk kelimenin "Midnight Ekspres" boyun eğmesiyle Fransa'da basın " ' oluşuydu. Ama aynı genç Türki ^gö r ia|ü"nün"doğduğu kabul ye hakkında hıçbır şey bılmiyordu. Elbette bu tarihten sonra, gerek Samba okulları ise önümüzde Fransa'da gerek dünyanın başka ki festivalin hazırlıklarına şimdi ülkelerinde toplatılan ve yasakladen başiamış bile. Bir yıl boyun nan gazete sayısı, gözaltına alınan ca tüm uğraş 4 günlük festivalde hapislere atılan, öldürülen, giyoen iyi okul olına başansım göster tinlenen gazeteci, saymakla bitemek için. Bir parkta 34 küçük kı cek gibi değil. zın banklann üzerine çıkıp samÎhtilalde adı geçen tüm kahraba yapmaya çalıştıklannı görün manlann, gazetecilik mesleğini şuce sambamn Brezilya halkı arasın rasından ya da burasından tutarak daki yerini daha iyi kavrıyoruz. yaptıklannı bu sergiyi gezince daRio'da iki günlük gezinin izle ha iyi anlıyoruz. thtilal teröründen nimleri böyle. Buradaki seyahat paçasını kurtarıp da sonraya sağ acenteleri kentin propagandasım çıkabilen kalem erbabı hayli az. yaparken "Rio'da aşık olursunuz" Andre Chenier, Robespiersloganını kullamyorlar. Bu slogan rcHebert, Danlon, Desmoulins, ne derece etkili bilemiyoruz, ama Babeuf, Mirabeau, Marat, RivaRio'ya aşık olmamak elde değil. rol, Sieyes..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle