Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER nın bu gucunu vonetım açısından doğrudan doğruya krala aktardığı ıddıa edılmekte>dı Unlu fılozof J B Bossuet bu goruşteydı, XIV Louıs de bu kuramı pek sevmıştı Tıcaret devnmı ile tanh sahnesıne gıren ve sanayı devrımı ile guçlenen burjuv azı, ekonomık ıktıdarı ele geçırmıştı, ancak sıvasal ıktıdar kral ve kıhsedeydı Zengınleşen burjuv azının mulkıyet hakkı guvence altında değıldı Kral ve kılıse onun tum mal v arlığı uzerınde kevfı tasarrufta bulunabılırdı "Cısmanı ve ruhanı ıktıdar" elbırlığıvle onu ezmekteydı. Burjuvazı ne yapabıhrdı'* Nasıl kralın Bossuet'sı \ arsa o da fılozoflar bulmalıydı J J Rousseau'lar, Dıderot'lar, Descartes'lar ınsanı, onun akhnı yuceltıcı duşuncelen gelıştırmıştı Kıhserun manevı baskısını, ancak başkaldıran akıl yıkabılırdı Kıhsenın gucu yıkıldığında, anstokrasının yıkılması kola>laşacaktı Işte bu nedenle laiklik benımsen dı, kıhsenın yerını ınsan akıl aldı Akla davalı laiklik, "doğal hukuk felsefesınden" desteğım ahyordu Antık Yunan kokenh doğal h Jkuk duşuncesı, burjuv azının resmı felsefesı halıne donuştu Descartes, Spınoza, Grotıus gıbı duşunurlerle rasyonalıst kımhğe burunen "doğal hukuk" şunları söyluyordu "tnsan aklı, hukukun kavnağıdır tnsan, hiçbır araaya gereksırum duymadan kendi aklıyla evrensel adalet ılkesını anlar ve ıçerığmı kavrayabıhr Herkes kendi aklıvla evrensel hakıkatlere ulaşabıhr Herkesın eşıt bır bıçımde algıladığı adalet değerının guncelleşmesı, hukuk halıne donuşturulmesı sı>asal faahvettır Bu çalışmayı herkes eşıt bır bıçımde yurutecektır, çunkü herkes akıl sahıbıdır ve ınsanlar arasında doğuştan hiçbır fark yoktur Eşıt algılama ve eşıt ka\rama eşıt yönetımı gerektırır Algılama, ka\rama ve yururluğe koyma ışlemınde kral ve papaza gereksınım yoktur " Krala ve arıstokratlara gereksınımın olmaması demokrası, papaza gereksınım duyulmaması ıse laıkhktır Aracısızhk, eşıtlık, avrıcalıklı katmanlara gereksınım duyulmaması "halk egemenlığı"nın gerçekleşmesı demektır Batı demokrasılenndekı laiklik, ışte bu duşuncenın urunudur ğulup gıdenz Laikliğın uygulanmasında da rasyonel olmamız gerekmektedır Rasyonalıst Batı, aklı devlet yönetımıne getırırken başlangıçta sosyolojık açıdan akıldışı (ırras>onel) bır tutum ızlemış, sosyal ve felsefı kımhğını unutarak dın karşısında olumsuz bır tutum almıştır Buvuk Fransız De\rımı'nden sonra bırçok dın adamı gıyotıne yollanmış, manastırlar kapatılmıştır III Cumhurıyet dönemınde Fransa'da manastırların kapısına surgu çekılmış, dın adamları Hol landa'va kaçmak zorunda kalmıştır Daha sonra gızlı bır şekılde yavaş yavaş manastırlar açılmış ve nıhayet devlet vasa değışıklığı yaparak, sosyolojık ve fıılı bır durum >asallaştırmıştır Fransa gıbı duşunce ve anlatım ozgurluğunun genış olduğu bır ulkede, sosval etkıleşım ve dengeler özgur bır ortamı gerektırıy ordu Bu durumun farlana vararak, ozgurlukçu bır ortama geçmek, akılcı bır yaklaşımdır. Laiklik uğruna venlen mucadelede manastır veya tekke ve zavıyelere seçenek sosyal kurumlar getınlmelı, felsefe ve dın felsefesı uzennde çatışmalar yapılmalıdır Ulkemızde tıpkı bır zamanlar Fransa'da olduğu gıbı "taassubun" uzerıne sadece >asalarla gıdılmıştır Işe varamadığı açıktır Hâlâ bazı kesımler bellı bır tankata mensup olmakla ovunurler, tekkelerde ayınler >apüır Sosyal ortam dıkkate alınmadan yapılan yasalar tepkı doğurur. Ulkemızde bu tur >asalar ya da duzenlemeler "ırtıcanın" güçlenmesıne yardımcı olmuştur Sorunu buyutmek ıse son gunlerde dev boyutlara ulaşan "cuma namazı sonrası" gosterılennın çoğalmasına, çarşafın artmasına yol açmıştır 19 NİSAN 1989 Laiklik v e Akılcılık Teokratik devlet anlayışının kökenindeki tanrısal iradenin yerini laik devletie akıl ve bilime dayalı yonetim almıştır. Evet... Laiklik rasyonalizmdir (usçulukakılcıhk). İnsanın, doğanın ve toplumun kural ve yasalannı kendi aklı ile algılaması, kavraması ve yine kendi gücü ve aklı ile doğa ve topluma egemen olması akılcıhktır. Aklın rehber alınması; safsaîa, hurafe, bilim dışı açıklamaların, irdelenmemiş "nakillerin" atılması akılcı davranış modelleridir. Devlet yönetiminde bu yonîem izlenirse onun adı laikliktir. Prof. Dr. NİYAZİ ÖKTEM İstanbul Genel ve alışılmış tanımla laiklik, dın ve devlet ışlerının bırbırınden aynlmasıdır Laık devletlerde dın olgusu devletın "esas teşkılatına" mudahale etmez; dınsel ılke \e kurumların devlet vönetımınde etkısı yoktur Laık devletlerde dın, devletın olağan görev ve yetkılerı ıçınde bır sosyal olgu olarak ele alınır ve tum öbur sosyal olgular gıbı duzenlemeler görür Duzenlemelerde temel ölçut, çağdaş değerlerdır Dın, sosyal olgu olduğu kadar bır düşunce sistemıdır Bu görunumuyle felsefenın konu alaıu ıçıne gırer. Dın felsefelerı, laık felsefelerden çok daha fazla ılgı görürler Insan felsefeye tanrı ve vazgı sorunuyla başlar Tanrı var mıdır, yok raudur9 Evrenın öz ve esası nedır9 Bır madde mı, yoksa bır düşunce mıdır gıbı soru \e sorunlar, felsefenın ılk adımlarıdır. Dın, sosyolojık ve filozofik açıdan önemlı bır kururadur Bu nedenledır kı gerek ulkemızde gerek dunyada her zaman ıçın gundemdedır Evrensel onem ıçeren bu kururn karşısında devlet nasıl bır tutum alacaktır9 Teokratık göruşler şöyle dıyor "Devlet yonetırnının ılke \e esaslan Tanrısal buyruklara uymalıdır Bu dunva zaten otekı dünyaya hazırlık evresıdır Devletın görev, amaç \e ışlevı, uygun ortamı hazırlamaktır Hazırlıkta devlet guçlenne dın adamlan vardımcı olmalıdırlar, çunku Tann buyruğunu en ıvı onlar anlar ve onlar vorumlar " Hınstıyan fılozofların çoğu, bugun dahı neotomıst bır yaklaşımla bu duşuncevı >avmışlardır Dünyadakı tum Hırıstıvan demokrat partıler Saınt Thomas d'Aquın ve onun XX vüzyıl vorumcusu Jacques Mantaın'ın ızınden gıtmektedırler. Bu partıler ıktıdara geldıkçe, olanaklar ölçusunde göruşlerım uygulamaya sokmak ısterler Ancak karşı görüştekı baskı grupları ve sosyal etkıleşımdengeleşım, Hınstıyan demokrat ıdeaUenn tam ola PENCERE Şarlo 100 Yaşında... Şarlo'nun 100'uncü doğum yılındayız, sanatçı 16 Nisan 1889'da dunyaya gelmış Gerçekte dunyaya gelen Şarlo değıl, Chaıiıe Chaplın, çok acılı çocukluk ve bunalımlı gençlık yaşamından sonra 25 yaşında Şarlo'yu yaratmış Tımarhanelık bır anne, alkohk bır baba, yoksunlukların çukurunda geçen bır çocukluktan ne çıkar? Mılyonda bır dahı1 Şarlo, mılyonda ya da yüz mılyonda bır türeyen dahının beyazperdeye yansıyan kımlığıdır • Sınemada "yıldız" (star) sıstemı nedır? Kadın ya da erkek bır kalıba dokulerek ızleyıcıye sunuluyor Kımı "serterkBk", kımı "sanşın budala", kımı "aslan kovboy", kımı "romantık âşık" rollerınde goz kamaştınyor Sınemada "yıldız duzenı" parasal açıdan kârh bır ıştır, Holıvut'un ıcadıdır, mılyonları uyutur, masal dun yasına surukler, sanatla ılışkısı kopuk bır tezgâhtır Yıldız, "oyuncu" değıldır Oyuncu her kımhğe burünebılen büyuk ustadır Pekı, Şarlo seslı olarak çevırdığı uç fılm dışında hıç değışmeyen tıpıyle un yapmadı mı? Hep aynı kışıyı oynamadı mı? Chaplın, yalnız Şarlo kımlığıyle butun dunyayı büyülemedı mı? Şarlo kımdır nedır? • Bır ortak yargı var Chaplın hep "kuçuk adam"\ oynamıştır ezık yenık, yoksul, sıradan kışıyı Şarlo'da buluruz, fılmlerde gıy sılerını bile değıştırmemıştır, melon şapkası kocaman eskı pa buçları. şalvar pantolonu, kolları tırfıllenmış dar ceketı, derbe der kravatıyla hem serserılığı ve duşkunluğu, hem centılmenh ğı ve kıbarlığa özentıyı bağdaştırmıştır Şarlo bütun fılmlerınde Şarlo'dur Şarlo bır yıldızdır, ama bıldığımız turden değıl, Samanuğrusunda uçuşan ya da daha uzaktakı gezegenler arasında dola şan en pariak yıldızcîan daha çok goz kamaştıran bır yıldız kı ona dev bır teleskopla bakmaya gerek yok, çünku aramızdadır yanıbaşımızdadır Şarlo oyle bır yıldız kı, mılyarlarca ınsanı kışılığınde tekleştırmış Ancak Şarlo'nun kımhğını "kuçuk adam" boyutuna sığdırmak da çok guç Küçuk adam, Şarlo'nun fılmlerınde ızledığımız gıbı, gorunuşte ezıktır, yoksuldur, sersemdır, becerıksızdır, guçsuzdur, zavallıdır, ama, bır anda devleşebılır, kahramanlaşıp tozu dumana katabılır 'Buyuk adam" sanılanların da bır anda kuçülmesı yaşamın doğal cılvesı değıl mı? Şarlo, ınsan yapısındakı çelışkılerın sarmalını çelımsız bedenınde taşıyor Buyuk adamın kuçuklüğuyle, küçuk adamın büyukluğunu devınımın mızahında sınemalaştırıyor • Şarlo, ınsanı çevresıyle bırlıkte ele alır, ılışkılerının bağıntısında ırdeler ' Modern Zamanlar" fılmı bu açıdan çok çarpıcı Sanayıleşen toplumda makıneleşen ınsanı ızlıyoruz, kendıne yabancılaşan ve zavallılaşan ınsanı 20'ncı yüzyılın son çeyreğınde ıse ınsanlık daha çarpıcı bır tragedyayı yaşıyor Bılımsel ve teknolojık devrımle ıvmesı artan sanayıleşme doğayı yok edıyor, dağlar, nehırler ormanlar denızler, kuşlar, balıklar oluyor, çevre kırlenmesı yoğunlaştıkça, çanlar ınsan ıçın çalıyor Her çağın bır tragedyası var Şarlo guldurulerınde bu tukenmez surecın yasalarını yakalamıştır Chaplın'ın fılmlerınde kımı zaman su yüzüne vuran aşın duyarlık ve duygusallık, belkı de huznun dışavurumudur, çunkü kahkahalarla gulen ınsan gozyaşlarım tutamaz Gozyaşı, ınsan yasamında acıyla sevıncı süzen bır mercekten başka nedır kı? Üniversitesi rak gerçekleşmesını engeller. Hınstıyan demokrat partıler açık ya da örtulu laikliğın karşısında yer almaktadırlar Ancak laikliğın ıyıce ozümsenmesı, akıleıhk ve felsefı kulturun yaygınhğı teokratık devletın kurulmasını engeller Muslumanlık ve Yahudıhkte de dın adamlan genelde teokratık devletten yanadırlar Son olaylar ve teokratık Islam de\letlerımn kışkırtıcı ta\n, bunu açıkça ortaya koymaktadır Laiklik akılcıhktır Teokratık devlet anlayışının kokenındekı tanrısal iradenin yerını laık devlette akıl \e bılıme dayalı yönetım almıştır Evet Laiklik rasyonalızmdır (usçulukakılcıhk) İnsanın, doğanın ve toplumun kural ve yasalarını kendi aklı ile algılaması, kavraması ve yıne kendi gucu ve aklı ile doğa ve topluma egemen olması akılcıhktır Aklın rehber alınması, safsata, hurafe, bılım dışı açıklamaların, irdelenmemiş "nakillerin" atılması akılcı davraruş modelleridir. Devlet yönetiminde bu yöntem ızlenırse onun adı laıkhktır. Başka bır anlatımla devlet >önetımınde dın adamlarının yorumlarına dayanan dmsel, irdelenmemiş "nakıller" ılke olarak benımsenmışse o ulkede teokrası vardır Yok eğer bılımın, aklın sesı rehber ahnmışsa laık devlet kurulmuştur Ataturk'un gerçekleştırmek ıstedığı laık devlet ışte budur Nıtekım onun dönemınde çeşıtlı kurum ve yayınlarla bılım ve laık düşunce gelışme olanağı bulmuştur Batı'da laık aşama>a ancak Fransız Devnmı ile gelınmıştır XVII vuzvılda "tıcaret de\rımı" ile oluşan >enı sınıf, burjuvazı ekonomık gücünu sıyasal guçle perçınleştırmek ısterken devletı vöneten arıstokratlar ve onların manevı destekçısı ruhban sınıfı en buyuk engeldı Feodal sosyolojık yapıya sahıp devlet yönetiminde, ıktıdarın köken ve temelının Tann'da olduğu soylenmekte ve Tanrı ' Sonuç Dının "bıçım" kısmı ile mucadele, öz ve ıçerık açısından onemlı sonuçlar getırmez Bıcımın uzerınde fazla durmadan öze ılışkın felsefi çalışmaları devlet \e tüm ılerıcı guçlenn desteklemesı gerekır Bu bağlamda Cumhurıyet Gazetesı'nın gerçekleştırdığı "felsefe eğıtımının onemıne" ılışkın ya>ın \e çalışmaları gerçekten kutlanılması gereken bır çabadır Gonul ısterdı kı felsefe ve kultur olayına devlet ve tum kamuoyunu oluşturan kurumlar aynı derecede sahıp çıksın Laiklik temel ilkemiz Ancak sadece felsefe değıl, dın felsefesı de ele Laiklik Batı demokrasılerının, dolayısıyla bızım alınmahdır Akılcı yorumlar anlatılmalı, tbnı Ruşt, de temel ılkelerımızın başında gelmektedır, ama Muhammed Abduh gıbı filozoflar kıtlelere aktaunutmayahm kı kökenı rasyonalızme dayanmak rılmalıdır Gemş bır düşunce ozgurluğu ortamı ıçıntadır Rasyonel tutum, bıreysel plandan toplum de çağdaş değerlere ulaşılabılır Sağdan sola değısal boyuta kadar her alanda temel vaşam ılkesıdır şık tüm felsefe akımlarına sağlanacak ozgurlukçu Du>gulann, tutkuların, safsatanın, nefretın, hor bır ortam ıçınde, sosyal grupların duşunsel mucalama duygusunun, küçumsemenın tutsağı olursak delesı, toplumlan ve ulkelen dengelı bır e^enhğe kaakıldışı tutumumuzla olumsuzluklar evrenınde bo vuşturur Bu, aynı zamanda aklın gereğıdır OKT4YAKBAL EVET/HAYIR Köleleşen Emek! OKURLARDAN Yeni bakanuı ük icraatı mı? Kafalarından zekâ fıskıran 38 mini mitti. Yansı kız, yansı erkek. Hepsi de koylerinde sımflarının birincisi veya ikincisi. Kendi olanaklanyla Ankara'yı gormeleri ımkânsız. Bu yıl, 23 Nisan'da Ankara'ya getirilmelen planlanmiftı. Amtkabirı, ılk Meclisi, muzeleri ziyaret edecek, ılk kez bir çocuk tiyatrosu goreceklerdi, Çocuk tiyatrosunda yerlerı bile ayrılmıştt. Koyleriyle sıntrlanan ufuklan gezıp gorduklerîyle genışleyecek, bilgı, zekâ ve muhayyıleleri gelişme olanağını bulacaktı. Hukumetten hiçbır yardım ıstenmiyordu. Koy Okullarıyla Haberleşme ve Yardımlaşma Derneği'nin uyeleri olan hammlar çocukları evlerinde konuk edeceklerdî. Öğretmenlerinin Ankara'da kalif masraflannı da yine demek karşılıyordu. Dernek kamu yaranna çalışan demeklerden. byelerinin katkılanyla yardımlanru yurutüyor. İstanbul'daki merkezi bugüne kadar 30 okul yaptırmış. Ankara 'dakı şubesi de 18 kutuphane açmış. Mayıs ve ekim aylannda Kastamonu'nun Seydiler ve Havza'nın Ilıca kasabalannda iki kutuphane daha açacak. Demek uç yıl once de başanlı koylu çocuklarau Ankara 'ya getirmişti. Gelen çocuklarla onlan misafır eden ailelerin çocuklan arasında surekli dostluklar kurulmuş, hatta bu ailelerin tanışmalarma yol açmıştı. Bu suretle koylu ve kentli kaynaşma olanağını bulmuştu. Bu yıl da oyle olacaktı. Valiükten ve Milli Eğitim Mudurluğu'nden alınması gerekli izinler de alınmıştı. Sonra, birden Milli Eğitim Müdurluğu telefon etti: tzin geri alınmış. Çocuklar gelirse çok kalabalık olacakmış. !\erest kalabalık olacak bıldınlemıyordu. Anlaşuan emir yuksek yerden gehyordu. Hukumetten yer istenmediğine gore, Ankara mı kılabaük olacakü. 23 Nisan Çocuk Bayramını kutlamak ıçin Ankara'ya çağınlan yabancı ulkelerin çocuklan kalabalık etmeyecekler de 38 Turk çocuğu mu kalabalık edecekti? 23 Nisan ozellikle bizim çocuklarunızm bayramı değil mi? Yine Turk halkınm horgörutduğu Osmanlı donemine mi donmustuk? Yoksa bu zeki çocuklann uyanmalarından korkuluyor, onların yerlerinin hafız, Kuran kurslan ve imam hatip okuüarı olması gerekir diye mi dusunuluyordu? Bunlar tutabilır bence. Bu fırsat herhalde "devlet sım" olsa gerekti, çunkü bildirilmiyordu. değerlendırilmeli. SEROL ÖMERLER Buca SACİT SOMEL, FRENGÎZ SOMEL Ankara 'Ben Devletım' dızısı yenı yenı kıtaplarla suruyor Devletın, ınsanlann ıv/ılığı, mutluluğu değıl de, tam tersıne, mutsuzluğunu, ezılmışhğını, acı vermeyı hedefleyen bır guç olduğu ortaya çıkıyor Oysa devlet kımın ıçın? Insanlar ıçın, ulus ıçın değıl mı' Soyut bır devlet olabılır mı' Ulusunu ezen, ona baskı yapan, ışkence yapan sakat bırakan bır devlet düşunulebılır mı' Ama oluyor, düşunuluyor' 'Ben Devletım dızısını ızlıyorsanız görürsunüz kutsal devlet kavramı adına neler yapıldığını, ne gıbı suçlar ışlendığını Daha doğrusu devlet adına bır takım kımselerın yurttaşları nasıl ınım ınım ınlettıklerını1 BDS Yayınları nda yenı çıkan kıtabın adı, "Ben Devletım Köleleştırırım" Kıtap, ıkı cılt, ıkı ayrı yazarın hazırladığı ılgınç bır yapıt Bırı Onder Aker, oburu de Şukran Ketencı ımzasını taşıyor Bu kıtaplar bıze, 12 Eylul 1980'den gunümüze kadar ışçılerın temel hak ve özgurluklerının nasıl ellennden alındığını, ışçı örgutlerının nasıl yok edılıp ışlevsız hale getırıldığını, çalısanların ve ışçılerın nasıl köleleştırıldığını anlatıyor Belgelerle, kanıtlarla, en ınandırıcı tanıklıklarla 12 Eylül 1980 de TV'de konuşan Devlet Başkanı Evren şöyle dıyordu "Çalışkan ve vatanperver Turk ışcısının mevcut ekonomık koşullar çerçevesınde her türlu hakları korunacaktır Ancak temız Türk ışçısını somüren, onları kendi ıdeolojık görüşlerı ıstıkametınde kullanmak ıçın her turlu baskı oyunlarına başvuran, ışçının hakkı yerıne kendi menfaatlerını on planda tutan bazı ağaların bu faalıyetlerıne asla musaade edılmeyecektır" Işçı hakları da korumaya' alınmıştı böylelıkle1 Kım koruyacaktı bu hakları? Işverenler' DISK kapatıldı, DISK yonetıcılerı tutuklandı Idam ıstemıyle adalet onune getırıldıler Dort yıl sureyle hapsedıldıler Içlerınden pek çoğuna ışkence yapıldı Devlet Başkanı alanlarda DISK'ı ve yonetıcılerını en ağır sozlerle suçladı (Arkası 12. Sayfada) Forum yenilenmeli PTTnin açıklaması Geçenlerde TV'de Forum programında eğitim ve oğretimın sorunlan yeterince aydınlatılamadı. Çunku çağnlılar yetersizdiler. Öğrenciler elit tabakadan gorunuyorlardı. Oğretmenler ise yeterlı coşkudan uzak, bıkkın gozukuyorlardı. Öğrenciler daha çok konuştular, oğretmenlenn ataklan cılızdı. Genellikle sorunlar ıkı konuda yoğunlaşmıslı: Oğretimde dayak atma ve kılık kıyafet. Gorunen, programm yankıları çok buyuk olmuştur. Ev ve okullarda çokça konuşulmuştur. Sayın Uğur Dundar ve ılgılilerden programm tekrarlanmasını ıstıvoruz. Eğitim gunumuzde de popularitesını surduruvor. Daha geniş bır perspeklıfte gundeme getirılmeli. Orneğın çağnlılar halk çocuklanndan, oğretmenler Anadolumuzun her yerinden olabilirler. Daha kapsarnh bır forum programı, Turkıye gundeminde yetersızliğıni surduren eğitim sorunlarına bır nebze ışık Gazetenizin 25.3.1989 tarihli nushasında yayunlanan "EVLERİMtZE TELEFON BEKLİYORVZ" başlıkh yazı mcelenmişiır. Kalecik Uçesine bağlı Akkuzulu, Alibeylı, Aktepe ve Buğra koylerinın telefonlan daha once tek devre uzerinden çalısmakta iken 21.3.1989 tarihinde KalecikAlıbeyli arasma 3 kanallı telefon kuranpartor sıstemı tesis edilerek, soz konusu koylerin devrelen mustakil hale getırılmiştır. Kalecik otomatik santralmdan Alibeyli'ye 1432, Akkuzulu'ya 1466, Aktepe'ye 1431 ve Buğra'ya da 1465 numaralı telefonlar tahsıs edilerek bu yerlerin 4547 Kalecik şehırlerarası telefon kodu ile otomatik aranması sağlanmıstır. 4vnca, Akkuzulu koylulerinden alınan ucretler telefon avans ucreti olup 1989 yılı manuel santral ek programına alınan Akkuzulu PTT acentelığıne santral tesıs edildığinde gerıye kalan ucret de mahsup edilecektir. PTT Genel Mudurluğu ECE'DE BAHAR M U T F A Ğ I BÜTÜN LEZZETİ İLE S İ Z L E R İ ÖĞLEN VE AKŞAM YEMEKLERİNDE B E K L İ Y O R 168 6 6 6 0 168 66 61 ISTEDIGINIZ GIBI HARCAYIN, DÎLEDİĞİNİZ ZAMAN ÖDEYİN... • w • • • • GarantiVde hem Visa, hem MasterCard Kredili Kredi kartlanyla para taşımadan alışveriş yapılabileceğini herkes biliyor. j^Garanti Bankası'ndan alacağınız Visa ve M ıt Garanti Kredi Kartlan' nın size sağladığı ' 'Cash Advance'' (Nakit Avans) ayncalığmdan da yararlanabilirsiniz. Hesabınızda yeterli CokhcşunuzagıdenseylergöFdunuz kullanın herrenahr sonra ode\w Kredi karonızı MasterCard size bir kredi kartından v\ ^ çok daha fazla avantaj sağlayacaktır. Garanti Kredi Kartlan'yla yapacağınız harcamalann miktar olmasa bile yetkili şubelerimizden Kredi Kartınızla para çekebilirsiniz. Hepsi, Garanti Kredi Kartlan 'yla... Garanti Bankası'nın verdiği 3eklenmedık bır sekıide pamsız kaldıruz •sedı Kam nızla \?zkh şubelenmızden para ı,ekebılıısmi2 He*ap cuzdanmıza gerek \vk' ^ Seyahat edeceksenız bıkanızı kamnızla ah Şundıuçun sonra odeym tümünü ay sonunda ödemek zorunda değilsiniz. İsterseniz, 4 aya kadar vadeyle ödemek uzere Visa ve MasterCard'la ilgili kredi kullanabiMrsiniz. Bu kadarla da kalmıyor! Agzmıza layık bıryemek Tadıru şımdı çıkann Dtledığma zaman odeyın aynntılı bilgi şubelerimizde. Bekliyoruz... GARANTİ B A N K A C I L I K T A