Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 NİSAN 1989 CUMHURİYET/13 Üetkisiz işveren, etkisiz sendika Işçi nereye gidiyor? Haprlayan: ŞÜKRAN KETENCİ Bugün, hükümetten bir bakan ile Türkİş başkanlan, 600 bin kamu işçisinin sözleşmesi için bir araya gelerek pazarlık yapacaklar. 9 yıldır süregelen bu durum, toplu pazarhk hakkı ve özerkliği ilkeleri ile çelişkili. Yasalarda yer alan sayısız yasaklar zinciriyle işçi cephesi toplu pazarhk masasında güç sahibi olma durumunu yitiriyor. Masaya denk güçte bir taraf olarak değil, toplu pazarlığın hukuksal kılıfını yerine oturtmak üzere çağrılıyor. Kamu işveren sendikalarının, 1984'ten beri yapılan bütün toplusözleşme görüşmelerinde usulen oturdukları toplu pazarhk masalarında sürekli yetkisiz olduklarını söylediklerim duymayan, bilmeyen yok. Kasımpaşa'daki 12 Eylül sonrası, sadece askeri yönetim döneminde değil, sivil dönemde de sozleşraelerin önemli bir grubu, grev yasakları nedeni ile zaten hukumet ağıriıklı ve tamamen hukumet işveren ittifakının biçimlediği Yüksek Hakcra Kurulu'ndan geçiyor. Kâğıt üstünde özgür toplu pazarlık hakkının kullamlabildiği izlenimi veren, grev hakkının kullanılabilir görüldüğü sözleşmder için ise sözleşmeleri dikte eden tek taraf, kamuda hükumet, özel sektörde işveren sendikalan oldu. Hükümetişveren cephesinin damgasını koyduğu son 9 yıhn sözleşmelerinde işçi sendikalan, kimlikleri yerine nerede ise sadece adlarını ve yöneticüerinin imzalarını koyabilen konuma düştüleT. 9 yıldır yenilenen tüm sözleşmeler uzerinde yapılacak bir bilimsel çaJışma, hükümet işveren sendikalarının istem ve belirledikleri ilke kararlannın aynen sözleşmelere yansıdığını ortaya koyacaktır. Her yeni sozleşme ile işçiler, gerçek ücretIerinde kayıplara uğrarken, çalışma koşulları ve sosyal haklarda hükümetişveren sendikalannın ilke kararlan, işçinin ve sendikasının işyerindeki kimliğini yok edecek biçımde, noktası virgülüne sendikalannın kuruluşunun yasadışılığına ilişkin birçok saptama, karar ve Türk hükümetine bildirilmiş uyanlar oldu. Hükumet bu yasadışılık uyarılannı hiç umursamadı. Dahası uygulama içinde, kamu işveren sendikalannın yöneticilerinin kendisine bağlı memurlar olduğunu sergileyen, açığa çıkaran politikalarını pervasızca yüruttü. Seydişehir'de greve çıkıldığında, Özal, "Fabrikayı kapabrun" tehdidi ile kamuoyunun öniinde doğrudan uyuşmazlığın tarafı oldu. Sonra da işçi direnince, yine uyuşmazlığı doğrudan kendisi çözdü. Kamu işveren sendikalannın yöneticilerinin 1984'ten bu yana yapılan bütün toplusözleşme görüşmelerinde, usulen oturduklan toplu pazarlık masalarında sürekli yetkisiz olduklarını soyledikleri ve sadece hükümetten gelen direktiflere bağlı olarak tek tip sözleşmeleri sonunda imzaladıklannı Türkiye'de artık duymayan, bilmeyen yok. lu pazarlık düzeninin hukuksal kılıfını yerine oturtmak üzere çağrılıyor. öncelikle kamu işveren sendikalarının oluşumunun yasal olmadığı konusunda hukukçular görüş birliğinde. Kamu işveren sendikalarının hukumetin dilediğı gibi bir kararname ile kurulmalannın, yöneticilerinin hükümete bağlı olmalarının, sendikalann özgür olmaları temel ilkesi ile çeliştiği yolunda Türk hükümetine yapılmış sayısız uyanlar var. Uluslararası Çalışma örgütü (ILO), uluslararası sendikal kuruluşlar ve Türklş'in kamu işveren Kamu işveren sendikalarının yasallığı yokken, sendikalann da toplusözleşmelerde ağırlığı bulunmuyor Deniz Yolları Işletmeleri bakımonanm işçileri pasif direnişte... (Fotoflraf: Yavuz Şimşek) u modellerinde de zaman zaman işçi sendikalan ile siyasal iktidarlar arasında "toplumsal anlaşma" nitdiğinde bazı anlaşmaların yapıldığından, sozleşmelerin temel ilkelerinin belirlendiğinden söz edeceklerdir. Ancak Batı dünyasında yaşanan bu türden örneklerin tümu için sınırsız toplusözleşme hakkı ve özerkliginin kullanılması soz konusudur. Bu türden anlaşmaJar işçi sendikalarının tamamen özgür iradeleri ile işçi haklarında, sorunlann ülke düzeyinde çözülmesi amacına yönelik gerçekleştirilmekte ve sadece genel ilkeler, karşıhklı özgür irade ile saptanmaktadır. Bizde ise sistem tümü ile ters ve toplusözleşme hakkı, özerkliğiyle çelişkili olarak işlemektedir. İşçi sendikalarımn zaman zaman genel düzenlemeler için özgür iradeleri ile ülke düzeyinde bazı anlaşmaları benimsedıkleri ülkelerde, öncelikle yasal düzenlemeler sınırsız sendikalaşma, toplu pazarhk ve grev haklannı tamyor. Bizde anayasa ve yasalarda her üç alanda yer alan sayısız yasaklar zinciriyle, işçi cephesi, toplu pazarhk masasında güç sahibi olma durumunu yitiriyor. Masaya, denk güçte bir taraf olarak değil, top 3 Yasalara ve kâğıt üstünde kalan hukuk düzenine göre toplu pazarlık, işçiler adına işçi sendikası ile işveren ya da işveren sendikası arasında yapılıyor. Ancak toplusözleşme özerkliğinden söz edilebilmesi için çok önemii olan bu tarafların özgür iradeleri ile masaya oturabilmeleri ve özgürce pazarhk yapabilraeleri, gerçek yaşamda bir yana atılmış. En çarpıcı örneklerinden birini bugun göreceğimiz üzere, pazarlığın işveren cephesi doğrudan hükumet olmuş. kadar dikte edilmiş olarak sozleşmelere girmiştir. Evet, bugün hükümetten bir bakan ile Türktş başkanlarının 600 bin kamu işçisinin sözleşmesi için bir araya gelerek pazarhk yapmaları, toplu pazarlık hakkı ve özerkliği ilkeleri ile tamamen çelişkili. Uluslararası haklann korunması için getirilmiş ilke ve kurallar tümüyle çiğnenmiş oluyor. Ve uluslararası kurallara göre bu tablo, Türkiye'de toplu pazarlık hakkı ve özgurlüğünün siyasi iktidar tarafından çiğnendiğinin bir göstergesi sayıhyor. Şimdi bu noktada bazıları Ba Özgür sozleşme düzeni yok Kazanılan hak geri almdı özgür olmayan toplu pazar cağını vurguluyorlar. îşçihk düzeninin ürünü toplusözleş işveren ilişkilerinde düzeni yasameler, sadece düşük ücretler an larla sağlamanın olanaksızlığı lamında değil, içerikleri ile de karşısında, insanlığın sendikagerçek toplusözleşme kimliğini laşma, toplu pazarhk, grev gibi yitirdiler. kavramlan ve hakları bulduğuTartışılamayacak uluslara nu anlatıyorlar. Ancak bu haksı hak ve kavramlara göre işçi lann eksiksiz, özgür kullanümahakları öncelikle toplu pazarlık sı ile iş banşının sağlanabilecemasalarına öneriler olarak gelir. ğini açıklıyorlar. Dinamizm, gelişim içindeki işçiişveren ilişkilerinde, uretim ya12 Eylul'e kadar, 1961 Anapısının, çalışma koşullannın de yasası ve 1963 yasalan ile kısıtğişmesine bağlı olarak ortaya çı lı da olsa toplu pazarlık düzenikan sorunlar, önce toplu pazar nin işlediği, sendikal haklann hk masalanna getirilir. Buralar kullanıldığı duzende, 17 yıllık da pazarhk konusu yapıla yapıla uygulama içinde, toplusözleşöne çıkanlar önce toplusözleşme meler, bazı çarpık gelişmeler de metinlerine hukumler olarak gi olsa belli bir biçim almıştı. îşçirerler. Sonra sözleşmeler içinde işveren Üişkilerinin gelişmesi eğiyaygınlaştıklannda, toplum, iş limi ile bağlantılı çeşitli hükümçiler ve işçi işveren ilişkileri için ler, sozleşmelerejp'rmiş, yaygınönem kazandıklannda, bu hak lık kazanmıştı. önce YHK, arları bütün işçilere uygulatacak dından TİSK ve kamu işveren yasaların çıkarılması gündeme sendikalan ilke kararlan ile bu gelrr. gelişmiş, yerieşmiş hUkümler îşçiişveren üişkilerinin özel içinde işçi lehine ne kadar hak liği, dinamiği gereği demokrasi varsa sözleşmelerden ayıklandı. lerde, işçi haklannı düzenleyen En başta toplusözleşme varhğı aynntıh yasalar yoktur. Haklar hakkı ile çelişkili olarak sosyal büyuk çoğunluğu ile toplusöz haklann dondurulması ilkesi beleşme düzeni içinde gelişir ve nimsendi ve bu yeni sozleşmeleyerleşir. Toplusözleşme düzeni re, hükumet işveren ittifakının ve toplusözleşmeler bunun için bir damgası olarak yerleşti. Bunun yanında çok önemii olarak, vardır. Bizde 12 Eylül sonrası, önce örnegin işçinin iş güvencesi ve YHK'nın budadığı, sonra da çalışma koşullannda söz sahibi TtSK ve kamu işveren sendika olmasını getiren, yönetime kalarımn ilke kararları ile biçim tümaya Uişkin ne kadar işçi ağırlenen toplusozleşmelere şöyle bir lığını sağlayan hükum varsa goz atmak, toplusözleşmelerin, toplusözleşmelerden çıkarıldı. toplusözleşme olma kimlikleri Sendikalann işyerlerindeki etnin kalmadığını ortaya koyar. kinliğinı, işlevini yok eden düzenlemeler getirüdi ve aksine geBatılı sendikacılar sozleşme lişmeyi getiren ilkelerin temizlimetinlerinde çok sık rastlanan ği yapıldı. Kıdem tazminatı, ik"yasanın öngördüğü gibi" hü ramiyelere yasa değişiklikleri ile kümun yer almasının dahi, tek getirilen yasaklarla yetinilmedi. başına, Türkiye'de toplusözleş Aynca bu haklann yeni işçiler me düzeninin işlemediğinin ka için tamamen yasalar sının içinnıtı olduğunu belirtiyorlar. Top de tutulmasını, eskiler için de lusözleşmelerin yasalar üstünde dondurulmasmı öngören hühaklar alınabilmesi için yapıldı kümler kondu. 17 yılda işçi leğını, haklar yasalar sınırı içinde hine kazanılmış belli başh ne tutulacaksa, toplusözleşme dü hak varsa, geri alındı. zenine gereksinme duyulmaya 1961 Anayasası'ndan 1989a Izmir Tekel'de çalışan kadın işçiler de fabrikadan çıkıp yuruduler. (Fotoğraf: Ûmit Otan) Gerçek ckşı ücretler 1981'de YHK'nın göreve başlaması ile 9 yıldır benzerini seyretüğimız senaryoun oynatılmasına başlandı; her yılın başında hükümetler o yıl asla gerçekleşmesi söz konusu olmayacak düşük resmi enflasyon tahminiyaptılar. Sonra bu enflasyonun altında kalmayacağı söylenen tavan ucret artışı oranları belirlendi. Bu oranlar tek yanlı bütün sozleşmelere dikte ettirildi. İşçi sendikalarının işçiler adına bu belirlenen rakamlara karşı çıkmaları, "Enflasyon tahmini gerçekçi değil. İşçinin sozleşme artışı için belirlenen oranlar yetersiz" demeleri hiçbir ise yaramadı. Çünkü işçi sendikalan, bir boyutu ile anayasa ve yasalar daki sendikal hak kısıtlamalan, diğer boyutu ile de karşı çıkacak moral gucü bulamadıklan için karşı çıktıklannı söyleye söyleye, işçileri yoksullaştıran sozleşmelerin altına imza attılar. Sendikacı deyişi ile "sehven" imzalanan sozleşmelerin sorumluluğunda herkes topu birbirine atıyor. Sadece geçmişin değil, bugünkü tablonun da tartışılması, hesaplaşması çok uzun ve derin olacağa benziyor. Nedenlerde kim haklı, kim haksız ya da hep birden herkes hem biraz haklı hem de daha çok mu haksız, zaman içinde tartışıla tartışıla ortaya çıkacak. Sözde özgur sendikal duzenin var olduğu özal döneminde sendikalar eli ile bağıtlanan toplusözleşmeler ile işçilerin yoksullaşması, enflasyon patlaması ile bağlantılı olacak, askeri dönemden de fazla oldu. Bu anayasa ve yasal düzende, sivil iktidarın yaklaşımı da işçinin karşısında olunca ve de işçilerle, sendikalar karşı güç oluşturmayı beceremediklerinde, işçi haklannın nasıl bir hızla geri gidebileceği görüldü. Resmi istatistikler, işçilerin gerçek yoksullaştınlmasını yansıtmadığı, çeşitli istatistik oyunları oynandığı haide, işveren ve hükumet kaynaklı veriler de açıkça işçilerin yoksullaşmalarını sergiliyor. 1983 yılındaki işçilerin zaten çok duşmuş olan ücretleri başlangıç 100 olarak kabul edildiğinde, gerçek ücretler 1988'de 56.66'ya duşmuş. İşçi 5 yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde, resmi istatistiklere göre dahi gerçek gelirinde yarıya varan bir ölçüde kayba uğramış, yoksullaşmış. Geürinin daha çoğu kiraya, zorunlu harcamalara gitmesi, yemeğin daha çok kısılması, insanca yaşamaya ait her şeyden vazgeçilmesi anlamına gelen bu tablonun çeşitli başka gostergeleri de var. Örneğin 1979'da ekmek için 19 dakika çalışan bir işçi, bugüne göre durumu daha iyi sayılabilecek 1987 yılında dahi 35 dakika çalışmak zorunda idi. Bir kilo et için o günlerde 4 saat 53 dakika çalışıyordu, şimdi bir tam gün, hatta mesai ile birlikte çalışması yeterli olmayabiliyor. Dört kişilik bir ailenin zorunlu gıda harcaması kasım 1988'de 204.508 liraya çıkmıştı. Şimdi çeşitli pasif eylemleri koyan 600 bin kamu işçisinin tümü için ortalama ücret 150 bin liranın altında. Özal döneminde işçiler nasıl yoksullaştı? Bilimsel toplantılarda, tartışmalarda, hukuksal savunması olamadığı için işveren sendikaları yetkilileri de kamu işveren sendikalannın durumuna sahip çıkmıyorlar. Hükümetin toplusözleşme düzenine müdahalesinin toplusözleşme hakkı ve özgürlUğü ile çeliştiğini itiraf ediyorlar. Ondan öte bu tür tartışmalarda söylendiği üzere, örneğin TtSK ve MESS'in en yetkili isimlerinden Tugnıl KuUtkubüik, bu tablodan işçi sendikalarını ve Türktş'i sorumlu tutuyor. "Hükümetin toplusözleşme düzenine mudahaleİşveren kesimi ve 1982 Anayasası sinde işçi sendikalannın sorumluluğu, kabahati var. Onlar siyasileri, hıikümeti aramaktan, kapılannı aşındırmakUn vazgeçsinler. Sistem oturur" diyor. Türklş ve Türklş'e bağlı seııdikalarm yöneticileri ise öncelikle TİSK ve ilgili ışveren sendikalarının, yasadışı olduklannı bile bile kamu işveren sendikalann] Türkiye'nin bilinen en yoğun yeniden yaşamaınak ve sosyal ve bünyelerine aldıklarını anımsatıişçi eylemlerinin yaşandığı şu ekonomik hakları ideolojik günlerde, işverenler olaylann dı emellere alet etmemek için, ana yorlar. "Niye bünyenize aklıoız? Çıkann. Hukuk dışılıklanm ilan şında olmaya büyük özen gös yasanın ibtiyaç duyulan düzenedin" diyorlar. teriyorlar. İşçi eylemlerinin özel lemeleri getirdiği soylenebilir..." sektöre sıçramaması için gösterToplusözleşme hakkı ve özgürTlSK'in kazanımlan ise şoydikleri çabarun yanında, belki le özetleniyordu: lUğü ile çeliştiğini bile bile siyaside işçinin sempatisini kazanmalerle, hükümetle görüşmelerinin "• işçiler ve işverenler aynı ya yönelik olarak işçinin haklı zamanda birden fazla sendika çaresizlikten, kaçınılmaz olduğuolduğunu vurgulayan demeçler ya üye olamayacaklardır nu savunuyorlar. "Kamu işveren de veriyor, kamu sektöründe işçi • İşçi sendikalarında ve üst sendikalan nıasada yetkisiz olücretlerinin yükseltümesi gerek kunıluşlannda yönetici olabilduklannı söylüyorlar. İsçi bizden tiğini söylüyorlar. Hatta bugün mek için en az 10 yıl bilfiil işçi toplusözleşme istiyor. Çaresiz işi kü tablonun siyasi iktidann yan olarak çahşmış olma şartı arabitirmek için siyasjlerie, hükümethşlan ve sorumluluğu olduğunu nacaktır. le görüşuyonız. Sonunda da hep açık açık vurgulayan işveren • Sendikalara siyasi faaliyet iş Özal'ın ağzından çıkacak son temsilcileri de var. Ancak bu söze ve yetkili kıldıgı bakana baglı te bulunma yasağı getirilmiştir. anayasa ve yasalann rolü uze• Işyerinde sendikal faaliyet kauyor" şeklinde açıklamada burinde hiç durmuyorlar. lunuyorlar. te bulunma, o işyerinde çahşmaOysa işçi sendikalan, anaya mayı haklı göstereraeyecektir. 1984 yılından bu yana, 1982 sa ve yasalar, işçi haklannın, • Sendikaların idari ve mali Anayasası ve 1983 yasalan ile sensendikal haklann kullanımını, denetiminin kanunla düzenlendikal haklann, sözde toplu pazarböylesine dar çember içine allık düzeninin işletilmesüıin başlamesi zorunlu hale gelmiştir. marruş olsa, iktidann işçilere sütılmasından bu yana, sayısız kez • Sendikalar gelirlerini amaçrekli hak kaybettiren, yoksullaşhep aynı tartışmalarla oynanan tıran toplusözleşmeleri dikte et lan dışında kullanamayacaklar, ayıu senaryoyu seyrettik. tirebilmesinin olanaksız olduğu tüm gelirlerini devlet bankalaEn önemii ve en büyüklerinden rında muhafaza edeceklerdir. görüşündeler. 1982 Anayasası bin bugün oynanacak; geçmiş yıl• Sendikalar amaçlan dışında ve 1983 yasalanndaki temel senlardan çok önemii gelişmeleri de dikal hak yasaklamalan, tümü toplantı ve gosteri yürüyüşleri içinde taşıyarak. yapamayacaklardır ne yakım ile işveren sendikala• Tek sozleşme yapılması veGeçmiş yıllarda imzalanan her rının istemlerinden alınmış buyeni sözleşmenin işçiye hak getirlunuyor. Işte işveren isteklerinin ya uygulanması esası getirilmişme yerine hak götürucü içerikte aynen 1982 Anayasası'na geçti tir. (53/son) • Hak grevleri kaldırılmıştır olması, işçi sendikalannın, hüküğinin, anayasa hükmü haline • Grev ve lokavtın lyınıyete metin kamu işveren sendikalarıgeldiğinin kamtı.. aykın tarzda toplum zararına ve na dikte ettirdiği zam oranlanm, Yeni anayasanın, yürürlüğe milli serveti tahsip edecek şekililke kararlannı hiçbir biçimde girmesinden sonra TlSK'in yap de kullanılması önlenmiştir. aşamaması taban tepkisini getiştığı açıklamada şöyle deni• Yüksek Hakem Kurulu ana tirdi. İşçi sendikalan ilk kez güçliyordu: lerini birleştirme adına, uyuşmazyasada yer almıştır. "Yeni anayasamız özellikle • Siyasi grev ve lokavt, genel lıklann tarihlerini birleştirince, birdenbire oynanan oyunun bososyal ve ekonomik haklar ve grev ve lokavt, işgal, boykot ve yutlan, rizikolan büyüdü. İsçi taödevler bolümünde çalışma işi yavaşlatma, verim düşürme banında Türkiye'de bugüne kadar hayatımızı ilgilendiren çok ve direnişler yasaklanmıştır. önemii dazentemeler geürmiştir. • Greve katümayan veya işye hiç yaşanmayan bir tepki, dipten bir dalga hah'nde geh'şince de Özal Bu düzenlemeler geçmiş dönem rinde çalışmak isteyen işçilerin de iş ha>atında yaşanan olayla greve katılanlar tarafından en hukümeti tarafından bugüne kadar işçi haklannın geriye götürülnn tecriıbelerinden yarariamidı gellenmesi önlenmiştir. gını ve gelecekteki çalışma ba• Sendikalar kamu kurumu mesinde kullanılan bu yasadışı nşımn sağlam lemeller uzerine niteliğindeki meslek kuruluşla uygulama, belki de özal iktidankurulmasının düşunulduğünü rı ile dernekier ve vakıflarla or nın başına gelecek en büyük belalardan birine dönüşebilecek bir göslermektedir. Hiç şupbe yok tak hareket edemeyeceklerdir. içerik kazandı. lu 11 eylüle gelişte. 1961 AnaAnayasa işçi hak ve özgürlükyasası anla)işının belli ölçüde leri bakımmdan tüm bu kısıtlarolü olmuştur. Böyle bir ortamı malarla kabul edilmişti... Sermaye isteği anayasa hüktnü SCRECEK VEFAT Baromuzun 11808 sicil sayısında kayıth Avukat vefat etmiştir. Aziz meslekdaşımızın cenazesi çarşamba günu (bugün) Kartal Merkez Efendi Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip ebedi istirahatgâhına defnedilecektir. Merhuma Tanndan rahmet, kederli ailesine ve meslekdaşlarımıza başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSü BAŞKANUĞI SAYIN DOĞA AŞIĞI ADAIJLAR Adalarda ağaçlandırma çalışmaları devam etmekte olup yanan orman alanları ağaçlandınlmaktadır. Bugün saat 11.00'de Heybeliada Çamlimanı'nın üst taraflarındaki boş alanlara çam fidanı dikilecektir. Yeşil seven hemşerilerimizin teşriflerini rica ederim. ;AflT23XflO Rİ8 V30 AÛMIGflA .SIMISA2 BOMÖ BMİRBSÜ XÜJflDaXÖ SİMlfl3JÜ)lflÜT 3V SÜMÜSÜ2 Tarsus Amerikan Lisesi'88 mezunlanndan İSMAİL ZEKA ÇINAR GÜÇLÜ YAŞA'yı yitirişimizin 1. yılında sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. "Denizin dibinde karanlıklar gibisin ışığın içimizde saklıdır bilmezsin." Ankara'dan Arkadaşlan ADrNA RECEP KOÇ ADALAR BELEDİYE BAŞKAM UYELERE DUYURU İST41NBUL 1ABİP ODASI GENEL KURUL TOPLANT1SI 6023 sayılı yasa gereğince nisan ayında yapılacak Genel Kurul toplantısı 10 Mayıs 1989 Çarşamba günü saat 10.00'da İstanbul Tabip Odası Sevinç Ozgüner Toplantı Salonu'nda yapılacaktır. GENEL KURUL GÜNDEMİ 1. Açılış, 2. Başkanlık Divanı Seçimi 3. Yönetim Kurulu çalışma raponınun okunması, aklanması, 4. Mali raporun okunması, aklanması, tahmini bütçenin onaylanması 5. TenkitlerDilekler 6. Kapanış 10 Mayıs 1989 Çarşamba günü çoğunluk sağlanamadığı takdirde GENEL KURUL TOPLANTISI 13 Mayıs 1989 Cumartesi günü saat 10.00'da aynı gündemiyle İstanbul Tabip Odası'nda yapılacaktır. ÜNtVERSİTELİLER, GENÇLER, ÖĞRETMENLER! Ekonomik yaşantınızı değiştirin artık. Geım, yanm gün çahşarak 80.000 TL. kazanm. Kazanmış olmanın keyfine siz de varm. ÖZKAYNAK, Babı Ali Cad. Sıhhiye Ap. IVo 19 3. Kat Hiirriyet Gazetesi Bitişiği • Cagaloglo ÜJÜO WOT38" MÜZİKTE KALİTENÎN AOI ITJ A8 ^BAYSU . OSMAN BAY5U OKAN TOYGAR ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU Trafikte imtihansız Ağır Vasıta ve Profesyonel Sürücü Belgesi verilir. Dershane: 343 67 82 Tarabya: 162 08 18 Kozyatağı: 362 47 33 BODRUMDA Kale ve Deniz manzaralı, yuzme havuzlu, tenis kortlu VtLLA Tel.: 147 91 05 MUZİK URETtM SOYLEV (Cilt 12) Hıfzı V. Velidedeoğlu 18. bası 7000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğlutstanbul Ingiltere'de Ingilizce'yi ııcuza öğrenmek için güvenilir tek yol AUPAİR'lik yapmaktır. llgilenen 1727 yaşları arasındaki lise mezunu bayanlar: Türkiye'nin ilk AUPAİR acentesi Derin Limited'e başvurunuz. Beşiktaş, Ma/harpaşa Sokak 2/9 1158 53 42 116! 43 87 • I M Ç SBIok5454 Unhapanı Ktsnbui • Tel 512 35 30 512 35 31 BARIŞAÖZLEM Prof. Dr. Hiisnü Göksel 2000 üra (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğlutstanbul TURK KALP VAKFI Içki ve Sigaradan. düzensiz beslenmeden kaçınınız... 175 12 44/45148 58 66 373 69 57