Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 NİSAN 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Fransa'da ııçak kazası COL LOURStOL (AA) Çift motorlu Fokker27 tipindeki kuçük bir yolcu uçağı, önceki gece ParisValence seferini yaparken Fransa'nın güneydoğusuna düştii. Vçaktaki 22 kişinden kurtulan olmadı. Kurtarma ekipleri, uçağm inişe geçerken bir tepeye çarpması sonucu düştüğünü kaydettiler. Ekipler, kazadan sonra yaptıkları arama çalışmalarında ölenlerin tümünün cesetlerînin bulunduğunu belirttiler. Uçaktakilerden iiçü çocuk I9'u yolcu, diğer iiç kişinin de mürettebat olduğu bildiriliyor. Uçağm iniş izni almak için kontrol kulesiyle temasa geçtiği sırada havanın puslu, ancak inişi engelkyecek kadar kötu olmadığt belinildi. Ulaşılması güç hedef Türkiye'de Dışişleri Bakanlığı çevreleri, Sovyet liderinin geçen hafta Londra'da yaptığı çağrıyı, "kulağa hoş gelen, ancak ulaşılması güç bir hedef" olarak değerlendiriyor. SEMİH İDİZ ANKARA Kısa menziili nukleer silahlarda "ek yükiimlülüğe" soğuk bakmasına karşın "caydıncılık" kavramını NATO güvenliğinin temel taşı olarak görmeye devam eden Ankara, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un "lum nükleer silahlann sıfırlanması" yolundaki çağrısını "kulağa hoş gelen, ancak ulaşılması çok güç bir hedef olarak değerlendiriyor. INF (Orta Menzilli Füzelerin Kaldınlması) Antlaşmasıyla Doğu ve Batının toplam nükleer silah stokunun sadece yüzde 4'ünün ortadan kaldırıldığını vurgulayan yetkili çevreler, gerek NATO gerekse Varşova Paktı'nda geri kalan "muazzam nükleer mekanizmanın sökülmesinin yıllar alacak bir müzakere sürecini gerektirseegini" belirttiler. Nükleer silahlann "caydıncılık" ve "esnek mukabele" kavramlarının ayrılmaz bir unsuru olduğunu vurgulayan bu çevreler, Sovyetler Birliği'nin konvansiyonel alanda Avrupa'da gerçekleştireceğini açıkladığı tek taraflı indirinıin iki pakt arasındaki "asimetri"yi (eşitsizliği) gidermekten uzak olduğunu ifade ettiler. Gorbaçov'un geçen cuma günu Londra'da yaptığı çağrımn mayıs ayında düzenlenecek olan NATO zirvesinin öncesine rastlamasını da "ilginç" bulan bu yetkililer, "silahsızlanmada inisiyatifi elinde bulunduran taraf olarak göriinmek isteycn Sovyeller Birliği, Avnıpa kamuoyunu etkilemeye çalışıyor" görüşünu savundular. Türkiye'nin çok uzun vadeli beklentileri açısından nukleer silahlardan arındırılmış bir dunyanın "arzu edilen bir hedef" olduğunu da ekleyen yetkililer, ancak Gorbaçov'un nükleer silahsızlanma çağrısınaAnkara'nınyanıti' AIİSİRMEN BUGUN Tehlikeli Oyunlar 26 mart seçimlerinden sonra, ANAP'ın karışması, öbür partilerin ise daha da derlenip toparlanarak, dışa dönük savaşımlanyla, kaçınılmaz erken seçim öncesinde tabanlarını genişletecek çalışmalan yoğunlaştırmaları beklenirdi. Doğal olanı da buydu. Ama gelin görün ki, ANAP ile birlikte, seçimden birinci parti olarak çıkan SHP de yeniden karışmış bulunuyor. SHP'deki iç çekişmenin gorünürdeki nedeni, tüzük degişikliği sorunudur. Sosyaldemokrat Halkçı Parti'de genel merkez tarafmdan hazırlanan ve parti meclisince onaylanan yeni tüzük değişikliği üç ana noktayı kapsıyor. Bunları şöyle özetleyebiliriz: 1 Parti genel kütüğü kurulması ve tüm üyeliklerin yenilenerek, üyelere yeni kimlik kartı verilmesi, 2 Zorunlu hallerde olağan kongrelerin öne alınması için MYK'ya yetki verilmesi ve kongrelerin yeni seçilmiş delegelerle yapılması 3 Mevcut yasadaki hükmün parti tüzüğüne konularak, merkez yoklaması sisteminin uygulamaya geçirilmesi Partilerde üye kayıtlarının tam bir karmaşa içinde olduğu gerçeğini kimse yadsınamaz. Bu durum gerçekten rejimimizin kanayan yarası olarak durmakta. iç duzeninde berraklığı, üye kayıtlarında dürüstlüğü sağlayamamış partilerle demokrasiyi gerçekleştirmek olanaksızdır. Bu yüzden, sol kanadın bu değişikliğe ilke olarak karşı çıkmasına katılamıyoruz. Ancak, genel merkeze egemen olan Baykal grubunun parti içinde "sol kanat" denen gruba karşı bu çok haklı değişikliği bir silah olarak kullamp, partide kendi kliği yararına bir temizlik hareketini başlatmayacağı konusunda da fazla iyimser olamadığımızı vurgulamak isteriz. Mevcut yasada bulunan hükmün parti tüzüğüne geçirilerek merkez yoklaması sisteminin uygulamaya konması yolundaki değişikliği anlayabilmenin ve haklı görmenin ise, güçten de öte, olanaksız olduğunu belirtmek isteriz. Her şeyden önce, mevcut yasa, ANAP iktidarı tarafmdan kotarılmış, demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir düzenlemeyi içermektedir. Türkiye'de demokrasinin temellerini atmasını beklediğimiz SHP'nin daha iktidar olmadan, içindeki egemen kanadın işine gelen antidemokratik yasaları büyük bir rahatlıkla kabul etmesi, herhalde bugün için olduğu kadar, gelecek için de, bu kuruluşa "ehveni şer" kabilinden de olsa, umut bağlamış olanlan büyük bir düş kınklığına uğratacaktır. "Eğer SHP daha bugünden bu tür yollara başvurursa iktidarmda acaba neler yapar?" sorusunu herkes haklı olarak soracaktır. Öyle görünüyor ki, tüzük değişıkliğınin gerçek amacı, SHP için iktidar olasılığının güçlendiğı dönemde, genel merkezin hem kendi yanında görmediği, hem de dışardaki "büyük amcaya" guven vermediği anlaşılan kanadı veya kişileri temizleyerek, hükümet olmaya yürümektir. Böyle bir düzenlemenin içinde taşıyacağı tehlikeleri belirtmeden önce, bir gerçeğin altını çizmek gerekir. 26 mart seçimleri SHP için parti kurmaylarının sandıkları kadar başarılı geçmiş değildir. Başka bir deyişle SHP Genel Başkam son seçim sonuçlarını değerlendirirken yanılmıştır. Seçimlerde halkın ANAP'a "git" dediği kesindir, ama bu oylamadan SHP'ye "gel" dendiği sonucunu çıkarmak da olanaksızdır. Hatta oy oranlanna bakıldığında SHP'nin Türkiye genelinde elde etmesi mümkün olan başarının çok altında kaldığı da söylenebilir. Bu sonucun nedeni ise, Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin dışa dönük savaşım vermekteki yetersizliğidir. 26 mart seçimlerinin sonuçlarını bir kez sağlıklı olarak değerlendirince ortaya çikacak olan sonuç, SHP'nin iktidar olasılığının güçlenmesi için, işbaşında bulunan yönetimin bugüne kadar uyguladığı politikadan çok daha canlı, etkin bir politikanın yürürlüğe konması oluyor. Böylesi bir politika, parti içinde tasfiyelerle değil, sağduyulu bir uzlaşma, dışa ve geleceğe yönelik çalışma ile yaşam a geçirilebilir. Sözkonusu gelişme için de, partinin yalnızca Baykal kanadının değil, ama tüm gruplarınm kendilerine çekidüzen vererek, dışa karşı (buradaki dışa karşı deyimi ile "büyük amca"yı değil, kendi kamuoyumuzu kestediyoruz) sorumlu, Türkiye'yi yönete*bilir, günümüzün ve geleceğin önümüze koyacağı sorunları kavrayıp, onlara çözüm bulabilecek yapıda bir kuruluş olduğu görüntüsünü verebilmek zorunludur. SHP'de bazı kişilerin dışında, grupların hiçbirinin toplu olarak bu görüntüyü veremediğini üzülerek söylemek isteriz. Eğer SHP yönetimi her şeyden önce bu gerçeği görebilse ve bu eksikliği gidermenin yolunu arasaydı çok daha sağlıklı bir davranış içine girmiş olurdu. Yeni tüzük değişikliğinin, parti içinde sağlıktı bir uzlaşmayt, grupların kendilerine çeki düzen vermelerini sağlayacak güven ortamını yaratmaktan çok, yeni çekişmelere yol açacağını görmek için falcı olmaya gerek yok. Ve şu gerçek de iyice bilinmelidir ki, SHP içinde gruplardan birinin, öbürlerini safdışı bırakarak iktidara yürümeyi düşünmesi ancak ve ancak aymazlık uykusunda görülebilecek bir düştür. Ankara'nm görüşüne göre caydırıcılık tüm NATO tarafmdan benimsenen bir kavram. Sadece konvansiyonel güçlere dayanan bir caydırıcılık ise bugüne kadar görülmemiştir. lık bugüne kadar görülmemiştir. Gorbaçov'un, sayısı 4.258.000 olan Sovyet Silahlı Kuvvetleri'nin 1990 yılı sonuna kadar 3.760.000 düzeyine indirileccgi önerisi yeni değil. Bunu 7 aralıkta BM'de yaptığı konuşmasmda açıkladı. O zaman da belirtildiği gibi bu indirimle dahi iki blok arasında Avrupa'da mevcut olan asimetri ortadan kalkmıyor. Avrupa'da mevcut olan 30 bin tanktan 5 bininin kaldırılacağını söylemek fazla bir şey ifade etmiyor. Ortada bir de coğrafi asimetri unsuru bulunuyor. Konvansiyonel düzeyde bir denge sağlansa dahi Varşova Paktı önemli bir avantajda kalıyor. Kara ülkesi her zaman deniz ülkesine coğrafi açıdan daha kuvvetli konumda bulunuyor. Neticede NATO takviyesi, denizaşın bir kıta olan Kuzey Amerika'dan gelecek. • Gorbaçov'un son açıklaması Avrupa'mn "yumuşak karnı" olan kamuoyuna yönelik. Sovyetler Birliği, Avrupa'mn tümüyle nukleer silahlardan arındırılmasını istiyor. Burada da, duyarlı olan Avrupa kamuoyunu hedefliyor. • Gorbaçov'un, zenginleştirilmiş uranyum üreten iki reaktorü kapatacaklannı açıklamasının da tek başına bir anlamı da yok. Bu da bir yandan Çernobil sonrası Sovyet kamuoyuna, diğer yandan Avrupakamuoyuna yonelik bir adım. Bu adımlan gerçek perspektif içinde değerlendirmek gerekiyor. Sovyet liderinin böyle bir açıklamayı bizzat Avrupa'da ve mayıs ayında düzenlenecek NATO zirvesi öncesinde yapması ilginç. Silahsızlanmada inisiyatifi elinde bulunduran taraf olarak gözükmek isteyen Sovyetler Birliği Avrupa kamuoyunu etkilemeye cahşıyor. Nikaragua'lda seçim hazırlıgı GUATEMALA (AA) Nikaragua 'da sivil muhalefet ve Sandinista karşıtı silahlı Direniş örgütii 1990'daki genel seçimlere, "halk oyuyla Sandinista cephesini yenilgiye uğratmak için" katılacağım bildirdi. Nikaragua'da 14 muhalefet partisi ve Nikaragua Direniş liderleri yayımladıklan ortak bildiride, Sandinista cephesinin halkm oyuyla yenilmesiyle derfiokratikleşme, sürekli barış ve ulusal uzlaşma yolunun açılacağım savundular. bu konuda hayallere kapılmanın ve ihtiyatı elden bırakmanın tehlikeli olduğunu da vurguladılar. Sovyet liderinin bu son çıkışı ile ilgili bazı yetkili gorüşleri şu şekilde özetlemek olası: • Gorbaçov'un nükleer silahlann sıfırlanması çağnsı kulağa hoş gelmesine rağmen bugünkü gerçekler karşısmda ulaşılması çok güç bir hedef. INF Antlaşması toplam nükleer arsenalin sadece yüzde 4'ünü kaldırdı. Geriye devasa bir nükleer mekanızma kalıyor ki, bunun sökülmesi yıllar alacak bir müzakere sürecini gerektirir. • Caydırıcılık, bugun Turkiye de dahil olmak üzere tüm NATO üyeleri tarafmdan benimsenen bir kavram. Nükleer silahlar da caydırıcılık ve esnek mukabele kavramlarının ayrılmaz bir unsurunu oluşturuyor. Sadece konvansiyonel güçlere dayanan bir caydırıcı Denktaş'tan diplomatik atak HADİ ULUENGİN BRLKSEL "Kıbns takvuninin" Batı başkentlerinde de güncelleşmesine paralel olarak, KKTC yönetiminin Avrupa'ya dönük "diplomatik taarruzn" da yoğunlaşmaya başlamış gözüküyor. Bu bağlamda, AT dışişleri bakanlarının hafta sonunda İspanya'nın Granada şehrinde yapacaklan ve adadaki son gelişmeİeri değerlendirecekleri toplantıdan önce Türk lider Rauf Denklaş, topluluk diplomasisini etkilemeye yönelik girişirrüerde bulunuyor. New York'ta Kıbns Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu ile gerçekleştirdiği temas ertesinde Londra'ya uğrayan Denktaş, bugün de Brüksel'de bir dizi görüşme yapıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Belçika başkentinde, AT Komisyonu ve Belçika Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya geliyor. Rauf Denktaş'ın bu temaslar sırasında, hem Ortak Pazar tarafının Kıbns'a ilişkin son yaklaşımını anlamak için "nabız yoklaması" gerçekleştireceği, hem de Granada'daki AT toplantısında, Yunanistan'ın talep ettiği gibi yalnız Rum lideri Vasiliu'nun görüşlerini destekleyen bir karar almmaması için "etkilenıe" yapmaya çalışacağı sanılıyor. Kıbns Rum tarafının son anda herhangi bir engelleme girişimine yol açmamak için henüz adlan açıklanmayan AT Komisyonu ve Belçika Dışişleri yetkilileriyle bugün görüşecek olan Rauf Denktaş'ın, bu temaslar sırasında esas olarak toplumlararası görüşmeler hakkında Türk tarafının yaklaşımını ortaya koyacağı tahmin ediliyor. KKTC liderinin, Ortak Pazar Dışişleri Bakanlarının 1516 nisan tarihlerinde Granada'da gerçekleştirecekleri ve Kıbns'taki son durumu değerlendirecekleri toplantı önceinde, bu oturumdan, Atina'nın isteği doğrultusunda ve Yorgo Vasiliu'nun önerilerini destekler mahiyette bir karar çıkmasım engellemek için kendi görüşlerini ortaya koyacağı ve AT'nin "adil davranmasım" isteyeceği sanılıyor. Rauf Denktaş'ın bu arada, KıbnsAT ortaklık anlaşmasının uygulamalarından KKTC'nin de yararlanmasını talep etmesi bekİeniyor. Gözlemcilere göre Kıbnsh Türk liderin New York dönüşü ertesinde Londra ve BrükseFe uğraması, AT ülkelerinin adada bir çözüm için "sabırsızlanmalanndan" ve konuyu Yunanistan'ın talebi üzerine, tspanya'dakl Dışişleri Bakanları toplantısının gündemine almalarından kaynaklanıyor. "Diplomatik taarruzun" ilk uvertürünü oluşturan ve Rauf Denktaş'ın Bıüksel'de düzenlediği basın toplantısında, dün KKTC liderinin getirmiş olduğu açıklamalar, esas olarak Kıbns sorununun tarihçesine ve Türk tarafının "hayat güvenligi" talebine yönelik bir içerik taşıdı. KKTC Cumhurbaşkanı, AT ve Belçikalı yetkililerle görüşüyor HaitVde darbe bunalımı PORTAUPRISCE (AA) Haiti Devlet Başkam General Prosper Avril, birbiri ardma meydana gelen iki askeri darbe girişiminden sonra, ülkenin yaşadığı en güç bunahmm atlatıldığım, ancak orduda disiplin sağlanana kadar durumun normale dönmeyeceğini söyledi. Avril, Başkanlık Sarayı'nda düzenlediği basın toplantısında, "Ne kazanan var ne kaybeden.. sadece ülke kaybetü" şeklinde konuştu. Denktaş Yoğun temaslar JAPONYA Jhsiliu Hindistari'da YENİ DELHt (AA) Kıbrıs Rum Yönetimi (KRY) lideri Yorgo Vasiliu, 8 günlük bir ziyaret için gittiği Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de, Devlet Başkam Ramasv/ay Venkataraman ile görüştü. Resmi kaynaklara göre, Vasiliu ile Venkataraman, başkanlık saraymda yaptıkları yarım saatlik görüşme sırasında, ikili ilişkiler ile uluslararası sorunları ele aldılar. Thkeshita gidici mi: Dış Haberler Servisi Japonya'yı geçen yıl yaz aylarıudan bu yana sarsan borsa skandalına karıştığı gerekçesiyle istifası istenen Başbakan Noboru Takeshita partisinin skandalın merkezi durumundaki Recruit Cosmos firmasından seçim kampanyası döneminde 130 milyon yen (1 milyon dolar) tutannda yardım aldığını kabul etti. AP'nin haberine göre parlamentoda bütçe komisyonu toplantısı öncesinde bir konuşma yapan Takeshita "Siyasal ve ahlaki sorumluluklanmın bilincindeyim, mumkun olan en kısa zamanda bu sorunun siyasal ve yasal olarak çözumlenmesi gerektiğini düşünüyonım" dedi. Takeshita muhalefetin istifa etmesi yönündeki çağnlannı ise geri çevirdi. Takeshita geçen ekim ayında yaptığı bir açıklamada "Recruit firmasından hiçbir yardım almadıgını" söylemişti. Muhalefetin kendisini daha önce açıklamalarıyla çelişkili konuştuğu şeklinde suçlaması üzerine Başbakan şöyle dedi: "Daha önce neier söylediğimi hatırlamıyorum, ancak Recruit skandaiı 38 yıllık siyasal yaşamımda karşılaştığım en ciddi sonın." Takeshita skandal dolayısıyla sarsüan halkın güvenini kazanmak için siyasal reformlara gidileceğini tekrarladı. Başbakan, Recruit Cosmos firmasının iktidardaki Liberal Demokratik Parti'ye 1985 ve 1987 ydlan arasında seçim kampanyası sırasında 130 milyon yen (1 milyon dolar) tutarında yardım yaptığını açıkladı. Bunun muhalefetin iddia ettiği gibi "riişvet" olmadığını vurgulayan Takeshita, paranın siyasal NATO'da Türkîye'nin Vazgeçilmez' doğurganlıgı NtLAY KARMAN ANKARA Batı ülkelerinde kadın doğurganlığının çok düşmesi ve dogum kontrol yöntemlerinin yaygınlaşması nedeni ile NATO'nun askeri gücünde 2000 yılında yüzde 45'e ulaşan azalmalar olacağı bildiriliyor. tttifak üyesi 16 ülkeden yalnızca Türkiye'nin böyle bir sorunu olmadığı, bu nedenle de NATO içindeki askeri gücünün "vazgecilmez bir konuma" ulaşabileceği ifade ediliyor. ABD Savunma Analizleri Enstitüsü, 2000 yılında genel olarak NATO içinde silah altına alınabilecek yaştakilerin oranının, toplam nüfusun yüzde 12.4'ünü oluşturduğunu bildiriyor. Oysa 7 Varşova Paktı ülkesi için aynı dönemde bu oran yüzde 15.2 olacak. Federal Almanya'da gelecek 12 yıl içinde silah altına alınacakların oranında yüzde 45'lik bir düşüş beklenirken, Türkiye'de 2000 yılında askere alınma yaşındakilerde 15 yıl öncesine göre yaklaşık yüzde 20 oranında artış olacağı tahmin ediliyor. ye'de 15 yıl içinde 19 yaşındaki nüfusun yüzde 20 oranında artacağı sanılıyor. ABD Savunma Analizleri Enstitüsü'ne göre askere alınma yaşında Hollanda'da yüzde 30, Belçika'da yüzde 27, tngiltere ve Lüksemburg'da da yüzde 25'lik bir düşüş bekleniyor. Halen 650 bin askerle, NATO içinde ABD'den sonra en büyük orduya sahip ülke olan Türkiye, 2000 yılında da insan gücü açısından ittifakın önemli bir kaynağını oluşturacak. Arap BirîiğVnden İsraiVe ret IVASHINGTON (AA) Arap Birliği örgütii, Israil'in işgal topraklarmda göruşmelere katılacak temsilcilerin belirlenmesi amacıyla seçim yapılması önerisini reddetti. örgütün IVashington temsilcisi Clovis Maksud, Israil Başbakanı tzak Şamir'in bu önerisini zaman kazanmak amacıyla yapılan bir kandırmaca olarak niteleyerek, "FKÖ Filistin halkıdır. örgütün katılmayacağı bir görüşme başansız bir denemedir" şeklinde konuştu. Maksud, tsrail'in bu öneriyi Filistin Kurtuluş örgütü'nü taraf olmaktan çıkartmak ve bağımsız Filistin devletinin ilanını engellemek amacıyla yaptığını kaydetti. Cheysson bugün Ankarcfda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara'da önümüzdeki günlerde diplomatik trafik yeniden canlanacak. Eski Fransa Dışişleri Bakanj ve eski AT Akdeniz havzası sorumlusu Claude Cheysson Devlet Bakanj Ali Bour'in konuğu olarak bugün Ankara'ya geliyor. Dışişleri Bakanbğı'nın verdiği bilgiye göre Claude Cheysson bugün Devlet Bakam ve Başbakan Yardımcısı Ali Bozer'le DPT Müsteşan Ali TigreJ tarafmdan kabul edilecek. Başbakan Turgut Özal da programa göre bugün 17'de Cheysson'u kabul edecek. Bu görüşmede Dışişleri Bakam Mesut Yılmaz da hazır bulunacak. Tunus Dışişleri Müsreşarı Habib Bin Yahya da 15 nisanda doğrudan Istanbul'a gidecek ve iki gün burada turistik bir gezi yaptıktan sonra 1718 nisan günleri Ankara'da resmi temaslarda bulunacak. öte yandan Danimarka muhalefet Sosyal Demokrat Partisi Başkam Svend Auken ve Genel Sekreter Steen Christensen, SHP'nin konuğu olarak 16 nisanda Türkiye'ye gelecek. Fransa Lübnan'a gemi gönderiyor Paris'in Lübnan temsilcisi, Suriye birlikleri yardım taşıyan iki Fransız gemisine ateş açtıklan takdirde bunun "savaş eylemi" sayılacağını söyledi. PARtS (AA) Fransa'nın etmek istedikleri açıklık Lübnan Özel Temsilcisi Jean kazanır" diyerek, böyle bir salFrançois Deniau, Suriye birlik dınnın düzenleneceğine inanmalerinin yardım taşıyan iki Fran dığım da kaydetti. sız gemisine ateş acmalan halinFransa'nın, hem Müslümanlade, bunun "bir savaş eylemi" ra hem de Hıristiyanlara gönderolacağını söyledi. Müslüman mi diğini açıkladığı ve Fransa'dan lisler, Beyrut'a gönderilen Fran geçen hafta aynlan yardım gesız gemilerini önceki gün uyar milerinin Lübnan'a bugün varmışlardı. Müslüman milislerin malan bekleniyor. bildirisinde, Fransız gemilerinin Huistiyanlann kontrolündeki li Fransa'nın tatbikatı marüara yanaşmasının gerginliFransa Savunma Bakanhğı'nği tırmandıracağı belirtilerek, ge dan adının açıklanmasım istemilerin Suriye kontrolündeki meyen bir sözcü, Fransız donanTrablus Limanı'na yanaşması masımn Orta Akdeniz'de bir asönerisinde bulunulmuştu. Suri keri tatbikat başlattığını kaydetye yanlısı EsŞark Gazetesi, ti. Fransız gemilerinin HıristiyanlaSözcü, tatbikatın "rutin" olra silah getirdiğini öne sürmüş duğunu, Lübnan kriziyle ilgisi tü. bulunmadığını bildirdi. 1 İki günlük bir ziyaret için Öte yandan, Irak'ın, Lübnan Lübnan'a gönderilen Fransız da Suriye ve Müslümanlara karşı temsilcisi JeanFrançois De mücadele eden Hıristiyan birlikniau, La Nouvelle Republique lere silah sağladığı öne sürülüDu CentreOuest Gazetesi'ne yor. Ancak iddiayı ortaya atan vercliği demeçte, "Eğer ateş açar kaynaklann kimliklen bilinmilarsa, Lubnan'ı tamamen tahrip yor. Imk'ta genel af süresi uzatıldı LEFKOŞA (AA) Irak, ülke dışında bulunanlar için iian ettiği genel a/fı bir ay süreyle uzattı. Resmi haber ajansı INA'mn verdiği haberde, yönetimde bulunan Irak Devrim Konseyi tarafmdan alınan karara göre, ülke dışında bulunanlarm 30 nisana kadar dönebilecekleri ve dönenlere bulundukları ülkede çalışmalan ya da öğrenim görmeleri halinde yeniden çıkış izni verileceği kaydedildi. Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri, ortalama olarak her yıl 400 bin gencin askere alındığını, ancak yüzyılın bitiminde silah altında olacak gençlerin sayısını bilmeSon kamuoyu yoklamalan, Recruit skandaiı dolayısıyla yıpranan Başbakan nin, eldeki verilerin yetersiz olmaTakeshita'nın halk desteğinin yuzde 7.8'e geriiediğini gösteriyor. Muhale sı yüzünden mümkün olmadığını fet partileri, Takeshita ve kabinesinin istifası konusunda direuyorlar. (AP) belirttüer. DPT, 6. Beş Yıllık Kalkınma amaçlar için kullamldığını be masından sonra Takeshita kabinesinden aralannda Maliye Ba Planı Nüfus Tahminleri Sosyal lirtti. Bir gayri raenkul fırması olan kanı'mn da bulunduğu üç ba Planlama Baskanlığı'mn ocak Recruit Cosmos'un hisse senet kan istifa etti. Skandab soruş I989'da yayrmladığı bir araştırlerini borsada satışa çıkanlma turan özel komisyon ikisi eski mada, 2000 yıhnda Türkiye'de 18 dan önce 1984 yılında ele geçi bakan yardımcısı olmak üzere yaşındaki erkek nüfusun 604 bin, ren ve 1986'da dört misli değer 14 kişiyi tutukladı. Eski Çalış 19 yaşındaki erkek nüfusun 632 lendiğinde satarak kâr eden işa ma ve Eğitim Bakan yardımcı bin, 20 yaşındaki erkek nüfusun damı, bürokrat ve siyasetçilerin ları Recruit firmasından aldık da 656 bin olacağı varsayılıyor. NATO üyesi ulkelerde nufusta sayısı 160 dolayında. Takeshi ları rüşvet karşıhğı görevlerini ta'nın kendisi dahil çok sayıda kötüye kullanmak ve hisse se görülen genel düşüşe karşılık, üst düzey görevlisinin Recruit netlerinin üst düzey politikacı Türkiye'de nüfusun artması nedehisselerinden satm aldıkları doğ lar arasında dağıtınııru yapmak niyle silah altına alınma oranının da yükseldiği görülüyor. Türkirulandı. Skandalın ortaya çık la suçlanıvor. Teodorakis, Yunanistan'daki kriz konusunda kaygıte Ürılü besteci Mikis Teodorakis, Elefteroüpia Gazetesi'ne gönderdiği yazıda Yunanistan 'da yeniden kardeş kardeşi vurma tehlikesinden endişelendiğini belirtti. PASOK iktidarmı "yara almış bir canavar"a benzetti. Ülkede kan dökülebilir da kamplardan birinde yer alan Teodorakis, "2. Dünya Savaşı'ndan sonra başlayan iç savaşta iilkemizi sağa ya da sola götünnek için bir yaşam mücadelesi vermiştik. Ama şn anda böyle bir ortam olmamasına karşın, parti çıkarian için kardeşin karu»şi vuracağı ortamından mutlaka' kaçınılması gerekiyor" diyor. Skandal olaylarından dolaylı olarak Başbakan Andreas Papandreu'yu sorumlu gösteren Teodorakis "Başbakan bu gelişmeler karşısmda bunu onur meselesi yapıp istafa etmesi gerekirdi" görüşünu savunuyor. PASOK iktidarmı "yara almış bir canavar"a benzeten Teodorakis, eski sağ yönetimlerinde yaşanan dramlann yinelenmemesi için de Yunan halkını uyarırcasına "hortlamalara asla izin vermeyecegiz" slogamm da ihmal etmiyor. PASOK'u "Sağ kesime saldınp sol kesimden oy toplamaya çalışan ancak sosyalizm ile ilgisi olmayan bir parti" olarak gösteren Teodorakis, Yunan halkının içteki gelişmelerin bilincine varması ve "sol koalisyon alternalifi"ni ciddiye almasını öneriyor. Öte yandan bankacı Veorgios Koskotas ile Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu arasında geçtiği öne sürülen bir telefon konuşması daha ortaya çıkanldı. KUZEYKORE Namibya'da seçimter BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ' (AA) Namibya'da genel seçimlerin dafta önce varılan anlaşma uyarınca bu yıl kasım ayında yapılacağı bildirildi. BM Güvenlik Konseyi Başkam Sovyet Büyükelçi Aleksandr M. Belonogov dün gazeıecilere yaptığı açıklamada, "Tüm taraflar sürecin.daha önce belirlendiği gibi işlemesini istiyor görünuyorlar. Kim H Sung'dan fetva: Sahnan Rüşdü öhneü LEFKOŞA (AP) Tahran televizyonu, Kuzey Kore Devlet Başkam Kim tl Sung'un, Iran'ın dini lideri Ayetullah Humeyni'nin Hint asıllı Ingiliz yazar Salman Rüşdü hakkında verdiği "katli vadptir" fetvasını desteklediğini du>urdu. Haberde Kim ll Sung'un "Şeytan Ayetleri kitabının yajımlanması Büyük Şeytan'ın Papandreu Yeni Rakı içiyor Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun Di (ABD) ve ırkçdann işidir. Vazamıtrı Lıanı ile gızli aşk yaşadığı günlerde, Ege'de bir yatla yaptığı gezi sıra rın öldürülmesi konusunda tran'la aynı görüşteyiz" dediği sında Liani tarafmdan çekilmiş bir dızı fotoğraf dun Etnos Gazetesı'nde yayımlandı Papmos adasının bir koyunda demirlı yatta cekilen yukarıdaki belirtildi. Kim İl Sung'un bu fotoğrafta Papandreu rakı masasında ve önünde Tekel mamulü Yeni Rakı açıklamayı Kuzey Kore'yi ziyaret eden tran heyetine başkanşışesi ile görülüyor (Fotoğraf: AA) STELYO BERBERAKİS ATİNA Gerek müziği, gerekse TürkYunan dostluğu için gösterdiği yoğun faaliyetlerden ötürii dünyaca tanınan Mikis Teodorakis Yunanistandaki skandal olaylarından sonra doğan ve tüm şiddetiyle süren siyasi kriz karşısmda sessizliğini bozarak Elefterotipia Gazetesi'ne ilettiği bir yazı ile endişelerini dile getirdi. Teodorakis, en çok, Yunanistan'da yeniden kardeşkardeşi vurma tehlikesinden endişelendiğini vurguluyor. Son zamanlarda biri sol diğeri sağ eğüimli olarak kendisini tarjjtan iki büyük partinin kendilerini temize çıkarmak amacıyla başlattıklan amansız mücadelenin "kan dökülmesine" dönuşeceğinden korktuğunu belirtiyor. Yunan iç savaşın lık eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Cevad Mansuri'ye yaptığı belirtildi. Kim ll Sung'un "Kitap tslam dinine hakaret niteliğindedir, bu nedenle bu kitabı lanetliyornm" dediği öne sürüldu. Komünist bir ülke olan Kuzey Kore'nin resmi dini yok. Kim tl Sung'un ayrıca "Knzey Kore'nin Iran'ın savaş sonrası imannda her lürlii yardımı yapmaya hazır olduğunu ve iki ülke arasmdaki iliskileri her alanda geliştinnek istediklerini" söylediği bildirildi.