15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Afganistan''da Sovyvt birlikleri tSLAMABAD (AA) Afganistan'ı Çin sınınna bağlayan ve SSCB ile Pakistan sıntrları arasında yer alan stratejik Wakhan geçidinae hâlâ Sovyet birlikierinin bulunduğu iddia edildi. Pakisıan'da yayımlanan "Müsliın" gazeıesi, askeri istihbarat servisine davanarak verdiği haberde, SSCB'nin bıı bölgede büyük askeri kışlalar ile iki garnizonunun bulunduğunu yazdı. Cazeıe yine askeri istihbarat servisierine dayanarak, SSCB'nin," Afganistan'ın eski devlet başkanı Babrak Karmal ile 1983'te imza/adığı gizli bir protokoi gereğince bıı bölgeyi ilhak ettiği ve bıı tarihterı itibaren de bölgede tam teçhizatlı askeri kışlalar A urduğunu yazdı. Kosova, kaşıdıkça kanıyor Şeytan krizi Yugoslavya'nın Kosova özerk bölgesinde önceki gece başlayan tutuklamaların, 1970'li yıllarda Mareşal Tito tarafmdan Hırvatistan ve Sırbistan'da gerçekleştirilenlerden bu yana, en geniş çaplısı olduğu bildiriliyor. Arnavutluk hükümeti, Yugoslavya tarafmdan yöneltilen, "Kosova'daki olayları kışkırtma" iddialanm kesin bir dille reddederken, sorunun akıl yoluyla çözülebileceğini söyledl Dtş Haberier Servisi Yugoslavya'nın Kosova özerk bölgesiııdeki gerginlik, önceki gece Arnavut eylemcilerin tutuklanmaya başlaması üzerine artış gosteriyor. Arnavutluk Dışişleri Bakanlığı da dün bir bildiri yayımlayarak, olaylarda sorumluluğu olduğu yolundaki iddialan reddetti. AA'nın haberine göre, 1970'li yılların başında Yugoslav lideri Mareşal Josef Tito tarafmdan Hırvatistan ve Sırbistan'da gerçekleştirilenlerden bu yana en geniş çaplı tutuklamalann Kosova'da başlatıldığı bildiriliyor. Kosova'daki çoğunluğu oluşturan Arnavutlar tarafmdan çok sevilen Komünist Partisi'nin eski lideri Azem Vlasi'nin de önceki gece tutuklanması gerilimi daha da arttırdı. Vlasi'den sonra partinin Merkez Komite üyelerinden Ekrem Arifi'nin de dün tutuklandığı bildirildi. Trepca çinko madeninde önceki hafta gerçekleştirilen 8 günlük oturma eyleminden sorumlu tutulan iki yöneticinin de tutuklananlar arasında olduğu haber veriliyor. Yetkililer, tutuklanan yerel yöneticilerin sayısımn artacağını ve bunu protesto amacıyla oğrenci gösterilerinin beklendiğini kaydediyorlar. Öte yandan Arnavutluk hükümeti, Yugoslav federal yöneticileri tarafmdan yöneltilen "olaylan kışkırtma" suçlamalannı kesin bir dille reddetti. Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafmdan dün yapılan açıklamada, bu konudaki iddialann asılsız olduğu belirtilerek "Kosova'daki soranlann akıl ve sttkunet yoluyla çözülebilecegi" hatırlatıldı. Yugoslavya eski devlet başkan yardımcısı Fadıl Hoca'nın Arnavutluk'a sığındığı yolundaki haberler ise henüz doğrulanmadı. Sırp ö f l u s i Yugoslavyada, nüfusunun çoğunluğu Arnavut olan Kosova özerk bölgesındekı olaylar, Sırbistan'da büyük tepkryle karşılanırken başkent Belgrad'da yaptlan göstenlerde Arnavuüar aleyhinde sloganlar atıldt. Göstericıler, federal hükümetten Arnavutiara taviz verılmemesını ve sert önlemter alınmasını ıstediler. (Fotoğraf: AP) Dış Haberler Servisi "Şeytan Ayelleri" krizi Ingiltere ile İran arasında son günlerde hızlanan "demeç furyası" ile sürerken, İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher "Salman Rüşdii'nün kitabının hakaretlerle dolu" olduğunu soyledi. Dışişleri Bakanı Sir Geoffrej Howe'un da önceki gece kitapla İngiliz hukumeti arasına "mesafe koyan" açıklaması üzerine yazar Salman Rüşdii "İngiliz hükümetinin aleyhine döndügünden endişeli olduğunu" soyledi. İran ise İngiltere'yi "kelime oyunu yapmakla" suçladı. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar da kitap konusunda çıkan anlaşmazlıkları çözümlemek Arnavutların sevdiği Komünist Parti eski lideri Vlasi'nin tutuklanması gerilimi arttırdı İngiltereİran arasında sonuçsuz mesaj teatisi çözümden hâlâ uzakta Alison Holmes, yazann özellikle ingiltere Dışişleri Bakanı Geoffrey Howe'un "kitap Miislümanlan tahkir edici" demesinden sonra endişeye kapıldığını soyledi. Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen'in haberine göre BBC Radyosu'na bir demeç veren İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe, Salman Rüşdüye yönelik ölum fetvası geri alınmadan İran ile diplomatik ilişkilerin duzelmeyeceğini bildirdi. Bakan, "İngiltere hükümeti ve tngiliz halkının romanın yazımı ve basımıyla ilgisi voktur. Biz kitabın reklamım da yapmıyoruz, 'öne sürdügü göriişleri paylaşmı Etnik gerginlik Sırbistan Cumhuriyeti Komünist Partisi Lideri Slobodan Mitoseviç, merkezı yönetimın, özerk bölgeler, Kosova ve Voyvodina üzerinde daha fazla denetim ve yetkiye sahip olmasını istiyor. Miloseviç, anayasada bu yolda değişiklikler yapüinasından da yana. Arnavutların çoğunluğu oluşturduğu Kosova'da yaşayan Sırp ve Karadağlüar, yerel yeîkilileT tarafmdan çeşitli yollarla baskı altında tutulduklannı, terörize edildiklerini ve göç etmeye zorlandıklarım ileri sürüyorlar. Varlav Havel NobeVe aday BLDAPEŞTE (AA) Çekoslovakya 'da polisi engellemek suçundan 9 ay hapis cezasma çarptınlan iinlü Çekoslovak oyun yazarı Vaclav Havel, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi. Havel'in derhal serbest bırakılmasmı isteyen 2 bin kişilik bir grup tarafmdan önceki gün Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenen gösteride bir konuşma yapan Macar yazar Cyoergy Konrad, Havel'in kitaplarının yasaklanmasım ve hapsedilmesini, "Şeyıan Ayetlerı "nin yazan Salman Rüşdü'ye ölüm tehdidi yönelten Iran yöneticilerinin tutumuna benzeıti. Konrad, "Çekoslovak hükümetinin Havel'i derhal serbest bırakmasını" istedi ve "1989 Nobel Barış ödülü Havel'e verilmelidir" dedi. İngıltere Başbakanı Margaret Thatcher, Şeytan Ayetleh kitabının "hakaretlerle dolu" olduğunu söylerken Dışişleri Bakanı Geoffrey Howe da hükümetiyle kitap arasına "mesafe koydu". Gelişmeler üzerine bir açıklama yapan yazar Salman Rüşdü "tngiliz hükümetinin aleyhine döndügünden endişeli olduğunu" soyledi. İran ise İngiltere'yi kelime oyunu yapmakla suçladı. amacıyla ifade ozgürlüğü ile dine saygı arasında bir uzlaşmaya varılması çağnsında bulundu. Rüşdü olayı patlak verdiğinden bu yana ilk kez konuşan Thatcher, bir "Hıristiyan olarak" konuştuğunu belirtti ve önceki gün Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe'un kullandığı "hakaret dolu" nitelemesine başvurdu. Thatcher, Londra'nın kuzeyindeki seçim bölgesini gezerken yaptığı açıklamada, "Hıristiyanlık ve Müslümanlık"m büyük dinler olduğunu ve "Bu olavlara karşı koyabilecek güçte olduklarını" ifade etti. "Şeytan Ayetleri" kitabının yazan Salman Rüşdü, İngiltere hükümetinin kendisinin aleyhine donmesinden endişe duyduğunu bildirdi. Rüşdii'nün bu endişesini, İngiliz parlamenterlerden Paddy Ashdown'a telefonla ilettiği bildiriliyor. Rüşdü'nün, Ashdown'a iletilmek üzere verdiği notu kaydeden Ötay yaratan yazar. BATITRAKYA Türkler, Yüksek Mahkeme yolıında Gümülcine'de 6 bin dönüm arazinin kamulaştırılması yolundaki kararla ilgili olarak yasal girişimlerini hızlandıran Batı Trakya Türk azmlığı, Yunanistan Yüksek Mahkemesi'nden kararın iptalini îsteyecek. STELYO BERBERAKİS ATİNA Batı Trakya'nın Rodop bölgesindeki Gümiilcinc iline bağlı altı Türk köyüne ait yakiaşık 6 bin dönüm arazinin kamulaştırılarak açık cezaevine dönüştürülmesiyle ilgili alınao karar, Türk azınlığı tekvttcut haline getirerek toplu bir direnişe gecirdi. Batı Trakya'da yaşayan yakiaşık" 120 nüfuslu Türk azınlığı arasında, son bir haftadır gerilimin yükseldiği gözlenirken, azınlığın hukuki işlemlerıni yürüten Avukat Hasan İmamoglu, başkent Atina'ya gelerek Yunanistan Yüksek Mahkemesi'ne başvurmaya hazırlanıyor. Gümüldne iline bağlı İrcan, Bıyiklıköy, Kozlnbekir, Sirkeli, Basırlıköy, Karacaoglan köylerinde yakiaşık 20 bin Türk kökenli Yunan vatandaşı köylü yaşıyor. Bu köylüler, geçimlerini tarım ve hayvancıhk yaparak sağlıyor. Yunanistan'da 1984 yılmın temmuz ayında Yunan Resmi Gazetesi'nde ilk kez yayımlanan yasayla, bu köy arazilerinin kamulaştınlarak açık cezaevine dönüştürülmesinin "düşünuldügü" duyurulmuştu. Azınlık avukatları bu 'duşunceler'den haberdar olunca, itiraz etmişler ve o günden bugüne kadar süren mahkemelerden herhangi bir karar çıkmamıştı. Son olarak 23 Mayıs 1989'a ertelenen temyiz mahkeme tarihinden 7 ay önce ise yani 4 kasım 1988'de Yunan Resmi Gazetesi, söz konusu arazilerin "kamulaştınldığını ve bu 6 bin döniim arazinin açık cezaevine dönüştiiriilecegi" kararını yayımladı. Ancak 4 Kasım 1988 tarihli Resmi Gazete'de çıkan bu yasa, Türk azınlığın kulağına şubat ayı sonlannda o da bir rastlantı eseri geldi. Batı Trakya'da yayımlanan yerel bir Yunan gazetesi olan Hronos, 4 Kasım 1988'de yayımlanan istimlak karan haberini okuruna duyurunca, Batı Trakya Türk azınlığı ve yasal işlemlerin takipçileri harekete geçti. Ama ne var ki yasanın Resmi Gazete'de yayımlanmasından sonra en geç bir ay içinde itiraz hakkı vardı. Bu süre, geçen aralık ayının 4'ünde sona erdi. Batı Trakya Türk azınlığının avukatları, şimdi yasal işlemler doğrultusunda hareket ederek, "Resmi Gazete'de yayımlanan yasa için Ugililere zamanında haber verilmedigi" gerekçesiyle Yüksek Mahkeme Kurulu'na başvurarak yasanın geri alınmasını sağlamaya hazırlanıyor. Ankara ise dün de bu konuda suskun kalmayı yeğledi. Dışişleri Bakanlığı Sözcusü Büyükelçi Inal Batn, gelişmeleri yakından izlediklerini, ancak konuya ilişkin açıklamalarını daha sonra yapacaklannı bildirdi. öte yandan Dışişleri Bakanlığı çevreleri, bu son gelişmenin iki ülke arasındaki uzlaşma arayışlarına büyuk bir darbe indirecek nitelikteolduğunu,konuyiailgili olarak önümüzdeki günlerde üst düzeyli bir açıklamanın yapüabileceğini belirttiler. yoruz" dedi. Bakan, hükümet ile roman arasında "mesafe" bulunduğunu da vurguladıktan sonra, "Bizimle kitap arasındaki tek bağ, ifade ozgürluğüne olan bağlıhğımızdır ve kanımca bu ilke bir kenara bırakılaraaz ve hele cinayet tehdidi \e cinayete azmettirme bu ilkeye galebe calamaz" dedi. İran ise Howe'un açıklamasını reddetti. Resmi haber ajansı IRNA Howe'un, "kelimeterie oynadığım" kaydetti. Hindistan'a yaptığı ziyaret sırasında De Cuellar, Hindistan Haber Ajansı PTt'ye verdiği demeçte, "Bülıin dinlere saygı göslermeliyiz. Avnı zamanda ifade ozgürlugune de saygı gostermeliyiz" dedi. Hindistan'da kitabı protesto için düzenlenen gösteriler de yay"gın bir şekilde sürüyor. Jammu Kaşmir eyaletinde dün çıkan olaylarda bir kişi öldü, iki kişi de yaralandı. Hindistan'da Sih terörü YENİ DELHt (AA) Hindistan'da ayrılıkçı Sih militanlarının dün başlattıklan şiddet eylemleri sırasında 15 kişinin öldüğü bildirildi. Hmdistan Haber Ajansı PTİ, Amritsar'da çıkan çatışmada, polisin ayrılıkçı Sih militanı iki kişiyi öldürdüğünü duyurdu. Ajans, çıkan çatışmada bir polis ile iki Sih militanının öldüğünü bildirdi. PTİ, Ludhiana idari bölgesinde de potisin Halistan komandosu ile yine ayrılıkçı Sih grubu üyesi iki kişiyi öldürdüğünü belirtti. Öte yandan polis Bhindranwale grubuna bağlı ayrılıkçı militanların lideri Joginder Singh'in kurşunlanmış cesedini buldu. Polis, Joginder Singh'in karşıt bir Sih grubu tarafmdan öldürülmüş olabileceğini belirtti. 7İBD Tbwer'a yaylım ateşi sürüyor İçki ve kadın diişkünlüğünün yanı sıra büyük silah fîrmalanna yakmhğı ile de şimşekleri üzerine çeken Tovver'ın kaderi önümüzdeki hafta Senato'da yapılacak oylama sonucunda belirlenecek. Dış Haberler Servisi ABD Senatosu'nda Başkan George Busb tarafmdan Savunma Bakanlığı'na getirilen John Tower'ın atanmasıyla ilgili görüşmeler sürüyor. Görüşmeler Tower'ın atamasını reddeden Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Demokrat Senatör Sam Nunn'un yaptığı bir konuşmayla başladı. Nunn, Tower"a karşı muhalefeti "iizülerek yürattiiğnnü" belirterek "komite çaiışmalanna başlarken Tower lehine olan duşiincelerin sunnlan delillerle degjştigini" söyledi. Nunn, birkaç gün sürmesi beklenen görüşmelerin şiddetli geçebileceğini kaydetti ve "tçişleri Bakanlığı adayı hakkında görüşmüyoruz, başkamn yanıbasında görev alacak, nükleer komuta zincirlerinin en üst kademelerinde sonımluluk taşıyacak Savnnma Bakanı hakkında görüşüyonız" dedi. Nunn, Towerın "alkol bağımlılığının" gözardı edilemeyeceğini de vurguladı. Savunma Bakanlığı'na yapılan ataması onaylandığmda içki içmeyeceğine söz veren Tower, kadın düşkünlüğü ve danışman olduğu silah şirketlerinden büyük miktarlarda gelir sağlamakla da suçlanıyor. Senato'da Demokrat üyeler. 45'e karşı SS'lik bir üstünlüğe sahip bulunuyor. Başkan Bush'un Tarunda GorbaçovLigaçev anlaşmazhğı B Bilgîsayar casıısu üç ajaıı yakalandı Dış Haberier Servisi Federal Almanya'da ortaya çıkanlan, son yılların en ciddi casusluk olaylarından biriyle ilgili olarak 3 kişinin tutuklandığı bildirildi. Söz konusu kişiler, Batı blokuna ait son derece hassas askeri bilgilerin depolandığı bilgisayar sistemlerine "saplama" yapmak ve elde ettikleri bilgileri, Doğu blokuna iletmekle suçlanıyorlar. Federal Alman radyo ve televizyonlarından önceki gece duyurulan "bilgisayar casuslugu" olayında adı geçen kişilerin son üç yıl içinde bu ülkedeki bazı stratejik bilgi merkezlerinin yanı sıra ABD, Japonya, tngiltere, Fransa, Italya, Isviçre gibi ülkelerdeki önemli merkezlerden de bilgi "sızdırdıldan" bildirildi. Bazı bilgisayar sistemlerinin şifre ve kod isimlerini geçiren bu kişilerin, ABD Savunma Bakanlığı Bilgi Bankası, Amerikan Uzay Araştırma Dairesi Başkanlığı (NASA) ve New Mexico ile IBinois'teki iki nükleer araştırma merkezine ait bilgisayarlara "giriş yaparak" önemli bilgileri ele geçirdikleri de saptandı. Yakalanan üç kişinin, bu bilgileri başta Sovyet gizli servisi KGB olmak üzere Doğu bloku gizli servisierine aktardığı da öne sürüldü. Federal Alman Televizyonu, Batı Berlin'de 1985 yüında gerçekleştiği öne sürülen bu "aüsveris" sırasında KGB'nin "nakit ya da uyuşturucn" şeklinde odeme yaptığını da kaydetti. Haberde, aylar süren sıkı bir takip sonucunda yakalanan üç kişinin yakalanması için, Federal Alman polisinin yanı sıra diğer istihbarat örgütlerinin de sıkı bir işbirliği yaptığı belirtildi. Federal Alman hükümeti ise söz konusu haberle ilgili olarak henüz resmi bir açıklama yapmadı. w >ATIALMANYA 9 Çacukların barış zirvesi Dıs Haberler Servisi Dünya Çocukları 2. Uluslararası Barış Zirvesi'nin, 28 mart 4 nisan tarihleri arasında Batı Berlin'de toplanacağı açıklandı. "Peace Bird" ÇocukBarış grubu tarafmdan düzenlenen Barış Zirvesi'ne aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 19 ülkeden 90 kişi katılacak. Katılanların arasında Filistin devleti temsilcilerinin de yer alacağı bildirildi. Uluslararası Dünya Çocukları Barış Zirvesi'nin ilki de 110 Aralık 1987 tarihleri arasında ABD'nin başkenti fVashington'da toplanmıştı. Tbwer, ataması onaytandığında içki içmeyecegine dair söz verdi. görüşmelere başlanmasın4an önce iki gün sürdürdüğü lobi faaliyetlerinde başanlı olamadığı bildirildi. Beyaz Saray Sözcusü Marlin Fitzwater tarafmdan yapılan açıklamada Bush'un, görüştüğü Demokrat senatörlerden hiçbirini Tower lehinde oy kullanmaya ikna edemediği belirtildi. Fitzwater, başkamn Tbwer'ı desteklemeye devam ettiğini de kaydetti. Tower'ın ataması geçen hafta içerisinde Senato Silahlı Hizmetler Komitesi tarafmdan reddedilmişti. Senato'da olduğu gibi bu Komite'de de Demokrat üyeler çogunlukta bulunuyorlardı. Yıldız Savaşlan Projesi'ne pek sıcak bakmayan Tower'a karşı bazı Cumhuriyetçi senatörlerin de çekinceleri bulunduğu ve Demokrat üyelerin muhalefetinin giderek arttığı belirtiliyor. Senato'nun atamayla ilgili oylamayı gelecek hafta yapması bekleniyor. 24 yıl senatörlük ve 19811984 yılları arasında Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanlığı yapan Tower. eski Başkan Ronald Reagan doneminde Cenevre'de yürıitulen stratejik silahlarla ilgili görüşmelere katılmış ve Iran'a gizli silah satışını araştıran Başkanlık Komisyonu'nun Başkan MOSKOV A (AA) Sovyetler Birliği'nde, tarımdan sorumlu KP Politbüro üyesi Igor Ligaçev, zarar eden kolektif ve devlet çiftliklerinin kapatılmasına karşı olduğunu söyledi. Bush'un iki gün süren lobi KP Tanm Komisyonu'nun Başfaaliyetlerinin sonuçsuz kanı Ligaçev bugonişüyle, Sovyet kaldığı, görüştüğü Devlet Başkanı Mihail Gorbaçova ters düşmüş oluyor. Gorbaçov, son Demokrat senatörlerden hiçbirini Tower'ın lehine oy haftalarda yaptığı konuşmalarda, kolektif çiftliklerinvedevlet çiftlikvermeye ikna edemediği lerinin kaldırılmasını ve bunun yebildirildi. rine toprak kiralama ve aile tarımı yöntemlerinin uygulanmaya başlamasını savunmuştu. Iığını da yapmıştı. Ligaçev, önceki gün Siberya'nın Cumhuriyetçi Parti Tfeksas eski senatörlerinden olan Tower, Omsk kentindeki bir seçim toplan1985'te Senato'dan aynldıktan tısında yaptığı konuşmada, bu iki sonra 2.5 yıl süreyle Savunma Ba tarım kuruluşunun zarar etseler bikanlığı'na iş yapan firmalara da le işlemeye devam etmeleri gerektinışmanlık yapmıştı. Tower"ı 40 yü ğini soyledi. dır tanıdığını söyleyen Bush'un Ligaçev, "Çif tliklerin iflas ettıadayımn Savunma Bakanlığı için ğinin ilan edilmesi ve topraklann en uygun kişi olduğunu ileri sürü kiraya verilmesi gerektiğini ve böyyor. Tower'ın bakan olmasına kar lece üretimin çok artacağını düşiişı çıkanlar ise eski senatörün içki nenler var" dedi. ve kadın düşkünlüğü kadar büyük Igor Ligaçev, "Ama biz, Sovyet silah firmalarıyla kurduğu yakm tktidannı, kolektifkre böyle mualığın kafalarda yarattığı soru işa mele etmek için oluşturmadık. Biz retlerinin açıkhğa kavuşmasını is bir sosyal adalet topiumoyuz'' şektiyorlar. lindekonuştu. Son yılların en büyük casusluk olaylarından biri niteliğindeki eylemde üç kişinin, Batı'nın çok önemli stratejik bilgi bankalarına "elektronik giriş" yaptıklan bildiriliyor. îsnülli Bakan Arens'ten SSCB'ye mesaj: KONUK YAZAR Moskova, görüşme için Suriye'yi mna etsin Arens, SSCB'yi radikal gruplan desteklemekle suçladı ve bölgedeki barış sürecinde rol oynamadan önce ülkesi ile yeniden diplomatik ilişki kurması gerektiğini kaydetti. KUDÜS (AA) İsrail Dışişleri Bakam Moşe Arens. Sovyetler Birliği'nin Suriye'yi, ulkesi ile doğrudan görüşmeye ikna ederek, Ortadoğu banş sürecine katkıda bulunabileceğini soyledi. Arens, İsrail televizyonuna verdiği demeçte, Sovyetler BirliğiV ni, radikal Arap ülkelerini desteklemekle suçladı ve Ortadoğu barış sürecinde rol oynamadan önce, ülkesi ile yeniden diplomatik ilişki kurması gerektiğini kaydetti. Moşe Arens şöyle konuştu: "İlişkilerin bu denli tek yanlı olduğu bir durumda, Sovyetler'in, bölgemiıde aktif bir rol oynaması güç. Ancak Sovyetler'in, kesinlikle rol oynayacak potansiyeli bulunuyor. Örneğin Suriye'yi, İsrail ile doğrudan görüşmeye ikna edebilirler. Bence bu. banş sürecine çok büyük katkı olacaktır." İsrail Dışişleri Bakanı. Sovyet meslektaşı Eduard Şevardnadze ile bir süre önce yaptığı görüşmede de, kendisinden, "Radikal Arap ülkesi" diye nitelediği Suriye'yi, kendileriyle masa başına oturması yönünde ikna etmelerini istediğini ifade etti. Arens, Şevardnadze'ye ayrıca, Ortadoğu sorununun çözümünde yardımcı olmak istiyorlarsa, Arapİsrail anlaşmazlığma daha dengeli yaklaşmaları gerektiğini söylediğini de belirtti. Moşe Arens, "Sovyetler'de bu yönde bir harekeüenme var. Daha tarafsız ve İsrail'e daha dostça bir yaklaşım, Sovyetler Birliği'ne daha fazla etkinlik kazandıracaktır" şeklinde konuştu. Ltibnan kaosunun Hıristiyan cephesi MICHEL NAUFAL BEYRUT Geçen hafta Beyrut'un Hıristiyan doğu kesiminde denetimi ele geçirmek üzere aşın sağcı Hıristiyan milisler ile Hıristiyan düzenli ordu arasındaki şiddetli çarpışmalardan ordunun üstün çıktığı anlaşılıyor. "Löbnan Kuvvetleri" adını taşıyan aşın sağcı 12 bin kişilik milis gücüne komuta eden eski tıp öğrencisi, 38 yaşındaki Şamir Geagea, kuvvetlerini ordunun emrine vermeye hazırlandığını açıkladı. Bugüne kadarki en ılımlı konuşmasım yapan Geagea, Genel kurmay Başkanı General Michel Aoun'un komutası altında bir askeri hükümetin ülkenin gerçek temsilcisi olduğunu soyledi. Aslında bu son gelişmeler bu hafta Kuveyt'te Lübnan'ın Müslüman ve Hıristiyan altı ana grubu arasındaki görüşmeler ile yakından bağlantılı. Lübnan'da 14 yıldır süren iç savaşı sona erdirmek üzere Arap dışişleri bakanlarının atadığı bir komite ile Bununla birlikte, Geagea milis güçleri yapılan görüşmeler, Lübnan'daki çıkmaza ni dağıtmayı reddetti. Ordu istihrabatından bir çare bulmak üzere izlenen siyasal süsubaylar ise, milis güçlerinden olduğundan reçte ikinci aşamayı oluşturuyor. kuşkulandıkları kişilerin evlerine baskın İlk aşama Tunus'ta Arap Birliği'nin meryaparak tutukluyorlar ve silahlarını alıyor kezinde başlamış ve 21 Arap devletin atalar. Böyle tutuklanan kişilerin yakınları ön dığı bir komite ile görüşme sürecine girilceki gün Beyrut'un kuzeyinde bir protesto mişti. Kuveyt'te geçen ayki görüşmenin deAslında geçen haftaki çarpışmaların sogösterisi duzenlediler. vamı yapılıyor. Müslümanlan bu görüşmenunda ortaya çıkan bir şey varsa, o da, Genelkurmay Başkanı Michel Aoun'a sadık Ateşkes yürürlükte olmasına ve geneldc lerde Sünni lider Salira El Hos temsil edidüzenli ordu birlikierinin, daha önceki Hı uyulmasına rağmen Batı Beyrut'ta yaşanı yor. Salim El Hos aynı zamanda iki başlı ristiyan milislerin denetimindeki Beyrut'a koşullan henüz normale dönmedi. Bazı iş Lübnan hüküraetinde Müslümanların tahâkim tepelerin ve bazı Hıristiyan semtle yerleri ve dükkânlar açılmakla birlikte ger nıdıklan başbakan. Öteki başbakan ise görinin denetimi ele geçirdikleri, Geagea'nın milislerinin de çarpışmaları keserek karargâhlarına döndükleridir. Ateşkes için arabuluculuK yapmış olan Maruni Katolik Kilisesi Başkanı Butros Şafir'e göre, milislerin kendi kamplarına çekilmeieri sonucu bölgenin denetimi fiilen Lübnan Ordusunun eline geçti. Lübnan Kuvvetleri ile düzenli ordu birlikleri arasında çarpışmalarda taraflar en azından 75 ölü ve 300 kadar yaralı verdiler. ginlik hâlâ sürüyor. Öte yandan şu kesin gibi bir şey ki, bu catışmalar 53 yaşındaki General Michel Aoun'un konumunu daha da güçlendirdi ve Lübnan'ın gelecekteki başkanı olma sansını arttırdı. ruşmelerde Hıristıyanları temsil eden Michel Aoun. Lübnanlı Şiilerin temsilcisi is,e Meclis Başkanı Hüseyia Hüseyni. Batılı diplomatik kaynaklara göre Hıristiyan saflanndaki son çarpışmalar, düzenli ordunun başı Michel Aoun'un bu görüşmelere doğrudan taraf olarak katılmasıyla yakından ilgili. Üçüncü ve son aşamanın 1718 martta yapılacak görüşmeler olduğu, buna tüm tarafların askeri îiderlerinin de katılacağı belirtiliyor. Lübnan'daki tek meclisli yasama sistemi geçen eylülde eski Cumhurbaşkam Emin Cemayel'in yerine bir yenisinin seçilmesinde çıkmaza girmiş ve hükümetin biri Hıristiyan, öbürü MüsIUman iki lider arasında bölünuşune yol açmıştı. Başlamış bulunan görüşme süreci yolunda giderse hükümetin yeniden tek başlı olması ve yönetimin birliği sağlanabilir. Bu durumda meclis başkanı Şii Hüseyin Hüseyni, başbakan Sunni Selim El Hos, ve cumhurbaşkanı da Katolik Michel Aoun olur. Walesa iyimser VARŞOVA (AA) Polonya'da hükümetle yuvarlak masa toplantılarını sürdüren Dayamşma Sendikası lideri Lech Walesa, İçişleri Bakanı General Czeslav/ Kiszczak'la önceki gün başkent Varşova'nın dışında bir görüşme yaptı. Bir gün boyunca süren toplantıdan sonra bir açıklama yapan Walesa, "iyimser olduğunu" belirterek "Bazı konularda başarılı, bazılannda başarısız olduk, ama ilerleme kaydetıiğimizi umuyorum'' dedi. Walesa, görüşmenin "bazı politik engelleri ortadan kaldırmak için yapıldığını" kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle