25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER denle ulkemızde altyapısız kestirme çözumlere gıtme eğılımı yaygındır ve bu eğüım bırçok alanda ulkeye hem çok pahalıya mal olmuş hem de zaman kaybettırmıştır Umut edenz kı teknoloji üretımınde aym hataya düşulmez Bız burada teknoloji üretımının ıkı önemlı altyapı sorunu uzerınde duracağız a Yetışmış ınsan gucü, b Temel araştırma bılen ve araştımbılen yaratıcı msan gucü ancak özgur bır tartışma ortamında yetışebıleceğınden, bıhmsel özerkhk kaçınılmaz bır zorunluktur Teknoloji uretımı ıçın gereklı en önemlı allyapı olan ünıversıter eğıtımı bu şekılde tanımladıktan sonra, ulkemızdekı durumu kısaca ırdelemekte yarar goruyoruz Kanıraızca bugün sayısı 29'u bulan ve tumu ünıversıte oiarak adlandınlan yukseköğretım kurumlanmızın hemen hıçbın unıverater eğıtım v erebılecek duzeyde değıldır Mevcut yasa ve onu uygulayanlar da zaten böyle bır amaç gutmemektedırler Bunu söylerken YOK öncesı ünıversıtelenmızın çağdaş ünıversıte nıtehğıoe sahıp kurumlar olduğunu heyecanla savunuyor da değıhz Aksıne, YÖK öncesı umversıtelerın çoğunun bağlı bulunduğu 17S0 sayılı yasanın da çağdışı olduğuna, bu yasa ıle ünıversıter eğıtım ve temel araştırma yapmanın çok zor olduğuna ınanmaktayız Ancak YÖK öncesı eğıtım ve arastırmada umut veren baa tepecıkler buiunuyordu YÖK uygulaması ıle bu tepeler ustaca ve sıstematık bır bıçımde tırpanlanmış ve tum ünıverseteler bırer yüksekokul konumuna getınlmıştır Yasa gereğı son derece bürokratık ve merkeze bağlı bır yönetım getınlmış, kıyafetten notlann nasü venleceğme vanncaya dek her turlu aynntıya mudahale edılmıştır Eşıtlık amaçlandığmdan, bazı kurumlarda kümelenmış be yın gücü çeşıtlı karar ve uygulamalarla dağıtılmış, araştırma potansıyelıne sahıp bırımler yoksullaştınlmış, öğrencı sayısı arttınlmış, özetle ünıversıter eğıtımı olanaksız kılacak her türlü önlem alınmıştır Kanımızca ulkemız, YÖK macerası ıle bırkaç yıl değıl bır çağ kaybetmıştir Artık vakıt geçirilmeden soruna doğru tam (teşhıs) konmalı ve teknoloji üretımının en önemlı altyapısı olan gerçek üru versıte oluştunılmalıdır Bu yönde gereklı adımlar bır an önce atılmadığı takdırde, teknoloji üretımı bır yana, endustnmız yakın bır gelecekte teknoloji transfen ıçın gereklı teknık elemanı bıle bulmakta güçluk çekecektır 28 MART 1989 Teknoloji Üretimine Geçmek Zorundayız Kanımızca ulkemız YOK macerası ıle bırkaç yıl değil bır çağ kaybetmıştir. Artık vakıt geçirilmeden soruna doğru tam (teşhıs) konmalı ve teknoloji uretimimn en onemli altyapısı olan gerçek universite oluşîurulmalıdır. Bu yönde gerekli adımlar bir an once atılmadığı takdirde, teknoloji uretımı bır yana, endusthmiz yakın bır gelecekte teknoloji transferı ıçin gerekli teknik elemanı bile bulmakta guçlük çekecektir. Prof. Dr. UĞUR ERSOY ODTÜ Inş Müh. Çağdaş dünyada bır ülkenın gücü ve saygınlığı buvuk ölçude o ulkenın teknolojık duzeyıne dayanmaktadır Bu nedenle tüm gelışraış ülkeler bır teknolojı yanşı ıçındedır ve bu yanşın hızlanan teraposu nedenı ıle gelışmıs ve gelışmekte olan ulkeier ara sındakı uçurum gıttıkçe büyümektedır Gelışmekte olan ülkeler ıçın son derece önemlı olan bu güncel sorunu saglıklı bıçımde ırdeleyebılmek ıçın ülkemız endustnsının bugünkü dunımunu gerçekçı gözle değerlendırmek gerekır Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra endustrıleşmeyı hedef aian Turkıye, bu sürece do|aJ oiarak teknoloji transfer ederek gırmıştır Teknoloji transferıne dayanan endustnmız, vapüan tüm hatalara karşın belırlı bır gehşme göstermıj ve bugünkü duzeyıne ensmıştır 21 yüzyüa yaklasırken, endüstn ıhraçedebılen, kısıth da olsa bazı dış pazarlarda gehşmış ülkelerle rekabet edebılen bır konuma gelmıştır Genelde olumlu bır göninum sergıleyen bu gehşrnenın bundan böyle aynı şekılde devam edebıleceğıne mananlar vardır Kanımızca bu büyük bır yanılgıdır Teknoloji transferıne dayanan endustrıleşme ılk aşamada hızlı bır gehşme saglar, ancak PENCERE Tarihsel Seçim Sıradan bır soru Tanhı kım yapar? ve bellı yanıtı Halk! Ne var kı kâğıt uzerınde sıradanlaşan bu gerçek kımı zaman yaşamda çarpıcılaşıyor, halkın soluğunda ruzgârlanan tarıh bır seçımle anlamını kazanıyor Evet, kıtlelerın devınıme geçmesı kolay olmuyor, ama, ergeç kımıldıyor halk, genış zaman dılımınde tarihsel rolünü üstlen/yor 26 Mart seçımlerı, sıradan bır olay değıl, tarihsel anlamı ağır basan bır eylem • Halk, bu seçımde, yalnız ıktıdar partısıne mı hayır dedı 9 Ge çım sıkıntısında kıvrandığı ıçın mı tepkı gosterdı7 Yaşanan olay bu kadar sığ mı 9 Yoksa daha derın bır anlam mı taşıyor? Halk, 12 Eylul darbesının topluma layık gorduğü delı gomleğıne mı hayır dedı 7 Yağmayla ekonomık lıberalızmı eşanlamlı sayanlara mı hayır dedı 9 Türkıye'yı "ucuz emek cennetı" yapanlara mı hayırüeötf 12 Eylül'ü 2000 yılına taşımak ısteyenlere mı hayıröedft Ülkemızın kımlığını sılerek yabancılara satmakla çağdaşlığı bırbırıne karıştıranlara mı hayır dedı7 Bır askerı darbenın raslantısında koltuklara oturduktan sonra "ne oldum dehsı" olanlara mı hayır dedı 9 Kendısını dev aynasında seyrederek büyük adam sananlara ve çevresındekı cudamlara mı hayır dedı 9 Şımarıklığa, gorgusuzluğe, çırkınlığe mı hayır dedı 9 Hanedan yönetımı kurmak hırsına kapılanlara ve soytarılarına mı hayıröedı 9 Konut dalkavuklanna mı hayır dedu Amerıka'da yetıştırılmış yupılere mı hayır dedı 9 Türkıye'yı "vesayet demokrasısı"ne layık gorenlere mı hayır dedı 9 Çılgınlığa varan bır savurganlıkla akıllarını ve ortalığı tozutanlara mı hayır dedı 9 Halk, bır yaşam bıçımıne mı hayır dedı 9 "Merkez paıtsı modelı"r\e mı hayır dedı 9 "Bır buçuk part ıkı buçuk gazete" tasarısına mı hayırded\r> Iktıdarın papatyalaşmasına mı hayır dedı? ANAP'ın hem sağ hem sol yanağına yedığı bu ıkı yanlı şamarın anlamı ne 9 • Özal'ın yedığı ağır tokat bır tek arlama sığamayacak kadar okkalıdır Sıradan bır seçım yenılgısı değıl bu, halkın bır dünya gorüşüne ve bır yaşam bıçımıne hayır demesıdır Şamarın hem sağdan hem soldan gelmesının anlamını derınlemesıne kavramaya çalışmakta yarar var 12 Eytül'ün son partısı de tarıhın defterınden sılınmek uzeredır Aradan dokuz yıl geçtıkten sonra Dıle kolay • Bır de ınsan manzaraları var Akraba taallukat Çevredeki cüdamlar Yupıler Hep böyle olur, koltukta oturdukça, televızyona çıktıkça usta polıtıkacı ve önemlı devlet adamı taklıdı yaptıkça mangalda kül bırakmayacak bıçımde atıp tuttukça, cüdam takımında keramet vehmedılır, araba devrılınceye kadar, herkes bunları bır şey zanneder Iktıdarın çevresıne de çanak yalayıcılar dalkavuklar soytarılar, aferıstler, çıkarcılar doluşur Bakana merhaba demek Başbakanla telefonda konuşmak, Devlet Bakanı'na yakın sayılmak sankı devlet yönetımıne katılmaktır Bu takım Ozal'a bır dev aynası tutmuştu Sız bır tanesınız' Türkıye nın başına konmuş talıh kuşusunuz Bakanlar el pençe dıvan ANAP'lı mılletvekılı sus pus Partılı dılsız * Herkes kışılığını sılmış, Özal'ın gözüne bakıyor, "tek adam" da^endısmı tarıh yapıcısı sanıyor Oysa tanhı halk yapar * Sanırım 26 Mart seçımlerının en guzel yanı, yurt yönetımınde halkın guçlu soluğunu duyurması oldu Bu solukta hem demokratık, hem ulusal bır rüzgârlanmanın guzellığı esıyor Ülkemizdeki durum ve sonuç Teknoloji uretımınde en önemlı gırdı olan yetışmış ınsan gucü, eğıtıme dayanmaktadır Teknolojıyı uretecek beyın gucünun ve bu beyın gucünun ürununu uygulamaya yansıtacak destek personelının yetıştınlmesı ıkı ayn tur yuksek eğıtımı gerek, tırmektedır Yaratıcı beyın gücünu yetıstırecek olan ünıversıter eğıam, uygulayıa yetıstırecek olan yuk sekokul eğıtımıdır Bız burada öncelıkle ünıversıter eğıtım uzennde duracağız Ünıversıter eğıtım den amaç, sorunlara tepeden bakabüecek, araştırıcı ve varatıcı ınsan gucünü yetıştırmektır Bu tur eğ'tım kurumlannda, bılgı aktanmımn yanı sıra en ıyı çözumu ve gerçeklen arama çabası vardır Gerçeklenn ve özgün çözıim yollarırun araştırılması ancak özgur bır tartışma ortamında, eğıtımın temel araştırma ıle kaynaştınlması ıle olasıdır Bu nedenle, gerçek ünıversıte nıtelığıne kavuşmuş kurumlar teknoloji üretımının dayandığı ıkı temel dırek olan yaratıcı ınsan gücu ve temel araştırmayı bırükte üretırler Gerçek ünıversıte eğıtımı kesınhkle bır kıtle eğıtımı olmayıp, seçkın (elıt) eğıtımıdır ve malıyetı çok yüksekür Bu nedenle gelışmış ülkelerde bıle bu tur eğıtım, seçılmış az sayıda ünıversıtede yurütulur Gerçek ünıversıte eğıtımı, kurumun admı ünıver sıte yapmakla saglanamaz. Bu tür eğıtımde, seçkın bılım adamlan, sayısı sınıriı seçılmış öğrencı, çağdaş laboratuvarlar, çağdaş bılgıışlem sıstemlen ve gelışmış kıtaplıklar zorunlu altyapıyı oluşturur Bu nıtehkte bır yükseköğreüm kurumu, çağın hız la değışen koşullarına ayak uydurabılecek dınamık bır ışlevışe sahıp olmalıdır Düşünebılen, ırdeleye Böl. bu hız gıttıkçe azalır ve belırlı bır noktaya gelındığınde dunır Bundan sonrakı gelışme artık teknoloji transfen ıle olası değıldır Bu aşamada endüstn, transfer edılen değıl, uretılen teknolojıye dayanmak zorundadır Kanımızca Ttlrkıye bu noktaya gelmıştır ya da gelmek uzeredır Teknoloji ve üniversiteye dayalı egitim Teknoloji üretımı, teknoloji transfennden çok farkiı bır olaydır Bu yenı aşama, aynntılı bır planlama ve sağlam bır altyapı gerektırmektedır Bugün sanayıcılerımızden bır bölümunun teknoloji uretımıne geçmemn zorunlu olduğunun bılıncmde olmasına karşın, gerekli altyapııun nıtelığının ve ölçeğının tam oiarak kavranabılmı; olduğu şuphelıdır Günttmüzün hükumetı ıse bugünkü uygulamalan ıle endustrıleşmenın gehşmesınde teknoloji transfenne bel bağladığı ızlenımıni vermektedır. Her alanda olduğu gıbı teknoloji uretımı içın de gerekli altyapıyı oluşturmak külfetlı ve zaman alıcı bır planlama ve uğraş gerektırmektedır Bu ne HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN Küskünler ordusu ile barış sağlansuı Bızler devletın çeşitli muesseselerinde 30, 40, 45 yıl fıızmetten sonra meslekten ayrılmış emekliler ve bunların dul ve yetımlenyiz. 1988 yılmda TC Emeklı Sandığı her birimize bırer yazı gondererek kanun ve kararnamelerı yanh) tatbık etmelermden dolayı 1980 • 1988 yılları arasında bır kısmunıza fazla maaş verdığinı ve baıılanmıza orta okul mezunu olduğumuz ıçın yenlmemesı gerekırJçen ek gosterge uyguladığı ıçin fazla para verıldığınden, her bırımızı 300 bın ıla 800 bın lıra borçlandırmış ve bu paralan 1988'den ıtibaren kesmeye başlamıştır. Emeklı Sandığı'na muracaat ederek bır yanltslık olabıleceğını, ancak geriye donuş oiarak geçmıste verılenlenn gerı alınmayacağını, bıldırmemıze rağmen; sayısı 50 bıne vardığmı gazete haberlennden oğrendığımız emeklı dul ve yetımUrin, teker teker dava açması her birinm 150 200 bın lira masrafını gerektırmektedır. Bugunku hayat şartlannda bu parayı verebüecek emekli sayısı parmaklarm sayısını geçemez. Emeklı Sandığı bunu bildiğı ıçın emekli, dul ve yetime bu yolu gostermektedır. 2771 sayılı kanun ve 241 sayılı kanun hukmundeki kararnameye gore 1, 2, 3, 4 derece ve bu derecelerin kademelennden maas alanlara 100 ila 400 liralık ek gosterge verilmesı gerekirken, Emekli Sandığı lise ve yuksek okul mezunu dışındakilere fîlk orta mezunu olanlara) ek gosterge vermemektedir. Bır çok orta okul mezunu olan arkadaşlanmız Danıştay'a dava açarak kazanmışlar ve ek gosterge almıslardır. Demek kı kanun venlmesını emretmektedır. Esit haklara sahip olanlardan bir kısmına ek gosterge venp bir kısmına verılmemeyi eşıtlık ilkelenne, sosyal hukuk devletı ilkelenne aykırı olduğu gibı yasalann esıt tatbikatına da aykırıdır. Anayasa, yasa ve yargı organlan kararlarına aykırı hareket, Ceza Kanunu 'nun 228. maddesıne gore cezayı musteltzm suçtur. Delıllerı Ankara ıdare mahkemelerınde açılmış \e açılacak dava dosyalarıdır. Anayasamızın halk oylamasında tatbikatına kefıl olanlarla devlet ve hukumet vetkililerı ile cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz. Bizer TC Emeklı Sandığ'na, devlete guvendığımız kadar guven duyar ve ınamrdık. Bu tatbıkatı ıle bu teşekkul guvemlırlığını yıtırmıştır. Emekliler var olduğu ıçın var olan sandığa artık guven duymamız beklenemez, Emeklı ve bilhassa dul ve yetimm hakkını ketmedenlenn ıflah olduğu gorulmemıstır. Bınlerce mazlumun ahını Janrı katına ulasmasında hıçbir engel bulunmadığını bılmeyen yoktur. Butun ılgilı ve yetkililere hıtap ederek hakkımızın korunmasını ve yarattUrj bınlerı bulan kuskunler ordusu ıle barış sağlanmasım dılıyor ve bekliyoruz. Saygılarla. YUSUF ZlYA ZET Emeklı, dul ve yetımler adtna Göstermelik Türkıye'de pek çok şey yapılmaz, ama yapilır gorünür Halk arasında yaygın deyımıyle "Göstermelik 'le yet/nılır Bu olumsuz alışkanlık her alanda göruiur Bu olumsuz alışkanlık ıç ışlerımızde olduğu kadar dış ılışkılerde de görülur Kapı gıbı ımzalanmış anlaşmalara yan çızmekte hıçbır sakınca gorulmez Kültür ve sanat ışlerınde de1 Sözgelışı Istanbul Beledıyesı bır konser salonu açtı Yerel seçımlerde oy toplamak kaygısıyla1 Ne var kı konser salonu dıye (anıtılan, fakat yapılan açıklamalara bakılırsa her ışte kullanılacağı anlaşılan yapının önce yerı kötü seçılmıştı Otomobılı ya da taksıye ödeyecek parası olmayan Istanbullu ıçın konsere gıtmek guçtü Ya da Elmadağı durağında otobusten ınıp Radyoevı yanında karanlık bır yola saparak uzunca süre yaya yurumeyı göze alabılecek yaşta olmalıydı' Bu koşullardan bırınden bırıne sahıp değılse Istanbul Beledıyesı nın seçım öncesı reklam gırışımlerınde gorulduğu gıbı ' Boğazı seyrederek (Boğaz kaldıysa*) Vıvaldı yı dınleyebılırsınız1' Yapının mımarı bellı değıldı Bır ara Sayın Dalan,' Benım dedı', ağzından kaçırır gıbı1 Kımı süslemelen Selçuk motıflerınden esınlenerek yaptığını da sozlerıne ekledı Salonun açılışı dolayısıyla program broşürde şunlar yazılı Işte Istanbul Konser Salonu hem hemşerılerımızın hem de sanatçılarımızın ızlemlerıne, gereksınmelerıne cevap verebılmek daha yoğun ve uluslararası etkınlıklere olanak hazırlayabılmek ıçın artığımız, ılk adımlardan bırısıdır Bu ılk adımı elbette başkaları ızleyecektır' Yetmış yılı aşkın bır geçrnışten bır olay, Mustafa Kemal'ın ıçtenlıklı ve bılınçlı davranışı günümüze de yol göstenr Yol göstermelıdır Devrımcı görünümler göstermelik değıldır1 Mustafa Kemal, Sofya'da Osmanlı Imparatorluğu'nun askerı ataşesıdır Bulgar Operası repertuarını ılgıyle ızler Yıne boyle bır akşam Carmen Operası na hayran kalmıştır Bulgarıstan Meclısı'nde Varna'dan Turk Mılletvekılı Şakır Zumre'yle bırlıkte ızlemışlerdır Otele bırlıkte dönerler Mustafa Kemal'ı uyku tutmaz Sonunda Şakır Zumre'yı çağırır ve Bulgar Operası uzerıne bır söyleşı yapar Çok heyecanlıdır Bır ara şoyle der "Şakır, göruyor musun9 Baş artıstler Bulgar, orkestra ve şef Bulgar Balkan Savaşı nı neden yıtırdığımızı şımdı anladım' Dunyanın bütun muzık yazarları ve düşünurlen yıllarca kafa yorsalar çok seslı müzığın toplum ıçın önemını, vazgeçılmezlığını böylesıne apaçık anlatamazdı Konser salonu dolayısıyla kımı gozlemler Mustafa Kemal Ataturk ün derınlemesıne görüş gerçekçılığını uzun uzun duşundurdu Mustafa Kemal'ın Şakır Zumre'ye söyledıklerı gelıp geçıcı bır duygusallık değıldı Bırıncı Dünya Savası ve Kurtuluş Savaşı1 nın kanlı yılları bıle unutturamamıştı Sanat ve muzığe, kulture ve barışa tutkun bır dehaydı Kurtuluş Savaşı'nın guçlü Başkomutanı'nın Ankara'ya döner dönmez ılk gınşımlen arasında 'Musıkı Muallım Mektebı"nı kurdurmak baştagelır Okulun genç oğretmenlerını ve öğrencılerını kımı akşamlar Çankaya'ya çağırıp uzun uzun soyleşır Onlara doğru yolu göstenr ' Efendıler bızım musıkımız çok seslı olacaktır'' der Seçtmlerden once Istanbul da bır basın tanıtma gezısınde konser salonunun yapılmasına emeğı geçenlere bır konser verdı1 receğını soyleyen Dalan'a,' Onlar Tatlıses ıster " dıye Bedrı Koraman takılınca, Onlar da bu memleketın çocuğu, demokrası 1 var dıye şakalaşmıştı Cıddıyle karışık bır saka Ya Cumhurıyet'ın 15 mart gunlü sayısında çıkan bır yazının çok anlamlı başlığı "Istanbul'a yakıştı" Açıklayıcı başlıktakı şu sozlere ne demelı ' Ergenç'ın seslendırdığı Dalan bılır, Dalan bılır' adlı arabesk şarkıyla Dalan tarafından açıldı' 'Balkan Savaşı'nı neden yıtırdığımızı şımdı daha ıyı anladım" dıyen Ataturk, nasıl da bugunlerı bıle gormuş1 RENKLI TELEVİZYON FİYATINA SONY TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI 15. YIL KUTLAMALARI (TYS ve Yaymcıiar Birliğj Demeği Ortak Etkinlikien) 28 Mart 1969 Salı Saat 11.00 Gazetecıler Cemıyetı Burhan Felek Konferans Salonu Saat 14.00 17.00 Gazetecıler Cemıyetı Burhan Felek Konferans Salonu Basm Topiantıs (TYS ve YBO) Yayın Dunyasmın Sorunlar Semıner (TYS ve YBD) Yazarlıgın ve Yayıncılıgın Soruniarı Katılanlar Avnı Akyol Turhan Bozkurt Demırtaş Ceyhur Aygoren Dırırr Re<ık Erduran Alpay Kabacalı Olmuş Yayıncı ve Vazarlar n Fotograf Serg s n n Aç I ş Şıır Gunu 29 Mart 1969 Çarçamba Saat 11.00 Basm Muzesı Saat 15.00 19.00 Basm Muzes 30 Mart 1989 Perçembe Saat 15 00 18 00 Bas n Muzesı Assistant Secretary Manajans/'Thompson ıs seeking an able secretary' to work wıth a Dırector ın our Company Candıdates should have the followıng qualificaüons • Sufficıent expenence of top level secretanal dutıes • Good command of writ ten and spoken English • Accurate typıng KındlysendyourCV in English toPÖ Box54 Levent İstanbul under "Assistant Secretary" ıpplıcatıons wıll bekept b Allaı con con fidentıal and duly firmed Semner (TYS ve rBD) YazarliK Yayıncılık ve Kutuphaneler m z Kat lanlar Meraf Alpav Adnan Ozyalç ner Kemal Sulker Ozkan Taner Yusuf Tavac Semıner 12 Eylul ve Edebıyatırrnz Kat lanlar Erhan Bener Leyia Erbıl 1 Ahme Erhan Şukran Kurdakui Azız Nesın TYS uyesı yazarlar yay ncılar ve oostlarla toplu yemek Sony Black Trinitron (2103) siyah trinitron tüpü sayesinde çevredeki ışığı emerek daha net, daha parlak görüntü sağlar. Renklerdahadoğal daha canlı göronür. Sony Black Trinitron'u dilerseniz peşin, dilerseniztaksitle alabilirsiniz. 31 Mart 1989 Cuma Saat 15 16 Kuruçeşme Mulkıyelıler Bırlığı Saat 19.00 Kuruçeşme Mulk >el ler Bırlığı VEFAT Black Trinitron SULTANHİSAR ASLİYE CEZA HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas 1988/37 Karar 1988/62 Karar Tanhı 14/9/1988 Sanık hakkında vapılan açık duruşma sonunda 3167 sayılı yasanın 16 1 maddesı gereğınce 1 yıl hapıs cezası ıle cezalandırılmasına ka rar venlmış ancak karar sanığın yokluğunda verılmış olmakla butün aramalara rağmen karar kendısıne teblığ edılememıştır 7 20l sayılı kanun ve aynı kanunun 28 29 maddesı gereğınce ılan tarıhmden 15 gun ıçınde muhataba teblığ edılmış sayılacağı teblığ olunur Basın 18928 Sevgılı Eşım KİRKOR DEREKUŞ'u kavbettım, cenazesı 29 Mart 1989 günu saat 13 OO'te Ferıköy Ermenı Kılısesı'nden abnarak, Şışlı Ermenı Mezarlığı'nda toprağa verılecektır İLAN HAZİNE VE DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIĞIBANKA VE KAMBÎYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Generalı Sıgorta Şırketı'nın talebı uzerıne sıgorta mevzuaünın gerektırdığı şartlan ve kanunı formalıtelen yerıne getırerek yangın, naklıyat, makınemontaj, kaza ve hayat branşlannda faalıyet göstermek uzere ruhsatname almış bulunmaktadır Keyfivet 7397 savılı Sıgorta Murakebe Kanunu hukumlerı uyannca ılan olunur Eşi: TÜRKAN DEREKUŞ Çocuklan: HÜMAYBARAN YURDANUR Manajans |Thompson Ingıltere'de tngılızce'yı ucuza öğrenmek ıçın guvenılır tek >ol AUPAlR'lık yapmaktır flgılenen 1727 yaşları arasındakı lıse mezunu bayanlar Türkıye'nın ılk AuPaır acentesı Derın Lımıted'e başvurunuz Beşiktas, Mazbarpasa Sokak 2/9 1158 53 42 1161 43 87
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle