23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 Her mahaJleye bir pazar MAHALLESİYLE MUHTARIYLA İstanbul'da ilçelerin gelişme düzeyleri ZeytnOumu Beyta GOPaşa Eyup Kartai SEKJL2 18 MART 1989 İstanbul muhtarlanntn ortalama yaşları TOPLAM Adaiar BaKımoy İstanbul muhtartan içinde yalnız muhtarlık yapanlar (%) TOPLAM Adalar İSTANBUL 3 ı Sanyeı Adatar Usfcudar Fatti Prof. Dr. TAYLAN AKKAYAN Bes*os 20 4: 50 8C 1OC 12C 140 160 Beykoz Beyogu Efnmönu Eyup Fatıfı GOPaşa Kadıkoy Kartsl Sanyer ŞlŞİI Uskudar ZeyttıBumu Ban.rtöy BeşıKüş BeyKoz I 1.İI. •• Beyoftı Ermnânu Eyup Faiıh GOPaşa Kaddtdy Kartaı Sanyer Üst Şişiı Zeytınburnu tstanbul'daki her iki mahalleden birinde pazar kurulmaktadır. Sabit pazarı olanların sayısı % 5'i bile buimaz. Üstelik sabit pazarı bulunan mahallelerde bile pazar kurulmaktadır. Söz edilen pazar geleneğı göç edenlerin alışkanlıklanna bağlandığında hemen akla şu soru gelmektedir. Gerçekten şehirsel yaşama düzeyi ile pazar kurraa eylemi arasında tersine bir ilişki vardır. Sayısal veriler bu kanıyı desteklemektedir. Coğrafi smırhlıklar, kırsal alana yakınlık vb. faktörler pazar kurma eylemini etkilemekle birlikte; nüfus artış hızının, yani göçün yoğun olduğu ilçelerde pazar, günlük yaşantının daha fazla ayrılmaz parçasıdır. Pazar kurulan mahalleleri bütünün V» 15'i civarında olan ilçeler yanında mahallelerinin • 9O'ı aşan % kısmında pazar kurulan ilçeler de bulunmaktadır. Haftada en az bir pazar kurulan mahalleleri en çok bünyesinde bulunduran ilk üç ilçe, Zeytinburnu («7« 92.3), Sanyer (*% 81.3) ve Adalar (% 8O.O)'dır. Pazann en az kurulduğu mahallelerin toplandığı yerlerse Eminönü (^o 15.2), Beyoglu (% 32.6) ve Beşiktaş'tır («Pb 33.3) (Şekil 1). Rakamlann, açıkça pazar kurulan yerlerin gelişmeye açık ve yeterince büyümüş alanlar olduğunu gösterdiğini, bu arada potansiyel değişim göstermesi muhtemel yerlerin sıralanışı hakkında da fikir verdiğini söyleyebiliriz. Muhtar, köy veya mahalle işlerine bakmak için halk tarafından seçilen kimseyi anlatan Arapça kökenli bir isimdir. Selçuklular mahalle yöneticisine "öndeş" diyorlardı (Ortaylı 197971). Osmanhlarda muhtarlık teşkilatı kurulmadan önce mahallenin mülki ve heledi amiri padişah beratıyla atanan imamiardı. Imam, cami vakfından maaş alarak yangın, güvenlik vb. konularda halkı organize eder, temizliği denetler, nüfus kaydı vergi dağıtımı ve toplanması vb. işleri yerine getirirdi. Azmlıklann oturduğu mahallelerde sözü edilen işler papaz ve kocabaşılar tarafından yapılırdı. (Ortaylı 1979:200 ve 218).XIX yuzyılın ilk yarısına dek mahalle yönetimi bu şekilde devam etti. lmamların görevlerini kötüye kullanmaJarı, Yeniçeri Ocağı'nın dağıtılması ile ortaya çıkan güvenlik sorunu, mali ve idari gOrevlerin mahalle düzeyinde yeniden şekillenmesini gerektirdi. Böylece ilk muhtarlık teşkilatı İstanbul'da kuruldu. Daha sonra Anadolu'da Kastamonu'dan başlayarak teşkilatın yayıldığını (Ortaylı 1979:218 219) ve günümüze kadar geldiğini görüyoruz. Muhtarlann hemen hemen tamamı evli veya evlilik deneyimi olan kişiler olup.hane başkanlığını da üstlenmişlerdir. Ortalama 4.5 kişiden oluşan hanelere sahiptirler. Bu arada tek başına yaşayan muhtarlara da (Vo 3.9) rastlanılmaktadır. Haneyi oluşturan bireylerin statüleri ve sayıları da 1 baba, 1 anne, 2 çocuk (1 kız, 1 erkek) ve 0.5 bunlann dışında kalan diğer kişi şeklinde belirmektedir. En büyük haneli muhtarlara G.O.Paşa (6.2 kişilik), Kartal (5.3 kişilik), Bakırköy'de (5.0 kişilik) rastlanırken, hane büyüklüğü Adalar'da 3.0, Eminönü 3.4, Beşiktaş'ta 3.6'ya düşmektedir. Hane büyüklüğünü diğerlerin oranı arttırıp geniş aile görünümü vermekle birlikte, çocuk sayısı artmış çekirdek aileler de vardır. Sayıları çok olmasa da İstanbul'da hane nufusu 10 kişiyi aşan hatta 20 olan muhtarlara rastlanılmıştır. Hane nüfusu içinde cinsiyet dengesi gerçekten iyi kurulmuştur. Ortalama olarak her bir erkeğe karşı, bir kadm düşmektedir. Anne, baba, çocuklar dışında kalan diğer dediğimit, büyükanne, büyükbaba vb.lerin oluşturduğu grup söz konu 1.1'dir. Yapılan işlerin % 89'u ticaret, küçük esnafsanatkâr kategorisine girmektedir. Buradan açıkça görüldüğü gibi, bir işin yanında muhtarlık görevini ancak serbest meslek sahipleri yapabilmektedir. Bunlar zaman zaman muhtarhğı asıl işleri olarak kabul etmekle birlikte, önemli bir kısmı (""o 70.7) ikinci bir uğraş olarak görmektedirler. Muhtarlık görevi olarak yapılan işlerin % 80.l'inin evrak işleri olması da bir sorun çıkmasını önlemektedir. Yapılan uğraşı içinde ortalarr.a günde 20 rr.ühür bastığını söyleyen muhtarlar, sistemin hak ve mesuliyetleri değişmediği sürece bu tempoda devam edecekMuhtarlann tamamamına yakın bir kısmı (% 93.7) halen görev yaptıkları mahallelerde oturmaktadırlar. Ancak bazı ilçelerde birkaç muhtann bu özelliği paylaşmadığı gorülmektedir. Eminönü (1a 40.6) ve Beyoğlu'ndaki (% 15.0) muhtarların dikkat çekici bir şekilde oturduklan mahalle ile görev yerleri farkhdır. Bunun tek açıklaması mahallelerin fonksiyon değiştirmesi ve muhtann ailesiyle orada yaşamayı uygun bulmasında yatmaktadır. Muhtarların halen oturduklan mahallelerin ortalama (Mdn) 23.7 yılhk sakini olmaları dikkat çekici bir özelliktir. Bazı ilçelerde bu değer 35 yıiı geçmektedir. Beykoz, Eminönü ve Sarıyer bu konuda güzel örneklerdir. Hatta bazı muhtarlar 70 yılı aşkın süredir aynı yerde oturduğunu söylemektedir. Bunun yanında G.O.Paşa' da muhtarlar en kısa süredir (18.5 yıl) görevli oldukları mahallede oturanlardır. Bunun nedeni de mahallelerin tarihinin yeni olmasıdır. Şimdi biraz da insanoğlunun seçtiği değil, seçildiği için yapabildiği sayılı uğraşlardan olan muhtarlığa girişi ve bu uğraşı gerçekleştirirken oluşan sanki standartlaşmış modele biraz değinelim. tstanbul muhtarlannın ortalama (Mdn) yaşı 53.3 olarak saptanmaktadır. Böylece orta yaşlüarın bu göreve uygun bulunduğu ortaya çıkmaktadır. Bir başka bir deyişle olgunluk dönemindeki insanlann bu göreve talip olduklannı düşünebiliriz. İSTANBUL MAHALLELERİNİN GENEL ÇİZGİLERİ Şimdi İstanbul mahallelerinin genel özelliklerinden hareketle, bu metropoliten alana gelecek, dolaşacak veya bir yer arayan kişinin nelerle karşılaşabileceğini şöyle bir özetleyelim: Türkiye'deki 7020, tstanbul'daki 553 mahallenin birinde veya sürekli olarak birinden bir diğerine geçerek dolaşacaktır. Bir mahalle sınırlan içinde kahndığında, yalnız mahalle sakinleri ile karşılaşma ihtimalinden 10 binli bir rakamla söz etmek gerekecektir. Kalabalık insan gruplarından hoşlandığı takdirde örneğin Fatih, sessizliği sevenler için de Beykoz gibi ilçeler sıkıcı olmayacaktır. Şimdi sözü günümüze getirerek istanbul'da muhtarın kim olduYolda karşılastığı kişiler çok büyük ihtimalle işçi, esnaf veya bun ğuna, başka bir deyişle kimleri muhtar seçtiğimize bakalım. ların aile fertlerinden birisi olacaktır (% 64.1). Ayru zamanda Kaİstanbul'da muhtan olan 552 mahallenin ancak 30'unda kadın, radenizli (% 39.4), Dogulu («It> 36.4), Iç Anadolulu ("o 18.2) grup522'sinde erkek rauhtar görev yapmaktadır. Kadın muhtarlann oranı larından birinden olacağını düşünmesi yanlış olmaz. % 5'le sımrlıdır. Bu değer aynı zamanda imamlardan devralınan Metropoliten alan içindeki dolaşma sırasında doğal olarak ger kurumun laikleşme derecesi olarak da düşünülebilir. Zamanla kaçekleşen gözlem ve içinde olunan şartlar da şöyle özetlenebilir. Bi dınların bu statüyü daha fazla üstleneceklerini söylemek de hatalı na ve evler kendine has bir düzen içinde yan yana dizilidir. Bir maolmayacaktır. halle sınırlan içinde kalındığında bile yapı sıraları arasında 5 cadKadın muhtarlar Üskndar (8), Fatib (5), Bakırköy (4), Beşiktaş de, 50 sokaktan oluşan sıkı bir yol ağı vardır. (3), Beyoglu (3), Eminönü (2) ve Beykoz, G.O.Paşa, Kadıköy, ŞişCaddelerin üçte ikisinin dükkân ve işyerleriyle dolu olması da he li ve Zeytinburnu'nda da bir mahallede seçilmişlerdir. Frekans olarak rnen fark edilecektir. Bozuk bir caddesi olan mahallede olma, yüz da yüzde değeri olarak da kadın muhtarın en çok seçildiği yer Üsde elliden az bir ihtimaldir (<Fo 42.0). Yolun zemin kaplaması boküdar olarak belirmektedir. Beşiktaş, Fatih, Beyoglu'nda da kazuk da olsa asfaltla kaplı olduğu dikkat çekicidir. Yaklaşık 34 caddınların seçilme ihtimalinin yüksek olduğu bir gercektir. deden l'inin bozuk olduğu görülür. Aynı orana yakın bir değerde Muhtarlann yaşları geniş bir yayılım göstermektedir. 22 ile 87 kaldınmsız bir caddede yürüyecektir. Aydınlatması yapılmamış bir yaşları arasında dağılım gösteren frekansların, tepe degeri 53'tür. cadde ise çok ender karşılaşılan bir olaydır. Bu genel eğilimin bütün ilçeler için gerekli olduğunu, muhtar seKent içindeki dolaşmayı kitle ulaşım araçlarıyla yapmak istediği zaman, otobüs ve minibüs en kolay bulunabilecek kolaylıklardır. Tren ve dolmuşla dolaşma arzusu ise çok zor cevaplanabilecektir. Bu arada uygun güne rastladığı takdirde, dolaşma sırasında her iki mahalleden birinde kurulmuş renkli bir pazar tablosuna da rastlanılacaktır. Mahallelerin ortalama özellikleri bunlardır. Ancak İstanbul ilçelerinin bir kısmı söz edilen ortalama görünümü aşarken, bir kısmı da bunun altında kalabilmektedir. Biraz bu konuya da açıklık getirmek yerinde olacaktır. İstanburun en gelişmiş ilçesi Beşiktaş, en kötü durumda olanı Zeytinburnu, Beşiktaş'ı Kadıköy ve Eminönü izliyor. İstanbuVun 553 muhtanndan 30'u kadın. Seçmen, 40 yaşın iizerindeki adaylan tercih ediyor. lstanbuVda en fazla, Karadenizli muhtarlara rastlanıyor. tç veya Doğu Anadolulu muhtar yok. Muhtarlann yarısı köy doğumlu ve İstanbul'a geliş yaşları 17.5. 553 muhtardan yüzde 99.1'i ilkokul mezunu. su olunca cinsiyet oranı değişmekte ve kadın diğerlerde önemli artışlar gurülmektedir. Yani muhtar ailelerine çekirdek üıutenin dışında bir eklenti söz konusu olunca bunu daha çok kadınlar gerçekleştirmeVtedir. tstanbul nuhtarlannın hanelerinde, muhtar dışında % 47.0 oranıyla en az b'r çalışan kişiye rastlanılmaktadır. Bu sayının 6'ya kadar çıkabildiji de saptananlar arasındadır. Böylece muhtan da ekleyince bir haıede 7 kişinin çalıştığına ait uç değer de olsa bazı örneklerle karşıhşılabilmektedir. Normal olarak hanesinin temel çalışan ünitesi mthtardır. Haneyi oluşturan bireylerin Vo 39.1'i çalışmakta ve ortalana bir haneden muhtar dahil 2.6 kişi çalışmaktadır. Ortalama tune büyüklüğü düşünülünce ve her 1 çalışan kişinin 1.5 kişiye bakma zorunluluğu ile diğer söylenenlen birleştirdiğimizde muhtarlann çalışkan kişilerden oluşan hanelere sahip olduğunu seyleyebiliriz. Ancak çalışanlann statüleri söz konusu olunca babadan sonra erkek çocuğun en büyük oranla geldiğini görmekteyiz. Her 1 çalı İLÇELERİN GELİŞMİŞLİK DÜZEYİ llçeleri, mahallelerin bazı özelliklerine ait oranlardan hareketle puanlayarak kendi içlerinde sıralayabiliriz. Böylece ilçeleri, gelişme ve şehir yaşantısımn derinlemesine gerçekleşme değeri olarak bir diziliş içine alabiliriz. Böyle bir sıralamayı değişik yaklaşımlarla gerçekleştirerek, farkh sonuçlara ulaşılabilir. Bu nokta unutulmamalıdır diyerek, burada nasıl bir yol izlendiğine kısaca değinelim. Şehirsel yaşamın göstergeleri arasında kabul edilebilecek daha önce değinilen 4 özelliğe ait ytizde değerlerinden hareketle tstanbul üçelerini sıralamak çok zor değildir. Ele alınan özelliklerin ilk 7'si yaşayanların, daha sonraki 4'ü mahallelerin nicelik ve niteliği ile ilgilidir. Son 3'ü de mahallelerin fiziksel altyapılarırun yeterliliğini ele almaktadır. Sözü edilen 14 faktörü, ııeden önemli olduğunu da kısaca şöyle açıklayarak sıralayabiliriz. 1 Şehirler gittiicçe nüfus açısından büyümektedir. Bu gelişimi, "nüfusu 20 bin ve daha fazla mahalle oranı". 2 Şehirlerin heterojenliğini "her yerden gelen insanların bulunduğu mahalle oranı". 3 Büyük şehir deneyimini, "Istanbulluyu barındıran mahalle oranı". 4 Şehirli nüfusun vasıflarından birini "okuryazar oranı". 5Şehirli nüfusun vasıflarından diğerini "her yüz kişiye düşen yüksekokul mezun oranı". 6 Şehirli nüfusun vasıflarından başka birini "12 ve daha ileri yaşlardaki nüfusun çahşma oraru". 7 Şehirin zenginliğini "tüccarın oturduğu mahalle oranı". 8 Şehirsel görünümün göstergesi olarak "tüm caddelerinde işyeri olan mahalle oranı". 9 Şehirsel ticaretin yerleşmişliğini "pazar kurulmayan mahalle oranı". 10 Şehirsel yaşamda ulaşımın önemini "en az bir caddesinden toplu ulaşım aracı geçen mahalle oranı". 11 Şehirsel yapılaşma tarzıru "bina ve evlerin dağıruk yapılaşmama oranı". 12 Şehirde olması gereken ve beklenenlerden birini "tüm caddeleri düzgün olan mahalle oranı". 13 Şehirde olması gereken ve beklenenlerden diğerini "en az bir caddesinde kaldırımı olan mahalle oram". 14 Şehirde olması gereken ve beklenenlerden başka birini "en az bir caddesinde aydınlatma olan mahalle oranı" göstermektedir. llçeleri, her bir faktöre ait değerler açısından kuçükten büyüğe doğru sıralayarak en küçük değeri olan ilçeye 1, ardından gelene 2 ve sırayla daha büyük puanlar verilerek böylece bir dizilişin oluşması sağlanmaktadır. Eşit yüzde değerlerine aynı puan verilmektedir. Sonuçta her ilçenin aldığı puanlar toplandığında en büyük değere sahip ilçe en iyi durumda, en küçük puanlı ilçe de sıralanışın sonunda yer alarak bir gösterge oluşturmaktadır. Bu saptamaya göre İstanbul ilçeleri kendi içlerinde, en iyi düzeyde olandan başlayarak, şöyle sıralanmaktadırlar: 1 Beşiktaş (150), 2 Kadıköv (147), 3 Eminönü (127), 4 Fatih (118), 5 Beyoglu (116), 6 Şişti (111), 7 Üsküdar (108), 8 Adalar (93), 9 Sanyer (90). 10 Bakırköy (87), 11Kartal (82), 12 Eyüp (79), 13 G.O.Paşa (65), 14 Beykoz (64), 15 Zeyünburnu (54) (Şekil: 2). Bu arada faktörler değiştirüdiğinde, sunulan dizilişin değişeceğini tekrar hatırlatalım. Ancak ortaya çıkan görünümün gerçeğe yakın bir sonuç olduğunu da söylemek hatalı bir beyan değildir. Kuşkusuz aynı faktörler söz konusu olsa bile zaman içinde dizilişin değişmesi olasıdır ve değişimin boyutu belediyelerin başarısının göstergesi olacaktır. Anlatılanlan ve değinilmeyen diğer yönleri ile İstanbuPu şöyle bir düşünmek, tasanmı güç bir devle karşı karşıya olunduğunu hemen hissettirecektir. Örneğin 2.5OO'ü aşkın cadde, 25.000'den fazla sokağın varlığı, bu konuda iyi bir hatırlatma olacağını sanıyoruz. Kuşkusuz bu örüntünün kanalizasyondan suya, yol durumundan ulaşım aracına kadar her an pek çok problem üreteceği bir gerçektir. Bu sorunların ferdi olmayanlannı yetkililere iletmenin gelenekleşmiş tek yolu nedir? Bir bölgede, bir mahallede yaşayanların isteklerini dile getirecek, oııları temsil edecek kişi kimdir? vb. kolayca uzun bir soru listesi üretmemiz zor değildir. Söz edilen temsil yetkisinin iyi kullanıhp kullamlmadığı, yetki ve imkânlar yönünü tartışmadan bir cevap aradığımızda karşımıza tek bir kelime çıkmaktadır: "Muhtar". Mahalleyi bilecek anlatacak tek kişi halen budur. Mahalle sakinlerinin seçtiği bu birey, uzerinde derinlemesine durmadığımtz, fakat seçtiğimiz bir kişidir. Mahalle ve mahallelinin ayrılmaz bir parçası olan muhtan bilmek de İstanbul'un anlaşılmasına yardım edecektir. Bu yüzden sözleri bu yöne kanalize etmek istiyoruz. Istanbul'da pazar kurulan nahalleler (%) Pazar gelene|i Kentte yaşama düzeyi ile pazar kurma geleneği arasın da tam bir tezat var, ama Istanbul'un m<»haltelerinin yuzde 90'ında pazar kuruluyor. Sabit pazar olan mahallelerde bile her hafta mutlaka pazar kuruluyor. Pazar, Anadolu'nun İstanbul'a armağan ettiği bir gelenek. çiminde seçmenin 40 yaşın üzerindeki adaylan tercih ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu arada en genç yaş ortalamasına Beyoglu muhtarlarının sahip olduğunu (45.7), en yaşlı muhtarlann da Adalar'da (63.0) bulunduğunu ilave edebiliriz (Şekil: 3). şan kız çocuğa karşılık 5 eriek çocuğun iş hayatında olması kadına ev dışında pek göre\ veıilmediğini göstermektedir. Bunu doğrulayan bir örnek de muhtarların ancak 15'inin eşinin çalışmasıdır. Diğerleri ev hanımıdır. Muhtarların önemli bir k«mı (*o58.7) halen yalnız bu uğraşıyı sürdürmekte, başka bir iş yapmamaktadır. Ancak muhtarlar arasında daha önce yaptıkları br işten emekli olanlann oranı çok az değildir. (% 36.9). MuhtarhV yanmda herhangi bir iş yapanlar da bütünün "fa 37.8'idir. Emekli »lup halen herhangi bir iş yapan muhtarlar da • 3.6'lık bir oraru sahiptir. (Şekil 4). % Muhtarlık yanında başka iıleri olanlara en çok itibar eden seçmenler, Adalar ("o 60), Beyktz (% 55.6), Beyoğlu (<7o 50.0), Eminönü (% 50.0) ilçelerindedir Muhtannın yalnız muhtarlıüa ilgilenmesini, başka işte uğraşmamasını isteyen, bu konuda en rassas olan ilçe G.O.Paşa olarak saptanmıştır. Daha düşük dozlarcB da olsa aynı tür hassasiyeti gösteren yerler arasında Eyüp, Beşiltaş, Şişli'nin de bulunduğunu söyleyebiliriz. Muhtarın hemen hemen hepsnin muhtarlıktan önce bir çahşma deneyimi olduğu da saptanan jerçekler arasında yer almaktadır. Şimdi bu noktaya biraz açıklık gHirerek çahşma hayatına nasıl başladıklanna bakalım. Ne tür işle yapanlan seçtiğimizi görelim. Muhtarlaı çalışmaya ortalama(Mdn) 15.7 yaşında başlayıp halen aktif olduklanna göre aşağı ytkarı 40 yıllık bir deneyimin sahibidirler. İçlerinde yurtdışı veya köjde çalışmaya başlayanlar olmakla birlikte, ağırhklı olarak bir il meıkezinde ve özellikle İstanbul'da ilk kez çahşma hayatına girmişledir. Dolayısıyla ilk yapılan işin şehirsel bir uğraş olma oranı çok yiksektir (°?o 84.9). Yapılan işler; işçi C'o 30.4), ticaretesnaf (% 30.2k subaymcmur (% 15.1), tarımhayvancı (°?o 15.1) ve diğer (% 9.2 şeklinde sıralanmaktadır. Babalanmn yaptığı işlerle karşılaştırrra yapıldığında, babalan tarımhayvancı olanlar artmakla birlikte (To 38.1) grubun önemli bir kısmı, en az iki kuşaktan beri şehirseluğraşılara yönelmiş durumdadır. Çalışma hayatına, en uygun işe erserek veya seçerek girmek çok kolay değildir. Gerçekten ilk tutulan iş değiştirmeden sürdürme olasıhğı çok düşuktur. Muhtarlarda da nuhtar olmadan önce bir tek iş yapanların oranı % 20"yi bile bulnuz. Ortalama yapıian iş sayısı yaklaşık 3'tür. Bu arada çahşma hayıtına ilk kez muhtar olarak başlayan 16 kişinin saptanmış olması da ilginçtir. Yukarıda işaret edildiği gibi muhtarlırın bir kısmı, bu görevlerinin yanında bir başka işle de ilgilidirleı. Başka işle ilgili olanların önemli bir kısmı bir işle uğraşırken 23hatta 4 işle uğraşanlar da vardır. Bu grubun muhtarlık hariç sürdırdüğü ortalama iş sayısı MUHTARLARIN DOĞUM Y E R L E R T Muhtarlann % 92.5'i yurtiçi doğumludur. Yurtdışı doğumlulara en büyuk oranda Zeytinburnu, Eyüp ve G.O.Paşa'da rastlanır. Yurtiçi doğumlulann yarısı köyde doğmuştur. En çok köy doğumlu muhtara Kartal (% 68.6), Beyoglu (<"o 61.5) ve Bakırköy'de (°7o59.6) rastlanmaktadır (Şekil 4). Yurtiçi doğumlular arasında İstanbul doğumlunun oranı Vo 26.4'tür. Yaklaşık seçilenlerin To73.6'sı İstanbul'a sonradan gelip muhtar olanlardır. En çok İstanbullu muhtan seçen ilçeler; Adalar (»o 60.0), Beyoglu (To 41.0), Beykoz (% 38.9), Fatih (% 38.1), Kadıköy (<Vo 37.5) ve Sanyer (<Po 37.5)'tir. İstanbul dışı doğumlular arasında en çok Karadenizli (% 49.9) muhtar bulunmaktadır. İstanbul'a tç Anadolu ve Doğu Anadolu'dan da çok fazla göç olmasına karşın henıiz bu bölge insanlan muhtar olmayı düşünmemekte \eya seçilememektedir. karadenizli muhtara en fazla rastlanan ilçelerse Beykoz ("% 55.6), Üsküdar (% 47.4), Şişli (Vo 46.2), Eyüp (% 45.0)'tür. Istanbul'un gelişme potansiyeli olan bu yerlerini tercih eden Karadenizli muhtarlar veya onları uygun bulan seçmenlerin eğilimleri dikkat çekicidir. İstanbul dışı doğumlu muhtarlann İstanbul'a ilk geliş yaş ortalaması (Mdn) 17.5'tir. Büyük şehir yaşantısına bu yaştan sonra katılan, elde edilen deneyimle seçimlere giren ve seçilen bu kişileri herhalde kutlamak gerekmektedir. Muhtarlann % 99.1'i ilkokul ve daha yukarı bir örgün eğitim kurumunu tamamlamıştır. İstanbuPdaki muhtarlar arasında ancak t okuryaiar ve 4 tane de ilkokulu terk eden vardır. Son bitirilen örgün eğitim kurumuna göre hazırlanan veriler, ilkokulu bitirenlerin °?o 54.9'la en büyük değer olduğunu göstermektedir. Bunu sırayla ortaokul (% 20.8), lise (% 20.0) ve yüksekokul (% 4.3) mezunlan takip etmektedir. Ortaokul ve daha yukarı bir örgün eğitim kurumunu bitiren rnuhtarları % 50'den büyük ihtimalle tercih eden ilçeler, Beşiktaş ( % • 55.0), G.O.Paşa («« 52.9), Fatih (% 52.2) ve Üsküdar (% 51.7)'dir. Halkın eŞitim düze>i ile seçilen muhtarlann eğitimi arasında bir ilişki varsa da bunun çok yüksek bir ilişki olduğunu söyleyemeyiz. Muhtarlann V 91.0'i evlidir. Eşi ölmüşlerin oranıysa % 5.2'dir. o Bekâr ve aynlmış olanlarsa yok denecek kadar azdır. Rakamlar, seçmenin tercihinde gelenekleşmiş bir noktayı daha ai.il ça göstermektedir. Muhtarlık çeşitli yönlerden ilginç görevlerden biridir. Seçimle gelen, süresi bittiğinde giden, merkezi yönetimin ödediği küçük bir maaşla ve yasadan dolayı memur saydığı bir gorevdir. Fakat ne söylenirse söylensin muhtarlar seçimle gelmenin onurunu yaşayan ve bu bilinci taşıyan birey lerdir. Bu uğraşıyla ilgileri de rasgele olmamamıştır. En az üçte birinin seçilmeden önce bu kurumla ilişkili olduğu saptanmıştır. Hatta bazı ilçelerde bu oran *!o 65'i aşmaktadır. Aynca her üç kişiden birinin yakınlan arasında muhtarlık yapanın bulunması da söylenenleri desteklemektedir. Üstelik yakınlan arasında muhtarlık yapanların "!o 75.9 oranıyla birinci ve ikinci derece akrabalan olması, olayın belli bir kuralı olduğunu söylemektedir. Halen görev de olan muhtarlann bu uğraşı içine ortalama 10 yıl önce girtliklerini ve o sırada (Mdn) 43.5 yaşında olduklannı veriler ortaya koymaktadır. Rakamlar ortalama seçilme yaşının 40'ın üzerinde olduğunu göstermekte ve bunun bilinçli bir tercih olduğunu vurgulamaktadır. Muhtarlığa ilk adımını İstanbul'da atan yani bu metropoliten alanda böyle bir deneyim edinme girişiminde bulunanların oraru % 99.4'tür. İstanbul muhtarlannın içinden ancak üç kişinin, bu il dışında böyle bir deneyimi olmuştur. Diğerleri için İstanbul iyi bir okuldur. Ancak bu okulda okuyabilmek için bazı kişisel özelliklerin mutlaka olması gerekmektedir. Bunlar içinde çalışkan, insanlarla iyi ilişki kurabilen, seviyeli, karakter sahibi ve konuşmasını bilen olmak ön şanlardandır. Bu özellikler, seçilme şansıru yaklaşık ^o 50 etkileyen, en sık tekrarlanan beyanlardır. Hatta bazı ilçelerde sözü edilen vasıfların çok daha onem kazandığı açıkça gorülmektedir. Beykoz, G.O.Paşa, Sanyer ve Zeytinburnu bu grubun önde giden temsilcileridir. Kuşkusuz seçilmek için kişisel özellikler, makbul bir sosyal geçmiş, yeterli sosyal ilişki ağları gerekmektedir. Fakat bunlar yanında fark edilmeyen, ama seçmenin adeta gelenekleşmiş davranış kalıplarını da gözden kaçırmamak gerekmektedir. Adeta kişiler bir defa seçtiklerini tekrar seçme eğilimindedirler. Hatta seçtiklerinin hoşlanmadıklan yönleri olsa da sürekli eleştiri alsalar da yeniden seçilmek için hiç denenmemişin şansından daha çok onu yeniden seçmeye meyil edebilmektedirler. Muhtarların ancak °?o 26.5'i önceki muhtarla birlikte seçime girerek kazanabilmiştir. Her 4 muhtardan 3'ü eski muhtarın ölümu, yaşlılığı, çeşitli nedenlerle görevi kesin olarak bırakması vb. nedenlerle yarışrna dışı kalmasından sonra bu platformda yer alabilmiştir. Bu sonuçlar yukarıdaki genellemeyi adeta doğrulamaktadır. Bu konuda ilçeler arasında bazı farklann olduğuda bir gerçektir. Beşiktaş, Sanyer, Kadıköy gibi eski muhtarlarına pek bir vefa borcu olmadığını düşünen seçmenlerin varolduğu ilçeler yanında; Eminönü, Eyüp, Zeytinburnu gibi eskiyi tercih edenler de vardır. Bütün bu parça parça özellikler, seçim sınavının gorünmeyen, cevap bekleyen sorunlarıdır. Başarılı clmak için ustalıkla bunlann üstesinden gelmekten başka yol yok gibidir. Seçilmenin verdiği hazı, seçilmeyenin bilmesi hatta anlamlandırabilmesi guçtür. Muhtarlar bu mutluluğu bile ender kişilerdendir. Ortalama seçimlere katılan 4 aday arasından bu statuye uygun bulunmuşlardır. Aday sayıları ilçelere bağlı olarak farklar gösterse de, rhutlak bir rekabet söz konusudur. Ortalama 23 seçime katılmaları, bunlann °/o 90'ını aşan kısmında seçilmeleri de dikkat çeken diğer bir özeüikleridir. Bu arada muhtarlann görevlerini güç şartlar altında yaptığını da söylemek gerekmektedir. Bu beyanı destekleyen pek çok örnek bulmak mümkündür. Bunlar arasından, muhtarlann kaymakamhklara bağlı olmalanna karşın, mahallelerine hizmet götürürken ^o 95'i aşan oranlarda belediye ve bunlara bağlı kuruluşlardan yardım almalarını göstermek; yeterli ve yerinde bir yaklaşımdır sanırız. Artık kısa bir sonuç ve küçük bir öneriyle satırlarımızı tamamlayabiliriz. MUHTARLARIN SEÇİLMELERİNİ SAĞLAYAN ÖZELLİKLERİ SONUÇ Muhtarlar, seçilmenin onurunu yaşayan, seçimin faziletlerine yürekten inanan insanlardır. Muhtarhğa memur ve diğer yollarla atanarak gelmeyi düşünmemektedirler. Seçimle gelmenin en uygun yol olduğunu söyleyenlerin oranı % 95'in üzerindedir. Kanıniızca demokratikleşme yolunda pek çoğumuzun, muhtarların tutarlı düııya görüşlerinden öğrenecekleri bulunmaktadır. Hiçbir dünya görüşü birdenbire kabul görüp, toplumun tamamına yakın kısmı tarafından benimsenemez. Hele demokratikleşme bu işin en zorlarındandır. Bu nokta düşünülerek, pek önemsemediğimiz muhtarlık kurumunu geliştirmek, değerli yönlerine yenilerini katmak Türkiye için kazanç olacaktır. Bugun almadığımız kararlann, önemsemediğimiz olaylann faturasını yarın gene bizim ödeyeceğimizi lütfen unutmayalım. Evet muhtar ve muhtarlığın, ihtiyaçlar karşısında bugünkü haliyle katkısı sımrlıdır. Fakat devletin adeta hiçbir olanak tanımadığı bu kurumdan başka ne beklenebilir? Örneğin muhtarların görevlerini yerine getirirken ^o 90'ın üzerindeki bir oranla, bir büroya gereksinimleri olduğu saptanmıştır. Bu gereksinimin "!o 70 oranıyla kiralık bir alanda giderilmesi de anlamhdır. Gerçekten her mahalleye, bir muhtar bürosu olarak kullamlabilecek yer yapmak gerekmektedir. Aynca bu merkezin, muhtarhğın bugünkü fonksiyonu düşünülerek sınırlı tutulmaması da şarttır. Muhtarlıklan, hiç olmazsa metropoliten alanlardaki muhtarlıklan, halkla ilişkiler, zorunlu gereksinim ve çeşitli etkinlik merkezleri yapmak ve muhtarları da bunlann başkanı olarak organize etmek yerinde bir girişim olacaktır. Bu merkez etrafında, mahalleler seviyesinde, bahar çiçeklerinin açılacağı ortamı hazırlamak devlet yönetiminde söz sahibi olanlanndır. Halkın bu girişime yurekten katılacağına, ortalama özelliklerini verdiğimiz İstanbul mahallelerinin standartlarını daha hızla geliştirmek için çaba göstereceğine yurekten inanıyoruz. BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle