23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MART 1989 CUMHURÎYET/17 Polislere taksitle tabanca satışı üzerinde Çarliston Paris'te düzenlenen Artistik Buz Pateni Dünya Şampiyonası sürüyor. Sovyetier Birliği adına yanşan Marina Klimova ve Sergei Ponomarerıko çiftı Çarliston dansında büyük puan topladılar. (Fotoğraf: AP) Nisanda demokrasi kunıltayı yapıbyor ANKARA (ANKA) Yazar Aziz Nesin ve Prof. Sadun Aren'in çağrılarıyla yaklaşık üç aydan beri Ankara, İstanbul ve İzmir'de yapılan bir dizi görüşmeler sonucunda çok sayıda aydının katılacağı "demokrasi kurultayı"nın toplanması kararlaştırıldı. Nisan ayı sonunda başkent Ankara'da yapılacak "demokrasi kurultayı"na toplumun çeşitli alanlarından çağrıblar katılacak. Nısan ayı sonunda toplanması için resmi basvurunun önümüzdeki günlerde yapılacağı bildirilen "demokrasi kurultayT'nın düzenleme kurulu şu isimlerden oluşuyor: Aziz Nesin, Prof. Sadnn Aren, Halil ÇeJenk, Prof. Cevat Geray, Doç. Haluk Gerger, Doç. Falih Gumüş, Özcan Kesgeç, Rasih Nuri İleri, Vecihi Timuroglu, Tevfik Çavdar, Gnngör Aydın, Varlık Ozmenek, Sami Alptekin. Buz ANKARA (ANKA) Emniyet Genel Müdürlüğü, güvenlik görevlilerine 36 ay vadeyle "özel tabanca" satışı yapacak. "Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeline Gorevlerinde Kullanılmak Üzere BedeU Mukabili Zati Demirbaş Tabanca Sanşma Dair Yönelmelik" Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmelik uyarınca, güvenlik görevlilerine demirbaş kaydıyla verilecek özel tabancaların fiyatlan bir komisyonca belirlenecek. Tabancayla birlikte 100 adet de mermi satılacak. Satışı yapılan mermilerin görev gereği sarfedilmesi dururnunda bedelsiz olarak yeniden rnermi verilebilecek. Tabanca ve raermilerin bedeli 36 ayı geçmemek kaydıyla personelin maaşından kesilecek. Kusursuz olarak tabancasını yitirenlere ikinci kez tabanca satışı yapılacak. Kaşmir modası Fransa nın başkenti Paris'te düzenlenen bir defilede ünlü modacı Franch Christian Lacroix, 198990 sonbaharkış koleksiyonunu sergiledı. Etek uçları diz üzerindeki kaşmir giysi büyük beğeni topladı. (Fotoğraf AP) Şili'de üzümlü p Ş saktedı. Karar Philadelphia kentinde Şili'den ithal edılen üzümierde siyanür bulunması üzerine alındı. Kararı protesto etmek ıcin Şılı'nin başkenti Santiago'dakı Amerikan Konsolosluk binası önünde bır gösteri düzenlendi. Amerika aleyhinde slogan atan göstericıler meyvelerin sağlıklı olduğunu kanıtlamak amacıyla bol bol üzum yediler. (Fotoğraf. AP) HABERLERİN DEVAMI Özal Gittikçe Sıkışıyor Çankaya bir yandan, anayasal kuruluşlar (Baftarafi 1. Sayfada) öte yandan Özal'ı sıkıştırıyorlar. Bunun son yoktu. örneği, Anayasa Mahkemesi'nin Başbakan SHP lideri Erdal İnönü dün düzenlediği basın toplantısında, Özai'ın Bonn'da Kohl' Özal'a yönelik haklı eleştirileri de içeren dünkü açıklamasıdır. le görüşememesini, "gayri ciddi olaylar diBaşbakan Özal, TRT'yi bile savcılığa şizisine bir ilave" diye nrteledi. kâyet edebilecek kadar sıkışmış gözüküyor. Ne yazık ki öyte. Manevra alanı böylesine daralmış bir siBu olay, ANAP liderinin şu günlerde içirvde bulunduğu ruh halini göstermesi açısın yasal ortamda, Sayın Özai'ın "yeni bir anayasa" çağrısı yapmasının anlamı ne oladan da ilginçtir. Her yandan gün geçtikçe sıkıştığının farkında olan Sayın Özal, anlaşı bilir? Muhalefet liderleri bu çağrıyı ciddiye almalan, bir arayış içinde her yolu deniyor. dılar. Sayın İnönu de, Sayın Oemirel de poKamuoyu yoklamalanndan gelen işaretler litik açıdan sıkışmış olan ANAP liderinin, dikiyimserlik verici değildir. ANAP örgütünün seçime asılamadığı, moralinin bozuk oldu katleri başka tarafa çekebilmek için böyle bir ğu biliniyor. Ayrıca örgütteki "liberal çağnyı ortaya attığı kanısındalar. Pek o kadar haksız sayılmazlar. ittifakçı" çekişme ve çatışması, bir başka Sayın Özai'ın söylediklerinde bazı doğruolumsuzluk kaynağıdır. Orneğin İzmir'de lar vardır. Ama temel yaklaşımıyla zamanANAP listesine damgasını vuran Özfatura laması, bu konudaki içtenliğini ve inandırınedeniyle, "liberal kanat" kampanyadan uzak duruyor. İstanbul'da Dalan, ANAP'tan cılığını ister istemez tartışmalı kılıyor. Türkiye'nin ilginç bir döneme doğru yol albağımsız bir çalışma içindedir. Turban olayından dolayı "liberal" kanadın çıkışları da dığına kuşku yok. Ama önce 26 Mart'ı bekleyelim. parti içi uyum açısından olumsuz bir noktadadır. Anayasa Mahkemesi: lEakışmaz (Baftarafi 1. Sayfada) ve buna katlanmak zorundadır. Anavasa Mahkemesi sorumluluğunun bilincinde olarak görevlerini başarıyla yerine getirmek çabasını bağımsız yapısına uygun biçimde (am bir yansızlık ve özveriyle sürdürmekte, devleü, anayasayı, tiım kunım, kuruluş ve bireyleriyle loplumu hukuksal yönden korumakıadır. Bunlann içinde iktidan ve muhalefetiyle siyasal partiler de »ardır. Her zaman ve herkes mahkememize gfivenmelidir. Anayasa ne görev verirse onu yapan/. Sanıldıgı >a da gösterildiği gibi ana>asal >erimizden başka bir odak değiliz, bir kompfeksimiz de yoktur. Anayasada ajrınlılar bulunmakla birlikte >argı bağımsızlıgı, meslek kuruluşlarının bağımsızlıgı, Anayasa Mahkemesi'nin yetkileri, kimi sınırlamalar ve kısıllamalar, üniversile ozerkligi, öliim cezalan gibi üzerinde dunılacak konular varken, insan hakları ve ozgürlukler oncelik taşırken anayasaya uygun çalışmalardan yakınıp gorevini yapanlan kınamak kirasenin hakkı değildir, kimseye de yakışmaz. Anayasaya aykın tutum ve davranışta olanlar gozetilmeli. özeleştiri yapılmalıdır. Kendi kusuriannı başkalarına >uklc>enler inandırıcı olamazlar. Yargı organlarını suçlayıp değişik saldınlara yeşil ışık yakmakla \ararli olunamaz. Çağdaş demokrasi hukuksuz yunıyemez. Anayasa Mahkemesi'nin yönetmeye özenmek gibi bir duşüncesi bulunmadığı gibi, bu >onde bir girişimi de söz konusu değildir. Ne var ki, Anayasa Mahkemesi kararlan, >asama. yurütme ve yargı organlanyla >önetimi. gerçek ve tüzel kişileri bağlar ve bunlar mahkeme kararianna uymak zonındadırlar, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değîştiremez ve yerine gelirilmesini geciktiremezler. Bu anayasa kurallannı ve dünya örneklerini bilmeden konuşmak doğru değildir." Denetimsiz demokrasinin sözde kaldığını vurgulayan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili, "Çağdas demokrasi gereklerini öğrenmeden, benimse>ip uygulamadan demokrat olunamayacağım" soyledi ve Anayasa Mahkemesi uyelerinin yorumlarını eğilimlere ve etkilere göre değil, anayasaya göre yaptıklarını belirtti. Özden, açıklamasını şöyle sürdürdu: "Siyasetin ne olduğunu bilenler, Anayasa Mahkemesi'nin işlev konulan si>aset olduğu halde siyaset japmadığını, hukukun ne olduğunu hilenler hukuklan başka amacı olmadığını, hukukun iistünlüğu ilkesiyle anayasanın bağlayıcılığı ve önceliğini gozettiğini, demokrasinin ne olduğunu ve tarihi bilenler de varlık nedenini göreviyle ilgili her şeyi bildiğini bilirler. Anayasaya aykın yasalan ipial etmeyip gorevini savsaklasa idi, kimse onur duymazdı. Anayasa Mahkemesi'nin kararlan resmen açıklanmamakta, anayasanın 153. maddesinin. açıklanmayan kararların iptalle sonuçlandığını gösteren birinci fıkrasının yol açtığı yanhş anlamaları. hem iptal hem ret kararı \erilen işlerdeki kanşıklığı önlemek, konuya yararlı olmak için yalnızca sonuç bildirilmekledir. Sonuçlar da karar günu bildirilmektedir. Kimsenin halırı için karar verilemeyeceği gibi, kimsenin durumu gozetilerek de bildirme zamanı değiştirilemez. İşler. a>rıcalıksız >erine getirilir. Gözetilen anayasaya uygunluktur. Kimse, hukukun >e anayasanın dışında ve ustünde değildir." Ozden, adalete saygının herkesin gorevi olduğunu belirterek, zamanı gelince odünsüz korudukları ilkeler konusunda gerekli açıklamalar yapılacağını söyledi. Özden, açıklamasını şoyle tamamladı: 'Cumhuriyetin niteliklerini korumada gosterdiğimiz ozen ulusumuz içindir. Turk ulusunun anayasa yapma takdirine saygılıyız. Yasamanın ve yurutmenin hukuk içindeki işlem \e eylemlerine kimse engel değildir. Nasıl ret kararlanyla yasama organının yanında değilsek, iptal kararlarında da karşısında değiliz. Anayasal organlann uyum ve ilişkilerine her zaman değer veriyoruz. Dış ülkelerle karşılaştırmalan her yönden, kapsamlı ve yeterli biçimde yapmak gerekir. Anayasayı biz yazmadık. Anayasa Mahkemesi'ni biz kurmadık. Kişi haklannı konıyan yerel ve yüksek mahkemeler de var. Bizim işievimiz ayrı. Ülkeyi çalkantı ve sarsıntılardan konıyan, iktidarlan geçerli ve rejimi sağlıklı kılan Anayasa Mahkemesi ulusun güvencesidir. Hukuka, demokrasiye, anayasaya ve Anayasa Mahkemesi'ne katlanmak zonındayız. Bu yolda söz verileceğine, tersine tutum uzucu ve düşündüriicüdür. Bizim başkalanna olan saygımızı, onlar da yargıya göstermelidir. Adalete gölge düşürmemeli ve toz kondurmamahyız, yargıya saygı hepimizin görevidir. Zamanı gelince, ödünsüz koruyup savunduğumuz ilkeler konusunda gerekli açıklamalar yapılacaktır. Hukuk kendisini inanmayanlan da koruyan. onlann da guvencesi olma niteligini, onuriu Turk hukukçulanvla giderek güçlendirecektir. Kurumlar demokrasinin simgesi ve gücüdür. Onlann varlığını olumsuz yönde etkileyecek girişimlerden kaçınmak uygun olacaktır. Mahkememiz bundan boyle de hizmetlerini andına uygun olarak yerine getirecektir.' inönü: Amaç tek parti (Baştarafi 1. Sayfada) gun olacağına inandığım ve mu ters düşmemesine, kavga etmeme nın bir şey yapmasına gerek yok. deki yönetimi daha da keyfi hale halefet partilerine bu yolda öneri sine olanak yoktur." Tabii devlet olanaklannı kuilanagetirmek için bir maskeleme, per getireceğini söylemiş. Anlaşılıyor İnonü daha sonra sözlerini şoy rak eğlenmeye gittiğiniz zaman iş kanşıyor. Devlet olanağını kuldeleme ve kandırma gayretinden ki Sayın Özai'ın maksadı. bugü le sürdurdü: başka bir anlam taşımıyor" dedi. ne kadar vapmak istediği bazı du"Bütün bunlar Sayın Öial'ın, landıgınıza göre 'eh devlet goreErdal İnönü, Özai'ın, Anaya zenlemelerin Anayasa Mahkeme elindeki güç devam ederse demok vini yaptık' havasmı vermek için sa Mahkemesi'nin Meclisin çıkar si "nce iplaf edileceğini gorerek rasimizi ve toplumumuzu buna Alman Başbakanf ndan randevu dığı yasaları iptal etme yetkisini kendisine hareket serbestliği vere lımlara, keyfi yonetimin bütün almaya çalışıyorsunuz. Eeee, Altehlikelerine gotureceğini bir da man Basbakanı Galatasaray'ın yadırgamasım da eleştirerek, cek bir rahatlığa kavuşmak." ha vurguluyor. 26 Mart seçimle maçına göre program yapmıyor. "Anayasa Mahkemesi'ni ya da rinin, yerel seçimler ötesinde, dekısaca anayasaya uygun davran Yanaşmadı Onun kendi normal işleri var. Onma şartım Meclisin üzerinde otoSHP'nın anayasadaki eksiklik mokrasimizi Özal zihniyetinden ları bırakıp da dost bir başbakan rite olarak nitelemek \e demok leri ve vatandaşların temel hak ve kurtaracak bir genel seçim niteli da olsa eğlenmeye gelen bir insarasi anlayışına aykın görmek saf özgurlüklerine güvence getirecek ği taşıdığını gösteriyor. Halkın na yer vermez. Demokrasilerde satadan, çok tehlikeli bir kandır değişiklikleri birçok defa söyle iradesinin bizi bu sakat zihniyet başbakanlann özel nedenlerle macadan başka bir şey değildir" diğni ve ANAP'a bu konuda öne ten kurtaracağına inanıyorura." progrgmlarını değiştirmeye hakdiye konuştu. tnönü, Özai'ın Ga ri goturdüğunu anlatan Erdal İnonu, Özai'ın anayasa konu kı yoktur. Boyle şeyler keyfi yölatasaray maçı için gittiği Köln' İnönü, "Başbakan bunlara hiç sunda söylediklerinin ciddiye alı netimlerde olur. Normal demokde Alman Basbakanı Kolh ile gö yanaşmadı. Dolaylı yollardan de nacak şeyler olmadığını da kay raside programınız bellidir. dosrüşememesi ile ilgili gelişmeleri ise mokrasinin yerleşmesi doğrultu dederek, "Özal acaba AT iilkele tunuz geliyor diye programınızı "Gayri ciddi olaylar dizisine bir sunda anayasada değişiklik ihti rine bir mesaj mı vermek istedi" değiştiremezsiniz. Dolayısıvla Alilave" diye değerlendirdi. yacı görmediğini ifade etti. De sorusuna, "Kandırmanın hedefi man Basbakanı'nın Türk BaşbaRahatsızlığı nedeniyle propa mek ki şimdi soylediği sözler da bilinemez tabii.. Kimi kandırmak kam'nı, yani sayın Özal'ı kabul ganda gezilerine kısa bir ara ve ha ne kadar devam ettirebilecek istediğini bilemem. Seçime gitti etmemesinde tuhaflık yok. Kabul ren SHP lideri İnönü, dün düzen se elindeki yönetimi daha da keyfi ğimize göre ilk kandırmak isiedi etmesini beklemek >anlış. Eğlenlediği basın toplantısında özai' hale getirmek için bir maskeleme, ği halkımızdır" diye yanıtladı. meye ğiden birini niye kabul etİnonü, Özai'ın türban konu sin? Ondan sonra ayıp oldu, kaın anayasa konusunda ortaya at perdeleme ve kandırma gayretintığı görüşleri eleştirdi. İnönü, den başka bir anlam taşımıyor" sunda herkesi suçladığını, ama bul etmedi. Hadi bakalım mektup Anayasa Mahkemesi'nin iptal Özai'ın ulkede demokrasiyi yer diye konuştu. yazsın Başbakan'a: 'Kabul etmeleştirmek ve geliştirmek için bir İnönü, Özalın 141 ve 142. edeceği belli olan hükmü yasaya dim, ama çok istiyordum sizinle anayasa değişikligi istemediği go maddelerin anayasada olmaması koyan kendi parti çoğunluğundan görüşmek...' Bu mektubu yazsa nışünü dile getirdi. İnönü, "Ana gerektiği yolundaki sozlerine de hiç söz etmediğini de belirtti. Er ne olur, yazmasa ne olur. Bizim yasa değişikligi için bir yöotem değinerek bu maddelerin ceza ka dal İnönü, Galatasaray maçı için başbakanın böyle güclükler çıöneriyor musunuz?" sorusuna ise nununda yer aldığıru ve anayasa Köln'e giden özai'ın girişimleri karmaya bakkı yok Alman Baş• Vontemden önce içerik önemli. değiştirilmeden de kaldırılabilece ne karşın Alman Basbakanı Kohl bakanı'na. Bunlar gayri ciddi iş• Önce Özal niçin anayasayı değiş ğini belirtti. İnönü, Özai'ın TRT ile görüşememesi konusundaki bir ler, bunlar itibanmızı yükseltü'rmek istediğini soykmelidir. F.k ve YSK'ya yönelik eleştirileri ko soru üzerine de şunları söyledi: mez." sik olan melot değil halkın hak nusunda ise şöyle dedi: DSP Genel Sekreteri Selçuk larına saygı anlaşıyıdır" yanıtını ' 'Biz iktidar partisiyiz. Muha Özal gayri ciddi "Bunlar gayri ciddi olaylar di Sönmez, Başbakan Turgut Özal'verdi. lefet partileri ile seçim zamanı eşit Başbakan'ın "yaklaşan yerel şartlarda halkın önüne zisine bir ilave. Bu kadar gayri ın anayasa değişikligi ile ilgili seçimlerde, sezdiği yenilgisine ne çıkarılamayız' diyor. Bu anlayış ciddi bir başbakan göriilmemiştir. açıklaması hakkında, "Bu Mecden olduğunu sandığı" temel dev taki bir başbakanın hukuk devle Başından beri belli Sayın Başba lisin yapacağı anayasa, uzlaşma let kurumlanna, dzeliikle Anaya tine saygılı, demokrasi anlayışı kanın oraya eğlenmek için gitti değil, kandırmaca olacaktır" desa Mahkemesi ve Yüksek Seçim sağlam hiçbir devlet organı ile ği. Buna karşı Alman Başbakanı' di. Kurulu'na haksız eleştiri ve suçlamaJar yönelttiğinı bildiren İnönu şunları söyledi: "Yüriiltüğıi politikanın halkın yaranna olmadığı açıkça meydana çıkınca, seçimde halkın kaçınılmaz tepkisini önlemek için, ilgrvi başka laraflara çekme gayreti nek var: Anayasa Mahkemesi, kanunlan iptal etDoy. Dr. BÜLENT TANÖR devam ediyor. Sayın Özai'ın sözmek için kurulmuş" diyen Özai'ın idealine en uylerinde beliren zihniyet, eline olaözai'ın yeni anayasa onerisi yeniden günde gun model ABD Anayasası'dır. 200 yıldan beri nak geçerse demokrasimizi iyice me geldi. İlkin, hukukçu okurları sıkmak paha yürürlükte olan 26 Ek'le geliştirilen ve pek de karanlığa götürecek, tek parti diksına da olsa birtakım fantezileri ve kaba yanlış uzun olmayan bu metin yukarıdaki üç özelliği de tatörlüğü getirecek zihniyeltir. Saları düzeltmek gerekiyor. taşır. Öyle görülüyor ki Başbakan, ekonomi ve yın Özal, Anayasa Mahkemesi'siyasetten sonra anayasa düzleminde de ABD'(1) "Anayasa sadece ve sadece insan ve hak nin Meclisin çıkardığı yasalan ipve hürriyetleriyle ilgili olmalıdır". Bugüne dek yi örnek almaktadır. Bu modelin saklanması ve tal etme yetkisini yadırgıyor. 'Başinsan hak ve özgürlüklerine, metründe bölüm önerinin "millileştirilmesi" içinse hükümet siska demokrasilerde böyle şey ayırmayan anayasalar olmuştur, ama sadece hak temi (başkanlık/meclis hükümeti) bir yana, 1924 olmaz' diye yanhş bilgi vererek, ve özgürlükleri duzenleyen bir anayasa yoktur. Anayasası öne sürülmektedir. "Denetimsiz halkı aldatmak istiyor. Anayasa Bu tür belgelere bildirge, misak, ferman vb. de iktidar" özleyişi içinde olanlann, ülkeyi kurummahkemeleri bulunduklan her ülnir. Anayasa her şeyden once devletin ana ku ları (Meclis, Bakanlar Kurulu, yargı, vb) atlayakede yasalann anayasaya uygunruluşunu (Constitution), "esas teşkilatf'nı dü rak, sorumsuz komitelerle, damşmanlarla, prensluklannı kontrol ederler. Hukuk zenler. Ierle ve hatta aile fertleriyle yönetmeye çalışandevleti anlayışı budur. Bir parti(2) "Devlet'in şeklini koyabilirsiniz. Bu, Teş ların "ayakbağı olmayan anayasa" aranışı içinnin seçimle iktidara gelmiş olmakilatı Esasiye Kanunu'dur. Yani insan haklarıy de olmaları şaşınıcı değildir. Ama demagojik bir sı ona anayasaya aykın işler yapla ilgili olmalıdır" sözlerindeki ilk iki cümle, "milli irade" anlayışının başlatıcısı olan Demokması yetkisi vermez. Bir yasanın Özai'ın yukarıdaki "tezi" ile, üçüncü cümle de rat Parti'nin iktidar dönemi de bu yolun nasıl anayasaya a>kırı olup olmadığıilk ikisiyle çelişmektedir. Anayasa sadece insan çıkışsız olduğunu ortaya koymuşken, bugün aynı na kesin olarak karar verecek bir haklarıyla ilgili olmalıysa, "esas teşkilat"ın dü doğrultuda gidilmek istenmesi kaygı vericidir. Şu bağımsız yargı organı bulunmadızenlenmesinin de araya sokulması tutarsızlıktır; var ki bu da şaşırtıcı değildir. DP'nin takipçisi ğı zaman demokrasinin ve toplu"teşkilatı esasiye" ile insan hakları birbirlerin olan ama 27 Mayıs'ın liberal rüzgârından ister mun ne tehlikeli bunalımlara düşden farklı alanlardır. istemez etkilenmiş olan AP, 1961 Anayasası'yla tüğunü biz yakın geçmişimizde (3) "Anayasa ne kadar tefernıath olursa, in getirilen "dengelenmiş iktidar" anlayışına aktif yaşayarak öğrendik." san haklan o kadar çiğneniyor". Bu saptama an ve sistemli bir şekilde karşı koyabilmiş değildi. cak 1982 Anayasası gibi, insan hakları ihlalleri Anayasal geleneklerle, kurum ve kurallarla keyfi Temel güvence ni meşrulaştırma işlevi gören bir metin için doğ bir şekilde oynama yetkisini kendinde gören 12 Anayasa Mahkemesi'nin Türru olabilir. Çünkü buradaki şişkinlikler ve ay Eylül otoritarizminin ocağında yetişenlerin ise, kiye'de devlet yapısına çetin denntıya boğulma, özgürlükleri pekiştirmek için de anayasacılık konusunda aynı fütursuzluğu sürmokrasi kavgalanndan ve arayışğil yasaklamak için vardır. dürmeleri doğaldır. larından sonra temel bir guvence (4) (Anayasa Mahkemesi'ni kastederek) "Anaolarak girdiğini belirten İnönu yasa tefsirini kendinegöre yapanlar var... Seçil Madalyonun öbiir yüzti sözlerini şöyle sürdurdü: mediği halde memleket yönetiminde söz sahibi Yine de niye ve amaçlar ne olursa olsun, bu "Laikliğe aykın bir yasayı, eşilolmak isteyenler \ar.. Bugün dunyanın hiçbir ye "çıkış"ın oiumlu yönleri vardır. Bir kere bu, keyliğe aykın sosyal bir duzenlemerinde böyle bir şey yok." Oysa bugünkü dünya fi tercihlerle ve zorla dayatılan bir anayasanın yi Meclisteki çoğunluğunuzun oyda sırf "Anayasa Mahkemesi" adıyla bizden baş iflasının tescili anlamına gelmektedir. Değişiklanyla kabul eltirirseniz bunları ka sekiz ülkede daha özel >üksek mahkeme var lik isteği, muhalefet saflannı aşmış, iktidann doAnayasa Mahkemesi elbel iptal dır. (Federal Almanya, Avusturya, ttalya, Yu ruğuna tırmanmıştır. Yedinci yılında 1982 Anaeder. İptal etmek görevidir. Anagoslavya, İspanya, Portekiz, Kıbrıs, Tayland). yasası'nın herhalde artık Cumhurbaşkanı'ndan yasa görevidir. Eğer boyle düzenBunlann üyeleri de anayasayı "kendilerine göre" başka bir resmi savunucusu kalmamıştır. Üstelemeler bir yargı organı eliyle kıyorumlar, gerektiğinde de iptal kararlan verir lik istenen anayasada değişiklik değil, yeni bir sa siirede iptal edilmezse vatanler^ anayasadır. 1982 Anayasası'nın "düzeltilemez" daşlan birbiriyle sürekli kavga haoluşu da bu arada doğrulanmış olmaktadır. Öte lindeki kamplara bölerler, ülkeye Özai'ın anayasa modeli yandan böyle bir anayasayla AT ile bütunleşmefelaket getirirler. Başkanhk sisteminin hayranı olan, şimdi de nin olanaksızlığı da meydandadır. Başbakan, 1520 maddelik ve Kısacası bütün koşullar Türkiye'yi, milli uz"1520 maddelik bir anayasa" öneren ve "Taesas olarak temel hak ve özgürbii anayasa mahkemesi de olacak, ama o, kişi laşmaya dayalı ve tarihsel deneyimleri de değerluklerle devletin temel niteliklerini haklarıyla ilgili olmalıdır. Bizde yanhş bir gele lendiren yeni bir anayasaya doğru itmektedır. belirten bir anayasanın daha uy CUNEYT ARCAYUREK yazıyor mayı, uygulamaları denetleyecek kurumlardan yoksun bir siyasal otorite ile sosyal, ekonomik, siyasal alanda dilediği yasalan çıkararak kendi anlayışına uygun bir rejim yaratmayı amaçlıyor. örneğin, Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir devlet olduğunu tek cümleyle anayasaya alacak, ne varki sosyal devlet kavramı kendi kafasına göre neyse, ona uygun yasaJar çıkaracak. Laiklik kavramı keza. Her konu onun anlayışına göre tezgâhlanıp uygulanacak. Siyasal çevrelerin üzerinde birleştikleri diğer tepki şu: özal, 26 martta seçmenin büyük ölçüde altından kayacağını gördü. Bunalım içinde, morali giderek düşüyor. Söylentiler doğruysa özel araştırma kuruluşlarının yaptığı nabız yoklamalarını yayımlatmıyor. Gazeteiere yansıyan seçmen baskısından kurtulmak, gözleri bir başka yöne çevirmek için durup durduk yerde bir anayasa tartışması açıyor. Istırapla yoğrulan tepkinin daha genişlemesini önlemek için seçmenin büyük ilgi gostermediği konuya sarılıyor. Anayasa konusunu bu aşamada 26 mart öncesi Türkiye'nin yegâne sorunuymuş gibı gündeme getiriyor. Bir iki gün ömürlü anayasa tartışmasından medet umuyor. Erdal İnönü, hasta yatağından basın toplantısına koşuyor. Oün, Özal'dan gelen 1520 maddelik anayasa önerisine sert tepki gösteren inönü, Özal'ı artık her yönüyle tanıyan sağduyunun görüşlenni dile getirerek "Eline olanak geçerse demokrasimizi iyice karanlığa götürecek bir tek parti diktatörlüğü getirecek zihniyet" nitelemesi yapıyor. Çok doğru tanımlama. Başka açıdan Özai'ın son çıkışı önemli: Özal bir yandan seçmeni, saptanan tepki dozundan başka yönlere kaydırmaya çabalıyor, öte yandan, "gerçek duygularla yoğrulan siyasal dünyasını açığa çıkarıyor, amacını özetliyor". Çünkü Özal'a egemen olan anlayışa göre bir parti, çoğunluğu sağlayınca artık önüne hiçbir engei çıkmamalı. Çünkü "milletten üstün güç" yok. Ulusu temsil eden yegâne güç ise çoğunluktaki parti. Dilerse türban yasası çıkarır, isterse parti, gazete kapatır, sosyal ekonomik dengeleri altüst edecek her türlü "idari ve siyasal tasarrufta" bulunabilir. Hesap vermez, çünkü o ulustur. Oysa özetlediği son görüşün adı, rejimi karanlığa götürecek "tek parti diktatörlüğü". Ama Özal'a göre alaturka seçim yasalarıyla madem ki çoğunluğu sağlamıştır, artık tek parti, tek şefliğin hükmünü icra etmesinin önüne kimse çıkmamalı. İnönü gibi, Demirel de "Batan (Baftarafi 1. Sayfada) konuda şunları söyledi: "Siyasi iktidar, vatandaş sıkjntılar içinde kıvranırken, faalkın dertlerini tartışmak yerine, gündeme başka şeyler getirme gayreti içindedir. Anayasa degişikliği tartışması açılmak isteniyor. Bundan maksat, halkın dertlerini unutturmak, onun üstnne bir örtn örtmektir. Bu tamamen havanda su dövmektir, gündemi saptırmaktır. Türkiye'nin gündemindeki ilk meselesi bugünkü siyasi iktidardır." (Baştarafi 1. Sayfada) teknede çırpınan Özai'ın, yeni anayasa tartışmalarından medet umduğunu" vurguluyor. Anayasa değişikligi için yeni bir yöntem aramaya gerek yokken Özai'ın çıkardığı son tartışmada bir başka aldatmaca daha görülüyor. Yöntem mi önemli, anayasa içeriği mi? Salim noktaya varmak için Özal anayasayı niçin değiştireceğini söylemeli. Tabii, asıl amacını hep örtüyor. Özgürlük kavramlannda Özal'la aynı düşünceleri paylaşmayanlar, önerdiği anayasadan çok yönlü kaygılar içinde olduklarını söylüyorlar. Özai'ın Batılı anayasa peşinde olmadığını, hem üzüm yemeyi hem de bağcıyt dövmeyi son açıklamalarıyla dile getirdiğini vurguluyorlar. Yeni bir anayasa nasıl yapılmalı? Çeşitli siyasal görüşleri savunan güçler arasında uzlaşmaya varılarak! Hayır, Özai'ın son bir yıl içindeki davranışları, siyasal kadroların anlaşarak ulusça benimsenecek bir anayasa istemediğini, tersine, kendi dünyasına uygun bir sistem getirmeyi ön plana çıkardığını gösteriyor. SHP ve DYP, 1982 Anayasası'nın yadsınan, toplumda tepkiler yaratan işçi hakları, dernek kurma, özgürlüklerin yeniden düzenlenmesi gibi kimi maddelerini değiştirme uğraşısına girdiler. Komisyonlar kurdular, belirli maddelerde anlaştılar. Özal ne yaptı? Bu girışime sırtını döndü, ters baktı. Yanaşmadı. DSP daha ıleri gitti. Partiler arası anlaşmayla yeni bir anayasa hazırlanmasını önerdi. Özal, buna da yanaşmadı. Anlaşarak, uygar içerikli bir anayasanın peşinde değildi. Bugünkü sözlerinde içtenlik, Batılı bir anayasa istemi olsaydı, Özal son bir yıldır süregelen girişimlere önculük etmeye çalışırdı. Bir kez daha görülüyor ki Özal ve buyruğundaki ANAP kadroları, uygar anlamda özgürlükler istemiyor. özal'a uygun bir dünya düşleniyor. Kısacası, "Dilediği gibi yöneteceği, hesap vermeyeceği, önüne hiçbir engelin çıkmayacağı" siyasal bir düzen ıstiyor. Tek amacı, "kayıtsız şartsız hareket serbestisi" sağlamak. Derdi bir değil. Son Kohl serüveninden sonra, "bugüne dek yarattığı gayri ciddi olaylara bir yenisınin eklendiği" yargısı giderek pekişiyor. Ya "dış itibar"? Edirne'den sonra ortalıkta görunmüyor. Sıkıpara (Baftarafi I. Sayfada) cu, Hazine odemeleri için artan oranda Merkez Bankası kaynaklarına başvuruldu. Bu arada, sıkı para politikası uygulamaları nedeniyle bir suredir odenemeyen üretici borçlannın ödenmesi için karar alınması da piyasaya çıkan para miktarını arttırdı. Pancar ureticilerinin borçlannın ödenebilmesi için Hazine, Şeker Şirketi'ne sermaye katkı«ı olarak 20 milyar lira kaynak aktardı. Ayrıca, Ziraat Bankası'nın tanmsal reeskont kaynağından da pancar borçlannın odenebilmesi için şeker şirketine kredi aktarıldığı öğrenildi. Mart ayında emisyonu arttıran önemli nedenlerden birinin de bankaların Merkez Bankası'na yaptıkları aylık zorunlu doviz devirlerinin yüksekliği oluşturdu. Bu devirler sonucu Merkez Bankası, bankalara yaklaşık 600 milyar lira para aktardı. Bu arada, 15 martta kamu personelinin maaş odemeleri ile özel sektorun buyuk bölumunde işçi ikramiyesı odemeleri çakıştı. Bunun sonucu olarak bankalar Merkez Bankası'ndan döviz devirleri karşıhğı aldıkları yaklaşık 600 milyar liralık likit rezerve ek olarak Merkez Bankası bünyesinde tuttukları serbest mevduatlarından da 321 milyar liralık bir çe' kiş yaptılar. Konuk yazar ÖzaVın anayasa önerisi Evren 1 müyurhk armağan bağışladı İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dün İstanbul'da Basın Konseyi'ni ziyaret etti. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünde incelemelerde bulundu, kendisine armağan edilen yaklaşık 1 milyar 25 milyon lira değerindeki 12 parça eşyayı daha Askeri Müze'ye bağışladı. Evren, dün ilk olarak Askeri Müze'ye giderek, çeşitli gezilerinde kendisine hediye edilen kılıç, gerdanlık, kordon, arma gibi eşyayı müzeye bağışlarken, halı üzerine yapılan kendi portrelerinin kendisine benzemediğini belirterek imha edilmesini istedi. Evren, Atatürk'e benzemeyen hab portrelerinin de kaldırılmasını istedi. Evren, Basın Konseyi'ni ziyaretinde ise Başkan Oktay Ekşi ve yönetim kurulu üyeleriyle görüşerek, "Böyle bir kuruluşa ihtiyaç vardı" dedi. Evren daha sonra Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde incelemelerde bulundu. Genel Müdür Prof. İsmet Miroğlundan bilgi alan Evren, Osmanlıca metinleri okudu, Ermenilerle ilgili Osmanlı belgelerini inceledi. Camburbaşkanı Kenan Evren, akşam da tstanbul Konser Salonu'nda, Devlet Klasik Tiirk Miiziği Korosu'nun verdiği konseri izledi. Şef Prof. Dr. Nevzad Atlığ yönetimindeki konseri Cumhurbaşkanı Evren'le tstanbul Valisi Cahit Bayar ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedreltin Dalan da izledi. Doların durumu Dış borsalarda dolar, ABD'de enflasyon hızının yükselme eğilimini sürdürdüğünün anlaşılması üzerine 1.86marktan 1.87 marka, 131 yendende 133 yeneçıktı. Ya' tırımcılar, ABD'de enflasyon hı' zının geçen şubat sonu itibarıyla' yılhk yüzde 12'den 12.6'ya çıkınca, Merkez Bankası'nın faiz oranlarmı yükselteceğı beklentisiyle dolar alımına geçince Amerikan para birimi yükseldi. Merkez Bankası emisyon artı' şını kısabilmek için açık piyasa işlemlerine başvurdu ve bu yolla yaklaşık 350 milyar lira çekti, an, cak emisyonun 5.4 trilyon liraya , yükselmesini önleyemedı. Piyasa, ya çıkan paranın geri çekilemeyi , şinde yerel seçimler öncesınde be, lediyelerin kasalarında nakit tut. ma eğiliminin yukselmesinin de . etkili olduğu bildirildi. Verilen bilgiye göre, seçimler öncesinde bek1 lenmedik masraflar için belediye j lerin gerekli odemeleri anında yaj pabilmesi içiu kasalarında yeterli ,t düzcyde nakit tutulması öngörül, dü. Demirel
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle