14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MART 1989 EKONOMÎ CUMHURÎYET/13 TÜRKÎYE'den Altın ithalatı yiizde 74 daraldı ANKARA (UBA) Türkiye'nin altın ithalatı 1988 yılmda yüzde 74 daraldı. DÎE ve Merkez Bankası verilerine göre 1988 yılmda Merkez Bankası 'nın fiili altın ithalatı 30 milyon 759 bin dolar olarak gerçekleşti. Merkez Bankası'nın altın ithalatı 1987 yılında 121 milyon 258 bin dolara ulasmıştı. Kârlar enflasyona yenîk Türkiye'nin dev sanayi kuruluşları, geçen yıl 'kârlanm bir önceki yıla göre yüzde 67.6 arttırdılar. Yüzde 75.4'lük enflasyonun altında kalan kâr artışı 1987 yılında ise yüzde 72 olmuştu. 2 5 büyük kuruluş arasında Arçelik, üst üste üçüncü kez birinci oldu. Çukurova Çelik de ikinci ıraya yükselirken, tüç otomobil üreticisi de hirvedeki yerlerini korudu. EKONOMNOTLARI En büyük 25 sanayi kuruluşunun 1988 performansları OSMAN ULAGAY İnsanlar, 'Çevre ve Türkiye 5 Özel sektörun 25 devi (milyon TL.) ı Rnuadı 1 Arçtlk (1) 2 Çuk.çett (5) OrettMtea sabU» 1988 1987 H 317.090 203.477 3 Tota? Oto.Fak. (2) 274.758 4 OyakRcaaııH (3) 226.636 SOtosaafT) 200.581 222 787 6Aksa(4) 566.905 560.229 487.067 464.264 346 675 333.444 301.419 101 282.000 100 268.000 34 260.000 48 251.700 110 246.761 40 222.000 41 221.356 62 209.550 6 195.500 89 194.542 54 194.000 85 187.011 55 175.000 24 173.400 64 169.883 62 158.669 128 147.974 86 140.531 61 ÇayKur'un mücadelesi RİZE (AA) Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün (ÇayKur) kendi ambalajmı taklit eden fırmalarla mücadelesi siirüyor. Kurumun bu yü içinde mahkemeye verdiği firma sayısı 58'e yükseldi. ÇayKur Genel Müdürü Nejat Ural, bazı fırmaların ÇayKur'un ambalajlarını taklit ederek kalitesiz çayı piyasaya stirmelerinin tüketiciyi tedirgin ettiğini hatırlattı. Ural, 'Taklitçi firmalara göz açtırmayacağız. Açtığımız davalardan sonuçlanan ikisini kazandık" dedi Bankaların dövizi ANKARA (ANKA) Ticari bankaların serbest döviz mevcutlan, şubatm son haftasmda 111 milyon dolar daha çoğaldı. 24 şubat iübarıyla 3 milyar 424 milyon dolar düzeyine ulaşan bankaların döviz mevcudunda, şubat ayının tümünde meydana gelen artış 232 milyon dolar olarak belirlendi. Ocak ayındaki 82 milyon dolarlık artışla birlikte yılın ilk iki aylık dönemindeki artış 314 milyon dolan buluyor. 8 UnfaMf (14) 141.545 9Sasa(8) 200.459 11 üre« (11) 175.506 11 Kantsa (19) 120.012 12 Ç * . Elektrfk (10) 176.403 13 « 6 PnriMo (12) 157.575 14 Brtsa (16) 136.462 15 T«Mas (9) 198.175 16 Tufk PtreM (25) 103.239 126.527 17 O t M M n M (17) 18 L t n r i ş (24) 104.809 19 BakBtaknik (18) 120.603 141.064 20 Rabak (15) 21 Bassa (22) 108.044 22 Bagfa* (23) 105.096 23 SartnıysM (53) 69.403 24 Maas. Santrai (40] 79.535 25 AkAI Teksta (34) 86.969 7 Çatakâtta Met (13)149 663 «afeiaı 79 175 77 105 73 50 Uanço kan (V.Û.) 1987 1988 39.087 1.991 65.257 22.121 24.345 51.390 14.604 32.824 39.211 27.762 24.507 63.050 5.258 23.102 31.371 13.775 5.779 6.013 6.534 17.405 9.312 5.157 7.725 6.363 AçıMamadı 4.514 Açıklamadı Açıklamadı Açıklamadı 80.309 Açıklamadı 56.400 46.000 38.000 44.300 111.186 Açıklamadı 49 639 39.189 28.000 Açıldamadı 9.100 Açıldamadı 7.500 46.400 27.734 11.021 14.629 4.474 * oafeiaı 126 56 72 17 374 81 76 115 2 103 57 15 166 198 114 89 30 Not: Şırketlerin 1988 yılına ilişkin verileri geçka veya tahminidir. Ayrtca veriler 1988 yılı ıçin KDV hançtir. Parantez içındeki rakamlar şırketlerin 1987 yılı sıralamasındakı yerlerini gösterirken, Sarkuysan, Mensucat Santrai ve AkAI Tekstıl'in parantez ıçindekı sıralama numaralan 1987 yılı verilerine göre özel sektör kuruluşları Içindekı yerlerini jöstermektedir. İlk 5 üç yılda nasıl değişti? (milyon TL.) Chra 161.000 148.712 Aksa 141.926 125.466 Tataf Bakatakattc 124.000 1986 a? 1987 Onsa OyakRaa. 317.090 274.758 226.636 222.787 203.477 82 04 Tafas 1*88 566.905 560.229 487.067 464.264 346.675 Cfetsa Üretimden satışlannı arttırma perforEkonomi Servisi Türkiye'nin 25 dev özel sektör kuruluşunda kârlar 1988'de mansında Çukurova Çelik birinci sırada "geriye saymaya başladı." 1987 yılında yer alırken, onu yüzde 128'lik üretimden kârlarını yüzde 72'lik artışla enflasyonun satışlar artışıyla Sarkuysan ikinci sırada, ustunde arttırma performansmı gösteren Kordsa da yüzde 110'luk artışla üçüncü sıözel sektörun devleri, 1988'de kârlarını bir rada izledi. Üretimden satışların toplam önceki yıla göre ancak yüzde 67.6 yüksel rakamına baktığımız da ilk 25 kuruluşun tebildi. Böylece 1988 yılı kâr artışı, yüzde 1987'de üretimden satışlannı 1986'ya gö. 75.4 olarak gerçekleşen DİE Tüketici En re yüzde 65 arttırdığı haürlandığında deksi'nin altında kaldı. 25 dev özel sektör 1988'de bu artışın yüzde 71'e yükselmesi kuruluşunun üretimden satışlan ise yüzde dikkat çekti. 25 kuruluşun üretimden sa71 arttı ve 6 trilyon 757 milyar lira oldu. tışlar miktarı 1988'de bu artışla 3 trilyon tstanbul Sanayi Odası'run 1987 yılı sı 946 milyar liradan 6 trilyon 757 milyar liralamasını dikkate alarak hazırladığımız raya çıktı. 25 büyük özel kuruluş listesinde yer alan Kârlılık performansında ise elde edilen fırmaların 1988 yılı geçici veya tahmini ve verilere göre Bagfaş, Bossa, Çukurova Çerilerine göre birçok şirket "yerinden o> lik, Brisa, Sarkuysan veTürk Pirelli ilk sınadı", kimi şirket (alt sıralara dognı yu ralarda yer aldılar. Kârlılık miktannda ise varlanırken) bazı şirketler de "zirveye tır Çukurova Çelik birinci sırada yer almaya manmaya devam etti." devam etti. Çukurova Çelik, 111 milyar Yapuğımız araştırmaya göre 1988 yılın 186 milyon liralık kâr elde ederken kânda Koç Holding ve Sabancı Holding'e bağ nın üretimden satışlanna oranı da "rekor lı kuniluşlar, üretimden satışlar ve kârlı düzeyde gerçekleşti" ve yuzde 45 oldu. Salık açısından iyi bir performans gösterir Dancı Holding kuruluşlarından Brisa'nın ken demirçelik üretici firmalarının da en kârırun üretimden satışlanna oram da yüzparlak yıllarından birini yaşadıkları orta de 21 gibi önemli düzeyde gerçekleşti. ya çıktı. 25 büyük özel sektör kuruluşu sıralamasında Arçelik 566.9 milyar liralık üretimden satışlar ile yine birinciliği kim Trilyonluk cirolar seye kaptırmadı ve I986'dan bu yana elde ettigj liderliğini devam ettirdi. 1987'de Koç 1988 yılında 25 kuruluşun verilerine Holding'e bağh kuruluşlardan sadece iki baktığırruzda, "enflasyonun da etkisiyle" tanesi, Arçelik ve Tofaş ilk beş arasına gi üretimden satışlarda artık yüz milyarlann rerken, 1988'de Otosan da otomobilde ya yerine "trilyon liralann" telaffuz edilmeşanan "son altın yılın" ardından beşinci ye başlandığı görüldü. örneğin 1987'de biliğe yükseldi. 1988'de 25 kuruluş içinde ilk rinci sırada yer alan Arçelik'in üretimden beş sıralamasında, büyük sürprizi Çuku. .satışlan 317 milyar lirayı bulurken, rova Çelik yaptı ve bir önceki yıla göre üre 1988'de yanm trilyon lirayı geçti. Aynı şetimden satışlannı yüzde 175 arttırarak Ar kilde Çukurova Çelik'in satışlan da yanm çelik'in ardından ikinci sıraya girdi. To trilyonu geçerken, ilk 20 kuruluşun üretimfaş ve Oyak Renault ise 1987 yılına göre de, satışlannda tabanın genelde 200 milbirer sıra alta düştüler. yar liraya oturduğu ortaya çıktı. Ozefleştirmede S:epki' sorunu özelleştirme programında öngörülenlerin uygulamada gerçekleştirilmediğini hatıriatan Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Ertan Yülek, "Çok güzel başlayan bir hadise böylece sekteye uğradı" dedi. ABDURRAHMAN YILDIRIM BOLU Özelleştirmenin, yapılan hatalardan dolayı tıkanma noktasına geldiği savunuldu. Teletaş'ın halka satışı ile başlayan ve tüm kesimlerin onayını alan özelleştirmenin daha sonra yapılan blok satışlar nedeniyle sekteye uğradığı bildirildi. Tebiat'ın Bolu Koru Motel'de düzenlediği "Türkiye Ekonomisînde ve lşletmelerde YapiSal Değişiklikler" seminerinde, özelleştirme uygulamalannın kamu işletraelerinde yol açacağı yapısal lamalar yapıldı, kararlar alındı. Buna göre hisseler önce calışanlara, sonra halka, daha sonra özel sektöre satılacaktı, ama buna uyulmadı ve çok güzel başlayan bir hadise böylece sekteye uğradı. "Daha özelleştirmeye hazır ol Şimdi USAŞ'ın özelleştirilmesine mayan bir toplumda blok satış ya o kadar büyük bir tepki geldi ki pılmamalıydı. Geçen yıl bu dö daha ileri gidilemiyor" nemlerde başlatılan Teletaş'ın halUlaştırma Bakanlığı Müsteşarı ka satılması yoluyla özeUeştirilmesine bütün partiler ve toplumun Ertan Yulek, Teletaş'm özelleştitüm kesimleri taraftardı. Teletaş'ın rilmesine ilişkin bir soruyu yanıtözelleştirilmesi eleştirilmiyordu. larken, bu şirketin ürünlerinin tek Şimdi ise hemen hemen toplumun alıcısının PTT olduğuna dikkat tüm kesimleri ve partiler özelleş çekerek, "Burada bu durum diktirmeyi eleştiriyoHar. Bu, blok sa kate alınmamıştır. 1986 ve 1987'de tışlardan kaynaklandı. özelleştir çok büyük yatınmlar yapan me için raporlar hazırlandı, açık PTT'nin bu yatııımlannın daha değişiklikler ele alındı. Seminerin bu oturumuna .bir tebliğ sunan Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Ertan Yülek, yabancılara blok satışı eleştirerek şunları söyledi: sonraki yıllarda devam edip etmeyeceğine dikkat edilmemiş. Monopol bir alıcıya Uriınlerini satan bir şirketin özelleştirilmesi açısından hatalı hareket edilmiştir" dedi. Panelde konuşan Petkim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Naili Kubalı da özelleştirmenin mülkiyetin el değiştirmesi olarak ahnmaması gerektiğini belirterek, "özelleştirme sadece mülkiyet değişikliği değildir. Şirketlerin rasyonel yönetilmesidir" dedi. Milli Prodüktivite Merkezi Başkanı Aydın Dundar da özelleştirmeden elde edilen fonlann geri kalan KlT'lerin rehabilitasyonu için harcanması gerektiğini söyledi. 13 MART 1989 Döviz Satış 1973.07 161989 150.62 1058.80 50.59 271.77 454.62 311.95 938.22 309.74 1239.75 144.34 15.25 6815.44 3388.75 526 15 Efektif Alış 1969.12 1589.17 150.32 1056.68 49.63 271.23 446.00 311.33 936.34 309.12 1237.27 141.60 14.96 6686.18 3381.97 516.17 Efektif Satış 1993.00 1636.25 152.14 1069.49 51.10 274.52 459.21 315.10 947.70 312.87 1252.27 145.80 15.40 6884.28 3422.98 531.46 Balkan ülkeleri ekonomi bakanlan ANKARA (ANKA) Balkan Ülkeleri Ekonomi ve Dış Ticaret Bakanlan Toplantısı bu hafta Ankara'da yapılacak. 1516 mart tarihlerinde gerçekleşecek toplantı, geçen 1920 ocakta Tiran'do düzenlenen Balkan Ülkeleri Dışişleri Bakanlıklan Ust Düzey Yetkilileri Toplantısı'nda kararlaştmlmıştı. DÖVİZ KURLARI Dövızin Cinsi 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şiiini 1 Batı Alman MarKı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fin Marltkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florını 1 İsveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 italyan Lıretı 1 Japon Yeni 1 Kuveyt Dınarı 1 Sterlın 1 S Arabıstan Riyalı Döviz Alış 1969 12 1616.65 150.32 1056.68 50.49 271.23 453.71 311.33 936.34 309.12 1237.27 144.05 15.22 6801.81 3381 97 525 10 Fotokopi İNGÎLİZCEYİ İNGİLTERE'DE çalışarak (AuPairlik) veya Pansiyoner olarak öğrenin. SUMTAŞ tstiklâl C. 358/11 (1) 151 26 15 (51) 360008 Istanbul 133 03 49 133 03 95 Ankara 117 21 15 f 5 hat R d 3 n a 3 53 91 Devlet iç borçları 26 trilyonu aştı ANKARA (ANKA) Türkiye'nin toplam iç borç stokunun geçen yıl yüzde 57.5 orarunda çoğalarak 26 trilyon 75 milyar liralık bir büyüklüğe ulaştığı belirlendi. Devlet tstatistik Enstitüsü'nce LANZAROTE/KANARYA ADALARI Uluslararası üne sahip Fransız toplumbilimci Prof. Rene Dumont'un Türkiye ile ilgili ilginç bir anısı var. 1954 yılında Türk tarımını ıncelemek üzere Türkiye'ye gelen Prof. Dumont'a Tarım Bakanlığı'nın üst düzeydeki bir yetkilisi rehberlik ediyormuş. Önce bazı büyük çiftlikleri, Prof. Dumont'un deyişiyle, "ağaların işletmelerıni" dolaşmışlar. Daha sonra Prof. Dumont, küçük çiftçinin, yoksul köylünün durumunu da incelemek istediğinı söylemiş. Tarım Bakanlığı'nın üst düzeydeki yetkilisi buna izin veremeyeceklerini söyleyince Prof. Dumont ısrar etmiş. Tarım Bakanlığı'nın üst düzeydeki yetkilisi, bu ısrar karşısında sinirlenerek içinde bulundukları resmi aracı durdurmuş ve Prof. Dumont'u ıssız bir köy yolunda tek başına bırakarak basıp gitmiş. Prof. Dumont'un Türkiye tarımı üzerindeki araştırması da böylece noktalanmış. Prof. Dumont, Türkiye deyince biraz hayret, biraz da öfkeyle bu oiayı anımsadiğını anlatıyor. Herhalde 80'lerine merdiven dayamış olan Prof. Dumont, birlikte katıldığımız "Çevre Sorunları ve Basın" konulu toplantının en aktif katılmacılarından biriydi. Hemen her oturumda söz alıp heyecanla görüşlerini açıklıyor, sorular soruyordu. Birçoğu çeşitli dillere çevrilmiş olan 52 kitabı bulunan Prof. Dumont, tam bir "ihtiyar delikanlı." Özellikle tarım kesimiyle ilgili çalışmalanyla tanınan Prof. Dumont, Türkiye'dekine benzer olayları başka ülkelerde*de yaşamış. 1962'de Sovyet tarımı üzerine bir araştırma yapmak üzere 3 aylık izin alan Dumont'un "fazla meraklı" olduğu anlaşılınca, 24. günde "araştırmasının yeterli görüldüğü" kendisine bildirilmiş. Sovyetler Birliği'ndeki son gelişmeleri nasıl değerlendirdiğini soruyorum Prof. Dumont'a. Yeniden gidip görmek istediğinı, ama tarım kesiminden çok umutlu olmadığını, Çin'de elde edilen başarının tekrarlanmasının zor olacağını söylüyor ve "Sovyetler 70 yılda köylüluğü tamamen yok ettiler, şimdi bunun acısını çekecekler, geriye dönüş çok zor olacak" diyor. Prof. Dumont, tarım kesiminde kolektivizasyonun hiçbir yerde olumlu sonuç vermediğini, tarımda ve küçük üreticilikte özel mülkiyetin ve liberalızmin savunucusu olduğunu söylüyor. "Ama" diyor, "liberalizmi uluslararası ekonomik ilışkıler başta olmak üzere her alanda bir çıkış yolu olarak görmek, neoliberalızme dünyanın geleceği için çıkış yolu olarak umut bağlamak vahim bir yanılgı. Uluslararası düzeyde 'liberalizm' ya da 'serbest ticaret' adı altında yapılan uygulama, yoksul ülkelerin aleyhine işliyor ve yaşama şanslarını ortadan kaldırıyor." Son çalışmalarında çevre sorunlarına ağırlık verdiğini anlatan Prof. Dumont, gelişmekte olan ülkelerde kalkınma sorunlarıyla iç içe geçen çevre sorunlarını da pıyasa mekanizmasının kendi başına çözemeyeceğini belirtiyor. "işte bu nedenle de liberalizmi her sorunun çözümü olarak gören anlayışa karşı kesin tavır almalıyız" diye konuşuyor Prof. Dumont. Volkanlar adası Lanzarote'de düzenlenen "Çevre Sorunları ve Basın" konulu toplantıya katılan ilginç kişilerden biri de Floransa Belediye Başkanı Prof. Bogianckino idi. Prof. Bogianckino1 nun ilginç yanı, tanınmış bir müzisyen ve müzikotog olması. Paris Operası'mn yöneticisiyken kendisine yapılan teklife hayır dıyemeyen ve Floransa Belediye Başkanlığı'na aday olan Prof. Bogianckino üç yıldır bu görevi yapıyor. Şimdi en büyük derdi Floransa'dakı paha biçilmez eseıierin çevrenin tahribatından korunması. Bu amaçla kente araç girişlerıne getirilen sınırlamaları, iç mekânlardaki havayı temizlemek için yapılan çalışmaları anlatıyor. Prof. Bogianckino, teknolojideki büyük atılımın insanlığı yeni bir dönemece getirdiğlni belirterek, "Ya teknoloji insanlığın denetiminden çıkıp büyük bir tehlike haline gelecek; ya insan akh teknolojiyi denetim altında tutarak gelışmeyl sürdürmenin yolunu bulacak ya da ıkisi de olmayacak, insanlık umut ve korku arasında gidip gelen heyecanlı serüvenini sürdürecek" diyor. Tgplantıya katılanlar arasında başka ilginç kişiler de var. Örneğin halen Birleşmiş Milletler Çevrenin Korunması Bölümü'nde (UNEP) görevli olan Maxim Ferreri, eski bir jlnekolog, ülkesi olan Seyşel Adalan'nda hemen her bakanlığı yaptıktan sonra kellesini tehlikede görüp kaçmtş ve şimdıkı görevine başlamış Çok farklı kökenlerden gelen bu insanları Kanarya Adalan'ndan birinde bir araya getiren şey, "çevrenin korunması" konusundaki duyarlılıkları. Son günlerin Batı gazetelerine baktığınızda da konunun ne kadar güncel olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Uluslararası Ozon Konferansı'nı Lahey'deki Uluslararası Çevre Konferansı izliyor. Türkiye, Avrupa'da ve Batı dünyasında gerçekten olumlu bir imaj yaratmak istiyorsa, düşünce özgürlüğü gibi temel konuların yanı sıra çevre sorunlarına da önem vermek zorunda. Ben, Lanzarote'deki toplantıda bizim Dalyan'da yasanan meşhur kaplumbağa olayını anlattım. "Caretta caretta" kaplumbağalarının, Türkiye'de ve Türkiye dışında gösterilen duyarlık sayesinde türlerini sürdürme şansına kavuşmuş olmaları, sanırım epey ilgi çekti ve bu örnek Türkiye'ye olumlu puan kazandıracak bir olay olarak değerlendırildi. "Türkiye'de bunca önemli şeyler olurken, çevre sorunları diye tutturmanın âlemi var mı?" diye soranlar olabilir elbette. Ancak şunu bilelim ki önümüzü biraz olsun görerek, geleceğin dünyasında kendimize bir yer yapmak istiyorsak, çevre sorunlarını da mutlaka düşünmek zorundayız. ZEVKİN BİRLEŞTİĞ1 BtR IŞE ORTAK ARANIYOR TL (511 99 69) Paris'te de hizmetinizdeyiz İstanbuFda da. Paris... Avrupa'nın en önemli moda, sanat, kültür ve ticaret merkezi. , Fransa'da Banque de Neuflize Schlumberger Mallet'in (NSM Bank) * yaygın şube ağı ile hizmetinizdeyiz. %84FAİZd Tohvüoıi 17ve 27 Mart tarihlerinde jki sefi haünde İNDİRİMLİ RYAIIARLA satışa arzedileceklır. (DlE) yayımlanan Hazine ve Dış Ticaret Musteşarhğı kaynaklı verilere göre, geçen yıl iç borçlar içerisinde en hızlı artış, yüzde 102.7 ile devlet iç borçlanma tahvillerinde görüldü. Devlet tahvillerinden doğan iç borç stoku 2 trilyon 407 milyar liradan 4 trilyon 880 milyar liraya yükseldi. Hazine bonolarından doğan borçlar ise yüzde 32.2'lik artışla 1 trilyon 923 milyar liradan 2 trilyon 542 milyar liraya çıktı. Hazine kefaletine sahip tahvil ve bonolardan doğan borçlardaki artış da yüzde 33.4 olarak hesaplandı ve bu borçlar 1 trilyon 167 milyar lira olarak saptandı. Öte yandan, iç borç stokunun üçte ikisinden fazlasını oluşturan konsolide borçlardaki artış ise yuzde 52.2 oranında 6 trilyon lira olarak belirlendi. Bu borçlar 17 trilyon 486 milyar liraya ulaştı. Konsolide borçlann büyük bölümünü oluşturan ve Hazine'nin Merkez Bankası'na borcu olarak kaydedilen kur farkları, geçen yıl yüzde 86.1 oranında 7 trilyon 332 milyar lira çoğalarak 30 Aralık 1988 tarihi itibanyla 15 trilyon 852 milyar liraya yükseldi. Ancak kur farkları 31 aralık tarihli yıl sonu kayıtlanna henuz geçirilmediği için DİE'nin yayımladığı verilerde, 1987 sonundaki düzeyiyle yer aldı. Söz konusu verilerdeki toplam rakamlar dikkate alındığında kur farkları ve tahkıme tabi tutulan alacaklardan oluşan konsolide borçlar toplamırun 6 trilyon lira çoğaldığı görüluyor. Geçen yıl sonu itibanyla devlet tahvilleri, Hazine bonoları ve konsolide borçlardan oluşan doğrudan Hazme'ye ait borçlar 24 trilyon 908 milyar lirayı bulurken, bu tutar Hazine kefaletli I trilyon 167 milyar liralık borçlarla birlikte 26 trilyon 75 milyar liralık bir tutar oluşturuyor. Hazine kefaletlerinin 1 trilyon 46 milyar Hrası bonolar, 121 milyar lirası tahvillerden kaynaklanıvor. 1921'den bu yana İstanbul'da olduğu gibi. NETBANK MEMOJLDEĞB&B MERKEZİ Yurtta bir Banka. Avrupa'da bir Banka. HBÜ Bank İSTANBUL.ABN/HBÜ Bank'ın dünyadaki 240 şubesinden biridir. (') NSM Bank ABN/HBÜ Bank'ın uluslararası bankacdık ağının bir parçasıdır. HBÜ Bank Hgiiçin: AtewEfgon GiJiümserÇağJayan CumhjiyBtCadNa271 Hatjye/İslabul TeL 134 34 06 (7 hat) R K 134 3413 İnönü Cad. 15, Gümüşsuyu, 80075 Beyoğlu İstanbul.Tel.: (91) 1448802 (8 Hat).Fax:(9l) 1492008. NSM Bank şubeleri: Paris, Strasbourg, Lyon, Montpellier, Nice, Bordeaux, Cannes, Lille.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle