Katalog

'.OŞUBAT 1989 CUMHURİYET/9 Buddha'nın akıl almaz sakinliği Tanrının Eski Öyküleri Hindistan Notları MELİH CEVDET ANDAY Sanchi, Buddha tapınakları ve stupaları ile bütün dünyada ün yapmış olan biryer 2 Madhya Pradesh Başbakanı Bav Rajnn Sing, Bharat Bhavan (uluslararası şıır toplantısının yapıldığı >er) toplantısına katılanlar onuruna bır akşam vemeğı verdı Yuzlerce kışı çağrılı olduğu ıçın konuklar buyuk bır çadırda ağırlandı Elbet sofra da >oktu, herkes ye meğını gidıp bufeden kendı alıvordu Ben bu bıçımde yemek vemekten hoşlanmam, çunku tabağımı koyacak yer bulamam, o >uzden de bır daha yemek, ıçkı almaya gıtmem Her evaletın bır hukumetı, bır meüısı ol duğunu daha once soylemıştım Eyaleı başbakanlarına "Chief minister" denıvor Federal başbakanın (Rajıv Gandı'cbr şımdı) sıfaıı ıse Pnme Mınıster Bız Bhopal'den Yenı Del hı'ye hareket ettığımız gun öğrendım kı, Madhya Pradesh Başbakanı Rajun Sıng duş rouş Bırkaç gun oncekı gazetelerın >ayınla rından da bellıydı boyle olacağı Rajun Sıng, once partı îvmdekı vandaşlannı vıtırdı çun ku Bır de bır skandala adı karıştı Hindistan kentlerinde içkievi yoktur, kahvehaneler vardır sadece. İçki büyük otellerın restoranlarmda ve kulüplerinde içilir. Fakat tuhaf bir şey, 26 ocak Cumhuriyet Bayramı günü bize otelin restoranında da içki vermediler. Kentte inekler Bız her gun otelle Bharat Bha\ an arasında gıdıp geldığımız ıçın Bhopal kentını gorememıştık Bır gun hepımızı bırden göturduler kentın merkezıne Alışverış ıçın Ben kentın orta yerınde kalakaldım Sağıma soluma bakındım, başı boş gezen ıneklerı seyrettım biT sure Bu hayvancağızlarınhepsı dezayıftı Ne yapsınlar, kentın gobeğınde ot ne gezer' Bazı dukkânların onunde duruyorlar, zer zevatçı dukkânlarının önunde durdu mu da, zerzevatçı tırlavıp bır şeyler venyor havvana Le\haların, ılanlann lngılızcelerını okuyorum once, Muslumanlar ıc.ın yazılmış olan Arapsaçlanru da sökuyorum bıraz, (bunlar tâ Uk'e benzer bır hatla vazılmıştır ) fakat Sansknt alfabesının anahtarıru bulamadım bır turlu Aneak şunu kesın olarak öğrendım kı, satırların ustune bır çızgı çeküıvor bu vazıda, bu yuzden de çok duzenlı bır butun çıkıyor ortaya Hındısıan'ın ekonomık durumunu anlatan kıtaplarda, bu ulkedekı varsıl sınıflarla vok Bhopal kentine alışveriş için gittik. Ben kentin orta yerinde kalakaldım. Sağıma soluma bakındım, başıboş gezen inekleri seyrettim bir süre. Bu hayvancagızların hepsi de zayıftı. Ne yapsınlar, kentin göbeğinde ot ne gezer! Bazı dukkânların önünde duruyorlar, zerzevatçüar da onlara bir şeyler fırlatıyordu. sul sınıflar arasında bır uçurum bulunduğu yazıhdır Hıçbır %arsılla tamşmadım, ben sadece sokaklardakı ınsanları gördum, evet, yoksuldular, fakat bunun uzerınde pek dur madıklannı gosteren bır hallert vardı sankı Bu, ozellıkle kadınlarda çok bellı oluvordu Bır otelde en suflı ışı goren Hmtlı kadın, edası ıle saygı uyandırıvordu Bunda elbette Hıntlı kadın gıvsısının buyuk pavı vardır Dünvarun hıçbır vennde kadın gıvsısı böylesıne renk lı değıldır (Sarı ıçındekı Hıntlı kadının belı çıplaktır ) Mavmunlarla \e çok sevdığım fıllerle de karşılaştım orada \damın bırı fılıne bınmış ışınegıdı\ordu Ağır ağır elbet Neçıkar, za man tukenmedı ya' Hındıstan kentlerınde ıçkıe\ı voktur, kahvehaneler vardır sadece, ıçkı buvuk otellerın restoranlannda ve kuluplennde ıçıhr Fakat, tuhaf bır şe>, 26 Ocak Cumhurıyet Bayramı gunu bıze otelın restoranında da ıçkı vermedıler Eskıden Ataturk un olum gununde bızde de olduğu gıbı Fakat restorarun garsoııu, ıstersek odamıza ivkı getırtebıleceğımızı soy ledı Ben de o\le yaptım Cumhurıyet Bay ramı'nı belkı avrıca anlatmak fırsatını bulurum Nikaragua Kultur Bakanı Bhopal'ı avakustu gorduğumuz gunun oğleden sonrasında Nıkaragualı ozan Ernesto Cardenal ıle, Şılılı ozan INıcanor Parra'yi dmledık Ernesto Cardenal belkı de festıvalın en bempatık kışısıvdı, şurlenru heyecarüa okuvor soruları hevecanla vanıtlıyor tartışıyor bağırıvordu Beyaz saçlı. be\az sakallı utak tetek bır adam Bugun Nıkaragua'nın Kultur Bakanı Çok maceralı bır yaşamı var (Ulku Tamer'ın Adam Yayıncıhk'ta çıkan "Çağdaş Latın Amerıka Şıırı Antolojısı"nde ölmuş gorunu yor) Dıktator Somoza ya karşı yeraltı çalıy malarına katılıjor, devnmden sonra dınle ılha'nın kutsal emanetlerını saklamak ıçın bu gılenmeğe başlıyor, bır adaya çekıhyor Deuç buyuk stupayı > aptırmıştır mek Cardenal, sıyasal vaşamı ıle de HındısStupa, Veda tumulusu benzerı, yuvarlak, tan'da bılınıvormuş kı, dınleyıcıler adamı sıkubbelı bır yapıdır, bu vapılarda, bır kava>asal »orularla sıkıştırdılar noz ya da bır kasa u,ındekı kutsal kalıntılar, Akşamustu, oteldekı ıçkı odamızda, Nıkaduvara açılan bır oyuğa yerleştmlmıştır Stupa ragualı ozana, kendısıne sorulan soruları naparmaklıklı bır korkulukla çevnhdır, bu korsıl bulduğunu sordum, kısaca, "Lnutinm" kulukta her bırı revaklı dort kapı vardır Kadedı lnanı\orum kı, gerçekten unutmuştu pılann uzerındekı taş kabartma ya da yonutÇunku ora\a hesap vermek ıçın gelmemıştı lar ınsan ın gozunu alır Bhopal'dekı şıırseverlerın, şıırden çok ıdeoTanhçılerce 3 numarah stupa dıye adlanlojık konulara duşkun olduklarını anladım dınlan stuparun merdıvenlerınden ağır ağır Başka kentlerdekı gozlemlerıme de daya yukarı çıktım, çevreve uzun uzun baktım narak dıvebılınm kı, Hindistan'da sıvasai duÖtekı stupalar bundan daha kuçuktu Hemen şünce, her şevden ustun bır \er tutmaktadır onumuzde de bır Buddha tapınağı vardı StuBu duşuncenın ağırhğı sol uzerınde toplanpadan mıp o kuçuk Buddha tapınağına yolmaktadır "Sol" sozu hafıf kalıyor, çunku Melıh Cevdet Sanchı' e Buddha stupasını seyredıyor Kapılardakı taş kabartmalar geçmışten uzanan gızemlı b landım Eskı Yunan tapınakları bıçemınde, Hındıstan'da sağcı duşunce >ok gıbıdır >a da ra benden bır yaş buvukmuş tı, "Nasıl okursunuz?" dı>e sordu Ama bunBhopal 'ın 40 km guneyındekı mağaralar dıkdörtgen bır >apı ıdı bu Kapı ıle karşı duben ona rastlamadım Sıze onun bır şıınnı Ulku Tamer çevırısm dan önce, babasının Anadolu'dan Amenka' bolgesı Bhımbetka'ya gıdıyoruz Her ulkenın var arası, bılemedınız on adım tutar tutmaz ya göç etmış olduğunu söylerruş, hatta "B« tarıh oncesı zengınhklerı vardır, ama boylesı den sunayım Tam karşıda bır Buddha taşkabartması var, İki komunist parti bamın kovune tlkçağ'da Arislo gelmiş" de şaşırtıcı bır görunum ıle karşılaşacağımı ak bu volun ıkı vanında ıse sutunlar bulunuyor mıştı Arısto'nun Asos'ta bır yıl kadar otur lımın ucundan geçırmıvordum Dağlık bır GESÇ ŞAIRLER Sutunlu voldan yuruyerek Buddha'nın onuOrada ıkı komunist partı bulunduğunu vazduğunu bılıyorum. "Babanız Asoslu mu> bolgede once bır ormana daldık, sonra Bhım ne vardım ve durdum mıştım Öğrendığıme gore bunlardan bın Sov Nasıl ıstersenız oyle yazm du?" dıye sordum "Hayır" dedı, ama nere betka bekçısının arkası sıra mağaraların buyet yanlısı, otekı Çın vanlısı ımış Ama Yenı Nasıl anlatırsanız anlatın Buddha o akıl almaz sakınlığı ıçınde otuh olduğunu bulamadı lunduğu yere vardık Bu kaya sığınaklannda Delhı'de çağrılı olarak bır konuşma ıçın gıt Ûvle çok kan aktı kı koprulerın alundan ruyordu Ona neden ınamldığını anladım Defterı kendısıne gerı verdım, ama bıraz erken paleohtık çağdan tarıhsel çağlara ka Stupadan daha onemlıydı tapınak bemm ıçın. tığım Javaharlal Nehru Umversıtesı'nde ta tnanmak yerinde değıl sonra gene ıstedım Sankı aklımda bır ışık dar çeşıüı dönemlerde ınsanlar oturmuşlardı Buddha'nın vaazlarmı duşunuyordum ve dunnıştığım bır profesor, bu partılerden bırını, Tek volun doğru vol olduğuna yanmıştı Adamın soyadını bır daha okuduksıvasal koşullara uvma suçlaması ıle küçum Şıırde her şe\e ızm \ar yayı bu kadar etkısı altına almış olan adamın Mağaralar tan sonra, sedı Ama unutma\ın temel koşulu buyukluğunu cozmek ıstıvordum Cıhannuma Oteh'nde bır akşam vemeğın Bır şeylerle dolmalı boş savfalar Tapınaktan çıktığımda, zayıf, yoksul bır Hemen soylevevım kı, 700'u aşkın sığına "Babanı/ size çocuklugunuzda baldan, de masamıza gelen bır genç ıse bana, Hındıs ğın bulundu|u bu bölge son zamanlarda bu Hıntlı kadına rastladım arıdan soz eder mı>dı?" dıve sordum tan'da burjuva devnmının artık tamamlan İlginç bir gezi "Sız Buddhıst mısınız? dıve sordum lunmuştur, dunyanın belkı >enı yenı haberı Yuzundekı şaşkınlığı anlatamam dığını, şımdı sıranın proleter devrımıne gel Başı ıle evet ışaretı \aptı ve yolunu surduroluyor bundan Erken paleohtık çağ ınsan»Şıır toplantılannda ara venldığı bır gun, >a Evet, dedı, nerden bıldınız'' dığını soyledı Ikı komumst partısı arasındanın çok zevkh olduğunu vakından gördum, du bancı ozanlar oraya bura\a dağıldılar Bız de Sızın so\adınız " ^ n c ı " . Ajnı toprak ınandım Mağaralar yalnızca vırtıcı hayvan kı ayrımı anlar gıbı oldum Bızım ıçın onemAz sonra bızım Arıu dostlarla buluştuk, Meksıkalı ozan Homeo Andjis ve eşı vle. Cı lardanız, kardeş savılınz. lı olan şudur kı, Hındıstan'da sıyasal duşunlardan korunma duşuncesı ıle değıl, guzel gö arabamıza atladık ve Cıhannuma Otelı'ne hannuma Otelı'nın bır arabasına atla>arak, celennden, ınançlanndan oturu kımse suçlandönmek uzere yola çıktık Ama >olumuz Babası (Urla cıvarından olacak) arıtilıkla runumlü verlerde seçılmıştı eyaletın belkı de en ılgınç ıkı yerını gormeğe maz Bu konuya gene geleceğım uğraşmış göçmeden önce \ma Homeo tam Eskı mağara duvar resımlerının av toren uzundu, ben de bu fırsattan yararlanarak vevgıttık Ulku Tamer'ın yanlışlıkla 1980 yılında ölMeksıkalı ozan cebınden defterını çıkarıp bır Meksıkalı olmuş artık, Anadolu ıle de, Yu lerı ıle ılgılı olduğuna zaten ınanmazdım, fa iemı ıncelemeğe koyuldum Çunku o gune deduğunu gosterdığı Ernesto Cardenal'den çe boş bır savfay a soyadını yazdı ve bana uzat nanlılıkla da bır ılgısı kalmamış kat Bhımbetka'vı gördukten sonra sövleyebı ğın Hındıstan'ı gorememıştım vırdığı tutnden ıdeolojık bır şıın var antoloHindistan karma ekonomının yururlukte ]ide Ama çok uzun bır şıır O şıırden ıkı parolduğu bır ulkedır Yetışmış ınsan gucu kayçayı yazıma almak ıstıyorum nağı, ağır sanayıdekı başarıh çızgısı ve genış ulaşım ağı bakımından ılen bır ulke sayılaŞıır şö\le başlıvor cak ıken, nufusun çokluğu ve her yıl korkunç SAATSIFIR sayıda anması yuzunden yoksul görunuşlu Orta Amerıka'mn ıropıkal gecelen kalmakvadır Tanmda halâ geleneksel yonA\ın alnnda guller ve \anardaflar temler egemendır Başta gelen urunlerı, pınnç Ve başkanlann saravlannda ışıklar, ve buğdaydtr Nehru, gerçı racaların elınden Kışlalar ve huzunlu boru seslerı topraklanm aldı, kovlu>e dağıttı, fakaı kıtapSokağa çıkma vasaklannda lar toprak reformundan çok az koylunun vaBu uzun şıınn bır ara parçasıu da bırlıkte rarlanabıldığını yazıyor Bır ulkeyı tanımak okuyalım ıçın elbet bu bılgıler gereklıdır, ama gözle göİlk vağmurlar başlar Mayıs'ta rülen kadar oğretiti olamaz Kullerden taze otlar doğar Bhopal'e donerken verımlı tarlalardan ve Tarlalardan çamurlu tanklar geçer yoksul kövlerden geçtık \ erımlı tarlalar, bıYollarda kelebekler \e golcukler görulur zım ulkemızın tarlalan ımış gıbı sevındırdı beCeceler laptazedır, boceklerle doludur nı, yoksul koyler de kendı kovumuzmuş gıbı Butun gece yağmur \ağar Kfavıs'ta uzdu Hındıstan'da unıversıtelerın ve bılımağaçlar çıçeğe durur Managua sokaklannda sel araştırma enstıtulerının yuksek duzeyım Ama Nıkaragua'da oium a\ıdır tsısan orava gıtmeden once öğrenmıştım, bıhvordum Sonra orada bılgılı, zekı, uygar, guler Tekila VTizlu Hıntlı avdınlan tanımıştım, kısacası, bu Bır akşam yemeğımızde Kubalı ozan Lopaz lırım kı, atalarımız çok ıvı resim yapan ve re ulkenın bır an once kalkınmış olmasını dılı(Lopez) sofraya yarım şışe tekila getırdı Ne sim sanatından hoşlanan kışılerdı En eskı re vordu gonlum Bunun boyle olacağına ınanıkadar sevındığımı buemezsinız Çünku ona bısımlerde bızon, avı, kaplan, gergedan gıbı vorum o gecekondu koyunu gormuş olmama karşm manıvorum Bence bır ulkenın en zım rakıdan sozetmıştım, rakıyı goreceğım hayvanlar gorulu\or Bunlar renklı resımlerbuvuk zengınhğını ınsan oğesı oluşturur, bu geldığını so\ lernıştım Duşunun, bu ne kıbardır bakımdan Hindistan talihlidir, umutludur ca bır da\ranıştır, rakınm yennı tekila tutar Daha sonra oturulmuş olan mağaralarda, 1 dı>e duşunmu) dostum Lopaz Sağ olsun evet, av ve av sılahlan betımlemelen var, banSonra o gun buyuk ozan Nicanor Parra'dan daha doğal bır şey olamazdı Ama baş Konukseverlik nın şurlermı dırüedık Parra, ulkesının buyuk ka bır mağarada kadın erkek bırlıkte dans Bhopal'den a>rılmadan once bır ıkı ızlenıozanı Neruda'yı aşmak ıstemıştı, yatsıyarak edıldığını gosteren bır resmı gorunce ağzım mımı daha vazmak ıstıvorum değıl, onu severek Stephan Spender'lenn Ehaçık kaldı kadınlar çok şık ve susluyduler Şıır festıvalı gunlennın duzenı kısaca muoı'a karşı durumları da boylevdı Kım aşmak Kaç göç olmadığı anlaşılıyor kemmeldı A.ma bundan daha onemlı olan, ıstememıştır kı sevdığı ozaru1 Nâzım Hiluuet, Bılgınlerın soyledıklenne göre bu mağara e\ sahıplenmızın unutulmavacak konuksevertıpkı kendısı gıbı j a2an bır genç ozana, "Çok resımlerınde kullanılan bova, manganez, he lığı oldu Hınt ozanlarını ve oraya benım gısevdım •jünru, ama sen kendı şıinni yazsan damatıt ve odun komuru kanşımından elde edıl bı çağrılı olarak gelen >abancı ozanları tanı ha ı>ı olur" demıştı mıştır Resımlenn daha geç zamanlara tanh mak \aşamımm en guzel anıları arasında \er Butun bu yolculuk ıçınde benı bıraz uzen lenmış olanlan geometnk ve dekoratıf bıçem alacaktır sadece bır olay var O da Nıcanor Parra ıle dedır Yakında dunvavı allak bullak edecek O gun oğleden sonra gene şur toplantısına ılışkılı Bır sabah kahvaltı odasına gırdığımbır olayla karşı karşıya bulunduğumu duşun katıldım ve kahve molasmda tanıştığım bır de onu gördum, "Sız şnrierinizi hangi gun dum orada Belkı de paleohtık ınsan ımgemız Bhopalh yazar bana elındekı deften uzatarak, okınacaksınız?" dıye sordum buyuk değışıkhğe uğrayacaktır Bu mağara "Adınızı ve adresınızı >azar mısınız?" Parra, " E , okudum va, sizi de davet larda vaşamış olan ınsanların guzel ve mutlu dedı etmiştim" dedı gunler geçtrdıklerı duşune kaptırdım kendıO deftere adımı ve adresımı yazdım Aklım başıma geldı, ben onu Yunanlı ozamı Neden olmasın7 Fakat Bhopallı vazar, na benzetmıştım o sabah Çok uzuldum, "Şımdı de kendı abecenizle yazar mısıuzuntumu de kısaca behrtum Fakat o gun oğSanchi nız? demez mı'' le vemeğınde masamıza gelen Nıcanor Parra Şaşırmıştım •vapacağını vaptı Buddha tapınakları ve stupaları ıle butun Işte bızım abe^emız bu, dedım dunvada un vapmış bır >erdır Sanchı Bır te Sız sıırlennizı ne zaman okuyacaksınıı? Bu kez ^aşırma sırası ona duşmuştu penın eteğınde çok sessız bır yer Bu sessızlık dedı "Demek sız Latın abecesi kullani} orsuıçınde Buddha ıle karşılaşmış gıbı oldum Gerçı \rtık odeşmıştık Belkı Parra da bu odeşBuddha Sanchı'vı gormedı, bu Buddhıst mer nuz. o>le mı? dedı meden hoşlanmamıştı, daha dost olduk Ben kezıru kuran Maurva Imparatoru Vhoka ıdı kendımı Stephan Spender'den sonra toplantının en vaşlı ozanı sanıyordum, meğer Par Sessız bır yer olan Sanchı de I Ö 1 yüzyıldan kalma bır Buddha taşkabartması Fakat tahrmnlere gore Ashoka burada Budd StRECER Hindistan 'da üniversitelerin yüksek düzeyini biliyordum. Orada bilgili, zeki, uygar, gitler yuzlü Hintli aydınları tanımıştım. Bu ülkenin bir an önce kalkınmış olmasını diliyordu gonlum. Bunun böyle olacağına inanıyordum. Bence bir ülkenin en büyük zenginliğini insan öğesi oluşturur, Hindistan bu bakımdan talihlidir. Bhimbetka'daki mağaralan gördukten sonra söyleyebilirim kı atalarımız çok iyi resim yapan ve resim sanatından hoşlanan kişilerdi. En eski resimlerde bizon, ayı, kaplan, gergedan gibi hayvanlar görülüyor. Resimlerdeki kadınlar çok şık ve süslüydü. Bir de dans eden kadın erkek vardı. Kaç göç olmadığı anlaşılıyor. T.C. EMET SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No 1988 354 Karar No 1988 '403 Sanık Ibrahım Gokçe, »Wi ve Şerıfe'den olma 1958 D lu Emet Lzunçam koyu nufusuna kayıüı olup halen Akpınar Mahallesı Kuş luk kavası mevkıınde oturur evlı 3 çocuklu okuryazar Sabıkasız, TC tslam Suç Gıda maddelerı tuzuğune muhalefet Suç tarıhı 14 3 1988 \ukanda açık kımlığı vazılı sanık hakkında uzenne atılı suçtan mah kememızde yapılan yargılama sonunda 30 12 1988 tarıhınde verılen karar kanun vollarına basvurulmaksızın 31 1 1989 tanhınde kesınleşmekle, KARAR ÖZETt Sanık olay tarıhınde kendısıne aıt kasap dukkanında kendı ımal ettığı ancak taklıt ve tağşış edılmış olması nedenıvle, tabu olma>an sucuğu tabıı dıve satışa arz ettığı, bu suretle atılı 7suı,u ışledıgı anla şıldığından TCK 398, 396 maddelerı u>armca 64 savı'.ı kanunun 4 maddesı gereğınce TCK nun 72 7"? maddelerı uyarınca 64 000 TL ağır para cezası ıle cezalandırılmasına, sanıgın curme vasıta kıldığı meslek sanatının ve tıcareunın 402, 402 2 maddelerı uyarmca 6 a> sureyle tatılıne, avrıca ısverının 14 gun surevle kapatılmasına TCK nun 402 maddesı uvannca karar ozetının kapatılan ısyen rın göze çarpan bır \er ne 14 gun surevle kalmak sureııvle >ap ştınl masına avrıca karar ozetının vıne avnı madde uvarınca ılan yaptınlması ıçır Emet C Savcılığı'na gonderılmesıne karar verılmıştır9 Ilan olunur İLAN CEYHAN 1. KADASTRO MAHKEMESİNDEN Sayı 1980/1524 Ce>han'm Doruk kQ>Tj 113 7 parselın davalılar Osman Caymaz ve ark adma tespıt edıldığı, davacı hazınenın yapılan tespıte ıtıraz ettığı ve mahkememızde yapılan yargıSama sırasında davalüardan olu olan Mehmet Cafer Kahraman, Elıf Lyar ve Eşe "Vağan'ın mırasçı larının vapılan tum aramalara rağmen bulunamadığından Ceyhan 1 Kadastro mahkernesınde 25 4 1989 gunu saat 11 OO'de vapılacak olan duruşmaya olu davalı mırasçıları Mehmet Cafer Kahraman, Elıf Uvar \e Eşe Yağan mırasçılanna teblıgat verıne kaım olmak uzere 7201 savılı kanun uvarınca duruşmava gelmelerı ve kendılennı bır vekılle temsıl ettırmelerı aksı halde yokluklannda vapılıp bıtırıleceğı ılanen teblığ olunur Basın 17913Ç "85 İLAN KOÇARLI SULH CEZA MAHKEMESİNDEN E 1988 43 K 1988/125 Dogal olmavan gıda maddele rını dogalmı^ gıbı satılıga vıkar mak Mivundan sanık Bekır oglu 1941 D lu Kovarlı Bıvıklı kasaba sı nufusuna kayıtlı a>nı yerde otu rur Emın Tomas'm musnet suçtan dolavı mahkememızde vapılan avik vargılaması sonunda TCK 396 72, Ö4"7 Sk 4 1,6, TCK 94, 402 1,2 maddelenne gore 32 000 hra agır para (.ezasi (Teı.ıllı) ıle Lezalandınlmasına ve 3 av surevle curme vasıta kıldığı meslek ve sanannın ve tKaretının taııhne \e 7 gun >urevle ışverının kapanlmasına karar verılmıştır Basın P 6 " Başbakanlık vaka karlımı kavbetıım Hukumsuzdur HAC1OSM\\ ETİBANK ŞEYDİŞEHİR ALÜMİNYUM İŞLETMESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İLAN İŞLETMEMİZ ARTIĞI MUHTELİF MALZEME SATIŞI YAPILACAKTIR Bırım Fıyatı Geçıu Mıktarı Kg TL Kg Temınaı TL Sıra N o Malzeme cınsı Tabaka halınde kâğıtlı folvo 6068 cm 1 500250 000 10 000 enınde 1 Tabaka halınde beyaz sulfıt kağıdı 6068 cm enınde SOOO 400 160 000 125 000 25 000 100Muhtelıf ebatta dış lastık 3 ~> 000 350122 500 4 Işletme artığı navlon s Mukavva boru (Sulfit kâğnlannm rmğter 5 000 75 18 ""50 boruları) Kostık bıdonlan 12 000 Ad 1 300TL \ d 780 000 6 1 Ihale açık arttırma usulu ıle 1 Mart 1989 çarşamba gunu saat 15 00'ıe muessesemız ıhale komısvonunıa yapılacaktır 2 Isteklıler bu ıhale ıle ılgılı teklıf alma şannamelennı muessesemız Pazarlama ve Satış Mudurluğunden temın edeceUerdır 3 GevKi temınat vermeven ısıeklıler açık arttırmaya katılamazlar 4 Telgraf, tele\ v b ıle vapılan tekhfler değerlendırmeve alınacaktır 5 Malzemeler ıbale tarıhınden once mesaı saatlenmız îverısınde gorulecektır 6 Isıeklıler ıştırak etmek ısıedıklerı malzemelenn gevKi temınalıan tutarı kadar temınat vatıracaklardır Ihalesıne ışıırak edılmeven malzemeler ıçın ge>,ici temınaı ıstenmevecekur "" Muessesenuz 2886 savılı kanuna tabı değıldır Basın P438 İLAN Vezırkopru Sulh Ceza Mahkemesı'nın 20 12 1988 gun ve 1986/434 esas, 1988 2281 karar sayüı ılamı ıle sağlığa a>kın davranış suçundan sanık Vezırkopru ılçesı \ ukarınarlı kövunden Bekır ve Kezıban oğlu 1940 doğumlu Fetı Uğuz Vezırkopru ılçesı Yukannarlı kovun de bulunan bakkal dukkamnın >ukanda esas ve karar numarası vazılı kararla TCK, 396, 59, 647 sayılı K 4 maddesı uyarınca 26 666 hra ağır para ıezasına mahkum edılmış olup, aynca TCK 402 maddesıne gore "* gun sure ıle ışverının kapatılmasına ve 2 av 15 gun sure ıle meslek ve sanatının (tiLaretten) latıhne karar venlmış olup hu kum 24 1 1989 gunu kesınleşmıştır Basın 17923