19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 20 ŞUBAT 1989 'EmeklT sendikacı için tartışma Halen birçok sendikanın üst yöneüminde bulunup aynı zamanda emekli maaşı alan sendikacıların yeniden sendika ya da konfederasyon yönetimlerine seçilip seçilemeyecekleri konusu 1989'un 'genel kurullar yılı 'olması nedeniyle önem kazanacak. IŞIK KANSL ANKARA Emekli olup da yöneticilik görevlerini sürdüren sendikacıların yeniden yönetime seçilip seçilemeyecekleri tartışılıyor ve yönetici olup olamayacakları konusunda değişik yorumlar yapılıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, konuya açıklık getirmek için yeni bir düzenlemeden yana olmadığı bildiriliyor. Aralarında Turkİş Genel Başkanı Şevkel Yılmaz'ın da yer aldığı. halen birçok sendikanın üst yönetiminde bulunup aynı zamanda emekli maaşı alan sendikacıların yeniden sendika ya da konfederasyon yönetimlerine seçilip seçilemeyecekleri konusu, 1989'un "genel kurullar yılı" olması nedeniyle önem kazanacak. 1983 yılında yürürlüğe gireıı, daha sonra 1984 yılında değiştirilen Sendikalar Yasası'nın geçici 4. maddesinin birinci fıkrası. yasanın yürürlüğe girdiği tarihte sendikacı olanlara, statülerine bakılmaksızın dört ya da daha fazla olağan genel kurul dönemini dolduranlara iki dönem daha yönetime seçilme olanağı tanındı. Aynı geçici 4. maddenin 3. fıkrası ile de yasanın yürürlüğe girdiği 7 Mayıs 1983 tarihinde emekli olup, sendika yöneticiliğini sürdürenlere, dört olağan genel kurul dönemini dolduruncaya kadar ve artı iki olağan genel kurul dönemi daha seçilme hakkı verildi. Ancak geçen yıl geçici 4. maddenin 2. fıkrasında bir değişiklik yapılarak, bu yasa yürürlüğe girdiği tarihte sendika ve konfederasyon yönetimlerinde olanların statülerine bakılmaksızın, dört ya da daha fazla genel kurul dönemini dolduranlara dört dönem daha, dört dönemi doldurmayanlara da sekiz döneme kadar seçilme olanağı tanındı. Geçici 4. maddenin 2. fıkrasında bu değişiklik yapılırken, emekli sendikacıların seçilmeleri ile ilgili 3. fıkraya ise hiç pılan son değişiklikle, emekli sendikacılar için getirilen islisna kaldokunulmadı. dırılmış. dolayısıyla geçici 4. Geçen günlerde Çalışma ve Sos maddenin 3. fıkrası ortadan kalkyal Güvenlik Bakanlığı'nda bilim mıştır. adamları ile yapılan toplantıda 2. Sendikalar Yasası'nın 25. daRa sonra. emekli sendikacılann yeniden sendika yönetimlerine se maddesinde yapılan son değişikçilip seçilemeyeceklerine ilişkin likle, emekli olup da çalışmaya deyorumlar şu noktalarda odaklaştı: vam eden işçilerin, sendikalardaki görevlerinin sona ermeyeceği I. Geçici 4. maddenin 2. fık hükmü getirilmiştir. rasının ilk biçimi>le gerekçesine bakıldığında, emekli olsun olma3. Geçen yıl Sendikalar Yasası: sın, yasanın yürürlüğe girdiği ta nda yapılan son değişiklikle emekrihle 4 dönemini dolduran sendi li sendikacıların seçilme dönemkacılara iki dönem daha seçilme lerini kısıllayan geçici 4. maddehakkı tanındığı göriiliir. 3. fıkra nin 3. fıkrasında bir değişiklik yanın gerekçesinde de, yalnızca pılmadığı ve fıkra aynen korunduemekli olup da 4 dönemini dol ğuna göre, 7 Mayıs 1983 larihindurmayanlara, dolduruncaya ka de 4 dönemi lamamlayıp, bunun dar ve artı iki dönem daha seçil üzerine iki dönem daha yönelicime olanağının verildiği belirtil lik yapanlann yeniden sendika yomekledir. Bu gerekçelerden hare nelimlerine seçilmeleri mumkun kel edildigi takdirde, gecen yıl ya değildir. 4. Sendikalar Yasası'nın geçici 4. maddesipin 3. fıkrasında, yasanın yürürlüğe girdiği 7 Mayıs I983'te emekli olup, sendikalarda yöneticilik görevleri devam edenlerin geriye dönük hangi tarihten itibaren 4 dönemi iamamlamaları gerektiği konusunda bir açıklık yoktur. Bu noktaların dışındaki bir başka görüşle de, anayasada belirleyici bir hüküm bulunmadığından sendikacıların üst üste en çok 4 dönem sendika yönetimlerine seçilebileceğine ilişkin Sendikalar Yasası'nın 9 maddesindeki bu kısıtiayıcı hukmün bir değişiklikle kaldırılması öneriliyor. Bu durumda, donem kısıtlaması kaldırılarak sorunun toptan çözülebileceği savunuluyor. Ancak bu göruşe Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykul'un karşı çıktığı ifade ediliyor. Yeniden yönetime seçilip seçilemeyecekleri konusunda değişik yorumlar yapılıyor (razpteci Yetkiner evlendi İstanbul Haber Servisi Gazeteciyazar Ayhan Yetkiner ile modacı Hale Doğrul clün akşam Gazeıeciler Cenıiyeli l.okuli'nde evlendiier. Yetkiner çıftinin verdıği kokteyte, gazelecı doslları ve akrabalan katıldı. SHP İstanbul Büyükfehir Belediye Başkan adayı Prof. Nuretlin Sözen'i/ı çiçek gonderdiği kokieyle katılan DYP İstanbul Buyukşehir Belediye Başkan adayı Vural Arıkan ile SHP Üsküdar adayı Dr. Siyazi Yurtseven (sağda) gelin ve damutlu fotoğraf çeklirdi. (Fotoğraf: Fuat Koziuklu) Sağlık Vakfı genel kurulu ASKARA (AA) Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı'nm 5. olağan genel kurulu diin yapıldı. Genel kurulda vönetim ve denetim kurullannın raporlannın oy birlığiyle kabul edilınesinden sonra sııresi do/an 2 asil 2 vedek vönetim kurulu üyeliği için seçim yapıldı. Seçim sonucu vönetim kurulu Dr. Ergun Özdemir (SSYB musteşarıdoğal üve ve başkan) Dr. Abdurrahman Koçer ISSYB Müsteşar Yardımcısı, ikinci başkan), Dr. Ender Aydıner /SSYB Teıııel Sağlık Hiznıetleri Genel Mudürü), Doç. Dr. Zajer Öztek. Prof. Dr. Ayşe Akın, Mücahıt Gürav, Abdülgani Sınık 'tan oluştu. Işkenceyî gizlemeye yeni yöntem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Polisin, sorguladığı sanıklara ilişkin işkence raporlarmı mahkemeden gizlediği ortaya çıktı. Bu gizleme olayı, Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu'nun Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na yazdığı bir yazıdan anlaşıldı. Mahkeme ise raporu kendisinden gizleyen polis memuru hakkındaki suç duyurusunu reddetti. Ânkara 3. AsliyeCeza Mahkemesi'nde yaklaşık 4 aydan bu yana hırsızlık yaptıkları gerekçesiyle tutuklu olarak yargılanan 4 sanıkla ilgili doktor raporlannın, polis tarafından mahkemeye iletilmediği anlaşıldı. Polis sorguları tamamlandıktan sonra yargıç önüne çıkarılacakları 28 Ekim 1988 tarihinde Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu'na götürülerek muayeneden geçirilen Mevlüt Kiitürem. Fahri Kulurem. Yusuf Kur(aş ve Ramazan Kırkel adli sanıklar için aynı tarihte Dr. Fuat Karaduman tarafından ayrıntılı bir rapor düzenlendi. Dr. Karaduman, sanıkların vücutlarında yapılan inceleme sonucunda çeşitli çizikler, sıynklar ve darp izleri tespit edildiğini belirterek, Mevlüt Kütürem'e 5 gün, Ramazan Kırkel'e 4 gün, Fahri Kütürem ile Yusuf Kurtaş'a da 3'er günlük iş gücünden yoksun kalacaklarına ilişkin rapor verdi. Ançak bu rapor, sanıkları muayene ettiren polis memuru tarafından soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na iletilmedi. Sanıkların işkence gördüklerine ilişkin açıklamaları üzerine mahkeme, Adli Tıp Kurumu'ndan sanıklara ilişkin muayene sonuçlarını gösteren raporun örneğini istedi. Ankara Cumhuriyet SavcıIığı kanalıyla istenen bu rapor için Adli Tıp Ankara Şube Müdürlüğü yöneticilerinden Dr. Talal Yurtman, 23 Aralık 1988 tarihinde verdiği resmi yanıtta, "Şahıslara verilen 28.10.1988 tarihli raporlanndan ornek çıkarılarak ilişikte gönderilmiş olup. rapor asıllan 28.10.1988 tarihinde şahıslan muayeneye getiren Ankara Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği'nden gclen görevli memura teslim edilmişlir. Bilgi edinilmesi arz olunur" dedi. Bu yanıt üzerine davaya bakan mahkemeye raporu gizleyen polis memuru hakkında suç duyurusunda bulunan sanık avukatı Necali Siyahkan'ın bu istemi ise reddedildi. Siyahkan, suç duyurusunda polis memurunun raporu gizleyerek "görevini kötiiye kullandığım" savundu. Kalemli'ye işkence için önerge ANKARA (UBA) SHP Kars Mılletvekılı Mahmut Alınak. Türkiye'nin işkenceye karşı Avrupa Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler Sözleşınesi'ni imzalamasına rağmen Türkiye'de halen işkencenin bütün şiddetiyle sürdüğünü belirtti. Mahmut Alınak, İçişleri Bakanı Muslafa Kalemli'nın işkenceleri inkar ederek, işkencecileri topluma karşı tahrik ettiğini ve onların savunuculuğunu yaptığını öne sürdü. Kars Milletvekili Mahmut Alınak, İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'nin yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na bugün vereceği soru önergesinde Bakan Kalemli'nin uygulamalan ve sözleriyle işkencecilere arka çıktığını belirterek, şu soruların cevaplandırılmasını ısteyecek: Ülkemiz tarafından da imzalanmış olmasına rağmen işk^nceye karşı Avrupa Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi hukümlerinin ülkemizde uygulandığını gösteren hiçbir gelişmc ve işaret yoktur. Bu sözleşmeleri uygulamak zorunda olduğumuz halde iç hukukumuz bu sözleşmelerin uygulanmasına imkan verecek demokratik yapıya sahip değildir. Bu nedenle söz konusu sözleşmelerin uygulanmasını sağlamak üzere iç hukukumuzda yasal değişikliklere gitmeyi düşünüyor musunuz? CMUK'nın 136. maddesine göre hazırlık soruşturması sırasında avukatların müvekkilleriyle görüşmesine ve görevlerini yerine getirmesine imkân verilmesi için valiliklere ve kaymakamlıklara genelge göndermeyi düşünüyor musunuz? CMUK'nın 135. maddesinin sanıga susmak hakkı vermesine rağmen gözaltı yerlerinde bu yasal hak ayaklar altına alınarak, çiğnenmektedir. Bu hakkın karakollarda da güvence altına alınmasını sağlamak üzere bir genelge yayimlamayı düşünüyor musunuz? CMUK'nun ek 1. maddesine göre siyasi suçlardan polisin sorgu yapma hakkı ve yetkisi yoktur. Oysa ki savcılara kanunun verdiği bu görev polis tarafından gasp edilmiştir. Yani bir görev gaspı söz konusudur. Ama hiçbir savcı da buna ses çıkarmamaktadır. Savcılann bu yetki ve görevlerini kullanmalannı siyasi iktidar mı engellemektedir? Bir çok işkence ve işkence altında oliimlere yol açan bu uygulamayi ortadan kaldırmak üzere 'siyasal suçlarda polisin sorgu yapma yetkisi yoktur' şeklinde bir genelge yayımlamayı düşünüyor musunuz? Düşünmüyorsanız bunun sebebi nedir?" Yeşiller, Boğaz'da dert dinledi İSTANBUL (AA) ÜsküdarBeylerbeyi Küplüce Mahallesi sakinlerı, semti ziyaret eden Yeşıller Partisi'ne dert yandttar. Küplüce Mahallesi sakinlerı, Yeşilter Partisı Genel Başkanı Prof. Dr. Celal Erıuğ 'a, bölgede daha önce açılışı İsıanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan tarafından yapılan futbol sahasmm üzerine yukselen villalurı göstererek, olayı proıesıo eıtiler. Mahalle sakinleri, geçen yıl haziran ayında sahanın yerine ilk önce OYAK labelasının asıldığım, daha sonra da Ümıt Kent Yapı Kooperatifı'nın luks villaların yapımma başlandığını bildirdiler. Ydmazhn annesi toprağa verildi BURSA (AA) Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'm önceki gün Ankara'da ölen annesi Hacı Emine Yılmaz, Bursa Ulucami'de kılınan öğle namazından sonra toprağa verildi. 82 yaşmda ölen Emine Yılmaz 'ın cenaze törenine Şevket Yılmaz'ın yanı sıra Bursa Buyukşehir Belediye Başkanı Ekrem Barışık, ANAP'ın büyükşeher belediye başkan adayı Korhan Durusoy ile çok sayıda işçi, sendikacı ve vatandaş katıldı. 'Burada bekleyeceğiz' Günlerdir bekleyen tüccarlar, "Kabul edilene kadar buradayız" diyortar. (Fotoğraf: Cumhuriyet) Suriye sınınnda Suriyeli tüccann eşyalarını kabul ettirme mücadelesi Sınır tacirleri direniyor la çözümleyebiliyorlardı, bu nedenle de sınır kapısını çok iyi kontrol etmek gerekiyordu. Bu ticaretin bir de adı vardı: "Çanla ticareti". Akçakale'yi, sınır kabul edilen demiryolu Türkiye ve Suriye tarafı diye ikiye ayırınca, öncelikle akraba olan insanlar yeni bir ticaret tipi geliştirmişler. "500 marka kadar gümrüksüz eşya sokma" koşulundan yararlanan bu tüccarlardan bazıları haftada bir sınırı geçmeye başlamış. Daha sonra ticaret sınırları Akçakale'yi çok aşmış, genişlemiş. Şimdilerde, ayda ortalama 500600 kişi bu ticaretten yararlanıyor. Bunun da aylık tutarı ortalama 300 milyon. Bu ticaretin 12 Eylül öncesindeki adı "balya ticareti". BaJya, kapalı, kontrol edilmez anlamınageliyor. 12 Eylül'den sonra kontroller arttınlınca, balya ticareti, çanta ticaretirıe dönüşmüş. Türkiye'den Suriye'ye geçenler giyecek, makyaj malzemesi, sigara kâğıdı; Suriye'den Türkiye'ye geçenler ise yiyecek, battaniye, halı ve kapkacak alı Almanyu'dakanlı çanşma: 1 ölü OFFENBACH (AA) Federal Almanya'mn Offenbach kentinde 2 Türk ile 1 Yugoslav arasında dün sabaha karşı çıkan kavgada bir Türk öldü, diğer Türk ile Yugoslav ağır yaralandı. Offenbach polisinin verdiği bilgiye göre bir lokalde içki içen Türklerle Yugoslav arasında kavga çıktı. Kavgacılar birbirlerine tabanca ve bıçakla saldırdılar. Yugoslav, bıçakla kendisini yaralayan 24 yaşmdaki Türk genrini delik deşik ederek öldürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkevlerinin kuruluşunun 57. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen "Halkevlerinin Küllüre Bakışı" konıtlu panelın açış konuşmasmı yapan Halkevleri Genel Başkanı Ahmet Yıldız, Türkiye için en tehlikeli rejimin militarizm olduğunu belirterek laikliğin değerinin ve öneminın yeterince anlaşıhnadığına dikkat çekti. İLKER MAGA AKÇAKALE Sınır kapısı çevresinde "laşınabilir eşya ticareü" yapan bir grup Suriyeli tüccar, Suriyeli gümrük memurlarına eşyalarını kabul ettirmek için haftalardır direniyordu. Görevden alınan Akçakale Kaymakamı Caner Yıldız, sınırdaki direnmenin nedenini "Suriye tarafı vatandaşıyla anlaşamıyor" diye açıklıyordu. Yıldız'a göre büyük tüccarların anlaşamama gibi bir sorunları yoktu, işlerini rahatlık yorlar. Sınır kapısı çevresinde günierdir bekleyenlerden biri Ahmet Osman. Türkiye'den aldığı halı, soğan, battaniyeyi sınırdan geçirme çabası veriyor: "Esyalan evinde kaldığım akrabamdan hergün taşıyonız. Kabul edilene kadar burada bekleyeceğim. Eşyalarım fazlaymış. bu yalan,riişvetvermediğim için beni almıyorlar. Fazla parası olan tüccarlar burada hiç bekletilmiyor, ne alırlarsa geçiriliyorlar." Halkevleri paneli Sorgudan sonra serbest bırakılanlardan biri intihar etti, bihfelç oldu 2 polis gözaltına alındı ANKARA (AA) İstanbul'da, 12 Eylül öncesi yasadışı örgiit üyesi olduklan iddiasıyia iki polis gözaltına alındı. AA ınuhabirinin Emniyet Genel Müdürlüğü yeıkiiüerinden aldığı bilgiye göre Balıkesir 'de yasadışı örgütlerle ilgili yapılan çalışmalar sonucu, 12 Eylül öncesi örgüt üyesi olduklan belirlenen İstanbul Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü polis memuru Nadir Ertekin ile Yalova Bölge Trafik İsıasyonu 'nda görevli polis memuru Recep Bırcan gözaltına alındılar. Nadir Ertekin'in, 1978 yılında Balıkesir'in İvrindi ilçesinde yasadışı TDKP'ye bağlı Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği'nin kıınıcu üyesi olduğu çeşitli eylemlere katıldığının beliılendiğı bildirildi. Karakolda işkence iddiası MEHMET FARAÇ seyin Sütpak'ın dışındaki dört kişi daha sonra serbest bırakıldı. Bunlardan Abdürrezak Tay dört gün sonra bilinmeyen bir nedenle intihar etti. Olayla ilgili olarak iki gün gözaltında kalan Hüseyin Sütpak'ın eşi Fatma Sütpak, yakınlarına Hüseyin Sütpak'a işkence yapıldığını söyledi. Bunun üzerine Cumhuriyet Savcılığı'na başvuran yakınlan, Hüseyin Sütpak'ın yaşamından endişe duyduklarını belirterek önlem alınmasını istediler. 16.1.1989 tarihinde Şanhurfa Devlet Hastanesi'ne götürülen Hüseyin Sütpak'a Op. Dr. Cüneyt Güneş, "darp ve cebir izine rastlanmadıgı" biçiminde rapor verirken aynı gün adli tabip Mehmet Balcı, Hüseyin Sütpak'ı genel cerrahi servisine sevk etti. 24.1.1989 tarihinde deviet hastanesinden verilen sağlık kurulu raporunda Sütpak'ın iki elini de kullanamadığı belirtilerek, "FJde ekstansiyon zaafı, el parrnaklannda hareket yok. Haslada bu dunım fiziki olarak radializ paralizi sonucu gelişmiştir. Salus her iki elini kullanamaz" denildi. Bu raporla Diyarbakır Tıp Fakültesi Nöroloji Servisi'ne gönderilen Sütpak'ın tedavisi burada da yapılamayınca Ankara İbni Sina Hastanesi Nöroloji Servisi'ne sevk edildi. Hüseyin Sütpak'ın kardeşi Cuma Sütpak, Cumhurbaşkanlığı, Adalet ve Jşçileri Bakanlığı ile lnsan Hakları Genel Merkezi'ne verdiği dilekçelerde, "kardeşine işkence yapılarak sakat bırakıldığını ve önlem alınmasını" istedi. Asayiş Müdürlüğü'ndeki sorgulamasının ardından sahverilen ancak olaydan dört gün sonra belirlenemeyen bir nedenle yaşamına son veren Abdürrezak Tay'ın yakınlan "Emniyette gördüğü işkenceterden etkilendigini ve psikolojik olarak korkarak intihar ettiğini" öne sürdüler. SHP ll Başkanı Feridun Yazar işkencenin Türkiye'de devlet politikası haline geldiğini söyledi ve "Hüseyin Sütpak bu uygulamanın en belirgin örneklerinden biri. Asayiş Müdürlüğü'nde işkence gören Hüseyin Sütpak genç yaşla felç ledavisi görüyor" dedi. 'Kasaplar deresi açılsın ŞA.NLIURFA Tepe mahallesinde işlenen bir cinayetin ardından yakaianan beş kişiden biri Şanhurfa Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulandıktan sonra serbest bırakılınca intihar etti, biri de felç oldu. İşkenceden felç olduğu bildirilen Huseyin Sütpak, Ankara tbni Sina Hastanesi Nöroloji Servisi'nde tedavi altına alındı. Cumhurbaşkanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve lnsan Hakları Derneği'ne başvuran yakınlan, Hüseyin Sütpak'ın, polisteki sorgulaması sırasında yapılan işkenceden felç olduğunu ileri sürdüler. 7.1.1988 günü Tepe mahallesinde Sedat Talu isimli yurttaşın öldürülmesinden sonra Hüseyin Sütpak, Ramazan Taki. AN İhsan Taki, Mehmet Kiraz ve Abdürrezak Tay isimli yurttaşlar Malatya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'nde 10 gün gözaltında tutuldular. Hüseyin Sütpak'ın eşı Fatma Sütpak da olayla ilgili olarak iki gün gözaltında kaldı. Hü Engin Kayn soruşturması ANKARA (UBA) Emniyet Genel Mudurü Sabahattın Çakmakoğlu, yasadışı (TİKKO) adli örgüıe sızıp bu örgütün eylem planlarım MİT'e ihbar etfiği öne sürülen Engin Kaya 'nın öldürülmesiyle ilgili soruşıurmanın geniş kapsamlı olarak sürdürüldüğünü sövledi. Çakmakoğlu, "Engin Kaya'nın kim olduğu. kimin hesabına ça/ıştığı ve kimler tarafından öldurüldüğü araştınlıvor. Elimizde şu a nda fazla bir bilgi yok" dedi. DÜZELTME TİP davası 11 Şubat tarihli gazetemizde çıkan "TİP davasında iki çelişkili karar" başlıklı habertfe 1982 yılının fotoğrafı yerine yanhşlıkla 1971 yılının fotoğrafı kullanılmıştır. ~ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sosyalist Parti Genel Sekreteri Yalçın Büyükdağlı, bir basın toplantısı düzenleyerek Siirt bölgesinde kayıp tutukluların öldurülerek Kasaplar deresi mevkiine gömüldüğü hakkındaki iddiaların araştırılıp gerçeklerin ortaya çıkmasını isteyerek, "Ya devlet Kasaplar deresini açsın ya da bu konudaki girişimlere yardımcı olsun" dedi. Siirt bölgesindeki kayıp kişilerin öldürülerek gömüldüğü iddialarından sonra yetkililerin olayın abartıldığını ve sadece çöplükte üç kişinin cesedinin bulunduğunu açıkladıklarını anımsatan Büyükdağlı, "Yetkililer her ne kadar abartılı deseler de üç kişinin dahi çöplükte bulunması yüz karasıdır. Bu olayların olmadığını iddia edenlere de aklanma yolu açıktır. Kasaplar deresi açılsın ve gerçek ortaya çıksın. Kasaplar deresi açılmazsa veya açılması engellenirse. bu Kasaplar deresinde birçok insanın cesedinin bulunduğu iddiasını doğrulayacaktır" dedi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde devlet güçlerinin vatandaşlara baskı yaptığını, bunun da bölge halkını devletten soğuttuğunu belirten Yalçın Büyükdağlı, tüm partileri ve Türk kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya çağırarak şöyle devam etti: "Gerçeklerin ortaya çıkması için tüm demokralik kuruluşların bir araya gelmesi gerekir. Biz Kasaplar deresinin açılması için SP Merkez Karar Kurulu üyesi Nu.sret Selen ile birlikte yarın (bugün) Diyarbakır ve Siirt'e gidip tüm yasal yollara başvuracağız." LUTFEN NOT ALINIZ Cam Pazarlama A.Ş.'nin 22 614 numaralı teleksi değişti. SON BEŞ YILDA DOVIZ GIRDILERI 39 108 cam tr. Diğer teleks numaralarımızı kullanmaya devam edebilirsiniz. Ayrıca, telefon santralımıza ilave yapıldı. Yeni numara: Yeni numara: 1988 Yılında döviz girdilerimiz 1987 yılına göne % 110 artış göstermiştir. Bu rakamlar Esbank bılançolanndan alınmıştır. Esbank bilançoiannın uluslararası muhasebe ilkelerine uygunluğu bagımsız bir denetleme kuruluşu tarafından denetlenmektedir. 159 07 15 (7 hat pbx) Yeni teleks ve telefon numaralarımız 21 Şubat 1989 Salı gününden itibaren geçerlidir. Teşekkür ederiz. C2JDJTL A.Ş. (Milyon USS) 1984 82 ESBANK 1985 •73 KİRALIK DAİRE Balmumcu'da mobilyalı 2 oda, 1 salon kaloriferli, telefonlu daire TEL: 175 37 6768 SERAMIK HEYKEL SERGISİ 17 Şubat 3 Mart 1989 Devlet Güzel Sanatlar Galerisi MERSİN ÜNAL CİMİT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle