19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER kuşku ve yutturmacalarla sindirerek karanlıkta tutan, hukuku kıyım aracı olarak kullanan, partiyi devletin üstüne çıkaıan, yasama çoğunluğuyla hukuku çiğnemekte sakınca görmeyen, hukuka katlanamayan. hukuka aldırmayan deviet, hukuk devleti olamaz. Hukuk devleti, yasaklar düzeni değildir. yurttaşlarını ezmez ve üzmez. Hukuk devietinde yargı yalvarıp yakarmaz, yargıya saldırılmaz. Yargısı kuşkuyla karşılanan deviet, deviet olmaktan çıkar. Hukuk devletinde yargı bağımlı olamaz. Bu, deviet olmanın da Ataıürk'e göre koşuludur. "Hak" derken "hukuku" iten aldatmacalar alkışlanamaz. Oldı> bittiler, buyruklar değil, kurallar devletidir. Her durumun yaptırımı önceden belli olur ve kimseye ayncalık, üstünlük ve öncelik tanınmaz. Hukuk dışı yolların yeğlenip izlendiği, bunun başarı ve işbitiricilik sayıldığı, yasaların anayasaya değil, anayasanın yasalara uygun duruma getirildiği yerde hukuk devleti yaşayamaz. Yargı güvencesi, gerçekte yurttaşın güvencesidir. Hukuk devleti, hukukçu devleti, hukukçuların önde geldiği deviet değil. hukukun en sağlıklı güvence sayıldığı, hukukla \önetilip yönlendirilen. esenlik ve güven duyulan, korku ve kargaşa yerine hukukun aydınlığının yaşandığı deviettir. Hukuk devleti her istediğini yapamayan, erkleri birbirine saygılı, yargı kararları savsaklanmadan, öncelik ve ivedilikle yerine getirilen, hukuksallığı kıvanç veren, insancıl deviettir. Yasalar, siyasal oyunlara araç durumuna sokulamaz. Hukuk devletinin mayası, baş düşuncesi. ideali hukuktur. Hukukçusuna ve hukuk kuruluşlarına "üvey evlat" gözüyle bakarsa kimseye güven vermez. Yasamayla iç içe, onunla birlikte, onun eli kolu olan. ondan ayrılması olanaksız. yürütmenin yargıya karşı güçlendirilmesi savı kimi zaman da savunmasıyla yargının itilip kakıldığı, gerilere çekildiği, yetkilerinin sınırlandığı, olanaksızlıklar, güçlükler ve yoksunluklar içinde tutulduğu, yasamanın yürütmeye bağlandığı devletler, hukuk devleti olamazlar. Hukukun dışlandığı, hukuka karşi çıkıldığı, yargı kararlarına uyulmadığı yerde hukuk devietine kim inanır? Kendi kendine "hukuk devleti" niteliği yakıştırmak da kimseyi kandıramaz, belki güldürür. Bu nedenle çok duyarlı olmak. hukuksallığı olumsuz yönde etkileyecek girişimlerden uzak durmak gerekir. Adaletin bir parçası sayılan hoşgörü, hukuk devleti konusunda yıkıcı bir aymazlıktır. Bilgili. yansız. özverili, yürekli ve ilerici hukukçular hukuk devletinin ustaiarıdır. Hukuk devleli ona layık olanlar için vardır. Hukuk devleti olmadıkça uygar olduğumuza kimseyi inandıramayız, kötülüklerden kurtulamayız. Yakınmalar da sürer gider... 20 ŞUBAT 1989 Hukuk Devleti Yolunda Her işlem ve eylemin hukuka uygunluğu, yargı bağımsızhğı ve yargıç güvencesi, hukuk devletinin geçerlik koşuludur. Insan haklarına ve özgürlüklere dayanan demokratik düzenin çağdaş niteliğini ''özlem' 'den ' 'olgu''ya dönüştürmeliyiz. YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN Hukukçu kararlannı oyunlarla geçersiz kılma yolunu izledikçe geçersiz kalacağını bilen hukuk devleti, ulusun bağımsızlık, özgürlük, egemenlik simgesi, barış, mutluluk ve güvencinin örgütüdür. Türkiye Curnhuriyeti'ni çağdaş kılan niteliklerinin başında hukuksallığı gelir. Cumhuriyet kavramını bir kurum olarak somutlaştırıp ulusal yaşam biçiminde gerçekleştiren yüce değer. hukuktur. Uluslararası ilişkilerin odağıru oluşturan hukukun yeni boyutlar kazanması. yenilenip güçlenerek özlemleri gidermesine, gereksinimleri karşılamasına bağlıdır. Yaptırımlarla güncelleşen anlamı özeündür ve gerçek gücü yurttaşın bilincindeki yeridir. Hukuka bağlılık ve saygı toplumun olduğu gibi devletin de düzeyini açıklar. Yargıya dayanmayan yasama ve yüriitmenin değeri yoktur. Hukuk devleti olmayan devlet, çağdışıdır. Kişisel ve toplumsal düzeyde, spordan siyasaya değin her alanda tüm ilişkilerin ölçütü, eşitliğin kaynağı, deviet yapısının dayanağı, düzeninin aracı olan "hukuk", yaşamımızı yönlendiren çağdaş bir kururadur. Kavram olarak değişik bilimsel tanımları yapılabilir. ama onu geçerli ve değerli kılan başlıca özelliği, varhğımızın temeli olan adaleti doyurucu biçimde sunmayı amaçlaması, ''hak' ve "özgürlük" bilincini güçlendirmesidir. Bu yanıyla bir "kamusal erdern"dir. Yetki ve görevlerinin sınırını çizerek işlevlerini belirlediği, yükümlülük sorumluluklarını uygar kimliğine ışlediği devletin onurudur. Kuraüar bütünü olduğundan yine kurallar yöneıimi sayılan çoğulcu, kalılımcı demokrasinin özüdür. Sonuç Hukuk devletinde iktidarlar, "Anayasayı bir defa da biz ihlaJ etsek ne olur" diyemezler. Anayasanın en küçük ihlalini, bile bile anayasaya aykın yasa çıkarmayı en büyük suç bilir. Lider sultası, falan filan cuntası olmaz. Hanedan hilafet, eziyet. işkence, torpil, rüşvet sözleri geçemez. Şeyhler, babalar, fedailer, çeteler türeyip kol gezemez. Buyruklar ve dinsel gerekler yerine, hukuka uygun 'kurallar egemendir. Bunlar da yazboz tahtası gibi sık sık, tümüyle birbirinin tersine değişmez. Deviet olanaklan siyasal nedenlerle istenildiği gibi dağıtılamaz, peşkeş çekilemez, çarçur edilemez. Memurlarla dama taşı gibi oynanamaz. Aile, komşuluk, hemşerilik, arkadaşlık, akrabalık, mezhep tarikat bağlan, özel ilişkiler gözetilemez. Yargı ve yargı yetkilileri, siyasal eğilimler, beklentiler içinde olamaz... Güçler dengesi aşmdırılıp yıkılmaz. Askersivil ayrımı güdülmez. Kolluk güçlerinden ürkülmez. Barolar vesayet altında tutulmaz. Hukuk devleti, asla polis devleti değildir, ama başıbozukluk ortamı da değildir. Sorumluluk ve denetimle güçlendirilmiş bir yapıdır. İlke, kararlılık, denge ve uyum ağırlıklıdır. Hukuksuz politika düşünülemez. Politika soyiu bir alandır. Cambazlık, kapkaççılık, hele düzenbazlık değildir. Yalaran ustalığı değü, doğrunun içtenliği benimsenir. Acı gerçek, tatlı yalanla karşılaştırılamaz. Bilimin öncülüğü değişmez, ahlaktan ayrılınmaz. Bunları vurgulamak, politika yapmak, oy ve görüş açıklamak değil, hukuka, devlete, anayasaya, özellikle topluma ve kendine saygıdır. Siyasal bir amaca yandaşlık ya da başka bir eğilim söz konusu değildir. Göreve başlarken içilen antlar sürekli anımsanmalıdır. Hukuk devleti, hukuka bağlılık ve saygının, güven ve inanın anıtlaşmasıdır. Bu konuda hukuk kuruluşlarına, aydınlara, siyasal partilere büyük sorumluluklar düşmektedir. Onurlu omuzların yükü ağırdır. Ne devletsiz hukuk ne hukuksuz deviet.. Hukuk devleti olamadıkça çağdaş olamayız. Hukuk devleti için uğraş vermeyenler hukuksuz devletin zulmüne katlanmak zorunda kalırlar. CÜMHÜRİYETTE/V OKURLARA... OKAY GOABYSİÎY Her Gün Sadece Gazete... C Hukuk devleti Hukuk devleti, "yasa devleti" evresini gerilerde bırakmış, "hukukun ustünlüğu ilkesi"ni içtenlikle benimseyip uygulayan devletıir. Yasalann üstünde yasa koyucunun da uymak zorunda bulunduğu anayasa ve hukukun üstün kurallannı hiçbir nedenle hiçbir zaman gözardı etmeyen, hukuksal ilkelerden ödün vermeyen her organ üzerinde hukukun mutlak egemenliğini sağlayan, insan haklarına saygılı. bu hak ve özgürlükleri korumayı. "hukukun üstünlüğü ilkesi"ni içtenlikle benimseyip uygulayarak tüm işlem ve eylemleri hukuka uygun yürütmeyi, böylece adaletli bir düzeni kurup geliştirmeyi başlıca erek ve görev edinen, yargı denetimini etkin kılan, çelişki, aykın ve gereksiz sınırlamalardan arınmış çağdaş içerikli bir anayasası bulunan, anayasadan önce uyulmakla onur duyulan evrensel hukuk kurallarının geldiğini unutmayan, aykın tutum ve davranışlardan, yargıya el atmaktan kaçınan, yasama işlerine özen gösteren. hukuku yadsıdıkça, hukuka karşı çıktıkça, yargı Kimi özellikleri Hak aramanın, savunmanın kutsallığı, hukuksallığın temel koşuludur. Yargı kapsamındaki kunıl ve kurumların tümüyle bağımsız olmaları ve işlevlerini kısıntısız yerine getirmeleri aranır. Hak aramada güçlük çekilirse, akçalı koşullarla engeller çıkanlırsa. yargılıklara güven duyulmazsa alt ust mahkemeler kimi konularda yüksek mahkemelere gelmeden istenilen sonucu almak için kurulursa. mahkemelerde "adam dayı" aranarak haklı değil güçlü olmaya çalışılırsa, siyasal nedenlere ağırlık verilirse hukuk devletinden söz edilemez. Yönetenlerin "Allah'tan başka kimseden korkmasa" da yargı denetimini ve yargı organlarında yüzü ak alnı açık hesap vermeyi çok doğal bulduğu, demokratik bir işlerliğin her dalda ve her konuda yeğlendiği bir deviet, ancak hukuk devletidir. Bireyleri, güçlükler çıkararak değişik baskılarla, gözdağlarıyla, tutarsızlık, yolsuzluk, ayrıcalık, kayırma. umhuriyet her gün sadece gazete verir... Bu sloganla iki haftayı aşkın bir süredir televizyonda süren kampanyamız geniş ilgi ve beğeni topladı. Çok sayıda okurumuz mektup ve telefonlarla bu kampanyanın ne kadar zamanlı bir uyarı özelliği taşıdığını da vurguladılar. Bedava sabun dağıtımına kadar varan promosyon yanşının, basının prestijine ciddi darbeler vurduğu bir dönemde Cumhuriyet'in kendi farklılığını vurgulamasının önemi ve anlamını çok fazla tartışmaya gerek yok. Bu mütevazı kampanyanın etkileri de Cumhuriyet'in farkının bir kez daha doğru yönde olduğunu gösterdi. Dar bir bütçe, kısa filmler, ama tek ve anlamlı bir sloganla etkili bir kampanya gerçekleşmiş oldu. Bu kampanyanın bir yanını da Yalçın Doğan'ın "Fenerbahçe Cumhuriyeti" gibi geniş kitlelerin ilgi alanmdaki bir konu oluşturunca istikrarlı bir tiraj artışının temeli de sağlanmış bulundu. Satış Servisi Şefimiz Fazilet Koza'nın verdiği bilgilere göre 30 ocak5 şubat haftasında Cumhuriyet'in günlük ortalama net satışı 125 bin oldu, 6 şubat12 şubat haftasında ise günlük ortalama net satış 130 bine yükseldi; geçen haftanın ortalama net satışmın ise 127 bin dolayında gerçekleşmesi bekleniyor. Cumhuriyet her gün sadece gazete vermeye devam edecek, olanaklar geliştikçe içeriğini geliştirecek, farklı eklerle değişik alanlan da kapsamaya çaba gösterecek. Gazetecilik dışında her şeyi kullanarak rekabet ortamını sürdüren gazetelerimizin geldikleri nokta ise sabun armağan etmeye kadar vardı. İlerde Türk basın tarihini yazanlar bu dönemi incelerken kuşkusuz çok eğlenecekler. Haftalık ve aylık dergi sayısının son birkaç yılda çok hızlı artış göstermiş olmasına karşın tiraj durumu bu kesimde de büyük bir sorun olarak sürmektedir. Medya Dergisi'nin son sayısında yer alan verilere göre dergilerin büyük çoğunluğu 1988 yılını önemli tiraj düşüşleriyle kapamışlardır. Aralık 1988'in satış rakamlarını Medya Dergisi'nden aktarıyoruz: Haftalık siyasi ve ekonomik haber dergileri: Ekonomik Panorama 5 bin, Nokta 33 bin, Tempo 10 bin, 2000'e Doğru 6 bin, Gölge Adam 41 bin. Haftalık magazin dergileri: Ayna 4 bin. Hafta Sonu 82 bin, Haftanın Sesi 13 bin, Süper Magazin 2 bin, Şey 5 bin. Aylık erkek dergileri: Erkekçe 10 bin, Playboy 14 bin, Playmen 41 bin. Aylık kadın ve moda dergileri: Elele 23 bin, Ev Kadını 10 bin, Kadın 6 bin, Kadınca 24 bin, Kadın ve Aile 2 bin, Kapris 4 bin, Marie Claire 7 bin, Rapsodi 9 bin, Anna 2 bin, Benissimo Butik 4 bin, Burda 24 bin, Kadınca Örgü 18 bin, Neue Mode 2.4 bin, Vizon 4 bin., OKTAY AKBAL EVET/HAYIR SHP, Birlik İçinde Olrnalı 12 şubat günü Muğla'daydım. SHP'nin belediye başkanhğı, belediye ve il genel meclısi üyelikleri önseçimi vardı. Kente geldiğimizde oy verme işlemi bitmişti. Partililer bir pastaneye doluşmuşlar, sayım sonucunu bekliyorlardı. İki aday vardı; biri şimdiki Belediye Başkanı Erman Şahın, öbürü de SHP İlçe Başkanı Orhan Çakır. iki aday arasındaki çekişme epey zorlu oldu. Sonunda Çakır'ın otuz oy farkla üstün çıktiğı görüldü. SHP'nin Muğla belediye başkan adayı Çakır pastaneye geldi. seçimi yitiren Şahin'le kucaklaşti. Şahin ve yandaşları da Çakır başarılar dileyerek kutladılar. Erman Şahin, kısa aralar dışında askeri yönetimlerin işbaşına geldiği yıllar on yıldan çok Muğla'da belediye başkanlığı yapmış eski bir CHP'Iİ Türkiye'nin başarılı belediye başkanlarından. Özellikle dört yıldır sürdürülen Muğla Sanat ve Kültür Şenliği ile bütün ülkeye örnek bir çalışma göstermişti. Bu yıl valınin karşı çıkması ya da engellemesi yüzünden bu şenlik yapılamadı. Belediye başkanlığına seçilmesi beklenen Orhan Çakır'ın da Muğla Kültür ve Canat Şenliği'ni aynı saygınlık çizgisinde yaşatması beklenir. Geçenlerde yazmıştım, önseçim yapılan yerlerde MYK'nın adaylar arasında bir ayrım yapması gerekir diye... Mademki kimi yerlerde adayların belirlenmesi parti üyelerine ya da önseçmenlere bırakıldı, o zaman MYK bu işe karışmamalıydı. Genel merkez yöneticilerinin herhangi bir aday için kişisel çalışmalar yapmaları çok çirkin olacaktı. Genel merkez istese hiçbir yerde önseçim yaptırmaz, 'tek seçici' olarak beğendiği kişileri aday olarak gösterirdi, ama aday belirleme işini partililere bıraktıktan sonra şu aday, bu aday kazansın diye çaba harcamak anlamsız bir işti. Ama Muğla'da ve İzmir'de SHP genel sekreter yardımcılarının kendi istedikleri kişilerin önseçimi kazanmaları için canla başla çalıştıklan görüldü. İzmir'de bu çabalar sonuç vermedi, ama Muğla'da genel sekreter yardımcısının çabası etkili oldu. İzmir'de ise genel sekreter yardımcısının "Bizim anketimizde falanca kişi seçimde üstün çıkacaktır, o kişiyi aday yapmak gerekir" türünden konuşması.önseçimden bir gün önce izmir'e gelip delegeleri baskı altına almaya kalkışması ise ters tepki yarattı. Genel merkezce desteklendiği sanılan Alev Coşkun bu yüzden önemli ölçüde oy yitirdi. Şimdi tepkiler var, kırgmlıklar var, benim adayım daha iyiydi diyenler var, bu arada bağımsız aday olmak isteyenler bile çıkabilir, seçimde oy kullanmaktan kaçınmak ya da boş oy vermek, hatta ANAP adayını yeğlemek de... Bu çeşit konuşmalar her önseçim ertesinde duyulur, ama birkaç gün içinde öfkeler durulur parti yararını düşünmek baş koşul olur. Her büyük seçimde görüldüğü gibi parti kendi programı çizgisinde bütünleşir, parti üyelerince ya da genel merkezce seçilmiş adaylar desteklenir. Üstelik bu seçimler sıradan bir belediye ya da il genel meclısi seçimleri değildir. ANAP iktidarına son verip vermemek sınavıdır. Özal'ı cumhurbaşkanlığı makamında görüp görmemek savaşımıdır. iyice bilmeli, bu yerel seçimde ANAP oyları yüzde otuzların altına düştü mü, SHP'nin ve DYP'nin oy oranları ANAP'ı geride bıraktı mı Özal ve takımı ne dese, ne yapsa boştur. Erken bir genel seçim kaçınılmaz hale gelecektir. Böyle bir seçim de ANAP'ı tarihin sayfalarına gömecektir. İstanbul'da Sözen, İzmir'de Çakmur, Ankara'da Karayalçın, Adana'da Çolak, Mersin'de Mutlu, Muğla'da Çakır, bütün il, ilçe ve beldelerde önseçimle ya da önseçimsiz saptanan adayları desteklemek bütün partililerin görevidir. SHP'liler kendi adaylarına güvenmeli ki yansız seçmenler oylarını o adaylardan yana kullanabilsinler. İzmir'de gene merkezin kurbanı saydığım dostum Alev Coşkun'un önseçim sonrası söyiediği şu sözler SHP örgütünce benimsenmelidir: "Önseçimleri (cazanan Yüksel Çakmur'un belediye başkanı olması, SHP'nin İzmir'de zafere ulaşması için hepimiz adayımızın etrafında birleşmeliyiz. Önseçimler dürüst ve demokratik bir süreç içinde sonuçlanmıştır" ıısuma büyük dilci Ömer Asım Aksoy'un "Dil Yanlışları" adlı yapıtı geliyor. Sayın Aksoy bu yapıtında çoğu kez ilk okuyuşta aynmına varamadığımız anlatım yanlışlannı büyük bir ustalıkla ortaya koyar. Dilimizi seven RadyoTV programlannm dili her kişinin bu yapıtı okumasında yarar görüyorum. üstüne bugüne Jek çok şey Son günlerde çevremdeki bir söylendi, çok şey yazıldı. Ben de son günlerde izlediğim bav çok kişiden, özellikle gençlerden duyduğum biz söz programlarda saptadığım var: "Hayret bir şey!" Bu anlatım yanlışları üstünde sözde "hayret" sözcüğü sıfat durmak istiyorum. Öğrenci olarak kullantlıyor. Bir ad olan ödevlerinde öyle yanlışlar "hayret" sözcüğünün burada vardır ki, öğretmen fazla sıfat olarak kullanılması önemsemez. TV anlatımı bozuyor. Oysa bu söz programlarmda yapılan "Hayret verici bir şey" ya da yanlışlar ise görmezden gelinecek gibi değil. Çünkii TV "Hayret uyandıran bir şey" çok geniş bir kitleye sesleniyor. biçiminde düzeltilebılir. Bu yanhşın neden bu denli yaygın Bu yanhşlarla karşılaşmca TRT. miizik yupıtlarımn sözlerini de denetlese OKURLARDAN olduğunu düşunürken televizyondaki bir müzik programında Erdem Alkın'ın söyiediği şarkının sözlerini duyunca gerçeği anladım. Şarkının adı ve nakarat dizesi ne idi biliyor musunuz? "Hayret Bir Şey!" Şarkı denetimden geçmiş, yayımlanmasmda sakınca görülmemişti. II Şubat günü Cüzide Kasacı adlı hanım şarkıcınm programını izliyoruz Bir şarkının sözleri beni rahatsız ediyor, bir gariplik seziyorum: "Akttn ırmak seli gibi Estin rüzgâr yeli gibi" Bu sözler bir ortaokul öğrencisinin ödevinde geçse kim bilir öğretmeninden nasıl azar işitirdi! "Irmak seli" ve "rüzgâr yeli" sözlerindeki anlatım yanlışları üstüne TRT'nin denetimcileri ne düşünürler acaba? Anlamdaş sözcükleri yan yana kullanarak Türkçe'nin anlaıım olanaklarımn zenginleştirildiğini mi? Rüzgâr sözcüğünü, anlamdaş olduğu yel sözcüğünün tamlayanı olarak kullanmak anlaşılır gibi değil! Filmleri olur olmaz yerlerinden makaslamakta sakınca görmeyen denetimciler, yetküiler yayımlanan müz:h yapıtlannın sözlerini de gözden geçirseler iyi olur. TRT Türkçe'nin güzel, doğru kullanılması için yol göstermelidir. Şarkı sözlerinin anlatım doğruluğu açısından incelenmesinde yarar görüyorum. RIDVAN SERTLEK Büyük düşünenler için Mevduat blokajı, provizyon yok. Uygulamada pek çok esneklik var. Halkçek. "Halkbank Çağdaş Hizmetler Dizisfnin ilk halkasıdır. Halkçek, kullananlara kolaylık sağlar. kabul eden işyerlerine yeni müşteriler kazandırır. Çek hesabı açılırken. nıevduatınız bloke edilmez. Her Halkçek yaprağının 200.000 liraya kadar olan bölümü. provizyon alınmadan. hesap kontrolü yapıhnadan. masraf istenmeden ödenir. 10 yapraktan oluşan her Halkçek Karnesi. cebinizde her an 2 nıilyon lira demektir. Halkçek. bunların dışında pek çok uygulama esnekliğine de sahiptir. Siz de seçkin Halkçek kullanıcıları arasına katılnıak için. en yakın Halkbank şubesine başvurun. ANMA ÖMER C.KORZAİr 19661986 Ömer'im Aramızdan ayrıldığın üç >ıl oluyor. Trafik anarşisinin seni bizden aldığı üç yıl oldu. Sana olan hasretimiz hiç eksilmeden devam ediyor. O asil yüzün, o erkek güzelliğin gözlerimizin önünde, benüğimizin derinlığinde. Melek huylu Ömer'im, her an beraber yaşıyoruz, beraber yaşayacağız. AMCAN secenek DOĞRUH Devrimci Teori Devrimci Pratik içindir HALKBANK ^02776 TÜRKİYE HALK BANKASI 1. SAYI BAYİ ve KİTAPÇILARDA ISTEME ADRESİ: Ankara Cad. 107/7172 SırkecıISTANBUL Tel: 513 68 04
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle