19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/12 14 ŞUBAT 1989 Venedik'te gdrülmemlş kuraklık Askeri okullarda sınıf geçme ANKARA (ANKA) Silahlı Kuvvetler Ortaoğretim Okulları Sınıf Geçme ve Sınav YönetmeliJi'nde değişiklik yapılarak sınıl" geçmeye ılışkin csaslar yeniden belirlendi. Milli Savunma Bakanlığı'nın Rcsmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik dcgi^ikligır.e görc, askeri liselerin hazırlık sjruflarında yabaneı dil, askeri mızıka hazırlık okulu ve sınıf okulunda çalgı, elektronik astsubay ha/ırlama okulunda elektronik, elektro teknik laboratuvar, elektronik laboratuvar ve elektronik atölye derslerinde başansız olan ögrenciler, yıl sonu basan ortalaması ne olursa olsun, sınıf öğretmenler kurulu karanyla bir ust sınıfa geçemeyecefcler vç bu derslerden sorumlu olarak üst sımftan ders alamayacaklar Karaciğer nakli yapılan Koç öldü ANKARA (AA) 1 urkiye'de ilk kez kcndisinc karaciğer nakli amcliyaiı yapılan Fuaı Koç, Hacettepe Ûnivcrsitesi Tıp Fakültesi Hasianesi'nde akciğcr enlcksiyonundan öldu. Koç'un 65 gün oncc amcliyatını gerçeklcştiren l'rof. Dr. Mehmet Habcral, hastanın akciğcr enfeksiyonuıı scbep olduğu yuksek aıeş yü7undcn Hacettepe Üniver '' sitesi Tıp Fakultcsi Haslanesi'ndcf' kontrol altına alındığını bildirdi.' Fuat koç'un akciğerinde görüî len enfeksiyonun yanı sıra, bu sa V bah mide ve bağırsak kanaması gcçirdiğini kaydcden Prof. Haberal, haslanın olunıunün karaciğer nakli ameliyatı ile doörudajı bir ilgisinin olmadığını ilade ctli. En güzel köpek Ingiltere'nın başkentı londra'da önceki gece yapılan guzel köpek yanşmasını "tassıe" adlı sevimli köpek kazandı. Yanşmadan sonra sahibi Bayan Brenda VVhite ve kazand^ı kupa ile fotoğralçılaıa poz veren Lassie, zafennden dolayı memnun görünuyordu. (FottKjraf: AP) Italya'nın unlCı turist merkezi Venedik'te uzun yillardır en kurak aylar yaşamyor. kuraklık nedenı ile kanallardan Görülmemtş sular çekilmce gondollar ve sandallar da karaya oturmuş durumda y yaOmasmı beküyor (Fotojraf: Reuter) O O O f f f f t f İ * 9 Ispanya'da Madrid Hayvanat Bahçeg a a u « U havalar ısmınca S j n j n erke |< m a y m u n u diştsı "\ötentme"e muttukıkte sanlrmş Vavru maymun ee bu "afle saadetı" tablosunun dışında kalmak ıstemeyereK anasına sokulmuş. HABERLERIN DEVAM1 Türkiye Hek pazar'a hazır mı? (Bastmnfı I. Sayfada) görcvini üstlcnmeye çalı$ırken, bürokraside çalışmalar daha yeni yeni başhyor. Tarım kesiminde ise "ynprak kımıldamıyor". Universiıeler dc çok dar imkânlarla kısıtlı sayıda uzrnan yeıişıirme çabası içindder. 31 Aralık 1992'yi uleyen günlerde, 12 AT üyesi ülkenin, aralarındaki fiziki, raali ve teknik engelleri kaldıraıak Avrupa'yı tek pazar haline getirme girişimlerine, Türkiye'deki kuruluşların hazırlanması sürecinde en bUyilk engelin "sermaye yelersidigT' konusunda çıkacağı ileri sürülüyor. BugünkU halleriyle Türkiye'deki kurulujlann başedcmeyecegı boyutlardaki Avrupa şirketkri, birleşme ve satın almalarla çaplarını daha da büyütürken, Türkiye'de de Tek Pazar'a haztrlığın en gerçekçi yolunun "şirkeı evlilikleri" olduğu savunuluyor. Türkiye'nin Tek Pazar'a katıl na taahhüdünde bulunarak, bunu zamanında açıklayıp, AT ile pazarhga oturması ve karar merkezi civarında yer alarak gelişmeleri lehine çevirmesi, 6. Plan'ın AT'ye uyunı planı haline ddnüştUrulmesi öneriliyor. Bankaların Tek Pazar koşullarına kısa surede kendilerini hazırlamamaları halinde, 1980'deki serbest fau şokundan sonra, cumhuriyet tarihinin ikinci büyuk sokunu yasayacaklan ileri sürülüyor. Bazı bankaların yabancı sermaye kontrolüne geçeceği, birleşmelerin artaca jı, güçsüz olanların elenecegi iddia ediliyor. ları ^pı^vrlar. Türki)* Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yaklaşık bir yıl önce kurduğu AT Daire Başkanlıgı yanında mart ayında faaliyete geçecek iki ayrı kuruluş daha oluşturuyor. lmalat sanayiindeki kurulu^lann çok büyük çoguıilugunun kuçük \<e orta büyüklükte olduğu dikkate aunarak, bu şirketlerın kaynak ihtiyacı teknoİojik pazarlama gibi sorunlarını çözmek \« rekabet güçlerini arttırmak amacıyla Orta ve Kiiçük Istelmeter Kıtnılu (OKİK) kuruldu. Kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşacak olan bu kurul, imalat sanayii alanında araştırma grupları kuracak, üniversitelerle koordinasyon sağlayacak. Turizm ve Turizm İşletmeleri Kurulu da (TUTİK) sektöründeki çarpık gelişmeleri önlemeyi ve somnlarını cözümlemeyi amaçlıyor. TOBB Başkaru Ali Coşkuo. AT ve Tek Pazar için Türk firmalarının yeniden yapılanması gerektigini bdirtirken, bunu yapacak sermayenin bulunmadığına dikkat çekiyor. Coşkun, yeniden yapılanma için gerekli kaynağı bulamayan kuruluşlann bir kısmınm küçüldüğünü ve yan faaliyeı dallarını bırakarak ana faaliyet dalına döndüğünü, bir kısmının da verliyabancı ortak arayışına girdiğini anlattı. 1992 için gerekli çalışmalar için 1989'un derlenme ve toparlanma yılı olması gerektiğini belirten Ali Coşkun, AT'ye hazırlanırken şirket evliliklerinin artacagtnu buna banka birleşmelerinin de ekleneceğıni söyledi. ma yolunun "evllliklerrfen fectitinl" belirterek. Bu evlilikle i>i bir partnerin oiuyor. Onun bilji birikiminden ve pazanıtdan yaraıtamyorsun. ATŞi içinden frtbediyorsun. A\rupalı şirketlrr de kendi fa«li>vllerini ba^ka ülketerdc prkistirecek ve jtenişletecek bir aile yapısı icine girmek i&tiyoriar. Bu Tttrk flrntalartnı isier isiemeı Uçurum derin (Baflanfı I. Sayfada, yapalım' diyerek bu î$e baslayaraaz. Birikim, cibaz, kalileli ekman gerekli. İjretime ilişkin sorunlan çozmeden, veri toplamadan ne>i araşlıracaksın" diyerek sö/lcrini tamamlıyor. Lastik birimine bağlı Argcsa ile araşurmageliştirme faaliyeti gösteren Sabancı Holding'in, Planlama ve Yatınmlar Daire Başkanı Erlugrul Krgöz, iki lürlu ARGE faaliyeti sürdürdüklerini belirtiyor: "Birincisi her fabrikada bulunan kalite kontrol ve proses gelişlirme biriraleri. Bu servislefde kaliteyi nasıl arttırabiliriz sorusuna yanıt aranırken, teknolojik jenilikler araşlınlır ve bünyemize uygun olanlan u>gulamr. tkincisi ise Brisa'ya bafclı araştırma gelistirme kuruluşu Argesa. Argesa'nın nihni görevi lastik konusunda teknoloji yaratmaktır. Kuruluş maliyeli 15 milyar lira olan Argesa bilim temeline dayalı uygulamalı araştırma yapar." harcarken, bu oran Japonya'da yüzde 2.9, ABD'de ise 2.8. Buna karşılık Türkiye'de bu oran sadece binde 2. özel sektörün konuyla ilgili temsilcileri bu uçurumu kapatmanın imkânsız olduğunu, ancak üniversitesanayi işbirliği, yabancı ortaklıklar sayesinde yeni teknoloji transferi, devletin öncülüğunde plan yapılması ve harcamaların arttırılması gibi önlenıözel sektöıün AT ile ilişkilerin lerle hiç değilse uçurumu kapatde koordinasyonu sağlayan İkti ma yolunda atılacak adımlann sadl Kaikıma Vakfı (İKV) ise, Tek büyütülebileceğini belirtiyorlar. Pazar'la ilgili, kamu ve özel sektörü büinçlendirici yayımlar yapa Türkiye'de ARGE çalısmalan kocak. Avnıpa Tek Pazan Bilgi Bül nusunda özel sektörün bir temsilteai çıkarmaya başlayan İKV, bu cisi, "Sanayi sektörii, mevcut zor konuda ayrıca 21 kitap yayımla koşullarda bacalan nasıl tuttürmayı programına aldı. me>e de>am edebiliriz sorunu\la meşgul durumda. Bu nedenle katİKV Genel Sekreteri Haluk mn degeri olma>an araştırmaCeyhan, Avrupa'nın tek pazar ol geiiştirmt çalısmalan yerine katmasıyla birlikte Türkiye'nin ihra ma degeri olan alanlara >atınm catırun zorlaşabileceğini belirtiyor yapmak tervih edili)or. Tiirkiye've şöyle diyor: "Türkij'e ea kısa nin şimdilik hedefi >eni teknolotaman içiııde Tek Pazar progranu ji >aratmaktan made mevcut obtnı kabul edip uvgalamaya ko>tlu na çeki düzen vermek, yapılanı guou ilan elmdi ve buna göre ha daha iyi \apmak olabilir" diye uriaamalıdır. Tek Pazar'a katıl konuşuyor. mayı taahhüt edip, zaınanında acıklayarak, AT ile masaja oturaTürk özel sektörünün 3 büyük rak puariık >apmalı, karar mer kuruluşu Koç, Sabancı ve Şişe keantn civannda >er atmalı >e ge Cam, ARGE çalışmalanm 1993 ttşmeleti kehine çevirmeît çahşma Avrupası'nda rekabet için her zabdır. TMrkiye kradjni A T > hanr man ön planda tuttuklarım \e layacak lemH politikalan belirie bütçelerini arttırdıklannı belirtimcii, bir master plan jvpmalı ve yorlar. 1981 yılında grup içinde 6. Ptao, AFye nyum planma dö ayrı bir birim olarak Araştırma •uştürülmelidir... Getiştirme Merkezi'nin faaliyete Andreottfden ılık tavır İtalya'da Dışişleri ve AT bakanlan Andreotti ile Pergola'ya Türkiye'nin tutumunu ileten Devlet Bakanı Bozer, "Üyelik gerçekleşene kadar, bilimsel ve teknik projelere de katılmak istiyoruz" dedi, ROM A Türkiye'nin AT üyeliği koııusundakı tutumunu Italyan hukumetineiletmeku/ereRoma'ya gelen Devlet Bakanı Ali Bozer temaslarına başladı. Bozer, dün Italya başkennnde Dışişleri Bakanı Gulio Andreotti ve AT Bakanı Anlonio Pergolailegorusiu. Türkiye'nin AT ile olan mevcut ortaklık anlamasının 28. maddesinin zaten tam uyeliği öngören nitclıktc olduğunu anımsa TüRKİYEA T NİLGÜN CERRAHOĞLU tan Bozer, ayrıca bu uyeliğin gerçekleşmesinedekgeçcccksüre içinde Türkiye'nin teknik ve bilimsel projelere de katılmak istediğini sovledi. Italyatarafınabuprojelerekatılmanın bir anlamda fiili ortaklığı ifadeettiğiniveuyumşartlannıda kolaylaştırdığını söyleyen Bozer, aynca vizesorunundan duyulanrahatsızlığı her iki bakana da iletti. belırlirken, Türkiye'nin 1992 için yoğun bir ha/ırlık başlattığını açıkladı. Bozer şoyle dedi: "Be> az kitabı dikkate aldık. Tek pa/ara ilişkin 279direktifi bakanlıklara incelenmek u/ere gonderdik. Aynca bu direktifleri inceleyecek 8 komisy on kurduk. Bu komis> ontann topluluk komis) onu ile irtibatını sağlamaya çalışacağız. Sonra bizim ınevzuatın nereleriııde uy umsuzluklar var, onlan tespit etmek istiyoruz ve hemen bilimsel \e teknik projelere katılmayı da mumkun kılmayı arzuluyoruz. Hukuk u> umu için de 24 ayn komite oluşturduk." Italya Dışişleri Bakanı Andreotti deTürkıye'nin 1992'den önce tam Bozer, genel olarak Av rupa baş uyelik konusunda bir ilke kararı kentlerindc iki yıl oncesıne oranla bekiemesini anlayışla karşıladıkladaha olumlu bir hava bulduğunu nnı söyledi. Büyükler öncü ATye ve 1992 sonunda kurulacak olan Avrupa tek pazanna haarlanmada özel sektör arasında öncülük yine en büyüklerde Koç, Sabana. Şlşc vc Cam, Eczaabaşı gibi kuruluşlar, topluluktaki gelişmeleri izlemek, gerekli stratejileri belirlernek ve uzman yetistirmek amactyla AT birimleri kurdular. Koç, Sabano ve Eczacıbaşı rekabet güçlerini arttırmak için şirketlerini yabancı onaklarla evlendirirken finans sorununu çözümlemiş ve Avrupa'nın 4. büyük düz cam üreticisi durumuna gelmiş bulunan Şişe Cam da, Avrupa Cam Sanaykileri Birtigi'ne üye oldu. Bankacılık, sermaye piyasası Bankacılık ve sermaye piyasasmda da ATye ve Tek Pazar'a hazırlık yönilnde bazı adımlann atıldıgı görülüyor. Bankacılıkta "karşılık kararnaiBesi"nin ardından "scrmaj'e yeteriiligi lebligi"nin gündeme gelmesi bunlar arasında sayıhyor. Son yıUarda yabancı bankaların da Türkiye'de faaliyete geçmesiyle, yerli bankalar, AT ile rekabette gerekli olacak bazı banka tekniklerini öğrendiler ve uygulamaya koydular. Elekıronik bankacılık, kredi kartı, tüketici kredisi, bunlar arasında sayıhyor. Yabancı ortaklı bankalar, leasing şirketleri, kamu bankalarındaki birleşme eğilimleri, ATye hazırlık çerçevesinde değerlendiriliyor. TÜSİAD ise Yönetim Kurulu üyesi ve DPT eski müsteşarı ¥Udınm Aklurk başkanhğında kurduğu AT Çaltşma Gnıbu ile özel ve kamu sektörünü uyarmayı amaçlıyor. Marmara Üniversitesi AT Enstllustt ile işbirlğine gidcn çalışma grubu, Avrupa'nın nabzını tutmayı ve bu gelişmeleri 15 gunde bir pkartacağı bültenle duyurmayı programladı. AT ile rekabette sektörlerin liderliğini üstlenecek kuruluşlan ve stratejileri dc belirleyecek olan TÜSlAD ayrıca, Avrupa Sanaviciteri Birliji'nt (UNlCE) üye oldu. TÜSİAD, bu üyelikle, ATde etkin bir lobi olan işveren örgütünde kulis faaliyetlerinde bulunmayı amaçlıyor. TÜSlAD AT Çalışma Grubu Büyüklerin AT'ye bu hazırlıkları yanında özel sektörün temsil Başkanı Yıldınm Aktiirk, şirketcisi kuruluşlar da uyum çalışma lerin Tek Pazar'a en iyi haarlan Uyum telaşı '(Baflamfl I. Sayfada) her alanına yönelik bu çalışmalann koordinasyonunun DPT'ye bırakılması bir "yetki kavgası"nı da beraberinde getirdi. Edinilen bilgiye göre, AT ile ilijkilerde en üst karar organı olan "üst kunıl", gecen aralık ayında 1992 yılında oluşturulması öngörülen Avrupa tek pazarının Türk ekonomisi üzerindeki olası etkilerinin araştırılması direktifmi verdi. Bu çerçevede harekete geçen Devlet Bakanı Ali Bozer yönetimindeki "Koordinasyon *omitesi" çalışmaların örgütlenmesini 1987 yılında yeniaen düzenlenen DPT AT ile tlişkiler Başkanlığı'na bıraktı. Çevirmen ve .teknik personel dahil 45 kişilik bir Vadroya sahip olan bu birim "1992 Tek Avnıpa" konusunda temel iki yaklaşıma dayalı çalışmalar başlattı, alt komiteler kurdu: " 1 . Mevzual Uyum Alt Komitdcri: AT'deki ekonomik ve sosyal yaşamın hemen her alanını kapsayan duzenlemeleri kurulan 10 kadar alt komite tarafından inceleniyor. Komitelerde söz konusu alanda faaliyet gösteren ekonomik birim ve diğer kamu kuruluşlarının temsilcileri de yer ahyor. Komiteler inceledikleri alandaki Türk mevzuatı ile AT duzenlemeleri arasındaki farkları belirliyorlar. Komitelerin çaiışmalannda ağırlık hukuksal çerçeveye tanınıyor. Çalışmalar sonucunda ortaya çıkacak tabloya göre, Türk mevzuatının AT'ye uyarlanması için ne gibi önlemler alınması gerektiği, bunlann olası ekonomik ve sosyal sonuçları değişik senaryolar halinde kâğıda dökülecek. Kısaca bu komiteler AT tam üyeliğine hazırlanan Türkiye'nin topluluk mevzuatına uyum için gerekli adımları atması halinde Türk pazarında oluşacak yeni ekonomik, sosyal ve politik dengeleri kestirmeye çalışacak. Kurulan alt koraiteler arasında ilk raporun "mali hizmeller ve sermaye hareketleri" alanınua tamamlanması bekleniyor. Bu konudaki raporun önümüzdeki mayıs ayında "Koordinasyon Komi Türk bankalarını asıl zorlayacak konunun ise sermaye yetmezliji ile yetişmiş eleman ve yönetici sorunu olduğu belirtiliyor. Bankacılık uzmanlarından Prof. Dr. SeJçuk Abaç, Türk bankalannın sermayelerinin dolar cinsinden bir tesTne sunulacağı belirtiliyor. İlk sey ifade etraediğini kaydederek raporun tekniğinden, değerlendir şunları söylüyor: "Bankalar Hamelerin daha çok mevzuat fark zine'nin önerdiii leblige göre serlarını ortaya koyan akademik ni mayelerini arttırmalıdırlar. Bir telik taşıyacağı ve bazı önlemlere egitim seferberligi başlatılarak hiç ilişkin önerilere yer verileceği or zaman kaybetmeden AT bankalanyla rekabet edecek bankaalan ve taya çıkıyor. yöneticileri yeliştirilmelidirler. 2. Tek Pazara Uyum KomiteJe Bankalar en kısa siirede kendileri: Mevzuata uyum komitelerin rini hazıriamalıdırtar. Aksi takdirden farklı olarak bu çahşmalann de rayıflar, giiçsüzler elenecek, boyutu daha sınırlı tutuldu. Oluş bankacılık 1980'deki serbest faiz turulan 5 komitede hizmetlerin, şokundan sonra, cumhuriyet tarisermayenin ve iş gücünün hinde ikinci şokunu yaşayâcaklar. 1992'den sonra topluluk içinde Banka birleşmeteri olacak. Aksi serbest dolaşımının Türk ekono miithiş olumsuz sonuçlar ortaya misi üzerindeki olası etkileri de çıkanr. Etkinliklerrvte, piyasa güçğerlendiriliyor. leriyle bizi ezerler. Büıün mevziler onların eline gecer." Çalışmalarda AT'nin 1992'de çabuk uyum için öngördüğü sınırDr. Öztin Akgüç de, Türk banlı hedeflerin zaman içindeki geli kacılık kanununun Federal Alşimi de dikkate alınıyor ve toplu manya'dan alındığını, yabancı luk için olası yeni düzenlemelerin bankalar sayesinde Türk bankalaetkilerini konu alan, 2000'li yılla nnın bazı bankacılık ttkniklerini ra kadar uzanan tahminler yapı öğrenip uygulamaya başladıklanlıyor. Bu alandaki çalışmalar eko nı belirterek, "Önlem alınması ve nomik politikalar grubu, sanayi ve dikkatli olunması şartıyla Türk tanm grubu, sosyal politikalar bankacılıgı Tek Pazar'a uyum grubu ile hukuk ve eğitim grubu saglayabilir" dedi. Dr. Akgüç de tarafmdan yürütülüyor. AT ve Tek Pazar hazırlığının bankalar arası birleşmeleri kuvvetlenYetki kavgası direceğini, bazı bankaların yabanBu alt komitelerin tamamında cı sermayenin kontrolü altına giDPT, Hazine'den Merkez Banka rebüeceğine dikkat çekti. sı'na, Dışişleri Bakanlığı'ndan Bankacılığın yanında seımaye Sermaye Piyasası Kurulu'na kadar piyasasının da AT hazırlık calışuzanan geniş bir yelpazede sırala malarına girdiği gözleniyor. Sernan kamu kuruluşlan ile işbirliği maye Piyasası Kurulu (SPK) Başne gitti. Ancak bu işbirliğinin her kanı Mehmet Şiikrü Tekbaş, Serdefasında sorunsuz yürümediği de maye Piyasası Kanunu'ndaki debelirtiliyor. Birdizi kamu kurulu ğişiklik hazırlıklarının AT ve tek şu alt komite koordinatörlerinin pazar dikkate alınarak yapıldığıtamamının DPT'den seçilmesine nı bildirdi. Muhasebc Slandartlan tepki gösteriyor. Örneğin Hazine Tcblıği'ni bu amaela çıkarttıklarıve Dış Ticaret Müsteşarlığı, mali nı belirten Tekbaş, yatırım fonlahizmetler ve sermaye haraketleri rının Avrupa'da olduğu gibi dukonusunun tamamen kendi yetki zenleneceğini, "içerdekilerin ticaalanı olduğu görüşünden hareket reti"nin (insider ırading) yasaklale bu alanda kurulan alt komite nacağını bildirdi. nin calışmalarına yardımcı olmakta istekli davranmıyor. Benzer biBoğaziçi'nde master çimde geçen günlerde toplanan bir öğrencisi Ingilizce dcrsi diğer alt komitede de "Dısisleri veriyor. Bakanlığı lemsilcisinin valışmalaTel.; 345 66 07 ra bu aşamada daha fa/la kalkıda bulunamayacağı" yolunda bir Nulus cü/danımı kaybetlim. tutanak duzenlendiği ifade Hükumsü/dür. ediliyor. GÜZİN Ü7.EN Argesa'nın dünya çapında dev kuruluşlarla rekabet edebilecek duzeyde olduğunu ve 1992 Avrupası'nda Sabancı grubunun rekabet edebilmesine önemli katkılan olacağını ifade eden Ergöz sözlerini şöyle tamamlıyor: "Aynca yabancı ortağımı/ Bridgestone'un AR(İF. çalışmalartndan da >ararlanılmaktadır. Bu kunuda Sabancı Holding'in bir diğer avantajı, Dupont, Bridgestone, Bekart gibi yabancı ortaklanraızın de> ARGE faali>etterinden yararlanma olanağıdır. Bö>lece yeni teknoloji geçtiğini ve bu konuda iddialı oltransferi yapabilme imkânımız duklannı söyleyen Şişe Cam'ın ortaya çıkmaktadır. Teknik Genel Müdür Yardımcısı Alev Varaman, kuruluşun bu ko1992 için straıejimizi modern nuda uluslararası çalışmalar yap teknoloji yaratmaktan ziyade, getığını ve Uluslararası Cam Kon lişmeleri iyi takip edip ekonomik seyi'nin önc*e gelen üyelerinden ve fizibil olanlan bünyemize olduğunu soyluyor. "Rekabel adapte etmek olarak açıklayabiedebilmek ve güçlü olmak için iiriz. Şu aşamada yeni bir araştırgiiçlii leknolojik yapı olması ge ma geliştirme kuruluşu düşünmürekir. Şişe Cam her yıl artaa ih yoruz." racatıyla bunu ispatlamış AT tek pazarına hazır olabildurumda" diye konuşan Yara menin ana şartlanndan birinin yeman, kuruluşun her yıl planlı ola ni teknolojilerin gerisinde kalmarak uzun dönemli ÂRGE politi mak olduğunu söyleyen Koç Holkası çizdiğini ve harcamalannı ding'den Sabri Akdemir, grubun arttırdığını söylüyor. Üç kuruluş çeşitli alanlarda yer alan yüze yaarasında harcamalara ilişkin ra kın şirketinde, ARGE faaliyetlekam veren tek kişi olan Yaraman, rinin her şirketin kendı bünyesinŞişe Cam'ın 1988de 2.5 milyar li de ve ihtiyaç duyduğu oranda yüra ARGE harcaması yaptığını, rütüldüğünü belirtiyor. 1989'da da 4.5 milyar lira harca Akdemir. "Türkiye'nin AT, Jama planladığını söylüyor. Buna pon>a \t ABl>">e göre teknolojigöre I989'da her Şişe Cam çah de kaybettiği zamanı kendi olaşanı başına 131.5 dolarlık ARGE naklan ile kapatması güçtür. En harcaması düşecek. ARGE faali gercekçi yol bu konudaki Japon yetlerini uygulamalı araştırmalar, anlayışını uygulamaktır. Yani yeni üretim teknikleri ve ürünle Türkiye yeni çıkan leknikleri derrin geliştirilmesi, salt bilimsel baz iıal satın alıp, teknolojiyi iyke öğda yapılan çalışmalar olarak üç rendikten sonra kendi ARGE'sikanaldan yürüttuklerini vurgula ni başlalıp ve bunlara bağlı yeni yan Yaraman, "Türkiye'de her teknolojiler uretme yoluna hangi bir şirket, 'Haydi, ARGE gitmelidir" önerisinde bulunuyor. Hazırlık yok {Baftanfı 1. Sayfada) masını bile geride bırakmadığı belirtiliyor. TZOB Başkanı Vekili Reşit Kurşun AT'ye uyum lıazırlıklan için "Türkiye'de tarım bitmiş. Hangi urun, hangi tanma dayalı sanayi için ATye uyum haarlığı yapacagız" değerlendirmesini yapıyor. Kabaca bakıldığında, Avrupa Topluluğu'nun "gıdada kendi kendine yeterli ülke" damgasını yıllardır sırtında taşıyan Türkiye'nin tarımsal urünleri için iyi bir pazar olabileceği varsayimı kolaylıkla yapılabiliyor. Oysa ürün bazında ele alındığında bu varsayımm doğru plmadığı ortaya çıkıyor. Örneğin, Türkiye'nin üretim fazlası olan koyun ve keçi etinde AT açık veriyor, ancak bu ürünler CEN'in (Avrupa Standardizasyon Komitesi) standartlarına uymuyor. Diğer hayvansal ürünlerde Türkiye'nin kendi kendine yeterliği tartışmalı. Süt tozu örneğinde AT ihracatçı Türkiye ithalatçı konumda. Diğer hayvansal ürünlerin ithalat listesinde önemli bir yer tutmamasırun başlıca nedeni olarak ise Türkiye'deki alım gücünün düşüklüğünden söz edilebiüyor. Dünya onalamasına göre hayvansal ürün kökenli günluk protein tüketimi, toplam günlük protein tüketiminin yüzde 54.4'ü iken, bu oran Türkiye'de yüzde 36.7 olarak ortaya çıkıyor. Aynı durum günlük kalorinin kaynağı için de geçerli. Dünya ortalaması yüzde 14.6 iken bu rakam Türkiye'de yüzde 9.8'dir. tklim koşullan nedeniyle Türkiye'ye bir avantaj sağlayacak olan yaş sebze ve meyvede "tren kaçmış" görünüyor. tspanya'nın üye olmasından sonra AT içinde 1 pazar payını arttırması, Türkiye nin plansızlık ve sorumsuzluk nedeniyle geliştiremediği bu ürünlerdeki şansını öldurüyor. Verimliliğin arttınlma&ı için ithal edilen yaş sebze ve meyve tohumları kontrolsüzlüktcn kalitesiz çıkıyor. Kilosu 710 milyon lira arasında değişen bu tohumların içinden, domates örneğinde göründüğü gibi 45 farklı çeşit çıkabiliyor. Bu konuda çarpıcı örnekler veren TZOB Başkan Vekili Reşil Kurşun, "Tanmda politikasızlık tanmdan kaçışı hızlandırmıştır. Bize kalileli diyerek verdikleri iohumlardan elde edilen ürün, yem sanayiinde bile zor kullanılacak derecede kötüdür" diyor. Kurşun yeterince onemsenmeyen tanmda, dde edilen urunlerin zararlıya karşı korunamadığını anımsatarak "Örneğin elde eltiğimi* ve >«m sanayiinde kullanılan mısır, aflatoksin ve sune zarariısı nedeni) le hayvanlanmızı zehirlemektedir. Zehirii hayvanlarta bizler nasıl AT ik rekabel edebiliriz" diye soruyor. Kurşun'a göre gelişmeler şöyle değerlendirilebilir: "Allahın izniyle (başka türiu olmaz) girersek AT'ye, Türkiye de kimse tanmla uğraşmaz. Çünkü üreliciye Türkiye 1500 dolar veriyorsa AT 2000 dular veriyor. Bu nedenle bu sektörde kimse kalmaz, herkes ATye çalışmaya gider. Avrupa bunu gayel i\i bildiğinden serbest dolaşım hakkını vermiyor. Türkiye'de lanm bilmiş. ağır sanayi yok, yüzde 150 faizli kredi ile kimse iş yapmak islemi>or. Tanma dayalı sanayije bakınız: 300 adet süt fabrikasında kapının u/crinde kilit var. kredilerle yapılmış lavuk \e >umurla lesislrrinin yü/dc 50'si kapalı. Bu durumda AT'ye uyumu m irin. hangi tanımal ürün Kin, hangi tanma dayalı sanayi için yapacaV Dış piyasalarda söz sahibi olduğumuz ürünlerden pamuk, tütun fındık, incir, üzümde de uygulanan > « izlenen politikalar üretici• yi cayxlırmaya yönelik olarak gelişiyor. 200 milyon dolarlık tüıün ihracatına karşılık yapılan 220 mihon dolariık sigara ithalatı bu ürüne olan ilgiyi düşürüyor. Pamukta ihraç edilenden f?.zlası ithal edilir durumda. 1980'den bu yana sistematik olarak tanmdaki sübvansiyonlann ve teş^iklerin kaldırıldığı gözleniyor. ATde ise süb\ansiyonlar ve destekler çok büyük boyutlara varmış durumda. Konuyu değerlendiren AT ile ügili Dev let Bakanlığı bünyesinde oluşturulan danışma kurulu üyelerinden Doç. Dr. Hasan Eski. "AT tek pazara hazırlanırken bizde hâlâ araştırma yapacak kadro bile oluşturulmamıştır. Dolet surekli olaylann ardından gidiyor. Tanmda politika saptanmış değil ki AT ile entegrasyona gidilecek çalışma yapılabilsin" diyor. Eski'ye göre tanma dayanan Türkiye'nin oncelikle sanayi>i ön plana çıkartarak entegrasyonunu sağlayıcı adımlar atması gerekiyor. Bu gelişmenin ardından tarımın ele alınabileceğini sa\unan Eski, "Türkiye her açıdan A1 ülkelerinin gerisinde kalıyor. Onlann içinde en geri sayılan Yunanistan bile Türki>«'den 45 kat iyi durumda" görüşünü savunuyor. Aynı kurulun diğer bir üyesi olan Doç. Dr. Canan Balkır da AT'nin 1982 yılında tartışmaya başladığı yeniden yapılanmayı Türkiye'nin gündemine getirmesi gerektiğini dile getiriyor. Canan Balkır, tarımın saptanacak hedefler doğrultusunda süb\anse edilmesinin yararlı olacağına işaret ederek görüşlerini şöyle özetliyor: "Türkiye'nin özellikle tanmda kendisine yeni bir >ol seçmesi gerekir. 1980'den bu >ana surekli geri çekilen sübvansiyonlar, destekler yeniden ele alınarak AT benzeri uygulamaya geçilmelidir. Türkiye ATye girmeden önce hangi sektör ayakta kalacaktır? Hangi sektcr rekabet gucünü bulmuştnr, tanmda hangi sektör tek pazar karşısında direnebilecektir? Standartlar, kalite uzerinde durmalı ve ona göre bir yol çizilmelidir." TZOB'ye göre Türkiye'nin en büyük üreıici kuruluşu TZOB AT ile ilgili görüşlerini sık sık Başbakan Turgut Özal'a verdiği raporlarda dile getirmeye çalışıyor. TZOB'a göre yapılması gerekenler şöyle: "Tam üyelik başiurasundan sonra yapmamız gereken, ülkemizin ekonomik, sosyal ve politik yapısını, Avrupa Topluluğu'ndaki geçerli normlara uygun hale getirmek olmabdır. Türkiyç ile AT arasında, gerek tanmsal yapı ve gerekse uygulanan tanm polilikalan açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır.Bu farklılıklann en kısa surede minimum düzeyv indirilmesi ve boylelikle ATye uyumun, sorunsuz bir şekilde temin edilmesi. Türk tarımının gelecegi açısından büyük önem taşımaktadır. Ortak tanm politikasına uyum konusunda, katma prolokolde yer alan hükümler gereğince Türkiye'nin önemli yukumlülükleri bulunmaktadır. Bu itibarla. ne gibi çalışmalann yapılacağının belirlenme&i ve daha da önemlisi. bu çalışmalara zaman gecirilmeden başlamlması gerekmektedir. Bu cümleden olarak oncelikle, tanmsal >apıyı düzenleme çalışmalanna önem verilmeli, tanm urünleri fiyatlan belirlenirken topluluk fîyatlan bir kriter olarak göz önüne alınmalı, destekleme kuruluşlannın yapılan etut edilerek bu kuruluşlar ortak tanm politikasııu yüriitebilecek bir yapı>ıa kavuşturulmalı. tanmsal üretimde verimi ve kaliteyi arttıracak önlemler alınmalı ve lanm ürünleri pazar organizasyonu yeniden düzenlenmelidir." Uzman açığı veya 1500 adet çoğallarak dağıtacağız" dedi. Türkiye'de binleree kişinin AT konusunda "çok iyi bilgi sahibi olmasına' gerek olmadığını, bu konuyu bilen çok iyi yetişmiş "elit kadronun" yönlendiricüiğinde Türkiye'nin hazırlıklarını sürdUrebileceğini hatırlatan Kabaalioglu, "Önumuzde yeterince süre >ar. Diğer ulkelerin deneyimlerinden de )ararlanılıyor. Bu açıdan durumu ümitsiz gonnüyonım. Geçen yıla göre şimdi her tarafta gercekten bir hareket var. Birçok kişi bu alanda çalışmak Lstiyor. çünkü AT'de çahşmak iyi kazanç sağlı>or. Örneğin bir daktilograr 7080 bin Belçika Krangı alabiliyor (3,54 milyon lira). Aynca Avrupa Toplulugu'nda çalışanlar vergisiz otomobil almak, "AT uzmam" yetiştirme konuduly free shop'lardan yarariansunda ön almış iki kuruluşun iki mak gibi ayncalıklara da sahipyönelicisi, AT Enstitüsü Başkanı ler" diye konuştu. Prof. Haluk Kabaalioglu ve AT Araştırma ve Uygulama Merkezi Bir diğer 'AT bürokratı Mudürü Prof. Necdet Serin, yeliştiren' kuruluş; Ankara ÜniTürkiye'nin AT uzmam yetiştiıme versitesi'ne bağlı AT Araştırma ve si konusunda umutlu olduklarını Uygulama Merkezi Müdürü Prof. söyledi ler. Necdet Serin, daha çok kamu kuProf. Haluk Kabaalioglu, geçen ruluşlarında calışan kişilcri üç yıl eğitim almaya başlayan oğren asamalı kurstan geçirdiklerini becilerin buyuk bolumunun Avrupa lirtti. Şu ana kadar kendilerinden ulkelerinde le/ çalışması yapnıa 252 kişinin sertiTıka aldığmı, mart ya başladıklarını ve tez konularıy ayında da 140'a yakın kişinin serla da Türkiye'ye yardımcı placak tifika alacağını ifade eden Serin, larım söyledi. Kabaalioglu. Avru sözlerini şöyle sürdurdü: pa Konıisyonu'nun Onerisiyle AT "1990'liinı kadar sanınm bi/ile ilgilcnen lunı ünivcrsitelcrdcki den serlifika alanların sayısı öğretını üyclcrini, TUNAECS 1000'c ulasır. Yıtda iki kez 94'er sa(Turkish Univercity Associalion in at olarak düzenlcdiğimi/ kurslaEuropean Communily Sluclics) rın her döneminden 100V yakın adı altında bir birlikte bir araya insan eğilim alıyor. Programlangctirmeyc çalıştıklarım belirterck mı/da aynnlılı konular da incele"Tüm ünivereilelere yazı gönder niyor. Topluluğun rekabel lıukudik. "One man show' yerine orlak ku, orlak larım polilikası gibi koCKİtşmalıtr yapılsın isliyoruz. Bir nular buna örnek »larak verilebilik, zaman zaman sempıınnın \c lir. l.leman konusundu bir sıkınseminerler diızenleyerek g(iru> tımı/ olıııa/ sanırını. Anıa şimdialışverişini sağlayacak a> rıcd. bi dvn 100 hin sayfa>n ulaşan AT ze üniversilelerden gonderilen \a mevzuatının çevrilmesi c<>lışmasızılan bir biillen haline eetirip 1040 na haşlanılmulı." hünyesinde ve dar kapasiteyle sürdürülüyor. Halen İstanbul Marmara Üniversitesi bünyesinde bir AT Enstitiısii, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde bir AT Araştırma vt Lygulama Merkezi faaliyeı gösteriyor. Diğer üniversitelerde de AT ile ilgili çeşitli birimler faaliyet gösteriyor 1Ü Iktisat Fakültesi bünyesinde bir lisansüstü progranı, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nde AT Hukuku Kürsusü ('8889 döneminde açıldı), Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tanm Ekonomisi Bölumü bünyesindeki Avrupa Dokümantasyon Merkezi, Eskişehir Üniversitesi'ndeki AT Araştırma Merkezi gibi... (Baftamfı 1. Sayfada) Salih Usta, tek pazara (Baftarafı I. Sayfada) kânmızzaranmız ne olur. «e zaman üye olubiliri/, u>e olabilirsek enlegras>onu hızlandırmak için şimdiden nc lür hazırlıklar yapmamız gerek" gibi yüksek sorunları larlışlığı bir dönemde. bu soru yadırgaiıcı bulunabilir. Ama A\rupa tek pa/an. gidcrek dişa açılaıı Turkiye'de. gclecek gııvence\i açısından Salıh Usta'yı da Ulatıbul'dakı beyaz eşya sanayicisi kadar ilgilcndiriyor. Tek pazar hazırlıklarının Türkiye'deki seyrine bakıldığında, önümüzdeki yıllarda ağırlığını hissettirecek gelişmelerin şimdiden uç verdiği görulebilir. AT'ye üye olunsa da olunmasa da bir tek şey kesin olarak söylenebilir: Türkiye'de sermayenin merkezileşmesi hız kazanacak. Yabancı şirketlerle başlayan evlilikleri, yurt içinde bazı birleşmelerin izlemesi sürpriz sayılmamah. Teknolojik yetersizliklerin yabancı ortaklar aracılığıyla kısmi olarak giderilıneye çalışınasından doğabilecek sermaye yoğunlaşmalan hesaba kalılmalı. Son olarak da bünşcsinde dej.işiklik gerçckleştireıı her kuruluşun. iç pa/ara yaklaşınunın da değişeceği, (emposu ne olursa olsun. bu değişikliklerin, iç pazardaki rekabete de yansıyacağı unutulmamalı. Buıun buniardan harekelle. Avrupa lek pa/arına ha/ırlıpııı. yalnuca dış dunya ile doğrudan bağlamısı olan kuruluşlan ilgilcndirnıediği kolaylıkla ileri sürülebilir. Özellikle o n a >e kuçük boy imalat sanayii ve fınas kuruluşlan için söz konusu gelişmeler, sermaye yapılarını, teknolojilerini, pazarlama tekniklerini vb. acilen gözden geçirmeyi gerektirecek ciddiyette. Bu konuda büyük ölçüde merkezi desteğe de ihtiyaç var. Bu arada Gaziantep'teki Salih Usta'yı düşünen olur mu? Doğrusu bu hengâmede bunu beklemek çok fazla iyimserlik olur. Bir başka önemli nokta da tam üyelik başvurusunun yapılmış olmasından dolayı olsa gerek 31 Aralık 1*W2 sonrası Avrupasfnm Türkiye'de büyük ölçüde, " A T ye üyelik" gozluğunün ardından lartışılıyor olması. Oysa Asrupa lek pazan, gdi»me surecini Türki\e"ııııı bclirle\enıeyeceği, ama >onuçlannı derinlemesine yaşayacağı, "objektif" bir değişme doğuracak. Türkiye AT'ye katılsa da kaıılnıasa da bu gelişmenin gereklerini yerine getirmek zorunda kalacak. Bir pazarın "yeniden yapılanması", o pazara mal göturen, o pazardan mal alan herkesi yakından ilgilendirir. Ihracatının yüzde 42'sini AT üyesi ulkelere yapan. ithalat gereksiniminin yüzde 43'ünü bu ülkelerden sağlayan Turkne. bu nedenle. lek pazara h.ı/ıılık koıuısuııJa AT'ye u\clik gözluğuyle baVanıaz; bu hazırlığı, AT'ye Üyelik takviminin belirleyiciliğine, temposuna bağımlı kılanıa/.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle