25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 1989 KÜLTÜRSANAT MUZIK FİLİZALİ CUMHURİYET/5 Kahire'de 2 Türk Filmi • Kültür Servisi Uluslararası Kahire Film Festivali 4 aralık günü başladı. Kahire Film Festivali'nin yanşmalı bölümüne Türkiye'den iki yönetmenin fılmleri katılıyor. Festivalde, Nisan Akman'ın "Dünden Önce Yarından Sonra" adlı fiüniyle Tunç Başaran'ın "Uçurtmayı Vurmasınlar" . adlı yapıtı yarışıyor. Kahire Film Festivali, 13 aralık günü sona erecek. Tekcarîdan 'Atlar ve Atlılar' • Kiiltür Servisi Resim ve özgün baskı sanatçısı Süleyman Saim Tekcan, yapıtlannı 8 araiıktan itibaren Garanti Sanat Galerisi'nde sergileyecek. Almanya'da yükseköğrenimini tamamlayan ve baskı üzerine bir dizi araştırma yapan sanatçı, yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere birçok sergi ve bienale katıldı. Son yülarda özellikle ipek üzerine baskı çalışmalannı sürdüren Tekcan, halen Mimar Sinan Üniversitesi Oüzel Sanatlar Fakültesrnde profesör öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Sanatçının, "Atlar ve Atlılar", "Anadolu Uygarlıklarından" başlıkh çalışmalarmdan örneklerin yer alacağı sergi 2 ocak tarihine kadar açık kalacak. Evin llyasoğlu'nun "25 Türk Bestecisi" önemli bir başvuru kitabı Bırakın tarih karar versin İlyasoğlu'nun kitabı yorum yapılmadan, başka kitaplardan çalıp çırpmadan yapılmış namuslu bir belge çalışması. Evin İlyasoğlu'nun "25 Türk Bestecisi" başhklı kitabını bilmem gordunüz mü? Pan Yayıncıhk tarafından yayımlanan "25 Türk Bestecisi", son yıllarda eksikliğini duyduğumuz önemli başvurukitaplanndan biri. Yazar Evin İlyasoğlu, öndeyiş'ine, "Bu çahşmanın esin kaynaklan 1982 yıüna uzanır" cümlesiyle başlıyor. Doğaldır. Belge toplaraaya, araştırmaya dayanan bu tür çalışmalar zaman alır. Ancak Evin llyasoğlu'nun çalışmasının gereğinden fazla zaman alması ülkemizde artık doğal addedilen geleneksel engelleme, zora koşma, en azından dedikodu ile işi ağırlaştırma yöntemlerinden etkilenmesi sonucudur. tlyasoğlu'nun " 2 5 Türk Bestecisi" projesi macerasını çok yakından izledim desem yalan olur gerçi, ama zaman zaman karşı karşıya geldiği akıl almaz durumlan bana naklettiğinde kendisine sabır dilediğimi ve kapanan kapıların er geç bir gün açılaeağına inandığımı anlatmaya çalıştığımı anımsıyorum. Bizim tneslek erbabımn geleneksel paranoid bulgulanndan biri olan kuşkuculuk, Evin'in de yolunu birkaç kez tıkadı. "Kim oluyor Evin tlyasoglu? Türk bestedlerini yazmak ona mı kaldı?" sonıları soruldu hemen. Neden? Çünkü bu memlekette kimseden emir almadan, görev verilmeden, kendi isteğine ve gönüllü bir iş yapmaya kalkışmak zinhar çok ama çok sakıncahdır. Bir kere "Neden durup dururken böyle bir kitap yazmava kalkışıyorsun?", "Bu işten ne gibi bir çıkar umuyorsun?", "Başka işin kalmadı nn?" gibi sorulaı canlanır insan 'Foto maraton' • Kültür Servisi tFSAK, 5. Istanbul Fötoğraf Günleri kapsamında bir "Foto Maraton" düzenliyor. Amaçlanru "Fotoğrafseverlerin smırlı zaman ve malzeme ile belli bir heyecan eşliğinde neler yaratacaklannın saptanması ve gözde kentimiz Istanbul'un 810 aralık tarihleri arasında sonradan açıklanacak konularda fotoğraflanmasıdır" şeklinde açıklayan İFSAK yöneticileri, maratona katılmak isteyenlerin katılma ödentisi dışında film ve baskı harcaması yapmayacaklarını da beliniyor. Seçici kurulunda Engin Çizgen, tsa Çelik, Ergun Çağatay, Salâh Birsel'in yer aldığı "Foto Maraton" için cuma akşamı saat 19.0021.00 arasında Beyoğlu'ndaki Fransız Kültür Merkezi Sinema Salonu girişinde her katılımcıya bir adet XPI filmi dağıtılacak. Katılımcıların 48 saat içinde çektikleri fotoğraflan 1320 aralık tarihlerinde Yapı Kredi Bankası Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'nde sergilenecek. "A Ay" Nantes'da 2. oldu • NANTES (Cumhuriyet) 5 aralık akşamı sonuçlan açıklanan 11. Nantes 3 Kıta Şenliği'nin büyük ödülü İranlı yönetmen Amir Naderi'nin "Su, Rüzgâr ve Toprak" adlı filminin oldu. Ülkenin güneyinde kuraklık sonucu yerlerini ve yurtlarını terk eden insanlar arasında yakınlannı arayan küçük bir çocuğun öyküsünü anlatan film, şürsel dili ve biçimsel zenginliği ile ilgi çekmişti. Alain Tennier başkanlığındaki seçici kurul, aynca ikinci bir ödül daha verdi. Iki fılm arasında paylaştınlan bu ödül, genç Türk yönetmeni Reha Erdem'in "A Ay" adlı ilk yapıyla Şeyh Umar Fissoko'nun yönettiği Mali filmi "Finzan"m oldu. Son yıllarda gözlemlenen geleneğin tersine seçici kurul, bu yıl iki ödül vermekle yetindi. 11. Nantes Üç Kıta Şenliği'nin yanşmalı bölümünde 11 film sunulmuştu. Gorbaçov mizah konıısu • MOSKOVA (AP) Mihail Gorbaçov'un uygulamaya koyduğu acıkhk (glasnost) politikası Sovyet liderlerinin ülkede giderek sayısı artan mizah karikatürlerine, güldürülere malzeme olmaya başlamasına da yol açtı. Glasnost sayesinde güldüru sanatçılan siyasi hayatın aksaklıklarını artık konu edebiliyor. Şu sıralarda Moskova'da sahnelenmeye başlanan "Mahkeme" adlı güldürüde Mihail Gorbaçov'un mimikleriyle canlandırılması, gördükleri ve duyduklarına inanamayan izleyicileri kahkahalara boğuyor. Göçmen yazarlardan Vladimir Voinovich'in oyununu izleyenler arasında bulunan Gorbaçov'un kızı İrina Gorbaçov'un ise bu neşeyi paylaşamadığı ve oyunun sonunu beklemeden tiyatroyu terk ettiği bildiriliyor. "Mahkeme" Gorbaçov'u sert bir biçimde eleştiren bir oyun olmamasına karşın, Moskovalılar için "skandal" olma niteliği taşıyor. bestecileri n elemesini yaptıktan sonra seçtiklerinizin bütün eseıierini olduğu gibi sunmaiısımz. Kim kalır, kim geçer, hangi eser kalıcıdır, hangisi değildir, ona bırakın tarih karar versin'. Böylece belirlediğim kıstaslan kendi kendime savunacak bir de dayanagım olmuştu: Tarih." llyasoğlu'nun kıstasına göre kitabına girecek bestecinin eserlerinin, " . . . radyoda yayın bandı yapılmış olması; senfoni orkestralanmızın dağarcığtnda \er alan orkestra eserleri yazmış olmalan; adlannın yurtdışında duyulmuş olması; ya bir ödül, ya bir yabancı orkestra tarafından eserinin çalınması ya da dünyanın önemli sanat merkezlerinde radyo kaydı yapmış olması" gerekiyor. llyasoğlu'nun öngorduğü kıstasa uyan besteciler şunlar: Cemal Reşit Rey, Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kâzım Akses, Nuri Sami Koral. Kemal llerici, Ekrem Zeki l n, Bülent Tarcan, Bulent Arel, Sabahattin Kalender, tlhan Usmanbaş, Ertuğnıl Oguz Fırat, N'evit Kodallı, tlhan Mimaroglu, Ferit Tüziin, Muamraer Sun, Cenan Akın, Kemal Sunder, Cengiz Tanç, Yalçın Tura, İlhan Baran. Ali Doğan Sinangil, Çetin BELGELERLE AHMET ADNAN SAYGUN Evin tlyasoğlu'nun "25 Türk Bestecisi" adlı kitabın Işıkozlu, Okan Demlriş. da yer alan bestecilerden biri de Ahmet Adnan Saygun. Kitapta bestecinin özgeçmişinin >anı sıra eser tlyasoglu, kitabını Türkçe ve listesi, el yazısı ile bir partisyon orneği ve plak listesi de sunulujor. (Fötoğraf: Ozan Sağdıç) tngilizce hazırlayarak, yabancı ların kafalannda. Oysa, İlyasoğ mihal ve Halil Bedii Yönetken ho sıc and Musicians'a yazdığım al araştırmacılara da bir kolaylık sağlamış oluyor. Her bestecinin lu bu kitabı hiçbir yorum yapma caların da bu alanda çalışmaları tı makaleyle sağlanmıştı". dan, başka kitaplardan çalıp çırp vardı. Gültekin Oransay, 1965'te Oransay'ın kitabı 18151883 özgeçmişi ile eser listesi arasında madan namuslu bir belge çalışma Küğ Yayınlan tarafından yayım yıllan arasında yaşamış Yesariza bir de el yazısı ile partisyon örnelanan "Batı Teknigiyle Yazan 60 de Nectp Paşa ile başlayıp, 1934 gi var ki, bu da meraklıları için sı olarak ortaya koyuyordu. Bütün bunlara rağmen İlyasoğ Türk Bağdar" adlı kitabımn su doğumlu tlhan Baran'Ia son bu çok ilgi çekici. Yazar, kitabının sonuna bir de luyordu. Oransay bu çahşmasıylu sonsuz iyimserliği ve işi takip nuş yazısında şöyle diyor: ettnekteki sebatı sayesinde "25 " . . . Bu tür bilgileri topluca el la Batı tekniği ile muzik yazan çalgı gruplanna göre dizin duzenTürk Bestecisi" kitabını bitirdi ve altında bulundurabilmemizi sağ tüm bestecileri bir çatı altına top lemiş. Bu dizinde kanun, arp, gitar, fagot, vb. için kim ne yazmış yayımladı sonunda. la>an ilk adımı 1948'de Hüsamet lamıştı. Evin tlyasoglu ise bir seçim hemen bulabiliyorsunuz. Aynca Türk bestecilerinin özgeçmişle tin Ege attı. Musikicileriroiz başrini ve eser listelerini bulabilece lıklı kitapçığımn on yedi yiızü Bab yapmış. Bu seçimi yine sunuş ya bir de türe göre dizin var ki, buğımiz ilk başvuru kitabını bundan tekniği iie yazan on dört bağda zısında şöyle açıklıyor yazar: rada da opera, oratoryo, bale, orkısa bir süre önce yitirdiğimiz ar nmıza aynlmışü. Bu turden bil " ancak bir kıstas koymak ge kestra, vb. gibi türlerde yazılan kadaşım Prof. Dr. Gültekin gilerin ilk kez uluslararası çapta rekbordu. Nasıl bir kıstas derken, eserler yer alıyor. Bestecilerin plak Oransay, 1965'te yayımlamıştı. bir el kitabına geçmesi de altı yıl Prof. Usmanbaş'ın görüşü yardı listesinin de bulunduğu kitap yiOransay'dan önce ikisi de rah sonra, 1954'de yayımlanan on mıma koştu: 'Siz birkaç ölçüt be ne bestecilerin yazışma adresleriymetli olan Mahmut Ragıp Gazi ciltlik Grove's Dictionary of Mu lirleyin, onlara az veya çok ııyan le son buluyor. renkli • Kültür Servisi İstanbul İl Halk Kütüphanesi Çocuk Tiyatrosu, Akim YakoFun aynı adlı eserinden uyarlanan "Yedi Renkli Okul" adh oyunu cuma günü Ataköy FameCity'de sahneliyor. Gökhan İçöz'ün yönetiminde gerçekleştirilen iki perdelik oyunda 714 yaş arasmdaki 11 çocuk rol ahyorlar. oyun r> Il'İTde konser • Kültür Servisi istanbul Teknik Üniversitesi Vakfı, kültür ve sanat etkinlikleri çerçevesinde bu hafta ücretsiz bir konser düzenledi. Cuma günü saat 18.00'de İstanbul Gitar Üçlüsü'nün vereceği konser İTÜ Maçka Kampusu'nda • izlenebilecek. Türk Düi Dergisi • Kültür Servisi İki ayda bir yayımlanan Türk Dili Dergisi'nin kasım aralık sayısında tsmet Zeki Eyuboğlu'nun yeni çıkan "Türkçe Kökler Sözlüğü"ndeki sunuşu, Henrî Frei'den "tşlevsel Dilbilime Giriş" başkğıyla bir çeviri ve Dr. A. Cengiz Büker'in "Türkçede Edilgenlik", Kemal Bek'in "Uzgöreçin DUi: Türkgilizce" adlı yazüarı yer alıyor. Dergide eski TDK yazmanı ömer Asım Aksoy'un daha önce gazetemizde yayımlanan "Sayın Evren'e Açık Mektup"u, Türk Dilleri Uzerine Araştırmalar başlıgı altında ise Doç. Dr. Fuat Bozkurt'un Uygurca içine karışmış bir ağız olan "Trançice" ve Türker Acaroğlu'nun, Etem Utük'ün kişiliği üzerine yazdığı yazılar, Tah'ir özçelik, Gönül özgül'ün öyküleri, Naim Tirali ve Behzat Ay'ın günlükleri, çeşitli şiirler ve kitap tanıtun yaalanyla haberler de sunuhıyor. Dansın siyahı, balenin beyazı Siyahların dans teknikleriyle ünlü klasik bale yapıtlannı bütünleştiren Alvin Ailey, modern köregrafi dünyasının unutulmazları arasına karıştı. Modern dansın efsane adlanndan Alvin Ailey 58yaşında öldü 'Krallar ve Soytanlar ? • Kültür Servisi Karikatür sanatçısı Hakan Boyav, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Fuayesi'nde 'Krallar ve Soytarılar' adh bir sergi açacak. 14 aralık tarihinde açılacak olan sergi, 10 Ocak 1990 tarihine kadar görülebilecek. Türk Müziği Korosu • Kültür Servisi İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, pazar günü saat 11.30'da Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu'nda bir konser verecek. Prof.Dr. Nevzad Athğ yönetimindeki koro, programın ilk bölümünde Mevlana Haftası dolayısıyla Bayati Mevlevi'den eserler seslendirecek. Konserin solistleri Samim Karaca (ud), Aziz Şenol Filiz (ney) ve Adnan Mungan. Gencay Kasapçı Lebriz'de • Kültür Servisi Gencay Kasapçı'nm resimleri bugünden başlayarak 26 aralık tarihine kadar Galeri Lebriz'de yer alacak. 1954 yılında Istânbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olan sanatçı, 1959'da İtalyan hükümetinden burs alarak Floransa Akademisi Collaccki Atölyesi'ude fresk ve mozayik çalıştı. 1967 yılına kadar Roma ve Ankara'da sanat yaşamını sürdüren Gencay Kasapçı, bugüne kadar üçü yurtdışmda olmak üzere 17 kişisel sergi gerçekleştirdi. Yurtiçi ve yurt dışında karma sergilere katılan sanatçı, 1961 yılında Uluslararası Gabbio Resim Yanşması Ödülü, 1974 yılında DYO Resim Yarışması Ödülü, 1980 yılında Ev Dekorasyon Resim Yarışması Başan Ödülü ve 1983 yılında Vakko Resim Yarışması'nda mansiyon kazandı. Kültür Senisi Modern dan& ve balenin efsaneleşmiş adlanndan Amerikalı siyah dansçı, koregraf ve bale yönetmeni Alvin Ailey, New York'ta 58 yaşında öldu. Topluluğuyla birlikte 1977 yılında Uluslararası 5. Istanbul Festivali'ne de katümış olan Alvin Ailey, siyahların dans teknikleriyle ünlü klasik bale yapıtlannı 1ütünleştiren çalışmalarıyla koregrafi dünyası yıldızlan arasına katılmıştı., 5 Ocak 1931'de ABD'ninTeksas eyaletinin Rogers kentinde dünyaya gelen Alvin Aile>, 1942'de ailesiyle birlikte Los Angeles'a taşındıktan sonra 1949 yılında Lester Horton Dans Tiyatrosu'yla ilişki kurdu, Uzakdoğu ve Hint danslarından etkilenmiş bir öğretmen olan Lester Hortondan dersler aldı. 1953 yılında Horton'ın ölumünden sonra topluluğun başına geçen Ailey, 1954'tetopluluk dağılıncaya kadar bu görevini sürdürdü. 1954 yılında New York'a giden Alvin Ailey, orada çeşitli topluluklarda sahneye çıktı ve Stella Adler'dan oyunculuk, Martha Graham, Hanya Holm, Charles \ ^Tarihi Çevre? • Kültür Servisi Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği'nin kültür programı çerçevesinde cuma günü saat 14.00'te Mimar Sinan Üniversitesi Oditoryumu'nda "Tarihi Çevreye Saygı" konulu bir panel düzenlenecek. Doç.Dr. Tuna Alp'in yöneteceği panele Prof. Hamdi Şensoy, Prof. Haluk Sezgün, Prof. Ataman Demir, Doç.Dr. Cengiz Eruzun ve Yük.Mim. Basri Sönmez konuşmacı olarak katılacaklar. Panel dışında Basri Sönmez'in "Bursa'da Zaman" konulu bir audiovisual gösterisi de yer alacak. tSTANBUL FESTtVALİ'NE GELMİŞLERDİ Alvin Ailey'in 1972'den sonra Alvin Ailey City Center Dance Theater adını alan ünlü topluluğu, 1977 yılında Lluslararası 5. İstanbul Festivali'ne de katılmıştı. Weidman'dan modern dans dersleri aldı, çalışmalar yaptı. Bu arada Karel Shook ile de klasik dans çalıştı. "House of Flowers" ve "Carmen Jones" gibi pek çok müzikal film ve sahne oyununda da rol alan Ailey, 1958 yılında kendi adını taşıyan bir dans topluluğu kurdu: Alvin Ailey Amerikan Dans Tiyatrosu. Gerek ABD içinde gerek Avrupa'nın önde gelen sanat merkezlerinde parlak övgüler toplayan tuvneler gerçekleştiren Alvin Ailey Amerikan Dans Tiyatrosu, 1972 yıhndan sonra Alvin Ailey City Center Dance Theater adını aldı. 1977 yılında Uluslararası 5. İstanbul Festivali'ne de katılan bu topluluk, 1985 yılında Çin •Halk Cumhuriyeti'ni kapsayan bir turneye çıktı ve Çin'de sahneye çıkan ilk modern dans topluluğu oldu. 1958'de kurulan ve hemen butun üyeleri siyahlardan oluşan Alvin Ailey Amerikan Dans Tiyatrosu, Ailey'in koregrafılerinin yanı sıra Lester Horton, Pearl Priraus ve Katherine Dunham gibi modern dansın öncülerinin yapıtlanna da yer verdi. Topluluğun gerçekleştirdiği en güçlü gösteri ise Amerikan zenci "spritual'Merini temel alan "Revelations" (Açınlamalar1960) oldu. 1975 yıhndan sonra müziğini Duke Ellington'ın bestelediği bir dizi balenin koregrafısini gerçekleştiren Alvin Aıiey, 1975'te Dance Magazine ve 1979 yılında Capezio dans ödullerine değer gorüldü. Geleneksel dans anlayışından kaynaklanan kendine özgü üslubu ve modern dans alanında örnekler veren topluluğuyla çağımıza damgasını vuran Ailey, verimli bir koregraf olarak, ilkel, modern, caz ve klasik dans öğelerinin bileşiminden oluşan yapıtlanyla dansın unutulmazları arasına kanştı. Ailey'in başlıca yapıtlan arasında "Blues Suite" (1958), "Açınlamalar" (1960), muziği Samuel Barber'a ait olan "Knoxville: 1915 Yazı" (1960), müziği Pink Floyd ve Janis Joplin'e ait olan "Çiçekler" (1971), muziği Andre Boucourechliev'e ait olan "Takımadalar" (1971), müziği Petrice Sciortino'ya ait olan "Gizli Ayinler" (1973) sayılabilir. EHmizden kaçırdığımız Türk dostu Geçen haftasonunun sürpriz kemancısı Krzysztof Jakowicz belli ki en ufak hücresine kadar müzisyen. Müzisyenliğini her bir notada duymak olası. 2 Aralık 1989 İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası konserinde sürpriz bir kemanayla karşılaştık. Polonyalı kemancı Krzysztof Jakowicz, İtalyan şef Antonio Pirolli'nin yönettiği İDSO eşliğinde Beethoven'ın op. 61 re majör keman konçertosunu yorumladı ve soluk kesici olmasa da dikkat çekici bir kemancı dinleme zevkini tattırdı bizlere. Jakowicz'in dünyaca ünlü olmamasına şaştım doğrusu. Gerçi özgeçmişine baktığımızda sanatçının pek çok ulkede konserler verdiğini, festivallere katıldığını, hakkında işi kritiklerin çıktığını öğreniyorüz, ama onu tanımıyoruz ne yazık ki. Beethoven'ın keman konçertosunu güzel, çok güzel, harika, büyüleyici çalan, vaktiyle çalmış olan çok sayıda kemancı dinlemişizdir çoğumuz. Bir o kadar da iyi ama sıradan icra duymuşuzdur kuşkusuz. Ancak önemli olan Beethoven konçertoyu sanki ilk defa dinliyormuş gibi olmaktır. Yani sanatçı ile dinleyici arasında öyle bir iletişim kurulur ki bazen, sayısız kez dinlediğiniz bir eserde yepyeni, taptaze bir şeyler bulursunuz. Jakowicz, oyle gösterişli, star tipli bir kemancı olmadığı gibi çalışı da hiç iddialı değil, ama belli ki en ufak hücresine kadar müzisyen. Müzisyenliğini her bir notada, her bir cümlede, o cümleyi söyleyiş biçiminde duymak olası. Konserin şefi Antonio Pirolli vabancımızsayılnıaz. 198689 yıllan arasında Ankara Devlet Operası'nda şef olarak görev yaptı Pirolli. Kendisini İstanbul'da da dinlemiştik birkaç yıl önce. Gençliğine rağmen çok deneyimli bir şef olan Pirolli'yi elimizde tutamamış olmamız üzücü. ttalyan müziğine özellikle İtalyan opeıa stillerine vakıf olan şeflerden hem orkestralann, hem de teker teker tüm çalgıa ve şarkıcıların öğrenecekleri dünya kadar aynntı var. Pirolli gibi genç, enerjik, deneyimli, Türkçeyi iyi öğrenmiş bir Turk dostundan yararlanmaya devam etseydik ne gibi bir kaybımız olurdu acaba diye düşünmeden edemiyorum! Programın ilk eseri olan Verdi'nin "Nabucco" operası uvertüründe orkestranın Verdi'nin tmısını, keskin ritmik motifleri, "antabüe" şarkı söyleyen ezgi çizgisini yorumlamaktaki başarısında Pirolli'nin katkısı olduğunu söylemek herhalde abartı sayılmayacaktır. Program, Ottorino Respighi'nin "Roma Bayramlan" adlı eseri ile devam ediyordu. Ben yine mazeretim dolayısıyla eseri sonuna kadar dinleyemedim, ancak program dengesini bu konserde olumlu bulduğumu, doğal ve doğru olanın; yani önce uvertür, sonra konçerto ve son olarak da senfonik eser çalındığını, dolayısıyla tersyüz edilmemiş bir program çıkanldığını görerek mutlu oldum. Aynca biri 19. yüzyıldan, öteki 20. yüzyıldan iki İtalyan bestecisinin eserlerinden örnekier sunmak da hem dinleyici açısmdan, hem de orkestra açısmdan programa denge kazandırıyor \e anlam katıyordıı tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nı Antonio Pirolli yönetti "Kumbara"ya ödül • ANKARA (ANKA) Türkiye İş Bankası'nın 916 yaşlarındaki çocuklara seslenen "Kumbara" adh dergisi Atina'da düzenlenen 12'inci Balkan ülkeleri pul sergisinde ödül ve diploma aldı. 1978 yıhnda yayın hayatına başlayan "Kumbara" daha Önce de birçok yanşmada ödül aldı. Arredamento Dekorasyon Derçisi • Kültür Servisi Aylık dekorasyon dergisi Arredamento'nın 11. sayısı çıktı. Dergide bu ay mimar, düşünür Turgut Cansever'le yapılan bir söyleşinin yanı sıra Avusturya mimarisinin ünlü ismi Adolf Loos ve İtalyan tasanmcı Achille Castiglioni'ye yer aynlmış. Dergide, Milano Mobilya Fuarı'ndan haberler, Iskoçyalı sanatçı Wendy Gunn ve Gavin Renwick'ten tasanm örnekleri, thsan Bilgin, Mehmet Karaören ve Burak Boysan'ın hazırladığı "Külliye'nin yanı başında Süleymaniye Doğumevi Projesi" de sunuluyor. Arredamento'nun her ay verdiği "dosya" bu kez, pencereler üzerine Hong Kong'lu genç mimar Spencer Fung'un Topkapı Sarayı'nın eteklerinde tasarladığı ve kendisine ödül getiren Kervansaray projesi ise tngiltere Mektubu'nun konusu. BüGÜN ~~ ANKARA DEVLET OPERASINDAYDI Geçen hafta İDSO'yu yöoeten İtalyan şef Antonio Pirolli, 198689 arasında Ankara Devlet Operası'nda şef olarak görev yapmıştı. • Dia gösterisi Nevzat Çakır'ın "Dörtlükler" adlı dia gösterisi saat 19.00'da Fransız Kültür Merkezi'nde yer ahyor. • Bilsak'ta Nilüfer Göle, Nazh Ihcak, Ertuğrul özkök ve Mehmet Ali Kılıçbay saat 19.00'da Bilsak'ta "Muhalefetin Guçsüzlüğü" konulu panelde bir araya geliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle