25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Sahıbı Cumhunyct Maıbaacılık vr Gajcıtcılık Turk Anonım i ı m e u adına >adir Ntdi % Genet Yayın Muduru H a u o Ccrnal. Muessese Viuduru EnJDt Işaklıjjii, Yazı Işlerı Muduru Ok«> Gonmsın, # Haber Mcrkezı Muduru \«lçı» Bİaytr, Sayfa Duzcnı Yöneımenı Ali Aor. • Temsılaler « L V K A R A \ h n c t TMU IZMtR Hfltrrm Ç d m k ı » . U Ftoiıtıka Ctlml B^taı**. D15 Habtrlr Eıjaa B l i a Eiooomı Cratfı M u . I; Sendıka. Ş a l u u femd, Kuttur Cdtl Usatr. Eğıtım O»M> Şwho. Haber Anjunna Ismn B o t M . Yurt Haberlen NcatM D o t u , Spor Dançmanı Abdultıdir Ymfcam, Dıa Yazılaı K e n » Çakfku, Araştırma: Şakin Mpay. DUzetane A h t a M Y u n . • Kooniınator Akmct Knntan. # Maiı Ijler Crol ElkU. • Muhascbe Buteat Yfcoer • ButçcPIanlama Snji O r t m m i » 0 Rddaın Ayje Tonm. 0 Ek "ravnlar Hab* \i>ol • ldaır Hustvuı G<ım. • Isfctme OodCT Çcik. • BügıljlOT > ı « t n i 0 Personel Sngi Basunaothı. Sasurt vr K m m Cumhun^r Malhaaalık vc Gazcualık T A . Ş Turk Ocaft Cad ! 9 41 «334 Bumtar • Isı Pk 246lsunbul Ttl 5 i : 05 05 (20 hal), T d e c 22246 F n . III 526 60 72 13 12 30. TdoL # A ^ a n . Zıya Gokalp BN Jnkıbp S N o 19 4, I d 133 11 4 M 7 , T d o . 42)44 Fax (•<( IJ3 1 ™ * : H Zı>a BN 1352 S J / 3 , T ö 52359 Fa». (51) 19 53 60 : InOnu Caü 119 S No : kat 1 Td 19 F 52 (4 haıl. Teto. 62155 Fa*. H l 19 3" 52 05 65 • TAKVİM: 4 ARALIK 1989 tmsak: 5.33 Güneş: 7.05 öğle: 11.59 tkindi: 14.22 Akşam 16.43 Vatsı 18.08 Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler: Başanlı röportajları, fotoğraf ve resimleriyle tanınan gazeteciressanv Fikret Otyam ffî olacağız Çevre konusunda alacakları kararları halka danıştıktan sonra yürürlüğe koyacaklarını söyleyen Çevreden Sorumlu Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler, "Herkesin değerlendirmesini alacağız. Sonra tabii biz karar vereceğiz, ama sorumluluğunu da biz taşıyacağız" dedi. MUSTAFA BALBAY TUNCAY ÖZKAN 'Çevre'de AnadoluVa sevdalı PORTRE FİKRET OTYAM Çevre ödülleri • ANKARA (AA) Mülkiyeliler Vakfı'nca, "çevre sorunlannın çözümünde eylem, yapıt ve uğraşlarıyla katkıda bulunanlara" verilen 1989 Rüştü Koray ödülleri belli oldu. Mülkiyeliler Birliği'nden yapılan açıklamaya göre Rüştü Koray ödüllerinin "sivil toplumcu ve örgütlenme icinde, özveriyle çevre bilincinin toplumda yaygınlaştınlması ve bu biüncin eyleme dönüştürülmesindeki" başarılı çalışmaları nedeniyle, "Çevre Duyarlıhğı GnıbuJ', "tskenderun Çevre Koruma Derneği" ile "Çevre ve Sağlık Etkinlikleri Yatınm ve Organizasyon A.ŞÎ'ye verilmesi kararlaştmldı. "Doğu, Güneydoğu i n s a n l a r ı n ı n g ö z ü , kulağı, dili o l m a y a ç a l ı ş t ı m . N e r e d e bir acı, bir z u l ü m , bir tatsızlık var, h e m e n oraya k o ş t u m . C u m h u r i y e t bu k o n u d a b a n a olağanüstü olanak tanımıştır. Yazmakla d a yetinmedim, sonuç a h n c a y a kadar, d o m u z u n a ü s t ü n e gittim." ALPAY KABACALI Altın Kalem Ödülü 1926'da Aksaray'da (Niğde) doğdu. Güzel Sanatlar Akademisi Yükseİc Resim Bölümu Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi'ni bitirdi (1953). Profesyonel gazeteciliğe Son Saat'ta başladı (1950). Daha sonra Dıinya (1952) ve UIus (1956) gazetelerinde çalıştı. 1962'de Cumhuriyet'e girdi ve 17 yıl süreyle Ankara Bürosu'nda görev yaptı. Birkaç kez Gazeteciler Cemiveti'nin "Altın Kalem" armağanını kazandı. Mayın adiı oyunu 1968'de ASTta sahneye konuldu. Röportajlarını "Gide Gide" genel başlıfını taşıyan 25 kitapta topladı: Ha Bu Diyar (1959), Harran, Hoyrat, Mayın ve Inp (TDK Armağanı 1962), Bir Kanş Toprak İçin (1965), Karasevdam Anadolum (1976), Adı Yemendir (1981), Harran Koçaklaması (1987) vb. Gazetenin istihbarat şefi ise "Ara sıra gel", der, "Bu işi sana öğreteyim." Zaman zaman röportaj yapmaya gönderir onu. Gazeteye uğradığı bir gun... "Adliye polis muhabiri izin istedi, 'Gecekonduları Guzelleştirme Cemiyeti'nin toplantısı var efendim, oraya gideceğim' dedi. Böylece 24 lira aylıkia Son Saat gazetesi'ne girdim." ANKARA Çevreden Sorumlu Devlet Bakanı Vebbi Dinçerler, çevre kirliliği ve önlenmesi konusundaki tüm kararları halka danışarak alacaklannı söyledi. Çevre Dinçerler bundan böyle çevre konusunda çok mevzuat ve yasa konusunda aJacaklan tüm kararbulunmasuıın olumsuz olmadığını ları halka danıştıktan sonra yürürbelirten Dinçerler, "Buna bemen lüğe koyacaklannı söyledi. Kapalı karnuşa diye bakmamak laztm. kapüar ardında çaJışmayacaklanAnti demokratik bir merkeziyet nı, şeffaf olacaklarını söyleyen çiliğe karşıyım. Mahalli idarelere Dinçerler, "ÖzeUikk basuı yolnyla bu konuda yetki vereceğiz. Çevre çabşmalanmıa kamuoyuna duytısorunu yerinde çozülür" dedi. racagız. Herkesin degeriendirmeDinçerler, Aliağa'ya ilişkin soru sini alacağız. Sonra tabii biz kaya şu anda yanıt veremeyeceğini rar vereceğiz, ama sornmlulnğnsöyledv nu da biz lasıyacagız" dedi. Dinçerler, Çevre Müsteşan ZeyÇevrecilerle de temas kuracağınep Arat ve Özel Çevre Koruma nj söyleyen Dinçerler, "Bizim ve Knnıla Başkanı Prof. Tunca Tos çoctıidanmız icin savaşsız bir dünkay Cumhuriyet'in sorulannı ya ya şarttır. Çevreciler özellikle bo nıtiadı. Çevre konusundaki ilk de konu ttzerinde durmalı" uyansınğerlendirmeyi Cumhuriyet'e ya da bulundu. pan Dinçerler, yapılması gereken özel Çevre Koruma Kurulu ilk işin çevre bilincini yaymak olduğunu belirterek şunian söyledi: Başkanı Tunca Toskay da son iki "YÖK Başkanı Doğramacı ile yıl içindeki çalışmaları değerlengörnşrüm. Sadece çevre börümü dirirken "Biz koruma alanlan olan fakü'lteler değil, tum üniver icinde yedi bin yatakltk tesisi önsüeierin olaya katılmasını istiyo ledik. Sorumlu olduğumuz bölgeraz. Çevrenin an a unsunı politi de herhangi bir insaat ruhsaondan ka üretmektir. Biiyıik ölçiıde aka 15 dakika sonra haberim oluyor" demik tecriibeye ihtiyacımız var. diye konuştu. Tek bir fikre bağlanmarnak durumundayız. Çunkü mesele bugünün değil, 50100 yıl sonrasınıo meselesidir. Tonınlanmıza bu dünyanın nimetlerini sağlıklı olarak snomamız lazun. Yuksekögretim kurnmlannın yanı sıra orta dereceli okullarda da girişimlerimiz otacak. Ancak o henuz olgunlaşmadı." Milli Eğitim Şurası'nda alınan "oknllarda çevre dersi konması" karanmn da yaşama geçirilebileceğini vurgulayan Dinçerler, çevre konusunda fazla yasa ve kararname bulunmasının sakıncalı olmadığını söyledi. Dinçerler, çevre konusunda bakanlıgının ne tür yatınmları olacağını sorusunu yanıtlamadan önce söze giren Arat, çevre etki değerlendirmesi konusunda bir kanun hükmünde kararname hazırlanmakta olduğunu açıkladı. Arat, "Bu kararname çıkınca, diyettm bir termik santral yapüacaksa proje önce bize gelecek. Çevre etki degeriendinmesi yapdacak. Ya buraya santral yapılamaz denecek ya da önlemler alınması istenecek. Bu karan hukümet kolav kolay geri itemez" diye konuştu. Arat, "tterse yapbnmı var mı?" sorusuna ise "Tabii, bükümet karan uygulayabilir, ama muşavirlik anlanunda büe olsa bizim görnşümüz dikkate alınır" karşılığını verdi. Türkiye'nin çevre konusunda en büyük şansının sanayileşmesinin geç başlaması olduğunu söyleyen Toskay, "Yoksa Mugla çevresİBdeki güzeMikler bugune kalmazdı" dedi. Arat ise Aliağa'nın >nleresan bir kaçış" olduğunu söyledi. Arat, "Burada biçbb çevre arastırması vapdmamış. AkıUı olup paket proje istemek lazım. Yoksa önce yatınmı yapıp sonra antma tesisi salmaya geiecekler" dedi. Fikret Otyam'la sergisinde konuştuk. Harbiye'de, Garanti Sanat Galerisi'nde. Biz konuşurken bir delikanlı geldi, sabırla otunıp bekledi... Biraz sonra iki genç geldi, onlar da resimlere, Filiz O(yam'ın özgün dokumalanna bakarak vakit geçirdiler, konuşmamızın bitmesini bekleyerek. Derken Fikret Otyam'ın okurlan, resim meraklıları... Konuşma "hoşgeldin"lerle kesiliyor, kaldığı yerden sürüyor. Uzadıkça uzuyor... Sonunda ilk gelen delikanlıya (bir süre önce ölen halk ozanı Feyznllah Çmar'ın oğlu) diyeceğini ayaküstü söyledi Fikret Otyam: "Altnanya'ya gittigimde babanın bantlanndan birini Köln Radyosu'na verdim, orada yayımlandı. 600 mark lelif hakkı dogdu. Bankada bir besap aç, nuroarasını şu adrese bildir, parayı yollasııılar." Sıra öteki iki gençte. Btri kız biri erkek. Fikret Otyam yüzlerine baktı ve hemen "Siz Diyarbakııiı •nısnuz" dedi. "Evct", dediler, Bir Kanş Toprak icin kitabını edin FtLİZFİKRET OTYAM Yurtiçi ve dısn da biriikte 25 sergi açtılar. mek istediklerini söylediler. Kitap Otyam şiir yazardı. Bana Istantaki röportajlanndan birinde Ha bul'dan kitapbr gönderirdi, Yeni raba köyünde çıkan olaylan ve ba Edebiyat Dergisi'ni gönderirdi... balarının ölümünü anlatmış. Ki Sonra eczanemizde çahşıricen gnnşileri, olaylan, savcı Doğan Öz lük tutardım. Gelen köyralerin ün oradaki görevi sırasmda yap başlanndan geçenleri, anlartıklatığı otopsiyi daha dünmüş gibi nnı yazardım..." anımsıyordu. Olayların geçtiği ve Bu baslangıcın ardından öykü babası olduğu sıralar doğan erkek yazmaya girişir. Varlık Dergisi'ne kardeş, yirmisinin epey üzerindey"Bizim Kasaba Notlan"ru göndedi... rir. O sıra Mahmut Makal'ın "BiBunlar, Fikret Otyam'ın gaze zim Köy"ü de Variık'ıa yayımlatecilik dönemindeki etkinlikleri nır. Makal'ı bulup ilk konuşan o nin serpintileri. Biraz sonra ora olur. Bu konuşma da Varbk'ta yer ya geleceğiz. Şimdi baştan başla alır... yalım. Aynı zamanda Tasviri Efkâr "On bir, on iki yaşlanndaydım" Gazetesi'nin muhabiridir. 1942'de diye anlatıyor. "Vakit (Kurun) Ga çıkan ilk haberi, "Tereyağının kizetesi. 30 kupona Rus klasikleri losu 90 kunışa p k b " başlığını taverirdi. Kuponian keser gönderir şır. dim, kitap gelirdi. Okuma bevesi 1943'te Istanbul'a gelip akadeböyle başladı. Abim Nusret Kemal miye yazjlır. Hocası Bedri Rahmi Kırk yıl surecek gazeteciliğe ilk adımını böyle atar. öykü yazmayı da sürdürur. Bir akşam meyhanede yanındaki arkadaşına son öyküsünü okurken, biraz öteden pörtlek gözJü, pis pardösülü biri kendisine dönüp, "Ulan" der, "Niye konuştuğun gibi yazmıyorsun!" Bu, Sait Faiktir. O gün, oracıkta güzel bir dostluk baslar... Sonra Diinya Gazetesi... "Gerçek gazeteciliğe" orada geçer. Doğu Anadolu'ya röportaj yapmaya Eyüboğlu. Yazar, ressam, "dnnya gönderilir. Orhan Kemal de bir güzeli bir adam"... Zengin bir sayol gösterir: "Fikret, yalan yazma. nat ortamında, sanatçılar arasınAynca, bir istidacının kunı üsluda buluvermiştir kendini... Sababuyla anlat." O yıllarda Yaşar Kehattin Ali, Haldun Taner, Orban mal de Cumburiyef in röportaj yaVeli, Agop Arad, Cafait Irgat... zarıdır. Kısa surede büyük başan Daha nice şair, ressam, yazar... göstermiş bu alanda. Ve Yaşar KeNice unutulmaz anı... Resim çamal da aynı günlerde Doğu Analışırken öykü yazmayı da sürdüdolu'da röportajlar yapmaya gitrür. Ve Cumburiyet'te ilk yazısı miştir. Kısacası, zorlu bir 'rakip' yayımlanır: Yunus Nadi Armağavar karşısında... nı Yanşması'na gönderdiği "Saman Yüklü Kağnı" başlıklı öykü. Belki hocası Bedri Rahmi'den de Yazılara ilgi çok sevdiği Sabahattin Eyüboğlu, "Aynı gün başladı yazılanmız" "Sen yazar olacaksın. Gel, şimdiden resme ortak etme yazariığını" diyor Fikret Otyam. "Öyle büyük ilgi gördü ki, yer yerinden oynademektedir. dı. Doğu Anadolo'ya dair biçbir Günlük gazetelerde sanat yazı şey bilmiyordu insanlanmız. Beları yayımlamayı düşünür ve Son nim röportajlar lotogrgfjıydı, YaSaat Gazetesi'ne, Cihad Baban'a şar Kemal 'e bir oyun ettim, fotoğbaşvurur. Azar işitir, kovulur... raf makinesini aldım." Pamukkale beyazlatdıyor • DENtZLİ (Cumhuriyel) Yabancılann "Beyaz Cennet" olarak tanımladığı Pamukkale'ye eşsiz görünümüyle doğa güzelliğini veren travertenler, Pamukkale Belediyesi'nce koruma altına alındı. Pamukkale Belediye Başkanı Kemal Gökmen, travertenlerin çevresinde biten yabancı otlann temizlendiğini, tozlardan anndınldığını ve beyazJığı sağlayan bol miktarda kireçli su verildiğini söyledi. FilizFikret Otyam çifti, buyılki4. sergilerini açtı 'Çiçek, tuvalime girdi sonunda' Kültür Servisi On yıldır Anulya'nın Gazipaşa ilçesinde bir dağ eteğinde yaşamlarını sürdüren FUizFikret Otyam çifti, bu yıl dördüncü sergilerini Harbiye Garanti Sanat Galerisi'nde açtılar. "lnsanı çalışmaktan alıkoyan nedenlerden çok uzak, dingin bir doga ortanu icinde" bulunmarun üretkenliklerindeki en büyuk etken olduğunu söyleyen sanatçılar, iki yıl aradan sonra ilk kez tstanbul'dalar. ABD'de iç mimari eğılimi gören ve Fikret Otyam'la biriikte fotoğraf sergileri açan Filiz Otyam, Gazipaşa'ya yerleştikten sonra çalışmalarını dokuma üzerinde yoğunlaştırdı. Tekniği Hititlerden günümüze kalan Çulha adlı dokuma makinesini kullanmayı ilk olarak yörenin yerlilerinden öğrenen Filiz Otyam, 500'e yakın çeşitleme geliştirerek yöre kadınlannın öncülüğünü yapıyor şimdilerde. Filiz Otyam'ın sergide en çok dikkat çeken dokuması ise çitlenbik dallanyla işlediği özgün çalışması. Filiz Otyam bu çalışmasında çitlenbiklerin preslenmesı için bunlan bir suntanın altına koyduğunu ve üzerinde bir aydan uzun bir süre yattığjnı söylüyor. Fikret Otyam resimlerinde doğulu kadını ve yaşam tarzını, doğanın "dayamJmaz" çekiciliğini dile getiriyor. " H e k çiçekler... Kıırnsu, ya$ı inadımı kınp tuvallerime de girer otduJar sonunda" diyen Fikret Otyam, Ataol Bu olay, saf yürekli iki dost arasında tam otuz yıl surecek bir dargınlığa yol açacak. Ta ki altı yıl öncesine, bu satırlann yazannın çabasıyla Cağaloğlu'nun orta yerinde öpüşüp barışmaiarına kadar... Behramoğlu'nun şu dizelerinin kendilerini Fikret Otyam, o tarihten sonra arüatmada yardımcı olduğunu ekliyor: "Kav başanlı bir röportaj yazan olarak gamız, sevdalanmız, urautlanmız / Kocaman tanınır. özellikle "en güzel sevgili dünyamız / Bir yanda mulluluk, bir dönemim" diye andığı 6 Ekim yanda acı / Bozbulanık akmadayız." 1962 19 Mayıs 1979 arasmda, Resim çalışmalannda yıllardır aynı üslu Cumburiyet'te çalıştıgı yıllarda yabu, aynı konuyu kullanmasını eleştirenlere de yımlanan röportajlarıy)î... bir yamt vermek istiyor Fikret Otyam: "Doğu, Güneydoğu insanlan"Ben bütün sanatçılara saygı gösteriyo nın gözü, kulagı, dili olmaya çarnm. Kimse de bana kanşmasın, niye hfilâ lıştım" diyor. "Nerede bir acı var, böyle resim yapıyorum diye. Röportajlanm bir zulüm var, tatsızlık var, bemen daki anlatım, resimlerimdeki anlatımdır as oraya koştum. Röportaj çok lında. Ben sevdiğime gonül vermisim. Bu in önemli... Halk kendi sesini dnyusanlan seviyorura, biliyonım ve onlan resim yor, kendi acısını buluyor... Cumliyornm." huriyel bu konuda bana olağanüstü olanak lanımıştır. Bir de ben çok masrafsız bir röportajcıydım. Kamyon, eşek, ne bulursam onunla giderdim, fotoğraf çekerdim... Öyle bir sevgi halesi oluşlu ki bir süre icinde... Her gün telefon, mektup... 'Yetiş bize.: diye..." Yazmakla da yetinmez. Sonuç alınıncaya kadar izler, gereken yerlere başvurularda bulunur. Bunlar gorevi değildir elbet. Ama "domuzuna" ustüne gider olaylann, sonınların... Pek çok örnekten biri, göçebe Beritan aşireti olayı. Yedi köy için 9 yıl uğraşır. Ve sonunda köylüler topraklanna kavuşur, binlerce ev yapılır, on binlerce fıdan dikilir. Köylüler çocuklanna Fikret, Otyam, Filiz (eşi) gibi adiar koyarlar... Birkaç örnek daha: "Benim iki göletim var Malatya'nın Korsule> maniı köyunde. Üç tane de okulum var. Köylüler yal»ardılar bize okul yaptır diye. Okuyan bir köy... İki kişi intihar ediyor okuyamıyoruz diye. Onlann ağıtlannı banda aldım, Milli Eğitiın Bakanı Necdet Ugur'a gönderdim. Ağladı Necdet Bey... Plana koydular, okullar yapıldıü." Onyak tarfaşmagı • BURSA (AA) T M M O B Makine Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Yusuf Ünler yaptığı açıklamada, il çevre kurulu tarafından hava kirliliğine karşı kaloriferlere "önyak" takma zorunlulugu getirilmesi karanru "tehlikeji" olarak nitelendirdi. Ünler, "önyak" sisteminin etkileri konusunda ştınlan söyledi: "Kaloriferlere takılan önyak sistemi (brülör) hacmi genişlettiğinden baca sıcaklığını düşürür. Eskiden bacadan dışan çıkan kokürt dioksit gibi gazlar, (ısınan hava yükselir kuralına göre) kentin üzerinde kümelenirdi. önyak, baca sıcaklığını düşürdüğü için bu gazlar yükselmeyecek ve alçak kesimde, insanların soluduğu havaya kanşacaktır. Ordu'nun genç çevrecîleri 14 ortaöğrenim öğrencisi, Şağlıkh Yaşam Kulübü kurdular. Sokaklara çöp atılmasmı, balkonlardan pis su dökülmesini önlemek için çalışan genç çevreciler, TV'nin kendileriyle program yapmasını istiyorlar. ERDOĞAN ERİŞEN ORDU Her şey bir mahalle kavgasıyla başladı. Alt kattaki kadın bağırıyordu, "Yeter artık atma şu pisliğL" Yukarıdaki karşılık verince tartışma kavgaya dönüştü. Olaylan izleyen iki küçük vardı. Lise 1. sınıf öğrencisi Fatih Bilgin ve ortaokul son sınıfta okuyan kardeşi Zeynep Bilgin. Bu kavga üzerine iki öğrenci, "Çevreyi kirietenkrie mncadele etmeliyiz" diye düşündü. Aralanna lise 1. sınıf öğrencisi FazUet Cebeci ile Metin Şahin de katıldı. Boş bir bodrum katında toplandılar. Soğuktu, ama ateşli tartışma vardı aralannda. Ve ertesi gun mahallelilerin karşısına, "Biz Saflıklı Yaşam Kulübü kurduk" diyerek çıktılar. Şaşkın şaşkın baktı mahalleliler, "Başka işiniz yok mu sirin? Gidin derslerinize çalışın" dediler. 2. Milli Ktiltür Şurası • ANKARA (ANKA) Ikinci Milli Kültür Şurası yarın Ankara'da başhyor. 8 aralık tarihine kadar çalışmalanna devam edecek olan şurada milli kültürün kalkınma, çağdaşlaşma ve dışa açılma çabalarının merkezi haline getirilmesi konusundaki tebligjer tartışılacak. Kültür Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden edinilen bilgiye göre şurada konular genel anlamda görüşülecek ve 1990 yıL icinde şura çalışmalanrun devamı niteliğinde ihtisas kunıltaylan yapılacak. Aynca "Kültür ve Tabiat Varhklannı Koruma Kurultayı"nın, şubat 1990, "Sinema KurultayT'nın nisan 1990, "Basın Yayın KurultayT'nın eylül 19JK3 ve "Dil Kurultayı"nın aralık 1990'da düzenlenmesi çalışmalannın da sürdüğü bildirildi. Ç rmiZLh KfflfTM Bmşr Okt>U Dinçerler, söz konusu kararnamenin önemli bir boşluğu dolduracağını belirterek "ÇED raponına göre hükümet projeyi ya iptal edecek ya da gerekli önlemleri alacak" dedi. Aliağa termik santralına ilişkin soruya ise yamt veremediğim söyleyen Dinçerler, tba bir değeriendinne meselesi. Her projenin bir negatif kısmı vardır. ÇED kararnamesi çıkınca üpkı imar planı olmayan yerde insaat vapılmayaeaMahallelilerin bu tepkisi onlağı gibi, ÇED raporu olmayun ya n yıldırmadı, tersine çoğaldılar. 10 tınma da izin verilmeyecek" diye arkadaşlannı daha aldılar yanlakonuştu. nna; Ahmet Şahin, Derya Akkoc, Diinya güzel olmalı YÜRÜYÜŞ DÜZENLEYECEKLER Sağlıklı Yaşam Kulübü kunıculan, "güzel ve temiz bir kent" için bir yürüyüş duzenleyecekler. Hilal Cebeci, Bülent Şahin, Ognz Tatlıcan, Murat Beyazıt, Fatih Yasin Gürsoy, Aytaç Şabin, Burak Baş ve Yasin Çanakcı. Işe mahallelileri uyarmakla başladılar. Kimi oiumlu karşıladı, kimi alay etti, kimi de "Bunlann başka işi yok mu, sahip çıkın şunlara" diye ailelerini uyardı. Istedikleri sokağa çöp atılmaması, balkonlardan pis sulann dökülmemesi, yani güzel bir kent, guzel bir memleket ve huzurlu yaşam. Mahallelileri yardıma çağıran Sağlıklı Yaşam Kulübü kuruculan, aralannda görev bölümü de yaptılar. Fatih Bilgin başkan, Fazilet Cebeci başkan yardııncısı, Zeynep Bilgin sekreter, Metin Şahin sözcü, diğerleri de üye olarak görev aldılar. Kulüp k'urucuları önce Ordu Belediye Başkanı Kân m Türkmen'i ziyaret ettiler. Amaçlarım, yapmak istediklerini anlattılar. Türkmen de her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu söyledi. Ordu Gazeteciler Derneği Başkanı Aydın Ateş de Sağlıklı Yaşam Kulübü kuruculanna "Toplantılannızı dernegimizde yapabilininiz" dedi. Sağlıklı Yaşam Kulübü Başkanı Fatih Bilgin, sağlık ve temizlik konusunda iddialı: "Bize karsı çıkan mahalle sakinlerine karşı hiç ılmadan savaşv maya devam edeceğiz. Birçok arkadaşımız mahallelilerin şikâyetleri ve tepkileri yüzunden istifa etti, ama biz 14 kişi yılmayacağız. Artık bizim için hiçbir engel kalmamıştır." Bu arada söze Zeynep Bilgin giriyor: "Bizim bu calışmamızda isteklerimiz faep insanlanmız, gelecek nesil için. Temizlik içimizde olm'alı ki evimiz, sokağımız, şehrimiz temiz olsun. Temizlik imanın yansıdır. Ba sözıin ne aniama geldiğini biliyorsak, bunun için bu kulobü kurmamtzdaki amaç biraz daha ortaya çıkacakür." TV'de bir program istiyor Sağlıklı Yaşam Kulübü yöneticileri. "Yapsınlar, bizi cağırsınlar. Anlataum. tarnşalım. Evlerde baslasın, mahalle, cadde ve ber yere yayılsın bu olay" diye konuşuyor başkan yardjmcısı FazUet Cebeci ve devam ediyor: "Denizlerimize \ariller aülıvor. Zehir, pislik saçıyor. Bunlara dur diyemiyoruz. Bari komşulanmıza diyelim, uyaralım onlan. Atmasınlar sokaklara çöp, dökmesinler pis sulan ve tükürmesinler yollara. Bunlar ceza ile degil ikna, inanç ile olur." Tekrar Fatih Bilgin alıyor sözü: "Bakın belediye başkanı ve sizler ne güzel vaklaştınız bizlere. Biz istiyoruz ki bu konunun, temizliğin ve saglıgın önemini herfces aniasın. El eie ulaşaiım hedefe." Öğrencilerin bu hareketi Kâzım Türkmen tarafından da olumlu karşılanıyor. Türkmen de "Bu çocukiara her tiiriii desteği vereceğiz, ama başan bizim değil onlann oiacak" dedi. Yankılar uyandıran fotoğraf sergileri açar: "Anayasa Diyor ki", "Fotoğraflarla Anadolu", "Düny» Güzel Olmalı", vb... Aynca her gittiği yerde masallar, turkuler derier. Halk ozanianyla Ugilenir... 90 parçası Radyoevi'nde olmak üzere, çok buyük bir arşiv oluşturan derlemeler... "Halkın işlerini çok seviyorura" diyor. "Resmini, turküsünü, masalını, yemeğini..." Resim yaprnayı da seviyor: Gazeteciliğin hay huyu arasında resim yapmaya olanak bulamaz. Dostlannın şiir ve öykü kitaplanyla Orhan Kemal'in romaııları için illüstrasyonlar yapmakla yetinir. 1970'lerde yeniden resme başlar. 197579 arasında da izin günlerini sabahlara kadar resim yaparak geçirir. Emekli olup Gazipasa'ya, ilçeden 7 kilometre otedeki evine yerleşince resme ağırlık verir. Eşi Filiz Otyam da özgün dokumalar üretir. O tarihten sonra her yıl bir sergi açarlar. Kendine özgü bir usluba ulaşan Fikret Otyam, "Röportajımın, fotoğraflanmın resmini yapıyorum, en i)i bildiğim şeyi yapıyorum" diyor. Başka bir deyişle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu insanlarını, doğasını, hayvanlannı, çiçeğini, bitkisini, yasamını konu alıyor. "Bütün acılığına karşın sevgi vermeye" dönük bu resimler de... Bir de umut: GAP'ın temelinde onun Harran röporiajları da var. "Yaptığım röportajlar, resimler, çektiğim fotograflar birer belge olarak kalacak" diyor. "Çünkü, inanıyorum ki GAP, on yıl sonra değil Harran Ovası'nı, dünyanın kaderini bile değiştirecek. Dünya açlıga gidiyor. Bu Harran O\ası doyuracak aç insanları..." Vakıflar Haftası • A N K A R A (UBA) Bu yıl yedincisi kutlanacak olan Vakıflar Haftası bugün başhyor. Devlet Bakanı Cemil Çiçek'in de katılacağı bir törenle başlayacak hafta boyunca vakıflarla ilgili çeşitli seminerler ve etkinlikler düzenlenecek. Bakaıı çevreciligi bilmiyör Yeşiller Partisi üyeleri, "Eğer Bakan Fahrettin Kurt çevreci olduğunu söylemekte ısrarhysa, diğer bölgelerde termik santralların yol açtığı kirliliği önlesin" dediler. HAKAN KARA İZMİR Yeşiiler ve Gencellili yuntaşlar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt ile DPT Yabancı Sermaye Başkanı tbrabim Çakır'a sert tepki gösterdiler. Yeşiller, Bakan Kun'un "Aliağa 1 da şov yapıiıyor" sözlerine, "Danıştay da mı şov yapıyor?" sorusuyla karşılık verirken, aralarında elektrik mühendislerinin de olduğu Gencellili yurttaşlar DPT'den lbrahim Çakır'ın, "Çevreciler ne olduğunu anlamadan, bilrneden santrala tepki gösteriyor" sözleri uzerine, "Santrala neden karşı çıktıgımızı oldukça iyi biliyoruz. Ama yetkililer santrallann neden olduğu kirliliği bilmezlikten geliyor" dediler. Yeşiller Partisi Izmir tl Başkanı Savaş Emek, "tdeoloji sözcüğii yurttaslann tepkisini ve yeşil hareketi tarif etmede ne kadar demode kalmışsa, termik santrailar da o derece deraodedir. Bakan, demode olmuş şeylere sahip çıkarken, biraz da moda olsun diye kendisine çevreciyim diyor. Buradan da çevreciligin ne demek olduğunu bilmediği orta>a çıkıyor" dedi. Yeşil Parti kurucularından Ali Sanata ile parti üyeleri Orhan Bulunmaz ve Osman Ginyol da "Bakanın demednden antaşıldığı kadanyla termik santrala karşı çıkanlan ikna etmesi zor. Ama termik santrala karşı çıkanlar olarak onu ikna edebiliriz" göruşünu dile getirdiler; termik santraldan yana olan herkesi Yatağan'ı görmeye çağırdılar. Yeşiller aynca, Bakan Kurt için, "Eger çevreci olduğunu söylemekte ısrarlıysa, Yatagan'da, Soma'da, Tunçbilek'te ve diger bölgeierde termik santrallann yol açtığı kirliliği önlesin" diye konuştular. îki hekimle biriikte Aliağa'ya bağlı Horozgediği köyüne giden Yeşiller, burada demirçelik fabrikalanrun bölgede yol açtığı kirlilik ve ortaya çıkan sağlık sorunlan hakkında bilgi aldılar. Köylü yurttaşlar Horozgediği'nde ilk defa bu yıl kanser vakasına rastlandığını, beş kişinin akciğer kanserine yakalandığını söylediler, çok sayıda solunum yolu rahatsızhklanmn ortaya çıktığını belirttiler. Vehbi Turan ve Bekir Yılmaz adlı üreticiler de demirçelik fabrıkalarından yayılan kirliiik nedeniyle bölgedeki tarımsal uretirnin önemli ölçüde düştüğünü ve , hayvancılığın olumsuz etkilendiğini söylediler. Aliağalılardan Enerji Bakanı Kurt'a tepkk KALD/RACA&lZf &MÎZ0S 1.7 milyon dolarlık lamba • N E W YORK (AA) ABD'de önceki gün yapılan bir açık arttırmada, İotus çiçeği şeklinde cam ve bronzdan oluşan bir lamba 1.7 milyon dolara (yaklaşık 3.9 milyar liraya) alıcı buldu. New York'taki Sotheby's Müzayede Salonu'nda yapılan açık arttırmada, lambanın, 20'nci yuzyıl ürünü dekoratif bir eşyaya verilen rekor fiyatla satıldığı kaydedildi. Lamba, Daum ve Louis Majorelle adlı Fransız sanatçıların imzasını taşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle