18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALIK 1989 EKONOMI CUMHURÎYET/13 Gümrüklerde fazla mesai • ANKARA (AA) Gümrüklerde, normal mesai saatleri dışında ve resrni tatil günlerinde çalışılması halinde ödenen fazla mesai ücretleri, yuzde 50 ile yuzde 100 arasında değişen oranlarda arttınldı. Maliye ve Gumruk Bakanhğı'nın dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan genelgesi ile mesai ucreti her saat için 1.500 liradan 3.000 bin liraya çıkarıldı. Ihracat işlemkrinde uygulanan saat ücreti de 500 liradan 1.000 liraya yukseltildi. Turkplakalı kamyonlar için kamyon başma ödenen 3.000 liralık saat ücreti 5.000 lira, her turlu ihracat eşyası için çıkış yapacak Türk plakalı kamyonlar için uygulanan 1.000 lirahk ücret de 1.500 lira olarak belirlendi. Yeni tarife 31 aralıktan itibaren geçerli olacak. Otoda ıımutlar 90'a kalclı Oto satışlan da tıpkı beyaz eşya gibi yerinde saydı. 1988'deki toplam 118 bin adetlik satış rakamına karşılık bu yılki satış rakamı 115 binde kalacak. MERAL TAMER Geride bırakmakta olduğumuz 1989 yüında.yerli otomobil satışlan, tıpkı beyaz eşyada olduğu gibi yerinde saydı. Hatta kesin rakamlarla konuşmak gerekirse yaklaşık 3 bin adet gerileme oldu. 1988 yılında 118 bıne ulaşan yurtiçi otomobil satışlanrun bu yıl 115 bin adette kalniası bekleniyor. Yurtiçi satışları olarak verilen 2 rakamın ıçinde de ithal otolar yer alıyor. 1989 yılındaki 115 bin adetlik tahmini yurtiçi otomobil satış rakamında 5 bin adet dolaylarındakı ıthal otolar da yer alıyor. Otomobil satışlanrun aylara göre çızdiği eğri de beyaz eşya sektöründen farkh değil. Piyasadaki belirsizliğe ve durgunluğa, hassas olan ve ekonominin önemlı göstergeleri arasında yer alan bu iki sektörde yılın ilk yarısında satışlarda gerileme olduğu, ancak yılın ikinci yansmdaki "kıpırdanma" sayesınde ilk yandakı "açıklann" telafi edilebildiği gözleruyor. Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz RenaullMais Genel Müdürü Ateş Ünal Erzen, "Yılın ilk 67 ayı bizler için kayıpnr" diyor. Satışların ancak yılın ikinci yansında canlandığına işaret eden Erzen, "Sektör olarak bu yılki yurtiçi satışlanmız, ancak ikinci \andaki lupırdanma sa>esinde 1988 duzeyini (3 bin adet eksiğiyle de olsa) aşagıyukan yakala>abilecektir. Ama artan nufus ve diğer etkenler dikkate alındıgında. yerinde sayan bu satışlan aslında gerileme olarak nilelemek yanlış obnaz" şeklinde konuşuyor. RenauUMAİS Genel Müdnriı Ateş Ünal Erzen, 1990 yıbna ilişkin beklentılerini sorduğumuzda ise umutlu bir tablo çiziyor. Erzen, bu yılın ikinci yansında canlanan piyasanın, bu canlüığını 1990'da da surdüreceğini ve gelecek yıl yurda gırecek yabancı otolarla birlikte toplam 135 bin adet dolaylannda bir satış rakamının yakalanabıleceğiru tahmin ediyor. Erzen'e göre bu 135 bin adetlik rakam içınde ithal otolann payı yuzde 78 dolaylannda, bir başka deyişle 9 bin 500 10 bin adet kadar olacak. Aylar itibanyla satış rakamlan incelendiğinde gerçekten de ilk yarıda ıthal otolar dahil ancak 50 bin otonun satılabildiği, buna karşılık ikinci yarıda ve özellikle eylülden sonra otomobil satışlanrun ivme kazandığı dikkati çekiyor. Temmuz ayı sonuna kadar 8 binli rakamlarda dolaşan aylık satışların sektörun tatüe girmesi nedeniyle ağustosta 4 bin 536'ya gerilediği, buna karşılık eylülden itibaren 10 bin rakamırun uzerine çıktığı, hatta kasım ve aralıkta 13 binleTe yaklaşan aylık artış rakamlanyla yeni bir rekor kırdığı dikkati çekiyor. Yerli otomobil pıyasası, Koç Grubu tarafından uretılen Murat ve Ford Taunus marka otomobillerle, Renault markası tarafından paylaşılıyor. Amerikan General Motors'un Opel markası ve Doğuş Grubu aracıhğıyla lüks oto alanına girdiği bu pıyasa için Fransız PeugeotCitroen fırmasının da kolları sıvadığı biliniyor. Dev Fransız otomobil üreticisirun, Peugeot uretımini Nadir Şırketler Topluluğu, Citroen bolumunü ise Çukurova Grubu ile yapmak uzere Ankara'da Devlet Planlama Teşkilatı'na yaptığj başvurunun kısa sure içınde sonuçlanması bekleniyor. Satışların 20 bin artarak 135 bine yükselmesi bekleniyor IŞÇININ EVRENEVDEN ŞÜKRAN KETENCİ Dünyadaki sosyal gelişmeler oylesine hızlı, dev boyutlu ki birınin yorumunu, sentezinı yapmaya çalışırken bir dığerinin peşinde sürüklenıyoruz Bırakınız sıradan ınsanı, sosyal, sıyasal otonteler gelişmelerı ızleyemez, yorumlayamaz oldular. Tabular duvarlarla birlikte yok oluyor. Kitlelerin yarattığı patlama ile yıkılabilecekleri düşünülemeyen güçler, otoriteler yok oluyor. Otoriteler, uzman gözlemcıler, çoğunluğun, halk yığınlarının ülkelerının kaderlerınde söz sahibi olmalarından sevınçli, patlamaların nasıl kanalize olacağını bilememekten kaygılı. Bız dışımızdakı gelişmelerı heyecanlı polısıye tılm gıbı seyredıyoruz. Dünyadaki bu büyük gelişmelerı seyretmeye öylesıne daldık kı kendimızı, yaşadığımızı, sorunlarımızı unutmuş gibıyız. Dünyada olanları şaşkınhkla seyretmekten, kendımizi yaşamayı iyice unutup serseme dönmüş, şaşkın seyircıler olarak mı kalacağız? Yoksa seyrettıklerımiz bizde de birtakım ızler bırakıyor, bilinçli ya da bilınçartımızla, önemli sosyal dersler alıyor, bırıkim mı kazanıyoruz? Çavuşesku, yıllar önce değil, bir ay öncesınde dahı, Doğu Btoku'ndakı gelişime meydan okuyordu. Aılesı ile birlikte ıktıdarını pekıştıren bir dızı partı kararı alınır, destek kıtle gösterılerı sergiİenirken bu meydan okuyuşu kavrayamıyorduk Bu kadar deneyımlı bir sıyasi otorıtenın, gelişime gozlennı böylesıne kapamış olabileceğinı kavrayamıyor, o ulkede bılemedığımız farkh sosyal dengeler olduğunu düşunüyorduk kı en beklenmedık, kanlı patlama Romanya'da yaşandı Bir ay önce çılgınca alkışlanan lıder, bir ay sonra halkının kınınde, kanında boğularak ölume gönderıldi Otorıte, gelişime ne kadar aykırı, baskıcı ise tepkı de o ölçüde şıddetlı oluyordu Dünyada yaşanan büyük sosyal patlamalan seyretmenın büyüsünü atamadan, isteksiz, bızde hiç dıkkat çekmeden yaşanan küçük kuçük gelişmelerle ilgılenmek zorunda kalıyoruz.. Yapılan her yeni kamuoyu yoklaması, günlük gelişmeler ANAP'ın halk desteğıni yitirmeye devam ettığıni gösterıyor. Sıyasi iktıdar halk desteğini yitırmiş olmaktan aldırmaz gorünüp bıldıği yolda yürümeyı sürdürüyor. Muhalefet, tek tek konuşulduğunda her kesımden vatandaşlar, bu tabloya tepkı göstermekle birlikte^ değıştirme konusunda etkili, caydırıcı adımlar atacak gibı görülmüyorlar. Türklş'te bahar eylemlerinin ardından, bahar eylemlen sınıriı ölçülerde olsa da sendika yönetımlerıne yansımış olmakla birlikte, gelişımle çatışan bir değişim oldu. Tabandakı doğal gelışimle ters düşen güçler denetımınde yeni bir yönetim oluştu. Kazanan yönetımın adı sağ ıttıtaka, kaybedenlerın sola çıktı. Gerçekte bu ayrışım öyle sıyasal göruşlere dayalı bir ayrışım değıldi. Sağ ıttıfakta kendıne sol dıyenler bıle var Sol denenlerın de siyasal anlamda çoğu solcu değıl. Kutuplaşma, kast, lonca sistemını anımsatacak tutuculuktakı bir sendıkal yapılaşmanın, bahar eylemlen ile sımgelenen taban değışımınden sarsılmasından doğdu. Değışım, gelışımden korku, koltukların gıdeceğı, saltanatların sarsılacağı korkusu, guçlü bir gelışıme karşt, dıreniş ıttifakını ve yönetıminı getirdi. Geçen hafta boyunca, kamuoyunun hiç ilgisini çekmeden çok sayıda ışyerınde, çok sayıda işçı tazminatlı ya da tazmınatsız işinı kaybettı. Ortak neden, ışyerı sorunlarına, sözleşme uygulanmamasına, arkadaşlarının çıkarılmasına karşı, bahar eylemı benzerı pasif direnışler denenmesi ıdi. Bir daha benzer eylemlerın denenmemesını, kırıtıTiasını sağlamak üzere geçen baharda kıtlesel eylemlerde korkulup denenemeyen yasa hükümleri acımasızca ışletildi. İşçiler bazı yerlerde sendikacı desteği de alarak ışyeren kararları ile tazminatsız, "yasadışı" eylem suçu ile işten atıldı, eylemlen kırıtdı. Bu arada duyduk kı Türkiş'in yeni yöneticileri, yeni çalışma dönemı hazırlığı içinde, yoğun işlere boğulmuşlar. İktidar, sağsol muhalefet, arkası kesilmeyen tebriklerı kabul edıyorlar Yeni yönetıcilerın kimhğıne yaraşır, binalar içınde inşaatlar, iç donanımlar hızla bitirilıyor. Yeni ittifaka tabanda muhalefet edecek şube ve sendikaların temizlenmesı programları, kadrolaşmaları kotartlıyor. Türkıye, dünyada yaşanan büyük sosyal patlamaların olduğu ülkelerın hemen yanı başında değil mi?Türkiye'de doğal gelişım ile çelışen bu gelişmeler böyle sürüp gıder mi? Gelişime Aykırı RenaultMAİS Genel Müdürü Ateş Ünal Erzen, "1989'un ilk yarısı bizler için kayıptır. İkinci yarıda canlanan piyasadan 1990 için de umutluyuz" dedi. 32 07C 24 189 31994 42 379 59189 Ocak Şubat Mart Nısan Mayıs Haaran Temmuz Ağustos Haziııe avansı • ANKARA (ANKA) Hazine'nin Merkez Bankası'ndan kullandığı kısa vadeli avanslann duzeyi bir haftada 335 milyar lira arttı ve yeniden 2 trilyon liranın üzerine çıktı. ŞİRKETLERDEN HABERLER • DIŞBANK, sermayesini 50 milyardan 100 milyar TL!ye çıkanyor. • JOHNSON and JOHNSON, yılbaşı gecesi saat 23.0023.30 kuşağında TV'de gösterilecek 1 dakikalık özel reklam filmini yılbası gecesi doğacak bebeklere ve annelerine armağan ediyor. • DEMAŞ şirketi, 1990 yılını atılım yıh olarak ilan etti. • İKTİSAT FtNANSAL KİRAUMA 20 milyar lirahk sermayesinın 1* 5'ini halka açıyor. Istanbul Menkul Kıymetler Borsası 2. pazarında 1250 TL başlangıç fiyatıyla satışa sunulacak hisse senetlerinin satışına lktısat Bankası aracıbk edecek. 65 milyar TL kira alacağına ve 21 milyar TL'nirt üzerinde özvarlığa sahip Iktisat Finansal Kiralama'dan sonra İktisat Bankası iştiraklerinden Emek Sigorta, Hayat Sigona ile İktisat Bankası'nın kendisi aşarnalı olarak halka açılacak. Kota dolduramama endişesi Ekonomi Servisi Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na yapacağı tekstil ihracatında uygulanacak kota miktarlan arttınldı. İki yıllık sürede 3 milyar dolarlık tekstil urunu dışsatırrunı öngören >eni kota anlasması, Turk tekstılcilerinde "acaba kotalan doldurabilecek miyiz?" endişesi yarattı. Kota mıktarlarmı yüzde 5.5 ile 47 arasmda değişen oranlarda arttıran yeni kota anlasması konusunda gazetemizın lzmir bürosuna açıklama yapan Ege thracatçı Birlıklerı Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Özm an, tekstil sektörunun, içinde bulunduğu sıkınUlara işaret ederek, "Göroşmeler son derece olumlu gecti, ama bu kotalan doldurup doldurama>acağımu konusnnda endişemiz var" dedi. AT Komisyonu ile yürtıtülen görüşmelerde pamuk ipliği, havlu, çarşaf gıbı kalemlerde kotalann arttırıldığma işaret eden özman, tekstilcilerin tedırginlığım şöyle ifade etti"Tekstil unınlcrinin ihracatında uygulanan (»şvikler kaldınldı. Bu nedenle ihracatçı. zaman zaman çok guç dunıma duştü, darboğazlarla karşılaştı. 67 milyar dolarlık potansiyele sahip olan Turk tekstil sanayii bazı uvgulamalar nedeniyle sıkıntıja gırdi. Uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle zaten zor durumda olan teksdlci bir de pamuk ithal elmek durumunda bırakıldı. Kalitesiz pamnklaria yapdan uretim dış pazarlarda rekabeti guçleştirmektedir. Öyle olunca. bizim ihraç eltigimiz pamuklardan bir başka ülkenin urettigi urunler karşımıza rakip olarak çıkmaktadır. Bu nedenle artan kotalan doldurup dolduramayacağımız kafamızı kurcalıyor." Avrupa Topluluğu Komisyonu ile 1820 eylul tarıhlen arasında tstanbul'da yapılan göruşmelerle başlayan tekstil ve hammaddeleri kotalanna ilişkin nihai anlaşma, Akdeniz Tekstil ve Hammaddelen thracatçı Bırlikleri Başkanı Şevki Altınöz başkanlığındaki Turk delegasyonu ile Mr. J. Keck başkanhğmdaki Avrupa Topluluğu Komisyonu delegasyonu arasında Brüksel'de imzalandı. AT komisyonu delegasyonu, son toplantıda kategori 33 polıproblen ve polıetılenden yapılmış ambalaj çuvallan ile kategori 3 (sentetik ıplıkten yapılmış kumaş), kategori 41 (sentetik flament iplik)'e kota konması yolundaki talebini yıneledi. Bu talebe, Turk delegasyonu karşı görüşünde direnince salt kategori 33'e kota getirildı. Kategon 3 ile 41'e ise çift kontrol sistemi getirilerek, bu kategorıler "muşterek gözetim"e alındı. Ancak, bu urunlerin topluluğa ihracında bir soruna yol açması halinde topluluğun "miktar kısıtlaması" getirrnek amacıyla konsultasydnlarda bulunabıleceğı karara bağlandı. AT'ye ikiyılda 3 mııyar dolarlık tekstil ürünü satılacak lstanbul Tekstil ve Konfeksiyon thracatçı Birlikleri'nin düzenledığı sektör toplantısında, ihracatçılar kota ticaretinın önlenememesınden yakındılar. Hazine ve Dış Ticaret Musteşar Yardımcısı Yalçın Burçak ihracatçılara itidal tavsiye ederek tekstil ürünlerindeki gumruk ve fon indirimlerine devam edeceklen sozünü verdi. Toplantıda tekstil ihracatçılannm sorunlarını yanıtlayan Burçak, dış ticaret rejimi ile birlikte 18 bin malın gumnik ve fon oranlannın yayımlanacağıru, listelenn hazırlanması sırasında da tekstil üninlerinin vergi ve fonlaruun daha da duşunlleceğini bildirdi. Burçak, Bursa'da başlatılan tekstil sanayiınin envanter çalışmalarının tstanbul'da da yapılacağını söyledı. Kotalar konusunda şıkâyette bulunan ihracatçılar, kotalann siparişleri karşılamakta yetersiz kaldığım, bu nedenle zonınlu olarak simsarlara başvurduklannı sövlediler. AEROSPATIALE DÜNYA ÇAPINDA BİR SANAYİ İŞBİRÜĞİ AEROSPATIALE'ın Avrupa'da ve tüm dünyada izlediği politika, işbirliği içerisinde uretim isteyen ülkelerin en ileri teknolojiyi gerekfiren sanayi işlemlerini elde etmelerini sağlamaktadır. Kullanıcılar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, teknik ve ticari konularda sürekii destek, etkili bir satış sonrası servis, acil teknik yardım ve personel eğitimi, AEROSPATIALE'ı güçlü kılan en önemli etkenlerdir. Yaratıcıiık, sürekii ileHeme politikası, dinamik bir sanayi ve rican yapı, AEROSPATIALE'ı Avrupa'ntn bir numaralı heiikopter üreticisi durumuna getirmiştir. Bugun, dünyadaki her üç helikopterden biri AEROSPATIALE yapımıdır. 114 değişik ülkeye 8000'i aşkın heiikopter satan AEROSPATIALE, bu alanda dünyanın en büyük ihracatçısı. Panther adlı en yeni ürünü, şimdiden kanıtlanmış bir başarıdır. PANTHER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle