18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 Mehmet Akif Ersoy Üzerîne . . . OLAYLAR VE GÖRÜŞLER dık' dıyoruz, boğmaya kan gonderıyorsun " Leyla adlı şıınnden. "Şuyuz bmlerce yurda yangın veren kımdı7 Şu mılyonlarca oksuz, dul kımın boynundadır şımdıl>" Örnekler daha da çoğaltılabılır Akıf'ın dınsel konulardakı karmaşıklığı, ıkırcırru, hemen butun toplumsal konularda kendım gösterır O, toplumsal sorunları genellıkle bir tartış rna havası ıçmde sunar Bir anla>ışı, bır tutumu yerer, hırpalar, arkasından savunur. Bu vöntem, ıçınde doğan ve ortaja çıkmak ıçın zorlanan, dola>ı sıyla tedırgın eden duşunulen boşalttıktan sonra, sakıncalı olanlarının getırebıleceklerı kınamalara, saldırılara karşı bır kalkandır So>lemek ıstedığı, nı söylemış, sonımluluğunu da uzerınden atmış oiur Gölgeler'de bır ayet uzenne >azılmış olan koşuk "Allah 'a dayanmak mı7 Asırlarca dayandık / Düştukse bu husrana (yıkım) onun nanna (od) yandık." dızelerıvle başlar Sonra eskıvı yerer, değışmemn gerekhlığını savunur Arkasından tsiam'da yazgı konusunun yanlış anlaşıldığını kanıtlamava çalışır Yer >er medreseyı yerlere batırır arkasından savunur Berlın Hatıralan'nda geleneklere, Suleymanıye Kürsüsünde'de göreneklere saldırır Buna karşılık Japonlann geleneklere bağlılığını över, Berlın'e gıdecek olan Asım'a "Sade garbın yalnız ılmıne dönsun yuzunuz" öğüdunu venr Ancak yıne Asım'da, tsiam'da bır duzenleme gerektığını savunur "Yedıytizyıllık eserlerle bu dını hâlâ / lhtıyacatını (gereksınımlerj kabıl mı telafı7 Asla' / Doğrudan doğruya Kuran'dan alıp ılhamı, / Asrın ıdrakme (anlayış) söyletmelıyız hlam'ı" "Değıl mı bır anasın sen, değıl mı Almansın, O halde fikrıle vıcdana sahıp ınsansın " dızelerıvle vuceltır 1930'lardan sonra Aktıf'te belırgın bır gelışme gorulur 1 Dun>aSavaşı sonlanna değın, sanat bıle olsa, her turlu eğlenceve karşı çıkarken 1933'te yaz dığı Sanatkâr adlı koşuğunda, Musluman bır çıftın, başkalarının >anında sevı dolu konuşmaları nı, genç ve guzel kadının, sanatçı sevgıhsını başanya ulastırmak ıçın tath tatlı ısteklendırmesını duygulu, se\ecen bır dılle anlatır Yaşamının son yıllarında, Kuran çevınsı ıle uğraştığı ıçın olmalı, çok az yazdı Çoğu bırkaç dızelık olan bu koşuklarda, eskıden ben surup gelen karamsarlığı azar, olum özlemıne dönuşur Üstelık yoğun bır pışmanlık duygusu da benhğını sarar Korkunç ıtıraflarda da bulunduğu olur Tek Hakıkat'ın son ıkı dızesı "Hepımız kendunızın bağrı yanık âşıkıyız / Sade ılanı çekılmez bu acayıp aşkın " Yaş Altmış başlıklı koşuğunun son dızesı "Bu hay\anhkta arlık ben de ınsandan mı madudum (sayılmmp" AkıFm, de\nmlere karşı olduğu ıçın Mısır'a kaçtığı söylentısınde gerçek pa>ı bulunmakla bırlıkte yorum eksıktır Şaınn, usçuluğu göz önunde tutu lursa butun devnmlere karşı olduğu duşunulemez tster çıkarcıhk, ıkı yüzlüluk dıyehm, ıster ınsanlık halı Davranışlarımızı her zaman, bızımle ılgılenen lerın bızden bekledıklenne göre duzenlemek zorun luluğunu duyarız Akif bır dın adamı, bır vaız olarak da tanınıyordu Kendısını el ustunde tutanlann göruşlerınden busbutun kopamazdı Devnmlen ovmezdı, onlara karşı çıkmaya gucu yetmezdı, susamazdıda Çtınku şaırdı, yazardı, vaızdı Bır koşuğunda "Ben ellı beş senedtr teptığım yegâne (bırıcık) yoIun/Henuz sonundan uzakken tukendı gıttı ömür / Tutup da bır gerı döndüm mu yandığım gundur"deı Koşuk 1925 tanhlıdır Şaır o yıl Mısır'a gıtmıştır Akıfın, T Fıkret'ten etkılenmesı uzenne çok şey yazıldı Bu alanda yapılacak avrıntılı bır ınceleme ıle bır kıtap olusabılır Fıkret'ın, kendısını zangoçlukla suçlayan Akıfe yanıtı olan "Dını hak bence bugtın dını hayat /Sen ne dersın buna ev Molla Sırat 9 " dızelerıne benzeyen aşağıdakı dızeler, AkıPın buyuk saygı duyduğu Fıkret \e onu sevenler ıçın sö>ledığı bır gönul alma gıbı gelır bana Asım'da bulunan bu dızelenn ıçerığı de Fıkret'ın görüşlennı andınvor "Hoca, mademkı bu dın, dını beşer, dını hayat, /Beşerın Hakka refîk olmak ıçın vıcdanı, /Beşen>etle (ınsanlık) beraber >urumektır şanı (ışı) Akif, Tanhı Kadım'den bıle etktlenmıştır Bu etkı, Fıravun ıle Yuzyuze'de açıkça görulur AkıPın buyük emeklerle yaptığı Kuran çevırısını yayımlamayıp ortadan kaldınnasını, ıçenğını akıl ve bılımle bağdaştıramamasına bağlayabılınz (1) Vahdetı 31 Mart olayı elebajılanndan Dervış Vahd«ı (2) Allah'ın ıpı Tenm olarak Hablullah (Allah'ın ıpı) Ku ran anlamında kuilaıuiır PENCERE Kaçaklar. 27 ARALIK 1989 Akif in Islam anlayışı, başka İslamcılara hiç benzemez. O, îslam'a öbur dunyanın mutluluk aracı olarak değil, yaşamda gerekli olan siyasal, toplumsal duzeni sağlayan bir dizge sistemi gözuyle bakar. Koca Safahat'ta, gunumuz din görevlilerinden bir çoğunun dillerinden duşurmediklen, Kuran'da da sık sık yinelenen mutlu uçmak (cennet) yaşamıyla korkunç tamu (cehennem) işkencelerinin izine bile rastlanmaz. CEMİL YENER Emekli Yazın Öğretmeni îslam dunvasının en buyuk ve yaşamı en uzun devletı olan Osmanlı Imparatorluğu'nun başkentı Istanbul, hıçbır zaman Kahıre, Bağdat vb kentler gıbı bıhm ve ekın raerkezı olmadı Hele son ytızyıllarda bıhm o denlı yozlaştı kı Tanamat dönemımn Istanbulu'nu anlatan Moltke, bıraz abartmalı olsa da "Burada bıhm ve ekın o denlı ılkel kı okuyup yazma bılen bılgın sayılıyor" dıyebıldı Mehmet Akif, Tanzımat'tan otuz dort yıl sonra (1873) Fatıh'te doğdu Babası bir dın adamıydı, çevresı de koyu dındar Çocukluğunda sıkı bir dın eğıtırru gördu Ona Arapca öğretıldı, Kuran ezberletıldı Sonra ılk \e orta oğrenımını yaptı, baUar (velenner) okulunu bıtırdı Bu okullarda Farsça ve Fransızca oğrendı Bugun, ölumunun 53 yıldönumunde onu değer lendırmeye çalışaeağım Akıf'ın doğduğu >ıllarda Batılılaşma akımı, emekleme çağmdavdı henıız ^kımın öncülen, Batı ulkelerınde ya da Batılı bjr dılle oğrenım görenler dı genellıkle Bunlar kuçük bir azınlıktı ancak Geruş halk yığınlan bu gelışmelerı vadırgayacaktı elbette Her yenılık devımmmde olduğu gıbı, bu devırumın de bırtakım zuppelen turedı Bunlann gösterışlı, aşırı davranışları, butun yenıhkçılere karşı tepkıyı kamçıladı Akif, bu tepkıyı gösteren ortamın ıçınde yaşadı, onlara uymak zorunda kaldı Ancak sağduyusu onu aşınhklara duşmekten korudu Akıfın îslam anlayışı, başka tslamcılara hıç benzemez O, tslama öbur dunyanın mutluluk aracı olarak değıl, yaşamda gerekh olan siyasal, toplumsal duzeni sağlayah bir dızge sıstemı gözuyle bakar Koca Safahat'ta, günumuz dın görevhlennden bir çoğunun dillerinden duşurmediklen, Kuran'da da sık sık yinelenen mutlu uçmak (cennet) yaşamıyla korkunç tamu (cehennem) ışkencelennın ızıne bıle rastlanmaz Kuran'da, Muslumanların kavuşacakları bıldınlen mutlu yannlar ozlerru uzerıne yazdığı Leyla şıınnde şaır O ferda (mutlu yarınlar) ıstemem, hıç doğmasın fedayı mahşerse (obur dunya mutluluğuysa) dıye haykınr Suleymanıve Kursusunde başlıkb uzun koşuğunda Japonları anlatırken "Şu kadar sövleyeyım, dını mübının (aydınlık dı nın) orada / Ruhî feyyazı (verımlı nıhu) yayılmış, yalnız şeklı Buda " Musluman denmek ıçın eksığı ancak tevhıd (Tann bırhğım benımseme) dıye konuşur Burada, Müsluman olmak ıçın gereken ınançlar, tapınmalar yokumsanmış sankı Köse tmam başlıklı koşuğunda, şerıata dayanarak ıkıncı bir kadınla evlenmeye kalkışan bir adamı payladıktan sonra, Abdulhamıd'ın şenatçıhğına "Golgesınden bıle korkup bağıran bır odlek, Otuz üç yıl bızı korkuttu 'şenat" dıyerek Vahdetı (I) muhlısımz fıçtenlı, dostj elde asa çıktı henf, bir alay zabıtı kestırdı, sebep şerı şerıf (kulsal şenat) " dızelenvle çatar Buna karşüık, ondan yaklaşık yetmış beş yıl sonra TC cumhurbaşkam, "Allahın ıpıne (2) sımsıkı sanlın", Cumhurbaşkanmın katıldığı cumahutbesmde vai2 "Her ışı kendı kafamıza göre degıl, Islamm ölçüsüne göre yapalım" dıyerek bir şenat düzenı önerıyor gıbı Bu dızelerde Gazalı'nın, Îslam'a getırdığı katılığa, medreseyı soktuğu açmaza değınıyor sanırım Kuran'dan ılham almak, ona köru korune bağlanmaktan çok aynmlı, çok daha genış vorumlara elverışlı bır anlam taşıyor Akif, ınsanı bu toplumu gerçek yüzüyle tammada çok geç kalmıştır Bundan, kötüluk duşunemeyen, saf, çocuksu ırasının (karakter) payı olduğu gıbı, Batıyı okumamış olmasının da payı olsa gerek Her ne kadar Batı yapıtlan okuduğunu söylemışse de bunları yaşamının son yıllarında Mısır'da okumuş Hem yerer hem savunur olmalıdır Daha önce okumuş olsaydı etkılenmeInsancıl ruhunun, tuze (adalet) sevgısının Akıfe mesı olanaksızdı Safahat'ta ne bır Batı ne de bır zaman zaman Kuran buyruklannı, dın kurallarını eskı Türk bügınının ya da duşünürünun adına rastunutturduğu olur Kocakan ıle Ömer adlı öykücü ladığımı anımsamıyorum Hep Attar, Sadı, îkbal, Abdüh vb gıbı Doğulu düşunurlerden söz edılır ğunde kocaları, Halıfe ömer'e "Gaza' Gaza' dıye gıt soy cıhanı, gel paylaş " dı özelhkle Sadı ye çıkışır Oysa gaza (kutsal savaş) Tann buyruğudur, farzdır, garumet (savaş sonucunda elde edı 1930'lardan sonra geiişme... len her şey) helaldır Akif, yaşamının son yülanna değın kadına, kaŞaınn bu ınsancıl duygu ıle Tann'ya bıle çıkış tığı çok görülur Tevhıd (Tann'yı bırleme) ya da tı bır Müslüman gözuyle bakmıştır Erkeğın kadını ezmesıne, çok evlılığıne karşıdır Toplu yerlerFeryat adlı şıırınden "Canılen, katıllerı meydana stiren sen, / Canıde de kadınla erkeğın bır arada bulunmasını uygun kı, katıldekı ctiret (yureklılık) yıne senden / Canı bulmaz Ataturk devnmlennın ılk >ıllarında, kız gezıyor dıpdın, can vermede masum / Suç baş oğrencılerle erkek öğrencüenn sınıfta bır arada bulunmalannı kınar Buna karşılık Berlın Hatıralakasıntndtr da nıçın başkası mahkum''" "Zalımlere kahrm o kadar verdı kı meydan, / Yok n'nda, bır Alman kadımmn kocasıyla bırhkte gaadılı mutlak (salt adıl) dıyecek yeıs (umutsuzlukj zınoya gelmesını yadırgamaz Yas gıysılen ıçınde görduğu bu kadının savaşta oğlunu yıtırnuş olduıle ınsan " Hakkın Seslen'nın bir koşuğundan "Nur (ay ğunu tasarlar, ona karşı duyduklarını sevgı ve sedınlık) ıstıyona, sen bızeyangın venyorsun, / Yan vecenlık dolu bır anlatımla yansıtır Bu arada EVET/HAYIR AKBAL Trafik ve Ha\ a Kiriiii^î Ulaşım sorunu toplu taşımacıhğa yonelik, kalıcı ve radikal çözumler getiren premetro ve onu tamamlayan diğer sistemlerle örneğin; metro, troleybus vb. gibi elektrikli toplu taşıma sistemleriyle çozulseydi, kentlerde hava kirliliği, bugunkü olumsuz boyutlarına ulaşmazdı. TYS15 Yaşında Turkıye Yazarlar Sendıkası 1974 yılında kuruldu Tüzuğünde yazılı olduğu gıbı 'bu sendıka, sermayeemek çelışkısınde sermayeye karşı dısıplınlı bır güç olmak ve emeğın örgutlenmesı ıhtıyacından" doğdu Amacı nedır^1 "Yazarhğı meslek edınmış kışılerın emeğını sermayeye karşı korumak Hukukı sosyal, kültürel, ekonomık hak ve ozgurluklerı korumak, saptamak ve gehştırmek Tam bır söz ve yazı ozgurluğunün gerçekleştırılmesı ve korunması ıçın her turlu yasal mucadeleyı yurutmek" Onumuzdekı 28 aralık perşembe akşamı TYS kuruluşunun 15 yıldonumunu Istanbul Beledıyesı'nın Cemal Reşıt Rey Korv ser Salonu'nda kutlayacak Bu geceye tanınmış yazariarımız, sanatçılanmız katılacaklar TYS'nın yenı atılım dönemınde güç kazanması ıçın tüm dostlar bır araya gelecek Gunlerdır gazetelerde yazılar yazıldı, haberler çıktı TYS, günün olayı halıne getırıldı TYS nın ılk genel başkanı Yaşar Kemal'dı Sanırım bır yıl surdü Yaşar Kemal'ın yonetımı Ardından genel başkanlığı Azız Nesın üstlendı Şöyle böyle on beş yıla yakın bır süre Azız Nesın yonetımın başında kaldı Şımdı benım de ıçınde bulunduğum yenı bır ydnetım ışbaşında bulunuyor Ta 1945'te başlar yazarları bır araya toplamak özlemı Benım ve"başka yazar arkadaşlarımın Daha önce de yazmıştım 1945'tekı 'Genç Yazarlar Derneğı' seruvenımızı Osmanbey1 dekı Suna Pastanesı'ndekı toplantılarda oluşmuştu dernek kurma düşüncesı Şınası Ozdenoğlu kı o sırada Burgaz Adası Nahıye Müdürü'ydu ıle bırlıkte hazırlamıştık demeğın tüzuk ve programını Anımsadığım kadar, dernek kurucuları arasında Behçet Necatıgıl, Nahıt Ulvı, Salâh Bırsel, Fahır Onger vardı Ne çare kı dernek, kurulamadan dağıldı Emnıyet Cemıyetler Masası bırtakım güçlükler çıkarmıştı, bu yuzden derneğı kapatmak zorunda bırakılmıştık 1960'lara doğru Yaşar Nabı'nın gırışımıyle Türk Edebıyatçılar Bırlığı'nı kurduk Ilk başkan Yakup Kadrı ıdı Peyamı Safa'dan Saık Faık'e Dağlarca'dan Melıh Cevdet'e dek pek çok unlü yazar ve şaır bu bırlığe üye oldu Bırlığın başkanları arasında Yakup Kadrı den başka, Fazıl Hüsnu Dağlarca, Melıh Cevdet Anday ve Azız Nesın'ı sayabılırım Uzunca bır süre ben de yönetım kurulunda bulunmuştum Geceler duzenlendı, kıtaplar yayımlandı, yurtdışındakı toplantılara, çağrılara temsılcıler gönderıldı Tutk Edebıyatçılar Bırlığı'nın Beyoğlu Çıçek Pasajı ustünde bır guzel lokalı vardı Ne yazık kı gorevı devralan arkadaşlar bırlığı yaşatamadılar TEB de boylece tarıhe kanştı 1974'te Turkıye Yazarlar Sendıkası bu boşluğu doldurmak ıçın kurulmuştur Dernek, bırlık derken ış sendıkaya dönuştu Sendıkalar, bılındığı gıbı bır meslek kuruluşudur Yazarlık da bır meslektır elbet Ama Türkıye'de olsun, daha bırçok ülkede olsun yazarlıkla geçınebılen ınsanlar pek azdır Roman, şıır, öykü, deneme, makale, koşe yazısı yazan kışılerın hemen hepsının ıkıncı bır ışı vardır Hıç değılse yaşamlarının onemlı bır bolümunde ıkıncı bır ışı olmuştur Dağlarca subaydı Necatıgıl öğretmen Yaşar Kemal gazete roportajcısı Örnekler saymakla bıtmez Turkıye Yazarlar Sendıkası'nın kurucularına bır goz atarsak hemen hepsının ıkıncı bır ışı, yaşamını surdürmek ıçın ustlenmesı gereken başka bır ışı olduğunu goruruz Turkıye Yazarlar Sendıkası 'nın uyelerı yazar olarak un yapmış kışılerdır Kıtaplarıyla, yazarlarıyla belırlı bır duzeye enşmışlerdır TYS'de bır araya gelmelerı bellı bır amaca hızmet ısteğını taşıyor O amaç da demokratık ılkelere, ınsan haklarına bağlılıktır, yazarlığın sorumluluk taşıyan bır uğraş olduğuna ınanmaktır Sendıkal bılınce sahıp olmaktır Yanı kısır çekışmelerın, sen ben düşüncelerının ustune çıkarak yaratıcı, uretıcı olabılmektır TYS 15 kuruluş yılını perşembe akşamı Beledıye C R Rey Konser Salonu'nda genış bır programla kutlayacak Melıh Cevdet Anday, Azız Nesın llhan Selçuk Alı Sırmen, Demır Özlü "Sözlu Kultürden Yazılı Yulture" konusunu tartışacaklar Daha sonra da sanatçılarımız kendı dallannda konserler, gösterıler sunacaklar TYS'nın gücu, varlığı önemı demokrasının açısından da vazgeçılmez bır ağırlıktadır Belırlı demokratık ılkelerde anlaşan anlaşabılen tüm yazariarımız sendıkal bılınçle bırlıktelıklerını TYS çatısı altında surdürmek ve yaşatmak ısteğındedırler Kuçuk anlaşmazlıkların, geçıcı kırgınlıklann bu bılınçlı bırlıktelığı bozamayacağına ınanıyorum Prof. Dr. ATIF URAL Yıldız Üniversitesi Ülkemızde bugune dek, 2000 yılına yaklaşık 10 yıl kalmış ıken 'ulaşım sorunu' ıstenılen ve olması gereken teknık ve sosyal düzeyde bır çözume ulaştırılamamıştır Bunun en önemlı nedenlen, yıllarca elektrikli toplu taşıma sıstemlenne gereken önemın venlmemesı ve sıstem seçımleruıde yanlışlıklar yapılmasıdır Enerjı çağında yaşayan bızler en ekonomık enerji türü olan elektnk enerjısını, özelhkle toplu taşımacılıkta öncelıkle kullanmalıyız Büvük teknolojık patlamalann an arda geldığı çağımızda Istanbul, Ankara, Kaysen, Konya, Bursa, Izmıt, Adana gıbı kentlenmız henüz elektrikli yakın mesafe ulaşım sıstemlerını kurmarun hazyhğı ıçındedırler Ama bu kentlenmızın beledıyelenmn bazılan, Beledıyder Yasası gereğı bağımsız hareket edebdmek yetkısıyle donatıldıklanndan çözümlere kendı çoğu kez bılımsel olmayan du^uncelen doğrultusunda gıtmeye çalışmaktadırlar Her bır beledıye, kendıne göre bır çözume vanrsa ne olacaktır9 tstanbul'da olduğu, Ankara'da olacağı gıbı Bu ışlenn de bır koordmasyonu gereldıdır. Bılıme değer vermememn ve koordınasyonsuzluğun sonucu, teknık model, malzeme kargaşası, buyuk dövız kaybı, buyuk enerjı tuketımı ve çevre kırlenmesıdır Her kent beledıyesı kendıne özgü bır 'toplıı taşıma' seçerse sonuçta ne olacaktır7 Teknolojı cınsını seçenler teknık olarak bu değerlendırmeyı ne>ıe göre, nasıl, hangı bılgı ve deneyımle yapacak7 lardır tnsan bümedığı bır konuda karar verırse, ılende sıstem sureklı çalışmayabılır veya venmlı olmayabılır, ışın rantabl olma değen yıtırılır ve belkı de orası bır an ; gereç \e hava mezarlığı olabılır Istanbul hafif metrosu gıbı Amaç Ülke gerçeklenne, kentlenn koşullanna uyan sıstemler seçebılmek, bunun ulusal endustrısım kurabılmek ve bu alanda yeteru teknık elemanlar yetışurebılmektır kırlenmektedır Ulaşım sorunu toplu taşımacıhğa yönelık, kalıcı ve radikal çözumler getiren premetro ve onu tamamlayan dığer sistemlerle örneğin, metro, troleybus vb gıbı elektrikli toplu taşıma sıstemlenyle çözülseydı, kentlerde hava kırlılığı bugunkü olumsuz boyutlarına ulaşmazdı, tehlıke sınırlanna belkı de yaklaşmazdı Sonuç Özel araç sayısımn çıkardığı egzoz gazı mıktarı \e kırlenme büyüktur Halbukı, elektnklı metro olsa, kırlenme sıfır olurdu Istanbul trafığıne bağlı araç sayısı (otobus, mınıbüs, kamyon, kamyonet, taksı) 500 bınden fazladır Berlın'de 2 6 mılyon kışı yaşamaktadır, metrosu 120 km'dır Kırlenme âdeta yok gıbıdır Bır mılyonun uzennde nüfusu olan kentlerde, bılımsel olarak "metro taşıma sıstemı" bır zorunluluk ıken bugün nüfusu 6 mılyonu geçen tstanbul'da bıle henuz gerçek anlamda bır metro yoktur tstanbul'un yaklaşık 2 bın otobüsü, 5 bın mınTbusü^ 15 bın taksısı günde yaklaşık 2 mılyon kışıyı taşırken, denızyollarının yalnızca 75 vapuru yaklaşık 275 bın kışı taşıyabıhyor Bu araşurmamıza göre günde tstanbul'da yaklaşık 4 3 mılyon yolcu taşuımaktadır Bunun 1 8 mılyonu beledıye otobüslen, 500 bını dolmuş taksılerle, 1 2 mılyonu mınıbüslerle, 350 bını vapurlarla, 250 bın kışısı banlıyö, 800 bın kışısı ıse özel otomobıllerle taşınmaktadır Elektnklı taşıtlann kaulım payı yaklaşık yuzde 6'dır Yann ne olacaktır Bugun 20 kışfye bır otomobıl duşerken, yakın bır tanhte 10 kışıye bır otomobıl duşerse ve her yıl 200 bm250 bın kışı tstanbul'a göç ederse bu ulaşım ne olacaktır'' Bu problemın tek ve mutlak çözumu vardır, o da elektnklı, ra>lı toplu taşıma sıstemlennın kurulmasıdır Metro, yatınm gıder1 len yüksek dıye kurulmaz ıse yarın tstanbul da ve ılende dığer buyuk kentlenmızde belkı de en hızlı ulaşım aracı ınsamn kendısı olacaktır Başka bır araştırmamıza göre tstanbulluların günluk ulaşım gıderı ortalama 5 mılyar lıradır 500 bınden fazla motorlu taşıt, ılerleyemeden trafik tıkanıklığı nedenıvle her gun ortalama bır saat yollarda beklemektedır Boşa • 9 gıden yakıtın bedelı yaklaşık 350 mılyon lıradır Çevre kırlılığı ıse buyük mıktarlarda kurşunun ha\a\a bırakılmasıdır Dığer bazı kentlenmızde de benzer sorunlar vardır, olmasa da yakında oluşacaktır Avrupa'da araçlarda buyük oranda 'kurşunsuz' benzın kullanılmaktadır Ülkemızde henuz pek yoktur Dolayısıyla ortaya saçılan zehırlı gazlar çok daha tehlıkebdır Bugun tstanbul'da 1 yılda egzozlardan çıkan gazların ortama bıraktığı zehırlı kurşun mıktarı ıyımser bır yaklaşımla en az 1 tondur Bozulan ekonomı, kötüleşen teknolojı, kırlenen çevre, hasta olan cığerler, kanser olan hucrelerdır Butün bunlar olabılır, ama çoğu kez olmaz Çunku çoğu kez kararlar bılunden yana değıldır Örneğin, tstanbulAnkara elektnkh demıryolu hattında Ayaş Tunelı ınşaatını durdurmak gıbı Çoğu kez bızım sorunlanmızın çözümu ıçın öncelıkle yabancılar tercıh edılmekte ve kararlan etkılı olmaktadır Ama gerçekte; ulusunu seven, kendı öz değerlenne manan, ona sahıp çıkan ve bıbme değer verendır Ancak bu durumda sorunlar çağdaş boyutlarda çözümlenır Pazar gunü bu koşede çıkan yazımda bırbırınden unlu ıkı kaçaktan soz açmıstım Bın Çavuşesku ıdı Otekı Norıega Ikısı de kayıplara karışmıştı Nerede saklanıyorlardı? Nasıl gızlenıyorlardı9 Yazı şöyle bıtıyordu "Merak bu ya, ıkı kaçağın 'akıbetı' televızyonda ne zaman gostenme gırecek dıye sabırsızlanıyorum, belkı bugun, belkı bu gece, belkı yann Aradan ıkı gun geçmeden sorulara yanıtlar alındı Çavuşesku kaçamamış, ıdam edılmıstı Kurnaz Norıega, Panama'dakı Vatıkan Elçılığı'ne sığınarak paçayı kurtarmıştı * Çavuşesku zalımın tekıydı, çarlara rahmet okutacak bır hanedan yonetımı kurmuştu, ıktıdarına karşı çıkanlan gözlerını kırpmadan yok etmıstı Dıktatör kaçamadı, kurşuna dızıldı Bukres Radyosu'nda sozcu olayı şoyle duyurmuş "Tannm, ne guzel haber bu1 Isa'nın karşıtı öldu' " Insanoğlu değışken bır yaratıktır kımı zaman yılandan daha sürungendır, kımı zaman guvercınden daha banşçı, kımı zaman kaplandarvdaha yırtıcı, akrepten daha zehırlı, maymundan daha taklıtçı, bukalemundan daha ıkıyüzlu, tılkıden daha kurnaz Insan, duruma gore hayvanlaşır ya da ınsanlaşır Çavuşesku'nun sonu olağan karşılandı, kımsenın kılı kıpırdamadı ölum cezasına karşı olanlar seslerını çıkaramadılar, çunkü sokaklar kan gölüne donuşmuştu 1789'un 200'unoj yılında "Fransız devrımı olmasaydı daha ıyı olurdu" dıyerek 16 Louıs'ye sahıp çıkanlar bıle Çavuşesku'ya acımadılar Oysa dıktatör yargılanmalıydı, hem bu gıbı durumlarda omur boyu hapıs, ıdamdan çok daha ağırdır O fırsat kaçtı Çavuşesku nun toprağı bol olsun, yaşasaydı yeryuzunde gıdebıleceğı yer dort duvar arasıydı * Norıega anasının gözü Vatıkan Elçılığı'ne sığındı Adam ışını bıhyor, bunca kırlı ışe karışmış, bunca günah ışlemış Katolıklerde gunah çıkarma ışlemı yok m u ' General Norıega, şımdı Papa Jean Paul'ün kanatları altındadır kıhsenın kubbesıne sığındı kendısıne uygun bır papaz buldu mu, keyfıne dıyecek yoktur, artık gunahlarını çıkara çıkara bıtıremez Papaz hucrede yennı alır sesıne kutsal bır renk katar, söze başlar Anlat evladım, senı dınlıyorum Norıega Muhterem peder, ben bır günahkârım, öyle çok gunah ışledım kı Senı dınlıyorum Tanrı benı bağışlar mı7 Evladım, Tanrı'nın ne yapacağını kımse bılemez, bağışlayıcıdır, ama baştan pazarlık olmaz Hele sen gunahlarını bır bır ortaya dok bakalım Peder, hangı bınnı sayayım? Kaç kışıntn kanına gındtğımı anımsamıyorum Kaç kızı kırlettım? Kaç kışıyı soydum? Ne bıleyım? Uyuşturucu tıcaretı pek tatlı geldı Halkı kazıklamak devlet sıyasetıne dönüşunce heri<es saygı gostenyor, selama duruyor Günahlarım saymakla bıtmez somurdum soydum oldurdüm, ama Tanrı belkı benı bağışlar, çunkü ben suça ıtttdım, kışkııtldım, kandınldım, bütün bunları bana yaptıran buyuk patrondur. Büyuk patron mu"7 Evet O da kım? Amenka' Benı yetıştıren o tezgâhında büyüten o, ıktıdara getiren odur ama sonradan aramızda tartışma çıktı, bu kez benım başımı yedı Papaz efendı Nonega'nın gunahlarını çıkaradursun, Vaşıngton dayatıyor «Benım adamımı bana teslım et' Bakalım sonuç ne olacak7 TEŞEKKÜR Tıptakı yenı gelışmelerı izleyerek beru sağlığıma kavuşturan Prof. Dr. MÜZEYYEN ERK'e teşekkur edenm Sonuç Bu>uyen ve gelışen Türkıye'de ulaşım kesımırun geleceğını yönlendırmek ve onu hepımızın arzuladığı nıtelıklere kavuşturabılmek ıçın neler yapmalıyız? Yapılması gerekenler şu şekılde özetlenebıhr 1 Elektnklı demıryollannın önemıne ınanmak, özelhkle yetkılı ve etkılı olan ust yonetıcılenn ınanmasını sağlamak 2 Bır an önce bır 10 yıllık ulaşım planı hazırlamak ve bu planın uygulanmasında bır teknık, bılımsel kurulu tek yetkılı kılmak 3 Bır an önce elektnklı ulaşım araçlan uretebılecek fabnkalar kurmak, olanlan gelıştırmek 4 Demıryolu ışletmelerınde, özellıkle hesap, proje, konstruksıyon, gelıştırme bolumlerınde çalışan tum tekmk personele bu tesıslerde kalabılmelerını sağlayacak malı olanaklar, destekler sağlamak Emekli olan ust kademedekı yonetıcılerden yararlanmak 5 Buyük kentlenn trafik sorununu çözumlemede bır an önce elektnklı yakın mesafe ulaşım sıstemının kurulmasına geçmek 6 Genel anlamda demıryollannı, karayollarıyla eşıt koşullarda yanşır duruma sokmak, yenı hatlar açmak ve demıryollarım daha çekıcı yapmak, ona sahıp çıkmak ve hıçbır şekılde 'bır gun' yabancılara satma mak TACİSER BELGE Yurt sever devnmcı arkadaşımız BURHAN GÜNDEMDTi 19611989 Trafik kazasında kaybettık Anısı mucadelemızde yaşayacaktır KARTALLI DOSTHRI 4DI>A \DtL VOLK\N İstanbul'un merkezi yerlerinde Elektrikli metro ve kirlilik Toplam enerjı tuketımınde ulaşım kesımınm önemı büyüktur, bu oran dunyada genelde yuzde 15 mertebesındedır Bu oranın yuzde SO60'ı elektrikli toplu taşıma sistemleriyle gerçekleşır Bızde ıse bu oran yuzde 45 duze>ındedır Dolayısıvla hava, bu>ük oranda KAT KARŞIUĞI konut veya işhanı yapılmaya uygun, imar durumlu arsa aranıyor. Aracı kabul edilmez. DEMİR İNŞAAT SANAYİİ A.Ş. 151 24 90 • 143 60 51 İzmır Şube Başkanımız ^^^^Hj^^ VEFAT Merhum Muzaffer \e merhume Munevver Bıcıoğlu'nun oğulları, merhum Hakkı Konur ve merhume Îkbal Konur'un damatları, Sınecan Unver \e Fatma Unver'ın kayınpederlerı, Dılek, Kamıl ve Muzaffer Unver'ın buyukbabaları, Tuncer Bıcıoğlu'nun ağabeyı, A>la Bıcıoğlu'nun kayınbıraderı, Denız \e Erol Bıcıoğlu'nun amcaları, Konur, Osman Unver ve Mehtap Bıcıoğlu'nun babaları, Lutfı>e Bıcıoğlu'nun eşı ıyı ve dost ınsan, 1948 Mulkıye mezunu anıyoruz fl^^B ]fck.^WHBI MAMAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN Beledıyemız hudutları dahılınde bulunan, eskı Karaağaç koyu mezarlığının kaldırılması, Ankara Büyüksehır Beledıye Meclısı'nın 2 10 1989 tarıh ve 242 sayılı karan ıle ongorulmuştur Anılan mezarlığa, defnı yapılmış cenazelerın nakıl ışlemlerı 11 12 1989 tarıhınden ıtıbaren 30 gun ıcerısınde yapılacaktır Cenaze sahıplermın bu sure ıcerısınde, cenazelerını Karsıyaka Mezarlığı'na nakletmelerı gerekmektedır Nakledılmeyen kadavralar, beledıyemızce Cebecı Asrı Mezarlığı'ndakı kemıkhaneye kaldırılacaktır llgılılere onemle duyurulur Cİmİt Seramık Heykel Sergısı TOPRA Ğl SEVGILEDIM '? Bartkası Iş Sanat Galensı ParmakkapıIST 219 Ocafc 1989 İLAN Sen aramızdan a>rılalı bır >ıl oldu Meslektaşlann ıçın, halVın ıçın verdığın mücadele ıle bılıncımızde, Kırık gulümseyışınle gözlerımızın önundesın Amaçların amacımız, kavgan kavgamız Yaşıyorsun, yaşayacaksın KALBİNIZI KORUYUNUZ TURKKALPVAKFI 17512 44/45148 58 66 172 87 24 Muayene, Teşhıs, Tedavı, Kontrol, Laboratuar, Röntgen TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası ENO İzmir Şubesi EMO lst. Şubesi EMO Bursa Şubesi EMO Adana Şubesi EMO Diyarbakır B.Tem. EMO Samsun B.Tem. EMO Trabzon B.Tem. NİYAZİ BİCİOĞLU (Emekli Vali) 25.12 1989 Pazartesı gunu Antalya'da vefat etmıştır. Azız naaşı 27.12.1989 Çarşamba gunu (bugun) Şışli Camıı'nde kılınacak oğle namazından sonra Zıncırlıkuyu'dakı kabrıstana defnedılecektır Tann rahmet eylesın. AİLESİ Not: Çelenk göndenlmemesı, ısteyenlerın Turk Eğıtım Vakfına bağış vapmaları rıca olunur Atelye lcadıye Cad 86 Kuzguncuk Sureklı Sergı Tel 342 36 32
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle