Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DİZİRÖPORTAJ Hapis yıllanndan Vatan Partisi'ne Vatan Partisi KERtM KORCAN 1 30 KASIM 1989 Bir an ister istemez gençLik yıllanma uzanıyor ve 1936 yülarını kuşbakışı yasayıveriyorum yeniden. lnsan pek inanmak istemiyor; şaka değil, tam elli yıl geçmiş aradan ve biz gerçek anlamda bir demokratik düzene hâlâ kavuşamamışız. Ateşten Köprü isiroli otobiyografık roman çalışmamı kanştırdım hüzünle. Geçmişte, tstanbul Polis Müdüriyeti'nde başlayan bitmez tükenmez sorgulanmanu hatırladım; hayret değil mi, dün ne kadar da bu güne benziyor her yönüyle? 1938 yılı, mayıs ayının ilk haftasıydı: Poliste, bana bir zaman bağıslamışlardı, ne kadar süreceğini bilmediğim küfürsüz, tehditsiz, işkencesiz bir zaman. Bir masanın başında belki on beş dakika, belki de yanm saat tek başıma kalabileceğim; sorgu yoktu, sual yoktu yani. öyleyse, sırf bu sebeple büe olsa, mutluydum, sevinçliydim. Başıraı, bana bu oyunlan oynayan perişan başınu önümdeki masaya koyabilir, yalnız kendimin olabilirdim. Boşluklanmı gözden geçirebilir, yeni bir' saldırıyı karşılamaya hazır olabilirdim. Hayatımın en kritik anını yasadığım kaskatı, taş gibi bir gerçek, vereceğim karar benim yalnız bugünümü değil, yannımı da belirleyecekti. Yapılacak şey yılmamak, dayanmaktı açıkçası, ama ne pahasına olursa olsun, dayanmak. Başka bir çıkış yolu görünmüyordu. Dayanırsanız, çok çok kötürüm olursunuz, rahatça yürüyemezsiniz ömrünüzce. Onurunuz sizde kalır; şu var ki başıruzj dik tutabilir, korkmadan dostunuzun, düsmanınızın yüzüne rahatça bakabilirsiniz. '1950'liyıllarda sanıyorum, Dr. Hikmet Kıvılcımlı afla geri kalan cezasından kurtuldu. Ben de ondan iki sene önce Sinop Cezaevi'nde on yılı doldurmuş, askerlikten sonra İstanbul'a dönmüştüm. Doktor'la 12 yıl sonra Fatih'te buluşmuştuk. O, parti kurma konusunda kararlıydı. Sabit Şevki Şeren, Hasan Amca, Orhan Kemal, Behçet Atılgan, Abidin Nesimi ve başkalarıyla da bu konuyu görüştü. Sadece 'olur' diyenleri ciddiye aldı. Ben de onlardan biriydim. 'Bir şeyde karara vardım mı, artık babamı bile dinlemem' derdi hep, öyle deyaptı." Her insan acı çekebilir, aynı topraklan paylaştığı canlüarın bir bölümüyle siyasi görüşleri açısından kanubıçaklı düşman olabilir. Şu var ki kesinlikle yurduna küsernez, türüyle ilgisini kesemez, ülke sorunlanna yan çizemez. Yaa, Istanbul Polis Müdüriyeti'nde nezaretim bitip, 1938 yılı Donanma Kumandanlığı Kor Askeri Mahkemesi'nde, Askeri Ceza Kanunu'nun 94'üncü maddesi gereğince 12 yıl ağır hapse mahkum olup, cezamızı gurbet mapusanesinde güne gün yatarken de hep bu duygularla, düşüncelerle doluyduk. ca, Orhan Kemal, Behçet Atılgan, Abidin Ncsimi ve başkalarıyla konuştu, görustü. Ohımlu, ohımsuz sonuçlar aldı. Şu var ki kararlıydı zaten, onun için sadece olur diyenleri ciddiye aldı, ötekileri elinin tersiyle itti. Ben olur diyenlerdendim, onunla beraber oldum, "Bir şeyde karara vardım mı, arük babamt bile dinlemem!" derdi hep, öyle de yaptı. Bununla beraber, yaman bir sabırla, üstünlük taslamadan hemen herkesle tartışır, konuşurdu. Karşısındakini derin bir dikkatle diriler, ağırlığmı geride tutarak onu cevaplamaya çahşırdı. Vatan Partisi programı genellikle onun eseridir. Bunun kabulü için yapılan toplantıda partililer pek az değişiklikler önermişlerdir. Bunlar programdaki genel akımı önleyen şeyler değildir. Yalnız, bu kitabın kapağı kırmızı olmamalıydı, bu konuda ban üyeler çok duyarlı görünüyorlardı. Doktor, Millet Partisi'nin kırmızı kaplı programıru çıkarıp gösterdi tartışmacılara ille de boyle olsun diye değil. tbret alınacak taraf şuydu ki biz renkleri kullanmak konusunda bile ayncalıklara sahip olunan bir ülkede yaşıyorduk. Sonunda füizi renkte karar kılındı. Yirmi kişiye yakındık tartışmada. Sendikaalar çoğunluktaydı. Şimdi biz siyasi bir yapı kuruyorduk, mimanınız Dr. Hikmet Kıvılcımlı, projemiz Vatan Partisi programı. Peki bu kitapçık yeteru' miydi bOyle uzun ve dikenli bir alanda yolculuk etmek için? Bunu tartışamazdık kimscyk, denize açılacağımız anda, tayfalarda panik yaratmaJc istemiyorduk. KaJdı ki tayfalann bizi nereye kadar destekleyeceğini de bilemiyorduk henüz. Yedi kışilik parti kurucusundan yalnız Doktor sabıkalıydı, böylece daha çıkış anında bir tepkiyle karşılanmayı önlemek istiyorduk. Ben önce ortalıkta görünmeyecek, kurulustan sonra harekete katılacaktım. Dr. Hikmel Kıvılcunlı, eşi Emine, Kerim Korcan ve eşi Zubeyde, çocuklan Sabah ve Yıldız'la birlikle 195« Cumhuriyet Ba\ ramı kutlamalannda Taksim'de parti çeleaginin önönde. nn yumurta tokuştururken önce dişlerine vurduklannı hiç unutmayalım. Niçin kitle dısı kahyoruz hep, niçin bir türlü buziarı eritemiyoruz? Geçtik karşı taraftan kjşileri kazanmayı, aynı davayı güttüğümüz kişilerle bile gereği gibi anlasamıyoruz. Tarihimizi, hele yakın tarihimizi, yeterince bildiğimiz, anladıgımız kanısında değilim. Perakende, tutarsız, köksüz, birtakım devşirme fıkirlerle ülkemizin meseleleri çözülmez, çözümlenemez. Dağ başında üçbeş garip tilki, birinin bile kuyruğu öburune değmiyor, sonra kalkıyor koca bir ülkenin kaderini değiştirmeye soyunuyonız. Oysa parti önce memleket gerçeklerinden yola çıkan, sonra iktidara göz diken bir kuruluş demektir. "Boyrun gelin, iktidan alın!" demezler hiçbir zaman adama, at binenin, kılıç kuşananın! Hülasa, ülkemize iktisadi anlamda ikinci bir Kuvayi Milliye seferberliği gereklidir! 1950'li yıllarda samyorum Dr. Hikmet afla geri kalan cezasından kurtuluyor, Kırsehir'den İstanbul'a geliyordu. Ben de ondan iki sene evvel Sinop Cezaevi'nde on yüı doldurmuş, sonra da iki sene Zonguldak Devrek'te askerliğimi yapmış, İstanbul'a dönmüştüm. Buluştuk Fatih'te Doktor'la. Artık saçlan iyice ağarmış, ama keskin hatlı yuzü gene azimkâr görünüyordu. Ee, tam 12 yıl ayn kalmışük îstanbul'dan, bir anlamda da olaylardan. Tek partinin idaresinde bıraktığımız ülkemizde şimdi çeşitli partiler vardı. Şu var ki bunlar da değişik isimler almalanna rağmen, gene de tek bir temayı işliyorlardı. Geniş insan yığınlaronız politikadan bir anlamda uzaJc tutulacak, sadece seçimden seçime oylarını verecekler, ne alacaklannı bilmeden. ö t e yandan Dr. Şefik Hüsnü'nün öncülüğünde kurulan Emekçi Köylü Sosyalist, Avukat Esat Adil'in başkanlığındaki sosyalist partiler çoktan ağır baskılar altında kapatılmışlardı. Kolayca anlaşılacağı üzere, bunlar bizim kesinlikle görmezden gelemeyeceğimiz olaylardı. Bütün bunlann üstüne benim neler düşündüğüm elbette önemliydi; bir inanç uğruna gençliğimi harcamıştım zindanlarda. Ama daha da önemlisi Dr. Hikmet'in yeni fîkirleri neydi; yeni şartlarda, bunun üstünde durmamız gerekliydi aslında. O gözüpek ve düşunür bir kişi olmanın dışında, fikirlerini insan hayatına uygulamak gibi tutarlılık da gösteriyordu. Bu bakımdan tarihe yollar açmak gibi bir iddiası olmasa bile, o yolda yflrumekten çekinmiyordu, hasıh bir gönüllü öncüydü gözünü budaktan sakınmayan. Benim adım ise sıradan erler arasında okunuyor ve bundan son derece memnun bulunuyordum. Yaşamak tılsımı Bunun tersi olursa, dağılmaya, hiç şakası yok bir iç yıkıma gidebilirsiniz. Yaşamak kaybeder o tılsımlı anlamuu, gövdenizi boş bir kalıp gibi taşımak zorunda kalabilirsiniz, eksikli, kırgın ve onursuz. İnsan kendi türünün acılarını anlamamalı, çektiklerini görmemeliydi onlara sorarsanız. Anlamıssa susmalı, kimselerin yamnda ağzını açmamalı, yurt ve dünya gerçeklerini saptıranlara karşı gelmemeliydi. Işte o zaman alnı çakal bir milli sığır gibi rahat olabilirdi belki? Bir zaman bol bol sütünü sağarlar, o kesilince de bıçağm altına yatarsın, bunun başka türlüsü var mı? Zaten görüp tanıdıktan sonra, gidişatı anlamazdan gelmek, toplum sorunlanna yan çizmek olmuyordu. Bir sorumluluk duygusu kaplıyordu acı aa yüreği ve sanınm bu duygu taa mezara kadar izliyor, bir türlü bırakmıyordu insarun pesini. Gönüllü tecrit Politikada yenilgilerin, başansızlıklann sebebini sadece kendi uzağımızda aramak, suçları hep hasımlara yuklemek, yalnız sevaplara sahip çıkmak kolay bir çözüm ve rahatlama yoludur. Şu var ki estirdiği yalancı hava, tez zamanda pembe bulut kümeleri gibi dağüır gider ve biz gene açmazlanmızla baş ba$a kalınz. Bu konularda Dr. Hikmet Kıvılcunlı, aşağı yukarı diyordu ki: Kardeşim dikkat et, hep zeytinyağının sudan aynldığı gibi karşımızdakilerden ayrılıyoruz. Bu gönüllü tecrit bize bir anlamda gurur da veriyor. Ama ne oluyor sonunda, zayıf düşüyoruz, bölükpörçük oluyoruz. Kim kazanıyor böyie yapınca, kim kaybediyor, iste örnekler meydanda. Tartışma havasını devamlı canlı tutamıyoruz, hep koyulan yerde otlamak rnarifet değildir. Fikirlerin doğruluğunu deneyler kanıtlar, halk bizi yalnız kara gözlerimiz için sever mi sanjyorsunuz? Onla mez bir haksızbk olurdu; o hislerini değil, mantıgını öne çıkanyordu gene. Belki de yeni şartları bir de içinde yasayarak değerlendirmek istiyordu. Bu sebeplerle olacak ki sunlan diyordu: Vatan Partisi 1... Eğer yanılmıyorsam, bizim açımızdan , 1954 yüı, ekim ayının 29'unda, tsgenel görünüm odur ki kıyıda köşede kaç kişi Sultanahmet Yerebatan Caddesi 66 kalmıssak, hemen gidip kendimizi denize at^ r e s m j > | e m l e r i n i t a m a m ı a y a r a k Vatan mamızgerekü Çünküdurumo kadar umutbulunuyordu. Üyeük sıra i s j k u r u l m suz, çıkılmaz, batak. no'suna göre kurucular şunlardır: g 2... Analanmızjn canma tak dedı artık, yüA . C ans,zoğlu, tekstil işçisi. lardır zmdan kapılannın açılmasını bekJemek. p H.Kazancı, örucü. Onlara bu sefer olsun, hiç değilse bizimle yan S.Kayaoğullan, tekstil işçisi. yana yaşamak hakkını bağışlamalıyız. t.Kayaoğullan, tekstil işçisi. 3... Eee, bu kadar dintenme yeter değil mi, H.Kıvılcımü, Doktor. şimdi partimizi kurmalı, yeni fikirler, taze bir LSavgat, tesviyeci. heyecanla meydana atılmalıyız. Kavgaya süO.Sercan, dokumacı. rülmeyen, halk katında denenmeyen fikirler sadece bir gönül avunmasıdır. Biz aldanırız belki, ama ta.ih aldanmaz! 1012 ay içinde ortaya Doktor tarafından Kerim Korcan 1918 yılında Adapazarı'mn sürülen bu fikirler, birbiriyle çelişirmiş gibi göAktefek köyunde doğdu. Yoksut bir saat rünen anlatımlar, parça parça ele alınınca çatamircısinin oğlu olan Korcan'ın, ılkokultışır gibi görünmekteyseler de geneline bakıdan sonrakiyasamı kahveci, berber vedonhnca hiç de yadırganacak bir taraflan yoktu; durmacı çıraklıklanyla, yirmi yasından aksine bir tutarhbk ve bütünluk vardı, yani sonraki yasamımn 12 senesi de siyasi neHapiste 20 yıl sonuç olumluydu. Devamlı bir siyasi misyodenlerle cezaevlerınde tutuklu geçli. Linç Doktor, eski cezalannı da sayınca, artık en nu olduğunu söyleyen Doktor, geçmişteki ey(1967), tdamhklar (1971) romanlan ile Taazından, yirmi sene yatmış oluyordu çeşitli lemleri, yazdıklan, düşündükleri de göz önüne tar Ramazan kitabında topladığı hikâyemapusanelerde. Belki de bunun tesıriyle şim ahnırsa, kendi kendisiyle ters düşmemektedir. leri, genellikle hapishane anı veyaşantıladi temkinli adımlarını ince bir hesap üzerirını yansıur. Diğer yapıtlan şOyle: Ter ne atmak istiyordu. Kör kuyuya taş atmak, Babam bile Adamlan (1975), DimitroJ Geçiyor (1978), Patrona (1983), Canlı Bayraklar, Ey Gabelli ki maceracı bir tutumdan uzak durmak Buradan yola çıkarak o yeni bir parti kurziler, Harbiye Kazam. karanndaydı. Buna yılgınlık demek, affedil ma konusunu Sabit Şevki Şeren, Hasan Am StRECEK ÇOK AQ KAYBI Merhume Fatma İrdem ve Merhum Doktor Enver İrdem'in oğulları, Merhume Besime Çorat ve Merhum İsmail Çorat'ın damadı, Vedia Çamurdan, Nermin Hatipoğlu ve Nevin Okay'm kardeşleri, Demir ve Karin Çorat'm eniştesi, Sunter ve Nejat Akyüz, Işık ve Mehmet Femir'in dünürleri, Berna İrdem, Ali Femir'in kayınpederi, İrem ve Banu'nun biricik dedeleri, Enver ve Bekir İrdem, Yasemin Femir'in biricik babalan, Uğur İrdem'in çok sevgili eşi, ACIKAYBIME 1927 Adapazarı doğumlu, merhum Nazmi Bayar ve Hatice Bayar'ın oğlu, merhum Kemal Aygün ve Sevinç Aygün'ün damadı, CevatMaksude Bayar, Nihat Bayar, YükselGüngör Sayacan, SuatGülten Bayar, RuhiZülfiye Bayar, BilgenSedat Şengör, BelkısFaruk Şimşeker'in ağabeyleri, Nursan Aygün'ün eniştesi, Ertan, Ercan, Dilek, tsmail, Ergin, Arzu, Ebru, Hakan, Cengiz, Özlem, Erkan, Tarkan, Murat ve Pınar'ın amca ve dayıları, Aygün, Koraltan, Gönenç, İlhan ve Bilgen ailelerinin evladı, NecilGünseli Ecer'in dünürü, Ayça Ecer'in kayınpederi, Mehmet Ali ve Uğur'un sevgili babalan, Baysan Bayar'ın doyamadığı eşi, 19611980 Adalet Partisi Sakarya Milletvekili, Sanayi ve Teknoloji eski Bakanlarından, Doğruyol Partisi Genel Idare Kurulu üyesi, Dahiliye Mütehassısı, VEFATLAR İÇİN Yurt içi, yurt dtşı cenaze nakledilir. İlaçlama, malzeme, tabut, bütün işlemler hassasıyetle, süratle yapılır. İşletmede ayrıca 18 ambülans mevcuttur. Cenaze ilanlarında, hizmet bedeli alınmaz. İSLAM CENAZE İŞLERİ 147 20 06 140 68 86 Konservatuvar Programıyla Gitar Dersteri KlasikFolkPop 385 50 13 Suadiye Dr. NURİ KEMAL BAK4R 28 Kasım 1989'da Londra'da Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Aziz naaşı 1 Aralık 1989 Cuma günü TBMM'de yapılacak töreni müteakip Hacıbayram Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra 2.12.1989 Cumartesi günü Adapazarı'nda defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. T.C.D.D. kimlik kartımı kaybettim. Hükumsüzdur. MUSTAFA YILDIZ T.C.D.D. Banliyö kartımı kaybettim. Hükumsüzdur. ZEKtYE YILDIZ AİLESİ VEFAT Üyemiz, san basın kartı sahibi İBRAHİM SELÇUK İRDEM 29.11.1989 Çarşamba günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 1.12.1989 Cuma günü (yarın) Şişli Camii'nde kıhnacak öğle namazmı müteakiben, Sahrai Cedid Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin. MÜLKİYE HAFTASINDA 30 KASIM PERŞEMK SELÇUK İRDEM 29 Kasım 1989 Çarşamba günü vefat etmişrir. 1927 yılında Konya'da doğan İrdem gazeteciliğe 1948 yılında Ulus gazetesinde muhabir olarak başladı. Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan trdem, bir sure kaymakamlık, mülkiye müfettişliği, THY genel mudür yardımcılığı göre\lerinde bulundu. Gazeteciliği, Son Saat, Son Havadis ve Yeni tstanbul gazetelerinde yazarlık ve genel yayın müdürluğü yaparak sürdurdü. Vefatı camiamızda büyük üzüntü yaratan Sdçnk İrdem'in cenazesi 1 Aralık 1989 Cuma günü saat 10.00'da Gazeteciler Cemiyeti'nde yapılacak törenden sonra Erenköy Galip Paşa Camii'nde kıhnacak öğle namazını takiben kaldınlarak Sahrayı Cedit Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Selçuk İrdem'e Tann'dan mağfıret, ailesine ve üyelerimize başsağbğı dileriz. B U G UN 1ARAUKCUMA YARIN 10.00 KONFERANS DEÖIŞEN DÜNYADA TLRKİYENİN GVNDEMİ Süleyman DEMİREL (DYP Genel Baskanı) Mulkiyelıler Lokalı Kuruçeşme IST. 15.00 KONFERANS DEĞİŞEN DÜSYADA TÜRİtiYE'MH GVNDEMİ YıidınAı AKBULLT (ANAP Genel Başkanı) Mülkıyeliler Lokali Kuruçeşme İST 18.30 Film Gösterisi AVZAMAN1 Yon: Erden KIRAL Oyn: Aytaç ARMAN. Şcrıf SEZER. Zıhnı KÜÇÜMEN SınemaTV Enstıtusü Yıldız Posta Cad. İST. 19.00 TARTIŞMA B. 4LMANYA da İSLAM vt Musbiman olan ALMASLAR Woirgang Gumer LERCH (Frankfurter Allegemcıne Zeılung Yakın Doğu Redakloru) Selahatlın HİLAV (FeKefecı) İsmet ÖZEL (ŞaırYazar) Mulkiyelıler Lokalı Kuruçeşme İST 7.30 GEZİ 13 ARALIK L'LVDAĞ GEZİSİ İst. Yakası Kalkış: 7.30 Anadolu Yakası Kalkış: 8.30 Otel Kervansaray ULUDAĞBURSA 10 00 KONFERANS DEĞİŞEN DÜN YADA TLRKİYENİN GVNDEMİ BüteBt ECEVfT (DSP Genel Başkanı) Mülkıyeliler Lokalı Kuruçeşme İST. 15.00 DEĞİŞEN DÜNYA 'DA VLISLARARASIDENGE Ferenc MOZSI Macar H.P. Dısışleri Sözcüsü U Haluk BAYULKEN. Dışişleri Eski Bakanı MACARİSTAN 18.30 Film Göslerisi GECE YOLCVLVĞV Yon: Omer KAVUR Oyn: Aytaç ARMAN Macıt KOPER.Şahıka TEKAND SınemaTV Enstıtusü Yıldız Posta Cad. İST. 19.00 SÖYLEŞİ Şür Vzrrine Söyltfi Cemal SÜREYA. Özdemır İNCE. Turgay GÖNENÇ Mulkiyelıler Lokali Kuruçeşme İST GAZETECİLER CEMlYETİ DÜZCE 2. SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Esas No: 989/337 Karar no: 989/505 Hâkim: Orhan Ulusan 20782 Kâtip: Nermin Koç. Düzce ilçesi Çay mahallesine ka>ıth olup Camiikebir mahallesi Konuralp sokak no: 6'da mukim Hasan oğ. 9S0 doğ.lu sanık thsan Gun hakkında sağlığa zararlı " G u n " marka sucuk imal etmek suçundan mahkememizde yapılan açık duruşma sonunda; atılı suçu işlediği kamtlandığından TCK'nın 396, 647/4, 72, 402. maddeleri gereğince sanığın sonuç olarak 470.000 lira ağır para cezası, 3 ay süre ile cürme vasıta kıldığı meslek, sanatın ve ticaretinin tatiline, 7 gün işyerinin kapanlmasına, kapatma süresi kadar kapatılan işyerinio göze çarpan bir yerine asılmasına ve gazetelerde ilan işleminin yerine getirilmesi için kesinleştiğini Cumhuriyet Savcılıgı'na verilmesine hükmedildiği ilan olunur. AİLESİ KAMUOYUNA "Bugün işçi sınıfının antidemokratik yasalar kadar, başlarına çöreklenmiş sarı sendikacılardan da kurtulma sorunu vardır." Tez Koopİş Sendikası, İstanbul 3 No'lu Şube Başkanı AYNUR KARAASLAN'ı, genel merkezlerinin keyfi ve yasadışı uygulamalarına karşı yürüttüğü onurlu mücadelesinden dolayı kutluyor, tüm İETT işçileri olarak, tek yürek, tek yumruk yanında olduğumuzu bildiriyoruz. T.G KARS 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ : 1986/3J0 : 1989/604 : İlhan Okutulmuş Meydanali oğlu 1925 d.lu Kars Bayrampaşa Mah. Nüf. Suç : tsmet Kaskanlı Rahim Oğlu 1958 d.lu Kars Cumhuriyet Mah. Nüfusunda bıçakla etkin e>lemde bulunmak. Suç Tarihi : 11.3.1986 Karar Tarihi: 5.5.1989 Yukanda açık kimliği yazılı bulunan sanığın TCK. 102/5.104/2, maddeleri uyarınca neticeten ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair verilen karar sanığın tum aramalara rağmen bulunmadığından 7201 sayılı yasanm müteakip maddeleri uyarınca tum Turkiye'de yayımlanan bir gazetede ilan tebliğine ilan tarihinden itibaren 15 gun sonra kararın kesinleşmiş sayılacağına kanun yolları açık olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 3.11.1989 Esas No Karar No Sanık İETT İŞÇİLERİ ADINA AHMET PARMAKSIZ İNGİLİZCE'Yİ 6 AYDA KONUŞALM. Tel: 347 80 58 TOPLANTILARA GİRİŞ SERBESTTİR MULKİYELILER BİRLİĞİ İSTANBUL SUBt Muollım Nocı Ccxi 153/A 80820 Kuruce$me/IST Tel (1)157*6 3435