21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 1989 FUAT ATALAY / Diyarbakır Milletvekili HABERLER CUMHURÎYET/U Her şey birbirine kanştınlıyor SHP Diyarbakır Mılletvekılı Fuat Atalay, parti üst yönetiminin bazı konularda eksiği ve yanlışı olabileceğini belirtiyor. "Ancak partimizde, iddia edildiği gibi işler iyi gitmiyorsa, bunda bizlerin hiç mi kusuru ve sorumluluğu yok?" diyen Fuat Atalay parti içi mücadele ile ilgili göruşlerıni şöyle açıklıyor: "Parti içi mücadele çok duyarlı sorunları istismar ederek, slogancı, içerikten yoksun, şeva döniik, populist yaklaşıralarla geniş yığınlar nazannda birl | u n surun >anlış şekilço t l e m e HP'DENE VAR NE YOK? tnönü konuşurken soru soran gazeteci Selçuk îrdern kalp krizinden öldü 4 Fu»t Atalay de algılanabileceği duruma getiriliyor. Her şey birbirine kanştınlıyor. Parti yönetimi de her zaman olaylara daha duyarlı, kitlelerce kolay anlaşabilecek, beklenlileri önceliklerine göre saptayıp gerekeni yapmakta gecikince sıkıntılar artmaya başlıyor." 12 Eylul ve devamı ANAP iktidarlarmın yaptıklarından SHP'nin sorumlu olmadığım söyleyen Atalay, "Bir kısım arkadaşlanmız, insafsızca parti içi iktidar kavgası uğruna Özal'ın akıl alroaz hırsından. cumhurbaşkanlığına oturmasından SHP'yi sorumlu (utuyorlar. Partimiz elinden geleni yaptı, Özal'ı, ANAP'ı uyardı. Ancak, pariamentodan çekilmek çözüm değildi" diyor. Atalay, Güneydoğu'da yaşanan sıkıntıların, insanlığın kabul edemeyeceği boyutlara ulaştığını, bu nedenle, bölge politikacılarının seçraenlerinin duygularına tercuman olma zorunluluğu duyduğunu da vurguladı. Aaavasayı degiştirerek: Anadolu'da hiçbir zaman düşünce özgürlüğü olmadı. Bütün partilerin düşünce özgürlüğü için, anayasamn bu yönde değişmesi için çalışması gerek. Basın özgürlüğü, sendikalaşma hakkı, yargının bağımsızlığı, üniversitelerin özerkliği, seçim şekli, cumhurbaşkamnın yetkileri gibi konular var. İktidara gelince anayasayı değiştirerek bunu yapacağız. lç Politika Servisi SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Mülki Gündem demokratikleşme' E K R E M K A N G A L / SıvasMilletvekili • İstifalar 7'lerin dönüşünü tıkadı SHP Sıvas Milletvekili Ekrem Kangal, parüde Urmanan bunalımın "12 Eylıil sonrası" partileşmeden kaynaklandığını belirtiyor. Köken, ulusal bağımsızlığa dayanan CHP'nin kapatılmasının büyuk yanhşlardan biri olduğunu söyleyen Kangal, aynı kökene dayanan SODEP ve HP'nin kuruluş ve birleşmelerinde "bazı gerçeklerin dikkale alınmaksızın önemli hatalar yapüdığım" vurguluyor. Kangal, parti yönetimine yapılan eleştirilerin ve örgutteki sancıların ana kaynağmın bu olduğunu ifa Ekrem Kangal de ediyor. Partiden istifalan "hata" olarak değerlendiren Ekrem Kangal, "Yürutülen parti politikasında bizim de zaman zaman eleştirdigimiz konular vardır. Ancak bunların halli istifa değil, demokratik mücadele ve ilk kurultayda çözum bulmaklır. Diğer taraftan, ihraç edilen 7 milletvekilinin geri dönüş yolunu da, önemli ölçüde tıkamıştır" biçiminde konuşuyor. Parti meclisi ve MYK üyelerinin yarısının milletvekili olmadığım hatırlatan Ekrem Kangal. "Bu arkadaşlanna sonsuz sevgi ve gtiven duymasına karşın" politikanın kurallan ve işleyişinin böyle bir yapıyla kolay kolay bağdaşamadığını belirtiyor. Kangal, şoyle konuşuyor: "Bugünkü bunalım elbette geçecektir. tstifalann şahıslann politik hayatına zarar verdiği, siyasi partilere beklenen ölçiıde zarar vennediği CHP döneminde çok gorulmüştür. Bu ortamda Sayın Genel Başkan'ın olağanüstü kunıltayı toplayıp hiç kimseyi dışlamadan ağırlığını koyması, SHP'yi halkın kendisinden beklediği birliğe ve uretkenliğe çıkarması açısından en akılcı yol olarak gözükmektedir. SHP'yi hiçbir güç iktidar olmaktan alıkoyamayacaktır. Yeter ki partide birlik, bütünlük sağlansın ve toplama büyük güven veren genel başkan etrafında birleşilsin." yeliler Birliği lstanbul Şubesi'nde yaptığı konuşmada değişen dünyada Tıirkiye'nin gündeminin demokratikleşme olduğunu söyledi. Düşünce özgurlüğunün tam olarak gerçekleşebilmesi için baştaTCK'nın 141,142 ve 163. maddelerinin kalkması gerektiğini savunan tnönü, "Başbakan bu konuda bir şeyler söyledi ama ciddi bir yaklaşım yok. Eğer Akbulut bu konuda göTüşmek isterse göriişebilirim" dedi. Konferansın sorular bölümünde, lnönü'nün 163. maddenin kaldırılması hakkındaki görüşlerini açmasını isteyen gazeteci Selçuk trdem kalp krizi geçirdi. Irdem, dinleyiciler arasındaki Anakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in ve öteki doktorların çabalanna karşın kurtanlamadı. Bu arada Hızır Acil Servis'in ambulanslarının geç gelmesi ve gelen ambulanslardaki oksijen tüplerinin boş olması, elektro şok aletinin çalışmaması tepkilere yol açtı. Mülkiyeliler Birliği lstanbul Şubesi'nin " 1 3 0 . Yıl Kutlama Haftası" çerçevesinde düzenlenen "Değişen Dünyada Türkiye'nin Gündemi" konulu dizi konferanslarda dün SHP Genel Başkam Erdal tnönü bir konuşma yaptı. tnönü, konuşmasına dunyadaki değişimleri anlatarak başladı. Dunyadaki en önemli değişikliğin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kaybedilenlerin yeniden elde edilmesi olduğunu sövleven tnönü özetle İLK MÜDAHALE SÖZEN'DEN Mülkiyeliler Birliği'ndeki konferansında İnonu'ye soru soran gazeteci Selçuk trdem kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. İrdem'e ilk rnüdahaleyi dinleyiciler arasında bulunan Anakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen yaptı. Hızır Acil Servis ambülanslannın geç gelmesi ve getirdlkleri oksijen tüplerinin boş çıkması tepkiyle karşılandı. trdem, hastaneye kaldınlırken yolda öldü. şunları anlattı: " 2 . Dünya Savaşı dünyanın yeniden paylaşılmasını isteyen ulkcler tarafından çıkanlmıştı. Diktatörlükle yönetilen ülkeler bu savaşa neden olmuştu. Savaş sonrasında da durum degişmedi. Bu kez Doğu Avrupa ulkelerinde tek parti diktatorlükleri ortaya çıktı. Şimdi degişen budur. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kaybedilenler yeniden elde ediliyor. Doğu Avrupa'daki gelişmelerde Gorbaçov'un kişisel onemi olmakla birlikte esas olarak Sovyetler Birliği'nin bu ülkeler üzerindeki askeri baskı&ı kalktı. 2. Dunya Savaşı Britanya İmparatorlugu'na son vermişti, soîuk savaş döneminin sona ermesi de Sovye» İmparatorlugu'nun bitmesine neden olacak." Erdal tnönü, nükleer savaşın da artık imkânsız olduğunun anlaşıldığını, nükleer silahlann caydıncı olarak korunacağını ama sorunlara banşçıl çözümlerin aranaeagını belirtü. Dünyarun barışçı bir döneme girdiğini vurgulayan tnönü, "Bu bizim de çıkanmıza yönelik bir gelişme. Kaynaklanmızı savunma ve silahlanma yerine başka alanlara kaydırabiliriz" dedi. SHP Genel Başkanı, Türkiye'nin gündeminde de 45 yıldan bu yana olduğu gibi bugün de demokratikleşmenin olduğunu belirterek, 141, 142 ve 163. maddelerin kalkması gerektiği, ancak bununla da yetinilmeyip anayasamn yeniden gözden geçirümesi gerektiği görüşünü yineledi. Türkiye'nin demokratildeşmesi için düşünce özgurlüğunün tam olarak sağlanması ve sivil toplumun yerleşmesinin önemine dikkat çeken Erdal İnönü şunları söyledi: "Anadolu'da hiçbir zaroan düşünce özgürlüğü olmadı. O nedenle bizim için her şeyden önemli bu. Biz SHP olarak öne çıkük. Bence bütün partilerin düşünce özgürlüğü için, anayasamn bu yönde değişmesi için çalışması gerek. Sayın Akbulut bir şeyler söyledi ama ciddi bir yaklaşım yok. Eğer isterierse kendileriyle göriışmeye hazınm. Biz anayasamn değişmesini istiyoruz. Basın özgürlüğü, sendikalaşma hakkı, yargının bağımsızhğı. uni\ersitelerin özerkliği, seçim şekli, cumhurbaşkamnın yetkileri gibi konular var. Bunu nasıl yapanz? Bunu yapabümemiz vatandaşlanmızın oyuna bağlı. İktidara gelince anayasayı değiştirerek yapacağız." Daha sonra SHP'nin eğitim, sağkk, ekonomi konularma iltşkin prograrmnda da yer alan yaklaşımlarını özetleyen Erdal tnönü, Türkiye'nin bir başka gündeminin de Avrupa topluluğuyla butünleşmek olduğunu söyledi. tnönü, "Eğer insan haklan, demokrasi, ekonomi, sosyal ve kültürel alanlarda Avrupa ülkelerinin standartlanna ulaşırsak, Avrupa Topluluğu'nun fiili bir parçası olunız ki o zaman kimse bizim topluluğa girmemize engel olamaz" diye konuştu. Konferansın sorular bölümünde Erdal tnönü, bir soru üzerine, Avrupa'daki soğuk savaş ortadan kalkarken Nato ve Varşo\a Paktlannın da ne işe yaradıklanmn yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini, ancak bunun ilerki yıllarda yapılacağıru söyledi. tnönü, Türkiye'nin gündeminde NATO'dan çıkmak gibi bir meselenin olmadığım, önümüzdekı birkaç yıl içinde bu savunma paktından nasıl yararlanılacağının incelenebileceğini belirtti. Dinleyiciler arasında bulunan gazeteci Selçuk trdem, tnönü'ye "163. maddenin kalkması Türkiye'de teokratik bir devlete dönüşme tehlikesi yaratmaz mı? Demokrasi içinde laiklik konınur dediniz. 163. maddenin kaldınlmasıyla teokratik bir yönetim kunılabilmesi mumkun olacağına göre laiklik nasıl korunabilir? Bunu biraz açar mısınız?" şeklinde bir soru yöneltirken daha sorusunu tamamlayamadan fenalaştı. İrdem'e ilk mudahaleyi lstanbul Anakent Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen ve dinleyiciler arasında bulunan bir doktor yaptı. Hızır Acil Servis ambulanslan hemen çağrılmalarına karşın yaklaşık 20 dakika sonra gelebildiler. Gelen ilk iki ambulansın da oksijen tüpleri boş çıkınca trdem'e yaklaşık 4 0 dakika kadar sonra oksijen tüpü takılabildi. Duran kalbini yeniden çauştumak için getirilen elektro şok aleti de çalışmayınca trdem'in hastaneye giderken yolda ölduğü öğrenildi. Selçuk trdem 1927'de Konya'da doğdu. A.Ü. SiyasaJ Bılgiler Fakültesi mezunu olan trdem 1948 yılında Ulus gazetesüıde muhabir olarak çalışmaya başladı. Parlamento muhabirliği ve tçişleri Bakanlığı Daruşmanhğı yapan trdem Son Saat gazetesinde de başyazarhk yaptı. Son Havadis Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü görevinde de bulunan trdem Yeni tstanbul gazetesinde çalışıyordu. KüCÜK KURULTAYMIOLAĞANÜSTÜKURULTAYMI? içerisinde bir araya gelen SHP MYK'sı, küçük kunıltayın 10 aralıkta toplanmasını kararlaştırdı. Bu gelişmeden sonra, 6 milletvekili ve Güneydoğu'daki 12 örgütün istifası ile ortaya çıkan durumun, toplanacak olağanüstü kurultayla çözülmesini öneren örgutlerden bazıları da bu görüşlerinden vazgeçti. Bu arada, lanması gerektiğini söylüyor. Izmir tl Başkam Akgün Ceyhan ile Sinop tl Başkanı Ali Galip Ergiil, "seçimli" olması haltnde olağanüstü kurultaya taraftar olduğunu belirtiyor. Çorum tl Başkanı Salim Koçak ise olağanüstü kunıltayın yeni delegelerle toplanmasını öneriyor. Edirne tl Başkanı Metin Kıray, Erzincan tl Baş Görevden almalar tDRİS AKYtİZ 26 örgüt küçük kunıltayı benimsedi uyurddı y sa bir zaman kalmasına karşın, olağanüstü kurultayın "gereksiz" olacağım savunuyor. Küçük kurultay isteyen iller: "Manisa, Muğla, t'şak, Erzurum, Ağn, Trabzon, Sarasun, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Bayburt, Antalya, Adana, Kars, Kocaeli, Bursa, Konya, Tokat, Amasya, Çankırı, Kastamonu, R Ü Ş T Ü K U R T / Giresun Milletvekili Parti gücünden bir şey kaybetmez SHP Parti Meclisi üyesTve Giresun Milletvekili Riiştü Kurt, cumhurbaşkanhğı seçimi öncesi ve sonrasında, parti ust yönetimini başarılı bulduğunu bcl rt ' ' > o r Cumhurbaşkamnın n a s ı ) seçileceğinin anayasada belli oluduğunu hatırlatan Rüştü Kurt, "Özal'ın cumhurbaşkanlığının halk tarafından lartışılır olmasım" SHP'nin izlediği tutarlı ve doğru politikalara bağlıyor. Parti içi de mokrasinin işlediğini ve işlemeye devam edeceğini söyleyen Rüştü Kurt Kurt, " 7 arkadaşımızın ibracı tümüyle bir disiplin sonımıdur. Bu konuyu başka yönlere çekmek ve istismar etmek isleyenler, büyük bir >anılgı içindedirler" biçiminde konuşuyor. Misakı Milli sınırları içerisinde yaşayan ve tüm insanlann, ırk, dil, din, mezhep farkı gözetilmeksizin, "eşit ve aynı statüye dayalı" birinci sınıf vatandaşlar olduğunu belirten Rüştu Kurt, görüşlerini şöyle açıklıyor: "SHP kaynağını. Kuvayı Milliye'den almış ve Anadolu halkının nıhuna işleraiş, köklü \e güçlü bir partidir. Birkaç milletvekilinin istif ası bu kuruluşa gücünden hiçbir şej kaybettirmez. Geçmişte. bu partiden kimler gitmedi ki? Ancak partimiz, halktan aldığı güçlu daha da gelişti >e büyıidü." Ruştü Kurt, son gelişmelerin getirdiği sorunların parti yetkili kurullarında ve Küçük Kurultay'da çözüleceğine inandığını belirtiyor. SHP'de, Paris'teki Kürt Konferansı'na katılan 7'lerin ihracından sonra, önce 6 milletvekilinin, ardından da Güneydoğu'daki 12 il örgutünün istifası ile başlayan sorunlann aşılması için çözüm arayışlan devam ediyor. Sorunlann çözümü için yönetime muhalif PM üyeleri, milletvekilleri ve bazı il örgütleri olağanüstü kunıltayın toplanmasını isterken, il örgütlerinin büyük çoğunluğu, 10 aralıkta toplanacak kuçük kurultayın mevcut "kriz"i aşacağım belirtiyorlar. Aralarında, atama yönetimlerin de bulunduğu 33 il örgütünden 26'sı kuçük kurultayı benimserken, 4'ü olağanüstü kuruhayın toplanmasını, 3*ü de "ne küçük kurultayın ne de olağanüstü kurultayın" çözüm getıremeyeceği görüşünü savunuyor. Sorunlann çözümü için 'sol kanat' PM üyeleri,'milletvekilleri ve bazı il örgütleri olağanüstü kurultayın toplanmasını isterken, il örgütlerinin büyük çoğunluğu, küçük kurultayın mevcut krizi aşacağım belirtiyorlar. kanı Ali Tutu ve yeni illerden Karaman tl Başkanı Alaattin Işık, gerek küçük kurultay gerek olağanüstü kurultayın "tek başına" sorunları aşamayacağım bildiriyor. Bu üç başkan, "her aşamada, her partilinin sonımlnluk bilincinde davranması gerektiğini" vurguluyor. tl başkanlarının çoğunluğu ise olağan kurultaya kı "istifacı" il örgütlerinden bazılarının. istifa dilekçelerinin henüz genel merkeze ulaşmadığı da öne sürüldü. SHP'nin içerisinde bulunduğu "kriz"in aşılması için görüşlerini belirten il örgütlerinden lstanbul İl Başkanı Ercan Karakaş, Partide ortaya cıkan sorunlann olağanüstü kurultayın "eski da göruşülmesi için geçen hafta delegelerle''1 en kısa zamanda top rüşunü savunarak, bu öneriler arasında tercih yapmıyor. Buyük coğunluğunun "küçük kurultay" taraftan olduğu il örgütleri, son gelişmeleri değerlendirirken genellikle SHP'nin, CHP'nin devamı olduğunu vurgulayarak, "Partimiz büyük zorInklarla bngiine gelmiştir. Bu sıkıntılan da aşacaktır. Daha fazla çözulme beklenemez" görüşünü savunuyor. Bu yönde düşünenlerin altını çizdikleri bir başka nokta ise "ihraçlarla istifalann birbirine kanştınlmaması, kurultay lann sık sık tartışma konuArtvin, Karaman, Niğde, Rize, su olmaması ve nisan >a da mayıs ayında bir 'tuzük kurultay'ıZonguldak." Olağanüstü kurultay isteyen nın toplanması" gereği. iller: Olağanüstü kurultay isteyenler "btanbul, tzmir (seçim şartıy ise parti içi demokrasi ile parti hula), Çorum, Sinop". kukunun çiğnenmesinin önleneceEdirne, Erzincan ve yeni iller ğine, ideoloji eksikliğinin gideriden Karaman örgütü, ne küçük leceğine ve yönetimin keyfı tüzük kuraltayın ne de olağanüstü ku uygulamalarının böylece aşılabirultayın sorunu aşamayacağı gö leceğine inamyorlar. ANKARA (AA) SHP Genel Merkezi, il başkanlarına gönderdiği bir genelge ile genel merkezin haberi olmadan ilçe örgütlerini görevden almamalan için uyardı. tl başkanlıklarına gönderilen genelgede, 1 Aralık 1989'da başlayıp 31 Ocak 1990'da sona erecek üyelik yenileme işlemlerinin sağlıklı sürdürülebilmesi için il yönetim kurullarının, Genel Merkez'in bilgisi olmadan ilçe örgütlerini görevden alınmaması vurgulandı. 6 bin istifa Bu arada Kürt kökenli 7 milletvekilinin partiden ihraç edilmesinin ardından SHP'nin Güneydoğu örgütlerinde başlayan istifaların 6 bine ulaştığı bildirildi. Silvan Belediye Başkam ile istifa eden belediye başkam sayısı ise 8'e yükseldi. Inanç özgürlüğü ile laiklik çelişmiyor DSP Genel Başkanı, "Son yılların bir gerçeği şudur: Bizim Ceza Kanunu'ndaki 141 ve 142. maddelerle yasaklamaya çalıştığımız komünizrh dünyada hızla içerik değiştirmektedir. 163. maddenin de artık geçersiz ve gereksiz olduğu kanısındayım" dedi. BETUL UNCULAR ANKARA DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, son günlerde kamuoyunda tartişılan 141, 142 ve 163. maddelerin kaldınlması gerektiğini belirterek kişilerin dine bağlılığı ve inanç özgürlüğü ile laikligin asla çelişmediğini söyledi. Ecevit, düşünce, anlatım, örgütlenme ve katılım haklan ve özgürlükleri önündeki en az bu maddeler kadar sakıncalı başka engellerin ve yasakların kaldırılmasının gündeme gelmesi gerektiğine dikkat çekti. DSP lideri Ecevit, "TCK'daki 141. 142 ve 163. maddelerin kaldınlması" konusunda Cumhuriyet'in sorularuu yanıtlarken, duşünce ve anlatım özgürlüğünü sınırlamanın insanı ve toplumlan, bilim, kultür ve uygarhk alanlarında da sımrlayıp çngellemek anlamına geleceğini belirtti. Düşünce ve anlatım özgürlüğü önündeki engeller kaldınlırken şiddeti ve bazı eyleın türlerini önleyici yaptınmlara yer verilebileceğini kaydeden Ecevit, çağdaş iletişim teknolojisindeki gelişmelerin zaten düşünce ve anlatım özgürlüğünün yasalarla engellenmesini anlamsız kıldığına işaret etti. Ecevit, şöyle konuştu: "Bir ülkede kitapiar yasaklanabilir veya yakılabilir ama radyo ile tüm sınırian aşan ses dalgalannı yasaklamak da yakmak da mümkun değildir. Lstelik Türkiye'de yasak olan düşünceleri, demokratik Batı ülkelerindeki yurttaşlannuz, işçilerimiz, gençlerimiz, serbestçe okuyabilmekte ve serbestçe dile getirebilmektedirler. Son yıllann bir gerçeği de şudur: Bizim ceza kanumındaki 141 ve 142. maddelerle yasaklamaya çalıştığımız komünizm dünyada hızla içerik değiştirmektedir. O açıdan da bu gibi yasaklayıcı yasa hükümlerinin anlamı kalmamıştır. 163. maddeyle yasaklanmak istenen şeriatçılık veya dine dayalı devlet aktmtan ise bu yasaklara karşın, gerek Türkiye'de gerek başka ülkelerdeki işçilerimiz arasında serbestçe dile getirilmektedir. Yasal sınıriamalar, ancak ülkemizde bu gibi akımlann gereğince tartışılmasını ve etkisiz Bu nedenierle, 163. maddenin kılınmasım zorlaştırmaktadır. de artık geçersiz ve gereksiz olduKakb ki ben. Türkiye'de bu akım ğu kanısındayım." lan benimseyenlerin laik bir devTürk Ceza Yasası'nın demoklet için ciddi bir tehlike oluşturabilecek kadar çok sayıda olmadıklanna ve kolay kolay da çoğalamayacaklarına inanıyorum. Müslüman Türk halkı, kendi dinini öğrenebilme olanağına ve gerçek din ozgürlugune laiklik Ukesinin çok partili donemdeki demokratik uygniamasıyla kavuşmuştur. Halkımız bunun değerini giderek daha iyi takdir etmektedir ve kişilerin dine baghlığı \e inanç özgiirlüğu ile laikligin asla çelişmediğini gitgide daha iyi anlamaktadır. rasıyle, düşünce ve anlatım özgürlüğüyle çelişen maddelerinin 141,142 ve 163. maddelerden ibaret olmadığnu vurgulayan DSP lideri Ecevit, iktidarın ve hükümetin devletle eş anlamlı gibi göründüğü dönemden kalan maddelerin de çoğulcu demokrasiyle çeliştiğim ve kaldırılması gerektiğini söyledi. Ecevit, yasalarda demokratikleşme sürecini ciddi olarak engelleyen başka smırlama ve yasaklar bulunduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bunlar özellikle örgütlü toplum kesimterinin siyasal kanlınunı engelleyen hatta önleyen yasaklardır. 'Biraz önce 'düşüncelerini sözle, yazıyla veya sanatla açıklayabilen tek yaratığın insan' olduğunu bebrtmiştim. tnsanı başka yaratıklara üstitn kılan bir başka ozellik de değişik düşüncelere, inançlara ve çıkariara göre örgutlenme yeteneğidir. Bu yeteneğin kuilamlmasuu SJnııiayıcı yasaklar da insanüğa aykındır ve hem geh'şmeyi hem de demokrasiyi eneeller. Oysa özellikle 12 Eyliil 1980'den sonra, halkın örgütlü katılım hakkına ve özgüriiiğiine dünyada eşi göriilmedik sınıriamalar gelirilmiştir. Öte yandan yüriirlukteki seçim sistemi seçmen iradesinin parlamentoya ve yönetime yansımasım büyük ölcüde onlemektedir. TRT'nin kendi yasasını çiğneyerek sürdürdüğü yayın politikası da özellikle adaletsiz seçim sistemi yüzünden parlamento dışında kalmış partilerin ve örgütlü halk kesimlerinin seslerini ve düşüncelerini kamuoyuna yansıtabilmeleri bakımından, ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bu gerçekler ve engeller gözler önündeyken, bazı demokrat çevrelerin, 1980 öncesi alışkanlıkla, sırf 141, 142 ve 163'ü gündeme getirmelerini anlayamıyorum. Bu maddeler elbette kalkmalıdır veya buyük ölcüde degişmelidir ama sırf bu maddelerin kalkması veya değişmesiyle, demokratikleşmemiz önündeki en az bu maddeler kadar sakıncalı başka engellerin ve yasaklann <*a kaldırılması artık gündeme gelmelidir. Fakat ortalıkta, Demokratik Sol Parti'den başka, bunlan da gündeme getirmeye çalışan bir parti göremiyorum." 141,142 ve 163 kadar sakıncalı başka engel ve yasakların gündeme gelmesini isteyen Ecevit: SUAT Bİ1NİCİ / PM üyesı Halka bilgi vermek gerek SHP Parti Meclisi üyesi Suat Binici, partinin cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki politikasını normal bukluğumı, "Yapılabilecek başka bir şeyin olmadığım" söylüyor. Binici, cumhurbaşkamnın "hukuken" ve siyasi anlamda da " A N A P gnıbu tarafından yüzde 21.8'lik bir destekle seçildiğini" vurguluyor. Binici, yedi milletvekilinin "kesin ihraç"ı konusunda da şunlan söylüyor: "Yedi milletvekilinin genel S u a t B j n i c j başkanıraızın uyarısına uymayarak Paris'e gitmeleri bir hatadır. Bu milletvekillerinin ihraç edilmeleri yerine geçici ihraçla cezalandınlarak partiye kazandınlmalan gerektiğini düşünüyordum. SHP bunun ötesinde Kurt sorunu konusunda kendisine bir çizgi, bir rutum belirlemelidir." Suat Binici, Genel Merkez'in artık Ankara'dan ayrılarak Anadolu'ya yayılması, pilot bölgeler seçerek buralarda mitingler duzenlemesi ve halka son siyasi gelişmeler konusunda bilgi v ermesi gerektiğine inanıyor. Fırsat devam ediyor! Bütün AEG Soğutucular kısa bir süre daha peşin fiyatına taksitle! Yararlanın! Ayrıntılı bilgi AEG Yetkili Satıcılarında. AEG
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle