Katalog

25 KASIM 1989 Faizde indirim • ANKARA (AA) Kamu bankalan başta olmak üzere bankalarda bir süredir ara verilen faiz düşünne eğilimi yeniden başladı. Sümerbank, 3 ay vadeli mevduat faizdni yüzde 52.5'ten yüzde 52'ye düşürdü. Ziraat Bankası ile Halk Bankası da pazartesi gününden itibaren 1 yıl vadeli dışındaki vadeli mevduat faizlerini l'er puan düsürecekler. Kamu ve özel bankalann değişik vadelere uyguladıklan faiz oranlan şöyle: 1 ay 3 ay 6 ay 1 yıl iş Bankası 40 Akbank 40 YapıKredi 40 Osmanlı 40 Garantı 40 Türkbank 435 Pamukbank 42 Ziraat 41 EmlakBank42 Töbank 42 Haftbank 41 Şekerbank 43 Sümerbank 43 Vataflar 41 Etibank 43i Denizbank 43 Dtşbank 42 49 49 49 50 50 525 52 51 51 53 51 52 52 50 525 54 52 52 59 52 59 52 59 53 60 52 59 555 615 55 62 54 60 53 60 55 61 54 60 56 61 56 61 54 59 555 62 575 625 55 61 Şekerin tadı kaçtı Özellikle büyük kentlerde görülen şeker sıkıntısıyla ilgili olarak bakkal toptancıyı, toptancı fabrikayı suçluyor. Fabrikalar da üretim düşüşünü neden gösteriyor. Ekonomi Scrvisi Bu yıl yaşanan kurakhk nedeniyle üretimi düşe'n şeker, fabrikalann zam beklentisi içinde satışlarını yavaşlatması üzerine iyice tezgâh altına girdi. Hemen hemen bütün büyük şehirlerde hissedilen şeker sıkıntısırun faturasıru bakkallar toptancılara, toptancılar fabrikalara, fabrikalar da üreticilere çıkanyor. 1989 yüını kurtarmaya çalışırken şekerin 1990 yüında daha büyük bir sıkıntı konusu olacağının isaretleri gönilmeye başlandı. ANKA'nın habenne göre hukumetin hazırladığı 1990 yılı programında olası bir sıkıntı göz önüne alınarak şeker ithalatının arttınlması öngörülüyor. Program hedeflerine göre bu yıl 10 bin ton olarak tahmin edilen şeker ithalatı 1990'da 300 bin tona çıkacak. tzmir Bakkallar Derneği Başkanı Ramazan Aslan zam yapılacak haberlerinin şekerde piyasayı kanştırdığım belirterek "Zam yapılacaksa bir an önce yapılsın. Vatandaşı bu kadar sokaga dökroenin anlamı yok" diye konuştu. Aslan, zam söylentisinden sonra maddi durumu iyi olan yurttaşlan n bakkallara hücum edip şeker stokladığHu, piyasanın bu talebi karşılayamadığını, bunu fırsat bilen toptancılann da bakkallara yüksek fîyattan mal satmaya çaliftıklannı öne sürdü. Piyasada uzun bir süredir şeker sıkıntısı olduğunu vurgulayan şeker toptancısı Fikri Barutçu ise fabrikalann her an zam gelir beklentisi ile stok yaptıklannı savundu. Barutçu, şeker alabilmek için 2025 gün öncesinden para yatınp EKONOMİ CUMHURÎYET/13 EKONOMÎDE KULÎS MERALTAMER Bir şeker fabrikası yetkilisine göre satışlar genel müdürlük emriyle yavaşlatıldı. Fabrikalar da zammı bekliyor. Halen fabrikalarda bir aylık şeker stoku bulunuyor. sıra beklediklerini belirterek şunlan söyledi: "Fabrikalar şeker satmıyor. Zam gelecek diye bepsi mal stoklamaya başladılar. Adapazan Şeker Fabrikau'ııda 19 bin ton, EsIdşehir'de 2526 bin ton, AlpuÜV da 30 bin ton şeker stoku var. Arbk öyie hak geldi ki şekerleri koyacak depo kalmadıgı için kiıspe depolaruu boşaltıyoriar." Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Mudurluğü yetkilileri piyasada sıkıntı olduğuna dair herhangi bir bilgilerinin bulunmadığını bildirirken Eskişehir Şeker Fabrikası'mn bir yetkilisi, genel müdürlük taliman ile satıslann yavaşlatüdığım söyledi. tsminin açıklanmasım istemeyen yetkili, çiftçinin pancar ekmek istememesinin ve kuraklığın etkisiyle üretimin çok azaldığını, elde olan stoklann da yakında yapılacağı bildirilen zam nedeniyle eritilmemeye çalışıldığım kaydetti. Tüm TürkiyeA de gunde 7 bin ton şekerin toptancılara dağıtıldığını kaydeden yetkili, fabrikalardaki stoklann 1 aylık şeker ihtiyacını karşılayabileceğini, buna karşılık genel mudürlük talimatıyla satıslann yavaşlatılmasımn piyasadaki stokçuluk eğilimini arttırdığını anlattı. Yetkili, "Aslında fabrikalar bir iki gün piyasaya bol bol mal verseler tezgâh altına cekilen şeker hemen çıkar" diye konuştu. Aynı yetkili, 5 bin tona kadar olan şeker ithalatının serbest bırakılmasının piyasadaki sıkıntıyı çözmeye yetmediğini belirterek "Hiç kimse ilbalat yapmıyor ki sıkıntı azalsın" dedi. Ökkeş Bey işin kolayını bulmuş Yaklaşık bir ay kadar önceydi. Ekonomik Hukuk Araştırmalar Vakfı'ııın düzenlediği özel i. leştirme se O z a y s a t minerinde Toplu Konut ve Kamu Ortakhğı Fonu Başkanı Ökkeş Özuygur'u dinliyorduk. Toplantıya katılanlann kendisine sorduklan sorulardan bir bölümüne yanıt veriyor, diğerlerini ise "Ben bu konunun aynnnlannı size derhal fakslanm" diye geçiştiriyordu. örneğin, Avukat Ajhan Ünler çimento fabrikalanrun Fransızlara satışı konusunda şu can alıcı soruyu sordu: "Yabancılara satılan hisselerin bir bölümu, tekrar halka satılacak diyorsunuz. Pekiyi burada fıyat nasıl tespit edilecek? Anlaşılan bu konuda herhangi bir oran falan belirlenmemiş. Eğer onlar fıyatı serbestçe belirleyecekseler, öyle yuksek tutarlar ki, fülen bu hisselen satmama hakkına sahip olurlar. O zaman Toplu Konut bu hisseleri kaç liradan satın alabüecek?" Özuygur'un bu soruya yanıtı, "Konunun tam avnnülannı şimdi bilemiyorum Ben size geri almayla ilgili koşullan derhal fakslanm" oldu. Daha sonra bir işadamı, TJSAŞ ve çimento fabrikaları gibi yabancılara satılan kunıluşlardan sağlanan paraların nerelerde harcandığmı sordu. özuygur, bu sorunun yanıtının da soru sahibine "fakslanacagmı" vaat etti. Daha sonra Günaydın Gazetesi'nden meslektaşımız Miyase tlknur, "Siz, Toplu Konut olarak ilk açıklamalannızda çimento fabrikalarının yuzde 30'unu salacagınızı soylediniz. Ve Turk talipler bu orana göre fiyat \erdiler. Sonra siz aniden hepsini birden satıverdiniz ve onlann yüzde 30 için verdikleri teklifkre de 'gulünç' dediniz. Tekliflerin neresi gülunçtü? Biraz bilgi verebilir misiniz" diye sordu. Özuygur, Miyase tlknur'a da faks gonderilecegini, yaklaşık 100 kişinin Onunde bildirdi. Özuygur'un faksla yanıt vereceği soru sayısı artmaya başladı kça içimıze kurt duştu. Sanki Özuygur, yanıt vermek istemediği sorulan "size fakslanm" deyip geçiştiriyordu. 23 hafta kadar bekledik ve sonra teker teker "faks" vaadi alanlan arayarak Toplu Konut1 tan yanıt gelıp gelmediğini sorduk. Kimseye, yanıt falan gelmemişti. ökkeş Bey galiba işin kolayını bulmuş, yanıt vermek istemediği sorulan "faks'Mıyor. Ama faks numaralannı ve soru soranların adlannı almaya gerek bile gormeden... Eğer "faks" numarasını almayı ihmal ettiği için "faks"layamıyorsa, Günaydın Gazetesi'ninkini biz verelim: 526 50 18. Eh, dığerlerini de dilerse kendi bulabilir. ve üretim ithalatı (1000 Ton) Serbest muhasebecilik • ANKARA (AA) Meslek şeref ve haysiyetine aykırı hareket eden serbest muhasebeci ile serbest muhasebeci mali müşavir adaylarının staj yapmalanna, dolayısıyla mesleğe ginnelerine izin verilmeyecek. Aynca staj sırasında adaylar, kinci, müsrif, laubali, sinsi, yalancı olup olmadığmın yanı sıra giyiniş, saygılılık, içki ve kumar düşkünlükleri açısından da değerlendirilecekler. Serbest muhasebecilik, serbest muhasebeci mali müşavirlik mesleğine girmek isteyenlerin yapmak zorunda oldukian staj a başvuru ve yapma şeklini düzenleyen staj yönetmeliği dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bankacıların kolesterol yemeği Yer. Pera Palas Oteli'nin altındaki Japon lokantası. Kisiler Yapı Kredi Bankası Genel Mudurü Burhan Karaçam ve Genel Mudur Yardımcısı Tayfun Beyazıt, Uluslararası Bankası'run Genel Müduru Melih Araz ve Genel Müdür Yardımcısı Cemil Tarhan, Chemical Mitsui Bankın Japon Genel Mudurü ve Genel Müdur Yardımcısı Korkmaz tlkonır. Bu kadar bankacı bir araya gelip de hele eşleri de yanlannda olmadan akşam yemeği yiyorlarsa iş konuşmaları gerekmez mi? Ama hayır! Onlar, Yapı ve Kredi Genel Müduru Burhan Karaçam'ı Japon yemeklerine alıştırmak için bir araya toplanmışlar. Karaçam'ın yüksek kolesterol sorunu var. Çiğ balığa dayalı Japon mutfağı da kolesterolü düşürücü özelliklere sahipmış. Karaçam'ı bir kere Ankara'da Mikado restorana götürmüşler, ama Japon yemeklerini sevdirememişler. Şimdi bir kez WoRLDLINK: Türkiye raydan çıkar ım? Ekonomi Servisi Davos toplantılanyla ünlü Dünya Ekonomik Forumu'nun (EMF) yayın organı World Link'in kasımaralık sayısının konuk ulkesi Türkiye oldu. Dergide, 'Türkiye rayın üstünde kalabilir mi?" başlığıyla yayımlanan yorumda, 1986 yılında yüzde 8'e çıkan büyüme hızınm bu yıl sıfıra indiği hatırlatılarak "yuksek enflasyon, ağır kamu borçlan Bay Özal'ın kişisel popularitesine ağır darbeler indirdi" denildi. World Link'in yorumunda, Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığı koltuğuna kadar giden yolu kısaca özetlendikten sonra ATTurkiye ilişkilerine yer verildi. Türkiye'nin 2ÖÛ0 yılında, yansı 25 yaşm altında 70 milyonluk nüfusa erişeceği vurgulanan yorumda, bu genç iş gücünün Avrup. için yararlı olacağı yolundaki görüşler belirtildikten sonra Merkez Bankası Başkanı Ruşdu Saracoğlu'nun şu sözleri aktanldı: "Türk işçilerinin Avrupa sermayesinin merkezine gönderilmesi yerine, Avrupa'nın (ve dünyanın) gereksindigi mallann üretimi için paranın Türkiye'ye yabnm olarak getirilmesi gerekir." Turkiye pTofilinde daha sonra Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile henüz bu görevi devralmadan yapılmış olan bir söyleşi ile SHP lıderi Erdal tnönü ve DYP lideri Süleyman Demirel'in World Link'in sorularına verdikleri yanıtlar ve gazetemiz Genel Yayın Müdüru Hasan Cemal'ın bir yaası yer aidı. "1990lara bakış" başhklı söyleşide Özal, World Link'in "Karauoyu araştırmalan, popülaritenizin yuzde 14'un altına duştugunu gösteriyor?" sorusunu yanıtlarken "Kamuoyu araştırmalannın sonuçlanna gore iktidann değistiği hiçbir ulke yoktur" dedi. özal, "Allah'ın yardımıyla enflasyonu indireceğiz, Allah'ın yardımı gerekli dediniz. 1990'da Allah daha çok yardım edecek mi sizceî" sorusunu yanıtlarken de 1990'ın enflasyonla mücadele yılı olacağım, verilerin enflasyonun yavaşladığını gösterdiğini belirtti. "Tam demokrasi, şimdi" başlığıyla sunulan SHP lideri tnönü ile söyleşide de Inönü partisinin "planlı hazar ekonomisi" anlayışım şöyle özetledı: "Onceliklerin bir planlaraası olmalı ama fiyatlan piyasa belirlemeli." DYP lideri Süleyman Demırel ile yapılan söyleşi de "Turkiye yoksullaşıyor" başlığıyla sunuldu. Demirel bu göruşunü şöyle açıkladı: "Eğer buyıime nufus artış hızına eşitse bu sıfır kalkınmadır. Eger buyume nufus artışının altında kalıyorsa bunun anlamı ulke yoksullaşıyor dcnıektir." Hasan Cemal'in yazısı da 'Türkiye'nin mevcut ikilerai" başlığıyla verildi. Hasan Cemal yazısında şu göruşu belirtti: "Türkiye'nin Avrupa Toplulugu'na tam entegre olma yolunu açacak ekonomik ve politik tedbirleri, yalnızca halk tarafından guçlü destek gören hükümet benimser ve yürürlüğe sokabilir." de Istanbul'da denemişler. yüklu kredileri Citibank'tan alYemeğe katılanlardan bir bö mış, "Citibank ne yaparsa iyi lümu de Karaçam gibi koleste yapar" düşüncesinden yola çıroldan dertli. Mesela Korkmaz kan bizim bankacılar da gözü İlkorur'un kolesterolu 309'muş. kapalı Durusel'e kredi verSöylendiğine göre Melih Araz' mişlerdı. ın kolesterolu de Citibank'ta 210 Melih Araz, Cemil Tarhan ve iken Uluslararası'na geçtikten Tayfun Beyazıt gibi eski Citisonra 280'lere çıkmış. banklılar bir araya gelince, ister Bankacıların bu "kolesterol istemez bu kolesterol yukselten yemeği"nde laf dönup dolaşıp Durusel «neselesinden söz edilDunısei'e geldi. Hatırlayacaksı di, ama kolesteroller daha da nız halıcı Vedat Durusel, ilk ve yukselmeden konu kapandı. tKVParis yolcusu • ANKARA (ANKA) Türkiye'yi daha iyi tanıtmak ve AT üyeliği konusundaki kararlılığını yinelemek amacıyla büyük isadamlanndan oluşan 15 kişilik Iktisadi Kalkınma Heyeti, gelecek hafta başında Paris'te yoğun temaslarda bulunacak. Türk özel sektörünün AT ile ilişkilerinden sorumlu örgütü olan İKV heyetinde Rahmi Koç, Cem Boyner, Feyyaz Berker, Şahap Kocatopçu, Hâlil Bezmen ve Agah Oktay Guner gibi işadamlarının yanı sıra DPT Yabancı Sermaye Başkanı Ibrahim Çakır ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri yer alıyor. Denize karşı bankacılık Turk Merchant Bank'ın Bebek'tekı merkezindeyız. Chinatown kapandıktan sonra tepeden tırnağa yenilenerek banka haline getirilen bu yapıya giren ilk gazetecıyiz belki de. 1935 yılında apartman olarak yapılmış ikınci derecede bu tarihi eserin yeni haliyle içine girer girmez, Uluslararası'nın özel bankacılık hizmeti veren Elmadağ'daki biri gözumuzün onune geliyor. Goz dinlendiren beyaz mermer zemin. Ortalık oldukça boş. Uluslararası'ndan farklı olarak burada Ömer Uiuç'u Adnan Çoker'in modern tabloları asılı duvarlarda. Anlaşılan Uluslararası'nın genel müdürü Türk Merchant Bank'a hissedar yönetici olarak transfer olan Vural Akısık, kendi zevkini buraya taşımış. Tankları Türkler sökecek BRÜKSEL (AA) Avrupa'da konvansiyond kuvvet indirim müzakerelerinın sonuçlandmlmasından sonra NATÖ'nun hızmet dışı bırakacagı tank, top, kariyer gibi zırhlı araçlann imha işinin bazı Türk firmalan tarafından üstlenileceği oğrenildi. Halen Viyana'da devam etmekte olan (AKKUM) muzakereleri sonucu Atlantik'ten Urallar'a kadar uzanan bölgedeki NATO ve Varşova Paktı kuvvetlerinin elindeki tank, top ve zırhlı personel taşıyıcılan belli oranda azaltılarak eşit hale getirilecek. Azaltma sırasında, elinde modern silah bulunan ülkeler, bunlan yok etme yerine savunma sanayii daha az gelişmiş muttefiklere devredebilecekler. Üzerinde anlaşmaya vanlacak limitleri aşan silahlar ise imha edılecek. AKKUM müzakerelerine NATÖ'nun sunmuş olduğu öneri, her ittifakın ebnde 20.000 tank, 16.500 top ve 28.000 zırhlı personel aracı bulunmasını öngörüyor. Ticari açıdan çok avantajh görflldüğü için bu imha operasyonuna 16 NATO ülkesinden çok sayıda fırmamn talip olduğu, ancak bunlann adlannın gizli tutulduğu belirtiliyor. Güvenilir kaynaklar, Turkiye1de el emeğinin ucuz ve sökme alanında uzmanlaşmış firma sayısının kabarık olması nedeniyle çok sayıda Türk nrmasının bu işlemlerde görev almasının beklendiğini belirttiler. öte yandan, ikinci el silahlann müttefıkler arasında ne şekilde taksim edileceği konusundaki kararın NATO bunyesinde alınması halinde oybirliği şartı arandığından, Yunanistan'ın Turkiye'ye verilecek silahlara itiraz edebileceği belirtiliyor. Bunu önlemek için silahlann hibe yoluyla ve ikili düzeyde anlaşmalarla devredilmesi imkânlarının araştırıldığı belirtildi. Bu arada, Genelkurmay Başkanhğı'nda konuyla ilgili özel bir komite oluşturulduğu ve komitenin, hangi ulkelenn elinde Türkiye'nin ihtiyacına cevap verebilecek hangi silahlann bulunduğunu araşürdığı oğrenildi. • Ekonomi Servisi Turk Havayollan Genel MOdürü Cem Kozlu, Avrupa Havayollan Birliği Baskanlığına seçildi. Brüksel'de toplanan Avrupa Havayollan Birliği Genel Kurulu'nda bugün yapılan seçimde, "Sabena" ile "Air France" ve "Lufthansa" havayollan genel mudürleri de yönetim kurulu üyeleri oldular. Havayollan y Biriigi Akışık'a bankanın faaliyetlerinı soruyoruz. "Arkamızda İş Bankası ve Bankers Trust gibi iki güçlu kunıluş var. Bunun rahatlığı içinde olaya uzun vadeli bakıyoruz ve kalıcı bir taban saglama çabası içindeyiz" diyor. 6 milyar sermayeli bankanın 1989'da 67 milyar vergi sonrası net kâr sağlayacağını ifade eden Akışık, yatırım bankası olan Turk Merchant Bank'ın faaliyet alanlarım şöyle sıralıyor: • Mali mühendislik. lç ve dış piyasaları dengeye getirecek aracılık faaliyetleri, arbitraj. • Dışarda sermaye bol, imkânlar kıt. Turkiye'de sermaye az, imkânlar bol. Dışardaki sermayeyle Turkiye'deki projeleri buluşturmak. • Portföy yatırımcılanna Turkiye'de imkânlar yaratmak. • Gerek kendi kaynağımızdan gerekse diğer yerli ve yabancı bankalardan sağlanan imkânlarla kredi paketleri oluşturmak, sindikasyon. Duman değik ağaç Prof. Izzettin ünder, hafta içinde düzenlenen bir yuvarlak masa toplantısında, sanayinin çevre kirliliği yarattığı konusunun altını çiziyor ve şöyle diyordu: "Yabancılar çimento fabrikalannı aldılar. Bunlar cevreyi kirletip kirletip gidecekler. Bizim sanayi olayına bakışımız da zaten ddiük. Kalanan Turkiye'nin imajı tiilen bacalar olmuş. TÜStAD'ın amblemi bile bacası tuten bir fabrika. Bu çarpık bir ideoloji. Önce bu çarpık bakış açısından kurtulmalıyız." Prof. önder'ın bu sözlerini TÜStAD Başkanı Cem Boyner'e aktardık. Boyner "Sayın bocam bizim amblemimize lulfen biraz daha dikkatli baksın. Çünka TÜStAD'ın amblemindeki fabrika bacasından fışkıran duman d e p , agaçür, yesUdir. TÜSİAD, amblemine bacadan fışkıran ağaç koymakla, çevre olayını ne kadar önceden gormıiş" dedi. Galiba TÜStAD, Prof. Izzettin önder'i ihmal ediyor. Kendisine yayınlanndah, raporlarından göndermiyor. Yoksa TÜStAD'ın amblemindeki ağaç, hocamızın gözünden kaçmazdı... ENKA Holding'in sahibi Şank Tara, yıllar önce uğraşıp didinerek bir Amerikan ve bir Japon bankasını Türkiye'de evlendirdi, ama bu evlilik yurumedi. Ve Chemical Mitsui Bank, gelecek haftadan itibaren Chemical'sız Mitsui Bank olarak Turk Japon ortakhğı şeklinde faaliyetlerine devam edecek. Hatta sesini jTikseltecek. örneğin Amerikalılar ayrıl Chemical'sız Mitsui dıktan sonra bankanın yeni yatırım fonunu lzmirlılere tanıtmak uzere ilginç bir toplantı yapıldı. Istanbul'daki Japon lokantasının başaşçısı Fuji Bayaşi ve eşi tzmır'e göturülerek IHırk Restoran'da 250 ev harumına Japon yemekleri ve yatırım fonu bir arada tanıtıldı. İzmirli hanımlar özellikle tempura (kızarmış karides) ve şuşiye (az çiğ balık) bayıldılar. 18 YAŞINI DOLDURMUŞ HERKESE EHLİYET ALMA FIRSATİ •111.000 JET SÜRÖCÜ KURSLARI MTSUBISrfl Doğu Avrupa'ya kalkınma bankası dıği modeli izlemesıni tavsıye ediyor. Jean Monnet formulunu hatırlatan Rohatyn, NEW YORK Doğu Avrupa ve Sov Doğu Avrupa kalkınma bankası projesinı yetler Birliği için nasıl bir yeni ekonomik şoyle anlatıyor: "Avrupa'da 1922'nın başlangıcı, I model gerekmektedir? Batı'nın bu ekonomik sistemin oluşturulmasında oynayaca 1950'lerde Jean Monnet'nin Avrupa komur | ğı rol ne olmalıdır? Bu sorular çeşitli çev ve demir toplulugunu kurmasma değin relerde çeşitli cevaplarla tartışılıyor. Sov uzanır. Bunu Avrupa Yatınm Bankası, Avyetler'in ve Doğu Avrupa'nın Dunya Ban rupa Atomik Enerji Konüsyonu ve son olakası'na katılmalarının yanı sıra Doğu Av rak Avrupa Ekonomik Toplulugu takip etrupa ıçın kalkınma bankası kurulması da ti. Benzer bir yaklaşım şimdi Dogu Avruortaya atılan fikırler arasında. ABD'nın pa'nın ekonomik gelişmesi ve komunizmunlu liberal bankerlerinden Lazare Frere1 ın ortağı, New York jehrini 1977 knzınden mucize yaratarak kurtaran Feli\ Rohatyn, i Doğu Avrupa için bir kaJkınma bankası kurulmasından yana. ŞEBNEM ATİYAS I Bu çek ile JET SÜRÛCÜ KURSU'na müracaat ettiğınizde size sağlanan %40'lık ındtrimi alacak ve SON MODEL KLİMALI JAPON MITSUBISHI OTOLAR'da eğrtim gorüp trafiktâ stnava girmeden 4 haitada ehliyelınizt alacaksınız (Kurs, Pazar günlerı de açıktır) Bankanın yurutme kurulu ABD, Japon>a ve Batı Avrupa ulkelerinden oluşacak. Çunku bu ulkeler sermayedar olacaklar. Yurutme kurulunda aynca yardım verılecek ulkelerin temsılcileri (örneğin Polonya ve Macarıstan) bir de Sovyet temsılcısi bulunacak. Başlangıç sermayesi; ABD, Japonya ve Batı Almanya'nın l'er milyar, gerisi Batı Avrupa ulkelerınce tamamlanacak 5 milyar dolar ile yine aynı sermayedarlarca garantı edilen \e bankanın kamuya borçla Her anlaşma başvuruda bulunana göre değışıklik gosterecek. Rohatyn, bankanın bir yatırım bankası ve sımsar gorevını de ustlenmesi gerektiğını savunuyor. Boylece banka, kalkınma programlarına yardımcı olduğu gibi yabancı sermaye yatırımlannın arttırılması yonunde reformlarda, ortak iş ımkânlarının yaratılması yonunde, pazarlar yaratılmasında aktıf rol oynayacak. Banka aynı zamanda, 1930'da RFC'nın ABD bunalımında aldığı rol gibi örneğin muşteri ulkelerde tanmın geliştınlmesı, kırsal kesimin elektrığe kavuşturulması, ev sahipliliğı için kredi sıstemının gelıştirılmesı gibi pek çok konuda yardımcı olacak. Rohatyn, makatesine şöyle devam ediyor' "Boyle bir kurumda Sovyeller'in de bulunması bence son derece gereklidir. Sovyetler Birliği'ni boyle bir kuruluşa polansiyel bir muşteri olarak gormuyorum. Aynca Dogu Avrupa'ya kendi başına ekonomik yardım edebilecek durumda da gormuyorum. Buna karşın Sovyetler Birliği bolgede iki temel rolu ustlenmiş dunımdadır Askeri guvenlik ve muşteri ulkelerin temel ticari ortağı. Bu nedenle Sovyeller'i aynı masaya oturtmak son derece normaldir. Çunku ekonomik reformlarda Sovyetler son derece onemli bir rol oynadılar. Her şeyden once bolgede askeri guvenligin garantonı olarak Sovyetler, gelişmelerde doğrudan gozlemci ve ekonomik değişimde kalılan taraf olurlarsa kendilerini çok daha az lehdit altında hissedeceklerdir. tkincisi bolgede en onemli ticari taraf durumundadırlar." •JET SÜRÜCÜ KURSU 57242005724201 j İstasyon Cad. Şölen Marketin üstü BAKIRKÖY AUSTRAL1AN BUSlNESSCOLLhCıLs SIDNEY PERTACANBERRA MELBOURNEADEUMDE 1727 Yaşında Bayanlara INGILTERE de INGILIZCE'yi ucuza oğrenmeK ıçın guvenılır tek yo! AU PAİR lık yapmaktır DERIN LIMITED ŞTI. Barbaroı Bul M u M c p i | a Sok 2/9 Be«ı.'»»İ8t Tel 161 43 86 8 ' Ankara 213 68 6? Izmlr 22 3a M AVUSTRALYADA İNGİLİZCE GENEL INGILIZCETURİZMBILGISAYARYONETICIÜK KURSLARI AVUSTRALYAAMERIKAINGILTERE UNIVERSITELERINE KESIN GIRtŞ EĞIT1MINIZ SURESINCE PART TIME ÇAÜ$MA OLANAĞI TEK AŞ (1) 362 3 9 59 (1) 362 40 96 • BAĞDAT CAD NO 510/6 BOSTANCI ISTANBUl IZMIR IRTIBAÎ BUROSU (51) 31 6 7 24 DOSTUM MOZART Nadir Nadi 7. bası 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağt Cad. 3941 Cağaloğlutstanbul Ödemeli gonderilntez. (Cilt 12) Hıfzı V. Velidedeoğlu 18. bası 7000 lıra (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 3941 Cağaloğlutstanbul Ödemeli gonderilmez. SOYLEV Nufus cuzdanımı kaybettım. Hukumsüzdür. ALl GENÇOĞLU tstanbul İTİA'dan aldıgım lısans dıplomamı yııırdim. Hukumsuzdur. ALl RAIK ERÜSTÜN Rohatyn, Doğu Avrupa ve Sovyetler Birlîği'nin polıtik olarak çok partılı demokratik sısteme hemen geçmelerıni savunurken, serbest piyasa ekonomisıni aynı hızla adapte etmelerının doğru olmayacağını soyluyor. Rohatyn, bu konuda 19 kasımda The Washıngton Post Gazetesı'nde yayımlanan makalesınde, "Butun bunlann sonunda temel hedef ne olmalıdır? Yıllarca lek parti yonetiminde kontrol altındaki ekonomileriyle yaşayan bu ulkelerin apar topar bir gecede serbest pazar ekonomisine donmelerinden yana değilim. Belki de bu yolu hiç seçmeyebilirler. Karma ekonomi ile pekâlâ işleyen diger ekonomi modelleri mevcut. Örneğin Japonya. Guney Kore ya daiskandinavya" ifadesıyle goruşunu savunuyor. ABD'nin ünlü liberal bankerlerinden Felix Rohatyn, Doğu Avrupa için bir kalkınma bankası kurulması önerisini şöyle şekillendiriyor: 1) ABD, Japonya ve Batı Avrupa ulkelerinden oluşan yürütme kurulu; 2) Yardım verilecek ülkeler ve SSCB'den temsilci; 3) ABD, Japonya ve B. Almanya'dan l'er, diğer Batı Avrupa ulkelerinden 2 milyar, geriye kalan kısmı da borçlanılarak 10 milyar dolar sermaye. narak sağladığı bir diğer 5 milyar, toplam 10 milyar dolar olacak Bankanın merkezı Viyana'da olacak. Aynca her kredi kullanan ulkede bir ofisi bulunacak. Aynı Dunya Bankası ve 1930'lardakı Amerikan ınşa fınans şırketı (American Reconstructıon Fmance Corporatıon RFC) gıbı ışleyecek. Di|er Doğu A\ rupa ulkeleri, orneğın Çekoslovakya ya da Bulgarısun uyelık ya da vardım ıçın ba^uruda bulunabılecekler. den demokrasiye siyasi geçiş sureci için uygulanmahdır. Bu siyasi geçiş bizim Batılı anlamda bildiğimiz turden tumuyle serbest pazar ekonomisini uygulamaya başlamak anlamına gelmez. Buna karşın hemen çogulcu bir siyasi sistem, ozgur seçim ortamı ve çok parti anlamına gelir." . Kalkınma bankası nelerden oluşacak? Rohatyn'a gore oncelıkle değışımı başarılı bir değışim haline getirecek olan, gerekli Rohatyn yazısında Doğu Avrupa'ya binlerce işlemi gun gun sürdurecek uzman 1950'lerden ılibaren Batı Avrupa'nın izle bir kadro gerekıyor.