Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 KASIM 1989 HAVA DURUMU Meteoroloji Genel Mudurluğu'nden alman bikjiye göre, bütun bölgeterimiz parçalı çok bulutîu, Trak,ya, Marmara, iç Ege, Karadeniz, iç Anadolu'nun kuzeyi Ooğu Anatiolu'nun kuzey ve doğusu yağmur ve yer yer sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaMığı değişmeyecek Rüzgâr kuzey ve batı yönlerden orta kuvvette, 2aman zaman kuv niz mili hızja esecek. Denız mutedil, yer yer kaba dalgalı, veöice esecek. Denızterimizde ha daiga yükseMiği 12, açıkterda 3 m, göruş uzaMığı 10, yağış va: Afeteniz'de günbabsı ve lodos, anında 35 km dolayında bulunacak. Van Gölü'nde hava: öteki denizterimizde yıldız ve ka Çok buluttu ve yağmurtu gececek. Rüzgâr güney ve batı rayelden 46, yer yer 7 kuvvetin yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Göl kuçük de, saatte 1627, yer yer 33 de dalgalı. göruş uzaklığı 10 km dolayında bulunacak. Aaana Mapazarı Adıyaman AJyon Ajn 20° 10° D'yaSakıf 21° 13° Edıme 17» 7°Erancaı 17» 10° Eramım 10° 4°Esld$ctiir TURKIYE'DE BUGÜN 16° 9°Mamsa M° 7°K.Maraş 9° 3°Mersin 6° 0°Mujla 11° 5°Muş 17° 6°NıJde 16° 11° Ordu DUNYA'DA BUGÜN •Amsterdam Anman Atina BaOdat Barcetofli Bam Y 11° B 24° A 21° V 25° A 20° A 10° A 12° 8 10° B 13° Y 11° B 10° A 11° B 24° A 30° B 31° B 10° C 12° Y A Y B A 7° 25° 10° 10° 23° Ankara AnBkya Vıtalya Aıtvm Aydın Balrt*ar BingSI Bîdis Bolu Bursa Çanattale 12° S°tanantep 24° 15° Sresun Çofum Denıziı B 17* 13° 17» 14° 12» 12° 12° 11° 13° 14° 10° 14° 7°GümuşhaneV ş 7° 4°HaMdn 11° 9°ls«am 13° 7°is<anbul 13° 3°lznıir 6° 4°Kare 10° 4°Kasömowı 11° ^Kayseri 11° 7° KjrMareS 11° 7°Konya 17° 5°Kutahya 14° 6°Malatya fSamsun 2°S«rt PSinop 0°Want»C S°HBon 4°lncti 9°SMS B B B 8 Y B Y Y Y Y Y Y Y 17" 10° 17° 7° 20° 11° 16° 6° 12° 4° 11» 3° W°Î1° 16° 11° 16° 11° 16° B° 16° 12° 10» Z° 13" B° Uningrad Londra Madnö 7°uşa* 2»Van 10° Yozgat IDPf Y 17° 10° Y 11° 6° y 10° 4° Y 10° 14° Milano Montreal Mosttva Munih NmYork Oslo Pans Prag Rıyad Roma Sofya 5 Tünus P Z d d Aacık BbulutHı Ggunesn K.uru Ssısk Yya0mu lu Venedik Viyaıu Vtehıng«ınB 12° Zürti A 10° Y A A B B B 8 Y B B B A 8 8 B B B A B 12° 19° 14° 18° 7° 10° 12° 7° 13° 8° 13° 18° 22° 24° 22° 13° 9° 19° 14° ANKARA NOTLARI 1 MUSIAFA EKMEKÇİ CUMHURÎYET/17 Tartışmalar... Cüneyt Arcayürek'in "Namı 864 Rakimlı TepeÇankaya" kitabında, "cumhurbaşkanlarının halk tarafından seçilmesi"ne ilişkin bir bölüm vardı; şoyle diyordu Cüneyt kitabında: "...Evren Anayasanın öngördüğü kimi hükümlerin MGK'da nasıl karara bağlandığını anlattı. Cumhurbaşkanlarının halk tarafından seçilmesini istiyordu, ama bu görüşe, özellikle MGK'ya hukuk danışmanlığı yapan Emin Paksüt karşı çıkmıştı. Birkaç aday çıkacak, kırıcı bir kampanya olacak, Çankaya'ya gelen insan "zafiyete" uğrayacaktı. Oysa Evren "Halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanının ' hiçbir partinin desteğine ihtiyaç duymayacağı' için daha sağlıklı görev yapacağına inanıyordu..." Burada adı geçen Emin Paksüt, Cüneyt'in kitabını okumamıştı, ama kitaptan bu bölümü aktaran Hasan Pulur'un yazısını okumuştu. Ne dlyeceğini sordum. Şöyle dedi: Hani, ne demiş? "Bu Muganniye'nin kızlan, Hasene ile Hüsnüye'ye falan düşmanlığından bilmem Kerbelâ çıktı" demiş, "İslâm tarihini iyi biliyorum" demiş; onun üzerine "Yahu, yanliş bir sey varsa düzelt" demiş, karşı taraf gülünce senin gibi, "Neresini düzelteyim?" demiş, ben bunun... Bir kere ben, 12 Eylül döneminde ben, almış sıfat, mıfat. Almış, hukuk danışmanı, bilmem ne danışmanı.. diyelim işte. Başbakanhk teklif edildi. Onu biliyoruz. Ama, Anayasa hakkında genelge söylediğim laf da, tabiatıyla şu: 1961 Anayasası'nın hazırlanışında şeref payım var. O Anayasa Komisyonu'nun ikinci başkanıydım. Ama, aslında birinci başkanımız Allah rahmet eylesin, Enver Ziya Karal tarihçi olduğu için tabii bana daha çok rol düşmüş idi. E, tabiatıyla Anayasa hakkında ne söylerse söylesin, ben daima o yanlış anlayışları bir kenara itip "1961 Anayasası bizim anlayışımıza uygun anayasadır" diyen adamım Böyle olduğuna göre bana bir Anayasa hakkında ne sorulursa, "1961 Anayasası'ndan çok uzaklaşmaya kalkışmayın" tavsiyesinde bulunurum, herkese. Anayasayı yaptıkları mekanizmada, Danışma Meclisi vs. Danışma Meclisi'nde de görev almadım malum... Önerildi mi o zaman? Teklif edildi, doğru. O da edildi, "Ben görevimi 61'de yaptım, onlar geride kalmış şeylerdir" dedim. Enver Ziya Bey'e önerildi (Danışma Meclisi Üyeliği) biliyorum... Bunlar geride kalmış şeylerdir, dedim. Onun için, uydurma! "1961 Anayasası'ndan uzaklaşmamanız iyi olur" demişim. O lafın içerisinde 61 Anayasası'nın formülü hakikaten parlamenter demokrasiye göre böyle. Şimdi, öyle yazmış Hasan Pulur, benim şahsi dostluğum yok, Hasan Pulur acaba ne der? Ne derse, aslında Anayasanın "Meclisçe seçilir" hükmünden kaynaklanmıyor sıkıntı, sıkıntı bugünkü adaytn (o zaman daha kesinleşrnemişti) kişiliğinden kaynaklanıyor, çevresinden kaynaklanıyor. Ve bir de parlamentoda seçim kanunundan dolayı, çoğunluğun teşekkül tarzından kaynaklanıyor. Yani bu seçim kanunu iledir ki, fazla milletvekili getirdi bu parti... Şimdi, orada bir şey var, halk tarafından mı seçilsin, Meclisçe mi seçilsin? Bıl'ıyorsun, 1961 Anayasası Meclisçe seçilmesini uygun gördü. O zaman da bu fikirler ortaya atıldı. Meselâ, Kasım Gülek arkadışımız, "öyle yapsak" havasındaydı. Anladım. Ama biz, parlamenter demokrasiyi daha hürriyet düzenine uygun telakki ettik, ve dedik ki "Halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı olmaktan öte, keyfi ve indi mulahazalarını (düşüncelerini) hâkim kılmak temayülüne sapabilir, bizim memleketimizde. Başkanlık sisterain gibi. Parlamenter demokrasinin içinde bile, 195060 mücadelesini hatırlayanlar gördüler manzarayı. Şimdi mesete şu; tabii o yazı yanlış, dediğim gibi, öyle değil... Değinmek istediğim bir nokta var, izin verirseniz; yani "cumhurbaşkanı halk tarafından seçilirse, siyasi tartışmalarda yıpranır" diyor, ağırlıkla, sizin hakkınızdaki yazı. Öyle midir? O da var mı yani? Şimdi, hayır bak, "Başkanlık" sisteminin tercihi, yahut "Parlamenter" sistemin tercihi; Başkanlık yarı başkanlık sistemi mi, yoksa parlamenter demokratik düzeni mi? Benim tercihim, parlamenter demokratik sistemdir. Başkanlık sistemıni bizim memleketimiz için uygun bulmuyorum ben. AmeriKauan esinlenenler, buna pek heveslidirler. De Gaulle hayranları yarı başkanlık sistemini tercih ederler Anladım! Memleketin bugün karşı karşıya geldiği probleme gelince, bu işe soyunup aday diye çıkmış olan zatın, kişisel yapısından kaynaklanıyor, çevresinden kaynaklanıyor,.. Bugün, başka şeyi bir kenara bırakamıyor bizim gazetelerimiz, meselâ yok bugün "mal beyanı" üzerine yazılmış bir yazı. Bunun harıltısını, gürültüsünü yapmak gerekir. Bütün basının manşetinin bu olması lazım gelir. Yapılmıyor bu... Peki, Emin Paksüt'ün nesi var? Emin Paksüt'ün, Ekmekçi gibi dostu var! (Gülüşmeler) 12 Eylül uygulamaları ile ilgili tartışmaların sürüp gideceği anlaşılıyor... BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Evrenin temeli olarak duşünülen özdeğin caiüı olduğunu savunan öğreti. 2/ Dava. 3/ tterbiyum elementinin simgesi... Felsefede, bir durumundan başka bir dunıma gecmeye veıilen ad... Sulak yer. 4/ Bir gezegen... Boks maçı yapılan alan. 5/ Fütüvvet şeyhi... Güreşte bir oyun. 6/ Teknelerle suyun dibinde sürüklencrek çekilen geniş ağızlı balık ağı... Gerçek. 7/ Lityumun simgesi... Tavır, davranış... Mendelevyum eleraentinin simgesi. 8/ Amerikah anlamında kullanılan bir sozcuk. 9/ lnanç ve bilgiyi kiüseyle birkstirmeye çalışan ortaçağ felsefesi. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Vatansız. 2/ Yalıcapkını da denilen ve su kıyılarında yaşayan kus. 3/ Bir nota...Brezilya'nın en büyük kentinin kısa söylenişi... "Hayır" anlamında kullanılan bir söz. 4/ Bir tuzla urününün satıldığı bölgeler... Eski dilde inciler. 5/ tranlı kahraman Rüstem'in babasının adı... Kalıtımın maddi temeli olan ve kromozomlan oluşturan maddenin kısa yazılışı. 6/ Haysiyet... Dans. 7/ Dahil... ABD Cumhurbaşkanı Eisenhower'in lakabı... Terbiyesiz kimse. 8/ Tedbır. 9/ Yabanördeği. TAKITSMA Yerel Yönetim ve Saâlık Hizmeti Yerel yönetimler, öncelikle sağlık alanında hizmete taüp veriyle çalışan, ama emeğinin gerçek hakkını da alan sağlık personelini, gerekli araç gereolmayı kabullenecekler ve bu hizmeti yerine getirebilecek güçte olduklarına inanacaklardır. Sonra onlara destek olacak, cini yerleştirecek, koruyucu sağlık hizmetiyle bir arada tedavi hizmetlerini yerine getirolanak sağlayacak her türlü kişi ve kurumla ilişkiye meye başlayacaklardır. geçeceklerdir. Bunları yaparken çevreyi kirleten sanayi Halka verilen sağlık hizmetinin sağlıksızhğının en temel kanıtlarından ya da göstergelerinden biri, genel bütçeden siğhğa ayrılan payın oranıdır. Ülkemizde bugün bu oran yüzde 2.7'dir. Başka bir ifadeyle; bu oranın karşıhğı olan rakamla, kişi başına devlet yılda 15 bin TL. harcamaktadır. Ya da yurdumuzda yaşayan insanlar iki günde bir aspirin alacak paravla sağlıklı kalacaklardır. Gerek sosyal demokrat düşüncenin hizmet anlayışı gerekse yerel yönetimlerin temel görevleri, halka yaşamsal önemdeki gereksinimleri sunabilmektir. Belediyeler ne yapacaktır? Belediyeler, geçmiş dönemdeki anlamsız ve ölü yatır.mlar ya da zenginleştirilen hısım akraba müteahhitler nedeniyle ekonomik darboğazdır. Bu yatırımı nasıl yapacaklardır? Yerel yönetimler, öncelikle sağlık alanında hizmete talip olmayı kabullenecekler ve bu hizmeti yerine getirebilecek güçte olduklarına inanacaklardır. Sonra, onlara destek olacak, olanak sağlayacak her türlü kişi ve kurumla ilişkiye geçeceklerdir. Meslek örgütleriyle işbirliği içinde olacaklardır. Demokratik kttle örgütlerinin desteğini alacaklardır. Hepsinden önemlisi halka hizmeti anlatacaklar ve halkm doğrudan katkısını isteyeceklerdir. kuruluşu, halka sağlıksız gıda üreten ımalathaneler, sokağa çöpünü dökmekte ısrar edenler, verilen suyun, alman çöpün parası onun fınans kaynağı olacaktır. Boylelikle bu hizmetin yürümesi için gerekli kaynak; rüşvetlere, kayırmalara, siyasi ya da başka kaygılarla görmezden gelme yollanna sapmayan, sosyal demokrat yerel yönetimlerce rahatlıkla bulunacaktır. Muhtarının yanında yerleşmiş olan sağlık kuruluşunun sevk etmesiyle hastaneye gitmek dunımunda olan halkımız, orada gereksiz kuyruklar oluşturmayacak ve daha iyi hizmeti almış olacaklardır. Oradaki hekimler de daha rahat ve hizmetin gereklerine uygun bir şekilde çalışma olanaklarına kavuşmuş olacaklardır. Sonuçta basamaklandınlmış sağlık sisteminin gereği olan ve bugün kendi döner sermayeleriyle hizmet verme konumuna itilen hastaneler, daha önce yaşananın tersine yine yerel yönetimlere dönecek ve yerel yönetimler için gerekli olan sağlık zinciri yeniden kurulmuş olacaktır. Özellikle sağlık alanından gelen ve sayılan hiç de az olmayan yerel yöFinansla hizmetin altyapısı oluşturulacak neticiler böyle bir sistemin pilot uygulamalatır. Her muhtarhk binasırun yanma bir bina, rma başlamalıdırlar. her muhtar odasırun yanına bir oda kurulmak suretiyle birinci basamak sağlık hizraellerini Dr. MUSTAFA SÜTLAŞ verecek yapılar oluşturulacaktır. Bu yapıla tstanbul ra hekiminden hemşiresine, ebesine kadar öz 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet" Abdülhamit veresesi 12 KASIM 1929 Abdülhamit veresesi tarafından İtalya hükümeti aleyhine acılan Derne, Bingazi, Trablusgarp ve havalisinde bulunan emlak ve arazinin iadesi hakkındaki davanın rüyetine dün Muhtelit Hakem Mahkemesinde başlanmıştır. Hükümetimizi ajan Naşit Bey temsil etmiştir. İtalya hükümeti de Lozan muahedesini imzalayan ve evvelce ttalyanın Türkiye sefiri bulunan M. Montanya tarafından temsil edilmiştir. M. Montanya sureti mahsusada bu dava için şehrimize gelmiştir. Abdülhamit veresesini Haydar Rıfat ve Gat Franko Beyler temsil etmekte idi. Hariciye Vekaletinin tebligatı ajanlanmız tarafından nıüdafaa edilmiştir. İtalya ajanı bu emlakin İtalya hükümeti tarafından harbi umumiden evvel işgal edildiğini, Türk hükümetifıin Abdülhamit veresesini hudut harici ettiği cihetle alakadar olmağa hakkı olmadığını ve mahkemenin de bunu rüyete selahiyeti olmadığını söylemiştir. Davacıların vekilleri, bu arazinin harbi umumiden evvel zaptedildiği ŞOSM ve ttstklerini hakkındaki iddialann hilafı hakikat olduğunu, zira bu tarzı PUADRAT BIRf. hareketin Trablus harbinden sonra aktedilen sulhname ahkamına mugayir olduğunu ve muahededen bazı maddeler okuyarak Türk hükümetinin bu dava ile alakadar olduğunu söylemişlerdir. Emin Ali ve Naşit Beyler Hariciye Vekaletinden gelen selahiyeti müdafaa tarzını okuduktan sonra demişlerdir ki: " Türkiye hükümeti gerçi bunları tardetmiştir. Fakat şayanı imtisal bir harekette bulunarak bir tasfiye kanunu çıkartmış ve malları üzerindeki haklarını tamamen tammıştır. Bilhassa kadınların bilcümle haklarını tammıştır. Binaenaleyh emlakin iadesi kararı vicdani ve adilane bir karar olacaktır" İtalya ajanı M. Montanya istimhal talep ettiğinden selahiyet meselesinin tetkiki için muhakeme bu ayın 20 sine talik edilmiştir. Çevre Bilinei ve Ağaç Kattiamı Belirgin bir biçimde bölgenin iklimi yıldan yıla değişmektedir. Iklimdeki bu değişme, gittikçe çıplaklaşan dağlarla beraber bereketli ovaların çölleşme tehlikesini de beraberinde getirecektir. Son on yılda Güneydoğu Bölgesi'nde yoğun bir ağaç katliamı yaşanmaktadır. Belirgin bir biçimde bölgenin iklimi yıldan yıla değişmektedir. İklimdeki bu değişme, gittikçe çıplaklaşan dağlarla beraber bereketli ovaların çölleşme tehlikesini de beraberinde getirecektir. Uzun vadeli önlemler alınmazsa GAP çerçevesinde yürütülen barajlarda yeterli oranda suyun toplanamaması sorunu ortaya çıkacaktır. Bu da uzun vadeli yatırımları bekleyen en önemli tehlikedir. tnsanoğlu doğayı egemenliği altına alan tek yaratıktır. Doğanın dengeli bir biçimde değerlendirilmemesi, orada yaşayan insanların daha zor durumlarla karşılaşmasına neden olacaktır. Doğal zenginliğin sadece Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgesi'nde olmadığını görmeliyiz. Bir tarafı tahrip ederek diğer tarafın savunuculuğunu yapmak abestir. Çevrenin korunması, doğal dengenin devam etmesini sağlamak, Doğu'da, Batı'da oturan her bireyin sorumluluğudur. Unutulmamalıdır ki yaşanacak olumsuz iklim koşullan zamanla dîğer bölgeleri de etkileyecektir. Tarihte yaşanan yoğun göçlerin en belirgin özelliği kuraklıktır. Ormanlık alanların bir ekonomik kategori FEVZt TAŞÇIER olarak değerlendirilmesi belirli bir süre dur Yukan Salat Köyü Diyarbakır durulmalıdır. Yakacak olarak odun yerine kömür ve doğalgaza ağırlık verilmesi gerekir. Petrolün yoğun olarak çıktığı bölgemizde, doğalgazın şehirlerin hizmetine sokulması acil bir sorun olmabdır. Özellikle petrolün yakacak olarak değerlendirilmesi anlayışı tamamen ihmal edilmiştir, kalorifer sistemlerinin evlerde kullanılması çok kısıtlı bir durumdadır. Yaklaşan kışla beraber var olan birkaç ağacın kesilmesi veya korunması soruna köklü çözümler getirmez. Yıllarca sürecek sistemli bir korumacılığa ihtiyaç vardır. Okullarda çevre bilincinin sağlanması zorunlu hale getirilmelidir. . ; t i . v . Üniversite ve daha alt kademedeki öğretim birimlerinde bu konuyla ilgili kapsamlı çalışmaların bir an önce yapılması en acil görevdir. Ziraat mühendisleri tazminat istiyor Bizler Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı İzmir Bölge Müdürlüğü'ne bağlı olan il ve ilçelerde görev yapan ziraat mühendisleriyiz. Aralık 1987 yılında açılan sınavı kazanarak "Ihracat Kontrol Memuru" unvanını alarak yurdun çeşitli yerlerindeki ihracat müdürlüklerine tayin olduk. Ancak çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldık. Bir defa Ziraat Fakültelerini bitiren bizler 4 yıllık öğvenimimiz sonunda ziraat mühendisi unvanını aldık. Ve 657 sayılı kanuna göre de teknik eleman sayılırız. Ama ne yazık ki sınava girerken verdiği ilanda bizi hangi sınıfta çalıştıracağmı beyan etmediğinden bizler de THS'de çalışacağımızı umuyorduk. Fakar ne var ki biz GİH sınıfına alındjk. Çalıştığımız kurumda zamanla çeşitli ortaokullise ve GlH'de çalışacak olan memurlar olduğu için biz de bunlarla aym kefeye konulduk. Yaptığımız iş yurtdışına ihraç olan yaş sebze meyve, bakliyat ve "TS"si olan her şeyin kalitekontrolünü yapmaktır. Aynca çok önemli bir görev olan pamuk eksperliği görevini de yürütmekteyiz. Yani yaptığımız görev teknik bir görevdir. Şu anda 8/2'sinde çahşan bir ziraat mühendisi olarak elimize: 310.642 geçmektedir. Bu çok gülünç ve acı bir rakamdır. Daha da acı olan, devletin farklı kurumlannda çalışan, aynı fakülteyi bitiren 657'ye tabi olan çalışan kişilerin aldığı ücretlerdeki çarpıklıklardır. Bugün Tarım Orman ve Köyişleri Bakanhğı'nda çalışan bir ziraat mühendisinden aşağı yukarı 400.000 (Dört ytiz bin) lira az para almaktayız. Bunun nedeni Tarım Orman Bakanhğı, mühendislerine Özel Hizmet Tazminatı adı altında bir ödeme yapmaktadır. Ve bu tazminat nettir. Bizim bu yüzden çok büyük bir kaybımız vardır. Ve biz bu tazminattan yararlanmak istiyoruz. Ziraat Miibendisleri OKURLARDAN 3 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Akis Dergisi davası 12 KASIM 1959 Iran Şahı Rıza Pehlevi'ye neşren hakaret ettiği iddiasıyla Akis Dergisi sorumluları aleyhine açtlan davanın duruşması b u g ü n s o n a ermiştir. Birbirini takip eden Akis Dergilerinde yayınlanan müteaddid yazılar ayrı ayrı dava konuları yapılmış, ancak m a h k e m e heyeti 28 Rıza Pehlevi şubat tarihli Akis'te çıkan yazıda suç unsuru görerek Yazı lşleri Müdürii Kurtul Altuğ ile yazar Doğan Avcıoğlu'nun üçer ay 15 gün hapis ve 358'er lira p a r a cezasiyle tecziyesine karar vermiştir. D o ğ a n Avcıoğlu'nun cezası tecil edilmiştir. M a h k e m e heyetinin ekseriyetle aldığı mahkumiyet kararına Toplu Basm Mahkemesinde üye b u l u n a n , Bölükbaşı davasına d a b a k a n , Ağır Ceza Mahkemesi başkan vekili Adil Sanal muhalif kalmıştır. Diğer Akis Dergilerinde, Iran Şahına ait yazılarda suç unsuru görülmemiş ve Mesul M ü d ü r Süleyman Ege beraat etmiştir. Bu davadan başka müstehcen neşriyat iddiasıyla A n k a r a Telgraf gazetesi aleyhine açılan dara, E t h e m Yetkiner, Akis davası ve Ulus Gazetesi aleyhine açılan dava Dogan tocıofilu talik edilmiştir. ÇALl^AJMLARIN SORULARI/SORIMLARI Y1LMAZŞİPAL 'Ügiülerin ilgilerine ve bflgilerine' SORU: S yıl özel sektörde sigortalı, İS yü da bir luunu kurumunda 'Mütercim" kadrosunda, XG Emekii Sandjgı'na bağlı olarak çalıştıktan sonra, 1988'de 20 yıl 5 ay üzerinden, işyerimin hesabına göre 1. derece 1. kademeden ve + 900 ek gösterge ile emekli oldum. Ne var ki ilgililer, Sosyal Sigortalar'a bağlı hizmetlerin yalnızcs kıdeme sayılacağını, ama kazanılmış hak aylt^ına esas kabul edilmeyecegini bildirerek, baaa 1. derece 1. kademeden maaş bağladı. Ancak, ek göstergem, 3. dereceden ve + 450 olarak Mirlendi. tlgililere, Danıştay'ın tçtihadi Birleştirme kurulu Karen'ndan söz ettimse de, bu uygulamanın benim durnmumda olanları ilgilendirmediği yanıtını aldım. 15 yıllık kamu hizmetinden gelmem nedeniyle, karar ve uygulamaları n ne denli keyfi ve ilgili memurun o günkn "rob haline" baglı olduğunu çok iyi büdigimden, gene de haklı olduğuma inanıyorum. 1) Durumum yasa kapsamı dışında mı kalıyor? 2) Ek göstergem değişme)ecekse, Emekii Sandığı'na yıllarca ödemiş bulunduğum ek gösterge karşıhğı keseneklerimi geri alma olanagı var mı? 4 yıllık yiiksekokul çıkışbyım vt Genel tdare Hizmet Emekliye olıınısıız bir uygulama Emekli Uç aybklarım bundan sonra Ziraat Bankası ödeyecek. İş Bankası'mn, kırdırmada tarudığı 300.000 lira yerine, emekliler Ziraat Bankası'ndan 500.000 lira alabilecekler. Çekimi alıp Ziraat Bankası'na gittim. Görevli bayan, kesilecek faiz oranım bildirdi. Kırdırma işlemini yapabilmesi için kefil getirmem gerektiğini söyledi. Şaşırdım. Bankada duran emekli aylığımın verebilecekleri kadarını almam için kefıle ne gerek olduğunu bir türlü anlayamadım. T.Cumhuriyeti'nin bir emeklisi idim. Elimde emekli cüzdanım, kimliğim vardı. Nerede oturduğumu bildirmekle ytikümlü idim. Bulup geüreceğim bankanın istediği nitelikteki kimse neye kefil olacaktı? Niçin bu kimseyi işinden gücünden edecektim ve niçin paramı kırdırmak zorunda olduğumu ona bildirmek dunımunda kalacaktım? 'Haklısınız, bize emir böyle" dediler. 'Günü gelince üç aylığımı alacağım zaman da mı kefil getireceğim?' dedirn. 'Hayır, o zaman çekinizle gelip pararuzı alabilirsiniz' dediler. Kırdırrna işleminde kefılin niçin gerekli olduğunu anlamak olanaksız. Ziraat Bankası yöneticilerinin, emeklileri zor durumda bırakan bu uygulamayı kaldıracaklarına inanıyorum. 73 yaşında bir emekli TC İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİTESİ İSKİ İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aşağıda özellikleri belirtilen Kapalı zarf ile teklif alma yöntemindeki ihale ile ilgilenenler, ihale dosyasım İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ticaret lşleri Daire Başkan Yardımcılığı'nda görebilir ve dosya bedelini İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ merkez veznesine yatırarak alabilirler. tsteklilerin şartnameye uygun hazırlayacaklan kapalı teklif mektuplarıru ihale tarihinde saat 11,00'e kadar aşağıda belirtilen adreste GENEL EVRAK MÜDÛRLÜĞÜ'ne giriş, tarih ve numarasım içeren almdı makbuzu karşılığında teslim etmeleri gerekmektedir. Teklif zarfları saat 14.00'te İhale Komisyon Başkanlığı'nca açılacaktır. tSKİ No İşin Adı T. 6410 Düktil Font Boru ve fîttings temitıi. Kcşif BcdeU USD.S 40.000.000 İhale Taribi 12.01.1990 Gecfci Teminıt Teklif bedelinin *o3 nispetinde Dosya Bedeli 500.000.TL Resmi arabalar Birkaç gün önce, Başbakan Adnan Menderes'in imzasıyla Bakanlıklara ve resmi devlet dairelerine gönderilen bir tamimle, resmi arabaların özel işlerde kullanılmaması gerektiği hususu önemle hatırlatılmış, buna aykırı hareket edilmemesi istenmiştir. GEÇEN YIL BUGÜ1N ^i^ Nadir Nadi'ye plaket 12 KASIM 1988 7. TÜYAP lstanbul Kitap Fuarı onur yazarı ve yeni kurulan, Türk PEN Yazarlar Derneği'nin ilk onur üyesi seçilen başyazarımız Nadir Nadi, dün evinde düzenlenen bir törenle "onur yazan" plaketini ve onur üyeliği beratını aldı. Nadir Nadi'ye ödüllerini veren Türk PEN Yazarlar Derneği'nin geçici başkanı Yaşar Kemal, "Nadir Nadi politika ve kültür savaşının en önde gelen liderlerinden birisidir. Hiçbir zaman düşüncelerinden ödün vermemiştir ve her gün düşüncelerine yenilikler kazandırrruştır" dedi. NOT: 1. Yurtdışından şartname almak isteyen ilgililer ISKl'nin Garanti Bankası Odakule Şubesi'ndeki 4(W00416 nolu hesabına $ olarak (veya eşdeğeri) yatırmalıdırlar. 2. Aynca, DHL Servisi ile gönderilmesini isteyenler 30 $, (veya eşdeğeri), posta ile gönderilmesini isteyenler 10 $. (veya eşdeğeri) şartname ücretine eklemelidirler. 3. Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. 4. İSKİ 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta, dilediğine kısmen veya tamamen yapmakta, uygun bedelin tespit ve takdirinde serbesttir. ADRES; İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aksaray Meydanı 344/10 AksarayİSTANBUL TEL.: 588 38 00 (35 hat) TELEX: 31293 ısu tr 23923 tr FAX: 588 38 94 588 38 83 588 39 28 Esas no: 1988/2016 Karar no: 1989/391 Sanık: İBRAHİM KILINÇ Mehmet ve Fatmadan olma 1942 D.lu Şahinbey ilçesi Kozanlı Mah.si H: 234'de nüf. kay. olup halen Gaziantep ili Konak Mah.si 54 nolu sokak No: 49'da oturur evli 3 çocuklu okuryazar, sabıkasız T.C. tslam baklavacı. Suç: Gıda maddeleri tuzüğüne aykırıhk Suç T.: 5.7.1988. Yukanda karar ve tarihi, esas nosu yazılı davada: Gıda maddeleri tüzüğüne aykırılık suçundan sanık Ibrahim Kılınç hakkında verilen ve hakkmda tatbik olunan TCK. 398. md. 647S.Y. 4. md.,TCK. 72. md. TCK. 402. md. 402/2. md. maddeleri gereğince 32.000.TL. ağır para cezası ve hapis cezası müddeti olan 3 ay müddetle sanığın cürüme vasıta kıldığı meslek ve sanatın ve ticaretin tatiline, aynca 7 gün süre ile işyerinin kapatılmasına karar verilmiş olup ve hüküm özetinin büyük harflerle yazılmak suretiyle kapatma süresi kadar kalmak kaydı ile kapatılan işyerinin göze çarpan bir yerine yapıştınlmasına dair iş bu ilaıun yapılması rica olunur. İLAN ŞANLIURFA 1. SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN leri Sınıfı'ndan emekli oldum. A.B. YANIT: II Temmuz 1971 günlü Resmi Gazete'de yayıralanan 1425 sayılı yasa, konuya yorunıa yer bırakmayacak kadar açıklık getirmiştir. "Ek Madde 3Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi görevlerde bulunduktan sonra iştirakçi olanların, emeklilik keseneklerine, personel kanunları gereğince kazanılmış hak olarak aldıkları derece ve kademe üzerine, sigorta primi ödemek suretiyle geçirdikleri sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine ve tahsil duıumlarına göre her 2, 3, 4, veya 5 yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde eklenerek bulunacak derece ve kademe aylığı esas alınır. Yasanm bu hükmü yeterli değilse, ilgililere T.C. Emekli Sandığı Müdürler Kurulu'nun 18.12.1980 tarih ve 61517 sayıh kararuu okumalarını öneririz. "Diğer taraftan emeklilik keseneğine esas aylığın tespitinde Sigortalar Kanunu'na tabi görevlerde prim ödemek suretiyle geçen sürelerin değerlendirilmesi söz konusu olduğundan, borçlanma yolu ile kabul edilen sigortalıhk süreleri ile Sosyal Sigortalar Kanunu1 nun geçici 20. maddesinde belirtilen özel sandıklarda prim ödemek suretiyle geçen süreler de emeklilik keseneğine esas aylığın tespitinde dikkate alınacak (...)" Kaldı ki, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nün 3/10/1983 tarih ve 113 sayılı genelgesinin 10. sayfasında konu çok yahn olarak anlatılmıstır. 1.1.1985 tarihinden itibaren emekli, dul veyetim aybklannın bağlanmasına iştirakçilerin derece ve kademelerinın Devlet Memurlan Kanunu'ndaki göstergeleri (varsa ek göstergeleri de aynen 1 eklenmek suretiyle) esas tutulacaktır: tlgililerin ilgilerine ve bilgüerine sunulur.