17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EKİM 1989 HAVA DURUMU parçalı çok buJutlu, Marmaranın doğu su, Karadenız, Iç Ege. Akdemz, Iç AnadohıfcDoğu ve Güneydoğu Anadoiu bolgeten yağmur, yer yer sağanak ve gokgürültüiü sağanak yağışlı geçecek HAVA SICAKLIĞI Değişmeyecek RÛZGÂR Yurdun kuzey kesimlennde kuzey ve doğu, güney kesimlennde guney ve baü yönlerden orta kuvvette yer yer kuv„ ., . ,„ vetlı yurdun kuzeybatı kesimlennde kı açıklarda çok kaba dalgalı olacak. Dalga yukseklıgı 12. aciKİarsa sureli fırtına seklinde esecek da34m göruş 10 km yağış anında 3.5 km dolayındabulunaDenızlenmızde rüzgâr Akdenir'degun cak Van Gölünde Hava Parçalı yer yer çok bulutlu gececek. battsı ve lodostan diğer denıztenmizde rüzgâr guney ve bat) yonlerden orta kuvvette esecek. göi kucuk yıkhz ve poyrazdan 4 ila 6 yer yer 7 ila dalgalı olacak göruş uzakhğı 10 km dolayında bulınacak 8 kuvvetinde saatte 16 ila 27 yer yer 3340 denız mılı hızla esecek Denız kaba.' ^ ssiı CUMHURİYET/15 TURKIYE'DE BUGUN Aöana Mapazarı Adıyaman Atyon A«n Ankara Antakya Amalya Artvın /V*n Balıtes» Bıleak DUNYA'DA BUGÜN Lenıngrad C^, " T Kopenhag f1 J Jundr? İ * ^ Meteorotoji Genel Müdurtüğu'nden alınan bılgıye göre bütün bölgetenrmz Y Y Y Y Y Y Y Y B Y Y Y Bmgöl Y B.Bıs Y Bdu Y Bursa Canakkale B Y Corum Y DerazS Y 27° 18° Gıresun Z7° 17° Dıyartaiur 17° 11° Edıme 27° 14° Erancan 11° 9°Erajrum 18° 7°Estoşehr 18° 9°Gaaantep 24° 15° Gümuşftane Y 16° 11° Hakkan 20° 12° Isparta 17" 12° Istanbul 18° 11° \7im 18° to° Kai5 1?» 8° Kasömonu 16° 8°Kayserı 12° 12° Kırtdare» 16° 12° Konys 16° 8°Kutatıva 17° 11° Maaiya 27° 12° Manısa 17° 9°KMaras 18° 7°Meran 12° 4°Mu$la 7° W M s 23° 15° Nığde i7°12°OnJu 20° 10° Santsun 17° 10° Sfırt 17° 12° Sınop 20°12°&vas 16° 5°Tetortağ 14° 8°Trataon 20° 12° TüncfHı 17° 9°l)şak 17° 8° Van 16° 8°Yo2gat 19° 10° ZonguMak 16° 8°RUB Y Y Y B Y Y Y Y Y Y Y 8 Y Y Y Y Y Y 22° 27° 28° 17° 21° 22° 19° 17° 14 14 18 10° 9» 12° 14° 12° •J Moskova ^ Amslenfam B 17° Atına Bagdat Barselona Basel Amman 24» 15° 17° 12° 20° 11° 16° W 19° 1*= 20°1T° 16° 8° 21° 12° 16° 7° 16° 11° * * l k BbukıOu Gflmes» Kkarlı S ssk YyaOmurtu Y 12° B 14° A 20° Y 18° Y 18° 8 17° A 32° Cenevre B 25° Ceoy» B 16° Odde A 26° Şam Ouıayı A 30° Tei Av;v Frankfurt A 29° tınus B 16° Var^ova Helsmkı B 22° Venedık Kahıre .., B 14° Kopentıag B 15° Viyana Y 15° VtashıngionA 12° Kdkı B 16° Y 27° Zunh Lefkosa Bertın Bonn Bruksd Belgral B 20° A 30° B 23° B 14° B 17° B 16° Y 14° Y 16» B 15° B 16° A 27° A 32° A 34° Y 16° Y 25° Y 16° A 28° A 29° Unmgrad LorKJra Madnd Milano Monlrea! Moskova Mümtı NmYork Oslo Pans Pag Rıyad Roma Sotya B B B BB 13° 17° 15° 21° 10° MEHMED KEMAL POLTITKA VE OTESI Gençlik Dergileri... BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/Gravür, desen ya da fotoğraf yerleştirilen kartondan yapılmış çerçeve. 2/ Elle yapılan düz dikiş... Tavlada bir sayı. 3/ Nişastalı tanelerin su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş dururau... Iki kişilik bir yanş yelkenlisi. 4/ tpucu... Nikelin simgesi... Hintlran dil grubuna verilen ad. 5/ Bir çeşit hamur tatlısı. 6/ SekLz delifi olan üfleraeli bir çalgı. 7/ Ay... Berilyum elementinin simgesi... Parola. 8/ Gözlemler ve deneyiraler sonucu elde edilmiş şeylerin tümü. 9/ Toprak ya da tnetalden yapılmış yayvan ve çukurca kap... Sığ sularda ağır yükleri taşımak için kullanüan, altı düz bir çeşit tekne. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Biıden fazla terimi olan cebirsel ifadeye verilen ad. 2/ Kuru soğuk... Sakil. 3/ Çikolata ile yapdan bir çeşit tatlı... Yırtıcı bir kuş. 4/ Hava akımlanndan yararlanarak uçan, motorsuz hava taşıtı... Eski Mısır'da güneş tannsı. 5/ Gümüşün simgesi... Çavuşkuşu, biithüt gibi adlar da verilen bir kuş. 6/ Habeş soylusu... Argoda çok çalışan öğrenciye verilen ad. 7/ Dadı... Meslek. 8/ özsu... Dolaylı olarak anlatma. 9/ Tıp dilinde derinin kanlanmasına verilen ad. Fen adamlan ve projelendîrme Fen adamlarının belirlenmiş sınırlar ve kuralîar içinde yapı projelendirebilmeleri konusu, mimar ve mühendislerin iş ve uzmanlık alanlarının ele geçirilmesi olarak değerlendirilmemelidir. Fen adamı olarak adlandınlanların çoğunluğu. en genel ve bilinen adıyla inşaat meslek liselerinden mezun inşaat teknisyenleridir. Inşaat teknisyenleri ya da fen adamlanna biraz yakından bakıldığjnda oğrenim sürecinden işe ahnmalarına, iş sürecinden emekliliklerine dek bir yığın sonınları olduğu açıkça görülur. Her meslekten insanın olduğu gibi fen adamlarının da sorunları en genel sorunların bir parçasıdır ve bu yondeki kötü gidişten doğal olarak etkilenmektedir. Fen adamlanna yapılan projelendirme izni çıkarsa neler olabilir? Yanıta geçmeden once bir şeyi anımsatmakta yarar var. Basit yapıların projeîendirilmesi için gerekli eğitimi alan fen adamlarının bir bolümü eskiden bu işi yapabiliyordu. Belli yer, kat sayısı ve metrekare sınırlan içinde bir yapıyı projelendirebiliyor, fenni sorumluluğu ya da teknik sorumluluğu üstlenebiliyorlardı. Sonraları kaldırılan bu uygulamalardan mimar ve mühendislerin yararlandığını söylemek çok zor. Aksine ruhsatsız yapı yapma alışkanlığı yerleşti, inşaat sektörü buyük şantiyeler dışmda kalfalann eline bırakıldı. Çirkin yapılaşmanın, kent içinde yükselen ru^satsız binaların ve ortadan kaldınlan yeşil alanların sorumlularının arasına fen adamlannı katmak en azından bu nedenle zorlaşınaktadır. Sonuç olarak, fen adamlarının belirlenmiş sınırlar ve kuralîar içinde yapı projelendireprojelendirmeieri ve kontrotlüğünü yapabilmeleri, yeni tekniklerin kullanıldığı sağlıklı bir inşaat sektörunün kurulmasına yararı bile olabilir. Yeter ki, bazı kaygılarda dile getirildiği gibi imar yasasındaki degişiklik büyük yapıları kapsayacak biçimde olmasın ve belirli bir mesleki eğittmden geçmeyenlere bu izin verilmesin. Kanımızca, ruhsat almayı yaygınlaştırmak, kuçük tadilatların bile projelendirilerek yapımını sağlayacak duzenlemeler getirilmesine çalışmak, tartışmanın yönunu ve boyutunu değiştirebilir. Mimar ve muhendis odalarının ruhsat alınmasında ve inşaatın yapı m sürecinde yerel yönetimlerle birlikte doğrudan müdahale edebilecek yetkilerle donatılmasının da istenen sonucun elde edilmesinde etkili olacağı açıktır. Bizce amaç, (akıllarda başka bir meslek grubunun iş surecinin dışına itilme isteği yatmıyorsa) her meslek grubunun iş alanlarının, yetki ve sorumluluklarının belirlendiği ve uygulandığı bir Turkiye yaratılması olmalıdır. NAMIK DOYMLŞ TABTIŞMA bilmeleri konusu, mimar ve mühendislerin iş ve uzmanlık alanlarının ele geçirilmesi olarak değerlendirilmemelidir. Bu konudaki eleştiriler, ozellikle bugünkü uygulama göz önüne alınarak haklı görülse de fen adamlarının yapı "Tartışma"ya çağn Eğitim, çevre, kültür, sanat, politika, sağlık gibi çeşitli alanları ilgilendiren görüşlerinizi, bir okur formu niteliğindeki "Tartışma" sayfamıza yazabilirsiniz. Yazılannızın uzunluğunun 300 kelimeyi geçmemesine lütfen dikkat ediniz. Yazışma adresimiz: "Tartışma", Cumhuriyet Gazetesi, P.K. 246, İstanbul 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Eski harfleri kııllanma 7 EKİM 1929 Maarif Vekili Cemal Hüsnü Bey dün öğle yemeğini yemek üzere Ali Efendi lokantasına girmiş, kendisine getirilen listenin eski Arap harfleriyle yazılmış olduğunu görerek bir zabıt varakası tanzim ettirmiştir. Bu zabıt, Müddeiumumi Kenan Beye verilmiş, lokanta sahibi aleyhine kanuni takibata geçilmiştir. lfeni vergi yok Maliye Vekili Saracoğlu Şükrü Bey yann Ankara'ya avdet edecektir. Vekil Bey dün kendisiyle göriişen bir muharririrnize atideki beyanatta bulunmuştur: " Tütün inhisan idaresini, Cibali fabrikasını teftiş ettim. Idareyi çok muntazam ve fabrikayı pek mükemmel buldum. Cibali fabrikasındaki yüzlerce cigara makinesi yenilenmiştir. Küçük kızların paketlere cigara doldurmalan görülecek şeydir. ] Yeni vergi konması düşünülmemektedir. Mevcut vergilerin tatbikatına itina edilıyor. Bir komisyon vergilerin tatbik tarzlannı ve neticelerini daima tetkik etmektedir. Alınacak neticeye göre, vergilerin artması değil, üzerlerinde ihtiyaca göre rotüş yapılması mürnkündür. Yeni bütçe hakkında henüz kati bir şey söylenernez. Çünkü, mesela yeni gümrük tarifesinin tatbiki hasabile gümrük varidatı çok artmıştır. DUne kadar bu arizi hal devam etti. Fakat üç ay geçmeli ki normal gelirler anlaşüabilsin. Mali vaziyetımız çok normaldir. Borçlarımızı veriyor ve alacaklanmızı muntazaman tahsil ediyoruz. Iç borçlara ait birikmiş kupon kalmamıştır. Bazı yerlerde kanun aksine vergiler ahndığı doğru değildir. Inhisarlar idaresinin Ankaraya nakli bugün için mevzuu bahis değildir. Bu bina, zaman ve imkân meselesidir. 7 Ekim 1988 günü Tuzla'da öldürülen dört yiğit KARANFILİMİZ t. HAKKI ADALI, REFA ŞEN, FEVZİ YALÇIN, KEMAL SOĞUKPINAR'ı ölümlerinin birinci yıldönümünde mezarlan başında yapılacak anmaya, insan yaşamına saygı duyan herkesi çağırıyoruz. Yer: ümraniye Sangazi Mezarlıgı saat: 12.30 Okmeydanı Hasköy Mezarbğı saat: 15.00 Not: Hasköy Mezarlığı'na Sangazi'den otobüs kalkacaktır. TUZLA SEHITLERİ AİLELERİ ADCVA MEHMET ADALI ^||^ ğ/tKHL »^^^» •h*nşgr T | ^L / * Sevda ninnileri ile uyutup Isyan türküleri ile büyüttüğüm yiğidimi... Ayırdılar... Sabahm bir vaktiydi Can evimden vurdular beni... Şair Fethi Giray'la birlikte çıkardığımız 'Meydan' Dergisi bir sayı sürmüştü. İkinci sayı basımevi yasasına göre yasaklanmıştı. Basımevi değiştirmiştik, gününde haber vermemiştik. Demek o yıllarda böyte bir yasa maddesi vardı ya da bize öyle gözdağı vermişlerdi. 'Meydan' Dergisi iki yapraktı. Şiiri yayımlanan her şair derginin çıkması için katkıda bulunuyordu. O yılların tanınmış bütün şairleri vardı. 'Meydan' kapandıktan sonra Orhan \feli 'Yaprak'ı çıkardı. Beiki 'Meydan' Dergisi bir şairin parası olmadan da bir dergi çıkarabileceğini kanıtlamıştı. Gerçi Orhan VBİi'nin ardında üç beş kuruş verecek arkadaşları vardı. Bunlardan çogu devlet memuru olduğu için perde gerisinde kalmışlardı. Mahmut DiKerdem'in katkılarını biliyorum. Orhan Veli'nin Ulus Postanesi'nde bir kutusu vardı. Paraya sıkıştığımızda, Orhan gider, kutuyu açar, gelmiş olan birkaç posta parasını (havalesini) 'tahsil' ederdi. Zaten meyhane de postanenin karşısındaydı. Biz mi azı kanıksardık, para mı bereketliydi, elimize geçenler işimizi bolca göaırdü. Orhan'ın Yaprak Dergisi'nin üstünden nerdeyse elli yıl geçti. Şimdi şair Ramazan Uren bir (Yeni) Yaprak Dergisi çıkanyor. Üstünde sayı: 9 yazdığına göre çıkaralı 9 ay olmuş. Derginin üstüne bir kibrit yapıştırmışlar, üstüne de 'buradan yakınız' yazmışlar. Kitap düşmanları dergiyi yakacak olurlarsa nereden tutuşturulacağı belli olsun istemişler, kibriti de yanında... Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün Beyoğlu Belediyesi ile birlikte istiklal Caddesi Mis Sokağı'nda düzenlediği Kitap Günleri 89 sergisi benzin dökülerek yakıldı.' Gerçi aydın çevreler tümüyle bu davranışa karşı çıktılar, ama ne olur olmaz gene de kitap yakma heveslileri çıkabilir. Bu zihniyeti Yaprak şöyle nitelendiriyor: "... Bu zihniyet, mahkeme kararıyla kitapları yakan, binlerce kitabı yasaklayan, tonlarca kitabı SEKA'da imha eden, insanları önce öldürüp sonra terörist ilan eden, ülkemizi geriye çeken zihniyettir." Dün Mis Sokağı'nı yaktılar, Tanrı Bakırköy'den korusun!.. "Alnımıza bir kara leke calınmıştır. Bu lekeyı değil yetmiş milyon olsak, yüz yetmiş milyon olsak silemeyiz." Yaprak, belli bir şiir dergisi... Çevresinde gençler toplanmış. Osman Çakmakçı'nın, Seyfettin Başçılar'ın, Cem Uzungüne^ in, Hüseyin Alemdar'ın, Ülkü Uluırmak'ın, Deniz Başaran'ın, Akgün Akova'nın şiirleri var. Ramazan Üren'in 'Lale Devri' şiirinden can alıcı bir yeri aktaracağım: 'Gecenin en olmaz yerinde/Kır çiçekleri devşirirsin/Lalelersiz/Laleler ki/Saltanatın artakalan piçleri!" Cemal Süreya her zaman ustadır. Dergiye iki dize ile omuz vermiş: Şiirin adı: Kürtler ve Arnavutlar. KürVer ya/an söylemek zorunöa; Arnavuuar, doğru. Orhan Veli'nin 'Genç Şairden Beklenen' adlı uzunca bir yazısı yer alıyor. Yaprak'ın 1949 yılında 5. sayısında çıkmış. Kısaca şöyle öğütlüyor: "... Şair olacak kimsenin biraz düşünmesi, niyetle görünüşü birbirinden ayırabilmesi gerekir. Zaman zaman alelade seylere dokunabilmek başka, durmamacasına alelade olmak başka. Ayrıca türlü işlerde çalışan milyonlarca insanın, iş görmüş adam olmanın hakkını kazanabilmek için, göbeği çatlarken, iki lakırdı çırpıştırıp bi r iş yaptım sanmanın kolay kolay hoş görülemeyeceğini bilmek lazım." Yahya Kemal tekstilcileri anlatırken 'Sicitya tazlan üryan omuzlarında sebu' der. Seyfettin Basçılar da testicileri anlatıyor, şöyle: Toprak ve üzüm doğurgan iki kadın./Nerede o rüzgârlı kadınlar hani./Canına okudunuz da onlann/Elinize bir şey mi geçti yani?" Timur Danış'ın 'Patikalar' adlı öyküsü çok yeni ve güzelim muştucusu.. Yaprak, pırıl pırıl gençlik kokuyor. Yaşamasını dileriz!.. Arkadaşlarımız •B İ H İ HÜSNtYE ADAU ANMA YALÇIN ÇAKIR NURHAN FIRATLI yaşamlannı birleştirme yolunda ikinci adımı atarak nişanlandılar. Genç çifte mutluluklar dileriz. ve Hasretimize, acımıza, sevdamıza Yatırdık sizd. Oysa daha dündü Gözlerimizde gülüşünüz. Baba yüreğidir bu, ana yüregi Kardeş yüreği, dost yüregi Dayanacak elbet. Yaşamak sıza Ne zor! TUZLA ŞEHTTLERİ AİLELERİ ADESA M. KEMAL ADALJ ^^^«^ ^ ^ H M ^ BBMIİ^H| W^ ^ H Neyleyirn bıçağa değmeyen bileği Sevdaya ve kurşuna açılmayan yüreği. Yüreğini sevdaya olduğu kadar kurşuna da açan F ^ ^ r ^PB^ * \ ~ ~ ^f% ^jğğr /^ğ Jjğ ^ B J l i , *^^^™**" ÎSMAÎL HAKKI ADAU CUMHURİYET ÇALIŞANLARI kardeşimi ve katledılen uç dostunu, Tuzla'da katledilişlerinin birinci yıhnda sevdayla kucaklıyorum. Yüreğimizde ve bih'ncimizde yaşayacaklar. DOSTLARI ADINA MUSTAFA DEMİREL VEEAT ve BAŞSAĞUĞI Yönetim kurulu üyemiz ERDOĞAN BOZOK'un annesi EMİNE BOZOK vefat etmiştir. Cenazesi 7.10.1989 (bugün) ikindi namazmdan sonra Şişli Camisi'nden kaldınlacaktır. Ailesine, dost ve yakınlarına başsağlığı dileriz. DEVRtMCÎ DEMOKRAT KAMUOYUNA t. HAKKI ADALI, KEMAL SOĞUKPINAR, REHA ŞEN ve FEVZİ YALÇIN'ın 7 Ekim 1988 günü Tuzla'da katledilmelerini lanetliyonız. tnsanım diyen herkesi 7 Ekim 1989 günü (bugün) mezarlan başında yapılacak olan anma toplantısına çağırıyoruz. BAKIRKÖY HALKEVt Y.K. ( . ÖZDEMtK DEVEtJ DEMOKRATtK K.\DCS DERNECl G. BŞK. YRD. NESRJN ULÜ EMEKÇİLER DER>EC1 BŞK. tSMET ERDEN İŞStZLER DERNECI C. Y.K. BŞK. SEVtM BERKPINAR ŞlŞLl HALKEVİ BŞK. KEMAL *RSLA> ŞİŞLİ KULTİ'R NERKEZİ DE.Î.NECI Y.K. Ü. TEMEL ATİK PE>DlK HALKEVİ Y.K.L". tSMET AYAN L M H A M Y E HALKEVİ BŞK. GÜVEN ŞAR VEFAT Gaziantep eşrafından merhum Abdullah ve Seniha Göğüş'ün oğlu, Zarife Uğurlu'nun damadı, merhum Cavit Göğüş'ün kardeşi, Yalçın ve Akın Göğüş'ün ağabeyleri, Irdesel Göğüş'ün eşi, Dr. Abdullah Göğüş'ün babası, KARİKATÜRCÜLER DER1NEĞ1 TEŞEKKUR HOCAMIZ BABAMIZ 3 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Ifeni Darphane 7 EKİM 1959 Beşiktaş'ta keşif bedeli 7 ila 8 milyon lıra arasında yeni bir Darphane yapılmasının kararlaştınldığı bildirilmektedir. Tesis 67 x 80 m. ebadında olacak ve madeni para basacaktır. Üç katlı olarak düşünülen Darphanenin ikinci kati para müzesi olacaktır. A>ADOLL KÜLTUK D E R N E C I G. SEKR. CAHİT ATAŞ Dr. A. CENGİZ GÖĞÜŞ (Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmam) 6 Ekim 1989 cuma günü vefat etmiştir. Cenazesi 7 Ekim 1989 cumartesi günü ikindi namazını müteakip Ataköy Camii'nden alınarak Yeni Topkapı Mezarlığı'na defnedilecektir. AJlah rahmet eylesin. AZMİ AKSOY'un cenazesinde bulunan, çelenk, telgraf gönderen veya ziyaret ederek duygularımızı paylaşan Yeşilce halkına ve belediyesine, Mesudiye ilçesi ve Ortaköylu dost ve komşulanna, Köy Enstitülii ve mücadele arkadaşı öğretmenlere, Ist. EğitDer Şb.'ne, Yalçın Yayınlan'na, öğrencilerine, Beykoz Belediye Bşklna ve tüm devrimci çocuklarına teşekkür ederiz. Ortak Pazara giriyoruz Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Osman Kibar, bugün basın mensuplan ile yaptığı görüşmede "Ortak Pazara katılmamız kati bir mahiyet arzetmektedir" demiştir. Kibar, Müşterek Pazar devletlerinin Türkiye tarafından yapılan teklifi, Yunan teklifıne nisbetle daha müsait bulduklarını söyleyerek şöyle Osman Kibar demiştir: " Kasım ayı içinde Müşterek Pazar memleketleriyle memleketimiz arasında karşılıkh görüşmelere başlanacak ve bu camia karşısındaki durumumuz bütün cepheleri ile gözden geçirilecektir. 1960 senesi nisan ayında Müşterek Pazara fiilen katılmış olacağız" Bu ay içinde Odalar Birliği tarafından Ankara, Istanbul, tzmir, Adana, Mersin ve Bursa'da sualli konferanslar tertipleneceğini açıklayan Kibar, Müşterek Pazara intibak için geçecek 12 senelik devreyi "Türk ekonomisi için bir inkılap devresi" olarak nitelemiş, gider vergisinin kaldınlacağını, bunun yerine istihlak vergismin konacağmı söylemiştir. • TEŞEKKUR • Ailemizin Kıymetli Varlığı AİLESİ AİLESİ ve ÖĞRENCİLERİ SİNOP KADASTRO MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN SEVİNÇ ALEMDAR'ı Ani olarak kaybetmemiz nedeniyle, büyük acımızı bizzat gelerek, çiçek göndererek veya telefon ederek paylaşan tüm akraba ve dostianmıza teşekkürü bir borç biliriz. ALEMDAR AİLESİ GEÇEN YEL BUGÜN Cumhuriyet Diktatöre 6hayır9 7 EKİM 1988 Şili halkı General Pinochet'ye "hayır" dedi. Devlet Başkanı General Augusto Pinochet'nin, referandumda da uğradığı yenilgiden sonra hükumet istifa etti. Santiago Radyosu General Pinochet'nin önümüzdeki saatlerde, yeni hükümeti açıklayacağını bildirdi. Radyo, oylamada Pinochet'ye "hayır" diyenlerin oranının yüzde 54, "evet" diyenlerin oranınınsa yüzde 45 olduğunu bildirdi. Sonucu televizyondan duyuran tçişleri Bakanı, "halkımız sonuçları kabul ettiğimizi biliyor" dedi. Pinochet'nin yenildiği kesinleştikten sonra muhalifler sokaklara çıkarak büyük sevinç gösterileri yapmaya başladılar. Dört kişilik askeri cunta ve 15 üyeli hükumet, olağanüstü olarak toplandı. Deniz Kuvvetlerı Komutanlarından merhum Koramiral Şükrü Okan'ın gelını, Mehmet Ah ve Selahattın Çetınsoy'un annelerı, Zıraat Bankası eski memurlarından Hıkmet Çetınsoy'un 41 senelik vefakâr bırıcik eşı, vefatının 40 gunu munasebetıyle 7/Ekım/1989 Cumartesi gunu Beyoğlu, Çukurcuma Camıı'nde oğle namazını muteakıp, mevlıt okunacaktır Akraba ve dostlara duyurulur. EŞİ ve ÇOCUKLARI MEVLIT Dosya No: 1978/195 Esas 1980/45 Karar Davacı Sinop Orman tdaresi Müdürlüğu tarafından davalılar Bekir Özsoy ve muşterekleri aleyhine açılmış bulunan tespite iüraz adavasının yapılan duruşmaları sonunda; mahkemece verilen 27.10.1980 tarih 1978/195 Esas, 1980/45 Karar sayılı ilamı ile Sinop ili, merkez Göllu köyu2 Sülüklü mevkiindeki 3000 m . mesahalı 3 paftada kayıtlı tarla vasıflı 562 parsel sayılı gayrimenkulun, orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle tescil dışı bırakılmasına karar verilmiş ve söz konusu karar davalılardan Avdan koyunden Recep kızı Refiye Ergün, aynı köyden Mecit Penpe oğlu Nurettin Ergün, Mecit, Penpe oğlıi Nihat Ergün, Sinop Tangal köyunden Huseyin kızı Ayşe Yıldız, Sinop Karapınar koyunden Huseyin kızı Şaziye Şen'in yapılan tüm arama ve araştırmalarda adreslerinin tesbiti cihetine gidilmiş, ancak tahkik edilememiş ve mahkemece ilanen gazete marifetiyle tebligat icrası yapılmasına karar verilmiş olmakla; Yukanda bahsi geçen karar,n adı geçen kişilere gazete marıfetiyle ilanen tebliğine, gazetenin yayınından itibaren 15 günluk yasal temyiz muddeti içinde temyiz edilmediğinde kesinleşeceği ilanen lebliğ olunur. Basın: 43589 BİR ÇIKIŞ YOLU ONERISI Özal cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacak mı, koymayacak mı? Bu sorunun yanıtı, politik gelişmelerin yönünü etkileyecek. Gerçek çıkış yolu ise, demokratik bir seçim yasası ve yeni bir anayasadan geçiyor. "TAHHİKÇh£H" Lü Aydın Cezaevi'nde yeni bir açlık grevi gündemde. SHP milletvekili Ateşoğullarının Aydın Cezaevi raporunda neler var? Z TBKP yöneticileri artık Türkiye'de. D Görgü tanıkları Silopi katliamını anlattılar. Amaç nedir? D Bayındırlık eski bakanı Şerafettin Elçi, kürt sorununu tartıştı Z SHP 2932 sayılı yasanın kaldırılmasını önerdi. Hasan Fehmi Güneş, anlattı. C Behice Boran'ı anıyoruz. C Prof.Dr. Zafer Üskül ile anayasa konusunda tartışma. 1Z Denktaş'ın Kıbrıs'ında muhalefete bombalı saldırı. C Aziz Nesin Mardin'deki kültür sempozyumunu değerlendirdi. ~ Rutkay Aziz ile tiyatronun sorunları üstüne. Zü Oya Köymen yeni dönemın başında, ünivers'itenin sorunlarını anlattı. ü ÇIKIŞ YOLU NİMET FETHİYE ÇETİNSOY un 20.SAYI, 8 EKİM'DE ÇIKTI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle