19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EKİM 1989 KÜLTÜRSANAT SEVEMA AIİLLÂDORSAY CUMHURİYET/5 Osmanlı mtizayedesi • LONDRA (AA) Amerikalı Bankacı Henry Myron Blackmer'in Osmanlı İmparatorluğu'yla ilgili kitap koleksiyonunun, gelecek hafta Londra'daki ünlü Sotheby's müzayede salonunda açık arttırmayla satılacağı açıklandı. Sotheby's'in kitap bölümü sorumlusu David Park, Blackmer'in koleksiyonunun, bu alandaki en bttyük özel kitap koleksiyonu olduğunu söyledi. Blackmer'in, 30 yıl boyunca, Osmanlı Imparatorluğu ve sınırları içindeki ülkelerle ilgili hemen hemen her dildeki kitabı özenle topladığı belirtildi. 1113 ekimde yapılacak müzayededesatışa çıkacak yaklaşıkS bin parçalık koleksiyonda, en eskisi 1475'te basılmış olan kitaplar, el yazmalan, fotoğraflar ve resimler bulunuyor. Sotheby's'den verilen bilgiye göre kitaplar arasında, bir Osmanlı casusunun 17'nci yüzyılda yazdığı anılan ile Napolyon Bonapart'ın 1798'de Mısır'a yaptığı sefere katılan sanatçılann derlediği 21 ciltlik "Mısır'ın Tasviri" de yer alıyor. Atina'da yaşayan ve geçen yıl ölen Blackmer'in koleksiyonu, New York'taki avukatı tarafından satışa çıkarıldı. Mimarlıkta 'Konuşmalar' • Kültür Servisi Mimarlık ve tasarım üzerine "Konuşmalar" adlı yeni bir yayının ilk sayısı bu ay çıktı. "Konuşmalar"da mimarlık ve tasarım konularında yapılmış konuşmalar yerJ alıyor. Mimarlar AŞ'nin çıkardığı büyük boy dört sayfalık "Konuşmalar"ın sahibi Han Tümertekin, yayın yönetmeni Zehra Tümertekin. Yayının tasanmını ise Bülent Erkmen gerçekleştirdi. .*>. Uygar sinema ortamı içîn sikletli kopya nakilleri yuzünden sarkan seansları, kesilen filmleri, gösterilmeyen son jenerik yazılarını... Kotü projeksiyonları, eskimiş kopyalan, saygısız seyircileri. Okurlar, videonun "islediğimiz filmi islediğimiz zaman izleyebilme özgürlüğü" olduğunu belirtiyor, "izleyici de, itilip kakılmak yerine evinde rahatça oturarak film seyrediyorsa, bunu da özgiir bir'secim olarak görmek gerekir" diyorlar. "Salonlar öldu, sinema can çekişiyor. Ama bu bizim, hepimizin bilerek katıldığı, isteyerek Okurlarımızdan gelen mektuphazıriadığı bir son. Kimsenin ağlar birikti. Sinema aktüalitesinin layıp sızlamaya hakkı yok" diyoryoğunluğu nedeniyle bu sütunda lar. yer veya yanıt vermeyi hep erteSevgili okurlanmızın hakiı ollediğimiz mektuplardan en ilginç duğu şeyler çok. Bunları hep birbirkaçını bu hafta duyurmak islikte yaşadık. Ama yine de "son tedik. lahlil"de bir filmi geniş ekranda izlemeyi kim istemez? Amacımız, Salonlann çöküşti özlemimiz, idealimiz, geçmişin "Salonlar... Salonlar" adlı yaa yanlışlanndan, günahlarmdan dizimiz, kimi okurlarımızın mekannmış, çağdaş bir kafayla yapıtuplanna yol açtı. Bunlardan Belan bir sinemacılığı ülkemizde de yoğlu'ndan yazan inşaat mühen brbfmalara yol açtı Başrollennde Jodıe Foster ve Kelly McGillis'in oynadıklan "Sanık" filmiyle ilgili olarak sine görmek değil mi? Nitekim, okurdisi Azatcan tskender, bizim de ma yazarımızAîillâDorsayınyazdığıyazıyabazı okurlardanyanıtlargeldi. Dorsaybumefctuplarayanıtveriyor. lanmızın gönlu de aslında bunda hep yazageldiğimiz gibi, "salonki "..Uygarca sinema seyredilen lann çöküşü"nün temel nedeni ün yumurtlayan tavuk" diye bak bölme işlemi sonucu azaldyormnş şın, doğal da değil mi? bir ortama biz de evet diyoruz" nin, geçmişte belediyelerin sinema tığını, ama sonunda tavuğun ye gibi göriilüyor." diyorlar. Öyleyse, hep birlikte Sinemacılann suçları biletfiyatlarınakoyduğu "narlı" mini vermeyi unutarak onu olü"uygarca ortamı" sağlamaya katOkurum, daha sonra, Herald ve sıkı fıyat denetimi politikası ol me mahkum ettiğini yazan okuBuna karşılık lstanbul kıda bulunalım. Tribune'un 15 eylül tarihli sayı Suadrye'den yazan BirsenÜstün duğu görüşünde. "Felakelin to rumuz şöyle diyor: sında ünlu Amerikalı eleştirmen Abaç çifti bana ve Oktay Akbal'a humlan. Beyoglu ve Şişli'de en "Sanık" üzerine "Bir gün gerçek bir Türk Sinelüks sinemalara bile giriş iicreti macılık Tarihi hazırlamayı düşü Vincent Canby'nin (kupürünü ba yolladıkları ortak mektupta, sona gönderdiği) bir yazısından söz runa biraz farklı bakıyorlar. De"Sanık" filmi tartışmalar açtı. nin 1 TL ile sınırlandığı günlerde nürseniz, o >ıllarda Konak, Yeni alıldı... O günlerde Fransa'da, Jn Melek vb. sinema salonlannı yö açıyor. Gerçekten de yazıda ğerli okurlarımız, "Evet, sinema Bizim yazımız da fazla "kadıncı" giltere'de 3060 TL karşılığında neten o kültürlu, o İstanbul efen Canby, bizim yazılanmıza benzer ya gitmeyi biz de özlüyonız. Özel bulunarak, kimi dostlarımızca izlenen bir filmi, Türkiye'de 3050 disi sinema müdüıierinin anıları biçimde, "filmlerin sinemada sey likle eskiden seyrettiklerimizi eleştirildi. Ama kadın konularınmisli daha ucuza göstermeye na başvunın. Onlar o dönem be jredilmesinin farklılığı ve üstünlü TV'de yeniden izlerken, aradaki da haklı olarak duyarh, ama kimahkum ediliyordu sinemacı" di lediye yönetiminin sinemacıya. ğü"nü vursulamış. "Uygar, nite ayrımı duyuyoruz" diyorlar. mi zaman aşın duyarh olan hayor. "Ortalama sinema bilet be dolaylı olarak sinema} a karşı la likli. film seçmesini ve seyretme Gençlerin sınemayı sinemada iz nımlarımıza ve feministlerimize deli, yıllar boyu hep bir yeşil sa kınmış oldukları olumsuz, katı, sini bilen kişilerin de zevkleri ev lemeyi bilmemekle neler yitirdik yaranmak kolay değil. Piraye Serdaroğlu adlı okurulata bedeline eşit kaldı" diyen halta düşmanca tavn size anlat renselleşiyor mu acaba?" diye so lerini belirtiyorlar. Ama okurlaruyor okurumuz. okurumuz, belediyelerin sürekli sınlar." nmız, 196070'li yıllarda lstan muz, öncelikle "İnsan Onuru Savunmada" adlı başlığımıza tarüsum alarak kendilerini zoraki Vincent Canby, 1981'deki bul'da "sinemaya gilmek" denen kılmış. Bunun "Kadın Onuru bir ortak ilan eltikleri sinemaya, Amerikalı eleştirmen Amerika yolculuğumda tanışıp şeyin, yine de öyle pek hoş olma Savunmada" olması gerektiği göonun sorunlarına hiçbir zaman dığı kamsındalar. Çeşitli sorunları Çiğli, izmir'den yazan Kur. konuştuğum değerli bir yazar. anımsıyorlar: Kuyruklan, yer bul ruşünde. Oysa biz tecavüzü "en gerçek biçimde eğilmediklerini, siAlb. Yakup Variık'ın mektubun Onunla benzer biçimde düşün ma güçluğünu, karabo/sayı. 2 büyük insanlık suçlanndan biri" nemacıya hep "çok° kazanıyor, mek, beni sevindirdi. Elbette, devergi vermiyor" diye kuşkuyla da, okurum, yine aynı dizimizJe ğerli okurum, aklın yolu bir! Belji film arasındaki kısacık araları, olarak nitelediğimiz için o başlıilgili olarak iltifatlarda bulunuğı seçmiştik. Haydi, biz de demabaktıklarını, 1970'lerin souunda konularda, sorunlarda "evrensel yer göstericileri beklerken kaçan "azıtan anarşi"nin de seyircinin yor, şöyle diyor: "Sevgi, acı gibi uygarlık düzeyi"nde duşünmeye başlangıç sahnelerini, havalandır goji yapalım: Kadın onuru, insan duygular paylasılınca, bireyin iç ayağını kestiğini belirtiyor. masız salonlan, "dünyanın hiçbir onuru denen kavramdan ayrı düdünyasına yansımalan, sevgileri başlamamız, ülkemizdeki tum yerinde olmayan aralan".. Moto şunulebilir mi? olumsuzluk sergilenmelerine karBelediyenin sinemaya hep "al arttınp, acılan materaalikteki Yazımızda, aslında kendi görüşümüz olmayan, genelgeçer goruş perspektifinden (ve öyle olduğunu en azından ima edereK) yazdığımız "biraz kışkırtıcı" sözüne de çok takılmış okurumuz: "Bu ne demek? tstediği biçimde giyinmek, islediğini yapmak, ruhunu ve bedenini istediği gibi kullanmak, diiedigi biçimde davrannıak ve bu arada erkek topluoıunun değerlehni dikkate almamak HU?" diye soruyor. Tecavüzun her şey demek olmadığını, nitekim Sarah, birkaç arkadaşıyla oraya gitse ve olaylar biraz başka türlu gelişse, "...Belki tecavüz Cehennem Silaht (Leathal Weapon) / olmayacaktı, Yönetmen: / Richard Donner / Oyuncular: Mel sabnesisataşmalar, tersama gülü$meler, baluşlar ve Gibson, Danny Glover, Gary Busey / Bir Warner hatta bulunduklan yerden kovulmak olabilirdi. Bunları hep Brosfilmi(Atlas). gördük" diyor. Polisiye sinema... Nereden ne selden bireysele dönüşen intikam Sayın okurumuz, sözlerini şöyreye geldi!.. Nerede 193040'ların temalarmı az gorülmüş bir şiddet Raymond Chandler veya Dashiel ve baş döndürücu bir hızla yeni le bağhyor: "Biz kadınlar tabii ki Hammett imzalı veya esinli, insan leyerek, bir tür "polisiye goreceğiz filmi. Basımıza neler gepsikolojisini, karakter irdelemesini mdodnnn" oluşturarak... Melod leceğini, gelmemesi için kendimize ön plana alan, trençkotlarını ve ramı, burada filmin duygusalhğa nasıl çekidüzen vereceğimui görşapkalarmı sanki üzerlerinden hiç verdiği prim dolayısıyla kullanmı mek için değil tabii.. Ama Sayın çıkarmayan "özel dedektif'lerin yorum (ki o da var). Daha çok fil Dorsa>, filmi asıl erkeklerin görsanşın fıstıklara "bebegim" diye min vuruşma / kavga / hesaplaş mesi gerekiyor. 'Seksizmi' en raseslenip bir "eşya muamelesi" ya ma sahnelerinde, her türlü dene fine biçiminden en kabasaba yaparken, tngjliz polisiye yazınından timi, ölçüyu ve ölçutu aşan, me şayanına kadar... Oyunun kuralödünç alınmış karmakanşık ent lodramda duygulann ulaşageldi lan hep aynı, çünkü fark yalnızrikalan, silahları denli insan bil ği bir "paroksizm"e, bir aşıplığa, ca estetiğinde. Daha estetik ve iııgisi ve yaşam deneyimlerinin de şiddet ve eylemle ulaşan bir tavn cedavrananlar, kendilerini bulunduklan erkek toplumundan değilyardımıyla çözümledikleri film olduğu için söylüyorum. miş gibi hissedebilirler. Bu biraz ler.. O "kara film'nerin yerini, arAma bu aşın tavn yalnızca bir tık çağımızın dünyasına egemen ticari tavlama öğesi olarak nitelen rahallatıcıdır da belki... Ama soolan şiddetin kaçınılrnaz yansıma dirmek mumkün mü? Gerçek, nunda 'kışkırtıcı' ile 'biraz sı olan vur kırlı, dövüşlü, karate birçok kez olduğu gibi, bu kez de kışkırtıcı' arasında hiçbir fark li, bol ölümJü ve hiç durmayan dıisseli yakalıyor, giderek geçiyor. yok.." kanlı filmler aldı. Her çağa kendi Vietnam'dan başlayıp günümüze Okurum "...Sonuç klişeleşmiş sineması! dek süregelen bir "nyuşlunıcu ti bir 'happy end" değil, diş, tırnak "Cehennem Süahı"nın gözüpek careti"nin neden olduğu filmdeki ve dayanışmayla kazanılmış bir polisleri, 11 yıllık eşini bir kaza şiddet, son günlerde Kolombiya davadır. "Seksist olmayalım" lülda yitirdikten sonra "intihar da aynı nedenlerle oluşan ve tüm funuza benzer şekilde algılamayın Ptayboy kapak yapmşb Playboy'un kapak yaptığı Sovyet oyuncu egilimleri" ağır basan Marvin dünyaya yansıyan şiddetin yanın lütfen... Bu davalar boyle kazaNatafya Negoda'nın başralunü oynadığı '•'Küçük Vera" adlı film 9 ekim Riggs'le tam bir aile babası olan da ne ki? "Cehennem Silahı", nıldı, bundan sonra da kazamlapazartesi günunden başlayarak Beyoğlu Lale Sineması'nda gösterime kara derili meslektaşı Roger, sa ABD'de "18 yaşından küçüklere cak" diye sözlerini bağlıyor. girjyor. Vasili Piçul'un yönettıği film, glasnost sonrasında çevrilebilen yısız filmden anımsadığımız yasak" bir film... Çağdaş polisiMektubunu geniş biçimde du"gözüpek" bir film olarak mteleniyor. "Küçük Vera", Sovyet gençliğine "uyuşmaz polis ikilisi" temasını yenin nerelere geldiğini görmek, il yurduğum okurumun ofkesinı, ilişkin basmakalıp yaklaşımlann ötesine geçerek gençliğin bir film boyunca yineliyorlar. ginç Avustralyalı oyuncu Md Gib emin olsun ki ilke olarak hemen doyumsuzlukJannı, bunalımlannı beyazperdeye getiriyor. Natalya Negoda Ama ne yineleme!.. Charles Bron son'ı izlemek veya yalnızca vakit tümuyle anlıyor ve haklf görüyobu filmdeki rolüyle Chicago Film Senliği'nde En lyı Kadın Oyuncu son, Alain Ddon veya Clint East geçirmek, bu filmi izlemenin ne rum. Bu türden bütün "davalarıödülune değer görülmuştu. wood'un "kent şiddeti" ve rneslek denlerinden biri olabilir. nı" kazanmalan dileğiyle! Okurlardan gelen ilginç mektuplar veyanıtlan PSD'den kmama • Kttltür Servisi Bir süre önce UNESCO bunyesindeki Uluslararası Plastik Sanatlar Birliği AIAP'a bağlı olarak kunılun Plastik Sanatlar Derneği, Erol Eti'nin 2. Uluslararası Istanbul Bienali kapsamında Cankurtaran'da sergilediği yapıtına saldınyı kınadı. Olayla ilgili olarak bir açıklama yapan Plastik Sanatlar Derneği yöneticileri, Erol Eti'nin yapıtının saldınya uğramasını ülkemizde sürüp giden kültür ve sanata yöneltilen saldırılann bir uzantısı olarak değerlendirdiler. Plastik Sanatlar Derneği yöneticileri, "Bu tür çağdışı davranışlan kınıyor, sanat yapıtlarına yönelik muhtemel saldırılar için önlemler alınması gereğini yineliyoruz" dediler. Amacımız ve özlemimiz, geçmişin yanlışlanndan, günahlarmdan annmış, çağdaş kafayla yapılan sinemacılığı ülkemizde de görmek değil mi? Okurlarımızın gönlii de bunda. "Uygarca fîlm seyredilen bir ortama biz de evet diyoruz" diyorlar. öyleyse, hep birlikte uygarca ortamı sağlamaya katkıda bulunalım. 52 saatlik happening • Kültür Servisi Eyüp'teki Feshane binasında açılan "Seretonin 1" sanat etkinlikleri kapsamında Adnan Tönel ve Özgür Kemertas, "Hattersley Model Dokuma Makinesini İyileştirme Çabası" konulu bir happening gerçekleştiriyorlar. 3 ekimde başlayan happening, her gün 17.0021.00 saatleri arasında devam edecek ve 15 ekim saat 21.00'de toplam 52 saate ulasarak son bulacak. "Batman" yankılara yol açıyor • Kültür Servisi 13 ekimde Istanbul sinemalannda da gösterime girmesi beklenen "Batman" adh film, vizyona girdiği Amerika'da yankılara yol açıyor. Amerika'da 6 haftada 220 milyon dolarlık Hasılat yapan "Batman"ın yapıma fîrması Warner Bros, protesto mektuplanna hedef oluyor. 40'lı yıllardan beri özellikle çocuklarm sevgilisi haline gelen "Batman" adh çizgi roman kahramanmın, filmde olduğundan farklı yansıtıldığı bu tartışmaJann ana konusu. İlk kez 1939'da "Detective Comics" serileri için Bob Kane tarafından yaratılan "Batman" tipi, içe dönük, karamsar, doyumsuz, dalavereci oluşuyla sempati toplayan bir kahraman. Yönetmenliğini Tim Burton'un yaptığı filmde "Batman"ı canlandıran Michael Keaton'dan başka Jack Nicholson ve Kim Basinger da rol alıyor. Vaclav Havel'e ödül • Kültür Servisi 1989 Olof Palme Ödülü, insan hakları uğrunda sürdürdüğü mücadeleden ötüru Çekoslovak oyun yazan Vaclav Havel'e verildi. Pendik'te sinema Çocuk Ifayınlan Kurulu • Kültür Servisi Türkiye'de çocuk yayınları konusunda çahşmalar yapanları yakından ilgilendiren ve yıllardır çeşitli nedenlerle çözümlenemeyen bir sorun Doğan Kardeş Dergisi'nin katkılarıyla çözümlendi ve Türkiye Çocuk Yayınlan Kurulu oiuşturularak Uluslararası Çocuk Yayınları örgütü (IBBY) üycliğine kabul edildi. Merkezi Isviçre'de bulunan International Board on Books for Young People adlı örgüt, 1953 yılında, yaşanan büyük savaşların ardından insanların bir daha aynı kötü günlere dönmemeleri için barış, dostluk, kardeşlik duygulannı çocuk kitaplan aracılığıyla bütün dünyada yaymak amacıyla kurulmuştu. Meral Alpay, Gülçin Alpöge, Selma Emiroğlu, Fatih Erdoğan, Ali Murat Erkorkmaz, Can Göknil, Mehmet llkorur, Seher Karabol, Nabey Önder, Serpil Ural, Yalvaç Ural ve Ergin Telci'den oluşan Türkiye Çocuk Yayınları Kurcılu bundan böyle Doğan Kardeş bünyesinde çalışmalannı sürdürecek. 'Küçük Veırf Türkiye'de Çağdaş bir polisiye Aşırı şiddet ve hız' Cehennem Silahı • Kültür Servisi Pendik'te 100 kişilik bir cep sineması açıldı. Gaziosmanpap Cad. No: 22, Zeytinler İş Hanı'nda açılan Pendik Cep Sineması, ilk gösterimini "Küçük Çin'de Büyük Bela" filmiyle açıyor. UGUN • Mis Sokak Cumhuriyet Kitap Kulübü ile Beyoğlu Belediyesi'nin 10 ağustos17 eylül günleri arasında Mis ' Sokak'ta düzenledikleri Kitap Günleri'ne katılan 7 yazarlara Beyoğlu Güzelleştirme ve Koruma Derneği tarafından teşekkür plaketleri verilecek. Plaketlerin dağıtım töreni bugün 19.00'da Beyoğlu Vakko Sanaı Galerisi ve Çay Bahçesi'nde yapılacak. OyakRenault lanşması • Kültür Servisi OyakRenault, kuruluşunun 20. yüı dolayısıyla bir fotoğraf yanşması düzenledi. Konusu, "Türkiye'de Renault Otomobili" olarak belirlenen yanşmanın adı "Renault'yu Objektifmizle Yakalayın". Siyahbeyaz baskı ya da renkli baskı olmak üzere tek bolümden oluşan yanşmaya son katılma tarihi 15 Kasım 1989. Seçici kurulunda Mehmet Bayhan, tzzet Keribar, Nazif Topçuoglu, Ersin Alok, Şahin Kaygun, Fransa Regie Renault'dan Denis Briquet ve OyakRenault temsilcisi Fethi Süer'in yer aldıklan yanşmada birinciye 5 milyon, ikinciye 3 milyon, üçüncüye 2 milyon lira ödül verilecek. Mansiyona değer görülecek sanatçının odülü ise bir Practica BX 20 kamera ve Practica 20 mm. objektif. Juri aynca bir yapıta 20. Yıl Özel ödülü plarak bir adet gidiş dönüş Paris uçak bileti verecek. ödül alan ve değerli görülen fotoğraflar yarışma sonrasında Yapı Kredi Bankası ile Yıldız Üniversitesi'nin sergi saloalannda sergilenecek. A B I L K 0 N F ER A N Vitalİ KOROTİÇ Yuksek Sovyet Üyesi Ogonyok Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ' ' S o s y a l i s t İnşa S o r u n l a r ı GLASNOSTPERESTROYKA" 6 EKİM 1989 CUMA S a a t : 1 8 ° ° Nev'in yıllık programı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Galeri Nev, yıllık programını belirledi. Mevsimin ilk sergisi olan 1 Ipek Aksüğür Düben'in sergisinin ardından galeride sırasıyla Ergin Inan (9 kasım6 aralık), Birol Kutagdu (8 aralık10 ocak), Ilhan Koman (12 ocak7 şubat), Elif Ayiter( 928 şubat), Cengiz Kabaoğlu (2 mart4 nisan), Sevhun Topuz (6 nisan25 nisan), Abidin Dino (27 nisan23 mayıs), Kamil Önsoy'un (25 mayıs19 haziran) sergileri yer alacak. Ergin tnan'ın sergisiyle birlikte, sanatçının yedi özgün litografisinden oluşan "Mesnevi" dizisi de ilk kez izlenebilecek. "Mesnevi"nin metnini Harward ve Berlin üniversiteleri Hint ve Islam Kültttrleri profesörü Annemarie Schimmel yazdı. SANAT PİYASASI Beyaz Venüs'e 2.5 milyar O California'daki Getty Müzesi'nce ilk kez satışa çıkanlacak tablolann 8.5 milyon sterlinle 12 milyon sterlin (30 milyar 600 milyon 43 milyar 200 milyon TL) arasında gelir getirmesi bekleniyor. 28 kasımda Londra'da Sotheby salonunda açıkarttırmaya çıkanlacak olan çoğu izlenimci akımın örneği IS tablo arasında Gauguin'in 1889'da yaptığı "Kaz İle Bretonlu Çocuk" adlı tablonun en yüksek fiyatı yakalaması umuluVenüs heykelciği y.or. Degas, Bonnard ve Monet tablolannın da yer alacığı açıkarttırmada Gauguin'in bu yapıtının 4 milyon sterlinle 5 milyon sterlin (14.5 milyar 18 milyar TL.) arasında bir fîyata alıcı bulacağı tahmin ediliyor. Londra'da satışa çıkanlacak tablolann çoğu daha önce J. Paul Getty'nin özel koleksiyonunda yer alıyordu. C Beyaz mermerden bir Venüs heykelciği, 3 bin sterlinle 4 bin sterlin (11 milyon14.5 milyon TL.) arasında satılması beklenirken, 71S bin sterline (2 milyar 575 milyon TL) alıcı buldu. Açıkarttırması Christie finnası tarafından yapılan Venüs heykelciği daha önce çıkanlan katologda 18. yüzyoldün külmu olarak belirlenmişti. Ancak uzmanlar heykelciğin 15291608 yıllan arasında yaşamış olan Giovanni da Bologna'nın yapıtı olduğunu ileri sürdüler. Da Bologna, Michelangelo'nun ölümunden sonra Floransa'da yaşamış en ünlü heykeltıraş. D Christie şirketinin yeni mevsimde Londra'daki ilk büyük açıkarttırması 27 kasımda yapılacak. Adı açıklanmayan Avrupa kurumu tarafından Christie'ye satılmak üzere teslim ettiği 6 yapıtın çok ilginç bir müzayede oluşturacağı belirtiliyor. Açıkarttırmada Leger'nin 2 tablosu, Picasso, Braque ve Maiisse'in birer tablosu ve Giacometti'nin bir heykelciği alıcılarını arayacaklar. Leger'nin 1913'te yaptığı "Formlann Karşıtlığı" adlı tablosunun, bir Leger rekoru kırması bekleniyor. Tablonun 3 milyonla 4 milyon sterlin (10 milyar 800 milyon 14.5 milyar TL.) arasında bir fiyata alıcı bulacağı tahmin ediliyor. Leger'nin en pahalı tablosu geçen yıl 2 milyon 200 bin dolara (5 milyar 60 milyon TL.) satılmıştı. Muzayededeki 6 yapıtın toplam 10 milyon sterlin (36 milyar TL.) gelir getirmesi bekleniyor. MÜLKİYELİLER B İ R L İ Ğ İ İSTANBUL Ş U B E S İ CUMARTESİ BULUŞMALARI13 "TELEVİZYON'DA PROGRAMLAMA" AÇIK OTURUM Nuri ÇOLAKOĞLU Başkan Erdoğan SEVGİN Gunaydın Kadir ÇELİK Hürriyet Haluk AKTAR Mılliyet Ahmet ÖZTARHAN Sabah 7 E K İ M 1 9 8 9 C U M A R T E.SI S a a t . 1 6 •> Bsflos Angöreniı çiçaMtfi Belkıs Öngören'in resim sergisi Opera Sanat Galerisi'nde açıldı. Talat S. Halman'ın teyzesı ve Mahmut T Ongören'in annesı olan Belkıs Ongören'in sergisi 14 ekime kadar görülebilecek. 1904 doğumlu Belkıs Öngören ilk sergisini 1982'de, ikinci sergisini de 1985te açmıştı. (Fotoğraf: Yıldız Ûçok) Polonya Film Haftası • ANKARA CAA) Türkiye ile Polonya arasındaki kültürel değişim programı çerçevesinde 915 ekim günleri arasında Ankara ve Tstanbul'da "Polonya Film Haftası" düzenlenecek. Ankara'da 9 ekim pazartesi günü başlayacak Polonya Film Haftası'nda, yedi tane konulu film gösterilecek. Haftaya, "Erkeklerin lşleri" adlı filmin yönetmeni Jan Kidawa Blonski, aktrist Marzena Trybala ve Polonya Sinema Komitesi Başkan Yardımcısı Henryk Laskowski katılacaklar. Hafta, Türkocağı Devlet Resim Heykel Müzesi Sinema Salonu'nda "Erkeklerin lşleri" adh film ile başlayacak. 12 ekime kadar sürecek etkinlikte, "Öldür Beni Polis", "Dudaklar ile Kadeh Arasmda", "ölüm Üzerine Kısa Bir Film", "Vatandaş F', "Nerede Olursan Ol, O Sensin", "Kornblumenblau" adlı fılmler görülebilecek. Polonya Film Haftası, tstanbul'da ise 12 ekimde başlayacak ve 3 gün sürecek. Muallim Naci Cad. Kuruçeşme/İST. Tel : 157 46 34 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle